Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 TEMMUZ 1984 EKONOMİ CUMHURtYET/9 EKONOMIDE DIYALOG TANSU ÇtLLER 1946'da doğdu. Amerikan Kıı Koleji ve Boğaziçi ÜniversitesVni bitirdikten sonra, ABD'de New Hampshire Üniversitesi'nde doktora sonrast çalışması yapan Tansu Çiller, ABD'de bir sure de öğretim üyeliği görevinde bulundu. 1974 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Tansu Çiller, halen aynı universitede iktisat profesöru ve Idari tlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Turkiye'de Ithal tkamesi, Türk Sanayunde Koruma, 11 Duzeymde Milli Gelır, Dunyada ve Turkiye'de Kur Polıtikaları konularmda kitaplan bulunan Tansu ÇiUer'in, aynca Ingilizce yaymlanmış kitaplarda yazmış olduğu bölümler var. 1981 yılında ve 1982 yılının belki son çeyreğine kadar gerçek bir tasarruf artışının söz konusu olduğunu ve bunun genellikle mevduat artışı şeklinde ortaya çıktığını görüyoruz. Tabii vergi geliri, enflasyon geliri, dış gelir gibi tasarruf kalemleri de var ama onlann aynntısına girmiyorum... Şimdi burada, daba önce çizmiş olduğunuz genel çerçeveye uygun olarak birinci aşamada tasarruflann yüksek faize cevap vererek, mevduat biçiminde artmış olduğu anlaşılıyor. Peki Türkiye örneginde bu tasarnıf artışı yatınma donuşturulebildi mi? Bu\umeyi başlatacak biçimde değerlendirilebildi mi? ÇtLLER Maalesef değerlendırılemedı. Artan tasarruf ilk aşamada yatınma dönüştürülemedi. Bunun çeşitli nedenleri vardı tabii.. Bunlann başlıcalan nelerdi sizce? ÇtLLER Binnci nedeni, işletme sermayelerinin büyük ölçüde erimesi yüzünden nakit sıkıntısına giren şirketlerin seçenekleri batmak veya devam etmek olduğu için, çok yüksek faizlerle kredi alıp bunu işletme sermayesı olarak kuüanmak zorunda kalmalan.. Yani artan tasarruflann bir bölümü yatınma degil, dediginiz şekilde işletme sermayelerinin takviyesine gitti.. ÇtLLER Kesinhkle oraya gıtti. Ikincisı, Turkiye'de para politikasında daha dıkkatli gıtme eğilimi belinnce para çarpanı buyüdü yani, nakit tutma oranı duşunce aynı para baayla daha fazla iş yapma imkânı doğmuş oldu, bir anlamda para arzı buyümüş oldu. Tabii bu da enflasyonun genletilmesıni zorlaştırdı; fıyat düşmelerinin ertelenmesine yol açarak reel faizlerde bir düşmeyi önledi. Bu da tabii yatınmlan caydıncı bir etki yaptı. Üçüncu neden ise Turkiye'de bütün bunlar olurken yapısal değişikliğin de gündeme gelmesi.. Bu nasıl etkiledi yaünmlan? ÇtLLER Şimdi ortaya öyle bir durum çıktı ki bundan sonra neyin üretileceği, neyin kârlı olduğu neyin olmadığı, bütün bunlar belirsizlikler içinde kaldı. Üretim artık ihracat için olmalı deniyor, dışa açılacağız deniyor ama bir sürü belirsizlikler var. Yani normal bir stabılizasyon programı yaşamıyor Turkıye, baştan aşağı bir değişikliğin, neyin üretileceği karannın yeniden verildiği bir dönemin belirsizliklerini yaşıyor. Dolayısıyla yatınma tedirgin, perspektifıni göremiyor. Tabii bir de programlanan ve söylenenlerle uygulamacılann yaptıklan arasındaki farklar var, bu nedenle yatuımcıya hedef verilse de bu, inandına olmuyor. örneğin kısa dönemde tasarruflann yatınma dönuşmesi için ihracata dönük yatınm dendi ama nereye kadar geçerli, bu belli değil. Surekli değişiyor bütün bunlar ve inandıncı olamıyor. Butun bunlann dışında bir de şu var: Özel kesim zaten azalmakta olan özel tasarruflann tümünu de kullanamıyor, çünkü kamu yatınmlan artıyor ve özel tasarnıfların bir kısrru oraya kayıyor. Bu noktaya kadar anlattıklanmm özetlersek, Turkiye'nin 1980 sonrasında yüksek faizin de etkisiyle saglamış olduğu tasarruf artışını yatırıma donuşturme \e buyume şurecini yeniden hızlandırma fırsatını kaçırdığı anlaşılıyor. Bu fırsat kaçınca da daha once çizmiş olduğunuz genel çerçeveye gore bir kısır dongu gundeme gelivor ealiba... ÇtLLER Evet, Türkiye o fırsatı kaçırmış oldu. Şimdi 1982 sonunda başlayıp, 1983 yılında bir geçiş vılı yaşandıktan sonra 1984'te devam eden bir ikinci donemden soz etmek mumkun. 1983'e geçiş yılı diyorum, çunku para pohtikasında, ekonomi politıkasında cıddi belirsizlikler var. 1983'fe mevduatta ve reel tasarruflarda duşuş goruyoruz Daha enteresan olan ise, 1984 >ıh. 1984 başında da reel mevduatta bir duraklama hatta gerıleme soz konusu. Sonra hafif bir kıpırdama goruluyor. Ancak bunun boyutları katiyyen 1981 ve 1982'dekı olçulerde değil. Zaten o bo\utlarda bir mevduat artışmı beklemek de mumkun değil, çunku 198182'dekı mevduat artışını besleyen bir 197O'ler olavı var. 197O'lı yüların hızlı buyume ortamında sağlanmış olan gelır bırıkıminın yansımasıydı bu mevduat patlaması 198182'deki me>zuat patlamasında mevcut tasarruflann biçim degiştirmesi de onemli rol ovnadı sanıyorum. ÇtLLER Demin soyledığım gibi geçrraş yülarda sağlanmış olan bırıkımlerin bulunması, duşen gelire rağmen özellikle mevduatta faiz esneklığine dayalı bir tasarruf artışına imkân verdı. Çunku 1970'lerde çok yüksek buyume hızları sağlanmış, 1979'a kadar Ama bir 1984'e geldiğimızde durum çok farklı. 1979 ve 1980'de mıllı gelırın artmavıp gerıledığı ıkı vıl vaşanmış, ondan sonrakı yıllarda da artışlar var ama ne kadar geçerli olduğu, kısı başına gelire nasıl yansıdığı çok taruşmalı artışlar bunlar. Sonrageçen yıl >eniden bir ya\aşlama var buyume hızında. Onun ıçın 1984 yılında gozlediğimiz faiz esnekliğine davalı mevduat kıpırdamasının 1981 boyutlannda olmasını bek Geçen hafta Altın tepe üstü düştü Dunya borsalannda altın kapanış gunünde birden bire başa»ağı dondu. Dolardakı hızlı ve rekor kıran tırmanış altını olumsuz yonde etkileyerek bir gun içinde 9.75 dolar duşmesıne yol açtı Haftayı 350.25 dolar gibi yuksek bir duzeyde açan altın, bu değerde uzun sure tutunamadı, Hafta ortasında bır ons altının değeri 345.25 dolara kadar duşmuştu. Perşembe gunu, Irak'ın Harg adasına kapsamlı bir saldın duzenleyeceğı yolundaki haberler, yatırımcılan yeniden altına yoneltti ve bir ons altının değerı 351.25 dolara fırladı. Ancak altın bir gun içinde bu hızlı tırmanış noktasından aşağıya yuvarlandı ve haftayı 341 dolar duzeyinde kapadı. Cumhuriyet Altını da önceki 30.150 Cumhuıiyet altını 29.950 f Prof. Tansu Çiller, Osman Ulagay'm sorularvu yanıtladu 19 20 Temmuz haftanın kapamş değerinin 300 lira uzerine çıkarak, 30 bin 150 lırayla açtığı haftada, yerini koruyamayarak, hafta sonunda 29 bin 600 liraya kadar duştu. Dolar franka karşı rekor kırdı Toplu rekorlar kırmaktan usanan dolar geçtiğımiz hafta değişik bir yol seçerek, Fransız Frangına karşı bugune kadar ulaştığı en yuksek değeri bulurken, Aiman Markı karşısında da son on yılın en yüksek değerine ulaştı. Amerikan Dolan geçtığimiz haftayı kapatırken tngiliz Sterlini dışında tum belli başlı paralara karşı önceki haftadan daha yüksek bır değerde durdu. ABD'nın yılın ikinci yarısındakı milli gelırinin. Washıngton tahminlerinin uzerinde gerçekleşeceğı inancı, ABD Dolanndaki tırmanmanın en onemli etkeni olarak gösteriliyor. Fransa'da iç politik sorunlann Fransız Frangını za>ıf duşürmesi, dolann 8.77 frankda karar kılarak bir rekor kırmasını getirdi. Ingıltere'de 10 gun süren liman işçilerı grevinin sona ermesi ile geçen haftayı sterlin karşısında 1.3225 duzeyinde kapayan dolar, bu hafta, gerıledı ve Ingilız Sterlininın değeri 1.324 dolara yukseldı. Hafta sonunda dolann değeri, 243.4 Japon Yenı, 2.85 Alman Markı, 2 41 Isviçre Frangı, 1754 İtalyan Lireti duzeyındeydi. Hafta başında bir an değer kazanan TL'sı ise, nqrmal değef kaybedışıni surdurdu ve haftayı 375.60 TL duzeyinde kapadı. Ulagay sordu, Çiller ynnıtladı: Mevduat patlamasını yatırıma dönüştürme fırsatını kaçırdık Sayın Çfller. sizinle para politikasına dayalı isiikrar programlannın Türkiye gibi gelişmekte olan nlkelerdeki basan sansı konusunn konuşacagız. Ancak dogrudan konuya girmeden once tasarnıf, tükeüm ve gelir kavraraları arasındaki ilişki>e açıldık kazandıracak k m bir açıklama yaparsanız yararlı olur diye duşünuyonım. ÇİLLER Şimdı bılıyorsunuz gelir, toplam tuketim artı tasarruftan ibarettir. Belli bir gelir düzeyinde e|er tuketim duşüyorsa tasarruf artıyor demektir. Keynesçi modele göre, tüketım artıyorsa belli bir çarpan etkisiyle üretim ve toplam gelir de artıyordur. Bunun tam tersi olduğunda, tasarruf artıp tuketim azalınca bu kez çarpan da tersine işliyor ve gelir azalıyordur. Yani Keynesçi yaklaşım sonuçta şunu söylemiş oluyor. Tuketim azalırsa gelir duşer, ya da tasarruf artarsa gelir düşer. Şimdi bunun gelişmekte olan ülkeler için doğru olup olmadığı konusunda çok farklı yorumlar yapıldı. Aynı şekilde tasarnıflann faiz esnekliği konusunda da farklı görüşler ileri sürüldü. Biliyoruz ki normal beklentılere göre faiz yukseldikçe tasarruflar artar ama yatırımlar duşer. Bunlann birleştiği nokta ise gene geliri belirler. Bunun da gelişmekte olan ülkelerdeki geçerliği konusunda iktisatçılar arasında tartışma vardı. Söylediklerinizden anladığım kadar özeUikle gelişmekte olan iılkeierin sorunlanyla Ugilenen iktisatçılar arasında, uluslararası duzeyde bu konular yogun biçimde tartışüıyor. Şimdi bu tartışmalann özellikle yogurüaşügı bir konu da para politikasına dayalı istikrar modelleri konnsu galiba.. Türkiyv'de 1980'den sonra faizler yükselinee, düşen gelire rağmen tasarruflarda ve özellikle mevduatta hızlt bir artış oldu. Ancak 198Vde en yüksek orana varan bu mevduat artışı yntırıma dönüştürülemedi, büyümeye geçiş fırsatı kaçırıldı. 373.55 16 17 18 19 20 21 Temmuz KIMNE DEDİ? Nuh Kuşçulu (tstanbul Ticaret Odası Yonetim Kurulu Başkam) Odalar Buliği'nin görevı hukumete danışmanlık yapmaktır Eğer görevlenmizi yerine getıremiyorsak odaları kapatsınlar. Nurullah Gezgin (tstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı) Odalar dururken hukumete danışmanlık yapmak uzere bazı ışadamları arasında komiteler kurmak, şimdıye kadar hıçbir hükumet tarafmdan uygulanmamıştır, yadırgatıcıdır. Aydın Gürkan (Halkçı Parti Genel Sekreteri) Alınan yeni kararlarda hükumet ve burokrası, ışverenler tarafından yönlendirilen organlar halıne dönuşturulurse, ya da halkta bu izlenım oluşursa, Turkiye'de bedelleri çok ağır bır guven bunalımı doğar. Arif Atalav (MDP Genel Başkan Yardımcısı) Bız hükumet olsaydık ışçınin de, zıraatçının de, esnafın da, işverenın de, vatandaşın da göruşünu alırdık. Yani göruş almaya evet, ama danışmanlığa hayır. Atila Sav (SODEP Genel Başkan Yardımcısı) Özal, devlete danışman gerekiyorsa bunu yıne devlet kademelerinden çıkartsın. Orhan Sorguç (Türktş 3. Bölge Temsilcisi) Herhalde Pakdemirli işçi ile ekonomi arasındaki ilişkıyi unuttu, ekonomiden yalnızca ışverenler anlıyor sandı. Dıindar Soyer (tzmir Ticaret Odası Başkanı) Pakdemirli tarafından oluşturulan komiteler Türk özel sektörünun göruşlerini yansıtamaz. Bızim için onlardan alınacak görüşler geçerli değildir. Tıcaret ve sanayi odaları gibi meslek kuruluşları hukumete yardımcı olmak için kurulmuştur. Türkiyv gibi gelişmekte olan ülkelerde daraltıcı para politikalarıyla gelirler düşerken, yüksek faiz etkisiyle tasarruflar artabiliyor. Ancak bu tasarruf artışt kısa sürede yutırım, büyüme ve gelir artışına dönüştürülemezse bir kısır döngüyv giriliyor. ÇtLLER Evet en çok tartışılan sorulardan biri, para politikasına dayalı modellerde faiz artışıyla tasarruf artışı mumkün mü; ve bu, neticede büyümeye mi yani gelirin büyumesine mi götürür, küçülmesine mi götürür sorusu. Bu soruyu cevaplamak için Latin Amerika ülkeleriyle Ortadoğu ülkelerıni kapsayan bir çahşma, özellikle Latin Amerika'da bu modellerin çıkmazda olduğunu duşünen Dudley Sears'in yönetimınde yapıldı ve bazı ampirik bulgular ortaya çıktı. Bu çalısmada ele ahnan ülkelerden 40 kadan Türkiye gibi "orta gelir" gnıbunda bulunan ülkelerdi.. Bu ampirik bulgular, araştınna sonuçlan neyi gösteriyordu? ÇtLLER Bu bulgular şunu gösteriyor: gerçekten sıkı para politikasıyla başlangıçta tuketim düşürülürken, tasarruflar da bir miktar artıyor. Burada dikkati çeken nokta, gelişmekte olan ulkeler için genellikle duşünülenin tersine, gelir duşerken tasarruflann artması. Bıüyorsunuz para politikasına dayalı stabilizasyon programlannda hedef büyüme değil, hedef enflasyonla mucadele ve dışa açılma. Buyüme ikinci plana itiliyor ve gelirler geriliyor ama buna rağmen faizler yükselirken ilk aşamada tasarruflar artabiliyor... Peki bunun ekonomiye etkisi.. ÇtLLER Evet, şimdi bunun, bu artan tasarnıfların ne olduğu ıemli. Düşen gelire rağmen artan tasarmflar ekonomide bİT biriKim meydana getiriyor. Bu birikim ile genelde faizlerin hemen düşmesi ve yatınmların hemen artması bekleniyor. îşte bu tasarruftan yatırıma geçiş sağlanabılirse, bu yatınm artışıyla birlikte, çarpanın da etkisiyle, yeniden büyümeye, gelir artışına geçiş mümkün olabiliyor. Ama bu geçiş süresi uzarsa ve artan tasarruflara rağmen reel faiz düşüşu sağlanamazsa, tasarnıflar kısa sürede yatırıma dönüştürülemezse, bu defa büyümeye geçiş de sağlanamıyor ve buyümenin olmadığı ortamda tasarnıflan faiz gibi parasal etkenlerle yeniden büyütmek mümkün olmuyor. Tasarrufları tekrar büyutmek imkânı olmayınca da faizleT yüksek kalmaya devam ediyor, dolayısıyla yatınmlar artmıyor ve büyümeye bir türlü geçilemiyor... Yani bir tür kısır dongüye girilmiş oluyor.. ÇtLLER Evet, tasarruf artışının ilk sağlandığı anda ne yapıp edip reel faizleri düşurerek yatınmlan yükseltmek ve büyüme sürecine geçmek lazım. Tasarnıflan tekrar arturabümek için bu kısır dönguyü kınp büyüme sürecım başlatmak şart.. Sayın Çfller, biliyoruz ki Türkiye de 1980'den itibaren para politikasına dayalı istikrar programı uygulamasının içinde. Şimdi Türkiye omeginı bu çizdiğiniz çerçeveye oturtursak ne goruyoruz? Ozellikİe ilk aşamada faizler yükselirken bekleaen tasarruf artışı oldu mu ve bu artış yatınma dönuşttirulebUdi mi? ÇtLLER Türkıye'de stabilizasyon ya da istikrar programınm uygulandığı 1980 sonrasını bence ikı döneme ayırmak lazım. 1982 ydını bir tur ara dönem sayarsak 198O81'ı bir dönem, 198384'ü ikinci dönem olarak ele alabihriz. Şimdi 1980, 1981 ve 1982 yıhnda toplam reel tasarnıfların arttığını görüyoruz. Bu artış içinde mevduatın özellikle büyük rol oynadıgı yıl ise 1981. Faizler 1980 de artmaya başlamış ama tasarrufun faiz esnekliği asıl 1981'de kendıni gösteriyor ve toplam reel mevduatta yuzde 100 bir artış oluyor. Bu artış 1982 yılında da devam edıyor ama I983'te duruyor, hatta gerileyen mevduat türleri oluyor. Yani özetlersek 1980 istikrar paketinden sonra HAYRABOLU ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1983/368 1984 yılında yükselen faizlerle birlikte mevduat artışında yeni bir kıpırdama var, ama bunun 1981 boyutlannda olmasını beklemek olanaksız, çünkü gerisinde hızlı bir gelir artışı yok, 1970'lerde gozlediğimiz hızlı büyüme yıllarınm sağladığı birikim artışının bir benzeri yok. lemek mumkun değil. Netıce itıbarıyle kişiler gelirlerınden tasarruf >aptıkları ıçın gelirlerı arttırmadan yalnızca faizleri yukselterek tasarrufları antırmak mumkun değil. Mevduat dışı tasarruf kaynaklarına bakttğımızda da dış gelirlerde. vergı gelırlerınde, sermaye piyasasında'fazla artış imkânı gorulmuvor. Gerıye kala kala enflasyonla sağlanan gelir ya da birikim kalıyor, ama tablovu butunuyle değerlendirdiğımizde 1981 boyutlannda bir tasarruf artışını faizleri yukselterek sağlamak artık mumkun değil. bu kesınlikle göruluyor... Peki Sayın Çiller. Bu kez sağlanabilecek olan sımrlı mevduat artışını yatırıma donuşturecek şartlar var mı? ÇİLLER Bu tabi bir soru işaretı 5. Beş YıUık Plan'da yatınmlan oncelıkle ozel kesımın yapması, gudumlemesı ongorulmuş ve bu beni bıraz rahatsız edıyor. Çunku bu yıl, hatta gelecek yıl içinde ozel kesımde boyle bir gelışme beklemenin pek gerçekçi olmadığını duşunuyorum . Sanıjorumozel kesimin 1981'deki mevduat patlamasını yatınma donuşturmesini önleyen etkenlerin pek çoğu halen de geçerli... ÇtLLER Halen de az çok geçerli. Ancak o gune gore olumlu sayabıleceğımız bazı gelışmeler de var Artık Turkiye'nin dışa açık bir ekonomı polıtikası gudeceği, dışa donuk uretime oncelik verileceğı, servıs kesıminin, tıcaret kesımınin bundan sonra onceliklı kesim olacağı daha açıkseçık goruluyor \e buna davalı sermaye artışlan, yatırımlar olu>or. Ayrıca, eğer 1985 başında enflasyon vaat edıldı Kredi Pazarlaıtıasında Uzmanlaşmak İsteyen Elemanlar Araıuyor, Ulketnızde çağdaş bankacılık yontemlenyle kredı pazarlaması alariında uzmanlaşmayı duşunuyorsanız, En az bu yabancı dılı oncelıkle Ingılızce yı lyı konuşup yazabılıyorsanız Tercıhan Işletme, Ekonomı, Iş Idaresı branşlarında eğıtım yapan bir Unıversıte ya da Yüksek Okul'dan en az lısans derecesıyle mezunsanız 35 yaşını aşmadıysaruz Ayrıntılı ozgeçmışımzı adresınızı ve varsa telefon numaranızı ıçeren mektubunuzu, 22 Açrustos akşamına kadar elımıze geçecek şekılde adresımıze gondermenızı beklıyoruz Yazüı sınav ve mulâkatla alınacak olan elemanlar, ış eğıtımınden geçınlerek Uluslararası mn uzman kadrosuna kahlacaklardır Erkek adaylarm askerlığını yapraış veya en az 2 yıl tecıl ethrmış olmaları gerekmektedır Burun başvurular gızlı tutulacakhr Davacı hazine vekıli Av Sudıye Doğan tarafmdan davalılar Mustafa Pala, Ismaıl Pala, Aslan Pala, ve Halim Baskur aleyhlerine mahkememızde açılan tapu ıptalı ve tashihen tescıl davasının yapılan açık duruşması sırasmda davalüardan Nesıbe Baskır'ın zabıta tahkıkatına rağmen adresı tesbıt edilemediğınden kendısıne dava dilekçesi ilanen tebliğ edılrruş olup yine duruşmaya gelmediğmden bu defa hakkında gıyap karannın üanen tebliğıne karar verilrnıştır. Davalı Nesıbe Başkır'ın duruşmagünuolan 8.10.1984 gunusaat 9 10'da hâkımlığimızde hazır bulunması veya kendısıru bir vekil ıle de temsü ettırmedığı takdirde bundan böyle duruşmalan n gıyabında yapıhp gıyabında karar verileceğı, gıyap karan yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 20886 1984 progrcanına 12.6 müyar lirahk yeni yatırun eklendi 1984 programına 12.6 milyar hra tutannda yenı yatınm eklendi. Devam eden yatırımlar için de, 17 milyar liralık ek odenek verildi. Yüksek Planlama Kurulu, 1984 yatınm programına alınacak projeler ve program revızyonlanm belirledi. 1984 prograÇekümiş kahvenm kılosu perakende pıyasada, 3 bin liradan 3 bin 500 liraya çıktı. Fiyat artışının bayTam öncesi, çekirdek kahvemn kilosuna yapılan 700 liralık zammın, stokların kullanılmış olması nedenıyle, perakende piyasalara yenı yansımasının sonucu olduğu belirtihyor. Ote yandan, kahve tıcaretı yapanlar mına, toplam proje tutan 42 milyar 328 milyon lira olan 30 proje daha alındı. Bu projeler için 1984 yılında 12 milyar 647 milyon liralık yatınm öngörüldu. Öte yandan geçmiş yıllarda başlatılan projeler için de 17 milyar liralık ek ödenek verildi. Londra Borsası'nda az gelişmiş ulkeler kategorisinde yer alan Turkiye'nin, bir sure once bu kategoriden çıkartılmış olması nedeniyle kahveyi ucuza alamayacağı, diğer ülkelerle aynı fiyattan alabileceği ve bunun da kahve fiyatlarını sık sık arttıracağını ilerı süruyorlar. NELER OLDU? MENKUL ŞATIŞ tLANI BAKIRKÖY 1. İCRA MEMURLUĞUNDAN 983/3289 Tal. Bir borçtan dolayı mahcuz olup saulmasma karar venlen cem'an 215.00000 TL muham: men bedellı 4 adet 5 M 'lik değışik renklı hab 1 adet Arçelik 61 ekran sıyah beyaz TV 1 adet çanta tıpı Phılıps teyp, 1 adet Aygaz marka sıkmalı çamaşır makınesı, 1 adet Facit marka daktılo makınesı, 1 adet Aygaz marka elektnk supurgesi açık arttırma suretiyle satılacaktır. Bınnci satış: 13/8/1984 gunu saat: 12.1512.30 arasında Yenıincirlı yolu Muhtar Sokak No.7 Bakırkoy adresınde yapılacaktır. Aynı gun venlen bedel kıymetın • 75'ını bulmadığı takdırde % 14/8/1984 gunu a>nı yer ve saatte yapılacak olan ıkıncı arttırmada en çok arttırana ıhale edılecektır. Damga puludellalıye alıcıya aıttır. llan olunur Basın 9667 "•orr Türkiye ,enflasyonu 1985 başına kadar kontrole alarak dış kaynaklardan ytırarlanma imkânlarını arttırabilirse bu 'yolla iç faizleri de düşurerek belki yvniden büyüme sürecini başlatabilir. İVe var ki, son parasal şöstergeler enflasyonun geleceğı konusunda iyimser olmayı güçleştiriyor. ği gibi kontrola ahnabılirse, bu, dış finansmandan yararianma imkânlarını ve ısteğini arttırabilir, daha fazla dış imkân kullanılabilırse bu da faizleri aşağı çekmede bir etken olabilir. Örneğin eğer 1985'te Turkiye'de ortalama enflasyon yuzde 35'e çekilirse, dışarda, orneğın ABD'de eıjflasyonun yuzde 5 olacağı varsayımıyla ıkı ulke arasındaki enflasyon farkı olan yuzde 30'a, dışarda geçerli olan faızı ekleyip yuzde 4045 dolayında bir faiz oranı bulmak mumkün olabilir. Bu da tabii Turkıye'deki yatırımcı açısından halen geçerli olan vuzde 6070'lik faızlere gore avantajlı olacak, aynca ıçerdekı faızlerı de aşağı çekecek bir etki yapabılecektir. Burada unutulmaması gereken onemh bir nokta da şu: Eğer gerçekten yatınmlan oncelikle ozel kesimin vapması ıstenıyorsa, kamu kesımınin ozel tasarruflara da el atmaktan vazgeçmesı lazım... Sonuç olarak sizin analizinizden şu çıkıyor galiba: 198182'deki mevduat patlamasını ve tasarruf artışını yatınma ve gelir artışına donuşturme fırsatını kaçıran Turkiye'nin kısır donguyu kırması için bu kez oncelıkle enflasyonu aşağı çekmesi \e daha fazla dış kavnağı, dış tasarrufu devreye sokması gerekiyor.. ÇİLLER Burada uygulamalann ne yonde olacağı çok onemli. Fakat her şıkta enflasyonun aşağı çekılmesı şart. Aksı takdırde dış kaynağı kullanmak da çok zorlaşacak Yabancı yatınm sermayesınin ise kısa vadede Turkıye için bır kurtarıcı olabıleceğını duşunemiyorum.. Peki Sayın Çiller. Enflasyonda umulan sonucun alınabilecegine inanıyor musunuz? ÇtLLER Doğrusunu isterseruz son emısyon rakamlanru, para bazındakı son genışlemeyı gördukten sonra, bu konuda çok iyımser olmak da guçleşiyor. Kahvenin hilosıı 3500 lira oldu Imri'a bu yıl 200 bin ton bugday ihraç ediliyor Iran makamları Turkıye'nin içinde bulunduğumuz yıl Iran'a 200 bin ton buğday ihraç etme yolundaki teklıfini kabul etti. Yetkililerden alınan bilgiye göre fiyat uzerinde anlaşmaya varıldı. Konuya ilişkin anlaşma, İran Dışışleri Bakam Ali Ekber Velayeti'nin önumuzdeki hafta Ankara'ya yapacağı ziyaret sırasmda imzalanacak. Hazine turnayj gözünden vurdu Hazine tarafından satışına başlanan yuzde 53 ve 54 faizli bonolar buyuk ılgi gorerek kapışıldı. Yalnız Istanbul'da 11 milyar lıralık Hazine bonosu satıldı. Bonolara en çok iş sahipÇeşitli tartışmalara konu olan ve bir suredır gundemde bulunan PTT ıhalesıne ilişkin anlaşma ımzalandı. ITT'nin Belçika kolu olan Bell firması ıle PTT arasında yapılan anlaşma bera lerinın, bazı holdinglerin ve tamnmış sanatçılann rağbet ettikleri goruldu. 30 milyar liralık nominal değeri olan bonolar hemen hemen tukendi ve Hazine'ye yaklaşık 22 milyar liralık bir gelır sağladı. berınde, 10 yıl içinde isteyenin telefon alması ımkânım getirdi. 1993 yıhna kadar 3 milyon 425 bin hatlık telefon santralı imal edilecek. ULUSLARARASI ENDUSTRI VE 1 R.ARİ.1" BANKASI AŞ. Genel Mudurluğu BuyuKCİere Cad 108 Esentepe Istanbul PTT ve TTTı 3A milyvn telefon • Deneyimli Fızık, Kımya, Matematik, Ingilizce, Edebiyat öğretmeni alınacaktır. 521 22 10.