Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 HAZİRAN 1984 • * • • Körfez'de Terazinin Kefeleri (Baştarafı I. Sayfada) Türkiye, İran'la bu yıl için 6 milyon tonluk ham petrol bağlantısı yapmıştır. Bunun karşılığmda da İran bizden mal alacaktır. lrak ise, Başbakan Turgut Özal'ın Bağdat zıyaretinden beş gün sonra gerçekleştirdiği saldırıyla bu yolun kapalı olduğunu belli etmiştir. Türkiye, dostluk ve iyi komşulukla haklı olarak bağdaştıramadığı bu tavrını değiştirmesini Irak'tan istemiştir. Ne var ki düne kadar Bağdat'tan olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt çıkmamıştır. Bu durum, Ankara'nın Körfez Savaşı'nda terazinin dengesıni değiştirici yönelişlere yol açabilecek bır gelişme sayılmalıdır. Nitekim Ankara'daki geçerli hava da boyledir. Türkiye, Irak'ın bu sağduyudan yoksun tavrına karşı gündemde sıcak tutmaya devam edeceği birden çok anlamlı seçeneğe sahiptir. Bütün bu seçenekler Özal yönetimi tarafından Bağdat'a diplomatik kanallardan hissettirilmiş bulunuyor. Bu konuda, aşamalı olarak çok şey yapılabileceği açıktır... Saddam Hüseyin rejimine sağduyunun egemen olmasını ve işleri bu noktaya tırmandırmaktan kaçınmasını temenni edelim. Çünkü Türkiye, ne Körfez savaşında yangının parlamasından. ne de savaşan taraflara dönük dengeyi değiştirmekien yanadır. Ama bu dengeyi değiştirmeye yönelirse. bunda en büyük pay Iraklı yöneticilere ait olacaktır. Ekonomide yetki transferi GOZLEM UGUR MUMCU Haber Merkezi Ha/ıne ve Dış Ticarel Musteşarı Kkrem Pakdeınirli. "Birtakım duzenlemeler oldu. Karariar benim imzam yerine Bakan im/ası ik gidecek" dedi . Pakdemirli'nin yetkilen konuitunda birkaç gundur suren tartışma, Başbakan Yardımcısı Kaya Krdem, Devleı Bakanı Mesut Yılmaz ve Maliye ve Gumruk Bakanı Vural Arıkan'ın sö7İeriyle de noktalandı. Bu durumda Pakdemirli'nin yetkilerinin Mnırlandtrıldığı doğrulanırken, Ka>a Krdem, "Bu işlerin Başbakan Vardımctlığına bağlı olarak vurululmesi. kararların daha ahenkli ve koordineli vuruUılmesini amaçladığını" söyledi. Hazine ve Dış Ticaret Musteşarı Pakdemirli halen İzmir'de bulunuyor. Bu arada, Pakdemirli'nin görevinden ayrılarak izinli olarak aynldığı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki görevine doneceği yolunda söylentiler çıktı. Bu konuda Ankara'dan kendisini arayan "Cumhuriyel" muhabiri ile konuşan Rektör Prof. Dr. Ömer Yiğitbaşı, "Prof. Pakdemirli'nin bize herhangi bir muracaatı olmuş degil. Ancak, kendisi 38. madde kapsamında izinli olarak müsteşar olmuştu. Bu nedenle istediği zaman korunan kadrosu ile yerine dönebilir" dedi. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Pakdemirli'nin yetkilerinin kısıtlanmasından sonra, kendisiyle konuşan "Cumhuriyet" muhabirine, "Yeni bir yetki almam söz konusu değildir" dedi. Erdem, şunları söyledi: "Esasen bugüne kadar alınmış tiim ekonomik karariar benim parafım alınarak yurüriüğe konulmuştur. Ancak ekonomik hayatın içinde yer alan birimterin mesaisinden ve teknisyenlik gucunden daha gtniş yararlanılması, bundan boyle söz konusu olacaktır. Bu işlerin Başbakan Yardımcılı*ına hağlı bir birimdr «iiniünilmesi ise kararların daha ahenkli ve koordineli yüriitulmesini amaçlamaktadır." Maliye ve Gumrük Bakanı VuraJ Ankan ise, bu gelişmelerle ilgili olarak şöyle konuştu: "Yasalar ve hükumetimizin getirdiği ekonomik düzenlemeler, ekonomik hayatın yonlendirilmesinde yetki birimlerini gayet açık bir biçimde tanımlamıştır. Hukumel programının başanya ulaşması, vatandaşın arzuladığı istikrar ve ekonomik gelişme için kamu ekonomisinin etkisi ve özel teşebbüsün gücü birieştirilmelidir. Hükümet oluşumuzdan bu yana Sayın Başbakamn başkanlığında yaptığımız her düzenleme bu hedefin gerçekleştirilmesine dönüktür. Son düzenlemeleri de bu kapsam içinde değeriendirmek gerekir. Esasen hukukun üstünlügu ilkesini kendisine şiar edinmiş bir hükümetin yüksek yargı organının bir karannı başka tiirlü yorumlaması ve yerine getirmesi de beklenemezdi." Devlet Bakanı ve hükümet sözcusü Mesut Yılmaz da aynı konuda, "Hazine ve Dış Ticaret Musteşarı Ekrem Pakdemirli'nin durumu Bakanlar Kunılu içinde herhangi bir biçimde ele alınmadı. Ancak yetkileri azaltıldı. Yetkilerin azaltılması basının abarttığı kadar değil, ama biraz azaltıldı" dedi. PAKDEMİRLİ'NtN SÖZLERİ İzmir'de bulunan Pakdemirli, "Cumhuriyet" muhabirinin sorularını yanıtladı. Hangi yetkilerinin alındığı sorusuna, "Boyle bir şey yok. Bu konuda Yargıtay ile ilgili bir şey oldu. Ama yetki kouusu bu durumda değil" derken, şunları ekledi: "Ben çalısmamı sürdurüyorum. Halimden memnunum. Birtakım düzenlemeler oldu. Karariar benim imzam yerine bakan imzası ile gidecek." (Baştarafı l. Sayfada) eğilimleri bilinen kişiler ansiklopedinin hazırlaycıları arasındadır. Öztuna, Tekin Erer ve Fethi Tevetoğlu, aynı siyasal partinin üyeleridir, üçü de parlamentoda bulunmuşlardır. Ansiklopedinin, eski Başbakanlardan merhum Adnan Menderes ile ilgili bölümünden bir küçük parça sunalım: CHP'nin 1944'te ihdas ettiği Irkçılar Turancılar davası ile Türk milliyetçiliğine inöirilmiş darbe, büyük bir gafletle, Demokrat Parti devrinde milliyetçi demeklerin kapatıiması suretiyle tekrarianınca, Menderes kendisini savunan milliyetçilerin desteğinden de mahrum kalmış ve meydan milliyetçilik düşmanı sosyalist ve komün/stferin tesirti propagandalarına açık bırakılmıştır. Böylece Menderes ve başında bulunduğu DP'nın iktidannın ilk gününden itibaren, milli irade düşmanlannın hâkim bulunduğu bir ideolojiler keşmekesi ortasında kalmıştır. Uzun ve tek parti, tek şef halinde oniki yıllık bir iktidar devresinden sonra milli irade emhyle muhalefete düşen CHP ile çekişme, kıskanç ve kinci, yıkıcı bir muhalefet karşısında, yurt kalkınmasına devam r/mek guçleSiyordu. Bu yazıyı kaleme alan Fethi Tevetoğlu ile yazı kurulunda görevli Necdet Sancar, 1944 yılındaki ırkçılık Turancılık davasının sanıklarındandır. Ansiklopedik bir bilgi yerine daha çok siyasal bir yazıyı andıran bu sözler, Fethi Tevetoğlu tarafından kaleme alınmıştır. Tevetoğlu tarafından yazılan satıriarda, devlet eliyle CHP'nin ve "bir kısım basının" şiddetle eleştirildikleri görülmektedir. ... Tevfik İleri'nin Milli Eğitim bünyesinde, CHP iktidarı tarafından planlatıp başlaUlmış yıkıcı komünist faaliyetleri meydana çıkanp önlemesi.. (...)... komünistlerin yönettiği ve akıl hocalığı ettiği solcu çevrelerin sözcü ve yazarlanna göre... (...)... CHP'nin ve bir kısım basının memleketi ıhtilale sürükledikleh tahkik ve tespit maksadıyla.. Türk Ansiklopedisi'nin Menderes bolümünde 27 Mayıs İhtilaü de şöyle anlatılmiştır: ... Askeri müdahale her ne kadar "kardeş kavgasını" önlemek gibi tarafsız bir gerekçe ile yapıldı gösterilmişse de, bir grup profesörün "DP iktidannın meşruiyetinı yitirmiş olduğunu" ileri süren bildirileri, hareketin DP'ye karşı olduğu gerçeğini açığa vurmuştur. Nitekim Menderes ve bütün DP'li parlamenterter ve DP taraftarı görevlifer Yassıada ya götürülmüşlerdir. Menderes ve arkadaşları Yassıada'da, dünya sîyasi tarihinde eşine rastlanmayan bir tarzda, Yüksek Adalet Divanı adı verilen özel bir mahkeme tarafından 16ay süre ile çeşitlikonularda muhakeme edilmişlerdir. (...) Türkiye tarihinin müstesna şahsiyetlerinden biri olan, yeni birdevir açan, fakat bütün ağırttğt ekonomiye verip, Milli Eğitim ve kültürle denge sağlayamadığı için çok büyük felaketlere uğrayan Menderes 'in mezarı şimdilik İmralı Adası'ndadır... Buraya bir nokta koyup, "Meydan Larousse'un Menderes ile ilgili bölümüne bakarsak, çok şaşırtıcı benzeriiklerle karşılaşınz. 1972 yılında yayınlanan (M) harfinın biyografi yazan, Menderes'in yakın arkadaşlarından rnerhum Samet Ağaoğlu'dur. 1976 yılında basılan Türk Ansiklopedisi'nin Menderes bölümünün birçok tümcesi Meydan Larousse'dan alınmıştır. Örnek verelinv. Larousse: 1945 yılında Saraçoğlu Hükümeti'nin getirdiği Toprak Kanunu Tasarısı kanunlaşırken, Menderes Meclisin en canlı simalanndan biri halıne geldi.. Türk Ansiklopedisi: Mencferes, 1945 yılında Saraçoğlu Hükümeti'nin getirdiği Toprak Kanunu Tasansı'nın tartışılması sırasında, Meclisin en popüter siması haline gelmiştir.. Bu tümcenin, her iki ansiklopedıde nasıl sürdürüldüğünü de saptayaiım: Larousse: Bu tasarı zirai mülkiyet esasına dokunmaksızın, toprak sahibi ailenin ortak çalışması... Türk Ansiklopedisi: Zirai mülkiyeti esasına dokunmadan, toprak sahibi ailenin ortak çalışması... Daha başka çok örnek verebiliriz. Ağaoğlu yazmış, Tevetoğlu da, aynı tümcelerı yapılarını ve sırasım bozmaksızın Türk Ansiklopedisi'ne aktarmıştır!. Bu konuyu gündeme getirmemizin amacı, merhum Menderes ya da 27 Mayıs ihtilalı ile ilgili yersiz ve gereksiz bir tartışma açmak değildir. Amactmız, böyle yayınlarda, devlet eli ve kanalı ile siyasal yargılann propaganda konusu yapılmasıdır. Tekin Erer, Fethi Tevetoğlu ve Yılmaz Öztuna, bu ansiklopedide sübjektif siyasal yargılara yer vermişlerdir. Memleketımizde bunca din bilgini ve öğretim üyesi varken, Ergun Göze'nin Büyük İslam Ansiklopedisi için milyonlarca lira karşılığında, Diyanet İşleri Vakfı'nca Başredaktör yapılması da aynı konunun bır başka örneği değil midir? Merak ediyorum, 12 Eylül öncesi ve sonrasının olaylarını devlet parası ve desteği ile ilerde kimler nasıl kaleme alacak? HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/11 Hürmüz petroltin darboğazı (Baştarafı 1. Sayfada) dan, Japonya ve Batı A\rupalı müttefiklerinin çıkarları açısından Hurmüz Boğazf nın kapanmar na engel oima çabasında. Korfez'den yılda 370 milyon ton ham petrol çıkıyor. Batı Avrupa ulkelerinin petrol dışahmının yüzde 35'i, Japonya'nın dışahmının yuzde 6I'i Korfez'den geliyor. Bu yuzden Hurmuz Boğazı'nın kapanması halinde Japonya ekonomisi felç olacak, Batı Avrupa ise 90 gunluk petrol stoklarının tükenmesinden sonra zor gunler yaşayacak gibi gorunuyor. ABD'nin İran'a saldırması zor görünse de bolgede bulunan ABD'nin 7. filosuna bağlı uçakların İran uçaklanyla çatışması olasılığı bulunuyor. Yine de Reagan yonetimi, tam da seçim yılında böylesi bir çatışmaya karışmaktan çekindiğini belirtmiş durumda. Başkan Reagan'ın Hurmuz Boğazı'nın kapanmasına izin verilmeyeceği yolundaki önceki demeçlerini iki hafta önce, bölge ulkelerinden bir davet olmadıkça ABD'nin mudahale etmeyeceği yollu açıklaması izlemişti. ABD yonetimi, daha çok yakın ilişkilere sahip olduğu Suudi Arabistan'ın ve "Hiirmüz Boğazı'nın bekçisi" Umman'ın ustleneceği roller uzerine hesap yapıyor. Hurmuz BoAazı'nın kuzey ve guneyinde 12 millık karasulan içındeki tum gemileri denetleyen Umman, Hürmüz Boğazı'nda bu denli büyük stratejik bir konuma sahip olmasına karşılık, eğitilmiş insan gücune sahip değil. Bu yuzden Umman da İran ile bir çatışmaya girmesi halinde biraz ötede bekleyen Amerikan gemilennın yardımına guveniyor. Irak'ın, Körfez'de İran'ın Harg Adası'nı abluka altına alması ve adaya yaklaşan gemileri bombalaması, Türkıye'nin tran'dan petrol ithalatını tehlikeye duşurürken, bu ulkeye yapacağı ihracatı da olumsuz etkiledi. Bunun nedeni, Türkiye ile İran arasındaki ticaretin mal karşılığı yapıhyor olması. İran, Türkiye'ye sattığı petrol oranında Turkiye'den mal ithal ettiğinden Harg Adası'nın Turk tankerlerine kapanması, Turkiye'nin İran'a ihracatını ciddi bir bîçimde etkileyebilecek. Harg Adası çevresindeki ablukanın Türkiye ile İran arasındaki ticareti etkilememesi ve Turkiye'nin petrol ithalatının sürdurulmesi için çeşitli seçenekler uzerinde duruluyor. Bu seçeneklerden birı Turkiye'nin Basra Körfezi'ndeki İran'a bağlı Lavran Limanı'ndan petrol yüklenebilmesine ilişkin olanakların araştırılması. YAŞAMA YENtDES DÖKÜŞ Uçak tran semalannda. "Büyük Hun"a yapılan saldından yüz yanıklanyla kurtulan 2. Çarkçı Mete Özden yaşama yenîden dönüşün sevincini yaşıyor. Onu yeniden görmenin verdiği sevinç de yanındaki eşi Seher Özden 'in yüzündeki gülucükleri bir an olsun eksiltmiyor. (Fotoğraf: FATth GÜLLAPOĞLU) Birden bir (Baştarafı 1. Sayfada) Iranlı yetkililere bu insanların artık bekletilmemesi gerektiğini vargucuyle anlatınaya çalışıyordu. Bu kısa dramatık göruntülerden hemen sonra cam duvarlan.birbirlenni hiç tanımasalar da kucaklasan insanlann sıcakhğı eritiverdi... "Biiyük Hon" personeli ile Türk gazetecileri birbirlerine sanlıyorlar ve karşılıklı "geçmiş olsun" dileklerini iletiyorlardı... Bitmeyen bir savaşm, içinde yaşayan Iran'ın Başkenti Tahran'dan aynlırken, Buyuk Hun'un 2. Kaptanı Nusret Köken'e soruyoruz: lrak sizin Turk gemisi olduğunuzu kesinlikk biliyor mııydu? Köken Kesinlikle biliyordu. Bilmemesine imkân ve ihtimal yok. Irak bizim Türk gemisi olduğumuzu bile bile vurdu. Bu konuşmayı duyan ön sıradaki eskı deniz yuzbaşısı ve "Büyük Hun"un Güvene Vardiya Zabiti Kenan Ünlütürk söze gırıyor: • Ah bizde de silah otacaktı... Eiin oglu biliyor topsuz, lufeksu olduğumuzu. Gönderdi Exoceti, gerimizden vurdu..." Ünlutürk Exocetin gerrnye degdiği andan itibaren gördüklerini şöyle anlatıyor: "Saat t»m 10.31'di. Geminin iskele dış davlumbazinda bir pallama srsi ve ardından şn anda tarif edemeyeceğim kadar partak bir ateş topu >e hararet >ukseldi... Bunun hemen ardından ikinci bir patlama vt kara bir duman başladı... tlk patlama, gelişini goremedigimiz fuzenin darbe anı, ikinci pallama ise gemiyi delip geçtikıen sonra içindeki yakıcı boliimun patlamasi)dı... Fakat bunu sozle anlatmak olanaksız. O anı yaşamak lazım..." Unlüturk'un bu sozunun ardından hemen yanında eşiyle birlikte oturan yuzu yanık 2. Çarkçı Mete Özden'in dudaklanndan dökulen kelimeler şöyleydi: "Ohh, yaşamak ne gıud şeymiş..." Saldırıda yaşamını yitıren yağcı Orhan Özler'ın mesai arkadaşı yağcı Metin Sürucu, "Gerçekten yaşam u u ı büyük şans" diyor ve ekliyordu: "Eğer saldın pazar gunu ve giındiiz degü de, gece y» da bir mesai gunü olsavdı, gemiden hiç kimse kurtulamazdı. Çiinku pazar oldugu için mürettebalın çogu istirahatteydi. Gece olsavdı, o karanlıkta da kim kurtulabilirdi. Allah kerim..." THY'nın Kars uçağında "Buyük Hun'un Kaptanı Nephan Ardana. 2. kaptanlarından Hamza Kuruca. Başçarkçı Sermel Vina, makine vardiya zabiıleri Husrev Erbil, Naim Giirçam, •'Büyük Hun"un saldın sonrasında kurtulan diğer personeliydi. Ama onlar, geminin ilk aşamada gerçekleştirılmesi gereken teknik işleri nedeniyle Harg'da kaldılar... Bir de geride uç şehit denızci kalmıştı. Özel uçaga yetişürilemeyen Fedai Karabulut, Reha Yuret ve Orhan Özler'in cenazeleri, bugunku THY uçağına yetiştirilmeye çahşılacak... Yeşilköy'de Şeref Salonu'na alınan gemi mürettebatını karşılayan yakınlarının hemen hepsinin gozleri yaşlıydı, ama bu yaşlar sevinç gözyaşlan, yakınlan yitirmemiş olmanın verdiği coşkunun gözyaşlanydı... Nitekim genç gemici Temel Ersen'in annesi belki de oğlunu dimdik ayakta görmenin mutluluğunun verdiği heye canla oracıkta düşüp bayıhverdi... Bu acıh olayın öykusu Yeşüköy Havaalanı'nda noktalandı. ama, Tahran'dan havalandjktan sonra verilen Turkiye'ye gıriş anket formunu doldururken, "Sahi nerede doğdum?" sorusunu yönehen yuzu yanık ıçindeki Mete O/den'e bır gazetecinin verdiği yanıt belki de saldırıdan kur'"lan tum "Büyuk Hıın" personeıi için geçerliydi: "3 Ha7İran 1984, Harg Adası'nıu 39 mil guneyindeki Büyük Hun tankeri..." Cumhuriyet kimlik kartımı kaybettim. Hükumsüzdur. ALt KÖSEOĞLU • Yıldız Üniversitesi kimliğimi şebekemi kaybettim. Hukümsuzdür. LÜTFÜ KALENDER GEMİ( İLERDEN irak bizim Türk gemisi olduğumuzu biliyordu. Ohh yaşamak ne güzel şeymiş. Eğer saldın gece ve bir mesai bitiminde olsaydı tüm mürettebat yaşammı yitirebilirdi. Anlatmak imkânsız, o anı yaşamak lazım. Füze girdiği yerde iki adamın sığabileceği bir delik bırakıp, ana makineye saplandı ve burada bir kez daha patladı. Harg 'a yine gideriz. Bu gemiden ancak jilet olur. Ve iran 'ın İstanbul Başkonsolosu Taheri: Biz sizin de intikamımzı alacağız... Petrole giden avlanıyor (Boştarafı 1. Sayfada) Denizcilik kaynakları, tankerde bulunan petrolün aktığını bildirdiler. 24 mayıs: Bağdat, İran'ın Harg Adası'nın güneydoğusunda iki geminin Irak'ın hava saldırısına uğradığını bildirdi. Liberya bayrağı taşıyan Japon Denizyollan'ndan İciralanmış 29 bin tonluk bir tanker de Washington, Londra ve Kuveyt kaynaklan tarafından Iraklı olduğu belirlenen bir bombardıman uçağı tarafından Suudi Arabistan sularında bombalandı. 25 mayıs: lrak, Basra Körfezi kuzeyinde 6 gemiyi vurduğunu bildirdi. 3 haziran: lrak, iki önemli hedefi bombaladığını açıkladı. Bunlardan bir tanesi, Harg Adası yakınlannda vurulan "Büyük H u n " adh Türk tankeriydi. Tankerdeki üç denizci öldü ve ikisi de kayboldu. İranlrak savaşı sırasında petrol tankerlerine yönelik saldırıların sıklaşması, Körfez'in anahtarlannı sigorta şirketlerinin eline teslim ediyor. lrak saldırılarının yoğunlaşması üzerine, 29 mayısta sigorta şirketleri primlerini yüzde yuzelli arttırdı. Zararh çıkan armatörler oldu. Fransız Denizcilik Sigorta Şirketi'nin bir yöneticisi, olaylar uzerinde tercih şanslannın olmadığını söylüyor. Şirket yöneticisi bir grup sigortacının kendi aralannda toplanmalannm. primle rin yeniden artması için yeterli olduğundan yakınıyor. Bu artış, daha çok savaş bölgesi primleri için geçerli. Fransız gemicilik şirketlerine Ekonomi BakanlığYnın sağladığı kefillik ise, sigorta primlerini alt etmekte dolambaçlı bir çare olarak karşılandı. Bazı armatörler de bu öneriyi reddetti. Sivilhedefler Armağanlar BioTursH'de. Bio Tursil çocuğunuz için 20.000 armağan hazırladı. Heyecan dolu, yepyeni, sevimli, büyük sürprizler. Dünya çocuklarının ellerinden düşurmedikleri elektronik saatler, bilgisayarh, heyecanlı oyunlar... Kazanmak çok kolay! Bio Tursil kutularında Armağan Kuponları var. Her kupon, çocuğunuza bu sürprizlerden birini kazandıracak. Bu büyük armağanları çocuğunuz için mutlatoa kazanın. Hemen, Bio Tursil almaya başlayın. Bir sürpriz yapın. Sevindirin onu. Çok sevindirin ! Hemen alın,kazanın! Turyag Çekilişsiz,kurasız Bio Tursa bir 'TURYAÛ A.Ş." İzmir ürünüdOr. (Baştarafı 1. Sayfada) mevkının dün ilan edilen yasak bölge sınırının 2.5 mil dışında kald:£. belirlendi. Türk gemilerinin girişinin yasaklandığı bölgenin koordinatları şoyle: 1 29 30' kuzey 48° 30' doğu, 29C 25' kuzey 49° 09' doğu, 28° 23' kuzey 49° 47' doğu, 28° 23" kuey 51° 00' doğu. Bir tanker (Baştarafı I. Sayfada) yetkililer düşurülen uçağın İran'a ait olduğunu bildirmişlerdi. Suudi Arabistan İran uçağmın düşürülmesine gerekçe olarak ülke kıyılarına doğru uçmasıru gösterirken, tran uçağın uluslararası sular üzerinde uçtuğunu savunuyor. Önceki gün gerçekleşen İran saldırısından bir gün önce de lrak savaş uçaklan tran'ın sınır kenti Baneh'i bombalamış ve 325 kışinin ölümüne, 300 kişınin yaralanmasına yol açmıştı. Bu saldından sonra İran ile lrak, karşılıklı 'olarak birbirlerinin kentlerini bombalayacaklan tehdidinde bulunmuştu. tran, 11 lrak kentini bombalayacağını açıklarken, lrak 6u tehdidin yerine getirilmesi halinde 15 İran kentini bombaJayacaklarını belirtmişti. Irak'ın îran kentlerini bombalaması karşısında İran bu yılbaşında da sivil hedeflere saldırma tehdidinde bulunmuş ve o sırada Irak'ın sivil hedeflere saldırmayacağını açıklamasıyla sivillerin katliamı durdurulmustu.