18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN 1984 HABERLER Ozetle HP Ankara tl Başkanı görevden alındı HP Başkanhk Divam. Ankara tl Başkanı Ceyhun Kılıç ve U ya'netimini görevden aldı. Halkçı Parti Ankara İl Baskanlığı'na 6 Kasım seçimlerinde Erzincan'dan aday gösterilen özcan Tokyürek getirildi. HP Genel Baskan Yardtması Engin Aydın, eski il başkantnın kişisel işleri nedeniyle partiye uğramadığı için görevden almdığtm söyledi. Anayavru belediye çekişmesi J\.nkara ilçe belediye başkanları, Anakent Belediye Başkanı'na kızıyorlar. Parti içindeki çekişme doğal olarak belediye meclislerine yansıyor. Her kafadan aykırı sesler çıkıyor. Anakent Belediyelerinin yetkisini arttıran tasarıya karşı, ilçe belediyeleri seslerini daha yükselttiler. CUMHURİYET/7 ANKARA'DAKİ ÇEKİ$MENİN NEDENİ Komisşvnda "yavru"lar baskın çikto, Bütçe Komisyonu'nda benimsenen metne göre, anakent belediyelerinin görevlerinin dışında kalan ve yürürlükteki yasalarla belediyelere verilen bütün görevler ilçe belediyeterince yürütülecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anakent belediyelerinin yönetimi hakkında yasa hükmünde kararnamenin degiştirilerek kabulünü öngören yasa tasansı, Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı. İçişleri Komisyonu'nda uğratıldığı büyük değişiklikler nedeniyle, ilçe belediye başkanlarının sert tepkilerine neden olan tasannın görüşülmesi sırasında, ilçe belediye başkanları, gerek komisyon toplantı salonunda gerekse salonun dışında mületvekillerine kulis yaptılar. Hükümet adına İçişleri Bakanlığı Mahalli Idareler Genel Müdürü Teoman Ünüsan'ın katıldığı komisyonda, tasarı üzerinde konuşan HP'li Şeref Bozkurt, ilçe belediyelerinin daha geniş olanaklar manzumesine kavuşturulması biçiminde düzenlemeler gerektiğini belirterek, "Belediye şube müdürlüklerinden daha az yetkiyi onlara niye verdiniz? Herhangi bir gorev ifada son derece kısıtlıyorsunuz onlan" dedi. Bozkurt, tasarıyı yeterii bulmadıklannı, ilçe birimlerinin yetkili ve inisiyatifi kullanacak biçimde düzenlenmesini önerdi. HP Tokat Milletvekili Enver Özcan da, ilçe belediyelerine tanınan yetkilerin arttınlması gerektiğini kaydederek, kararnameyle büyük şehir belediye başkanlarına "beylerbeyi", ilçe belediye başkanlanna ise "çavnş" gözüyle bakıldığını bildirdi. MDP'li Fenni İslimyeli de tasanyı eleştirerek birtakım çapraşık hükümlerle yeni düzenlemeler getirildiğini söyledi. tslimyeli, tasan metni ile ilçe belediyeleri için bir vesayet sistemi getirildiğini söyledi. Görüşmelerden sonra tasannın maddclerine geçildi. Anakent ve ilçe belediyelerinin görevlerini düzenleyen 6. maddenin göruşülmesi sırasında, ilçe belediye başkanlarının hazırlayarak milletvekillerine imzalattıkları önerge başkanlığa verildi ve bu önerge kabul edilerek tasarının 6. maddesi değiştirildi. Yapılan degisiklikle ilçe belediyelerinin yatırım plan ve programlannı anakent belediyesinin değil, kendilerinin yapması benimsendi. Tasarıdaki yeni yerleşim alanlannın belirlenmesi, gerekli altyapı yatınmları ile konuüarın yapılması ve yaptınlması da metinden çıkarıldı. İçişleri Komisyonu'nda maddeye eklenen büyük şehir belediyelerinin kapalı devre televizyon sistemi kurma, kurdurma, işletme ve işlettirme konusu da metinden çıkarıldı. Benimsenen metne göre; anakent belediyelerinin görevlerinin dışında kalan ve yürürlükteki yasalarla belediyelere verilen bütün görevler, ilçe belediyelerince yüriitülecek. Anakent Belediyesi'nce işleülen alanlardaki zabıta hizmetleri ve diğer belediye hizmeüeri ve ruhsat verme işlemleri, ilçe belediyelerinin görevleri arasında bulunacak. İlçe belediyeleri ayrıca yolcu ve yük terminalleri, otoparklar, yeşil alanlar, park, bahçe, spor tesisleri kuracak, işletecek ve işlettirecek. Bütçe Komisyonu bugün tasa* rıyı görüşmeye devam edecek. Türkiye Kadın Haklart'nın 50Hnci yılı ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) Hcnuz dcre görunmemısıı ama paçaları sıvayanlar \ardi ve bıınlar bir biiinmezin kavgasına başlamışlardı. Ama sonradan bu kişiler, "altısını da alacağımııı bilivorduk" dediler. Demek ki kavga, dışardan bakanların algıladığının aksine. bılerek ve bilinen bir durum için yapılıyordu. Bugun i>icc su yuzüne çıkan "anakenlilçe belediyeleri" anlasmazlığından soz ediyoruz. Yerel seçimlerden iki gun once 23 Mari 1984 tarihinde çıkarılan 195 sayılı kanun kuvvetindeki kararnaniLBaşbakan Turgut Özal, sıkıyöne nin 23 haziranda sona erecek olması, son gunlerde bu konudaki çatimin uzatılması konusunun 28 lışmalan daha da hızlandırdı. Dolayısıyla anlaşma/lığın daha da yohaziranda toplanacak Milli Gü ğunlaşması sonucunu getirdi. Belediyelerdeki çekisme başlangıçta venlik Kurulu toplantısında gö "içten içe" gidiyordu. llk açık çekişme başkentin aliı belediyesinın rüsüleceğini söyledi. Hangi iller altı.sını da ANÂP'lı adayların V.azanmasından hemen sor.ra Anade sıkıyönetbnin kaldırüacağvun kent Belediye Başkam'yla Altındağ Belediye Başkanı arasında patbu toplantıda ele ahnacağtm bil lak \erdi. İki başkan Ankara'nın önemli eğlence yerlennden biri olan diren Özal, sıkıyönetim süresinin Gençlik Parkı'nı paylaşamıyorlardı. Mehmel Altınsoy parka sahip 19 temmuzda sona ereceğini, 5 cıkmaya çalışırken, Muzaffer Atılgan, parkın kendi coğrafi sını. layıUık plantn TBMM'de görüsül rı içinde kaldığını, parkın, içindeki tum tesislerle birlikte kendi bemesi sırasında bu konunun da lediyesine ait olduğunu soylıiyordu. İki başkan arasında böylece başMeclis'teele alınacağını kaydet layan surtüşmede. sonraları iki tarafın da sesleri biraz daha yukselti. meye başlıyordu. Ancak bir belediye meclisi toplaniısında Mehmet Altınsoy. Aulgan'a "Sesinizi öyle vuksellmeyin sayın başkan, bizim de sesimiz var" diyerek mudahale ediyordu. YERt PROTOKOLDÜR Altındağ Belediye Başkanı Muzaffer Atılgan "Ben icracı belediye başkanı olmak istediğim için Altındağ'dan adaylı^ımı koydum. Türkiye'de Kadın Haklan'ntn Öyle olmasa anakent belediyesine başkan olurdum" diyerek çekişSO'inci Yılı Kutlama Faaliyetlemeyi korükluyordu. Atılgan konuşmaMnı şoyle surdurüyordu: ri Yürütme ve Koordinasyon "Büyıik şehir belediye başkanlarının yeri protokoldür. Başka da Komisyonu Başkanı ANAP'lı bir fonksiyonları yoktur. Bir zaman sonra da zaten hiçbir anlamlaTürkan Ankan tarafmdan diin rı kalmayacak ve tamamen Mr. Lord olacaklardır." açıklandı. 5 Arahk 1984 tarihinSonra belediye meclislerinın toplantıları başladı. ANAP içindeki den itibaren 1 hafta süreyle yapılacak kutlama faaliyetleri arasında toplum hayatında onculük yapan Turk kadınlanna plaket dağınlması öngörülüyor. MGK stkıyönetimin ıızatılmasını görüşecek Parti içindeki gruplara hâkim olabilme, Makine parkındaki araçların dağıtımı, Gençlik Parkı'na sahip olabilme, Tansa'lann kaldırılması. Mehmet Allınso> çekişme doğal olarak meclLslerede yansıdı. Hemen her belediye meçlisinde "aykın sesler" çıkıyordu. Bu sesler daha cla sürüp gideceğe benzer. 23 haziran... 195 sayılı KHK'nın son Rünü. Virıne yenisini hazırlamak gerek. Çalışmalar başladı. Ama ne hikmetse gizlilik içinde yurutulen çalışmalardı bunlar. Çankaya Belediye Başkanı Erdoğan Yavuziar. "Ancak Kişleri Komisyonu'ndan geçtikten w>nra haberdar olduğum bir tasanydı bu \e 195 sa>ılı KHK'yı aşan, ilçe belediyelerinin yetkiierini çok aşın şekilde sınırlayan. onlan ana belediyelerin memuru durumuna getiren hukiımler laşıyordu. Seçilmiş bir belediye başkanı olarak buna la*ır almarn gerektiğini duşiindum" diye anlatacak ve şöyle surdürecektı konuşmasını: "195 sayılı K.H.K.'ye hiç ilira/ım >ok. Ben ona gore aday oldum. Vaat Yavuziar (Çankaya): Vaatte bulundum, seçildim. Şimdi hazırlanan tasarı elimizikolumuzu böylesine bağlarken nasıl hizmet vereceğiz? Ahgün (Mamak): Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi, elbette kabul edeceğiz, ama biz çıkacak kararın iyi ve sağlam olmasını isteriz. Atılgan (Altındağ): Bu tasandaki bazı hükümlerle yeniden eski uygulamaya, tek şehir belediyesine dönmenin anlamı nedir? Kececiler (ANAP Merkezi'nden): Ortada bir isyan havası yok. Her organ kendi yetkilerinin arttırılmasını ister. Anlaşmazlık bitti. Fevsi Hakkı Esatoğlu SODEP'e katıldı tstanbul eski senatörü Fevzi Hakkı Esatoğlu, SODEP'e katıldı. tstanbul Barosu eski baskan vekili ve Anayasa Adalet Komisyonu sözcüsu Esatoğlu'nun SODEP'e katüması sırasında SODEP Beşiktas ilçesinde bir tbren yapıldı. Törenden sonra Esatoğlu'nun partiye giriş beyannamesini, SODEP tstanbul tl Başkanı Korel Göymen ile Beşiktaş tlçe Başkanı Ercan Ülker imzaladılar. Erdal Inönü: ANAP içindeki eğitimler çaUşması ürkütücü SODEP Genel Başkanı: (Kalkınma planı için)"Ya muyor. Gerekçt yuvarlak sozJersak savmak için hazırlanmış ve ülkesorunlarım ha le anlatılıyor. Ortadaki rakamlar ise her zanan söylenen rafife alan bir planla karşı karşıyayız. Planın uygu kamlar. Plan ilk olarak yasak lanıp uygulanmayacağım yakından izleyeceğiz, savmak için yapılan bir çaba izlenimi veriyor. Hukumetin mevÇünkü biz planlamaya ciddi olarak inanıyoruz" cut politikasının bir planı izleniErdal İnör.ü, "Iktidar partisinin bütünüyle parti mi taşıyor. Hk söylenecek şey, zanca davranışlarının kültürel, ekonomik ve sosyal ülke gerçekterini ve sorunlannı hafife alan bir planla karşı kargelişmemizi çıkmaz yollara götürecek bir aşamaya şıya bulundugumuzdur. Buna gelmemesi düeğimizdir. Bugün gördüğümüz eğilim rafmen, planı ciddi olarak inceleyecegiz ve bir çerceve oluştuler çatışması bu bakımdan ürkütücüdür" dedi. ANKARA (ANKA) Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) Genel Başkanı Erdal Inönü, 5'inci 5 YıUık Kalkmma Planını "Y«sak savmak için hazırlanmış bir plan" olarak niteledi ve "Ülke sorunlannı ha/ife alan bir planla karşı karşıyayız" dedi. tnönü, ANKA muhabirinin çesitli sorularını yanıtlarken, Anavatan Partisi içindeki eğilimler çatışmasını "ürkütücü" bulduklanru bildirdi ve iktidar partisinin partizanca kadrolaşmasının engellenmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Inönü, TBMM Başkanhğına sunulan ve BütçePlan Komisyonunda görüşülmesine başlanan 5'inci 5 vıllık Kalkınma Planını nasıl değerlendirdiklerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, planı inceleyeceklerini ve bu inceleme sonucunda görüşlerini açıklayacaklarını belirterek şunları söyledi: "Geleneksel olarak, plan hedefieri önceden açıklanır ve kamuoyunun larttşmasına sunulurdu. Bu sırada çesitli kuruluşlann gorüşleri alınarak plana nihai şekli verilirdi. Şimdi böyle bir durum yok. Planın sunuş şeklinde yeterii bir açıklık bulun Karaca^ Basın Yayın Genel Müdürü oldu Basın Yayın Genel Müdürlüğü yöneticiliğine Tahsin Karaca atandu 12 Eylül sonrasında Basın Yayın Genel Müdürluğü'ne atanan ve Özal hükümeti kurulduktan sonra altı aylık geçici bir sözleşme ile yerinde kalan Secati Özkaner'in gorev suresi resmen ay sonunda sona eriyvr. Düzenleyici olarak Genel Mudürlüğe getirilen Tahsin Karaca, 29 yüdan bu yana Basın Yaym'da çesitli gö Erdal lnur.u revlerde bulundu. rup planın uygnlanıp uygulanmayacağım vakından izleyeceğiz. Çunkü biz plaalamaya ciddi olarak inanıyonız". ANAP'TAKt ÇATIŞMA ÜRKÜTÜCÜ Erdal lnönu, iktidar partisi içindeki gruplar arasındaki kutuplaşmaya ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, bir partinin içinde çesitli fikir gnjpları olabileceğini ve bu gruplann aralannda tartışarak beraberliklerini sürdurebileceklerini belirterek, "Ancak, ANAP'ta gruplann yerine kutuplaşma oldugu gödeniyor, bir egilim egemen olacak ve öteki eğilimlerdekiler partiden aynlacaklardır " dedi. Başbakan Turgut Özal'ın 4 eski eğilim olarak nitelediği belirL görüşlerin parti içinde uzun zaman birlikte yaşayıp yaşayamayacaklannm başlangıçtan beri büyük bir soru işareti olduğunu ve şimdiki huzursuzluğun ternelinde de bunun yattığını ifade eden lnön\», şunları söyledi: "Bizim dilegimiz, demokrasi için sağlıklı bir gelişmeye olanak verecek bir yapının oluşmasıdır. Şimdi durum böyle bir yapının olmadıgını gösteriyor. Bence uzun vadede önemli olan, iktidar partisinin biıtunüyle partizanca davranışlannın kültürel, ekonomik ve sosyal gelişmemizi çıkmaz yollara gdtürecek bir aşamaya gelmemesidir. Bugün gördügümüz eğilimler çatışmssı bu bakımdan ürkütücüdür." Inönü, partizanca kadrolaşmanın hedefmin ulusun değil, belirli bir azınlığın çıkarını isteyen bir yönetim kurulması olduğunu, bunun da milletin çoğunluğunu rahatsız edeceğini ve ülkenin gelişmesi ile kalkınmasının sağlanamayacağını belirterek, "Böyle bir yönetimin sakıncalannı geçmışte gördük, bu sakıncalar konnsunda geçmişimizde yeterince dcneyimimiz var. Mesele buna başlangıçta engel olmaktır" şeklinde konuştu. TürkiyvAET Parlamento Komisyonu Denizli miüetveküi Aycan Çakıroğullan başkanlığmdaki Türkiye AET Karma Parlamento Komisyonu heyeti ihracatçılarla temas ve incelemelerde bulunmak üzere 2324 haziran tarihlerinde tstanbul'a gidecekler. tht acatçıların AET ile ilgili görüşlerini almak ve çesitli kuruluslarda incelemelerde bulurunak üzere tstanbul'a gidecek olan heyet, temas ve inceleme sonuçlarını 24 haziran pazar gunü yapacakları bir toplantı ile belirleyecek. Cırmhurbaşkam Evren bugün Inönü'yü kabul ediyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, SODEP Genel Başkanı Prof. Erdal tnönü' yü bugun Cumhurbaşkanhğı Köşkü'nde kabul edecek. Edinilen bilgilere göre, SODEP Genel Başkanı'nın görüşme isteğini olumlu bulan Cumhurbaşkanı Evren, Inönü ile iç siyasal gelişmeler konusunda bugün görüşecek. Bilindiğı gibi Evren, bir süre önce parlamentoda temsil edilen siyasi parti başkanlan ile her ayın ilk haftasında görüşme kararı almış, HP Genel Başkanı Necdet Calp ve MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp ile 6 haziranda birer görüşme yapmıştı. Erdal tnönü, Cumhurbaşkanı Evren tarafmdan son olarak 25 mayıs 1983 tarihinde kabul edilmişti. tnönü, SODEP'in kuruluşu hakkında Cumhurbaşkanı'na bilgi sunmuş, görüşme İnoniınün istemi üzerine yapılmıstı. Bu tarihten sonra 6 haziranda SODEP kurulmuş, 23 haziranda da tnönü 20 kurucuyla birlikte veto edilmişti. Personel yönetimi semıneri Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) tarafmdan düzenlenen "•Personel Yönetimi Semineri" 915 temmuz tarihleri arasında Bolu 'da yaptlacak. MPbTnin seminer öncesinde yaptığı araşttrma sonuçlanna gore, özel ve kamu kuruluşlannda çauşanlar astüst ilişkilerine gereken dikkati göstermiyor. Çalışanlar arastndaki ilişkilerin düzeltilmesinin esas aunacağı seminerde, personel yönetimi, verimliliği arttıncı bir etmen olarak ele ahnacak. Kaııvıı Işveren Sendikaları için ön çahşmalara başlandı ANKARA, (ANKA) Başbakanlık genelgesi ile kurulması öngörülen kamu işveren sendikalan için ön çahşmalara başlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda bir toplantı yapılarak mevcut kamu işveren sendika yetkililerinin gorüşleri alındı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşan Kutlu Savaş, kamu işveren sendfkalannın kurulması icin ön görüsmelere devam edildiğini belirterek "Ük toplantıda kamu işveraı sendika yetkilileri görüşlerini açıkladılar. Ortaya çesitli fikirler atıldı Teknisyenler bu göruşler dogrultusunda birkaç sayfalık bir ozet hazırlayacaklar. Bu ay içinde yine kamu işveren sendika yetkUileriyle yapılacak bir toplantıda hazırlanan bu rapor tartışılacak" şeklinde konuştu. Kutlu Savaş, kamu işveren sendikalarının bir konfederasyon çatısı altında birleştirilip, birleştirilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de şu yanıtı verdi: "Şu anda kamu işveren sendikalannı bir konfederasyon çatısı altında toplayalım diye bir fikir yok, kamu işveren sendikalannın çoğunlugu da aynı fikirde, şu safbada duşunulmeyen bir konu." lerde bulundum ve seçildim. Şimdi ha/ırlanan tasan elimizi kolumuzu böylesine bağlarken nasıl hizmet vereceğu?" BUNDAN SONRASINI ONLAR DÜŞÜNSÜNLER Aslında oteki ilçe belediyelerinin başkanları da aynı şeyi duşunüyordu. Mamak Belediye Başkanı Mehmel Akgün. "Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi. Elbette kabul edeceğiz, ama biz çıkacak kararın iyi ve sağlam olması için gerekli her şe>i soyledik. Bundan sonrasını onlar duşünsunler" diyordu. Tum ilçe belediyelerinin başkanları için büyük kent belediyesine vetö hakkının tanınması. kararnamenin birçok olumsuzluklan içinde en onemli olanıydı. Ve hepsi de ozellikle buna karşı çıkıyorlardı. Hepsinin duşunceleri şu ortak cumlede toplanabilirdi: "Bu şartlarda, temsil etliğim belediyenin meclisinde hiçbir karar alınması ve uygulanması mümkün olmayacaktır. Oysa biz çalışan meclisler istiyoruz." ilçe Belediye Başkanları birkaç gun ust üste toplanarak, "Yasanın mebdei olan TBMM'ye gidip kendilerine anlatmanın, milletvekillerine tasannın ne getirip, ne göturecefini örnekleriyle göstermenin en dogru yol olacağını" duşundüler. Onceki gun bu duşuncenin gereğı yerine getirildi. İşe Başbakan kanştı ve ilçe belediye başkanlarıyla ayrıntılı bir görüşme yaptı. Toplantıdan sonra Erdoğan Yavuziar, "Sayın Başbakanın bakış açısını oğrendik ve rahatladtk" diyordu. Bir soru uzerine de "Şayet ulkenin şartları metropoliten bir belediye düzenlemesine gerek gösteriyor idiyse.ki gösteriyordu ve bundan beklenen birtakım faydalar var idiyse, bu tasandaki bazı hukumlerle yeniden eski uygulamaya, tek şehir belediyesine donmenin anlamı nedir" diyordu. Ve Yavuziar, umudunu dun yapılacak toplantıya bağiıyordu. "Sağduyu sahibi parlamenter arkadaşlarımızın hiyerarşik oylamalarda, bu antidemokratik diye niieledigim hükumler lehinde oy kullanmayacaklanna inanıyorum" diyerek bu umudunu ortaya koyuyordu. BİR DE ŞU ARAÇLAR 195 sayılı KHK.Anakent belediyesindeki araç, gereç ve pcrsonel paylaşımının uç ay içinde yapılmasını ongörüyordu. Bu paylaşım geçenlerde yapıldı ve yeni hoşnutsuzluklara neden oldu. Her ilçe Belediye Başkanı kendilerine düşen araçgerecin yetersizliğinden yakınmaya başladı. Altındağ Belediye Başkanı Muzaffer Atılgan, vatandaşa süratle hizmet göturmek için kişisel zorlamalarla bazı olanaklar yaratmaya çalıştığını söyiüyor ve "Araç gerecin paylaştıntması görevi kararname ile Ankara Valiligi'ne verilmiştir. Ankara Belediyesi, Yalilige gerekli bilgileri zamanında vermediği için paylaşma işi gecikmiştir. İlçe belediyelerinin şu ana kadar çalışamamalarının nedeni Ankara büyuk şehir belediyesidir" diyordu. TEHLİKELİ YAKLAŞ1M Gençlik Parkı, Tansa'ların kaldırılması, makine parkındaki araçlann dağıtımından doğan hoşnutsuzluklar, ANAP içindeki gruplann ikiidar çekişmesi ve bunun sonunda çıkan aykırı sesler... En sonunda 195 sayılı KHK'nın yerine hazırlanan yasa tasarısı.. Tüm bunlar, ana kentilçe belediyeleri çekişmesini, çok önemli nedenlere dayanır gibi gosteriyorsa da konuştuğumuz ilgililer bunun aksini anİatıyorlar. Soylenenleri şoylece özetlemek mümkun. "Bu çekişme her şeyden önce kişiseldir. Şu alanda sen egemenlik kuramazsın, bu alanda filanca kuramaz kabilinden şeyler. Bu çekişmenin altında yatan bir başka sebep de yaklaşan kongrelere güçlü bir biçimde girmek için hazırlanan. aynı zamanda parti kurucusu da olan bazı büyük kent belediye başkanlannın güçlerini daha da arttırma istekleri.. Ama bu tehlikeli bir yaklaşımdır. Çunkü böylesine bir yaklasım belediye başkanlarını bazı istenmeyen uzlaşmalara itebüir." GÖZDEN GEÇİRİLDİ ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kececiler, ilçe belediye başkanlanna verilen hukmi şahsiyetin uç aylık uygulamada gözden geçirildiğini ve artık "İlçe belediyelerinin hükmi şahsiyetinin kolları olmayacağım" söyledi. Kececiler, anakent belediyelerine ilçe belediyelerini denetleme yetkisi verılmesini değerlendirirken, "Uygulamada gorülen aksaklıkları dikkate aldık. Bu nedenle kararnamede değişiklikler yaptık. Zaten kararname şeklinde duzenleme >apılmasının nedeni budur" dedi. Kececiler, "Cumhuriyet" muhabirinin, "Anakent belediyeleri ile ilçe belediyeleri arasında çıkan anlaşmazhk giderildi mi?" sorusuna şu yanıtı verdi: "İlçe belediyelerine ilk yetkiye göre bazı haklar tanındı. Ama ortada bir isyan havası yok. Her kanunun mecliste göruşülmesi sırasında konuyla ilgili olanlar milletin sozcüleri ile gönişür. Her organ kendi yetkilerinin arttınlmasını ister. Anlaşmazlık bitti. Biz disiplinli bir partiyiz. Yeni düzenlemelerin yapılması sırasında belediyelerimizle de gorüşüp onların fıkirlerini aldık. En iyiyi bulmaya çalıştyoruz." Kececiler. sözlerini şoyle surdürdü: "İlçe belediyelerine verilen bazı kolaylıklar vardı. Tatbikattan gelen sesi dinledik. Bazı sahalar ilçe belediyelerine tamamen kapatılmıştı. Kararnamede değişiklikler yaparak asfalt şantiyesi, mıcır tesisi, taşocagı kurma yetkisi ilçe beledîyelerine tanındı. İlçe belediyeleri bir şehrin parçasıdır. İlçe belediyeleri şehirden müstakil olamaz. Bunun /aruretini hisseltik. Bundan sonra da boyle olacak. İtalyan, İngiliz ve ABU sisleminde de boyledir. Bu sistemlerde ilçe belediyelerinin hükmi şahsiyetleri yoktur. Biz ilçe belediyelerine hukmi şahsiyet \erdik. Ama bu hukmi sahsiveti denetleme yetkisini de şimdi koordinasyon \e uyumun sağlanması için bü>uk şehir belediyesine veriyoruz. Vani ilçe belediyelerine verilen hükmi şahsiyetin kollan olmayacak." Mehmet Kececiler, ilçe belediyelerinin istekleri doğrultusunda kararnamede küçük bazı değişiklikler yapılacağını da sözlerine eklendi. Alkoüü araç kuUanmak tamamen yasaklanıyor İçişleri Bakanı, Trafik Yasası'na göre 15 yönetmelikle ilgili çalışmalarm bit Ali Tanrıyar, devam mecburiyetı olan sürücü okullarını bitirmeyenler ehliyet me aşamasına geldiğini söyledi ve "Kandaki alkol miktarına göre ceza tayini sınavına alınmayacak. Fahri trafik müfettişliği uygulamasına ise yeniden başesası getirilecek, bir miktara kadar alkol alanlara para cezası verilecek" dedi.lanacağını, trafik denetimlerinin de arttınlacağını açıkladı. ANKARA, (a.a.) İçişleri Bakanı Ali Tanrıyar, Karayolları Trafik Kanunu'na gore çvkarılması öngorulen 15 yönetmelikle ilgili çalışmaların bıtmek uzere olduğunu kaydederek. "Yapılacak degisiklikle araç kullananların alkol almaları tamamen yasaklanacaktır" dedi. Tanrıyar, suruculere, "Kandaki alkol miktarına gore ceza tayini" esası getirileceğini, belirlenecek bir miktara kadar alkol alanların mahkemeye verilmeyip para cezası ile cezalandırılacaklarını bildirdi. Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını cevaplandıran Tannyar, "Kahri Trafik Müfettişliği" uygulamasına yeniden başlanılmasının benimsendiğinı ve bu konuda çıkanlacak yasa ile fahri trafik müfettişliğinin yeniden kurulmuş olacağını belirui. İçişleri Bakanı Ali Tanrıyar, sürucu okulları ile ilgili olarak şunları söyledi: "Devam mecburiyeti olan sürücü okullarını bitirmemiş olanlar ehliyetname sınavlarına alınmayacaklar. Sürücü okullarının açılması ve okullarda bulundurulacak eğitim araç, gereç ve malzemeleriyle uygulanacak eğitim konuları, süreleri, eğitim kadroları ve okul açacak kişilerde aranacak nilelikler ve şarllar. Milli Kgilim ve İçişleri Bakanlıklannca çıkanlacak yönetmelikle belirleneceklir." Tanrıyar, Türkiye'de kontrol ve denetim altında bulundurvılan 20 bin kilometrc yolda 4 bin 863'u sehiriçi, 3 bin 915'i de şehirlerara.sında olmak u/ere, toplam 8 bin "78 trafik polisinin görev saptığını kavdettı. DENE1İMLKR ARTARAK SİRDİJRİ LEC EK Tak\ı>c cdilen resmi ve sivil ekipler, helikopterlerle trafik denetimlerinin ozellikle E5, E23 \e E24 gibi Devlet Karayolları"nda ve lurıstiV yorelerde artarak surduruleceğini de büdiren içişleri Bakanı Tanrıyar, bu aylarda yurtdışından gclen vatandaşlann huzur ve guven içinde yolculuklarını devam ettirmeleri için gerekiı alternatif gü/ergâhların da bclirlendiğini söyledi. Içişlen Bakanı tralık kazalarının azaltılması için trafik cğitiminin gcrckliliğinin ' • etkisinin lartı: şılma/ bir gerçek olduğıımıitade ı'derek,bu konuda şöyle konuştu: "Alt >apı ve muhendislik hizmetleri yeterii se\iyeye ueiirilmedikçe, en mukemme) bir trafik eğilim hi/metinin hedefine ulaşması mümkün olmayacaklır. Ancak egitimin hedefi, kişive trafik kuralları bilgisi vermek, bu kıırallan trafik ortamına uygulama yetenegini gelişlirmek ve oğrenilen kurallara surekli uyma ali)>kanlığı ka/andırmaktır. Genel eğitim ilkelerinden biri de takdir ve cezalandırmadır. Cezalandırma. eğitim amacı ile yapılmakta ve caydmcılık yonu ile uygulanmaktadır. Ceza bir eğitim unsuru olarak kullanıldıgı takdirde daha etkili ve çaydırıcı olmaktadır." \MAÇ KORKl DEĞİL, İ \ S A N \ SA^GI Sorunun çozumunu cezadan beklememek gerektiğini kaydeden İçişleri Bakam Tanrıyar. ileri surulen "egitimin olmadığı yerde korku /ararlıdır" goruşune değinerek. şoyle de\am ettı: "Bu göruşe katılmak mıımkıın degildir. 1 rafikte amaç, korku değil, polise, dıuene. kurallara. insana ve hayata saygının lesis edilmesidir. Kisi polis korkusu ile degil; polisin uldııgıı, ya da <>lmadığı her yerde aynı da>ranısları goslerebilmelidir." tçisleri Bakanı Tanrıyar ANKARA (ANKA) Bakanlar Kurulu içinde Başbakan Turgut Özal'da dahil olmak üzere 11 bakan oruç tutarken 11 'i de tutmuyor. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Adalet Bakanı Necati Eldem ilaç aldığı için oruç tutmazken, diğer bakanlann ge^ rekçeleri saptanamadı. Bakanlar Kurulu'nda, oruç tutan bakanlar şöyle: Başbakan Turgut Özal, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerier, Devlet Bakanı İsmail Özdaglar ve Kâzım Oksay, Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Dogan, Sanavi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Tascıoğlu, İçişleri Bakanı Ali Tannyar, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın. 5 devlet bakanının da içinde yer aldığı oruç tutmayan bakanlar da şunlar. Devlet Bakanı ve Başbakan \ ardımcısı Kaya Erdem, i)evlet Bakanları Abdullah Tenekeci, Mesat Yılmaz, Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Sudi Türel, Adalet Bakanı Necat Eldem, Bayındırlık ve lskân Bakanı Safa Giray, Maliye ve Gümrük Bakam Vural Ankan, Milli Savunma Bakanı Zeki Yavurtürk, fcnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cemal Büyükbaş ve Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu. Oruçlu ve oruçsuz bakanlar, 1111 berabere
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle