22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN 1984 KULTUR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle F1AP renkli bienali baskı FlAP'ın (Uluslararası Federasyon) her iki yılda bir değişik ülkede düzenlenen Renkli Fotoğraf BienaU'nin ev sahipliğini bu yü Türkiye yapacak. 1984 ekiminde İFSAK tarafmdan gerçekleştirilecek bienale kişisel katüma yok. Her ülke kendi içinde ön eleme yaparak yirmi fotoğrafhk takımını belirliyor. lekfotoğraflar dışında ülkeler de ödül ahyor. Bienale Türkiye adına kattlacak fotoğraflann seçüeceği ön eleme 1 eylülde yapüacak. Katılmak is~ teyenler bu tarihe kadar renkli baskılannı İFSAK'a yollayabilecekler. Kişi, kültürel boşlııktan geldi nu, değerlerini tek başına bulmak zorunda Nobel Edebiynt Ödülü'nün büyiik adayr Naipul: Duyduk Gördük Ortadirekten ktsık bir ses Bir müsteşar, bir garip toprak dağıtımı Toprak dağıtımı 1978'den beri Toprak ve Tanm Reformu Müsteşarlığı'nca Yerköy'ün Şekilli köyünde de yürütülüyor. Dağıtımı amacı tabii ki topraksız köylünün toprağa kavuşturulması.. Ama bu Şekilli köyünde biraz garip işlemiş. 1978tarihinden bu yana Şekilli köyüne gelen müsteşarhkça görevlendirüen komisyon üyeleri, "Kira genelgesi doğrultusunda toprak dağıtımı yapıyonız " diyerek topraksız köylülerden birine 279 dönüm arazi vermiş. Diğeri 21 dönüm. Birine 212 dönüm arazi vermiş. Diğerine 32 dönüm. Böylece toprak dağıtımından 279 dönümlük "Yarar sağlayan" Mustafa Avct ile 21 dönümlük yarar sağlayan Haydar Başaran arasmda garip olduğu kadar çelişkili bir tablo ortaya çıkmış. "Kira genelgesi doğrultusunda '' sürüp giden bu dağılıma karşı son olarak Şekilli köyü Muhtarı ile Köy îhtiyar Heyeti daha dengeli bir dağıüm sağlamak amacıyla, bir dilekçe yazıp Toprak ve Tanm Müsteşarı Meün Kumal'ın 11 Mayıs 1984 tarihinde makamma çıkmışlar. Müsteşar Kumal, dilekçeye şöyle bir göz attıktan sonra her nedense çok sert bir tepkiyle, "1978'de, bu uygulamayı biz başlattık. Ben burada olduğum müddetçe de sürecektir, " demiş. Pek kibar olmayan bir biçimde de konuklanna kapıyı göstermiş... Olur ya! Kim'ıne 21, kimine de 279 dönüm toprak düşer.. Bir müsteşann da kendi icraatma sahip çıkmasından daha doğal şey olamaz.Ancak, müsteşann kendisinin buna benzer siyasi cğilimlere yakınlık ve toprak dağıtımında yararlılık gösterdiği söylentileri yaygm. Şekilli köyü Muhtarı thsan Yazıcıoğlu ise şimdi soruyor: "Artık bitmesi gereken bu siyasi kayıncılık anlayışı neden sürdürulmek isteniyor?" Biz bilmiyoruz bu sorunun karşılığını. Bilen varsa bize söyleyiversin lütfen... İtalyan şarkıcıların konseri Kültür Servisi Önümüzdeki yıllarda Nobel'i alabilecek en güçlü adaylardan biri olarak görülüyor Vidyadhar Sarajprasap Naipul. 19. yüzyılda Hindistan'dan Karayipler'deki Trinidad Adası'na gelen bir ailenin çocuğu. 1950'deadasındanaynlıp lngiltere'ye yerleşmiş. Babasını çıldırtan topraklara da dönüp bakmamış. Beş yıl sonra, bir süredir çalıştığı BBC'nin (lngiliz Radyo TV Kurumu) başhkh kâğıdına Uk kitabının ilk cümlesini yazmış. Bizde tek romanı yayımlanan ("Miguel SokağY'/Can Yayınlan) Naipul, o günden bu yana ülke ülke, kıta kıta geziyor, birçok dile çevrilen kitaplar yazıyor. Ve de "yazma uğraşı"nı her şeyden çok seviyor. Sağ olsa, babasının Karikatürcüler Demeği'nin 18 yazdıklarını anlamayacağını bihaziran günü yapılması gereken liyor. Batı uygarlığına beslediği 11. Genel Kurulu çoğunluk sağhayranlığı gizlemiyor, ama lanamadığı için ertelendi. Yeni Uçüncü Dünya ülkeleriyle yakın Genel Kurul toplantısı 25 haziilişkisini hiç kopanruyor. Bir lnran günü saat H.OO'de htanbul gilizin şakacılığı, AntiDer'den geGazeteciler Cemiyeti Burhan Felenlerin hüznü ve yaşlı bir Hinlek Salonu'nda yapüacak. Derdu'nun bilgeliğiyle konuşuyor: nek Başkanı Turhan Selçuk ko"tnsan elli yıldan fazla yaşanuyla ilgili olarak, "Derneğimidı ıtu, kafasında çok şey birikizin çaitşmaları dört yıldır durduyor. Herhangi bir deneyin kişirulmuştu. Üstelik Karikatür Müyi düşündürebileceğini biliyoruz, zesi yıkılmıştı. Yönetim yerimiz burada buluşmamız, sizin kimde bu binanm içindeydi. Henüz liğiniz, bizi buraya getiren neden bir yer edinebilmiş değiliz, Bu gibi. Böyle bir şey otuz yıl önce yüzjden, üyelerimize gazete ilanı olamazdı... Ama aynı zamanda, dışmda duyuru yapamadık", dedaha önce yaprnış olduğum bir di. şeyin yeni biçimde anlatüışından başkasını da düşünemem. Ne yapılabilir sizce? Yaşamım boyunca pek çok iyi şarap içtim, bu zevki bUirim... Artık olabilecek olan daha önce olanın bir çeşitlemesidir... Hep eninde sonunttalyan şarkıcüar Toto Cutugno da bir şey olacağı umuduyla yazve Gazebo htanbul, lzjnir ve dım, ama gerçekte hiçbir zaman Çeşme'de konser verecekler. hiçbir şey olmnz. Hep aynı şeyPlak yapım şirketi Baby Record den yola çıkarak yazılır, bu kiile yapüan anlaşma gereği, Türk şinin aynı yerini kaşıması gibidir, Deniz Kuvvetleri'ni Güçlendirme gereksinim sonunda kendini yiVakfi adına 48 temmuz günle ne hissettirir. Okurların görilşü rinde yapılacak "Çeşm'e Deniz bile benim için önemsiz; beni Şenliğı"ne katılmak üzere Türki övenin kim oldujgumı, beni öveye 'ye gelecek olan sanatçılar cek niteliğe sahip bulunup bukonserleri karfilığında para allunmadığım, ne iş yaptığını bilmayacaklar. (İIBA) mek isterim. Beni pohpohlamak istiyorsa ilgüenmem. Yaptığım işi tek yargılayabilecek kişi benim, verebileceğimin en iyisini verdiğimde bilirim bunu... Akbank, resitn sanatının değişik önemli olan kişinin işini iyi yapyönleriyle inceleneceği bir dizi ması, duygulan karşısında içtenkonferans düzenledt Konferanslikli olması, gerçeği gizlememelar Fındıkh'daki Genel Müdürsidir... Insanı yazdığı bir yaratı lük Binası'nda verüecek. 25 haürünü kadar iyi hiçbır şey ele ziranda Prof. Dr. Doğan Kuban, vermez. Bir roman yazdınız mı, "Sanatın Yerelliği", 9 temmuzda beni duygulandıran işte bu, buDr. Jale Erzen "Türk Resminde dur bana güzel gelen, vb dersiFigür", 23 temmuzda Yusuf Tak niz. Bir şey saklayamazsınız, tak "Türk Resminde Doğa, Anıt kendinizi ele verirsiniz. Birini işe ve Figür tlişkisi", 13 ağustosta almadan, kısacık bile olsa bir hiDoç. Devrim Erbil "Resimde Sokâye yazmasını isteseler, çok iyi yut ve Soyutlama", 27ağustosta bir ruhbilim testi olurdu... Prof. özdemir Altan "Resimde Mekân Kavramı ve Türk Resmi", Cinsel yoksunluğun da 10 eylülde Yard. Doç. Özer Kabir keyfi vardır baş "Türk Resminde Renk", 24 eylülde Prof. Adnan Çoker Gençken ünlü olmak ister"Türk Resminde Altyapı Olarak dim... Ama bunun önemi yok Geometri ve Geometrik Düzen" artık. Benim yaşımda kişinin konularında konuşacaklar. başka kaygıları oluyor; bedenin (UBA) ne denli narin olduğunun, geleceğin smırlannın bilincine varıhyor. Yaşamım boyunca hep aynı şeyi yaptığımdan, okumayı ve yazmayı sürdürüyorum... Benim yaşıtndaki kişilerin mal biriktirmek için çabalamalannı garip htanbul Devlet Konservatuvarı buluyorum; yaşam onlar için de solistleri bugün Yunanistan'ın benimkinin hızıyla akıyor, yirmi Selanik kentinde bir oda müziği yıl sonra burada olsam pek şakonseri veriyor. Selanik Konserşardım, onun için anlamıyovatuvan'nca düzenlenen konserum... Neden ipin ucunu bırakre htanbul Devlet Konservatuvamıyoruz, hoşnut kalmak için birı öğretmenlerinden Mükerrem ze o kadar az şey gerekli ki, gezBerk, özer Sezgin, Nuri tyicil, meye çıkmak için bir araba, bir Nusret Kayar ve Sevim Berk kaşişe şarap... Belki de bu benim tılacak. Konser Selanik Devlet su yüzüne çıkan Hindu kalıtıTiyatrosu Salonu'nda gerçekleşmım. Biliyorsunuz, bir an gelir, tirilecek. (UBA) Hindular istemekten vazgeçerler, yaşamın gerçekten bir düş olduğuna inanırlar... Ünlü olmak, zengin olmak, hatta sevilmek istemez olurlar... Hayır, seFilma Film Haber Ajansı, İF viyi bile istemezler... Elden ne SAK^ın aralık 1984te sonuçuma gelir, belli bir yaşa varmanın socak 6. Ulusal Kısa Film Yansma nucu bu, benim için cinsel tutsı'nı ödüllerle destekleyeceğini ku bir delikanlı mutluluğudur, açıkladu Ajans, bir ya da daha artık yeri olmayan bir coşkunfazlafilmin yönetmenine şu olanaklan sağlayacak: Üç kutu 16 MOTEL milimetrelik ham film, 16 milimetrelikfllm kamerastm üç gün süreyle kuüanma hakkı ve bir hafta süreli eğitim. öte yandan, tFSAK şubat 1985'te 6. Ulusal GOLKOYBODRUM Kısa Füm Yanşması'nda başanTel Golkoy 20 lı olan yapıtlann da yer alacağı bir htanbul Kısa Film Şenüği düzenleyecek. Şenlikte aynca yerli ve yabancı kısafümler gösterilecek. Karikatürcüler Derneği Genel Kurulu ertelendi ÜLKE ÜLKE GEZİYOR İlk romanını yazdığından bu yana ülke ülke, kıta kıta dolaşan Naipul, Batı uygarlığına olan hayranlığtm gizlemiyor. ama Üçüncü Dünya ülkeleriyle bağını da koparmıyor. luk... Bu korkunç bir kayıp ama cinsel yoksunluğun da tatlı yanlan var. Bir yıl boyunca bir kadınla sevişmeden yaşayabilirim, insan bundan da tat alır, giderek bu arzulanabilir, korunması gereken bir saflık olur. Kişi elli yaşında geçici tutkuların. küçük aşkların birikimini oluşturmuştur, bunun bayağı yanıru bilir... Cinsel aşk fikri bile çekiciliğini yitirir... Benim gereksinim duyduğum, dikkat, sevecenîik, belki biraz da bağblık, hayranüktır, ama bunun öteki şeyle hiçbir ilgisi yok. Temelde, sanınm herkesin istekleri ne mutlu kü fiziksel olanaklarıyla birlikte değişime uğruyor... Ama artık cinsel tutkudan yoksun olduğunu bilmek korkunç bir kayıp... Sizi korkutmuş olmalıyım..." Naipul, bir an susup bir Hint tatlısı ısmarlıyor. Bu âltın sarısı bir yılan gibi kendi çevresine dolanmış şekerli bir tür börek. "Yoksul toplumlarda, şekerli yıyecekler edinilemeyen besinlerin yerini tutar genellikle. Biliyorsunuz, Hindistan eksikliklerinden ötürü fethedildi; sömürgecilik, emperyalizm zaferi kazandıysa, bu Hindistan'ın güçsüzlüğünden, acımasızlığından, düşunce yönünden sıfıra inmiş olmasından ötüru gerçekleşti. Hint kültürünün kendini yok etmeye yönelik yanından ötürü... Batı uygarlığı bizi bağışladığı eşsiz şeylerle doyurdu, emperyalizmin İtaba yanlan bu uygarlığın çok küçük bir bölümünü oluşturuyor. Batı uygarhğının bize getirdiği en değerli şey, öteki kultürlere ilgi duyma ve bu kültürleri anlama yeteneği oldu. Uygarlık narindir, her geçen gün korunmak ve yeniden yaratılmak ister. Bir tür sapkın liberalizm adına akıl dışı erdemleri savunan aydınlara hiç hoşgörüm yok. Onlar gerçeğin bazı yönlerini değiştirmeye ya da yok etmeye hazır insanlar... Kendimi uydurabileceğim bir toplumsal model bulamadım Resitn üstüne bir dizi konferans "Bir yandan ev sahibinin çenesi, öte yandan eve eli boşyüzü kara girmenin ezikliğı, utancu. hiç; bir lngiliz ya da Frausız neBizim gibilerin ne eşine, ne de yin uygun olduğu evler, davraçocuklarına karşı kişiliği nışlar, moda, yiyecek gibi konukalmadı" diye başlamıs kendisini sunda açık seçik fikir sahibidir... mektubunun bir yerinde, "kırık Trinidad'da benimsenebilecek direk " bir başka yerinde de "kadeğerler yoktu; kültürel yönden yıp direk " diye niteleyen bir okudöşenmemiş bir dünyaydı bu. rumuz. Okulda "Cyrano de Bergerac"ı Evli ve üç çocuklu, eşi ev hasahneye koymaya karar verdiğinımı olan bu aile reısi küçük oğmizde, kitaplan getiren geminin lunun "yaz günü lastik çizme gigelmesini beklememiz gerekti... yilir mi, sen ne biçim babasın, Kişi bir kültürel boşluktan geldi bak Gül'ün babasma" diye sitem mi, amaçlarını, isteklerini, deTANSA'lan kapatmaya başlayan etmesinin, altı yaşındaki kızının ğerlerini tek başına bulmak zoise, "Gül'ün babası esnaf, bizim belediye başkanlarmın kulaklarunda." rını da çınlatıyor. "Kapısmdan ki memur, çok parası olsa bizim Naipul'un Londra'daki evi bir babamız da alır" diyerek, gösıer rahatça, kazık yemekten korkmadan girdiğimız. yarım kilo büyük otel dairesi kadar var. Bir diği anlayış ve olgunluğun ezikkıymamm 340 liraya, bir kilo beara kendisini, kent dışındaki eviliğinî yaşıyor. Bu yaştaki bir çoyaz peyniri 460 liraya alabildijzinin yarım hektarlık bahçesine cuğun, bunları söyleyebilmesinbakan Mr. Griffin anyor. Bumizin geçim kapılanmız!.." deki acıyı içine sindiremediğini, yük manolyanın bakımı ve sarVe mektup, defalarca yazılan utancından kahrolduğunu yazmaşık gülünün budanması koyinelenen gecekonduların sorundıktan sonra şöyle devam ediyor nulu uzun bir tartışma geçiyor larıyla uzayıp gidiyor. Sonunda "350 liraya domates, 500 liraaralarında. da şu ilginç cümleyi noktalanı! ya kiraz.. vs.. Hele etin adını anyor. | maya bile cesaret edemiyorum. Bahçe çocuk gibidir Bayağı yadırgamaya başladık "Ortadirek edebiyatıyla gelip "Çiçeklerle kaplı lngiliz bah\ çünkü. Et dediğın büyük deve, o de ilk tekmeyi ortadireğe atarak çelerinden nefret ederim. Benim da girmez bizim eve." onu kmk dıreğe döndürenlere sebahçemde yalnızca yeşillik var, lam olsun, saygı olsun.." ağaçlar, otlar ve çit. Hem IngilOkurumuz mektubunda tere'de artık kır diye bir şey kalmadı; insanlar sanki bir havaalanının yanı başında yaşıyorlar. Osman ve Ahmet Antalya'nın hdüe arasma daldı. Bu arada OsHer an tepelerinden bir uçak gebir lokantasından aşçı ve garson man yetişmek üzereydi ama nöçiyor. olarak çalışırlar. İş bitiminde de betçi polis çekti silahı Osman 'a Bahçe çocuk gibidir, yaratıcı geceyarısı falan demezler, son ve "Dur" dedi. Osman durdu. olduğunuzu hissetmeniz için su günlerin modasına uyarak "yaPolis gelip vurdu kabzayı ve Oslamanız yeter... Sekiz yaşındayşam boyu spor" yapmak üzere man 'ı yere indirdi. ' 'Hırsız ben dım çocuk sahibi olmamaya kaeşofmanlannı giyip caddelerde değilım. Bir polısın isteÇı uzerirar verdiğimde. Elli tane yeğenkoşarlar. ne kovalıyorum, " diyecek oldu le çevrili büyüdüm, bir ağılda, ama henüz beş aylık polis meGeçtiğimiz günlerde Osman ve bir domuz aİurında yaşamak gimuru anlamadı, inanmadı. Dobiydi bu... Otuz yıldır kendi ken Ahmet yine böyle bir koşuyu Keve dove soktu karakola. Dayak nan Evren Caddesi'nin baslandime 'Fotografiannı yeriestir arkarakolda da sürdü. Bu arada gıcında bitirmek üzereyken biritık bir albume" diyorum. Ama Ahmet hırsızı yakalayıp getirnin, "Yakalaym çocuklar, yakabunu yapmadan öleceğimi de bimişti. Öteki polis memuru Zeki layın hırsızı!" diye bağırdığını liyonım. lnsanın sınırh bir enerji Gokçe de yetişince, dayaktan peduydular. Baktılar, bağıran hasbirikimi var. Bir kitabı bitirdirişan olan Osman kurtuldu ama tanede nöbetçipolis memuru Zeğimde yaşlandığımı hissediyoiş işten geçmişti doğal olarak. ki Gökçe, hırsız da bisikletle karum, saçlanm dökülüyor, yorOsman'ın haksız yere dayak gunum, hastalanıyorum. İnsan çıyor. Polisin çağnsına uyan Osyemesi karakol görevlilerince de giderek yaşlanmıyor; bir şey oluman ve Ahmet bisikletle kaçan büyük üzüntüyle karşüandı ama yor, yaralanıyor ve akan kanı hırsızı kovalamaya başladılar. memurun meslekte yeni olması dinmiyor, dizini kınyor. Bir yeBisikletli hırsız kaçarak vilayet bile Osman 'ı hoşgörülü yapamare vardığımızı bize küçük olaykonağının arkasındaki sokağa dı. Ve Osman polise yardım edelar bildiriyor. Ama yedeklerimiz girdi. Baktı ki Merkez Karako yim derken polisten ummadığı azalıyor, sonsuza dek süremez lu 'nun önünde silahlı bir polis bir dayak yedi ama ağzmı da bu..." nöbet beklivor, attı bisikleti, maaçamadı. Hırsızuı yvrine kovalayun Temmuz ayında ekranlara 2 yerli, 10 yabancı film geliyor Költflr Servisi TRT'nin önümüzdeki temmuz ayı içinde televizyonda göstereceği sinema fılmleri belli oldu. Ay boyunca salı, cumartesi ve pazar günleri ekranlanmıza ikisi yerli, onu yabancı olmak üzere on ikifilmgelecek. Eğer TRT'nin TV yöneticileri çoğu zaman olduğu gibi yayın programında apansız değişiklikler yapıp bizi yanıltmazlarsa, 3 temmuz salı günü Barbara Stanwyek, James Mason ve Ava Gardner gibi uç büyük oyuncuyu izleme olanağ] bulacağız. 1950 yapımı "Dogu Yakası Baü Yakaa" (East Side West Side) adlı film, oyunculuktan yönetmenliğe geçen Amerikab sinema adamı Mervyn Leroy'un imzasını taşıyor. 7 temmuz cumartesi günü izleyeceğimiz "Çılgın Gece" (All in a Night's Work) adlı film ise 1961 yapımı ve Josepb Anthony'nin. Filmin iki başoyuncusu Shirley McLaine ve Dean Martin. 1934 doğumlu Amerikalı yönetmen Mark Rydell'ın "Kovboylar" (The Cowboys) adlı filmi 8 temmuz pazar günü ekrana gelecek. Aym en ilginç fılmlerinden bıri, hiç kuşkusuz, İngiliz asıllı yönetmen Alfred Hitchcock'un 1951'de çevirdiği "Trendeki Yabancı" (Strangers on a Train). 1940 yıhnda Hollywood'da geçen bu "gerilim" filmleri ustasının yapıtmda 10 temmuz salı günü Parley Granger ve Ruth Roman ekrana gelecek. 1915 dofumlu lngiliz yönetmen Ralph Thomas'ın daha önce sinemalarımızda "Acemı D o k t o r " adıyla gösterilen "Doktor Denizde" (Doctor in the House) adlı filmi ise 15 temmuz pazar günü izlenebilecek. 17 temmuz salı günü izleyeceğimiz "Nil'de Ölüm" (Death en the Nile) adlı filmin yönetmeni 1925 doğumlu bir lngiliz. J. Rinch'in 1964 yapımı "Roustabout" adlı filmi 22 temmuz pazar günü gösterilecek. Filmde bir zamanlann ünlü şarkıcısı Elvis Presley ve sert, kişilikli kadın rolleriyle yıllarca Amerikan Sineması'na egemen olan Barbara Stanwyck oynuyor. 1959 yıhnda "Sonsuz Şarkı" adlı filmi çevirirken ölen Macar kökenli yönetmen Charies Vidor'un "Çılgın Şarkıcı" (The Joker is Wild) adlı filmi 24 temmuz salı günü ekranlanmıza gelecek. Bir zamanlar sinemalarda "Beni Sevdiğini Söyle" adıyla gösterilen "Aşıklar" (April Pools) TV'de 28 temmuz cumartesi günü yaymlanacak. 29 temmuz pazar gunü izleyeceğimiz "Küçük Şahit" (Eyewitness) adlı filmde, çocuk yaşlarda büyük üne kavuşan, ama büyüdükçe aynı ünü koruyamayan lngiliz oyuncu Mark Lester var. TÜRK SİNEMASI'NDAN tKİ FİLM Temmuz ayında TV'de gösterilecek iki Türk filminden birincisi, Osman F. Seden'in 1977 tarihini taşıyan "Silah Arkadaşlan" adlı yapıtı 14 temmuz cumartesi günu ekrana gelecek. Filmin oyuncuları Kadir İnanır, Perihan Savaş, Eşref Kolçak, Kadir Savun. Beyk İmamverdi ve tlban Hemşeri. İkinci Türk filmi ise, Ertem Göreç'in 1974'te gerçekleştirdiği "Küçük Mücabit". 21 temmuz cumartesi günü gösterilecek olan "Küçük Mücahif'te Sezercik, Perihan Savaş, Orçun Sonat, Erol Taş ve Turgut Özatay ekrana gelecek. KİM KİME DUM DUMA HEHH AK gerekırse, anlamam Yemek Ama, 191 W gelir düzeyme hüom h,\erdle calt Devlet Konservatuvarı solistleri Selanik'te TARÎHTE BUGÜN m \mz ARIK A \ 20 Haziran Fihna Ajansı ödül veriyor İ96STE BUGÜN, SABAHA KARŞl, C£ZAytK'P£ HÜKÜMET OAG8ESI YAPfLP/. DEVLET SAÇKANt AHM£D 8EH BSLLA, SAVUMMA fiVJKANUĞINI YAPAN ALgAY UUAGl 8UM£DY£N TARAFtNDAN ASKEfZÎgtR. DARgE/L£ &ÖREVIUDEN AUNOl VE TUTUKLANDi! 1SS4'TE FRANSIZ SÖMÜR6E YÖMET/MİNE KARŞI SAŞLAT/LAM BAĞ/MSlZUK SAVAf/M PA, gEkl BSLLA i/£ NUARİ SuM£DYBhi,OUUZ ÛMU2A ÇARP/ŞMŞLAe&l. DAHA SOAJKA, 1962'ÛE.KU/2UL4U CEZAY/R. DEMOtOZArik HALK CUMHURlYETf'NİN ILJt OEVLET BAfHANf DA 8EN BELLA OLMUÇJU. ANCAM 3 y/L SONİ24,8UMEDY£N, YÖMETİKAİ ELE &EOIS.İP ÖLÜMÜHE OEĞİN AYNI &Ö8EVİ USTLENECEKrİH. CEZAY/R'DE DARBEL KftKTÜS ÇİÇEÖİ 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Fransa Hariciye Nazırı Romaya gidiyor Paris 19 (a.a.) M. Barthou, refakatmde Romanya'nın Paris sefiri M. Cesiano olduğu halde, dün akşam Bükreşe hareket etmiştir. (a.a.) Her biri 900 hektolitre hacminde uç petrol deposu patlamış, yangın çıkmıştır. On beş ölü, elli yarah vardır. Patlamnnın bir elektrik şeraresmden ıleri geldiği söyleniyor. 20 Haziran 1934 tevzi edilmek uzere on bin lıra gondermiştır. 19341984 GALERILER GARANTI BANKASI YONCA SANAT GALERISI EVLER Ş»r«f AkdHt Mehımt * k ı * l Avnl Art>«3 Namık Bayık Fahrsttln Baykal Vx;lh Berekelajlu Muzafivr Bekem HuMyın Bilışık Clhat Burak Gurdsl Duyar Metln Edremlt Mehmftt Gurtoay N«cdet Kalay Ftkrst Kolverdı Ntiçun Ongan Ortian P«ker Ftasln Gunay Sağun Burhan Uygur Mcsu< Ulda; Yaşar Yentcvli N u n ı Yılmaz HuMyin Yuc* K*nwl Yükwl.ngll 528 66 29 KONSER İsmet Paşa Kız Enstitüsünün sergisi Ankara 19 (a.a.) Yarın saat 14 'te ismet Paşa Kız Enstıtusünde Enstitunun umumî yıllık sergisi açılacakttr. Sergi üç gün devam edecekıir DESTEK SANAT GALERİSİ İSMAİL AĞAN Resim Sergisi 25 Haziran 1984 9 Temmuz 1984 Teşvüaye Cad No 141 NIŞANTASI Kenter Tiyatrosu Marmara Universıtesı Ataturk Eğıtım Fakultesı Resımls Bölumu Oğretım Üyelerı Sergisi 15 H a z i m • 30 Hufran Aödı Ipekcı CaO 75 MackaU60354 Amerika'da bir kaza feci Hilâliahmer'in yardımı Ankara 19 (a.a.l Hilâliahmer Cemiyeti umumî merkezi Şavşat muhtacinine TOKATLİYAN Paataiannı v«n> ve camiı otomatık toğuK hava tertıbatiı Jameston Amerika 1 9 TRIGIDAIP.E' İSTANBUL SATIŞ tLANI DEFTERDARLIĞINDAN Td: 146 35 B9 19 haziran 23 haziran saat 20.00 Tf! 145 19 9b Galeri Cep Gülden Atamer Kadına kadınca bakı$ resım sergisi 730 Haziran galeri ilanları her gün bu kösede MÜZİK TOPLULUĞU Hüsrev Gcede Cad 126 Teşvıloye MeyOanı Tel 141 27 11 Dosya No: Z8911/161 Cinsi Değerı Adet Telefon 149 26 61 100.0001 Esans 2.500.0090 kg. Niviks 1.0O0.0OÛ5 kg. Beyoğlu Vergi Daıresine olan vergi borcundan dolayı Inönü Cd.22/6 mahalde tahtı hacze alınan ve yukarıda cins ve evsafı gösterilen menkul mallann 26/6/1984 gün ve saat 14.00'de mezkur mahalde 6183 Sayüı Amme Alacaklanıun Tahsıli Usulu Hakkmdaki Kanun Hükümlerinin açık arttırma ve peşin para ile satılacağı. ancak verilen bedel tahmin edilen kıymetin ^o75'inden aşağı olduğu veya hiç alıcı bulunmadığı takdirde 2'nci satışm 3/7/1984 günü saat 14.00'de aynı mahalde yapılacağı ve fazla mâlumaı almak isteyenlerin Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlügüne müracaatlan ilan olunur. Basın: 181% İLAN İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Sayı: 984/71 Davacı Kamu Haklan tarafmdan davalı Nüfus merourluğu, Sevim Cimli, Ural Cimli aleyhine açılan Mükerrer Kaydın iptali davasında: Davalı Sevim Cimli, Ural Cimli, adına Küçükpazar, Hocagıyasettin mah. 22 hane, 16 cilt, ve 100 yeni sayfada kayıtlı olduklanndan çıkanlan davetiyenin bilatebliğ iadesi üzerine. mahalli zabıtasına tezkere yazılmış bilen ve tamyana rasüanmadığı bildirilmiş olmakla ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma gunu olan 9.7.1984 günü saat 9.30'da duruşmaya gelmesi, aksı takdirde hakkında gıyap kararı çıkarhlmadan karar verileceği ve duruşmanın gıyabınızda devam edeceği tebliğ makamına* kaim olmak üzere U.K.'nun 509 ve 510 maddeleri gereğince dava dilekçesi ve mükeakip duruşma günu ilan olunur. 29.5.1984. Basın: 18886
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle