18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 SINEMA ATILLA DORSAY ''Saharov" adh açıklnvr Fransız Kiiltilr tiakam. sinema. TV vt> viılt'o üstiinr rvform tasarılarııu Ulusal sinemayla salon dolabilir Bizinı sinemalanmızın çoktan ölü mevsime girdiği şu günlerde, Fransız perdelerinde boy gösteren filmlere bir göz annca, kıskançlık duymamak mümkün değil. Bir hayli görkemli geçtiği anlaşıian Cannes şenliğinin ardından, Paris sinemalan, "Forl Saganne" veya "Bir Zamanlar Amerika'da" gibi gösterişli üstünyapıralardan Doillon'un "Kadın Korsan" veya Zulawski'nin "Orla Malı" gibi kıyamet koparan yenilikçi filmlere, Alain Delon'un "Bizim Öykiimüz" isimli son fılminden Slernberg'in "Kuıl tmparaloriçe" veya Mankienicz'in "Jül Sezar" gibi yenidengösterimlere, birbirinden ilginç filmlerle dolu... Yılda ortalama 100 kadar film yapan Fransız sinema sanayiinin. Amerika'dan sonra en çok film dışsatımı yapan ülke olduğu açıklandı. Ye Fransız TV'sinin 3 kanahnda bir haftada gösterilen 7 filmin ve sinema üstüne programların kaliıesi, inanılmaz derecede yüksek bir düzeyde... Buna karşın. Fransa, sinema alanında ciddi sorunlar bulunduğuna inanıyor. Sosyalist hükümeıin Kültür Bakanı Jack Lang, iktidara gelir gelmez yeni bir sinemaya yardım yasası düşünmüş ve bazı önlemler almıştı. Fransa gibi, 'Sanat ve Deney Sinemalan' sisteminin kurucusu bir ülkede bile gösterimin üç büyük firmanın tekeline bırakıldığı, yeni ve yürekli filmlere halkın önüne çıkma fırsatı verilmediği düşünülüyor, sinemaya yeni yard\m yollan aranıyordu. Lang'ın yasası, aradan geçen uzunca bir zamana karşın henüz çıkmadı. Bu konuda Le Nouvel Observateur dergisinin bakanla yaptığı konuşmadan bazı bölümleri vermeyi yararh bulduk. Bakın, elin kültür bakanı. çağdaş kültürün en önemli alanı olan sinema. TV, videoya ve bunların ilişkilerine nasıl bakıyor, bu konuda nasıl bir bilgiye. birikime ve tasanlara sahip, ne tür çağdaş reformlar uyguluyor. Türkiye'de bu konularla uğraşması gerekenlerin ise 'sutyenlisutyensiz lurist' tartışmalanyla 'işligal" ettikleri düşünüldüğünde, umutlu olmaya olanak var mı? inandırıcı bulunmadı Kültür Servisi Geçtiğimiz sonbahar mevsiminde çekimleri Avusturya'da ve Londra'da yapılan "Saharov" adh yarı belgeselyarı konulu lelevizyon filmi, Saharov'la ilgili yeni gelişmeler kar^ısında, ABD'de önümüzdeki hafta gösterime girecek. Daha önce "Saharov" filminin önümüzdeki eylül ayında gösterilmesi tasarlanıyordu. Muhalif Sovyet fizikçisi ve Nobel Bans Ödülü sahibi Andrey Saharov'un yaşamını konu alan iki saatlik filmin senaryosunu David Rintels, bilim adamının şimdi ABD'de yaşayan üvey çocuklanvla görüşmeler yaptıktan sonra kaleme aldı. Filmde Andrey Saharov rolünde Jason Robards, ikınci karısı Yelena Bonner rolünde ise, Glenda Jackson oynuyorlar. Daha önce ilk kez Hollanda Televizyonunda gösterilen filmin daha sonra öteki Avrupa ülkelerinin televizyonlarında da gösterilmesi bekteniyor. Filmi önceden izleyen eleştirmenler, "Saharov"un özellikle sanatsal açıdan yetersiz bir yapıt olduğu görüşünde birleşiyorlar. Sovyetler Birliği'nde bir grup muhalif aydvna önderlik eden Andrey Saharov ve karısı Yelena Bonner'in yaşamlarını ve mücadelelerini dile getiren filmdeki bazı sahnelerin inandırıcılıktan uzak olduğu ileri sürülüyor. Özellikle Sovyet yaşamını yansıtan sahnelerin yetersizliği, filmde durmadan her kapının ardından bir KGB ajanının çıktığı sahnelerin yapaylığı, "Saharov" adh TV filminin inandırıçılığını baltalayan öğeler olarak vurgulanıyor. Öte yandan. filmin başlangıçta önümüzdeki eylül ayında gösterilmesi düşünülürken, Saharov'un Sovyetler Birliği'nde kalbinden rahatsız olan karısı Yelena Bonner'in yurt dışına tedaviye yollanmasını sağlamak amacıyla mayıs ayı başlannda açhk grevine başlaması, Amerikah TV'cılerin kararlarını değiştirmelerine yol açtı. TV filmi Duyduk Gördük Bu da başka bir Hitit Gürıeşi Şu politikacıları kimse başımızdan eksik etmesin Onlar da otmasa gazeteci ve sanaiçılar konu bulrnakta belki de güçlük çekerdi. Malum, son günlerin en tartışmalı konusu "Hitit Güneşi. " Herkes bir yanından lartışmaya katıllyor. Ancak iunu da söylemek gerekir ki, "Hitit Güneşi "ne kamuoyu olağandan ya da samlandan fazla ilgi gösterdi. Geçtiğimiz günlerde tzmirti ressam Guner Samoğlu da bu duyartılığının bir uzantısı olarak gazetemize geldi ve üzerinde "Hitit Güneşi" figürü bulunan "Dünden Bugune Uyanmak" adh yapıtınt İzmir Temsilcimiz Hikmei Çetinkaya'ya armağan DEVİR ThSI.İM Cumhuriyet Ege Termilcisi Çerinkaya, ressam Samoğlu'ndan "Hitit Güne^i"ni teslim alıyor. ISörolojiyv de sansiir geldi htanbul Ttp Fakültesi Klinik Ders Kilaplan dizisi içinde yayınlanan ' 'Söroloji Ders Kitabı'' aynı fakultenin ilgili bilim dallarındaki öğretim üyeleri tarafından ortaklaşa hazırlanır. Her öğretim üyesi kendi özel uğrası alamna giren bölümii yazar. 1981 yılında 2. baskısını yapan kitabın "nöroradyoloji" bölümünün yazarı Dr. Gencay Giirsoy 'un görevine, 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası 'na dayanılarak haziran 1983 tarihinde son verilince, fakülte yöneticilerini bir telastır alır. Zira ' 'saktncalt'' sayılan bir öğretim üyesinin imzasını taştyan kitap öğrencilerin SCOLA'.\I.\ "BALO"SL "Birrakım filmler beklenmedik başarılar kazandı" diyor Jaık Lang, Scola'nın "Ba!o"sıı gibi yıldızsızfilmlerin bir milyondan fazla bilet sattığı bir başka Avrupa ülkesi hitiyor musunuz? tvmırmzda da S 18'lik bir artma var. 9 aylık bir süre içinde. bu reformun sonuçlan şaşırtıcı ölçüde iyi olmuşiur. Yasa da çok yakında, her konu iyice düşünüldükten ve meslekten kişilerle ayrıntısıyla tartışıldıktan sonra meclise sunulacaktır. diniz. Bununta, bir süre önceki bir konuşmanızda Amerikan sinemasının egemenligine degindiğinizde kopan fırtınaya benzer bir tepki göreceginizi düşünmüyor musunuz? J.L. Avrupa'yı başkalarının yaptığı görüntüleri satın almakla yetinmeyip. görüntü yaratıcısı bir kua haline getirmek, 'koruyuculuk' politikası sayıhr mı? Başlannda Alberto Moravia ve Umberto Kco bulunan bir ttalyan Yazar ve Sinemacılar Birliği, yakında Başkan Mitterrand'a AET dönem başkanı sıfatıyla bir ziyarette bulunup bir rapor verecekler. Raporun kaba özeti şu: "ttalyan sinemasının dunımu bir facia... Fransa'da yaptığınız, sinema ve kültür için en iyisi. Bunu Avrupa çapında uygulamayı denemenizi ve bir Avrupa Kültür Bakanlığı kurulmi göstermeyi empoze ettik. Gelecekte kurulacak kanallarda da, yabancı yapım oranlannın °/o 30'u aşmamasını istiyoruz. Bu arada Avrupa TV Programlarına Yardım Fonu kurduk. Canlandırma sinemasının da "'o 85 oranında ithal malı olduğunu görünce, bu alanda bir destek fonu oluşuırduk, vs, vs. Sinema ve video ilişkileri Video konusunda olumsuz bir tavnnız var mı? J.L. Tersine.. l lusal Sinema Merkezi yetkilileriyle videocular arasında, onları da sinemacılık mesleğinin bir dah olarak yerleşıirmek amacıyla konuşmalar sürüyor. Kaçak videoculuğu önlemek için onlarla elele çalışıyoruz. Ama diğer yandan şunu görmezden gelemeyiz. Fransız sineması, hasılatının ""o 80'ini sinema salonlanndan sağlamakta Yeni yardım fonları Gitgide daha çok tüketen 'görselişitsel endüstriler" konusunda başka neler >apacaksınız? J.L. Program endüstrisi, modern endüstrinin apayrı bir alanı olmu> bulunuyor. Başkanın da iste^iyle, bu alandaki yatırımcılan tc>\ık ıçın çeşitli önlenıler alındı. Program Sanayilerine L'lusal Yardım Fonu kuruldu. Buna bütçeden belli bir para ayrıldı, geLcekte ise TV ve kanallı TV abonman ucretlerinden belli bir pay aktanlacak. Bir 'Yeni Teknolojiler L'lusal Ajansı' kurduk. Ve geçen hafta, Bakanlar Kurulu çok önemli bir karar aldı: Dağıtımcı/işletmeci kuruluşları, bundan böyle gelirlerinin en az °<o 30'unu program (film) üretmeye harcamak zorundalar... etti. Samoğlu, yapıtı hakkında, "Anadolu topraklarmda geniş bir kultürün kalınttiurı var. Dünle butiiinün sentezini yapmak istedim. Hitit Giıneşi'ni alarak bugünün resim anlayışıyla kaynaştırıp bir kompozisyon hazırladım" dedi. Gazetemize yapıtını armağan etme nedenini ise, "Topluın olarak bu konudaki duyarlılığımızı gazeıeıiuz yansıtıyor. Ben de 40 yıldır Cumhuriyet elinde dolaşmaktadır. Kitap top okuyorum. Geçen yıl yaptığım latüamayacağına göre, Dr. Gen bu resmi konunun cay Günoy'un imzasmın bulun %ünce!!estiği bugunlerde madığı bir 3. baskı hazırlanma iluyarltlığımı şöslermek ve sına karar verilir ve alelacete, Dr. guzetemin bu konudaki Gencay Gürsoy 'a ait bölümü ye duyarlılığını onayladığımı niden yazacak bir başka öğretim belirtrnek için Cuınhuriyet'e üyesi aranır. Fakülte yayın işle armağan ediyorum" biçiminde rinden soramlu Dekan Yardım dile getirdi, cısı Dr. Ergin Sencer'in özel çabalartna karşın bu ısmarlama ki Şimdi, "Hitiı Güneşi "ni tap yazdırma işi gerçekleştirile kaldırıp, imha etmeyi meyince, başka bir çözüm yolu düşünüyorlar. Ankara'mn bulunur ve 3. baskısı yayınlanan bazı belediye meclis'üyelerine ders kitabmdan Dr. Gencay bir notumuz var: İzmir Giirsoy un adıyla birlikte onun temsilcimiz Hikmet Çetinkaya yazdığı "Snroradyoloji" bölü bu resmi odasının duvarına mü de "sakmcah"görülerek ol asfı. Belki bu "Hitit Güneşi" duğu gibi çıkartılır. de ilgilerini çeker... HAYVANLAR DlR VE i>\niı.uı.u:r KAKLAKl „ 6UNLAJ2 " ı'NSAN Ulusal tekellerin önemi Büyuk göslerim tekeüerine niye dokunmadınız? J.L. Yaratma ve 'seriiven' içgüdüsüne uygun bir sinema ekonomisinin temellerini atmak: 1982 reformunun amacı buydu. Temel sözcük, özgürlüktü. Var olan üç büyük şirketin egemenliğine nasıl son verecek, rekabeti ve çoksesliliği nasıl koruyacaktık? Bır yol. GaumontPathe, L'.G.C. ve Parafrance şirketlerini birimlere bölmek, yerli yapım ve dağıtımın aynı ellerde toplanmasını önlemekti. Ancak, hazırhk komisyonu, bize bu yolu öğütlemedi. Var olan yerli birimleri zedelemek, güçlü yabancı dağıtım şirketlerine kapı açmak olabilirdi. Yapımın ve dağıtımın ayrı ellerde olduğu komşu ülkelere bakınız: Sinema salonlan, yerli yapımlardan çok Amerikan filmlerine kapılarını açmakta yanşıyorlar... Tüm bu nedenlerden, başka bir yol seçtik: Film yaptmında yeniliği, çeşitliliği yüreklendiren bir dinamik yaraımak. Var olan tekellere dokunmadan onların dışında da bir sinemamn yapılmasını ve seylrciye sunulmasmı sağlamak... Parlamento, önerim üzerine, endüstrinin hiçbir alanında var olmayan bir 'antitrust' (tekelkarşıtı) SBtemi kabul etti. Böylece yeni kurulan dört yapım/dağıtım biriminin de hasılattan ^o 8 ila 15 almasını sağlayan bir düzenleme getirdik. Bağımsız yapımı yüreklendirdik. Hiçbir ülkede eşi olmayan bir birim, Sinemanm ve Sanayi Endüstrilerinin Finansmanı Enstitüsü kurduk. Tam 9 bankadan kredi alıyor. İlginç filmlerle işe başlayan FoxHachette, Luna Films gibi yeni yapımevlen doğdu. Son 2 yılda birçok sanayi dalında yatırımlar azalırken, sinemada % 38 çoğaldı, fiSm dışsaLang, sinema için yaptıklarını şöyle açıklıyor: Son iki yılda sinemaya yatırım °Jo 38 arttı, film dtşsatımımızda da % 18 artış oldu. Reform sonuçlan şasılacak kadar iyj Sinemanın geleeeği KİM KtME DUM DUMA ımılt; \K dır. Yeni bir iletişimin (video veya bir başkası) en küçük bir rekabeti bile ona ciddi bir zarar verebilir. Sözgelimi televizyonun sinemaya verdiği ve her yıl milyonlarca liralık hasılat azalması biçiminde ortaya çıkan zarar, asla giderilememiştir. Modern iletişim alanlan. ürettikleri veya finanse ettikleri görüntüden çok daha fazlasını tüketiyorlar. Sinemanın bu yeni kanallardan daha çok pay alması için savaşım vermek zorundayız. Bizim ve sinema profesyonellerinin ortak çabası. henüz yetersiz de olsa, filmlerimizin bir bölümünün modern iletişim alanlan taralından finanse edilmesi sonucunu vermiştir. Sözgelimi TV'den, yayınladığı her film için, hem yaıımcısına daha çok para ödeme.i hem de Sinemaya Yardım Folu'na 120 bin frank (5 milyon <adar) yatırmasını sağlamayı baardım. Bir yeni 'Avrupa Görselİşitsel Birliği' kurulmasını öner Birçok ilginç film iş yapmaz ve 2030.000 biletle kalırken, sinemanın geleceğinden umutlu olabiliyor musunuz? J.L. Bazı filmlerin başarısızlığını niye bu denli büyütüyorsunuz? Birtakım filmler de tersine beklenmedik başarılar kazanıyorlar.. "AşklarımızaA Nos Amours" (Pialat), "Balo" (Scola), "Hesap" (D.Amar) veya "CasesNegres Sokağı" gibi masına çalışmanızı rica ediyo 'jıldızsız' filmlerin veya ruz". "Swann'ın Aşkı" gibi 'zor' filmlerin 1 milyondan fazla bilet satUlu.sal s i n e ı ı ı u n ı n tığı bir başka Avrupa ülkesi biönenıi liyor musunuz? Ben sinema koBana kahrsa, ancak ulusal si nusunda kötümser değilim. Buyük perdenin büyüsüne inanıyonema ürünleri salonlan gerçek anlamda doldurabilir. Bir top rum. Kırsal kesimdeveya büyük lum, kendi kişileri, kends aktör kent banliyölerinde, sağladığıleri, kendi tarihi aracılığıyla ken mız yardım sayesinde açılan yedi kendini perdede bulur, tanır. ni salonlarda oluşan canlıhğı. etUlusal sinema ölürse, salonlar kinliği gördünüz mü? Komşulabirer ikişer kapanır. bundan rımız, Ingiltere ve İtalya başta, Amerikan dışsattmcıları da za filmlerin TV veya video ile izlenrarlı çıkar. Ülkemiz Amerikan ınesindeki kolaylığa çabuk tesfilmlerinin en iyi alıcısıdır, ama îim oldular. Salonlarını kapattıseyircimiz öncelikle kendi film lar. Bugun bundan pişmanhk lerini izlemektedir. Yerli filmler duyuyorlar. Biı salonda sinemasayesindedir ki Fransa hâlâ sine severlerle buluşup filmlemenin maya çok gidilen bir ülke olma keyfi, küçük ekranda tadılabilir mi? Konser salonu olmadan müniteliğini koruyabilmektedir. Amerikanfilmlerininreka ziği tüm canlılığıyla izlemek beiine nasıl karşı durmayı düşü mumkün mü? Sayısız sanaı ve kultur nıerke/i. gohteri salonu ile •üyorsunuz? J.L. Gösterim sistemlerıne bzenmemis bir yurı saıhında. Fransız ve Avrupa filmlerinin yaratıcılık da olür. Politikadaki gösterimini kabul etlirerek, ön gayri merke/ilcîlirme çabasıyla celikle TV kanallanna, "în 60 sanaıta yaraiıalığı korııma çabaoranında Fransız ve Avrupa fil sı, gelip bir noktada birleşirler. TARİHTE BIIGUN MMITIZ IRIKAS 15 Haziran «S5S "MAGNA CARTA" İMZALANOL 1Z1S'TE &U6ÜN, /NGlLTER£'C>e, kJZAUU YETf£IL£RJMİ SIUIRLAYAH BİR. 8BISB. /MZAıAMPI. SOYLU StUlFA l/£ K/LJSE YETKlLILe&NE&ASKI UY&ÜLAKAAKTA OLAM IN6İLTBRE k£ALI TOHM, 50MUMDA OULAE/N AÇllC BAŞKALOIZtSlYLA KAIZ$ILAÇAA/ŞTf İSYANCI DE&EBBYLERtN ASHERİ &UC.U DE KRALA OAHA PA2L4 OİSEMME $M Sl \J£RMlYO/ZDU.£CMUUDA,LONC)gA YAK.INLAB./MOA/CI "RUMNY^EOŞ" ÇAYIRINDA "MAGNA CA2TA" AOU SEl££ İM2ALANPI. Sü 8EL&EYLE .<C4ZANİLAA1 HAK.LAg, İLE12DE İHGİLİZ HUZUK SrSTEMi i/£ PEMCIC&4SİS/A///V İCAYNAĞIN/ OLUŞTljGACAfc:, PAUASl, AMEKİICA BİRLE, '•£ PEl/LErtERİ 'NE ÎLUAM ğ GALERILER Tur.el Meydarj 528 66 29 ÖZLEM SANAT GALERİSİ ] öğ:.i Istar.bul I Te. 146 ,9 96 DESTEK SANAT GALERİSİ Marmara Universitesi Ataturk Eğjtim Fakültesı Reşımls Bölümü Oğretim Uyelerı Sergisi Abdi Ipekçı Cad 75 Macka1460354 A. NAFİZ ÇAMÜBEL Resim Sergisi 11.6.84 25.6.1984 Sofyah Sok. No: 220 Tünel Asmalı Mescit Galeri Cep KARMA SERGİSİ 8 Haziran30 Eylul 1984 Kurtukış Cad 191 Kurtulus l e l 140 47 83 IST Gülden Atamer Kadma kadınca bataş resim sergisi 730 Haziran 50 YIL ONCE Cumhuriyet liinalar nasıl bmunacak Yapı ve yollar kanununa göre her caddenin binalannın cephelerile buhçe parmukhklarma vurulavak hoyalann renklerini Belediye taytn edecektir. Umunıî caddelere nazır binalarm yüz tarafları birbirlerine pek aykırı renklerle boyandığından Belediye bu husustu caddelerdeki binulann renklerini tespit ederek ulükadarlara hildirmişt ir. Bundan sonra binalarm cephelcrine ve bahçe pannuklıklarına Belediyenin göstereceği renklerde boya surülecektir. 15 Haziran 1934 19341984 Atelye GAMSIZm yöneticiliğinden ayrılmış bulunmaktayım. Sanatçı dostlarıma duyururum. Paris beleıliyv reisi bir teşekhür moktubu gönderdi Bir ınüddet evvel şehrimizi ziyaret eden Paris Belediye reisi M. Fike son günlerde Belediyeye bir mektııp göndererek zıycıre'i esnasında gösterilen luısnü kabıde leşckkıır etmekte ve bu tarihî giızel şehirde geçirdiği günlerin hatırasını unııtınıyacı/ğını iluve elıııekıedir. Kasımpaşa ahulisinirı şikâyvti Son günlerde Kasıınpaşa deresi dolduğıından fena kokular neşretmeğe başlamışlır. Bu haî dere civarında oturanları fena hulde rahatsız ettiğinden Kasıınpaşa ahaiisi namına Belediyeye üç bin imzalı bir şikâyet mazbatası verilmiştir. Beledıye derhal vaziyel hakkında leıkikat yaparak derenin ağız tarufını teınızlenıeğe kurur vermiştir. Teınizkme ameliyesi için bir tarak dııhası aranmaktadır. ia> Tnıaı ı 4 5 (• i Mnllıtoıft • rooilı . " "ÇOKSIK,COKPRATİK" YONGA Bağdal Caö No 92 Volac İş Met»e2ı Tel 337 25 4i KıîıRoptak IST*NBUL GÜLER EMİROĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle