Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
i HAZİRAN 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/5 Tutuk insanlar, kekeme Uişkiler üç Beş Kişi, Adalet Ağaoğlu, Remzi Kiîaievi, 373 sayfa. VHMET CEMAL Adalet Ağaoğlu, son romanı 'Üç Beş Kişi"nin kapak yaasıniaki sözlerinin bir yerinde şöyle diyor: "Hep kısa sürelerden, dar zamanlardan yola çıkıyorum... Kaç bin yıllık insanlık larihinde, o tarihin... Ortalama altmış yılcığını yaşayan insan, çok kısa sürelerin temsücisidir. Ama o kısactk sürenin bir dünii, bir şimdisi vardır. Bir de yannı olacaktır..." "Üç Beş Kişi", üç beş kişinin "dar" bir zaman parças\ içersindeki öykülerinden oluşuyor. Zamanm ağırlık noktası, Türkiye'nin 1980 öncesi ölüm günleri, ölümün doğum kadar, yaşamak kadar doğal olmaktan çıkmış olduğu günler. Ve okuyucu, romanın başhca kişilerinin Murat, Kısmet, Ufuk, Özgür, Kardelen, bir anlamda Selmin Rifatzade öykülerini bu zaman parçasında izler gibi. Ama yazarın kullandığı, bilinç akışına geniş yer veren teknik, görünıişteki dar zaman parçalarını roman boyunca giderek tek bir örgüde birleştiriyor. Romanra "bugün"ü, Türkiye'nin anarşinin, terörün doruk noktasını yaşadığı günler. "Dün", birkaç boyutlu; tek tek kişilerin kökenleri, bu kişiler arasındaki ilişkilerin anatomisi, tipleştirilen kişilerin Türkiye'nin toplumsal bağlamındaki yerleri, Sakarya ve Kaymazlı ailelerinin yakın geçmişlerinden yansıtılan bir mülkiyet ve toprak düzeni, belli bir ekonomik sistem. de "yarın" oluşturuyor ve bence yazar, ustalığının doruğuna da roman gerçekliği içersinde bu "yarın"ı hazırlarken ulasıyor. Çünkü bu yarın, bir noktaya değın doğal bir gelişme sürecinin sonucu diye gelen aksaklıkların inandıncılıktan uzak biçimde ortadan kalkıvermesiyle ya da mutsuz ilişkilerin ansızın tozpembeye bürünuvermesiyle çiziktirilen bir yarın değil. AğaoğBir toplmn çözümlemesi lu, romanda, "yaruT'ı, ortaya roman kişilerinin konumlarınBu kadanyla yetinilirse, söydan kaynaklanan sorular atarak lenecek şey romanın hiçbir umuve hangi bağlamda olursa olsun da yer bırakmadığıdır. Gerek kaçırılmış fırsatlan, yanlış yönağırlık noktasını taşıyan dönelenmeleri vurgulayarak hazırlımin koşullan, gerekse bu döneyor. Örneğin sevgi ilişkileri. Sevmi hazırlayan geçmiş doğrultuginin hangi türü olursa olsun, sunda, yıkıma uğramayan ilişki "Üç Beş Kişi"nin koşulları yok gibi ve yazar bu konumu, göz önünde tutulduğunda, okukişisel bir karamsarhkla değil, ru asla yadırgatmayan insanama nesnelliğini en duyarh örgülarında hep bir tutukluk var ("şu ler içersinde bile yansıtan bir kekeme ilişkiler..."); oyle ki toplum çözümlemesiyle sergiliokur, soruları satır aralanndan yor. Adalet Ağaoğlu'nun, "Ölkolayca çıkarabüiyor. Kısmet, meye Yatmak" ve "Bir Düğün Gecesi" romanlarmdan bu yana Ufuk'u hangi noktada yiürmışhep savunduğu bir tez, böylece ti? Yitirmiş miydi? Murat, insan burada da dile getiriliyor. Öyle ilişkileri açısından, hep kaçmak toplum bağlamları vardır ki, tü isterken, gerçeklik boyutunu ne rü ne olursa olsun, hiçbir ilişki zaman gözden yitirmiştir? ("Günin aksaksız yürümesini bekleye niin birinde almamış gibi yapamayacağımız bir telgraf alabilimezsiniz. riz ama...") İnsan sevgileri bağlamında gerçekleşürilen bazı döDün, bugtin ve yarın kümler, romandaki ">ann"dır: "Geç kalmayalım. Anadolu EksAma " Ü ç Beş Kişi", çizilen presi'nin geiiş saatini kaçırmabu dün ve bugünün yanı sıra, bir fAYIN nİTNYASITNDA SANAT EDEBIYAT Duyduk Gördük Bu başka bir koltuğun kavgası Ülkemizde koltuk kavgasmı hep politikacılar yapacak değil ya. Bu anlatacağımız kavga da, Samsun'da memurları işlerine götürüp getiren bir otobuste geçen koltuk kavgası. Kavga edenlerden biri ziraat mühendisi, öbürü ziraat teknisyeni. İkisi de Karadeniz Bölge Ziraat Araştırma Enstitüsü'nde görevli. 22 şubat günü servis otobüsüne binen teknisyen, çoğu boş olan ön koltuklardan birine oturdu. Ardmdan içeri giren miihendis, teknisyene bağırdı: Kalk oradan! Orası benim yerim! Kendi yerine otur! Otobüsün oturma planı yok. tstediğim yere otururum, karşılığı verdi teknisyen. Oturma planı yoksa git getir! diye bağırmayı sürdürdü mühendis. Karşılığı da aldı: Oturma planını getirmek benim görevim değil. İyice köpüren mühendis, söylenerek otobüsten indt Bu ne biçim idare? İdare diye bir şey yok ki şikâyet edeyim. servis otobüsü oturma planına rağmen, 'Beni ilgilendirmez, yerimden kalkmıyorum, nereye oturursan otur' şeklinde kurallan hiçe sayan ifadeler kullandı. Kendisinden üstün pozisyonda bir şahsı ısrarla tahkir ve tahrik etmesı maksatlıdır. En kısa zamanda cezalandırtlmasım ıstiyorum." Teknisyen deolayı şöyle anlattu "En öndeki dört koltuk boştu. Ben bunların bir arkasına oturdum. Mühendis (.....) yanıma geldi, bu kadar boş yer varke'n yerimden kaldırmak istedi." Teknisyen dilekçesine tanıklann adlarını da ekledi. Olay orada kalmadı. Mühendis, 1 mart tarihli bir dilekçeyle Bölge Zirai Araştırma Müdürüne başvurdu: "Servis otobüsündeki yerime teknisyen l....)mn oturduğunu gördüm. Kalkması gerektiğinı halırlaiuysam da kalkmadı. Toplum içinde küstah ve saygısız hareKetlerine devam etti Müdürlük makamı tarafından ilan edilen Bu büyük sorunun çözümü için Bölge Disiplin Kurulu toplandı, servis otobüsünde ön koltuğa oturarak mühendisi tahkir, tebdil ve ilgaya yeltenen teknisyene kınama cezası verdi. Teknikyen şimdi kendisine haksızhk yapıldığı savıyla hakkını aramaya çalıştyor. yalım. Kısmet'i bu çurumuş koca kentte tek başına koymayalım... Yeni bir güne başlayalım. Deneylerimiz var. Deneylerimizi birleştirelim. Eğrilerimi* doğrulanmızın. kederierimu sevinçlerimizin havası, suyu, güneşi olsun. Hızlı koşmadan önce, dayamklı koşahm. Yaşamı buna göre örgiitleyelim. Bir lelgrafı hiç almarmş gibi yapmayalım. Birini diişünmüşsek, şimdi onu bulsam ne iyi olurdu, demişsek; yüreğimiz bu denli güçlü bir is"tekle tutuşmuşsa, bu güçlü istegi duımamış gibi yapmayalım. Biri, bambaska, alışılmadık bir sevgi örneği vermişse..." Sonra bir kardeş sevgisi, esirgeyici bir sevgi; işçi kızı Kardelen, ister ki kardeşi Özgür o ortamın tüm kötülüklerinden uzak yetişsin, etkilenmesin; ama bu, olası mıdır? ("Büyümeye, gelişmeye hazırlıksız yakalanmış kentler gibi, Özgür de kendi bunalımıyla büyüdü işte. Daha nice hastahğı, şu kusmuk gibi, zaman içinde toplayıp toplayıp daha kaç kez atacak kimbilir...") Gazi \aşargiTin dört ciltlîk dev yapıtı yayımlandı Keloglan ve l>on Kişot "Üç Beş Kişi", çok güçlü bir toplum eleştirisi getiren, Türk insanını hem geçmiş, hem de şimdi baglamında hiçbir şeye şaşırmama yolunda eğitebilecek bir roman. "Bir şeyler olmuştu; olanlar, neden bizleri bir yerlere vardırtamadı?" gibi dile getirebileceğimiz bir sorunun yardımıyla, atıhmlann gerçekleştirilmesinin, mutlaka o atıhmlann iyi hazırlıklan, güçlü bir temeli içerdiği anlamını taşıyamayacağmı açık seçik sergiliyor ("... Batı, Keloğlanlığa pek yüz vermez. Orada, tam karşıtı. Don Kişot, o sıska ve yaşlı şövalye özentisi, her atılımında hüsrana, yenilgiye uğratılır. Batı'nın düşçülüğe yergisi ta burdan başlar. Akıldışılık cezalandırılır, akıl takdis edilir, yuceltilir..." YAYEV RAPORU İNSANLIGIN GELECEĞt Yazan: İsaac Asimov / Türkçesi: Hüsnü Ozaykun / 403 sayfa / Cep Kitaplan Bilimkurgu romanlannın büyük ustası İsaac Asimov, yetkin çevirmenler aracılığıyla olmasa bile, artık ülkemizde de eni konu tanınıyor. Geçenlerde üç yiizüncü kitabı çıkan Asimov, aslında yabuzca bilimkurgu yazan değil. Kimya doktoru olan ve bilimin her daltna ilgi duyan Asimov'un "tnsanlığm Oeleceğı" adlı kitabı,uygarhğımızın geleceğine ilişkin tahminler öne siirüyor. Geleceğimizi tehdit eden tehlikeleri de sıralayan Asimov, aslında en büyük tehlikelerin insanoğlu tarafından en kolay önlenme olanağt buhtnan tehlikeler olduğunu da vurguluyor. UMUT SİMİT Aydın Boysan'ın mizah söyleşileri / 206 sayfa / Bas Yayınlan. Yüksek Mimar Aydın Boysan, mesleğinin yanı sıra uzun yıllar öğretim üyeliği yaptı, Mimarlar Odast'nın çeşitli kademelerinde görev aldı, uluslararası ve ulusal yansmalara kaalarak ödüUer kazandı. Ama yakın dostlan, Boysan 'm daha başka işlerle de ugraştığım biliyorlardı. Örneğin, kilo atmaya kalktı mı bir "rejim kitabı"yazıyor, sos üretuen bir «na yapıp da sosun ülkemizde az satıldığım görünce soslu yemekler tarif eden bir kitap kaleme ahyordu. Bu arada "Hürriyet" in Kelebek ekinde mizah söyleşileri yayınlanmaya basladı. Boysan daha sonra bu söylesileri kitap haline de getirdi. "Umut Simit" bu çok renkli kişinin kısürede yayımlanan üçüncü mizah söylesileri kitabı. PtR SULTAN'IN DOSTLARI Yazan: Cahit Öztelli / 320 sayfa / Özgür Yayın Dagıtım. Erken yitirdiğimiz değerli edebiyat tarihçisi Cahit Öztelli (19101978), daha önce yayınlanan "Evlerinin Önü", "Karacaoğlan'', ' 'Pir Sultan A bdal'' ve "Yunus Emre" adlı kitaplanyla bilinir. öztelli'nin ölmeden Önce yayına hazırladığı son kitabı ' 'Pir Sultan 'm Dostlan'' adım taşıyor. Yazar bu kitabmda, Pir Sultan A bdal'm yaşadığı dönemi ve o dönemin ozanlanm anlatıyor, şiirlerinden örnekler sunuyor. Özellikle tekke edebiyattmn önemli adlan olan bu ozanlar Kul Himmet, Kul Hüseyin, Şah Adil, Kul Mazlum ve Kul fbrahim. öztelli, bu ozanlar hakkında, şürlerinin yanı sıra geniş bilgi de veriyor. BtZtM LİSE Yazan: Hasan Kıyafet / 208 sayfa / Özgür Yayın Dagıtım. Konusu okuüarda geçen romanlann, özellikle Türkiye gibi eğitim açısından ciddi sorunları bulunan ülkelerde okur yığınlarma Uginç geldiği kuşkusuzdur. Bu türün ük Uginç örneklerinden birini Rıfat Ilgaz, "Hababam Smıfı'' üe vermiştir. Aziz Nesin 'in romansı anılart "Böyle Celmiş Böyle Gitmez"in ikinci cildinde de, benzer durumlarla karşüaşıhr. Hasan Kıyafet'in son yapıtı "Bizim Lise"de, uzunyülardan beri değişmeyen bir durumu Uginç ömeklerle gözler önüne seriyor. İSTANBUL'UN AĞIR SULTANLARI Mehmet Müfit'in şürleri / Üç Çiçek Yayınevi / 67 sayfa. Mehmet Müfit 1952 Manisa doğumlu. Bugüne kadar Sesimiz, Yapıt, Somut, Oluşum, Küçücük, Yusufçuk, Türkiye Yazılan, Yazko Edebiyat, Varuk, Gösteri, Üç Çiçek, Yaşam İçin Şiir, tmge vb. gibi dergilerde özellikle 1979 yılından bu yana sürekli şürleri yayınlandı. Kitaptaki üç "Barbutçular"dan birinde şöyle söylüyor Mehmet Müfit: "Bak kente güneş yüruyor / Dalından düşmeye hazır / Bir nar gibi / Ve biz bunun farkında değiliz / Yazık / Sadece dukkânımız kapanıyor / Gözlerimiz uyuşmuş gibi." Bir hesaplaşmanın tanıkları Ağaoğlu, yazın düzeyinde "yannın tarihçilerinden" olma işlevini, daha "Ölmeye Yatmak"la çok etkin biçimde üstlenmişti. Pek çok şeyler uğruna ölenlerle, pek çok şeyler pahasına hayatta kalanlarla dolu olan "Üç Beş Kişi", bu zincirde yeni bir halka. Çetin bir kitap olduğu yadsınamaz; okur, istesin ya da istemesin, hep dönüp düşünmeye, dününü ve bugününü yargılamaya zorlaruyor. Ama bunu göze alan okurları bekleyen ödül de küçumsenecek gibi değil: Çok ciddi tutulmuş bir hesaplaşmanın tanıkları, yaşayanlan arasına girmek... KülTur Servisi Zürih Üniversite Haslanesi Nöroşirürji Bolümü Başkanı Profesör M.Gazi Yaşargil'in dört ciltlik "Mkroneurosurgery" (Mikronoroşirürji) adh kitabı, Stuttgart ve New York'ta merkezleri bulunan Georg Thieme Verlag Yayınevi'nce yayımlandı. Kitabın hazırlanmasında Louisiana Devlet Üniversitesi Tıp Merkezi Nöroşirurji Bolumu'nden R. D. Smith, St. Louis Üniversitesi Tıp Merkezi Nöroşirürji Bölumü'nden P. H. Young, Oxford"daki Radcliffe Hastanesi Nöroşirürji Bolumu'nden P. J. Teddy ve Zurih Üniversite Hastanesi Nöroşirürji Bölümu Tıp Ressamı P. Roth, Profesör M. Gazi Yaşargil'e yardımcı oldular. Profesör Yaşargil, kitabının önsözünde, bu çalışmasının on altı yıllık dönemi kapsayan bir ekip çahşması olduğunu vurguluyor ve çalışmaya yalnızca kendisinin ve Zürih Üniversite Hastanesi görevlilerinin değil, aynı zamanda dünyanın çeşitli yerlerinden meslektaşlannın katkıda bulunduğunu belirtiyor. Yaşargil, yapıtında, son on altı yıl içinde karşılaştığı mikronöroşirürji vakalarından çıkardığı sonuçları ortaya koyuyor. Çocuğun kral olduğu lokanta Para kazanmaya yönelik Uginç fikirlerin ABD'lilerden çıktığı bilinir. Bunlardan biri de "çocuk lokantalan". "Chuck and Cheese's" adlı bu çocuk lokantalarının ilki 1977 yılında Kaliforniya'mn San Jose kentinde Nolan Bushnell adh biri tarafından açılmış. Şimdi bazı Avrupa ülkelerinde de şube açan "Chuck and Cheese's" lokantalan, değişik yaş gruputnna yönelik birkaç salondan oluşuyor. Girişte lokantamn maskotu Fare Chucky çocuklara hoş geldiniz diyor. Anneler ve babalar merdivenle aşağı inerken, çocuklar bir eğime kendilerini bırakıp çığlıklar atarak aşağtya kadar kayıyorlar. tlk katta insan boyunda dört robot köpek, bir düğmeye basıldığında Beaıles topluluğunun istenen bir parçasını söytemeye koyuluyor. Bu alışılmamış orkestranın önünde her boydan iskemle ve masalar var. Isteyen oturup pizza ve kokakoladan oluşan bir yemek yiyebiliyor burada. Bir kat aşağıda ise, kaydırakları, trampolinleri, ath kanncaları ve camdan labirentiyle Pasqually Parkı uzanıyor. Ortasında ise suyun yerini rengârenk plastik kürelerin aldığı büyük bir havuz bulunuyor. Çocuklar bu havuza bahklama dalmaktan büyük keyif alıyorlar. Sağdaki tiyatro salonu ise aynı zamanda lokanta. Chucky ve yarı robot arkadaşları her sekiz dakikada bir burada gösteriye çıkıyorlar. Soldaki daha gurültüsüz kabarede ise King adlı aslan istek üzerine Elvîs Presley'in tüm repertuarını söylüyor. Lokantanın menüsünde ise, salata, pizza ve dondurma ağır basıyor. Yemekler beklenirken, 200 metre karelik bir yapay ormana dalan minikler orada çeşitli video oyunlarıyla oyalanabiliyorlar. Ktsacası, "Chuck and Cheese's" da bir tek kral var: Çocuk. Bu ne bakanlığı? Gençlik ve Spor Bakanlığı'mn Milti Eğitim Bakanlığı'yla birleştirilmesi ve ortaya çıkan Bakanlığın adının Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı olmasınm üzerinden yedi aya yakın süre geçtL Ama Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı bazı kuruluşlann galiba bu birleşmeden haberi yok. Ya da nasıl oba bir başka hükümet kurulurken yine değişebilir düşüncesiyle, bu kuruluşlar adlarını değiştirmek gertğini duymuyorlar. Yolunuz ülus Alanı na uğrarsa, Atatürk heykelinin arkasına düşen koca binaya dönüp şöyle bir bakın. Ama kafanızı biraz arkaya yatırmanız gerekecek. Çünkü söz konusu levha oldukça yüksek katlardan birinin üstünde. Bu koca bina Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü "nün bulunduğu yer. üzerindeki levhada bu kurulusun adı şöyle yazılı: TC. Gençlik ve Spor Bakanlığı Beden Terbiyesi Genel Müdürlügü. y HAYVANLAR ISSLAIL <.CU,EC MUSUN? YAŞLI KADINLAR VE DENİZ Yannis Ritsos'un şürleri / Türkçeleştiren: Özdemir İnce / 64 sayfa / Birim Ya\ınlan. Doğumunun 75. yudönümünde Yunanh ozan Yannis Ritsos'a armağan olarak çıkanlan "Yaşlı Kadınlar ve Deniz", sanatçının ninesi Eleuteriya Ritsos'un anısma sunduğu bir uzun şiir. Ozanın 1958yütnda Sisam Adası'nda yazdığı bu şiirin dünyanın birçok yerinde sahnelendiği, Özdemir tnce'nin kitaba yazdığı "Ritsos'un Şiirinde Kadınlar" başlıklı önsözünde belirtiliyor. İnce, "Ritsos'un şiirinde kadının çok önemli ve belirleyici bir yeri" olduğunu vurgulayarak şöyle diyor: "Kadm her şeyden önce analık ve yaratışı simgeler, annedir, topraktır kadın, bir 'ilk örnek 'tir... Denizle birlikte yaşamla özdeşleşen bu kadınlar, başhca izleklerini oluşturduklart... uzun ve bireşimsel şiirlerin yanı sıra, başta Philokteles' ve 'Orestes' gibi mitalojiyeydayanan şürleri olmak üzere, öteki şiirlerinde de çok önemli yer tutarlar." ÇOCUK OYUNLARI Yazanlar: Ülkii Ayvaz, Muharrem Buhara, Mahmut Tunaboylu, Adem Atar, Ayla Çınaroğlu, Ali MeriçMetin Balay / 280 sayfa / tlgi Yayınlan. Devlet Tiyatrosu, Opera ve Balesi Çalışanlan Yardımlasma Vakfi ya da ktsa adıyla TOBA V, geçtiğimiz yıl 1. Çocuk Oyunlan Yarışması düzenledi. Turgut Özakman, Prof. Atalay Yöriikoğlu, Rutkay Aziz, Yücel Erten, Firuzan özgen ve Tamer Levent'ten otuşan bir seçici kurul, yarışmaya katılan 67 oyundan üçüne birincilik ödülü verdi, üçünü de övgüye değer buldu. tkinci yanşmanın düzenlendiği şu sıralar ilk yanşmada derece alan bu altı oyun bir kitap halinde çıkarıldı. Okullar için de, çocuk tiyatroları için de çok yararlı olan bu girişimin üriinlerini kısa zamanda vereceği, TOBA V yarışmalarında derece alanlann oyunlannm tiyatro sahnelerinde boy göstereceği kuşkusuz. Olağanüstü temiz bir işe olağanüstü düşük fiyat Ekspresyonizm Sanat Ansiklopedisi / Çevirenler: Beral Madra, Sinem Gürsoy, tlhan Usmanbaş / 294 sayfa / Ul'i renkli 318 resim / Remzi Kitabevi KİM KİME DUM DUMA BEHH: 4K Hah, hi£ anfnayacaksın HALtM İNAL Empresyonizm, Kübizm, Fütürizm, Sürreaüzm vb. Bu adlar sınırları belli çağdaş sanat akımlarına sanatçıların kendileri ya da karşıtları tarafından verilmiştir. Buna karşılık Ekspresyonizm (ya da dışavurumculuk), özellikle Kuzey Avrupa kökenli, toplumsal bunalım ve manevi yıkım dönemlerinde kendini daha belirgin biçimde ortaya koyan bir sürekli sanat eğilimidir. Bu nedenle de büyük değişimler geçiren çağımızda olağanüstü bir gelişme alanı bulması doğaldır. Kavram hep var olmuşsa da adını koymak Berlin'de çıkan "Der Sturm" dergisi yönetmeni Herden, Empresyonizm'e karşıEkspresyonizm'in 19101920 yılları arasında gelişen her türlü devrimci sanat akımını tanımladığını vurguluyor, bu tanıma Kübizm'i ve tum soyut akımlan kattığını belirtiyordu. Bu aşırı olduğu kadar da karmaşık genişleme kaygısı Ekspresyonizm'in tüm kuramcılannda görülür. Hatta Sheldom Cheney, çağdaş sanatın en verimli öğelerini bu kavrama katar. Remzi Kitabevi'nin sanat kitaplan dizisinin, gerek seçim ve gerekse titiz basım yönünden ülkemizde önemli bir aşama olduğu su götürmez. Kısa süre önce yayımlanan "Ekspresyonizm Sanat Ansiklopedisi" de bu başarıh zincirin son halkasını oluşturuyor. Kitap, Ekspresyonizm'in tanımından yola çıkarak, ayrı ayrı bölümlerle resim ve grafik sanatlar, heykel, mimarlık, edebiyat, tiyatro oyunlan, ekspresyonist sahne, sinema, muzik gibi çok farkh sanat dallannın Ekspresyonizm'e neler borçlu olduğunu gösteriyor. En ilginç yanı da, her bölümün ansiklopedik biçimde adlarla veresimlerledesteklenmiş olması. Tıtiz çevirisine olağanüstü başarılı baskısına ve ciltlenmesine karşılık kitabın fiyatının da çok makul (1500 lira) olduğuna işare! edelim. Bir an once edinilmesinde sınırsız yarar var. wath VValden'e duşmüştür. VVal $ence Mun karaajanın bi ^t^S^^^Uımyofllara,çecme ' Cumhuriyet Kitap Kulübü Cumhuriyet Kitap KıdübÜ'ne 123. hatüun: Bilgi lkytnevi Cumhuriyet Kitap Kulübü'ne katılan yayınevi sayısı 123 'e ulastı. 290 kitabıyla en yeni katuımt Bilgi Yayınevi gerçekleştirdi. Böylece Kitap Kulübü'nün halen satışta bulunan kitap sayısı da 5 bine yaklaştı. Bilgi Yayınevi'nin kitap çeşitleri arasında inceleme ve çeviri eserler, yardımcı kitap, antoloji ve sözlüklerin yanı sıra, çeşitli yazflrtarın bütün eserleri de dizi olarak yer alıyor. Bütün yapıtlanyla sunulan yazarlar şunlar: Hasan Hüseyin, Sait Faik, Halikamas Bahkçısı, Memduh Şevket Esendal, Ömer Seyfettin, Attila tlhan, Sevgi Soysal, Haldun Taner ve J. Steinbeck. lanmasmdaki gecikmelerin Kulüp 'ten kaynaklanmadığını belirten yetkililer; zaman kaybını önlemek amacıyla üyelerin sipariş fişlerini doldururken, özellikle fiyatı değişen ve tükenen kitaplar konusunda daha duyarh davranmalannı istediler. TARİHTE BUGU1N wf \ırız 14 Haziran 194O TA BÜGVAJ, NA2İ TGPLAMA KAMPt AUS BAŞLAUhJIŞTI. U. DÜUYA SAVAŞt S&ASlNOA ALMANLAH'IN OUlÇnmPÜICLAei TOPLAMA KAHAPtAZlNIN EM O£HŞ£T V£RİOSİ OLAN AUSCHWrrZ,POU>NYA'NIU GÜHEY/klbEYDİ. ÖNCE.LEHİ AClSlZ V£ Ç/)gUK ÖLÜM YOLLARl ARAUAIC İÇİN DehlEYt££.CO YAP/İACAk.) BU İÇ BiR ÖLÜM £ANAYİIN£ DoŞ . YOK. ETMeL£/?,G£NeLÜ*ZE "ZYKLON BK ZEHİRU GAZIYLA YAP/LACAK, SONRA DA CESETLERFterNLAeM YAK1LACAKTlR. 134S'£ PEGİN, AUSCMIU/TZ'De ÖLDÜRÜLEN YAHUOİ SAYISI 34 M/LYONU TOPLUK/Y/M BAŞLIYOKf. Yurt dışı siparişleri karşüanıyvr Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün çalışmaya başlayan yeni bir bölümü olan "Yurt Dışı Servisi", üyelerin siparişlerini karşılamaya basladı. Türkiye 'deki satış fıyatı üzerinden kitap gereksinimlerini karşüayan ilk kurum Cumhuriyet Kitap Kulübü... Yurt dışından gelen siparişlerin hazır Cumhuriyet Kitap Kulübü Iznu'r FuarCnda Bu yıl 22 ağustos22 eylül tarihleri arasında yapılacak olan 54. İzntir Fuan 'na Cumhuriyet Kitap Kulübü de katılıyor. 130''a yakın anlaşmalı yayınevinin 5000'i aşkın kitap çeşidi üe Izmir Fuan 'nda bir ay boyunca okurlara kitap sunacak olan Cumhuriyet Kitap Kulübü, yayınevlerinin de katkmyla çeşitli etkinlikler düzenleyecek. Bunlar arasında, imza günleri, yazarlarla söyleşiler, yaymevlerini tamtıcı programlar var. Ülkemizde tüm yaymevlerini kapsayacak biçimde tek satış merkezli ilk örnek olacak olan tzmir Fuan Cumhuriyet Kitap Kulübü bölümünde yapılacak kitap satışlarında indirim uygulanacak. "Daha çok okura daha çok kitap" ulaştırmayı ilke edinen Kitap Kulübü, bundan böyle çeşitli fuar organizasyonları düzenleyip kitap okurlarıyla buluşma amacını temmuz aymda çıkacak aylık katalogda üyelerine sunacak. AYIN EN ÇOK SATAJN KİTAPLARI DENEMEÎNCELEMEBELGEAN1 Sıra No: Kod: / 027.015 2 016.001 i 004.017 4 5 6 7 S 9 10 027.023 096.008 027.011 027.017 027.034 016.019 067.003 50 YIL ONCE Cumhuriyet Gazi Hz. ve büyük tnisafirinıis Ankara 13 (a.a.) Reisicumhur Hz. dün Erzuruma muvasalai buyuran tran Şehinşahı Hz. ne şu tel yazısını göndermişlerdi: tran Şehinşahı Âlâ Hazreti Hümayun Riza Şah Pehlevi Hazretlerine. KARS Zati Şehinşahilerinin sıhhat ve afıyetle seyahat buyurmalanndan müıevellit memnuniyeıimi ve huzuru bıraderanelerile şerefyap olmak zamanına tahassurle inıizar eylediğimi kalbî muhabbeilerimle arzederitn. GAZİ M. KEMAL tran Şehinşahı Hz. nin cevabî tel yazısı şudur: Türkiye Cumhuriyeti Muhterem Reisi cenabı azameımeap Gazi Mustafa Kemal ANKARA Muhterem kardeşiınden, son derece memnuniyet ve teşekkürümü mucip meveddetkâr telgrafı almuk fırsatını ganiınet bilerek Turkiyenin güzel loprağmda 14 Haziran 1934 hakkımda gösterilen fevkalâde dosıane hüsnü kabulden mütevellit kalbî minnettarlığımı, ankarip sonsuz iştiyakla arzu ettiğim mülâkatımızda bizzat tecdit edeceğim ümidile arzederim. RİZA ŞAH PEHLEVt 193419M daireye almmaları hususunda hazırlıklar yapılmaktadır. İcra daireleri de geldikten sonra nakil işi tamam olacaktır. Kitabın adı: Ben Atatürkçü Değilim İsraiVin Kutsal Terörü 24 Ocak Vygulamaları ve Bazı Gerçekler Olur Şey Değil Sevme Sanatı Atatürkçutıiğun Alfabesi Söylev Düşünüyorum Oyleyse Vurun Bolivya Güntuğü Pink Floyd Yazan: Nadir \adi L. Rokach A.Başer Kafaoğlu Nadir Nadi Eric Fromm tlhan Selçuk M.Kemal Ataturk tlhan Selçuk Che Guevara Haz: Orhan Kahyaoğlu, Sinan Güler Nakledilen adliyv daireleri {11 nıuyı» 11 haziran) Adliye Ticaret mahkemelerile Sictli ticareı burosu da dun Yenipostane binasına nakletmişlerdir. Yarın da mufettişlik dairesi nakledecektir. İcra dairelerinin de gelecek cuma günü yeni