18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Renkli TVde reklamlar ateş pahası Haberlerden önce ya da sonra yayınlanacak reklamın satıiyesi 36 bin lira. Naklen yayınlardaki reklamın saniyesi 40 bin lira. Yerli film ve dizilerin arasına veri/ecek reklamm sanivesi ise 100 bin lira. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) TRT'de reklam yayınları 1 temmuzdan başlayarak renkliye dönüşecek. Bu nedenle reklam ücret tarifeleri yeniden belirlendi. Yeni Reklam Yönetmeliği'ne göre 20.30'daki "haberler"in başında ve sonunda yer alan birinci kuşakta yayınlanması istenen reklamların saniyesi 36 bin lira olacak. Bu rakam, ikinci kuşak için 34 bin, üçüncü kuşak için 22 bin, dördüncü kuşak için de 21 bin lira olarak belirlendi. Haberler ile hava durumu arasında "bir reklam" adıyla yayınlanan reklam programlannın 30 saniyesi için, reklam firması TRT'ye iki milyon lira ödeyecek. Bu süre 45 saniye olursa üç milyon. 60 saniye olursa dört milyon lira ödenmesi gerekecek. Naklen yayınlarda, yayının başına ve ortalanna verilecek reklamların saniyesi 40 bin lira olarak belirlendi. Reklam, naklen yayının sonuna girdiği zaman, ödenecek miktar saniye başına 37 bin lira olacak. Yeni Reklam Yönetmeliği uyarınca, ABD'deki uygulama gibi, film ve dizi programların arasına reklam programları verilebilecek. Bu tip reklamlar için saptanan fiyat, yerli sinema ve yerli dizilerde saniye başına 100 bin, yabancı film ve dizilerde saniye başına 84 bin lira. Bugüne kadar yalnızca radyolarda yayınlanan "ozel tanıtıcı reklam programları" bundan sonra televizyonda da yayınlanacak. En az 10, en fazla 50 dakika süreli olacak bu programlar için fiyat henüz belirlenmedi. Bu özel tanıtıcı reklam programları, kültür, sanat, eğitim ve turizm alanlarına ya da TRT Yönetim Kurulu'nca belirlenecek başka alanlarda, yerli yapım olarak hazırlanacak. Yalnızca programın başında ve sonunda programı hazırlayan kuruluşun adı verilecek ve başka hiçbir reklam mesajı taşımamasına özen gösterilecek. 1 temmuzdan başlayarak televizyon programlannın büyük çoğunluğu ve bu arada haberler de renkli olarak yayınlanacak. Hiçbir iilkede yayınların tümünün renkli olmadığını belirten TRT yetkilileri, ülkemizde de eldeki siyah beyaz kaynakların bundan sonra da kullanılacağını bildirdiler. Yine yetkililerin verdiği bilgiye göre, stüdyolar elverişli olduğu için haberlerin İstanbul ve Izmir'den yayını da renkli olacak. Ancak bunların dışındaki kentlerden iletilecek haber ve izlenimlerde yayın siyah beyaz yapılacak. Şu anda Kavaklıdere'deki Genel Müdürlük binasında bulunan stüdyodan okunan haberler, söz konusu tarihten sonra Mithat Paşa Caddesi'ndeki stüdyodan okunacak. Genel Müdürlük binasındakı stüdyolann renkli yayına hazırlanması çalışmalan 1985 başlarında tamamlanacak. Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, # Genel Yayın Müdüru: Hasan Cemal. Müessese Müdurü: Emine Uşaklıgil. Yazı İşleri Mudürü: Okay Gönensin, # Yazı İşleri Mudıır Yardımcısı: Ahmrt Konılsan. Haber Merkezi Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Duzeni Yönetmeni: Ali Acar. I \K <\\\ Hl lla/iı.ııı lnwık: }.2<< Temsilaler ANKARA: Yalçın Doğan, İZMIR: Hikmel Çetinkaya, ADANA: Metımel Mercan, • Servıs Şef/eri: Ktanbul Haberlerı: Reha Öz, Dış Haberler: Krgun Balcı, Ekonomi: Osman Llaga>, Küllur: Aydın Kmec, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor üanışmanı: Abdiilkadir Yücclman, Düzelıme: Refik Durbaş. Araştırma: Şahin Alpay, İşSendika: Şükraıt Kelenci. Burolar: • Ankara: Konur Sokak No: Yenışehır, Tel: 189851253257 İdare: 183335, • İzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Aıaıurk Caddesi, T.H.K. Işhanı Kat: 2/13, Tel: 1455019731 # Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246İst. Tel: 52O9TJ3 Telex: 22246 Oüle: l.VOK Ikmdı: IT07 Aksiiın: 20.4i YUNUS NADI ARMAGANI '84 FENALİSTLERİ "HayaPin kokusu çıkınca Isviçre'ye îhracat azaldı ıff an ayındu 95 milyon dolara ulaştığı kaydedilen İsviçre'ye ihracai, nisanda 42 milyon dolara geriledi. Vergi iadelerinin düşürülmesinin etkisiyie, benzer bir düşüş eğilimi Almanya'ya ihracatta da görülüyor. Hayali ihracai soruşturması da sürdürülü vor. ANKARA, (ANKA) ihracatta vergi iadesi oranlarının düşürülmesiyle birlikte, Isviçre'ye yapıldığı iddia edilen ihracat yarı yarıya azaldı. Bu arada, Federal Almanya'ya yönelik ihracatın da gerileme eğilimine girdiği gözlendi. ANKA'nın derlediği verilere göre, yüksek vergi iadesi uygulamasının son ayı olan mart ayında 95 milyon 87 bin dolara ulaşacak. Yılın ilk çeyreğinde 206.4 milyon dolar olarak kayıtlara geçen İsviçre'ye yönelik ihracat, nisan ayında yalnızca 42 milyon 187 bin dolar arttı. Uzmanlar, nisan ayı kayıtlarındaki ihracat değerlerirıin bir bölümünün de gerçekte mart ayına ait olabileceğini, nisan ayında görülmesinin bilgi toplama sisteminin özelliğinden kaynaklanabileceğine işaret ediyorlar. Vergi iadesi oranlarının düşürülmesiyle birlikte İsviçre'ye yönelik ihracatın hemen düşüş göstermesi, "hayali ihracat" olayının yeni bir kanıtı sayılıyor. Nitekim, bu konudaki haberler üzerine hükümet yetkilileri nisan ayı rakamlarının görülmesi gerektiğine dikkat çekmişlerdi. Nisan ayında "hayali" ihracatın yoğunlaştığı ikinci ülke olan Federa! Almanya'ya yönelik ihracatta da gerileme eğilimine girildiği belirlendi. Mart ayında 142 milyon 784 bin dolarlık bir ihracat bildirimiyle 349.3 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmış görülen Federal Almanya'ya yönelik ihracatta, nisan ayının katkısı 127 milyon 100 bin dolara inmiş bulunuyor. Bu arada, "hayali" ihracat iddialarıyia ilgili olarak Hazine Kontrolörleri'nce firmalar düzeyinde başlatılan soruşturma sürüyor. Soruşturmanın ilk sonuçlannın, bir ay içinde alınabileceği belirtiliyor. Soruşturma, İsviçre'ye yönelik ihracatı geçen yıla göre büyük miktarlarda artış göstermiş görünen firmaların 15 mayıs 1984 öncesi işlemleriyle sınırlı olarak sürüyor. Biracılar rüşvet konusunda Meclis araştırması istiyor Katılma no: lü'.i İslanbul Haber Servisi Bira üreticilerinin milletvekillerine rüşvet teklifi iddiasının bazı çevrelerce kasıtlı olarak ileri sürüldüğünü bildiren Efes Pilsen İcra Komitesi Başkanı Tuncay Özilhan, "Bira larlışmalannın temelde bir pazar mucadelesinden kaynaklandığım" söyledi ve "Rüşvet iddialarının parlamentoda ele alınıp gerekli araştırmanın yapılarak sonuçların kamuoyuna açıklanmasını" istedi. Efes Pilsen Bira ve Malt Fabrikaları Grubu adına dün bir basın toplantısı düzenleyen Efes Pilsen İcra Komitesi Başkanı Tuncay Özilhan ve Başkan Yardımcısı tlker Keremoğlu, "Belirli bir dünya görüşünden kaynaklanan ve haksız rekabetten medet uman bazı çevrelerin biranın kısıtlanması ile ilgili girişimlerini sürdürdüklerini" bildirdiler. , Bira saüşlannın, yüksek alkollü içkilerin satış şartlanna tabi tutulmasıyla ilgili kanun teklifinin gerçekleşmesi halinde iç pazarda satış sağlayamayacaklannı belirten Özilhan, "40 milyar lira olan cirolannın 15 milyar civarında bir düşüş kaydedeceğini" belirtti. Avrupa Parlamentosu'nım geleceği parlak değil Uzun süredir içinde bulunduğu bunalımı aşamayan AET'nin birbiri ardına fiyaskoyla sonuçlanan zirveleri, sokaktaki Avrupalının yetkileri çok kısıtlı olan parlamentoyu belirlemek için yapılan seçimlere i/gisini azaltıyor. NÎLGÜN CERRAHOĞLU BRÜKSEL Altı değişik seçim sistemi, ulusal sınırların ötesinde birlik yaratmada güçlük çeken yaklaşık 50 siyasi parti, bu partileri temsil eden 300'ü aşkın aday, 10 Avrupa ülkesinde ulusal çıkarların biçimlediği fakat "uluslarustü" bir parlamento için yapılan bir seçim kampanyası... Tüm çelişkileriyle, kısaca, 1417 haziran tarihleri arasında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçımlerinin portresi bu. İlk kez 1979'da genel oyla seçilen Avrupa Parlamentosunu yenilemek üzeregene 180 milyon seçmen, 270 milyon Avrupalıyı temsil etmek üzere 434 parlamenter seçecek. Ancak uzun süredir içinde bulunduğu bunalımı aşamayan AET'nin birbiri ardına fiyaskoyla sonuçlanan zirveleri, sokaktaki adam arasında henüz yaygın bir ideal haline gelmemiş olan "Avrupa"ya ve bu Avrupa'nın yetkileri çok kısıtlı olan parlementosunu belirlemek için yapılan seçimlere ilgisini azaltıyor. Avrupa parlamenterleri bundan 5 yıl önce ne kadar az tanınıyoriarsa, bugün de o kadar tanınıyorlar seçmenleri arasında. Pek çok Avrupalı, Avrupa Parlamentosu Başkanı Piet Dankert'in kim olduğunu bile bilmiyor. Tüm bunlar, Avrupa birliğine doğru ilk adım olarak görülen seçimlere katılma oranının çok düşük olması gibi bir tehlike yaratıyor. Özellikle bu kez, topluluğun 1979'daki gibi görkemli bir kampanyaya olanak tanıyacak mali kaynakiara sahip olmaması, bu tehlikeyi büsbütün somut bir hale getiriyor. Siyasi d e n g e l e r i n yansınıa§ı Avrupa'nın geleceğine güven duyan basın organları bile, bu seçimlerin ancak ulusal düzeydeki siyasi dengelerin bir yansıması olacağını ve sonuçların bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyorlar. Örneğin Fransa'da sosyalistlerin hangi noktaya dek gerileyeceği, ülkede 1986'da yapılacak olan genel seçimler için ön eğilimleri ortaya koyması bakımından önemli. Yine İngiltere'de liberallerin İşçi Partisi'ne karşı kaydedeceği ilerleme de, bu ülkede sadece iktidar partisinin muhalefete karşı değil, aynı zamanda muhalefetin de geleceğini belirleyici eğilimleri sergilemesi bakımından anlamlı. Katılma oranının sanıldığı gibi düşük olması halinde, LiberalSosyal Demokrat Güç Birliği'nin kârlı çıkması büyük bir olasılık. Bu arada Italya'yı büyük ölçüde sarsan P2 mason locası skandalının zorladığı 5 partili koalisyon hükümetinin geleceği de seçim sonuçlarına bağlı. Hükümette en büyük ağırlığa sahip olan Hıristiyan Demokratların, geçen yılki genel seçimlerde olduğu gibi, bu seçimlerde de gerileme kaydetmesi halinde (ki şimdilik kamuoyu yoklamaları öyle gösteriyor) bir hükümet krizi kaçınılmaz görünüyor. Ayrıca bu hükümete başkanlık eden sosyalistlerin, beklentileri paralelinde, oylarındaki artış eğilimini sürdürmeleri. İtalya'da yıllardır değişmemiş olan siyasi dengeleri alt üst edebilecek bir gelişme. Almanya'da ise Başbakan Helmut Kohl'un sola karşı vereceği sınav ve gene "Yeşiller" bilinmeyeni seçimlerin ilgiyle beklenmesine en azından siyasi gözlemciler tarafındanyol açıyor. çika, Yunanistan ve Lüksemburg'da oy kullanma mecburi kabul ediliyor. Seçimlerin yapılacağı 10 Avrupa ülkesinden, bir tek İngiltere çoğunluk sistemi kullanıyor. Diğer ülkeler ise nispi temsil sistemini değişik sekillerde uyguluyorlar. Seçilecek 434 milletvekili, 81 Fransa, 81 Almanya, 81 İngiltere, 81 İtalya, 25 Hollanda, 24 Belçika, 24 Yunanistan, 16 Danimarka, 15 İrlanda, 6 Lüksemburg olarak dağılıyor. İrlanda, İngiltere, Hollanda ve Danimarka 14 haziranda oy verirken, diğer ülkeler 17 haziranda sandık başına gidiyor. Bunlar arasında Lüksemburg'un deneyimi Avrupa Parlamentosu seçtmleri ile ulusal parlamento seçimlerini çakıştırması bakımından ilginç. Fransa, Danimarka, Hollanda, Yunanistan ve Lüksemburg Hondt Sistemi kullanıyor. Almanya ise gene nispi temsil sistemi uygulamasına rağmen, Hıristiyan Demokratlar (CDUCSU Birliği) " L a n d e r " için ayrı liste hazırhyor. Oysa Sosyal Demokratlar, Liberaller ve Yeşiller seçimlere ülke çapında hazırladıkları listelerle giriyorlar. Belçikada nispi temsil sistemini Flaman ve Valon olmak üzere 2 bölgede değişik listeyle uyguluyor. İtalya artıkların toplandığı nispi temsil sistemi, Irlanda da nispi temsil sisteminin 4 bölgeli farklı bir türü ile seçimlere giriyor. MilletvekiHerinin dagılımı Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sadece Be! Okumayı öğrenmeden sınavı öğrendiler Bir özel kolejin ilkokuluna alınacak 480 öğrenci için yapılan ' 'resim/i sınava'' 6 yaşmdaki 1500 çocıık katıldı. IŞIK KANSU ANKARA Bir kolejin ük kısmının bahçesi bir renk cumbüşü içinde. Sınava girecek kiiçük kızlann taranmış saçlarını tutan kırmızılı, yeşilli, nıavili, sarılı tokalar güneşte parlıyor. Ütülü kısa pantolonlan. erkek çocukların top peşinde koşmaktan yaralı dizlerini kapatmıyor. Uzun kuyruklar oluşturmuş veliler, çocuklarının elinden tutmuş onlara son "talimat"larını veriyorlar: Bak oğlum. çişin gelirse, öğretmene sınavdan önce söyle. Kaldırım taşında ellerini iki yana açmış "cambaz" yürüyüşü yapan çocuk umursamaz bir halle başını sallıyor annesine. Diğer yandan "Heidi" çkartmalı matarasından su icen bir başka çocuk kuyrukta babasına soruyor: Siz burada mısınız? Biz hep buradayız. Peki ben imtihandan çıkınca sizi nasıl bulacağım? Merdivenden inince bizi bulursun. V'eliler, çocuklannı gri boyalı cam kapının önünde bırakıyorlar. Çocuklar şaşkınlık içindeler. Yüzlerinde "yalnızlık" okunuyor. Kimisi bu kalabalığa dayanamayıp başlıyor içli içli ağlamaya. Hıçkırıktan soluk alamayan Mine Sevinç. yeni 6 yaşına girmiş. Annesi getirmiş onu buraya sonra " o kapı"dan bırakmış içeriye. Ağladığı için sınav salonuna almamışlar önce. Odanın penceresinden hem dışarıya bakıyor hem de hıçkırıyor: Kızım ağlama, korkma. Bu bir imtihan değil. Sana resim gösterecekler, resim çizdirecekler. Daralan soluğunun arasından soruyor: Bir tane mi? Yok, bir tane değil, bir kaç tane. Gözlerinde birıken iki küçük yaş damlası soluk yanaklarına dökülüyor bu kez Mine'nin: Ben imtihana yarın gitmek istiyorum. Annemi istiyorum. Sonra yine koşuyor pencereye. Annesini görmek umuduyla. Sınav başladı. Çocuklarla birlikte anneler, babalar, ağabeyler, ablalar dışarıda biraz da güneşten terlivorla'. Dedikodu, sohbetkoyuıVMyor.Sıkmîıdan çocuğunun"C.jme\Valch' • ile oyııayaniar da var. Sınav bitmek üzere. Bahçeye, velilere anons yapılıyor: "Sayın veliler, imtihan sonuçları çarşamba giinü öğleden sonra belli olacaktır. 10 gün içerisinde kazanan öğrencilerin kesin kayıtları yaptınlabilir. Kesin kayıt 40 bin liradır. Bilginize." Veliler "40 bin lira" sözcüğünü duyunca topluca gülmeye başlıyorlar. "Neden güldüler?" diye araştırıyoruz. Bir veli gerekçesini şöyle anlatıyor: "Bakın şimdi. TED Ankara Koleji'neojriş sınavı 22 haziranda. Bu özel kolej, Ankara Koleji'nin sınavından önce sınavı yapıyor. Sonuçlannı 13 haziranda açıklayacak. 10 gün içinde de kesin kayıtları yapacak, yani 23 hazirana Ankara Koleji'nin sınavının birgün sonrasına kadar bu özel koleji kazanan çocuğun kaydını veliler ne olur ne olmaz, diye yaptıracaklar, Yani 40 bin liravı verecekler, ilk taksil olarak. Çocuk TED Ankara Koleji'ni de kazanırsa gilti 40 bin lira. Çiinkü ilk taksil parası geri ödenmiyor." PARIS'ten MEHMET ALTAN Göz, erotik bir organ mı? Uzun yıllar ülkemizde yaşıyan bir Fransız arkadaş: Türkiye'deyken hiç orgazm lafı duymadım, demiştir. * * * Fransa'da ise, gün geçmiyor ki, yeni bir seksüel iddia ortalığı karıştırmasın. Bundan önceki, büyük gürültü koparan en son iddia, "gnoWas/"teorisiydi. Iddiayagöre, kadınların döl yolundaki g diye adlandırılan bölge, aşk ilişkilerindeki tatmini artırıyordu. Halk, "gnoktası" deyimini fazla karışık bulmuş olacak ki, bu teoriyi kendi diline "5 liralık nokta" olarak tercüme etmişti. Aslında, "g noktası" üstüne yapılan tartışmalar son bulmuş değil, ancak yavaşlamış durumda. Ancak, gözün, daha doğrusu gözbebeğinin, aşk ilişkilerinde orgazmı sağlayan bir bölge olduğu iddiası, bütün diğer tartışmaları geride bıraktı. Suchiro Marua adlı bir Japon çizerin. yarattığı çizgi roman kahramanın, aşk sahnelerinde, muhatabının gözünü diliyle okşar biçimde çizmesi, gözün erotik bir bölge olup olmadığı tartışmasının başlamasına sebep oldu. Bugüne kadar, seksologlar böyle bir şey duymadıklarını söylüyorlar. Ayrıca, göz çok hassas bir organdı, işin oyuna gelir tarafı yoktu. Ancak, Japon çizerin iddiası doğruluk kazanırsa. seksüel ilişkilerde büyük bir devrim olacak. Orgazmın, klitorisle mi, vagina ile mi ilgili olduğu çekişmelerine, bir de gözbebeği eklenecek. Gözbebeğinin Fransızcası iris. Bu nedenle, yeni erotik bölge teorisi, "; noktası" olarak adlandırılıyor. Söz konusu tartışmaya önemli bir yer ayıran "L'echo des Savanes" adlı dergi, ünlüler arasında kaba bir soruşturma yapmış. Unlü romancı Philippe Sollers dışında, kimse böyle bir şey duymamış, yalnız Regine Deforge adlı kadın yazar, Çin ve iran kökenli erotik kitaplarda böyle şeylere rasladığını hatırladığını söylüyor. Ancak, kendi gözlerinin hassas olduğunu vurgulayarak, "teoriyi hiçbir zaman pratikleştirmeyeceğini" de ekliyor. Konudan haberdar olduğunu belirten Philippe Sollers'ın görüşleri ise oldukça ilginç. Fransanın en çok okunan yazarları arasındaki Sollers, tutkuya dönüşen bazı aşklar yaşarken. kendisinin ve muhatabının "i noktpsı"ndan yararlandığını iddia ediyor. Ayrıca yöntemin olumlu sonuç sağladığının garanti olduğunu belirtiyor. Ünlü karikatürist Volinski ise, "/ noktası" teorisinden bahsedilince, "Birisi ustura ile gırtlağıma sarılıyor gibi oluyorum, aşk benim için bir şefkat alışverişidir" dıyor. Gözbebeğinin erotik bir bölge olup olmadığı tartışmaları sürüp gideceğe benzer. Eğer yaktnda, göz doktorlarina başvuran dertlilerin sayısında artma olursa. yöntemin başarısızlığı kesinleşecek. * * * Teori doğru çıkar da seksüel ilişkilerde, cinsel organlar dışında, orgazm noktaları bulunmuş olursa, o zaman koşa koşa bizim Fransız arkadaşa gidip: "Bu kadar yıl Türkiye'de oturdun da, 'Gözünün bebeğini yiyeyim' lafını duymadın mı?" diye soracağım. Diplomalarda denklik işlemleri azaltıldı ANKAR.4, (Cumhuriyel Bürosu) Yurt dışındaki okullarda öğretim gören Türk çocuklarının almış oldukları diploma ve belgelerin denkliklerinin değerlendirilmesindeki işlemler azaltıldı ve bazı bürokratik engeller kaldırıldı. Milli Eğitim Bakanhğı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Ülkii Bilgen. dün yaptığı basın toplantısında konuya ilişkin bilgi verdi ve "Bu işlemler için yapılan başvuruların süresi her geçen gün artmakta. Diploma ve belge sahipleri. Bakanlığımız koridorlarında günlerce bekleyerek zaman ka.vbetmektedirler" dedi. 1982 yılında başvuru sayısının 14 bin iken, ertesi yıl 21 bine ulaştığını. bu yılın ilk beş ayında ise 6 bin olduğunu ve yıl sonuna kadar 35 bini bulacağım kaydeden Ülkü Bilgen. bu sayının toplu dönüşler nedeniyle 100 bini aşacağını söyledi. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Bilgen'in verdiği bilgiye göre, denklik işlemlerinde kolayhklar sağlanması için denklik işlemleri bundan böyle yurt dışındaki eğitim müşavirliklerinde ve öğrenci müfettişliklerinde yapılacak. Yurt içinde ise tüm illerin i! milli eğitim müdürlükleri bu hizmeti eörebilecek. RHSIMLİ SISA V Bir özel kolejin ilkokul kısmına alınacak öğrenciler için yapılan sınavdan önce bir anne çocuğuna "Bak oğlum çişin gelirse öğretmene sınavdan önce söyle" derken bir baskası da "Kızım ağlama korkma bu bir imtihan değil, sunu resim gösterecekler, resim cizdirecekter" divnrüu. /Fotoğru): RIZA E/.ER) Universitelerarası Kıırul 2022 haziranda tophuuyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Universitelerarası Kurul'un 2022 haziran tarihlerinde Sivas'ta yapılacak toplantısına ilk kez Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler'in de katılması bekleniyor. Toplantıda halen universitelerde görev yapan öğretim elemanlarının bakanlığa dönüşleri sorununun ele alınabileceği belirtiliyor. Universitelerarası Kurul'un Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde üç gün süreyle yapılacak toplantısına YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğramacı ve Üniversite Rektörleri katılacak. Toplantı gündeminde bazı doeentlik jürilerinin oluşturulması konusu bulunuyor. Ayrıca kurul gündemine gelmesi beklenen önemli konulardan birini de halen universitelerde görev yapan öğretim elemanlarının Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'na dönüşü oluşturuyor. Bazı yüksek öğretim kurumlarının üniversite bünyesine alınması ile buralarda görev yapan öğretmenler de bu universitelerde kalmışlardı. Ancak geçen yıl bazı universitelerde 750 dolayında öğretim elemanının bakanlığa iadesi ıle ortaya çıkan sorurı YÖK yasasında bir değişiklik yapılarak geçici olarak çözümlenmişti. Bakanlığa iade edilen öğretim elemanları, gereksinim olmayanların seçimi sırasında taraf tutulduğunu iddia etmislerdi. Yüksek öğretım yasasında geçen yıl yapılan değişiklik uyarınca bu öğretim elenıanlannın universitelerde istihdam süresi 30 Sınav bir saat sonra bitti. Öğrenciler grup halinde çıkıyorlar. Büıün veliler nıerdiven başında. Çocuklar, sınav heyecanından çıkıp, büyük bir kalabalıkla karşılaşıyor. Kimisi korkuyor, başİçeride 480 öğrenci alınacak lıyor ağlamaya, kimisi annesini olan bir özel kolejin ilkokuluna babasını seçemiyor. Çocuklar çıgirebilmek için 1500 öğrenci yakarken bir alkış. bir kıyamet. rışıyor. Her birinin velileri. Bu sına\a girebilmeleri için 2 bin lira Sınavdaıı çıkan İbrahim kevernıişler. Eder 3 milvon lira. mal Menderes babası ile koııuşuyor: Nasıl geçti oğlum? Hepsini yaptım. Ne sordular? Aydede sordular. Hazıran 1984 tarihine değin uza Sorular çok nıuydu? tılmıştı. Kendi istckleri ile Bakanlığa döııme\enler üniversiic Küçuk İbrahim, nıiııik elleriyonetim kurulunun onerisi \L' ni yan yana getirip, parmaklarını reklörün onayı ile bakanlıklara uzatıyor ve soruların kalııılığını iade edilecekler. gösteriyor Ku kadar stıru sordular... Bir yandan merdivenin üsiünde küçük boyunlar uzanıp, velilerini arıyor kalabalıkta, bir kısmı da "Açık ardırınıda salılan anlika va/«ı"lar gibi sıra ü'eriııc çiKarılır, kalabalığa gosleri liyor. Çocuklar. likokula gidıp "adam" oiacak'ar. Kıış Cenneti'nde kıış yıınıurtası 400 biıı lira MANYAS, (THA) Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı'nda, tanesinin değeri 400 bin lira olan kuş yumurtalarının konulması için hazırlanan "koloni" merke/inde film \e lelevizyon belgeseli çcknıek yasaklandı. THA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı'na bağlı Milli Parklar Daire Başkanlığı'nın direktifi uyarınca, eski Sığırcı koyu sınırları içinde Kuş Cenneti Milli Parkı'nda kuş yuvalarının ve çok değerli yumurtalarının bulunduğu koloniler içine girip televizyon filmi, belgesel filmler ve fotoğraf çekimleri yasaklandı. Gazi Üniversitesinde geçen hafıa 100 dolayında öğretim elemanının Bakanlığa iadeleri kararlaştırılmıştı. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler de bir soru ii/erine üniversitelerin ihtiyaç fa/.lası öğretim elemanlarını Bakanlığa göndereceklerini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle