Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MA YIS 1984 HABERLER CUMHU1UYET/9 . / C Motelleri'nin girisi. Bir Volkswagen 5 j %/ */ */ yolu tutmuş gidiyor. Amao dane? Heyl.Durl. Şofor bey yanıyor, yanıyor araba.. Bir anda alevler ftskınyor her yamndan.. Acı birfren sesiyle duruyor araç. Kapılar açılıyor, içindekiler buyuk bir telas, şaşkınlık ve can havliyle fırlıyorlar dışan. Biri motor kapağını açıyor hemen. Oteki yangın sondürucuyü kapıyor ve başhyor sıkmaya.. Bir yandan da sağa sola bakmıyor, "Yardım eden yok mu?" diyerek. Mal canın yongası ne de olsa.. u* 1 1 1 ~ . . . gOrgn bırkaç kişi daha yardıma koşuyorlar. Her kafadan bir ses çıkıyor bu tur, tum olaylarda olduğu gibi. Ama birisi bu işi biraz biliyor galıba. Eğiliyor motorun altına doğru, alttan bir takım kabloları koparıyor. Gençten biri elinde su dolu bir kovayla yetisivor ve boca ediyor motorun, arabanın ustüne. "Cısss.." diye bir ses çıkanyor araba ve her yanı kesif bir duman kaplıyor anında, yangın söndurucunün de toıtarıyla kanşık.. bİlİnCP Volkswagen in her yamndan alevler ve dumanlar fışkırdığım % nrtlfi " " **<$ dakikahk bir çabadan sonra yangın buyuJ U J U f f CC4. . . meaen sonduriümustur artık. Çevreden yardıma gelenler, eskiyerlerine dönuyorlar, Ama tutuyor yine de Valksvvagen'in motoru.. Aracın sahibi ne olur ne olmaz dıye aracın açık duran kapmndan uzatıyor yangın sondurucüyu, kalamnı da içeriye sıkıyor. Koltuklann ustune, dip koseye... Ama araç hâlâ az onceki alevler nedeniyle kızgın mı kızgın.. Sahibi bir sure dokunamıyor. Üzgun uzgun kendisine ne kadariık bir masraf çıkaracağını duşunuyor. (Fotoğraflar: ASENA OZKAN) Müstehcenük kavramı kişiye göre değişiyor Basında Mustehcenliğın Sınırları toplantısına katılan yayıncılar, bilırkişi raporlannın birbirini tutmadığım, yasal sınırlamalann kaldırılması gerektiğini belirttiler. Basın Savcısı, "Çıplaklık tahrik edici değilse, sorun yok" dedi. Bilirkışi Prof. Sulhı Dönmezer, müstehcenliği, "Halkın ar ve haya duygularını tahrik eden şeyler" diye tammladı. Kultur Servisi Karacan Yayınları'ndan Bravo Dergısı'nın duzenledığı toplantıda "Basında Muslehcenligın Sınırlan" tartışıldı Gazetemızın Magazın Servısı Şefı Yalçın Pekşen ıle Yalctn Kamacıoglu (Buhar Gazetesı), Doğan Şener (Hey Dergısı, Ali Sa>dam (Bravo Dergısı), Erdoğan Sevgin (TV'de 7 Gun dergısı) ve Erkan Ozmen (Yankı dergısı) sürelı yayınlar acısından konuya vaklaşırken, Basın Savcısı Husevın Şermet, 1 U Hukuk Fakultesı Profesorlerınden Sulhi Dönmezer, Mımar Sınan Unıversıtesı Profesorlerınden Dinçer Erimez yasal açıdan, Ha>dar Dumen "de konuya tıp açısından yaklaştılar Türkıye Gazetecıler Sendıka sı eskı Genel Başkanı Nail Gureli'nın yönettığı toplantının amacı, "Basında mustehcenliğın sınırtan" olmasına karşın, konuşmacıiar ozellıkle de >ayınları mustehcenhkle sıkça suç lananlar daha çok mustehcenliğın yasal tanımının ne olduğu, hangı fotoğraf ya da yazının nasıl mustehcen sayılıp, sayılmayacağı konusuna açıklık getırmeye, getırılmesıne çalıştılar Toplantının yönetıcısı Nail Gureli tarafından Basın Savcısı Huseyin Şermet'e sorulan ılk soru, " G a zetelerdeki çıplak kadın fotografiannın göğusleri ustune çizilen bantın yasal bir zonınluluğu olup olmadığı>dı". Savcının yanıtı "Hayır. Açık goğuslere bant koymanın >asal bir zorunlulugu yoktur. Kadının (amamen çıplak olduğu hallerde herhangi bir tahrik edicı hareket >oksa. ıfade masumsa sorun yok" oldu Bırçok davada mustehcenlık olup olmadığı konusunda bılırkışılık \apan Prof Sulhi Dönmezer, mustehcenliğın yasal tanımını "Halkın ar ve ha>a du>gulannı tahrik edecek mahiyette olan şeyler" dıye yaptıktan sonra, kıstaslannı şöyle sıraladı • Esenn, şeyın tümu önemlıdır. • Yapıtın yaratıcısının subjektıf amacı, sırf kazanç ıçın mı, yoksa edebı bır amaçla mı yapmış • Halkın ortak ar ve haya duygularını ıncıtıp ıncıtmedığı • Başkası ustunde şehvetı, cınsel ısteğı tahnk edıcı etkı taşıyıp taşımadığı, • Toplumda mutad hale gelıp gelmedığı Sulhi Dönmezer, daha sonra bılırkışılerın bır yapıtın mustehcen olup olmadığına karar verme kıstaslannı da şoyle belirledı • Cınsıyet uzvunun ustunun çok kuçuk bır parça>la kapanması halınde müstehcendır • Kadın ve erkeğm cınsel ıhşkı halındekı fotoğrafı, • Ikı kadının bırbirlennı cınsel olarak tatmın etme durumunda olduklan fotoğraf, • Kadının masturbasyon yaparkenkı halının fotoğrafı müstehcendır Prof Dinçer Erimez ve Yalçın Kamacıoglu, "Estetik kurallar aşılmadığı muddetçe daha çok kadın fotoğrafı yayınlandıgı ıçin de kadınlanmızı rahatsız elmeyen yazı \e fotoğraflar mustehcen değildir" göruşunde bırleşırken, Yalçın Pekşen, Doğan Şener ve Ali Saydam, "Mustehcenliğın yasal sınırının tamamen kaldınlması"nda göruş bırlığıne vardılar Pekşen, "Bundan 50 yıl once kadın saçının kılı mustehcen sayılırken, bugun cinsel uzvunu çevreleyen kıllar mustehcen sayılıyor. 50 yılda hangı kıldan hangi kıla gelindi. Vasal sınır kalkarsa (çunku nasılsa ısteyen ıstedığını el altından buluyor) bu da aşılır" dedı Erkekçe Dergısı Genel Yayın Yönetmenı Hıncal Uluç, yasadakı bulanıklığın gıderılıp, sınırların ıyıce netleşmesıru savunduğu konuşmasını, "Çunku >a\ınlann mustehcen olup olmadığı kişisel > aklaşımlara kalmıs durumda. Bilirkişi raporlan birbirini tutmuyor. Birine gore mustehcen, bir başkasına gore degil. Bu, yasayla belirlenmelidir" dıye sürdurdu. Ali Saydam da mustehcenliğın tslamıyettekı örtunme maddesmden kaynaklandığını sö>leyerek, "Bir insanın kafasına guzellik, sağlıklı bir guzellik ko>mayı engelleyecek bir sınır kadar kotu bir sınır daha bilmiyorum" dedı. Saydam, yasadakı 426 maddenın laıklığe, cumhurıyet ılkelerıne ters duştuğunu, bu yasanın mutlaka kaldırılması gerektığını savundu "Mİnibüsler olmasa, trafik 9 açılmaz ' REHA ÖZ "Eğer >asa ve tuzukler bugunun gereksınmelerine vanıt veremıyorsa; eğer kentıçi yollarda dahı en kalabalık, en işlek, en merkezi yerierde içine duşup arabanızı kırabileceğinız çukurlaı bulunuyorsa; eğer normal yaşamında melek gıbı olan insanlar direksiyon arkasına geçince zıvanadan çıkıp iblıs halıne donuşmek zorunda bırakılnorsa; eğer trafik polisinin buvuk çoğunluğu duduk çalıp el kol işaretleri yaparak trafiği duzene sokabileceğine inanıyorsa;" Prof Selçuk Somer, "Trafik duzensizliği" ıle ılgılı bır panelde böyle anlatıyordu İstanbul trafiğını. Ama, yok yok. Bu değerh profesörun soyledıklen doğru olamazdı Neden mı? Geçenlerde Kadıköy'den çıkıp Ust Goztepe've ulaşmamız 15 dakıka bıle surmedı o akşam trafığınde de ondan " t k i ara gazı, bi vın vınn.. tki de kafa gosterince.." Neresınde>mış bunun "ulaşım sonınu?.." Olay şu aslında. Yol ukanmıştı. Bır mınıbüs, "zıızztt.." deyıp geçıverdı öne. İçinde bulunduğumuz mınıbusün sürucusu sınırlensın mı, gıilsun mu, bılemedı önce. Aynı hatta çalışıyorlardı Kaldırdı ellerını "Ta)>are mi olsak, ne yaps a k ? " dıye söylendı "Takiim ben de kanatlarımı, geçiim, ha abi?.." Onceki mınıbusun geçtığı yerde bır boşluk oluşmuştu Karşı yönden gelen bır " M u r a t " bu olanağı kaçırmadı ve kıvrılıverdı boşluktan. Nasıl olsa ılerısı tıkalıydı, bızım mınıbusun surücusu sesını çıkarmadı Ehnı, trafik pohslerını taklıt ederek, "geeçç.." dıye salladı " M u r a t " a . Ama arkadan bır daha, bır daha Derken, tam altı araç bırden aynı boşluktan tki de karşı yönden.. Artık, ışın " s u y u " çıkmıştı. Mınıbus sürucusu ışı "gırgır"a boğmuş, her geçen araca, "sen de geç.. Geç kardeşim sen d e . . " deyıp dıreksıyon basında ışaretler ediyor, reveranslar yapıyordu yapıyordu. Ona geç, buna geç, derken, arkadakı yolculardan bın dayanamadı "Peki, sen ne zaman geçeceksin yav?.." dı>e sordu Surucu döndü, suratının yarısını kaplayan kara sakalını tıtrete tıtrete guldu ve şöyle dedı "Kolay abicim.. tki ara gazı, bi vın vınn.. tki de kafa gosterdim mi Allaama, lamamdır.." Volcu şaşırmıştı " t k i ara gazı, bi vın vınn, iki de kafa gostermek.." Neydı tum bunlar acaba? Mınıbus sürucusu açıklamak gereğını duymuş olmalı kı, döndu şoyle yarım bır şekılde arkasına. "Trafikçiler de, şu minibusler olmasa bu trafik açılmaz, divorlar abicim.." dedı " l n a n k i o y le. Bu minibusler olmasa trafik açılmaz.." Yolcu, anlamıştı (!) Mınıbus surucusunun son gorevı trafiği açmaktı demek Söyledıklerı de galıba yenı tratık ışaretlen Trafik polıslen bu arapsaçını çozmeyı beceremeyınce, olur mu olurdu hanı. Ama yolcu, baktı kı surucu bıraz daha konuşacak, dayanamadı şövle dedı "Tamam abicim.. Bak eve geç kalıyonız. tki ara gazı, bi vın >ınn.. İki de kafa goster annadın mı?.." Mınıbus şöyle bır şahlandı \ olcular şöyle bır sağa sola sav••üldular Ve gerçekten trafik kendılığınden açılıverdı lşte sıze Uluslararası Trafik Haftasında, Isıanbul trafiğınden bır goruntu Ne dersınız 9 . \ BUYÜKLERDEN DAHA CİDDİ Uluslararası Traftk Haftası nedeniyle Kadıkoy tskele Alanı'nda duzenlenen çocuk eğitim pisti, kuçukler tarafmdan buyuk bir ilgiyle karşılanıyor. Kuçukler, buyuklerde bile rastlanmayacak bir ciddiyetle kurallara uyuyorlar, eğleniyorlar ve oğreniyoriar. (Fotoğraf SERPİL GUNDÜZ) ULUSLARARASI TRAFİK HAFTASI İstanbul Haber Servisi Uluslararası Trafik Haftası nedeniyle Kadıkoy Iskele Alanfnda duzenlenen Trafik Sergısı \e Çocuk Eğıtım Pıstı, kuçukler tarafından buyuk bır ılgıyle karşılandı. Eğıtım pıstı, sergmın açılışının ardından bır anda cıvıl cıvıl çocuk seslerı>le doldu Trafik eğıtımı ıçın ozel yaptırılmış mını arabalara bınen kuçukler, trafık ısaretlerı ve kurallarına uymaya çalışarak pıstın içinde dolasırlarken; kuşkusuz eğıtımden daha çok bır eğlence olarak alıyorlardı bunu. Kımı arabasını kullanırken " d u t , duutt." dıye ağzıyla korna çalıyor, kımısı de gaza basıyormuşcasına "vın, vıınn.." dıye sesler çıkanyordu, kımısı de gulmekle kıkırdamak arası Polıs helıkopterının mınık paraşutlerle havadan eğıtıcı broşurler atması, ortahğı bır anda ana baba gunune dönduruverıyordu Ama eğıtım alanının dört bır yanına verleştırılmış vıdeolardakı goruntulerı ızlerken suspus oluverıyorlardı kuçukler Ve tum kurallara uymaya daha bır özen gösterıyorlardı Buyuklerde bıle bulunmayan güzel, anlamlı bır ciddiyetle . Buyuklere parmak ısırttınrcasına Büyuklerın umurunda bıle olmuvordu kuçuklerın bu cıddıvetı Mınık suruculer, kendı pıstlerındekı kırmızı ışaretı görup yayalara yol verırken, hemen az otedekı yava geçıdınde, "dur" ışaretıne karşın yayalar, vızır vızır geçen ~ araçların arasına kendılerını atıvenvorlardı Ve kurallara uymayı alışkanlık halıne getıren bır bu>uk ıse şöyle konuşu>ordu bu kışılerı gordukçe "Buvukleri de alıp bu pistte egitsek mi, ne japsak?.." istanbul Bölge Trafik Muduru Babur Çağataj, 12 maşısa dek surecek olan Trafik Haftası nedeniyle duzenlenen Çocuk Eğıtım Pıstı'nın, Kadıkoy Beledı>esı'nın ıznıyle butun yıl boyunca surmesını dılıyordu "Büyükleri de bu pistte eğitsek" Saat tamircilerine elektronik kursu veriliyor DENİZ TEZTEL Teknoîojmın ılerlemesı> le bırlıkte saatlerın de elektronıkleşmesı, saatçılerı de bu konuda çalışmalar yapmay'a ve uzmanlaşmaya zorlu>or Bu nedenle İstanbul Saat Tamırcılerı ve Satıcılan Derneğı tarafmdan Turkıye'mn dort bır yamndan gelen saatçılere "Elektronik saat tamiri ve yîipımı" konusunda kurs verılıyor Ustelık elektronik saatlerın arızalannın saptanmasında kullanılan ve Isvıçre'den 650 bın lıraya alınan "Çelik Set" adlı aletın 20 bın lıraya yerlısı yaptırılarak Sırkecı'dekı dernek bınasının kuçuk olması nedenıvle 15'er kışılık gruplar halınde gerçekleştınlen kurslarda, elektronik saatler uzerıne bılgıyı, îsvıçre'de bu konuda eğıtım goren Makıne Saat Muhendısı Mehmet Aslanturk verıvor Elektronik saatlerın arızaları "Çelik Set" adı verılen bır alet tarafmdan saptanı>or lsvıçreden ancak 650 bın lırava eetırtılebılen bu alet, dernek taratından 20 bın lırava mal edılerek tamamen verlı malzemeyle yaptırılmış Mehmet Aslanturk, gerek "Çelik Sef'ın Turkı>e'de vapılmasıyla , gerekse Turkıve'dekı saatçılere bu kursun verılmesıv le, Turk ekonomısının 2530 mılyon lıralık H*ıvız kazanacağını savunuyor »oyle dıyor "Bizde kışıler birbinne randevu >erir ve bir saal bekletir. Turkıye'de elektronik saatın hassaslıgına gerek yok. Halkımız 5J>9 demeve ahşamadı. Ya da bunun ne anlama geldıgını bılmı>or. 4ncak geiışmelenn etkisi)le Turkne'de de elekironik saat \a)gınla>lı. Llekironık saat zaraanın geregı." KÖPÜK KUTULAR İÇİNDE "Alan kisi suladıkça çıkan mantarlar kendi eseri olacak.." dtyor Coşkun Delikan. Mantar tohumlannm bakımına oten gasterilirse 2 ay içinde toplam 7 küo urun verebileceğim soyluyor. Fotoğrafta Delikan, içinde ekilmis mantar tohumlan bulunan kopuk kutularla gorulüyor. Mantar, evlerde de üretilebiliyor SERPİL GÜNDÜZ sağladıgı mantar tohumlannın, bakımına özen göstenhrse 2 ay sonunda toplam 7 kg. urun verebıleceğını belırtıyor Delikan. Kutular ıçındekı çurutulmuş gubre, koyun gubresıne eşdeğerde olduğu ıçın, bu gubreyı bahçede ve ötekı çıçeklerde kullanma olanağı da var. Kutularda ayrıca, mantar uretımınde kullanılan ve Bolu Yedı Göller, Yenı Çığ köyunden özel olarak sağlanmış örtü toprağı kullarulıyor. "Yalova Zıraı Araşarma Merkezi Mantarcılık Bolumu'nun on yıllık çalışması karşılığında elde edilmiş bir sonuç b u " dıyor Delikan. Uç yıl boyunca Yalova Bahçe Kültürlerı Merkezı'ndekı kursları ızleyerek mantarcıhğı öğrendiğını belırten Coşkun Delikan'a göre mantarcılıkta " m a n t ı k " önemlı Örnegın, kıtaplar "Fazla hava istemez" diye yazıyorsa, bunun nedenını aramak gerekıyor herseyden önce.. "Ben bu kutulan verime gecirip satsam, jetiştırme zevki ortadan kalkar. Alan kişi suladıkça çıkan mantarlar kendi eseri olacak çunku" dıyor Coşkun Delikan. Ve bu kutulan 1500 lıra karşılığında tstanbul'un çeşıtu semtlerındekı çıçekçılere dağıtmış. StGORTA HASTANELERtNDE YAPTIRABtLECEKLER htanbullu sigortalı işçi ve aileleri, bundan boyle disprotezini sigorta hastanelerinde de yaptırabilecekler. Fotoğrafta, SSK Okmeydanı Hastanesi dis hekimlerinden Tuna Kutay, diş teknisyeni yokluğundan henuz hizmete giremeyen protez merkezinde, bir hastanın dişlerinin Panoramik rontgenini çekerken gorulüyor. Hanımlar dıkkat' Evınızın bir köşesınde, kendı elınızle yetıştıreceğıruz mantarlar sofranızın konuğu olacak bundan böyle Bolulu unlu aşcı îl>as Usta da yazdığı yemek kıtabında dıyesıymış kı; "Bir eve yag ve tuz ne kadar gerekliyse, mantar da o kadar gereklidir.." Dört yıllık mantar uretıcısı Coşkun Delikan, ıkı yıldan bu yana duşunduğu bır olayı gerçekleştırdığı ıçın çok sevınçlı Asıl mesleğı " t ç nümaruk" olan Delikan, "Herkesin evinin bir koşesine koyabileceği strafor, yani kopuk kutularda mantar uretmeyı duşundum" dıyor Delikan'a göre evınızın guneş görmeyen, hava cereyanı olmayan kuytu bır koşesine yerleştıreceğınız ekılmış mantar kutuları, bir hafta veya 10 gün içinde verıme geçıyor ve bırbucuk ay süresınce bu kutulardan hergün mantar toplayabıhyorsunuz Mantar tohumu ekılmış kutulardan daha fazla urün alabılmek ıçın, ınce su puskürten araçlarla sulanması ve mantar lıflerının toprak yuzeyınde görülmesınden sonra sulamanın kesılmesı gerekıyor. Fransız turü ve Yalova Bahçe Kültürlerı Merkezı'nden Sigortah işçi için protez merkezleri açihyor ASİYE L Y S A L Sigortalı ışçı ve aılesı ıçın, en geç ıkı ay içinde Istanbul'da dort "protez merkezi" bırden hizmete açılacak Ancak, SSK Samatva, Okmeydanı, Goztepe Hastanelen ıle fopçular Dıspansen'nde oluşturulan bu merkezlerde henuz protezı yapacak dış teknısyenı bulunmuyor Istanbul'dakı sigorta hastanelerinde dış protezı ıçın çalışmalar hız kazanırken, SSK Okmeydanı Hastanesı dış hekımlerınden Tuna Kutay, sigortalı hastaların dış sağlığı konusunda bılınçlı olmadıklarına dıkkat çekerek, protezın son çare olması gerektığını belırtıyor ve çuruk dışı bulunanlara oncelıkle tedavı >olunu önen>or Yalnızca lstanbul'dakılerın değıl, tstanbul'a gelme ve burada kalma olanakları bulunan Marmara bolgesındekı tum ışçı ve aileleri, bundan böyle ucreı sız dış protezı yaptırabilecekler Daha once salt ış kazalarında dışlerını kaybedenler bu olanaktan yararlanabılıyorlardı SSK Samat\a, Okmeydanı, Goztepe Hdstanelerı ıle Topçular Dıspansen'nde protez laboratuvarları, rontgen cıhazları ve çok sayıda dış tedavı unıtı (dış tedavı koltuğu) bulunan bırer "protez merkezi" oluşturuldu SSK İstanbul Bolge Muduru Dr Mucahit Akmanoğlu'nun ıfadesıne gore ufak tefek monte \e onarım ışlennın dışı nda soz konusu merkezler bu>uk olçude hizmete hazır halde .. Dr F.min Islanbullu'nun Başhekımı olduğu SSK Okmeydanı Hastanesı 'nde de, içinde laboratuvan da bulunan 10 odalı bır bÖİ'lTI prOtf>7 irin a u n M ı Dr Ali Hacıpaşaoglu, ju ana dek 8 unıtın monte edıldığını ve dış teknısyenlerının atanması halınde 15 gun ıçınde hizmete açabıleceklennı so>lu>or Ancak, salt ış kazalarında onceden de dış protezı >apılan SSK Samatya Hastanesı'ndekı ıkı dış teknisyeni dışında, ne yenı oluşturulan prote7 merkezlerınde, ne de dığer sigorta hastanelerinde dış teknisyeni bulunmuyor Akmanoglu, bu durumun protez merkezlerının açılmasında engel oluşturmayacağını bıldırıyor Merkezlerın teknıs>en bulunsa da bulunmasa da belırtılcn surc ıçınde açılacağını belırterek, "Piyasada halen çok sa>ıda dış teknisyeni çalışı>or. Fakat de\letin verecegı ucretı yctersiz bulduklanndan gelmek ıstemijorlar. Bu >uzden bız de teknısvenlerımizi kendimız yetıştirecegiz." dıyor SSK Goztepe Hastanesı'ndekı protez merkezi de buyuk olçude hizmete hazır. Başhekım