28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MA YIS 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/S SEVEMA Bir önemti sinema olayı: Nostalghia Sinema Gunleri 84, Sovyet yonetmenı Andrey Tarkovsky'nın "Nost»lgnia"sıyla bırden doruk noktasına çıktı. Aslında doruk noktasına çıkan sinema sanatıvdı Daha oncekı "Solaris", " A j n a " gıbı gorebıldığım fılmlennı hıç sevmedığıtn bu sanat çının "Nostalghia"sı, gerçekten de sinema sanatının erıştığı, belkı de erışebıleceğı en uç noktalardan, en olgun yapıtlardan bırını sımgelıyordu. Ne anlatıyordu, şenlığın bu en çok tartışılan filmı? Italya'nın Toscana voresınde olağanustu gece goruntulerı ıçmde, aynı yerlerde ıkı yuz>ıl önce surgun ha>atı >aşamış bır vatandaşımn ızını suren ve onu tanımaya çalışan Rus ozanı, aslında neyın peşınde ıdı? Hayatındakı ıkı kadın (yanındakı rehber/sevgılı ve uzaklardakı kansı), yaşamın gerçeklenne onca akılhdan çok daha sağlam bıçımde yakla»an delı/ermış, neyı, kımı temsıl edıyorlardı'' Bu soruların >anıtını uzun boylu aramadım doğrusu Zaten arasam da verebıleceğıme emın değıldım Tarkovsky'nın metafızık kaygıları, 'kutsal' kavramına duyduğu ozlem, ıletışım guçluğu, gıderek olanaksızhğı ustune kötumserlığı de bana pek yakın gelmıyordu \ma benzer temalan ışleyen Antonioni'nın sınemasında \e özellıkle Sinema Gunleri 84'tekı fılmı "Bir Kadının Tanımlanması"nda olduğu gıbı, burada da Tarkovsky'vı, neredeyse anlattığından bağımsız olarak kendı kendını >aşayan, kendı kendını doğrulayan, her sahnenın kendı ıçınde neredeyse butunlendığı bır sınemanın, sınemavı kuşkusuz anık tartışılmaz bıçımde tum dığer sanatların, sozgelımı edebıyatın duzevıne çıkaran, gıderek daha otelere de alıp goturen bır çabanın yaratıcısı olarak selamlamak gerekıyordu. ATİLLA DQRSAY Duyduk Gördük Parah öğretim bu yıldan mı başladı? Oğrencilerden kayıt ve kayıt yenileme sırasında alman harçların bu oğretim yılında alınmaması kararı uzerine, Dokuz Eylul bnıversitesı'nde toplanan paralar gerı verüırken, Ege L'niversitesı 'nde verilmiyor. Kayıt ıçın alman 2.500, kayıt yenileme içırt alman 2.000 lira harcın bu oğretim yılında alınmaması kararlaştırıldı. Dokuz Eylul Universitesi'nde toplanan 40 milyon lira tutannda harç gen \erilmeye baslandı. Ege Universitesi'nde harçların geri verilmemesi uzerine bazı oğrenciler, ' 'Parah oğretıme bu yıldan baş landı Harçların gerı verılmesı gerekırken, bızım unıversıtede verilmiyor" dediler. Ege Universitesi Rektoru Prof. Dr. Sermet Akgun bazı oğrencilerin, kendilerinin bu parayla onlara hizmet gotureceklerini anlamak istemedıklerini belirterek, şunları söyledi: "Bende 14 bın oğrencı var Bu paravı ısteven bırkaç kışı Sene bıtıvor Onların parasım banka\a kn\d,4k, duruvor Gelecek sene bu parayla onlara hizmet edeceçız. Emanet para dıye bankada tutuyoruz. Paraları bankada durursa, banka da faız verırse, bu para yıne onlar ıçın kullanılır 18 mılvon cnarında bır para bu, bır sene bankada kalırsa yuzde50artar Devlet bızepara mı verıyor " "Prof Akgun daha sonra, "Isteyen oğrencı gelsın buyursun, parasım alsın" dedi. Dokuz Eylul Universitesi yoneticileri ise, toplanan paranın yansını bugune dek geri verdiklerini, kalanını da geri vermeyi surdurduklerini belirterek, şu bilgileri verdiler: "Bız 40 milyon lira kadar harç aldık Sonra Malıye Bakanlığı, Mıllı Eğıtım Bakanlığı ve YÖK toplantısmda bu yıl harç alınmaması kararlaştınldı Bunun uzerine bız topladığımız paraları gerı vermeye başladık Fakultelenn muhasebecısı bankalardan parayı aldı, başvuran oğrencılere gerı verıyor " TRTnin Ordu iliyle ilgili gafı GORKÎ UY4RLAMASI Gleb run oyunuydu. kara fılmımn atmosferını canlandırma çabasını one almış gozuktu Bu, fılmı seyredılır olmanın otesınde bır yere getırmıvor du. "Carmen'e 30 >ıl ara\la iki \aklaştm Şenlığın savlı filmlerı arasında, merakla beklenen ıkı Carmen vardı kuşkusuz Nedenı ıster Carmen tıpınm taşıdığı ozellıklerın gunumuzde bırden ılgınçlık kazanması, ısterse yalnızca 'Carmen' operalıbretto'su ustundekı yasal kısıtlamanın, ancak yenı kalkması olsun, 'Carmen' olayının boylesıne guncellık kazanması kuşkusuz ılgınçtı Caıios Saura'nın "Carmen"ı şenlığın doruklarından bırıvdı. Yonetmenın opera, on dan uyarlanan bır bale ve bale sanatçıları arasında oluşan çağdaş bır Carmean/Don Jose ılışkısını harman ederek, gerek konu, gerekse muzık açısından uç duzeyde gelışen ılgınç bır deneme ortaya koyduğu söylenebılırdı Ancak 'Carmen'ın ana duşuncesı, bıze Saura'nın daha once "Kanlı Dugun"dekı denevının yenılenmesı olarak gözuktu Yalnız bu açıdan değıl, yalınlığı ıçınde vardığı guzellık duvgusuyla "Kanlı Dugun", sonuç olarak İki İtahan ustasından iki ilginç film Tarkovskj'den sonra ızledığim tum dığer fılmler, bana bıraz yavan gozuktu Çok ustun bır sanat yapıtıyla kıyaslanmanın kaçınılmaz sonucuydu bu Oysa sozgelımı Francesco Rosi, şenlıktekı uç filmınden "Uç Kardeş"te annelerının olumu dolayısıyla yaşlı babalarını zıvarete gelen uç kardeşın oykusuyle, gunumuz İtalya'sına değışık kesımler aracılığıyla ırdeleyıcı bır bakış atarken, bırçok ulke ıçın önemlı olan sermaye/emek ılışkılerı, sıyasal terorızm, gençlık suçları gıbı sorunlara da ılgınç yaklaşımlar getırıyor, zaman zaman da olgun bır sınemasal anlatımı duyuruyordu Yıne de Rosi'nın filmınde kımı zayıf bolumler (duş sahnelerınden bazıları gıbı), bellı bır ntm eksıklığı sezınlenıyordu Bır dığer Italyan, ılk kez bır Fılmını ızledığım Franco Brusati ıse, "İ>i Asker'Me bence Sinema Gunleri'nın en ılgınç surprızlerınden bırını yaptı Program dergısınde sunulduğu gıbı 'orta yaşlı bir kadınla genç bir erkeğin umutsuz ilişkisi' değıldı bu fılm Genç ve tertemız Tommaso'nun, çağdaş bır Candide gıbı, turlu pıslık, kotuluk, sapkınhk dolu bır dunyada gezmmesı ve sonunda bunca çırkefe dayanamayarak yaşamına son vermeyı seçmesının oykusuydu Hayatı çeşıtlı boyutlan, ayrıntı zengınlıklerı, kuçuk ınsanlan ıle bırhkte kavramaya yönelık genış açılı, cömert bır sıneması vardı Bnısati'nın İlgınç bır karamsarlık ve Pasolini'yı anımsatan bır ahlaksal/estetık yaklaşım da, yonetmenın dığer ozellıklerı arasındajdı Bu guzel filmle tanıdığımız Bnısati'nın dığer fılmlerını de gormeyı dıleyelım .. Siyasal sinema 24 nisan 1984 gunu TRTI'de terek buyuk birgafyapn. Neden Ordu iliyle ilgili ozel bir program ""' gafyaptı? Kızılırmak Bafrayayımlandu Saat 9.00'da başla dan, Yeşilırmak da Çarşambayan program yarım saat surdu. dan denize dokulmekte ve bu iki Ordu'nun kuruluşundan bugune nehir arasında Samsun ili bulungeçırdıği evleri dızı halinde su makta da ondan gaf yaptı. nan programda, Ordu 'nun tari TRT'ye Ordu ilinin Samsun ile hi, turıstık değerlen, toplumsal Giresun arasmdaki topraklarda yaşamı, ekonomısi, sanayi ve kurulu bulunduğunu anımsatan folkloru uzenne geniş bilgi veril Ordulu okurlanmız, Kızılırmak Berlin'deki Turk Kitap Hafta di, turkulerinden de bir demet ve Yeşilırmak nehirlerinin bu sı, arkadasımız Şevkı Şensoy'un topraklardan geçmediğıni hazsunuldu. da 2 mayıs tarihli gazetemizde retlere duyurmamız için bizden belirttiğı gıbi, tatsız tuzsuz bir biAncak şanlı TRT, Ordu ili aracılık etmemızi istiyorlar. Daçimde geçti \e sonuçlandı. hakkında geniş bilgi verirken ha sonra yayunlanacak birprogSonuca en çok uzulenlerin ba kentin Kızılırmak ile Yeşilırmak ramla da Ordu ilinin doğru du: sında ise, Turk Kitap Haftası '• arasında kurulu olduğunu belir rust tanıtılmasmı bekliyorlar. Panfüov'un "iassa"sı bir Gorki oyununun sınemasal uyarlamasL Hlmin en buyuk başansu tnna Çurikova nuı duzenlenmesi içm elinden geleni yapan Senato Kultur tşleri sorumlusu Sauerbaum geliyor"Carmen"den daha özgun ve rının çizilışinı temel alan yapısıy veren bır sınemadan boy atmış du. Topu topu birkaç bin kişibaşarılı bır vapıt sayılabılırdı la dıkkatı çekıyor, ancak sanatbır yonetmendı Ancak bu tur nin gezdiği sergı, özellıkle BerOtto Premınger'ın yaklaşık 30 çının hemen tumuyle dışlanarak bır sınemanın tum oğelerını bol lin Senatosu'nda başma is açayılhk filmı "Siyah CarmenCarbol (gıderek olçusuz ve aşırı bıyalnızca resımlere vönelen anlabilir, Sosyal Demokraüarm soçımde) kullanan ve Manila'dakı men Jones" ıse yıllann otesıntımı bır sure sonra tek duze olrulan kendisini zor dunıma dusefıl, duşkun, yoksul jaşamın ve den akhmızda kalan jenerığı ve maya başlıyordu Yıne de resım şurebilirdt. Ancak bir buyuk ga'ırz duşmanlan'nın oykusunu Dorothy Dandridge'ın kışkırtıcıustune fılmler ıçınde tek olan bu zetemizin Almanya nushası 27 anlatan melodramında neyın, lığı ıle başanlı değıldı yalnızca Fransız fılmını görmek, onemlı nisan gunku sayısında olaya hangı sınemasal oğelerın Batılı Preminger'ın esere (Merimee'nın bır olaydı Fılmın başarısı, bır "Turkçe Kıtaplara tlgı Buyuk (özellıkle Fransız) eleştırmenleromanına ve Bizet'nın operasıbaşka ressama. Rembrandt'a Oldu " başlığıyla yer verince Sarı bo>lesıne hayran bıraktığını ve na) vaklaşırken olayı gunumuz eöılen aynı ısımlı 1978 yapımı uerbaum rahatladı. Kitap HafBrocka'nın nıye yuceltıldığını Amerıka'sında zencıler çevresıHollanda fılmıvle kıvaslanınca tası 'nın kapandığı gunun akşaanlamak (en azından bız Turk sine nakletmekten, operanın en daha çok belırgınleşıyordu Jos mı verilen yemekte, keyiften ağnema vazarlan ıçın) kolay değılunlu şarkılarını hafif muzık haStelling, bu fılmde Clouzot'nun zmm kulaklarma vardığı gozledı vasıvla söyletmeye, başvurduğu tersıne, Rembrandt'ın sanatını niyor, çevresindekilere sık sık değışıkhkler bır haylı yureklıydı ıkıncı plana atarak sanatçının Sinema gunlerınde daha baş şoyle dediği duyuluyordu: ve gunumuzdekı çeşıtlı uyarla(pek de ılgınç olmayan) vaşamıka ılgınç fılmler de var . Son Turk basımmn olayı başanlı maları yanında Preminger'ın filn: vermeyı veğlemış, bu arada bırkaç gunde goreceğımız. . Onbulması bizi akladı ve Sosyal Demını bavağı oncu bır nıtelığe kalardan da bır uçuncu yazıda soz herhalde kendını sanatçı oz yamokratlann elinden kurtardı. etmek umuduvla \uşturu>ordu Bır haylı kötu bır şamı turunun Antonioni'sı sanaErbabı bilir... (Antalya/nisan 1984) 16 mm'lık kopyasından ızlemış rak karışık, durağan ve vorucu olmamıza karşın, bu fılmı gorebır anlatıma başvurmuştu. Sıne bıldığımıze sevınçlıyız ma açısından bır haylı başarısız bır çabavd' bu İki ressam filmi U7AN JcoVt/N U S N TS SEN.N G.Bi Şenlıkte resım ve ressamlara Brocka'nın \erdip;i eğılen ıkı fılmden H.G. Cloudüş kınklıgı zot'nun 1956'dan kalma unlu Bır dığer duş kırıklığı da, Fı"Picasso Gizemi" çağın bu en buyuk ressamına ve onun sanalıpınlı sınemacı Lino Brocka'nın tına adanmış ılgınç bır denemeymerakla beklenen fılmı "Angedı Klasık sanat belgelı turunun la Markado"da oluştu Brocka, tumuyle dışında kalmayı amaçsıneması bızımkınden pek farklavan ve sanatçıvı değil, sanatılı olmayan, gelışme çabalarının nı, yapıtını ırdelemeyı deneyen sancısını çeken sorunlu bır ulkefılm, Picasso'nun bazı resımlede, ticarı öğelere sureklı odun Anlı şanlı hasınımız Alman senatörü akladı I HAFVANLAR İsmail Gülgeç KÎM KİME DUM DUMA Behiç Ak okıyoyım <ja örnekleri Isvıçreh Claude Goretta, ruhbılımsel turdekı eskı filmlennden farklı, Italyan ustaların ızınden gıder havada polıtık bır film yapmıştı, "Mario Ricci'nin Olumu" ıle Etkın bır TV programcısının, dunyada açlık sorunu ustune bır otorıte olan, ancak uzun zamandır ortalarda gozukmeyen bır bılım adamıyla roportaj >apmak uzere geldığı bır İsvıçre koyunde valnız ılerı ulkelerın bu konudakı sorumluluğunu değıl, aynı zamanda Isvıçre gıbı uygar bır ulkedekı ırkçılığı ve yabancı duşmanlığını da keşfetmesını anlatan bu fılm, Goretta'nın ayrıntı \e ıncelıklerle orulu sakın uslubu denlı, Gian Maria Volonte denen buyuk ovuncunun olağanustu oyunundan da yararlanan onemlı bır yapıttı Sovyet sinema ustası Gleb Panfilov, "Vassa"da bır Gorki oyununas sınemasal bır canlılık kazandırmavı sınırlı bıçımde başarıyor, devrım dncesı Rus soyluluğunun vozlaşmasına getırdığı bakışın ılgınçlığı denlı, baş oyuncu tnna Çurikova'nın ovunundan da destek alıyordu Bır dığer onemlı yonetmen, Alman Wim Wenders, beklenen fılmı "Hammett"de, unlu kara roman ustası Dashiel Hammett'm yaşamına ve sanatına, tıpık Hammett kokan bır oyku çerçevesı ıçınde yaklaşırken, vaşam ve sanat ıkılemıne ^ozumleyıcı bır yaklaşımdan çok, bır 1940'lar SAURA'NIN "CARMEN"! Carlos Saura'nın özgun "Carmeri"inde iki dans ustası, iki iyi oyuncu, Antonio Gades ile Laura del Sol başanlı bir oyun veriyorlardı. SİNEMA GUNLERİ 84'TE BUGÜN TARİHTE BUGÜN Mümtaz Arıkan UALCOLM BALONLA UZAY YOLCULUGU!VE vıcroe 4 mayıs Belgesel ııstası Joris Ivens Kultur Servisi Uluslararası Istanbul Sinema Gunlerı 84'te bugun \taturk Kultur Merkezı Sinema Salonu'nda ıkı fılm gosterılecek Sabah saat 9 30'da Carlos Saura'nın "Carmen" uyarlaması bır kez daha gosterıhrken, 12 00, 15 00 ve 18 30'da belge sınemasının buyuk ustası Joris Ivens'ın "Italva Yoksul Bir Llke Değildir"ı sunulacak Carlos Saura, Sinema Gunlerı'nde yer alan "Kanlı Duğun" ve "Carmen" adlı yapıtlarıyla şımdıden sınemaseverlerın gozdesı oldu bıle "İtalya Yoksul Bir Ulke Degildir" ıse, Sinema Gunleri'nın "Bir Islaya Savgı: Joris Ivens" bolumu kapsamında gosterılecek "ttalya Yoksul Bir Ulke Degildir", Ivens'ın ltalvan Televızyonu ıçın gerçekleştırdığı ve ulkenın petrol kaynaklarını konu alan bır helgesel Fılmın bır ozellığı de, Ivens'ın senaryo çalışmasını Paolo ve Vitlorio Taviani kardeşlerle yapmış olması Bugun Emek Sıneması'nda bızden b\r film ızleyeceğız Şerif Goren'ın "Derman"ı Senarvosunu Osman Şahin'ın bır oykusunden Ahmet Soner'ın yazdığı, goruntu yonetmenlığını Erdoğan Engin'ın yaptığı, muzıklerını Yenı Turku Grubu'nun hazırladı ğı filmde Hulya Koçyiğit, Tarık Akan, Talal Bulut ve Nur Surer oynuyor "Derman", 1983 Antalya Fılm Şenlığı'nde en ıyı ıkıncı fılm seçılırken, En Iyı Muzık, En Iyı Kadın Oyuncu (Hulya Koçvigit) ve En Iyı Yardımcı Erkek Oyuncu (Talat Bulut) odullerını de aldı. Incı Sıneması'nda bugun 12 00 ve 21 30'da Hıntlı yonetmen Mrinal Sen'ın "Açlığın Peşinde"sı, 15 00 ve 18 30'da Brezılyalı vonetmen Hermano Penna'nın "Sargento üetulıo"su gosterılecek Mrinal Sen. Hındıstan'dakı Yenı Sınema akımının en kıdemlı yonetmenı ve ıdeolojık onderı Hınt Sıneması'na estetık bır boyut kazandıran Salyajıt Ray'dan sonra Yenı Sinema yonetmenlerı ve Mrinal Sen, ulkelerınde sinema sanatını da ha da ılerı goturuyorlar Penna'nın "Sargento Getulio"su ıse, 1983 Brezılya Ulusal Fılm Şenliğı'nde En İyi Fılm seçılmış Gazı Sıneması'nda Polonyalı yonetmen Zanussi'nın "Sabit Sayı" adlı fılmı gosterılıyor "Sabit Sayı", 1980 Cannes Fılm Şenlığı'nde Jurı Ozel Odulu almış bır film Zanussi, ılk onemlı başarısını 1969'da çevırdığı "Kristallerin Yapısı" adlı fılmıvle kazandı. Bu fılm, Polonva Fılm Eleştırmenlerı En I>ı Fılm Odulu'nun vanı sıra, bırçok uluslararası odul aldı. Zanussi, "Sabit Sayı"da, durustluk, bağlılık, ozverı gıbı ınsancıl değerler açısından >ozlaşmakta olan ve olumun varlığını kabullenemeyen bır toplumla yuz yuze gelen genç ışçı Witold'un oykusunu anlatıyor Şoyle dıyor Zanussi: "Bence olum, yaşam değerlerimiz açısından çok onemli bir olçut. Ölunte karşı gerçekçi bir tutumu yerleştirememış bır toplumun, kulturel bakımdan >ok olmaya mahkum olduğu kanısındayım. Yaşamımızda olumden daha buyuk bır şey olmalı!" SmATOLA8 »16» S" API VERİLEN SAŞlliOft e 196İ'DE BU6UN,IKIAMERtKALI, BlR BAlONLA PRATHER, ST1ZATOSFE/ZE YUKSELDILER • SOVYETIER ff/tfj £/Sf 'NIN 22 GUN OUCEKl, UZAYA /MSAM GONDERME DENEUESl SAŞAeiLI OLAAUŞ, YUÜİ GAGARJN 8U IŞIN ONCÛLÜĞÜUU YAPM/ÇTJ AYNI OLÇÜDE TEHLlKEU AJUA PAHA A2 GOSTERıŞÜ S/A D£M£M£VI Bu KEZ. ABD YAP/YO&DU MELYUM DOLU DEVBrg 8ALONA SA6LI Mq DÜLUE ATMOSFERİH ÜSTÜHe ÇHüÜM AMEG.lK ULAR, UZAY KOŞULLAISfNItfEBU KDŞULLAÜ. OA âzEL 6lYSlL££tN OMBMIKll SAPTKMAK IÇJN UAZtRLAMMIŞLAeDI. INtŞ,ATLAS OHYAMUSu'htA YAPtLMIŞ', ANCAK PEAJEMECHERDEfJ V/CTDg PRATHER, ARAÇTAN HELIKDPTERE Ç£KlURKBM SUYA DU$UP BOİULMUÇTU! 50 YIL ONCE Cumhuriyet Ankarayrı ııcuz tren seferleri Devlet Demiryollan ıdaresı tarafmdan, Ankarayı halka tanıtmak uzere tertip edilen ilk tenezzuh treni dun akşam saat 18,20 de Haydarpaşadan hareket etmiştir. Bu servıs yenı olmasına ve henuz her tarafta oğrenılmış butunmamasına rağmen çok rağbet bulmuştur. Tenezzuh trenı bu sabah Ankarava vâsıl olacak \e yolcuları, sureti mahsusada tayın edilen relıberler vasıtasile akşama kadar Ankarada gezdirilecek, hukumet merkezinin butun gorulecek yerleri ve banliyo trenile gidilen sayfiyeleri gosterilecektir. Bunun için volculardan ayrıca ucret alınmıyacaktır. Tren yarın sabah Haydarpaşaya avdet edecektir. Tenezzuh trenımn, umtdin fevkınde rağbet butmasmda en buyuk atnil ucuzluğudur. Bu trenimn ucreti, yuzde elli tenzilâtlıdır. Trendekı yemek ucretleri de yarmdan ziyade indirilmiştîr. Halkm seyahati rahat yapması için birinci mevkı kompartımanlara ikişer, dığer 4 mayıs 1934 mevkilere uçer yolcu almmıştır. Tecrube mahiyetinde olan ilk Ankara tenezzuh treninin yolcu vaziyetini mucibi memnumiyet goren Devlet Demiryollan idaresi, her ayın ilk perşembe gunu bu şekilde bir sefer tertibine karar vermiştir. Rağbet daha ziyade olursa seferler sıklaştmlacaktır. Tenezzuh treninin perşembe akşamı hareket ve cumartesi sabahı buraya avdeti, iş sahıplerinin bu seyahate iştıraklerine imkân vermektedır. Devlet Demiryollan idaresi, 19341984 Sapancaya da ayrıca bir tenezzuh katan tertip etmeğe karar vermiştir. 7451 No y« 200,000 lira 11845 » 25.000 » 18694 » 15.000 » 971 » 10,000 » Kazandırdı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle