15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER çekte maske sağlar. Maskenin bunca eski olması ve tiyatronun maskeden doğması da bundandır. (Yeni araştırmalar, tiyatronun eski Yunan'a maske ile geldiğini gösteriyor; bu belki de bir Sümer maskesiydi). İnsanoğlunun en büyük gereksemesi, kendinden başka bir insanın da var olduğuna inanmaktır. Bunu, az da olsa, sanıyorum ancak sanat karşılayabilmiştir. Bizi kendimizden kurtararak. Çünku kaçılacak odur. Gördünüz mü; yalnız kalmaktan, birlikte olma duygusuna geliverdik. Madem ben vanm, başkası da vardır. Bir Fransız ozanı, " J e me suis jamais seul avec masolitude" demişti, şimdi kim olduğunu bulamıyorum. Öyleyse kaçmağa ne gerek var, kimden kaçıyoruz? Biz başkasıyız. Çocukluğumdan bildiğim, bayram yerlerinde satılan maskeleri düşünüyorum. Bunlar yüzün üst yarısını örten, burnu buyük maskelerdi. Hem korkar, hem gulerdik. Sonra sinemada, kendilerini düşmanlarından korumak isteyen oyun kahramanlarının maskelerini gördüm. Böyle maskeler takmak, ortaçağ şövalyelerinin bir önlemi idi. Ama Kara Afrikahlann ve Amerika yerlilerinin maskelerini gördükten sonra, bakışım değişti. Bunlar için maske, atalar dini'nin getirdiği birliği sağlamak için gerekliydi. Bu konuda yazılmış en güzel kitap, unlü cağdaş etnolog Claude LeviStrauss'un kitabıdır. Yazık ki, dilimize çevrilmedi daha. tnsanın yalnızlığı, üstüne basarak söyleyeyim toplum içindeki yalmzhğı ise çok yeni bir sorundur. Yeni basılan (Hil Yayını) "Üniversite Üzerine" adlı yapıtında, değerli bilgin dostum Emre Kongar, kitabının "Yeni yiiksek öğretira yasasının getirdikleri: Anomik bir yapı" başlıklı bölümünde bu konuya değiniyor. Yanılmıyorsam, "anomi" termini, toplumbüime fızikten aktanldı. tşin bu yanını şimdilik bırakahm; benim bu termimle ilkin fizikte karşılaştığımı söylemekle yetineyim. Kongar'ın dipnotu olarak verdiği, Barlas Tolan'ın "Çağdaş Topluraun Bunahmı, Anomi veYabancılaşm a " adlı kitabını, adiRi bir dergide gördüğümden, demek iki yıldan beri okumak istemekteyim, ama bir fırsatmı bulup da kitapçıya gidemedim. Sayın Emre Kongar'ın belirttiğine göre, "anomi" kavramını toplumbilime kazandıran Durkheim imiş. lumsal >apı ise bireylerin içinde bulunduklan bir seri ilişkilerdir. İşte insanların içinde bulunduklan ilişkiler, onlann inandıklan değerlere uygun davranışlar yapmalannı engellerse, >ani toplumsal yapı ile kültürel yapı arasında bir uyumsuzluk ortava çıkarsa, anomi oluşur." Demek, "anomi"den daha iyi bildiğimiz (çünkü çok kullanılıyor) "yabancılasma" sözcüğünü kullanırsak, toplum içinde yalnızlığı arama, gerçekte bir yabancılaşma sorunudur. Bu sorunun, ilkçağ insanları için de, ortaçağ insanları için de sözkonusu olmadığını sanıyorum. Onlar, iyi ya da kötü, bir birliği tutturmuşlardı. Modern çağ ise "anomi"ye vardı. Yalnızlık duygusu: Uygarlığımızın ürünü. Ne diye uzaklara gidecekmişiz, toplumdan kurtulmağa olanak var mı? Sokrates'e, canı sıkılan birinin yolculuğa çıktığı, fakat sıkıntıdan bir türlü kurtulamadığı söylenince; "Kendisini de götürmüştür de Durkheim bu kavrama, intiharondan" demiş. Hani Kemaleuin lan incelediği araştırmasında Kamu'nun ünlü bir şiiri vardır: varmış. Şöyle diyor Kongar: "Ben gurbette degilim, gurbet "İnsanların, genellikle toplumbenim içimde" der. Biz de topsai baglannın koptuğu ya da lumdan ne denli kaçmak istesek, gevşediği zamanlarda intihar eltoplum bizim içimizde. Biz kentiklerini gözleyen Durkheim'e di mize yabancıyız. göre anomi, bir toplumda ya da bir grupta oluşan göreli kuralsız Bir önceki "Kutsal Dil Yoktur" lık durumudur". Kavramı gelişbaşlıklı yazımda birkaç dizgi tiren Merton için de şunlan yaz yanltşı vardı. Önemli olanını diimış Kongar:" Merton, önce bi zelleyim: Ber, "tnci 1 önce Sürrcyin cevresini toplumsal yapı ve yanî'de yanya gev..ldi" diye kültürel yapı diye ikiye ayınr. yazmıştım, '•...Siıryanke.." çıkKiillürel >apı bir seri normaüf mış. Olur mu? "Arabice" gibi, degerlerdir. Bunlar bireyin belli Keşke, "..Süryanca.." diye davranışlannı düzenlerier. Top yazsaydım. 4 MA YIS 1984 Kalabalık içinde Yalnız MELİH CEVDET ANDAY Karşımdakinden sıkıldım mı, okuma gözlüğumu çıkarıp takıyorum, adam gözütnden uzaklaşıp gidiyor; sağ kulağım duymadığı için başımı yanm sola da çevirdim mi, artık onun söylediklerini de duymuyorum. Böylece çaktırmadan, yalnızlığıma kavuşuyorum. Yalnızlık iyi bir şey mi, diye soracaksınız. Bu yaşıma geldim, kesin yanıtını bulamadım. Yıllar önce, bir gün, Kadıköy'den Çamlıca'ya yürümüştüm, yapardım bu yürüyüşü o zamanlar, hem de sık sık; kalabalık yolları aşıp tepeye yaklaşırken, bir de baküm Haldun Taner, gazetesini okuya okuya önum sıra yüruyor. Doğrusu bu rastlantı, bir dostumu rahatsız edebileceğim korkusunu uyandırmıştı bende, . yalnızlığımı bozabileceğira korkusunu. Şundan bundan konuştuktu. Çok sonra bir gün, Haldun Taner, bu konuyu açtığında, yalnızlığın hüznünü sevdiğini söylediydi bana. Çok iyi anlamıştım. Kahvehane dadanıcılarından hiç olmadım; bu bakımdan, bir kahvehane düşkunü olan arkadaşım Sabahattin Kudret Aksal'm (elbet Orhan Kemal'i saymazsak, çiinku o, kahvehaneleri kendısinin işyeri gibi kullanırdı) bu keyfıni hep merak ederdim. Anlattı bir gün bana; kahvehanede yalnız kalabildiğini, bundan büyük bir tat aldığını söyledi. Ama Haldun Taner de, Sabahattin Kudret Aksal da birer büyük kent çocuğu idiler, yalnızhklarına tam olarak kavuşabilmek için, diyeVim, Anadolu'nun ıssız yerlerinde yaşamak tasarımı ikisinin de akhnın ucundan geçmiyordu. Büyük bir kent içinde, kalabalık içinde yalnız kalabilmekti onlann aradıklan. Sanıyorum, çağımıza özgü bir duygudur bu, belki de bir bunalım. Kişinin, kendinden başka bildiği tam bir gerçek yoktur sanki. Bütün bilim tarihini şöyle bir anımsayın, aydın bir kişi, öğrenmeyi, düşünmeyi seven bir kişi iseniz, elbet bilimlerden de, felsefelerden de yararlandığınızı, hattâ keyif duyduğunuzu söyleyeceksinizdir. Ama bir birey olarak, bunlann hiçbiri sizin yalnızhğınıza el uzatamaz. Tutkulu bilimcilerin, felsefecilerin çalışmaları içinde kendilerini unutmalarını bir yana bırakahm şimdilik (keşke tümümuz o düzeye varsak), insanoğlunu yalnızhktan kurtaran hiçbir uğraşı olmamıştır. Onlardan bir an uzaklaştık mı, kendi sorunlanmızla, demek kendimizle basbaşa kalıveririz. Doğrusu, sanatı bunlann dışında tutmak eğilimindeyim. Belki de insanoğlu sanatı bu yüzden yarattı. Aristo, tragedya'nın ödevini anlatırken niçin "katarsis" sözcüğünü kullanmıştı? Bize, bu sözcüğün "boşalına" anlamına geldiği öğretilmiştir; oysa o sözcükte "iyileştlrme" anlamı da vardır. Gerçekte, boşalma ve iyileşme benzer şeylerdir, ama hep yanlış anlaşılnıışlardır. Diyelim ilkçağda Kral Oidipus oyununu gören kişi, içinde saklı "anası ile yatma ' ya da "babasını öldürme" korkusundan mı kurtulurdu? Hiç sanmıyorum; sadece bir mitosun öyküsünü öğrenmiş olurdu; mitosun oynanması ise, eski bir iyileştirme yönteminin anımsanmasından başka bir şey değildi. Oyuncunun maske takması da, konunun bizden uzaklığmı sağlardı. Tragedya'nın, dilimize ağlaü diye çevrilmesi yanlıştır; tragedya seyredilirken ağlanmaz, derin derin düşünülür ve bir tür erinçe varıhr. Konuya uzak olmaktan ötürü. Yalnız kalabilmekten açmıştık; benim okuma gözlüğümun yaptığım, maske elbette ondan çok daha iyi başarır. Böyle derken, "iyikşm«"nin ancak "yalnız kalmak"la basarılabileceğini anlatmak istemiyorum; "maske" bizi, yalnızca karşımızdakinden değil, kendimizden de ayırır; daha doğrusu bizde, deminden beri yazdıklarıma aykırı görünecek ama, yalnız olmadığımız bilincini uyandırır; madem kendimiz değiliz, öyleyse başkasıyızdır. Bu ise bir kurtuluştur. Dost gereksememizi ger TEŞEKKÜR Oğlumuz ALİCAN EMRAH'ın dttnyaya gelişi sırasında yakm ilgisini esirgemeyen sevgi dolu, gerçek insan SSK Göztepe Hastanesi doğum ve kadın hastalıklan mütehassısı h Sayın BEDRİ ALPMAN'a doğum öncesi ve sonrası yine yakm ilgilerini gördüğümüz ebe MELEK ERGÜN ile hastabakıcı EMİNE ÖZYALÇIN'a, FATMA ÖZTİJRK'e ve diğer hastane personeline teşekkürü borç biliriz. NEVtNEKTUGRLL SÖNMEZ SSK lstanbul Hastanesi'ndeki anında mudahale ve başarılı ameliyatı ile sevgili eşim ve annemiz Şen»y Cejlâni'yi yeniden sağhğına kavuşturan iyi insan, büyük dost. GÖNÜLDEN TEŞEKKÜR Kadın Doğum KHniği Şefi Narkoz Şefi Opr.Dr. HULKİYE TURGAY'a Dr. Şale Akyol, Asis»a» DT. Ertugnri Öxer, Dr. Turgut Cengiz, Df. GÖMI Albayrak, Dr. Şube Uyumaz, Dr. İhsan İskendcroglu'na ve hastanede yanığı surece yakın alakalarını esirgemeyen Hemşire Hayriye So>îekin, Hanife Şahin ve Nezihe Ywıa'ya sonsuz ve en içten teşükkurlerimızi bir borc bılinz. CEYLÂNİ AİLESt Dr. HATİCE ATEŞ "Öfkeler Tarihin Mezarlarında Kalsııf OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Ermeni terörünün 52. kurbanı... Birkaç yılda 52 yurttaşımız gözü dönmüş katillerce şetiit edildi. Savunmasız, korunmasız insanlardı bunlar. Kimseye bir şey yapmamışlardı. Hiçbir suçlan yoktu. Bir 'kan davası' güttüğünü söyleyen kanlı çeteler belirii aralarla yurt dışındaki Türk görevlilerinin canına kryıyor. Pusuya yatarak, yol keserek, her türiü çareye baş vurarak... Bir de anıt diktiler Paris'in bir banliyösüne! Bir buçuk milyon Ermeninin anısına imiş! Taritısel belgelere bakarsanız Anadolu'da hiçbir zaman bu kadar büyük bir Ermeni kitlesi yaşamamıştır. Âkıl dışı, gerçek dışı, kimseyı kandıramayacak savlar bunlar... Gerçek şudur Rus ordulannın işgal ettiği yörelerimizdeki Ermeni çeteleri Türk halkınaRuslardan daha çokkıyımlar yapmışlardır. Osmanlı hükümeti de işgal edilmemiş yerlerdeki Ermenileri Anadolu'nun başka yörelerine yerleştirmek istemiştir. Savaş koşulları, öfkeleri içinde acı olaylar geçmiştir. Ermeni çetelerinin baskınlarına karşı Türkler hem kendilerini savunmuşlar, hem de öç alıcı eylemlere geçmişlerdir. Savaş içinde.yurdunucanını dişine takarak savunan bir ulus iç düşmanlar.na karşı da kendini koruyacaktı elbet... Geçen gün 'Jamanak' adlı Ermenice gazetenin 75. yıldönümü kutlandı. Türkiye'nin en eski gazetelerinden biridir 'Jamanak'... Türkıye'de ilk Ermenice gazete 1866 ile 1917 arasında yayınlanan 'Manzumei Efkâr'dır. Ermenice harflerie Türkçe olarak çıkmaktaydı. 'Jamanak' ise 15 Ekim 1908'de Misak Kocunyan tarafından yayınlanmaya başlandı. 'Jamanak'ın 75. yıldönümünde bir konuşma yapan Pars Tuğlacı, TürkErmeni ilişkilerinden de söz etmiş, şöyle konuşmuştur: "Oldukça eski bir geçmişe dayanan TürkErmeni ilişkilerini incetediğtmizde, bu iki milletin arasında kadimden beri var olan yakınlık bağları görürüz. Bin yıla yakm aynı topraklann sakinleri olarak, yan yana yaşamış ve kader birliğinde bulunmuş olan bu milletlerin aralarındaki din ve mezhep farkına rağmen birbirleriyle olan benzeriikleri dikkat çekici olduğu gibi, tarih boyunca e/cte edilen bir kaynaşmışlığın sonucu, müşterek bir medeniyetleri de bulunduğu inkâr edilemez! Son beşon sene içinde bütün dünyada meydana gelen birtakım siyasi gelişmelerin bir uzantısı da masum insanların kaldırımlarda can vermesi şeklinde belirmektedir. Bu arada Türkleıie Ermenileri iki düşman mttlet olarak göstermek isteyenler, uluslararası düşmanhklardan fayda umanlar vardır. Emperyalist zihniyet hedef aldığı odaklara ulaşabilmek için bugün eskısinden daha değişık bir yöntem uygulamaktadır: Terorizm. Yurttaşlanm, ben bir tarih araştırmacısı olarak tam bir tarafsızlık ve gönül rahatlığı ile söyleyebilirim W, Türklerle Ermeniler birbirleriyle tarihin hiçbır döneminde düşman olmamışlar, en sıkıntılı anlarda bile birbirlerinin yardım ve desteğini sağlamışlardır. Dünyada hiçbir halk veya aklı başında ferdin işlenmekte olan cinayetleri, geçmişteki olaylardan kaynaklanmış kırgınhklann bir urünü olsa dahi tasvip etmesi mümkün olamaz" Pars Tuğlacı ilginç bir noktaya değiniyor, diyor ki: "Dünya Katolik âleminin bir ruhani liderini alnından vurmak isteyen Mehmet Ali Ağca, barışsever bir basın mensubumuz olan Abdi İpekçi'yihalen adını taşıyan sokakta kan revan içinde bırakanlar, değerli bilim adamlanmızı, gençlerimizi heba edenler nasıl Türk halkının temsildleri olamazlarsa, Ermeniler adına cinayet işleyenler için de durum aynıdır" Tuğlacı, Jamanak'ın 1927 yılına ait bir sayısında Ermeni şairi İstepean Gurdikyan'ın Dolmabahçe Sarayı'nda Atatürk'e sunduğu bir şiire rastladığını söylüyor ve bu şiiri okuyor: "Hep ülkemizin necatı sendenAzade ve hür hayatı senderhAsrillğe iltifatı senden" diye sürüp giden bu şiirde "Binler yaşa en büyük mücahidTarihi Zafer dehana şahit" denilmektedir. 'Jamanak'ın yıldönümü gecesıne pek çok Türk yazarı, gazetecisi, fikir adamı da çağn'.mış, çoğu da katılmıştır. Gazeteciler Cemiyeti 2. Başkanı yazar Recep Bilginerde bu toplantıda bir konuşma yapmış, boyle bir kutlamanın önemini belirterek şunlan söylemiştir: "Burada dostça, kardeşçe bir hava, bir kaynaşma göryyorum. Bizler geçmişin olaylarından ders almak için, tarihin öfkelerini unutup, iyi anılannı gönlümüzde yaşatmalıyız. Öfkeler tarihin mezartar/nda kaJsın. İyilikler, dostluk ve kardeşlikler çiçek gibidir, onlan koklayalım. Barışa ve kardeşliğe insanca ilışkilere, ancak bu yolla erişebiliriz." MEVLIT Yokluğuna bir türlu alışamadığımız annemiz, sevgili eşim AYNUR (ANÇO)'muzun vefatımn 4. yılında 6 Mayıs 1984 günü Hasanpasa Camii'nde öğle namazını müteakip Mevlit ve Kuranı Kerim okunacaktır. Dost ve din kardeşlerimize duyururuz. Bundan böyle SERGİ RESIM, HEYKEL K1UM. KARIKATUR. OZGUN BASKI TAKI. CAM SOYLEŞI. KONSER FILM/GOSTERI, MU2AYEDE. | Kızılay139ANKARA'da... EŞt: NECMETTİN KARAKAŞ OGULLARI: LEVENT BÜLENT KARAKAŞ B E Y M EN TtYATRO YVZARLARI DERNEĞİ Oyun Yazarlanmız Dizisi1 Katılanlar: Mehmet Akan Melek Deneı Cenap Nuhrat Özdemir Nutku Zeynep Oral Selira 1leri Ankara Sanat Tiyatrosu Rutkay Aziz yönetıminde Geçit oyunundan bir bölüm. Devekuşu KJbare Tiyatrosu Zeki Alasya Metin Akpınar Babaiar oyunundan bir bölum. Dostlar Tiyatrosu Maçit Koper yönetıminde Seferi Ramazan Beyin Nafıle Dünyası ve Bir Ölumün Anotomisi'nden okuma tiyatrosu. lstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Gül Gıilgün yöneliminde Rumuz Goncagül'den bir bölüm. Timur Selçuk Oktay ArayKi'nın müakli oyunlanndan Şarkılar. Tarih: 7 Mayıs 1984 Yer : Şan Tiyatrosu Saat : 18.00 Biletler Şan Tiyatrosu gisesinde satılmaktadır. Yusuf Kurcenli'nin At Gözlüğu fılmi video gösterisini, isteyenler saat 17.00'den itibaren Şan Tiyatrosu fuayesınde izleyebilir. OKTAY ARAYia L.ONDRA ulusoy . .ginıdiye kadar har vurup, harman savvırdunuz. Bir sürü parayı boşuna verip durdunuz. Artık savurganlığa dur deyiniz. 195000 TL Bir tufu uçak ve oıel dahil [İngilizHava YolUrı ile l her çarjimbi, per>embe I cuma günleri ] Londra'da kalış süresı | bir aya kadar uzatılabilir. lnon«JC*d.67 T«kslm/1ST Mcrkaz Tel: İMZA GÜNÜ Mnzaffer Buyrukçu, Vecihi Timuroğlu, Kemal Bayram Çukurkavaklı ve Veysel Öngören bugün saat 1519 1*3 10 94 9596 AKsaray 522 Sl 05 52» 20 63 arası, Akademi Kitabevi'nde kitaplarını imzalayacaklar KARŞIY\KA'da Saıacağınızalacağınız daireler iiyin arayınız. 230113 lzmir hesap devridir M hesabınızı biliniz. M AmbalaJa değil deterjana para veriniz. Kalitenin, ucuzluğun aduu, DADI'yı deneyiniz. • 02 yaş çocuklanmza özenle bakılır. 14.0017.00 arası 337 35 85 ı ıı • SİPARİŞ KABULÜ BAŞLAMIŞTIR Duvar veya kuvruklu pivanoiar • Yüzlerce seçenek Turkiye mümessilı olaıuk (model, boy, ağaç cinsi, renfc, vs.) <Japon dehası> • Her bütçeye uygun fiyatlar (9OO 000TL ve üstunde) G.STEINVVEG • Ülkenin her bölgesine nakil, (Pflodern pıv^ınonun atası 1S35 bakım, garanti DİLEDİGİNİZ PİYANOIARI MİİZİK C.BECHSTEIN ı Dnııyanın en ıısta (»yano yapırncısı> (Bazı modeHer gelmiştir) Arjantin Cad. 13, G.OP Ankara \ (41) 2816 08 MERKEZİ SUNAR OKTAY AKBAL ÖNCE EKMEKLER BÖZULDU AŞKSIZ İNSANLAR BİZANS DEFtNÇSİ BULUTUN RENGI BERBER AYNASI Beş Kitap Bir Arada 5. Baskısı Yeni Çıktı TEKİN YAYINLARI Fiyatı 450 Lira ve c^arantili deterjan REKLAM SERVÎSl YÖNEIİCİSİ Büyük bir kuruluşun Reklam Servisi'ni kuracak ve yönetecek asgari 30 yaşında,Yüksek Okul mezunu eleman alınacaktır. Telefon ile randevu alınması rica olunur. 1494733 BENZO KİMYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. GUvenlik Caddesi 8/2 A.AyrancıAnk»a Tel:(41) 262730262731 Tdex:43387hkmıtr Samatya'da çalışır durumda satıhktır. Müracaat: 9.30 12.00 arası 164 57 25 15.00 18.00 arası 585 94 39 DİŞ MUAYENEHANESİ KEMAL ÖZER 4 Mayıs 1984 cuma Cağaloğlu, lstanbul Reklam Sitesi Saat 15.00, 18.00 tMZA GÜNÜ ACELE SATILIK Çeşitli ebatta ilaç bidonu ve tanklar. Tel: 520 97 03/24 Kitaplannı imzalıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle