16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
W MA YIS 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/5 Özetle Mireille Mathieu ?vleniyor FransızUtrm ikinci Edith Piaf'ı Mireille Mathieu, yıllardan beri ıvleneceğinden çok söz edilen, ama bir turlu nikâh masasma yanaşmayan ünlülerin basında getiyordu. Öyle ki, artık Mathieu'nun evleneceğine kimse inanmaz olmuştu. Şimdi çıkarılan bir habere göre, unlu şarkıcı aralık ayında evleniyor. Ancak bu evlilik konusunda tek bilinen, damadın Siegfried adında sanşm bir Alman olduğu. Güncel bir konuya parmak basan oyun: "Sakıncasız" Yazarv Uğur Mumcu / Yöneteıv Mehmet Keskinoğlu / DekorGiysi; Gürel Yontan / Müzik: Tarık öcal / Hareket Yöneımen£ Duygu Aykal^/ Oynayanlar. Mehmet Keskinoğlu, Rana Cabbar, Celile Toyon, Oben Güney, Ayton Sert, Mustafa Baltacı, Erdinç Bora, Yavuz Yazıcı, Serhat Özcan, ElifBaysal, Suat Onen, Osman Önal, Emel Akalın, Hilal Yazıcı, Güliz Canbulat. zandırılmamış olması. Bu eksiklik sonucunda, "güldurücii" ögeler sahnede yetennce değerlendirilemediği gibi, anlatım yer yer öfkeli bir yergiye de donuşebiliyor ve eleştirel bakış açısı etkisini tam gösteremiyor. Köşe yazılannda bile en çetin konuları yaman bir "gülmece" ustalığıyla sergileyebilen Uğnr Mumcu arkadaşımızın ikinci oyununu sıralamaya çalıştığım nedenlerle guncel bir konuya parmak basmak amacıyla biçimlendirilmiş, ancak yeterince işlenmemiş, bir çalışma olarak değerlendirebiliyorum. dolu gerçek gazetecinin özellikleriyle donatılmış "yapıntı" bir oyun kişisi olarak çiziyor. Bu nedenle de bir algılama sorunu çıkıyor ortaya. 'Sakıncah' Uğur MumcıTnun kendisiydi. 'Sakıncasız'ı da verilen ipuçlarına dayanarak özel biri olarak düşünüyoruz ve oyun boyunca o kişinin " k i m " olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Böylece baştan sona yanlış bir açıdan izliyoruz oyunu. 'Sakıncasız'ın yaptıklan üstüne "düşünecek" yerde, bu \erileri onun " k i m " olduğunu anlama yolunda atlama taşları olarak değerlendiriyoruz. Hasan Hüseyin için toplanan para ailesine verilmiyor tSTANBUL (THA) YAZKO Yonetim Kurulu Başkanı Erol To>, Hasan Huseyin için toplanan yardım paralarının yerine ulaştırılmadığı yolundaki yayın ve soylentilere yanıt verdi. Erol Tov şunları soyledi: "Hasan Huseyin'in tedavisi için toplanan paraları ailesine vermeyeceğim. Biz hep ajnı şe>i yineledik: Hasan Huseyin'in teda>i giderlerine katkının bir kez olsun ailesi için toplandığından soz edilmemiştir. Topluma verilen söz amacına ulaşmadan varım kalmıştır. Her tıirlii varsayımı göze alarak, uygun bir 'aman içinde kurumlstsma gerçekleşmediginde. toplumuna katkısı yine kendisine iade edilir. Erol To>, "Şu an parayı bekletiyoru/. daha bir sure bekletecegiz ve sonra katılımcılanna bu paraları dağıtacağız. Ama ailesi tarafından >asal bir kurumlaşmada kullanılacağı kanıtlandığı takdirde bu paraları devrederiz. Bu konuda belli bir sure veremem. şimdilik bekliyoruz" dedi. Duyduk Gördük Kayserili bakan, bu kez uyudu Kayserililer yalmz pastırma ve sucuk ticareti yapmak, eşeği boyayıp satmakla unlu değildirler. Feyzioğlu gibi, Makarios gibi buyük devlet adamı yetistirmekle de bilinirler. Tabii, böylesine marifetli bir yörenin aynı gunde bir Cumhurbaşkam, bir Basbakan, 3 bakan ve 5 generali birden başarıyla ağırlamasma da şaşmamak gerek. Taksan ve Aspilsan 'ı hizmete açmak uzere gelecek olan Evren, Ozal ve öteki konuklan karşılamak için Kayserililer haftalardır hazırlanıyorlardı. Kentin çeşitli yerlerine Evren 'in özdeyişleri asılmıstı: "Tarih Türk milleti için ebedıyen devam edecektir", "Tarihsız mıllet, susuz memleket olmaz" gibi. Kentin çeşitli köşelerindeki camilerin şerefelerine de bayraklar, iki minare arasına ise, "Hoşgeldin ya mübarek" mahyası asüıydı, Cumhurbaskam Evren 'in bir gun önce askeri nakliye uçağıyla Kayseri'ye getirilen Mercedes 600 makam arabası da, Garnizon Komutanhğı binasına asümts orgeneral uniformalı büyük boy portresinin altında duruyordu. Aynı uçakla Kayseri'ye gelen Evren ve Ozal, hiç durmadan Adana yolu üzerindekî Taksan tesislerine yollandılar. Başbakan Ozal, konuşma yaptığı için Evren'in söz almadığı törende, Taksan 'ın ilk Genel Müdürü ve şimdiki Devlet Bakanı tsmail Ozdağlar da konuştu ve "Muıtuiuktan tıkanıyorum, neredeyse ağlayacağım" dedi. Ozdağlar konuşurken ağlamadı, amafabrikayı gezerken merakından sıcak dokume elini surunce gözünden yaşlar boşandı. Bu arada, meraklı gazeteciler HEMA olayının kahramanı Emm Hattat'la Başbakan Özal arasındaki konuşmaya kulak kabartıyorlardı. Hattat, Özal'ıfabrikasına çağırıyor, ancak Başbakan resmi programm dışına çıkamayacağını belirtiyordu. Iş bitirici olarak bilinen Hattat, bu kez Turgut özfll'ı kandıramadı. Kaysen gezisinin ilk bölumune katılamayan kisi ise, uçağı kaçıran Sanayi Bakanı Cahit Aral oldu. Sivil olduğu için Etimesgut yerine Esenboğa Havaalanı'na gitmiş, asker sivil aytnmım fark ettiğinde de gecikmişti. Arabasını daha önce Kayseri 'ye yolladığı için müsteşarımn arabasını ödünç alan Aral, saatte 150 kilometre hızla Kayseri'ye yetiştiğini daha sonra önüne gelene anlattı. Ama rakipleri onun arkasmdan şöyle fısıldıyorlardı: Kayserili bakan bu kez uyudu. AyŞEGÜL YÜKSEL "Sakıneasız" Uğur Mumcu'nun "Sakıncalı Piyade"den yedi yıl sonra yazdığı ikinci o>unu. 1977'de AST tarafından sahnelenen "Sakıncalı Piyade" guncelliğiyle vuruculuğuyla olduğu denli başarıh sunuluşuyla da belleklerden silinmedi. Bu " i l k " oyun, biçimlendirme açısından sorunlar içermekle birlikte, soluk soluğa yaşanmış bir 12 Mart doneminın "hesaplaşmasını" sahneye getiren, ozellikle ilk bolumunde sağlanan alaycı bakış açısıyla "eleştirel" uzaklığı başarıyla koruyarak, taşlamayı ve yergı>i ofke belirtüerine yer vermediği için daha bir çarpıcı kılan, "düşündürücıi" oldu Kalk düdüğü horozdan Ozellikle lstanbul gibi bityük kentlerde, kırsal kesimden göç etmiş kişüer, omur boyu alıştıkları yeşil alanlara hasrettirler. Dolayısıyla bu hasret kuçuk ve büyükbaş hayvan seslerini de beraberinde getirir. Köy özlemi, Kocamustafapaşa semtindeki Ulusallar Apartmanı 'nda da horozla giderilmeye çalısıhyor. Apartman yöneticisi Rahnu Toprak, evine aldığı horozu en iyi şekilde eğitmiş. Horoz, her gun sabah saat 05.00'te ötmeye başlıyor. Çoğunluğu kırsal kesimden Istanbul'a göç etmis kisilerin oturduğu Ulusallar Apartmanı'nda horoz pek benimsenmiş. Ötüşünün hemen sonrasında bir canlılık başlıyor apartmanda ve yeni gunün hareketi bu saatierde gözleniyor. Horozun sahibi Rahmı Toprak, Bob Dylan ve Santana Şarkıcı Bob Dylan ve Santana müzik topluluğu, 17hazirandan başlayarak Fransa 'nın Nice, Nantes, Paris ve adı betirlenemeyen bir kentinde dört konser verecekler. 90'ar dakikalık iki bolümde ayn ayrı çalıp söyleyecek olan Dylan ve Santana, daha sonra konserin üçüncti bölümünde birleşecekler ve aralarma ünlü kadın şarkıcı Joan Baez'i de alarak konserlerini tamamlayacaklar. Başarısız ve başarıh yanlar "Sakıneasız" çok işlevsel bir döner yükselti ustunde hızla değişen onlarca tablodan oluşuyor. "Sakıncah Pi>ade"nin unutulmaz 'Sakıncah'sı Rana Cabbar bu kez oyunu sunan anlatıcı görevini yüklenmiş; Cabbar'ın sunduğu tablolar nedense karate giysilerini andıran gömleklere burünmüş dansçıkoro tarafından birbirine bağlanıyor. 'Sakıncasız'ı oynayan Mehmet Keskinoğlu başarıh bir 'sakıneasız' tipi yakalamış; baştan sona da tutarlı kalıyor. Rana Cabbar da sevimli bir anlatıcı. Başta Celile Toyon, Ayten Sert ve Oben Güney, çeşitli kişileri canlandıran tüm oyuncular, görevlerini yeterince yerine getiriyorlar. Ancak, anlatıcı ile 'Sakıneasız,' 'Sakıncasız'la ötekı oyun kişileri ve "reklamlan" görüntuleyen (Bu örge son yıllarda oyle çok kullanıldı ki gulmecede!) dansçıkoro ile "plavback" yöntemiyle sunulan müzik ve şarkılar arasında hep bir "etkileşim eksikliği" var. Sanki sahnede yer alan "söylem"i oluşturan çeşitli anlatım birimleri birbirinden bağımsız olarak yazılıp sahne ustünde a>n ayn çalışılmış, son anda da birbirine kurgulanıvermiş gibi. Anlatım binmleri arasındaki bu "bosluk" sahne ve salon arasındakı etkileşimı de eksik bırakıyor. "Sakıncasız"ın en başarıh iki toblosunu, Güven Inan'ın daktilosunun başında ertesi gun yayımlanacak "makale"sini yazmaya çahştığı bölümler oluşturuyor. 'Sakıncasız'ı çalışma odasında tek başına sergileyen bu tablolarda Uğur Mumcu, çok genel ve guncel dil sorunumuzun acı "gerçegini", "dönek a>dın" olgusunu vurgulama yolunda, keskin bir ınce alayla "yapıntf'ya dönuşturerek gerçek anlamda " t i j a t r o " yapıyor. Güven İnan kafasından diline, Turkçe sözcükler biçıminde ulaşan duşünceleri patronlarının hoşuna gidecek "düşüncelere" ve " d i l e " dönüştururken, oyun öteki bölümlerinde olamadığı denli "giilunç" kıhnıyor... Bir biçimlendirme sorunu Ortada bir biçimlendirme so Delon, Lang'a karşı Yönetmen Bertrand Blıer 'nin çevirdiği, kendisinin de yapımcılığını yaptığı "Bızim Tanhimiz" (Notre Histoire) adlı fîlm Cannes Şenliği'nde Fransa'yı temsil etmek üzere seçilmeyince, Alain Delon Kültür Bakanı Jack Lang'ı suçladı. "Cannes Şenlıği katlediliyor" diyen Delon suçlamalarını şöyle sürdürdü: "Jack Lang'ı suçluyorum, sıstemi suçluyorum, entelektüel ve sınemasal bunamanın yansıması olan kişılere karar yetkisı veren herkesi ve iktidarda olanları suçluyorum. " "Horoz sesı köye olan özlemimızt gtderiyor. Artık o bizım ayrı Imaz parçamız oldu, " şeklinde konuşuyor. Reşat Karakııyırnun iki ciltlik romanı Almanya'da yavımlandı Küçük Can okullu oldu,.. Küçük Can 6 yasında ve bu yıl Türkiye'deki yuzbinlerce yasıtı gibi ilk kez okula gitti. Bir şeyler oğrenmesine öğrendi de, okuldan pek fazla hoslanmadığı, bu işin basına böylesine erken gelmesine az biraz kızdığı babasının gözunden kaçmadı. Çocuğun bilgisini de sınamak isteyen baba, Can 'ı karşısına aldı ve sordu: Anlat bakalım, okulda neler öğrettiler size? Kuçuk Can, kırık dökük bir şeyler sıraladı sıralamasma da, sıra Ataturk'e gelince birden canlandı. Doğrusu, okumanm ve yazmamn yanı sıra anlasılan en iyi eğitimi Ataturk konusunda almıştı. Peki, Ataturk neler yapmıs? Can, bu soruya hemen karsılık verdi: Bi kere, okullarda okuyan çocuklar onun zamanma kadar hep yerde otururlarmıs. O çocukları ayağa kaldırıp sıralara oturtmus. Baska? Başlanna garip bir şey giydirirlermiş çocuklann. Onu çıkanp atmıs. Bir de, eskiden çocukların ayaklarını havaya kaldınr tabanlanna sopayla vururlarmıs, Ataturk bu cezayı da yasak etmiş. Yani şimdi okullarda çocukların ayaklanna sopayla vurmuyorlar? Peki ceza verdiklerinde ne yapıyorlar? Şimdi ellerimizi açtırıp ellerimize vuruyorlar. Org konseri Berlinli orgcu Georg Dıetench, Alman Protestan Kilisesinde bir konser verecek. Georg Dieterich 'in org konseri 5 haziran sahgünü saat 19.00'da. Georg Dıeterich, Alman Protestan Kilisesi'ndeki (Emin Camii Sokak, No. 42, Aynalıçeşme, Beyoğlu) konserinde Bach, Schumann ve Brahms'ın yapıtlarını seslendirecek. TÜM O YUNCULAR BAŞARILI Rana Cabbar Anlatıcı 'da oynarken, Mehmet Keskinoğlu 'Sakıneasız 'da basanlı bir tip yakalamış. Başta Celile Toyon, Ayton Sert ve Oben Güney, çeşitli kişileri canlandıran tüm oyuncular görevlerini yeterince yerine getiriyorlar. ğu denlı "güldürücu", zamanlaması kusursuz bir çalışmaydı. "Sakıncasu"ı, "Sakıncah''nın bütün bu sevdığimiz yanlarmı görmeyı umarak izledik. Bu nedenle de umduğumuzu tam bulamadık. "Sakıneasız", 12 Mart'tan bu yana yaşanan çeşitli siyasal dönemler içinde, eski inançlanna sırt çevirerek gunun koşullanna uymayı ve "köşeyi donmeyi" seçen " d ö n e k " aydın tipinı hedef alan bır taşlama. Bu " t i p " oyunda, bir "gazeleci" olarak somutlaştınlmış. Mumcu, 'Sakıneasız' Giiven tnan'ı, bir bölumunü çoğumuzun tanıdığı, kimini ise 'yokuş'ta olan bitenlere kulağı delık olanların tanıyabildiği bır runu olduğu açık. Mumcu iki yoldan birini seçebilirdi. Köşe yazılannda yaptığı gıbı, kişileri adıyla sanıyla taşlayan, "gazetecilik" dünyasında olan biteni çeşitli görünümleriyle sergileyen bir kabare oyunu yazabilirdi. Ya da "yapıntı" oyun kişisinin seruvenini hiçbir ozel kişiye yakıştıramayacağımız olaylar bağlamında biçimlendirebilirdi. "Sakıneasız" ise sanki ilk seçeneği amaçlayan ama uygulamada ikmci seçeneğe yonelen, boylece ne ilk ne de ikinci seçeneği kavrayan, ortada kalmış bir sahne yazısı görünümıi verıyor. İkinci sorun oyuna egemen olan alaycı bakış açısına yeterince "eleştirel" bir "uzaklık" ka Kultür Servisi Batı Almanya'da serpilip gelışen Turk yazınımn yeni bır urunu Almanca olarak piyasaya çıkanldı: "Die Leute aus der Kahramangasse (Kahraman Sokağı Insanları). Berlın Express Editions uzmanları tarafından seçilerek yayınlanan bu iki ciltlik romanın yazarı Reşat Karakuyu. 1928 tzmir doğumlu. Otobiyografık öğeler ıçeren yapıtında, doğduğu kentin bır sokağının 19331943 yıllan arasındaki yaşamını anlatıyor. HAYVANLAR İsmail Gülgeç KİM KİME DUM DUMA Behiç Ak Orhan Veli Slovakçaya çevriliyor Slovak Yazar Haklan Ajansı LİTA, Orhan Veli'nin temsilcisi O,\'K Ajans'a başvurarak Bratislava yayınevlerinden Tatran adına ozanın şiir kitabmın Slovakya 'da yayımlanmasıyla ilgili izin istediAjans, başvuruyaolumlu yanıt verdi. "Orhan Velı'den Seçmeler" kitabmda ozanın 150 kadar şiiri yer alacak Bizans mozaiklerini, Avusturyalı ve Türk uzmanlar onarıyor Kultür Servisi Avusturyalı ve Türk uzmanlardan oluşan bir ekip, bir suredır Bizans imparatorlarının İstanbul'daki sarayının dun\aca unlu mozaik doşemelerini restore ediyor. Bu çalışmalar, 1982'de Eski Eserler ve Muzeler Genel Mudurluğü ile Avusturya Bilimler Akademisi arasında yapılan bir anlaşmaya göre vurutüluyor. Avusturya'dan altı, Türkiye'den de iki uzmanın katılmasıyla gerçekleştırilen bu çalışmalar konusunda, projenin yöneticisi Doç. Dr. Werner Jobst ve Avusturya Kultur Temsilcisi Prof. Hans E. Kasper ile konuştuk. Bugüne kadar ne gibi çalışmalar vapıldı? W.J. Bu mozaıklere ilişkin olarak bugüne değin herhangi bir koruma çalışması yapılmış olmadığından, doşemede yer yer büvük zararlar var. Zaten doşemenin bulunduğu yerde nem oranı çok yuksek. Avrıca mozaiklerin ustüne bundan yaklaşık 30 yıl önce kurulmuş olan koruyucu çatı, artık hava koşullanna direnemiyor. Bu nedenle çalışmalar, yağmur yuzunden sık sık durakhyor ve mozaik doşemenin kaldırılmazdan once kurutulması gerekiyor. Şimdıye değin 200 metrekarelik mozaik aJandan yaklaşık uçte biri alınabildi. Mozaiklerin yerinden sökülmesinin nedeni nedir? W.J. Nem oranının yuksekliği nedeniyle, mozaiklerin altmdaki harç tabakası geniş olçüde dağılmış. Bundan dolayı mozaik parçacıkları dökülmuş. Bunun sonucunda, 193638 ve 195254 yıllan arasında lngiliz arkeologlannca gerçekleştirilen çahşmalardan bu yana buyük boşluklar oluşmuş. Şimdi mevcudu kurtarabilmek için, mozaik resimler Avusturyalı restoratörlerce geliştirilmiş bir yapışkan varak yardımıyla yerinden alınıyor ve yeniden astarlanıyor. Astarlamakla soylemek istediğiniz nedir? W. J . Mozaiklerin alt yuzeyi temizleniyor ve bu yüzeye yaklaşık 1 santimetre kalınhğında, çok ince kireç harcı surülüyor. Boylece kuçuk parçacıklar yeniden sabıt bir mozaik yatağı "GM;J Vurgunu" sahneleniyor lstanbul Bahçelievler Lisesi Tiyatro Kolu, Mustafa Balel'in "Gun Vurgunu" adlı oyumınu sahneliyor. Balel'in onümüzdeki dönemde yayınlanacak aytıı adlı romamndan sahneye uyarladığı iki perdelik oyunu, 9 haziran cumartesi gunü Fatih Şehir Tiyatrosu 'nda sergilenecek. "Gun Vurgunu "nu Saba Cıhan ve \ermin Sıye gözetiminde Tuna Orhan yönetti. Toplumsal koşulların ve çevre baskılarınm kurbam bir genç kızın yaşammı dilegetiren "Gun Vurgunu", bilindiği gibi geçtiğimiz aylarda TOBA V ödülünü almıştı. İ6N£ olcam, frlıyu musun? DVRIHTE BUGUN Mümtaz Arıkan Mozaik döşemeleri onarma projesini yürüten Doç. Dr. Werner Jobst na kavuşmuş oluyor. Bu kireç li bulu>orsunuz? harcı tabakası, VVacker Chemie H. K. Bildiğiniz gibi, Bifirmasının urettiği silısli asit ruzans mozayikleri, bu sanatın huyla senleştiriliyor. Bunun üsdünyadaki en ustun ornekleri tüne, CıbaGeigy firmasının arasında yer alır. Otuz yılı aşkın doğrudan bu çalışma için uretbır suredir İstanbul'da, Türkıtiği bir suni reçıneden, cam elyaye'de yaşadığım için, ben de bu fı dokusundan, alüminyum oreserleri iyı tanıyordum \e eski gü elemanlanndan ve bir eternit gorkemleriyle \eniden sergılenelevhadan oluşan ikinci bir tababilmelerini hep çok ıstedım. ka konuyor. Sizce bu mozaikler onarıl Bu işler nerede yapılıyor? dıktan sonra ayn bir müzede mi, W. J. Çalışmalar, Ayasofyoksa yeniden eski yerlerinde, yani Bizans İmparatorluk Saraya Müzesinin bir restorasyon devında mı sergilenmeli? posunda yapılıyor. Daha sonra mozaikler tekH, K. En uygun olanı, herrar yerine gotürulecek mi? halde asıt yerlerinde sergilenmeW. J. Turkiye ile Avusturlidir. Ama uzmanların belirttığiya arasında yapılan anlaşma, ne göre, bunun yapılabilmesi yalmzca mozaik alamn kurtanliçin önce uluslararası yapım kumasına ilişkin olduğundan, bu rallarına göre koruyucu bir yasoruyu ben yanıtlayamam. Ama pının kurulması şart. Bu kararı biz mozaikleri, istendiği zaman vermek ise ilgili Turk makamlatekrar yerine yerleştırilebilecek rının takdir alanında. Ama ben, biçimde restore ediyoruz. gunün birinde bu mozaikleri yeniden, tüm gorkemleriyle asıl Bu işler toplam ne kadar yerlerinde gorebileceğimizi umusürecek? yorum. W. J . Sözleşmede dort >ıllık bır sure ongorülmüştu. Ama Ulkelerimiz arasında bu ozellikle mozaiklerin yerinden konudaki yoğun işbirliğini nasıl çıkartılması çok uzun surduğundeğerlendiri) orsunuz? den, çalışmalar herhalde en az H. K. Kultur varlıklarının sekiz yıl alacak. tüm insanlığa ortak oluşunun Sa>ın Prof. Kasper, siz bu yeni ve guçlu bir kanıtı diye deçalışmaları ne bakımdan onemğerlendiriyorum. 30 Mayıs SAKAÜ BİR BÜYÛK BESTECİ.. ISOS'PA 8U6ÜN, AVUSTURYALI BESTECİ SOSBPM HAYON 7f YAÇlNOA VIYANA'DA ÖLOÜKLASlK VİYANA OtOJLUHUN M02Aer VE BEETHOVEH'LE g/eUfC7£ ÜÇ SÜrÜ/C gESTBCİ SİNDEH &1KJ OLAN HAYPM'/N SAÇAÜIU YILLARI,MACAİ SOVLUSU PREA/S ECTERHAZY'NIN MÜZJtL YÖA/E77C/SÎ OLMASIYL4 BAŞLAİAİSTI. "££MK>HIUI*I SASASt*O/re ANILACAK OLAN UAYDN'IN lOO'DBN ÇoK SBMFONISl], 8C>'/ AŞMN YAYLI SAZLAE IOJABTSTİ, KONÇG&T>LA& l/£ AZ BlUNSe DE, RıüÇOH. VOtCAL MÛZıK YAPlTtARI VAH&IR.ŞAKACI gi£ //VS4A/ OCAM HAYON'IHBU ÖZELÜĞİ BlgÇOt: YAPmm YAMS/MlŞTie. guHLABuAM *VE&A S£M FONİSl"Pe£HS £ST&!HAZY'P£N IZİN ALAMIYAH MUZ/SYENLER ıÇıN YA2/CM/ÇT/. KENOl 8Öİ.UIUÜMÛ ÇALAN $AMATÇl SALDUU TEJ&EPIYO^GlDeJ&K. K/MSE KALMtYRDeAHLAYAU Pk£H£,İZMt OUAYLlYOfZbül Balzac Çin'de Çin Halk Cumhuriyeti, 1989 yılına kadar Balzac'ın tüm yapıtlarını basmaya karar verdi. Yeni Çin Ajansı 'nın haberine gore, bu karar dev yazarın 190. doğum yılı onunına alındı. "Eugenıe Grandet" ve "Gorıot Baba" gibi belli başlı romanları daha once Çinceye çevrilen Balzac, bu ulkede çok tammyor ve seviliyor. Balzac 'ın tum yapıtlan Çincede 30 cilt dolduracak. 50 YIL ONCE Cumhuriyet Lastik ayakkaplar Ankara 29 (Telefonla) tstanbul mebusu Hamdı Mustafa ve Hayrullah Beyler Meclise bır kanun teklifi yapmışlardır. İstanbul'da son zamanlarda teessüs eden lastik fabrikalan, derı ve kundura sanayıimızı hırpalıyacak kadar mkısaf etmıslerdır. Bınnetıce bu sanayide kullanılan ve memleketımizde yetişmeyen ham kauçuk ıthalatı da bır hayli artmıştır. Dun Mecliste kabul edilen laythalarla kauçuğa da bır mıktar vergı konmuşsa da konan bu mıktar gayet azdır. Hamdi Mustafa ve Hayrullah Beyler bu layiha ile beher çıfı başına 100 kuruş resim aiınmasmı teklıf etmektedirler. Alınacak bu 100 kuruş ancak lastik ıskarpın, çarık, terlık ve mümasılleri ıçındır. Koylüler ıçın yapılan çarık esasen otomobil lastıklennden yapılmakta oldugu ıçın bu vergıye matrah leşkıl etmemektedır. Hamdı ve Hayrullah Beyler bu tektıflerinde halkın zarurı 30 Mavıs 1934 ıhtıyaçlannı da nazarı dıkkate alarak kışın kullanılan lastik koloş, çızme ve şosonlarm bu resimden istisnasını teklıf etmekıedirler. Sanavicı ınebuslar tekhflennın esbabı mucibesinde lastik ayakkabıların hem gayriıktısadı, hem de gayrisıhhî olduğunu ve memieketımizin muhım sanayi şubesını teşkıl eden deri sanayiımızı gunden gune mahva surukledıklennı ve bu vazıyet karşısında acıl tedbirler alınması lüzumunu kaydetmişlerdır. 1934/984 Tavernier'nin yeni filmi Son Cannes Şenliği'nde "Kırda Bir Pazar'' filmiyle en iyi yönetmen ödulunü alan Bertrand Tavernier, yakında yeni filmine başlıyor. 1950'lerin Paris'inde geçen fiim, genç bir Fransızla Amerikah bir cazcımn dostluğunu anlatıyor. Paris ve Nevv York 'ta çekilecek olanfılmin adı şimdilik "Paris Jazz". Ea » n «atta "T»riı fiH l«M>«k DEMON144 Priral tukitm lan»h rfmız. "* FİATITÂIJHZ M O İÜRUŞTUR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle