15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 30 MA YIS 1984 TELEVIZYON 17.30 18.00 19.45 20.20 20.30 21.00 21.10 Sınava Hazırlık Trabzon Beşiktaş Karşılaşması Gençler tçin Müzik (Renkli) Uykudan Önce (Renkli) Haberier Hava Durumu Roraa Liverpool Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Finali: Naklen Yayın (Renkli) Programda, 1971 1975 tarihleri arasmda Rock and Roll'un tarihi gelişimi ve o tahhler arasında meşhur olan gruplar anlatıhyor. Bu kez seramiklerini sergileyen Eren Eyiiboğlu: Ben plastik sanatlar arasında ayırım yapımyorum gelmiş, evlenmiş ve buraya yerleşmiş bir sanatçı. 23.20 Haberier 23.30 Açık Öğretim 00.00 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE Yansız olmak gerekmez mi? Necip Fazıl Kısakürek ölüm yüdönümünde TRT'de amlıyor. Televizyonda programlar düzenleniyor, 1977'de yaymlanan "Bir Adam Yaratmak" yeniden ekrana getiriliyor. Hiç kuşkusuz, TV'nin Türk yazarlarına, sanatçılanna önem vermesi güzel bir şey. Ancak aklımıza gelen bir soru var: Belirli yıldönümlerinde ekrana getirilecek sanatçılar hangi ölçiite göre saptanıyor? örneğin, geçliğimiz nisan ayında ölüm yıldönümleri olan Sabahaltin Ali, Ümit Kaftanaoğlu ve Kemal Tahir niçin anılmadı? TRT gibi bir kurum, yansız olmak, bir başka deyişle Türk sanat ve edebiyatını oluşturan adlara siyasal göriişlerini Olçüt almaksızın yaklaşmak zorunda değil midir? Kammızca, TV bu konuda habercilik açısmdan da yaya kalmaktadır. Sözgelimi, geçliğimiz günlerde Yaşar Kemal Fransa Devlei Başkanı Mitierrand'dan Le'gion d'ffonneur nişamnı aldı, ayrıca romancımızın "tnce Memed" romanmdan Ustinov'un beyazperdeye aktardığı filmin Londra galası yapıldı. Bu en azından önemli bir olaydı. Değişik kesimler bu olayda farklı tepkiler gösterdiler. Bu olayı yansız bir programla ekrana getirmek, bir habercilik görevi değil miydi? DENtZ GÜNDOĞAN / Malatya Kiiltiir Servisi Eren E> üboglu ilk seramik sergisini Çanakkale Seramik Galerisi'nde açtı. Kalamış'ta artık sayılan iyice azalan bahçeli evlerden birinde, Bedri Rahmi'nin (Eyuboğlu) anüanyla dolu, hem yaşanılan, hem çalışılan üç katlı evlerinde Eren Eyiiboğlu'yla konuştuk. Eşi, dostu, çahşma arkadaşı Bedri Rahmi'nin ölumıinden sonra üst kattaki kendi atolyesinden, alta "Bedri'nin atölyesine" taşınmıştı Eren Eyiiboğlu... O güzel şiirlerin, tabloların yaratıldığı, yaratılanların ilk değerlendirmesinin yapıldığı atölyede yeni, değişik kendi yaratılannı gerçekleştiriyordu. Eren Eyuboğlu, 1912'de Romanya'nın Yaş kentinde doğmuş, lisede özei resim dersleri almış, Yaş Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim öğrenimi yaptıktan sonra Paris'e gitmiş. Paris'te Andre Lhote Atölyesi'nde çalışırken, Bedri Rahmi'yle tanışmış, onunla 1936'da İstanbul'a Paris'in sanat ortamı çok güzeldi Paris'te: "Lise'de resimle ilgilenmeye başlamıştım. Garip bir hayranlık duyuyordum. Bu hayranlık Yaş Guzel Sanatlar Akademisi'nde en iyi öğrencilerden olmamt sağladı. Artık o seruvenin içine girmiştim. Sonra Parıs'e gittim. O zamanlar Picasso'lar, Mattise'ler daha yaşıyordu. Onlann dunyasına kayıp gittim, sırlarına ulaşmak istedim. Sanat ortamı çok güzeldi. Müzeleri gezer, ressamlarla tanışır, konuşurduk. Paris'in en iyi atölyesinde çalışıyordum. Müzelerı, sergileri gezip en güzel ürünleri görüyordum." Türkiye'de: " T ü r k i y e ' y e 1936'da geldim. Burada da bir hareket başlamıştı. Çeşitli gruplar kuruluyordu. Ben de D Gru bu'yla birlikte sergiler açtım. Sanatta bir hareket vardı, ama sergi açacak galeri yoktu. Resimlerimizi sergileyemiyor, satamıyorduk. Zaten satış gibi bir kaygımız da yoktu. O zamanlar yaklaşım daha idealistçeydi. Ressamlar arası bilgi alış verişi vardı. Sıkça bir araya gelir, konuşur, tartışırdık." Bedri Rahmi sanatçı olarak da en iyi dostumdu Bedri Rahmi'yle: "Yaşam arkadaşlığımızın dışında sanatçı olarak da en iyi dostumdu. Bana büyük güveni vardı. Sergi açacağı zaman tablolarını bana seçtirirdi. Sanat anlayışımız aynı olduğu, bir dolu şeyi birlikte gorüp, tanıyıp sevdiğimiz için pek fazla ayrıldığımız konu olmadı. Mozaik çalışmalan da bu ortak sevgimizin, ilgimizin urünüydü." Resimde: "Anadolu motiflerinden buyük heyecan duyuyorum. Anadolu'da birçok yeri gezdim, gordum, insanlarını tanıdım. Doğadaki ve insandaki guzelükleri vermeye çalıştım resimlerimde. 1952'de yerli motifleri kullanmam buyuk eleştirilere yol açmıştı. Sonra beni eleştirenİer de o yerli motifleri kullandılar. 1960'larda figuratif resimden sıkıldım. Amerika'ya gidince soyut resim çalıştım. Ama Türkiye'ye dönunce soyut resmin benitn yolum olmadığını anladım. Büyük bir tecrübeydi. Soyut çalışmalan bıraktıktan sonra da o tecrubeden yararlandım." KODAL Y DÖRTLÜSÜ Birlikte çalmakta gösterdikleri başarı, vurgu ve nefes uyumlanyla Kodaly Dörtlusu oda müziği yorumculuğunun üstün omeğini verdi. tki konuk topluluk ve öğrendlerin başarısı FİLİZ ALİ Tam "konser mevsimi bitti, festivale kadar rahat nefes alırız" derken, görulmemiş bir konser furyasının altında az kalsın eziliyorduk gecen hafta. Bazı çevreler, "ciddi evrensel müziğin" yabancı, ithal malı ve kültürümuze zararlı olduğunu el altından, nerede el altından, el üstunden yaymaya çabalayadursunlar, bir bolük Turk genci, epey zor koşullarda bile evrensel düzeye yönelik müzik çalışmalannın hiç de ulusal bünyemize aykırı olmadığını kanıtladılar verdikleri öğrenci konserlerinde. Mimar Sinan Universitesi İstanbul Devlet Konservatuvan oğrencileri geçtiğimiz hafta, günde en az üç konserle, ders yılı içindeki çalışmalannın urünlerini sergilediler. Bu tur konserler bazen, oğrencilerle her gün beraber olan oğretmenler için bile sürprizli olabiliyor. Zaman zaman hiç ummadığınız bir oğrencinin sahne yeteneğine tanıkhk ediyorsunuz. Ilerinin yorumcu adaylarının nasıl doğduğunu anında görmek, eğitici olarak verilen emeklerin urunünu toplamak bir oğretmen için sonsuz mutluluk kaynağı oluyor. diren piyanist Zeynep Yamantürk ve alto saksofon çalan, aslında klarnetçi Gurhan Eteke, arkadaşlannın muziğıni yorumlamakta gösterdikleri anlayış ve iyi niyetle dikkat çektiler. Ne yazık ki, burada adlarını teker teker verme olanağı bulamadığım tüm konservatuvar oğrencilerinin ortak ya da kışisel çabalarını ve başarılarını kutlamak isterim. Konserlerin duzenlenmesinde emeği geçen okul yöneticileri, oğretmenler ve sayın Leyla Pınar'ın çabaları da ayrıca övguye değer. car Kodalv Dörtlüsü, uluslararası ünu olan bir oda müziği topluluğuydu. Bu topluluğun tüm uyeleri Budapeşte Franz Liszt Müzik Akademisi mezunu. Avrupa dışında Avustralya ve Japon>a dahil pek çok ülkede konserler veren bu genç dortlu, oda müziği yazınının tüm donemlerini kapsayan dağarları ile dinleyiciye zengin programlar sunabiliyorlar. Konser dağarlarında Bartok'un tum yaylı dörtlüleri, çağdaş Macar bestecilerinden üurkc, Atilla Bozay, Soproni, Durbovay'ın eserleri, Dohnanyi, Ravel, Dvorak, Brahms, Schumann, Schubert, Beethoven, Mozart \e Ha>dn'ın yaylı çalgılar dörtlüleri yer alıyor. RADYO TRT I 05.00 Açılış, program ve kısa haberier 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Solistlerden birer şarkı. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberier. 07.40 Günün içinden. 10.00 Arkası yann. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberier. 11.05 Okul radyosu. 11.55 Hafıf müzik. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 öğle üzerı. 12.55 Reklamlar ve radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Bolgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hafıf müzik. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Ogleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 16.55 Hafif müzik. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Bolgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesı. 18.15 Haftanın çocuk sarkısı. 18.20 Fasıl. 18.50 Hafıf muzık ve reklamlar. 19.00 Haberler. 19.30 Yurttan sesler. 20.00 Köyümuz köylümüz. 20.20 Bestekâr ses sanatçıları. 2*.4O Türkçe sözlü hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.02 Radyo tiyatrosu. 22.00 Türküler. 22.20 Küçük konser. 22.40 Şarkılar. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yarısı. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler (7.40 Turküler ve oyun havalan •8.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Türk el sanatlan. 09.30 Sabah konseri 10.00 Şarkılar 10.20 Turküler. 10.40 Kadın ve çevresi. 11.00 Kadınlar topluluğu. 11.30 Türkçe sözlü hafıf müzik. 11.45 Türküler. 12.00 Şarkılar. 12.20 Piyano sololan. 12.45 Türküler. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Türküler. 13.45 Şarkılar. 14.00 Bir albüm. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.30 Oda müziği. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yann. 16.40 Türküler. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Çeşitli sololar. 18.00 Erzurum Radyosu Türk halk müziği topluluğu. 18.30 2000 yılına doğru bilim ve teknoloji. 18.50 Çocuklar şarkı söylüyor. 19.00 Haberler. 19.30 Fasıl. 20.00 Hafif müzik. 20.15 Türküler. 20.30 Yabancı dil öğrenelim. 21.30 Şarkılar. 21.45 Koro dağarı. 22.15 Bağlama takımı. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyder. 22.45 Hafıf müzik. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hafıf müzik. 23.55 Çarşamba konseri. 00.55 Program ve kapanış. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok müzik. 09 J0 Oda muzıği. 10.00 Hafıf müzik dünyasından. 11.00 Ogleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klasik Türk müziği korosu. 15.00 Müakli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Haftanın topluluğu. 19.00 Haberler. 19.12 Bir konser. 20.45 Hafıf müzik. 21.00 Yeni tıru yeni müzik. 21.45 Turk halk müzığinden seçmeler. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Çarşamba konseri. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. Zaman zaman seramikle de ilgilendim Seramikte: "Asıl gönul verdiğim resimdi, ama zaman zaman seramikle de ilgilenmekten kendimi alamadım. Sürekli ve düzenli olarak çalışmasam da bazen bir iki ay seramikle uğraşırdım. Çünku camuru, onunla oynamayı çok seviyorum. Çamurla oynarken, çeşitli formlar da aradım ve bu sergide de yer alan şeyler çıktı ortaya... Ayrıca ben plastik sanatlar arasında bir aynm tanımıyorum. Bu bir duygu, gonül verme işidir. Bazen seramik bir çanak olur, bazen cami duvannda mozaik, bazen de tuvalin üstunde bir renk, biçim armonisi..." Son sözü, Eren Eyübogln'nu, eserlerini tanıyıp seven, eleştirenlere bırakarak Eyüboğlulann atölyeevinden ayrılırken, bahçede oğul Mehmet Eyııboğlu'nun yazma çalışmalannın da yer alacağı 2 hazirandaki "Geleneksel Yazma Şenliği"nin hazırhkları sürüyordu. TRT III 1936'DA GELDİ Türkiye'ye 1936'da gelen ve Bedri Rahmi ile evlenen Eren Eyuboğlu, " 0 zamanlar yaklaşım idealistçeydi. Resim satmak gibi bir kaygımız da yoktu " diyor. (Fotoğraf: ŞENA Y KALKAN) Mimar Sinan Universitesi İstanbul Devlet Konservatuvan oğrencileri, geçtiğimiz hafta ders yılı içindeki çalışmalannın ürünlerini sergilediler. Ilerinin yorumcu adaylarının nasıl doğduğunu anında görmek, bir oğretmen için sonsuz mutluluk kaynağı. "Rumuz Goncagül" Batı Berlirt'de sahnelendi Kültür Servisi Oktay Arayıcı'nın önce Ankara Sanat Tiyatrosu, bu sezon da Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan tarafından sahnelenen oyunu "Rumuz Goncagül", 1983 yılının sonbaharında Batı Berlin'de kurulan "Berlin Aile Tiyatrosu" tarafından mayıs ayı içinde sergilendi. Batı Berlin'de işçi olarak çalışarak geçimlerini sağlayan, ama daha önce çeşitli amatör tiyatrolarda oynayan gençlerin oluşturduğu "Berlin Aile Tiyatrosu", ilk yapımı otan "Rumuz GoncagüT'le amatörlük düzeyinin üzerinde bir oyun ortaya çıkarabilme başarısını gösterdi. 3 mayıs günUnden başlayarak Kreuzberg Sanat Dairesi'ne bağlı Ballhaus tiyatro salanonda sahnelenen Arayıcı'nın ovunu, daha sonra 1530 mayıs tarihleri arasında Bethanienhaus'da yapılan "2. Türk Tiyatro Fesüvali"nde sergilendi. önümüzdeki aylar içinde de Federal Almanya'nın bircok kentinde oynanacak. Ileriye yönelik unıııtlar Y'oğun konser trafiği içinde dinleyebildiğimız kadarıyla, piyanist Hakan Tezonar ve Banu Özin ilerisi için yeşil ışık yakan sanatçı adaylanydı. Bestecilik bölumü oğrencilerinden Server Acim'in kişilikli, komplekssiz ve tutarlı bir çahşma içinde verimli olduğunu görerek, ileriye yonelik umutlar belirdi içimizde. Server Acim'in iki eserini seslen TRT II Yönetmenliğini Z.Zeki Şahin'in yaptığı "Rumuz Goncagül"un müziği; gitar, saz, piyano ve buzuki için besteler yapan Tayfun'a ait. Tagesspiel, Tageszeitung ve V\ ahrheit gibi Alman gazeteleri oyundan övgüyle söz ettiler. GALERILER BULMACA Bedri Rahmi "Her Dönemden" Resim Sergisi . 15 Mavıs 15 Haziran 1984 Özel Koleksiyortlardan YAZ KARMASI RUMELI CAOOESJ VILLA IS HANI B BLOK KAT1 NO 5 NtSANTASi lstanbul'da ITU Maden Fakultesi Konser Salonu'nda iki konser veren Kodaly Dortlusü 24 mayıs gecesi de Hilton Balo Salonu'nda bir gala konseri verdi. Programda Franz Schubert'in "op. 29 Do Minor", Bela Bartuk un " N o : 3 " . "Antonin Dvorak"ın "op.96 Fa Nfajör" yaylı dörtlüleri vardı. Özellikle Schubert'in l. ve Dvorak'ın 2. bölumlerinde, yumuşacık, ama derinliği olan "pi\ano"ları ile dikkati çeken topluluk, teknik ustalığın yanı sıra hatta belki daGeçtiğimiz hattanın yoğun ha da üstunde, renk ve tını bekonserlerini tümuyle izlememiz ne yazık ki olanaksızdı. 25 ma raberliğine onem vererek sivriliyıs cuma gunü, Güier Keskinka yordu. Bartok'un o, çağının çok ya'nın şan resitali, Suna Kan ve ilerisindeki buluşlarla dolu yayGülay Lgurata'nın keman lı dörtlülerinin en kısalarından piyano resitali, Kodal> Dörtlü olan "3. dörtlii"de ise ben Orta Avrupa Melankolisini ve buna sü'nun konseri ve tngiliz Şan Dortlusü Resitali aynı saatlere bağlı yuklu, ağır tempolan değil, rastlıyordu. kodal> Dörtlusü'nu daha yırtıcı \e dinamik yoru.nu yeğlerdim, ama kabul ederim ki, bir akşam once dinleme olanağı bu tumüyle bir beğeni ve anlabulmuştuk. Bir bankanın kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında yış meselesidir. Bis olarak çallstanbul'da üç konser veren Ma dıklan yine Bartok'un " 4 nolu dörtlüsü" nun Pizzicato bölümunde ise Kodal) Dörtlüsü, dinısırtan kusursuz 528 66 29 leyiciye parmak vurgu ve nefes beraberlikleri, uyumlanyla oda müziği yorumculuğunun ustun bir orneğini verdi. Dört İngiliz sanatçtsı Soprano Katie Fkmers, tenor Julian Pike, bariton Michael Bauen ve mezzo soprano Nuala VVillis'i geçen konser mevsimi lstanbul'da dinlemiş, çok beğendiğımizi de belirtmiştik. Geçtiğimiz hafta aynı grup, bu kez değişik bir mezzo soprano ile İstanbul'a yeniden geldi. Mezzo soprano Phyliss Cannan, geniş volümlü ve güçlu sesiyle dinleyicinin ilgisini hemen çekiverdi. Hararetli alkışları ise konserin ikinci yarısında soylediği Tosca'nm unlü ikinci perde aryası "Vissi d'arte" ile topladı. Bariton Michael Bauer ve soprano Katie Flowers'ın birlikte soyledikleri Mozart'ın "Sihirli Flüt" operasından iki duet, bence konserin en yüksek noktalarından biriydi. Tenor Julian Pike kuşkusuz iyi bir müzisyen, ama ses rengi, sesin burundan (nasal) tınlaması ve yorum anlayışı bana göre değildi açıkçası. Sırası gelmişken piyanist Graham Bond'un şarkıcılara daha az gürultu ederek eşlik etmesini beklediğimi, ama ne yazık ki bu beklentimin gerçekleşmediğini belirtmek isterim. Şarkı soylemek, yorumculuk turleri arasında en riskli olanlarından biridir. Çalgınız gırtlağınızdır çunku. En ufak soğuk algınlığı, sinir gerginliği, havadaki nem ya da kuruluk, vucut direncinin belirli dönemlerdeki düşükluğü, şarkıcının nefesini, ses akordunu diyafram kontrolünü etkiler. Bu yuzden pek çok şarkıcı, özellikle resital gibi sahnede yalnız kaldıkları konserlerde, şarkı soylemenin zevkine varamadan kazasız belasız olayı atlatma amacına ağırlık verirler. Ingiltere'den gelen dörtlünün onünde şapka çıkarılması gereken profesyonel tavır ise, her ne olursa olsun. şarkı soylemekten \e dinletmekten zevk alma duygusunun yansıtılmasıydı. Nitekim, bu tavır sayesinde bazı kusurlar, programda yapılan değişiklikler, tam anlamıyla hazırlanmamış duygusu veren "Fidelio Kuvarteti" bile bağışlandı ve konser salonundan caniı, hayat dolu bir müzik şöleni izlemenin verdiği rahatlık duygusuyla ayrıldık. İstanbul Devlet Opera ve Balesi 186 kişiyle Ankara'da tSTANBUL. (UBA) Istan bul Devlet Opera ve Balesi, 18C kişilik bir kadroyla Ankara tur nesine çıktı. Ankara Uluslararas Op>era Festivali'ne katılmak uze re başkente giden sanatçılar, 31 mayıs ve 2 haziran 1984 günleri "Hoffmann'ın Öyküleri"ni sahneleyecekler. Jaeques Offonbach'ın ünlü yapıtını Gürçil Çeliktaş sahneye koydu. Koro şefliğini Peter Jonas, orkestra şefliğini Cem Mansur, koregranyi Aynur Aslan üstlendi. "Hoffmann'ın Öykuleri"nde şu sanatçılar oynuyor: Şelale Turan, Cemalettin Kurugöllü, Ayhan Koryak, Bilge Gürgon, Işın Giiyer, Mesut İktu, Mete Uğur, Yiıksel Örses, Begüm Soyka. Yılmaz Özbek KALİGRAFİ SERGİSİ Vakko Sanat Galerisi Vakko/Beyoglu PamukbankGayrettepe Sanat Galerisi 14 Mavıs14 Haziran 1984 SOLDAN SAĞA 1/ Kümes hayvanlannın yavnısu... Dince kutsal sayılan bir yerin ziyareti. 2/ Gözün, rengini veren tabakası... Bir vucudun ya da organın yapı öğelerinden birini oluşturan gözeler bütünü. 3/ Hiç emek vermeden ele geçirilen şey... Eskiden büyük kişileri hoş sözlerle eğlendiren kimse. 4/ Vietnam'ın trafık ışareti... lnce ipekten dokunmuş tülbent ya da gelin başörtusu. 5/ Bir renk... "Arkanın" ortası. 6/ Osmanhlar'da turfanda sebze ve meyvelerden alınan vergi... Tuzağa düşüriılen şey. 7/ Avcının, av beklemek için taş yığınlanndan yaptığı pusu... Bir peygamber. 8/ Meşru olmayan cinsel Uişki... Yunan mıtolojıande savaş tannsı. 9/ Vücutta biriken azotlu madde... Yakut Türkleri inanışında kötü ruhlann adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Hatay ilinde, Türkiye ile Suriye arasındaki geçişi sağlayan sınır kapısı. 2/ Mahsul... Bir tür yabanmer sini. 3/ Ufak ve hafif bir motorlu taşıt... Yardakçılar. 4/ Kök, asıl, temel... Dokülen tohumlarla ertesi yıl çıkan tahıl. 5/ Hollanda'nın trafık işareti... Bir nota. 6/ Donem... Su. 7/ Evcü hayvanlan guden küçük yaştaki çoban... "İrlanda Cumhuriyet Ordusu". 8/ Akıllı... Osmanhlar'da gece bekçisi. 9/ tzmir yakınlannda yapımı süren Türkiye'nin ikinci büyük havaalanı. AtHyemiz 3 Mayıs 1984 tariMnden itibaren faaliyete geçmiştir. Sayın Mahmut Cuda, Leyla Gamsız, Avıti Arbaş, İsmail Hakkı Öcal. Gürdal Duyar'ın yakın ilgileri ile değerlenen sanat yavamızda resim ve heykel çalışmalan yapılacaktır. Çahsmalar Pazar hariç hergun saat 11.00 19.00 arasıodadır. Yetişkinlik kazanmak ustaiar yönetiminde istekle olusur. Ayrıca atelyernizde ustalann çatışmalannı izleme, eleştirilerini alma. caniı modelden çahşma olanaklan. Sanat sohbetleri, sanatfcârlann yapıtlarının satışı, yağlıboya portre, kabartma portre ve bust, seramik pano siparişi.. Sanatla ilgili okullara giriş ön hazıriığı. Katılmak ısteyenierin, asağtdaki adresten bihji almalan rica olunur. Baryo2 Sok Gamsız Apt 25/2 Beyoâlu IST Anadolu BankasıTunel Subesı SoKağı Tel 145 73 53 ^ ^ ^ A S A N A T GALERIS! AEDFA AKRILIK HEYKEL Mümtaz Işıngör RENKLİ FOTOĞRAF 4 Mayıs 1 Haziran 1984 jsrev Gefcoe Cad 126 lesviMve 1 evoar' 14 65 10 11 12 13 Güler Ertan EREN EYUBOĞLU Kişisel ilk seramik sergisi 23 Mayıs9 Haziran ÇANAKKALE SERAMİK GALERİSİ Buyukdere Cad 68 Mecıdıyekoy "Rulgaristan ve TürkBulgar Üişkileri" yayımlandı Kültür Servisi Pars Tuğlacı'nın "Bulgaristan ve Türk Bulgar İlişkileri" adlı kıtabı yayımlandı. Türkiye ile bazı yabancı ülkeler arasındaki ikili ilişkileri konu alan bir dizinin ilk kitabı olan bu yapıt, ciltli ve birinci hamur kâğıda basılmış 558 sayfa. Kitapta, Ara Güler, Yılmaz Dinç, Erkin Emiroglu ile Bulgaristan'dan Pelır Markov'un, Sovyetler Birliği'nden Nikitin Baranovski'nin renkli ve siyah beyaz fotoğrafları yer alıyor. W lanak NÜKTE UĞUREL UMTMURtSl > EMRE KOCAMAN EREN KOCAMAN Seramik Sergısı 24 Mayıs10 Haziran Valıkonağı cad Hasaı 85 Tel 146 72 81 30 IUTIS 16 kaziran •tsyctlye Cad. 44/2 Etiler Tel: 165 19 35 Çamı bir de bizde görün ÇAMDAN MOBİLtfA SANAYÜ ve Oturma ve yemek odası Ebeveyn yatak odası Çocuk yatak odası Ranza, özel siparişler her çeşit çam mamul. KAYIŞDAĞ CAD. HAMDİBEY DURAĞI 121/3 ZtVERBEY KADIKÖY SAKİR SAĞLAM "ÇAM MOBİLYİ" Yemek Odası moO*vc ve dekoratıf esyo tosom uetm c duaenteme Ba^dat C a M c » No 36 Voiaç 15 MerkMı Tel 337 2541 K u * o c J k IST YAĞLIBOYA RESİM SERGISI 28 mayıs 15 haziran galeri ilanları her gün bu köşede ERENKOYIS SANAT GALERİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle