24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MA YIS 1984 * * • • HABERLERİN DEVAMI CVMHURİYET/15 Sesli Düşünme Dönemi... (Baştarafı I. Sayfada) önünde acaba neden böyle bir üslubu tercih etmiştir?... Ekonominin durumu gerçekten böylesine kötü olduğu için mi?... Çoğunluğunu Anadolu'dan gelenierin oluşturduğu 812 delege önünde böyle bir konuşmanın durumunu daha da sağlamlaştıracağı için mi?... Yoksa Genel Kurul öncesi hükümet kanadında. kendi genel başkanlığına yönelik olumsuz işaretlerden kaynaklanan duygusal bir çıkış mı?.. Özel sektörün bazı büyüklerini kollayan, ya da genellikle büyüklere prim açan hükümet politikalarına karşı Anadolu sermayesinin tepkisini mi seslendirmiştir?.. Bu sorutar çoğaltılabilir, değişik karşilıklar bulunabilir. Ancak önemli olan Mehmet Yazar'ın bu tonda bir konuşmayı, Odalar Birliği Başkanı olarak ve aynı zamanda yine bu makarna aday olarak Genel Kurul'un 812 delegesinin önünde yapabilmiş olmasıdır. Bunun anlamı, Özal hükümeti açısından bu aşamada bazı şeylerin iyi gitmediğidir... Odalar Birliği Başkanı, ekonomik durumu eleştirirken "Tam bir değerlendirme yapmak için vakit henüz erkendir" demeyi kuşkusuz unutmamıştır. Ancak Özal yönetiminin ilk altı aylık uygulaması hakkındaki düşüncesini. iş çevrelerinin ağırlıklı bir bölümünün aksine, sonbahara dek ertelememiş ve sesli olarak dile getirmiştir. Özal hükümetinden pek o kadar hazzetmeyen iş çevrelerinin etkili bir kesiminde, "İşler iyi gitmiyor, ama hele bir süre daha bekleyip görelim" havası geçerliğini hâlâ Sürdürmektedir. Odalar Birliği Genel Kurulu'nda Türkiye Işveren Sendikaları Konfederasyonu adına söz alan Mesut Erez ise, maliyet enflasyonu üzerinde durmuş, bu arada. döviz kurları ile yüksek kredi faizlerinin yatırımsızlığı körüklediğini söylemiştir... Bu eleştirel havaya karştlık Genel Kurul : da hükümet politikalannı savunan Başbakan Yardımcıs; Kaya Erdem, altı yedi ay daha sabır istemiş, bu sürenin sonunda olumlu sonuçların alınmaya başlanacağmı söylemiştir. Bir bakıma. yolun yine de başında sayılabilecek bir hükümetin sözcüsünün yapacağını yapmış ve süre talep etmiştir. Bununİa birlikte dikkati çeken bir gelişme var: Özel kesimde Özal yönetimine karşı sesli düşünme dönemine girilmeye başlandı artık. Sesli düşünenlerin sayıstnın gün geçtikçe artacağı da rahatça söylenebilir Bu arada. hayali ihracat olayi bu gelişmeyi hızlandıncı etki yapmıştır. Neredeyse yirmi yıllık bir geçmişe sahip bu olayda "işbilir ve işbitirici" kadroların performansı,doğrusu kendilerinden pek beklenmeyecek ölçüde kötüydü. Sayın Özal, eğer bu form düşüklüğünü yakın zamanda gideremezse, sadece iş çevrelerinden yükselecek seslerin çok şeyi bastıracağı bilinmelidir. Hüsnii Doğan: (^ervhirse çav ithal edehitiriz ANTALYA (a.a.) Tarım Orman ve Köy İşieri Bakanı Hüsnii Doğan "Çay sıkınlısını gidermek için çay ekim alanlarını genişleteceğiz. bu da çözıim getirmezse çay ilhaline gidebiliru," dedi. Antalya'da dün Bakanlığı ile ilgili birirnlerde denellemclcrde bulunan Doğan. ça> ^ıkıntısıyla ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı. "Türkiye de çay açığı daha çok haikın belirli bir çay türünü lalep etmesiıiden kaynaklanmaktadır. '* OKTAY AKBAL EVET/HAYIR GOZLEM UGUR MLMCL (Baştarafı 1. Sayfada) (Olmaz ya1) kötü niyetlı dıssatımcı havadan para kazanmak için ne gibi yollara başvurabilir? Yollardan birini örnek ile açıklayalım: Varsayahm ki. yurt dışına şapka satıyoruz. Şapkada vergi iadesi oranı da diyelim ki yüzde 50'dir. Kötü niyetli dıssatımcı, Ankara'da "Hergele Meydanr' olarak bilınen mahalleden eski şaDkalan topluyor, bunları yurt dışına gönderiyor Şapkanm eskicilerden toplanıp. toplanmadığını kim bilecek? "Ekspertiz" adı verilen kışiler. Bunlar da özel şirketlere bağlıdır. Eski şapkalar. isviçre'ye gönderildi Isviçre'de bu dışsatımcının iş yaptığı şirketler var. Bunlar, eski şapkaları alır. bunun karşılığında gerçekten şapka alınmış ve Isviçre'de satılmış gibi Türkiyeye şapkanın karşıhğı İsvıçre Frangı'm gönderirler. Şapkada vergi iadesi yüzde 50 ise bin liraya satıldığı belirtilen her şapka için 500 lira vergi iadesi alınır. Ali'nin külahmı Veli'ye giydiren dıssatımcı Hergele Meydanı'ndan 15 liraya satın aldığı şapkayı 1500 liraya satmıştır. Aslında şapka bin liraya satılmamıştır. Ortada satış işlemi de yoktur. Yurt dışındakı firma, nereden sağlandığı belli olmayan dövizleri, Türkiye'deki dışsatımcıya göndermektedir. İşin asıi ''püi noktası" da buradadır. Vergi iadesi olayının bir önemli yanı bu ilişkilerde yatmaktadır. Olayın şu kısmı açık: Türkiye'deki açıkgöz dıssatımcı, Hergele Meydam'ndan aldığı eski şapkaları, yeni şapka niyetine yurt dışına postalıyor, sonra da gidip, Merkez Bankası'ndan parasını alıyor Peki, yeni şapka karşılığı gönderilen yabancı paraları kim sağlıyor? Bir Türk ışadamının yurt dışında para bulundurması oldukça sıkı koşullara bağlı olduğuna göre markları, frankları, dolarlan bulanlar kimlerdir? Öyle ya. ışlemler Türkiyede başlıyor, yurt dışında sürüyor. yeniden Türkiyeye bağlanıyor. Yurt dışmdan. Türk dışsatımcıya yapılmayan dışsatım karşılığında para gönderenler, gönderilen bu paraları sağlayanlar kimlerdir? Bir "hayali örnek" verelim mi? verelim: Diyelim ki. siz altın altp. satan bir dışsatımcısıntz. Türkiye'den altın alıp, bu altınları İsviçre'ye gönderiyor. bu altınların karşılığında vergi iadesi adı altında para alıyorsunuz. Altın yerine bakır gönderseniz ne olur? Hiç.. Sandıklar içindekı bakınn altın olup. olmadığını kim anlayacaktır? Kimse!. Peki altın kaçak yolla yurt dışına kaçırılıyorsa, ya da yurt dışına uyuşturucu madde gönderiliyorsa? Yurt dışına gönderilen altın değil bakırdır. Peki niçın yurt dışındaki birtakım adamlar. almadıkları altın karşılığında Türkiyeye çuvalla para gönderiyorlar? Kim buluyor bu markları, frankları. dolarlan? Nerelerden sağlanıyor bu paralar? Son kararlarla birlikte dışsatım onbeşyırmi büyük şirketin tekeline verilmiştir. Bu şirketlerden bir kısmı ayrıcalıklı şirketlerdir. Kim nerede çalışmış, hangi müsteşar. hangi dışsatım şirketinin gölge ortağıymış, bunları artık "sağır sultan" bile duymuştur. Siz, dışsatımı onbeşyirmi ayrıcalıklı şirketin eline verdinız mi, imalatçılar ve küçük dışsatımcılar, bu büyük şirketler aracılığı ile iş yaparlar. Bu büyük ve ayrıcalıklı şirketler, ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan. vergi iadesi yoluyla paralar kazanırlar. Türkçemizdeki "Al gülüm Ver gülüm" deyişi. bu olaylara pek uygun düşmektedir Bütün bunlardan sonra, şu son "hayali ihracat olayı" nedeniyle bütün büyük şirketlerın girdilerine. çıktılarına bir TBMM Komisyonu ile göz atmak gerekmez mi? Şarkı çok güzeldir. Açmam, açamam, çünkü derinde... < a £. . (Baştarafı 2. Sayfada) daha küçük yaşta umut denen gücü tanıması, öğrenmesı gerekmez mi? Ya öğretmenin görevi? Çocuklara iyi, doğru düşünmeyi ögretmek... Yalnız abece'yi değil; çağını anlamayı, bu çağın insanı olmayı, kısacası 'bilinç' aydınlığından pay almaözlemini, gücünü vermek... Dünya ne zaman gerçekten çocukların olur, işte ancak o zaman, yani tüm dünya çocuklannın bilinçle yetiştikleri, eğitim ve öğretimin anababa^öğretmen elbirliğiyte ve çağdaş bilimin, uygarlığın verileriyle beslenerek eğitildikleri zaman... O gün 'dünya çocukların olacaktır' Bu denli iyiniyetli, insanca bir şiire kıymak; bu dizeleri on binlerce okul kitabından tek tek ayıklayıp atmak buyruğunu vermek için kişinin ne düşüncede, olması gerekir!... Acı bir olay, acı bir örnek!... Sayın müsteşar vekili, ya da ona bu uygulamayı yaptıran kışiler, dünyanm bir gün çocukların olacağına' inanmıyorlar mı, bunu istemiyorlar mı? Dünya petrol krizinin eşiğinde mi ? (Baştarafı l. Sayfada) tanker göndermeyi durdurması, diğer bazı ülkelerin de aynı yola yönelebilecekleri konusunda spekülasyonlara yol açtı. Japon Gemi Sahipleri Sendikası, dün yaptığı açıklamada, Körfe7'deki son gelişmeler üzerirıe Korfez'deki Kuveyt ve Suudi Arap limanlarına gemi göndermeyi durdurduklannı bildirdi. Japonya, petrol tüketiminin ^o 70'ini Kör!t'/ bölgesinden sağlıyor. Ancak bir yetkili ülkede 90 günlük petrol stoku bulunduğunu, bu bakımdan kısa sürede petrol sıkıntısı çekmelerinin söz konusu olmadığını belirtti. ZEKİ YAMANİ Suudi Arabistan Petrol Bakanı Zeki Yamani, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında, Körfez'deki son gelişmeler üzerine Batı'nın paniğe kapılmasından ve sigorta şirketlerinin Körfez'e giden tankerleri sigorta etmekten vazgeçmesinden korktuğunu söyledi. Yamani, şöyle dedi: "Batının paniğe kapılmasından ve bu panik havası içinde Lloyd şirketinin Körfez'e giden tankerleri sigorta etmekten vazgeçmesinden korkuyoruz. Böyle bir davranış, Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla eş anlamlı olur ve dünya yeni bir petrol bunalımına sürüklenir." ABD Savunma Bakanı Caspar VVeinberger, CBS televizyonuna verdiği demeçte, İran'ın Körfez ülkelerine karşı bir eyleme geçmesi olasıhğını çok ciddiye aldıklarını ve Körfez ülkeleri istediği takdirde ABD'nin yardıma hazır olduğunu bildirdi. Ancak VVeinberger, Körfez'e askeri müdahaleden söz etmedi. VVeinberger, şöyle dedi: "tran, ne yapacaklan hiçbir zaman bilinmeyen yetkililer tarafından yönetilmektedir. Bu bakımdan bu ülke ile diger Körfez ülkeleri arasında bir çatışma çıkması olasılığı çok ciddidir." Weinberger, Reagan yönetiminin Suudi Arabistan'a vermeye hazır olduğu karadan havaya uçaksavar "Stinger" füzelerinin, bu ülkelerin savunma kapasitelerini arttırmada çok gerekli olduğunu kaydetti. New York Times gazetesinde yer alan bir habere göre, Reagan yönetimi, söz konusu füzelerden 200 tanesini kongrenin onayını beklemeden hemen, bir tanesini de daha sonra göndermeyi kararlaştırdı. Sovyetler Birliği ise, ABD'yi Körfez bölgesine doğrudan bir müdahale için hazırlık yapmakla suçladı. Sovyet resmi TASS ajansının New York mahreçli bir yorumunda, ABD'nin, İranlrak savaşının tırmanmasını bahane ederek, Körfez'deki askeri varlığını arttırmak için sürekli girişimlerde bulunduğu ileri sürüldu ve bu tutumun Sovyet yöneticilerine büyük endişe verdiği kaydedildi. BM'DE DLRUM Körfez İşbirliği Konseyi'ne bağlı ülkeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında, "bölgede her türlu yabancı mudahaleye karşı olduklanm". ancak İran'ın abluka uygulama tehditlerine karşı Körfez'deki çıkarlannı korumak için ne pahasına olursa olsun tüm güçlerini seferber edeceklerini belirttiler. Güvenlik Konseyi toplantısında söz alan Körfez ülkelerinden Kuveyt ve Katar'ın dışişleri bakanları, Konsey'den İran'ın Körfez sulannda seyTeden gemilere karşı giriştiği saldırıları kınamasını ve bu saldırıları engellemesini istediler. Ayrıca uluslararası sulardaki deniz ulaşım ilkelerinin bir kez daha vurgulanması dileğinde btılundular. Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Sabah El Sabah. yaptığı konuşmada, "Savaşın lırmanması ve yabancı müdahaleler onlenemedigi lakdirde durumun herkes için felakete döniişeceğini" söyledi. NATO Dışişleri Bakanlannın, Sovyetler Birliği'nin nükleer silahsızlanma görüşmeleri konusundaki istekleri ve paktın karşı karşıya kaldığı diğer sorunları görüşmek üzere gelecek hafta VVashington'da bir araya gelecekleri bildirildi. \azar: Enflasyonla mücadele olumsuz (Baştarafı 1. Sayfada) Yazar, son aylarda hükümet ile Oda'lar arasında çeşitli tartışmalara neden olan mevduatlar konusundaki ısrarını yineledi ve toplam mevduattaki artışın yüzde 10 olduğunu öne sürdü. Yazar, bunun toplumun tasarruf gücünün azalmasından kaynaklandığını belimi. Hayali ihracat konusuna geniş yer veren Mehmet Yazar, "ihracat için gece gündiiz demeden koşan ve alın teri dökenlerle bu gibiler mutlaka birbirinden ayırt edilmeli ve doğru yoldan sapanlar hak etlikleri cezayı mutlaka görmelidirler" dedi. Yazar bu konudaki değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Vergi iadelerinin avantajı nedeniyle fiktif ihracata konu olabilecek bazı mallarda vergi iade oranlannın yeni bir tebliğle azaltıldığını görüyoruz. Aslında bu konuyu istismar eden 35 firma yiızünden durüsl çalısanların da cezalandırılması sonucu dogmakladır. Bundan sonra da benzeri olaylarla karşılaşılmaması için ihracat teşviklerinin daha rasyonel bir esasa oturtturulmasının bir ihtiyaç haline geldiği anlaşılmaktadır. İhracatla vergi iadesi net döviz kazancı esasına bağlanmalı ve ek vergi iadesi kaldınlmalıdır." Devlet Bakanı Sudi Türel'in kısa konuşmasmdan sonra söz alan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem IMF reçetelerinin uygulanmadığını, IMF'nin ülkemize "sadece nezaket ziyaretleri" yaparak uygulanan politikalan incelediğini belirtti. Hayali ihracat konusuna geniş yer veren Başbakan Yardımcısı Erdem, söz konusu ihracatın toplam ihracatın ancak yüzde birini oluşturduğunu kaydederek şöyle konuştu: "Şiiphe aJtında kalan firmaların herhangi kesin bir durum ortaya çıkmadan açıklanmasını doğru bulmuyoruz. Her ne kadar bugün bir gazetede yer alan bir haberde beniıtı adım firma isimlerini açıklar tarzda yer almışsa da, bu gibi firmaların isimlerinin hadisenin ne ölçüde doğru olduğu incelenmeden basına intikali yanlıştır. Hayali ihracal olduğu bir gerçektir, ancak boyutları ortaya alıldığı gibi büyük değildir." Erdem, hayali ihracatın, tanınmış olan vergi iadesinden kaynaklandığını ve bunun 1980'de bir zorunluluk olduğunu kaydetti. Ancak vergi iadesinin bundan böyle adım adım kaldırılacağını vurguladı. Başbakan Yardımcısı Erdem, daha sonra yeniden uygulanan programa ilişkin görüşlerini yineleyerek şunları söyledi: "İlk elde enflasyon düşürülecektir. Bu yapıldığı zaman Tiirk Lirasının dolar karşısındaki değer kaybı da onlenecektir. Bu ledbir ise yalırımların yeniden canlanmasına yol açacaktır. Şunu söyleyebilirim ki, aldıgımız kararlar bir bütiindiir ve bu kararlar sonuçlarını 67 ay içinde verecektir." Türkiye Odalar Birliği Genel Kurulu"nda yönetimi üç yıl süreyle üstlenecek 9 kişilik Yönetim Kurulu seçimlerine bugün geçilecek ve Genel Kurul sona erecek. •• P azarovıın Ortak baş MAN MANGIZ MANİ MANEN MANGA MANGIR SAG SAĞRI SAĞIR SAĞI SAĞMAL SAĞLIK Ozal bugtin (Baştarafı 1. Sayfada) nin lrak'a yaptığı ihracattaki düşmeler üzerinde durulacak. Türkiye'nin lrak'a 1981 yılındaki 560 milyon. 1982'deki 610 milyon dolarhk ihracatı yüzde 47'lik bir düşüşle geçen yıl 320 milyon dolara indi. Bu arada Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem PakdemJrli başkanlığında bir heyet Özal'ın lrak'a yapacağı resmi ziyaret ile ilgili hazırlık çahşmalan yapmak üzere dün Bağdat'a gitti. Soru Zinciri 1. ÇİN 2. KANTON 3. KANT 4. POTASYUM 5. 19 6. 20 7. DENİZLİ 8. AFYONKARAHİSAR 9. EBER 10. ÇAY Kaç kadın, kaç erkek? 8 20 72 100 Erkek Kadın Çocuk Toplam 24 torba 40 torba 36 torba 100 Gömlek. Vakko'dan. VoÂAc desenlerin, günün moda çizgisinde yeniden yaratılışıdır her Vakko gömleği. Gömleğin, öncü modanın eseri olarak yeniden doğuşu: Vakko'dan. "Moda Vakko'dur' Burada birkaç örneği yer alan Vakko Gömlek Koleksiyonunu Vakko mağazalan ile yurdun dörtbir yanındaki seçkin tuhafiyecilerde görebilirsiniz. era
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle