16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER gi sistemi, hakça olma yönünden yanıltıcıdır, sistemde ne dikey ne de yatay adalet vardır. Hakça olmamanın nedenleri; götürü vergileme ve aşın özendirmedir; kaçakçılık ve geç ödemedir; emlak vergisi matrahlarının azlığı ve devir kazançlannın vergi dışı oluşudur; enflasyon bir yana, 1 milyon lirabk gelirin vergi oranının, artan oranlılığı kâğıt üzerinde bırakmasıdır; enflasyondur. Sonuçta, ücretlinin kira ve kâr payı ve faiz gelirlerine göre yüksek oranda vergi ödediği, kapsamlı yatınm ve dışsatım özendirme kurallannın yer aldığı bir sistem, bölüşümü iyileştirmez kötüleştirir. Kurumlar vergisine gelince, bu verginin matrahı aşın özendirme kurallan ve geç ödeme nedeni ile ortada yoktur. Varlık üzerinden alınan vergilerin GSMH'ya oranı ise binde dörttür. Hakça olmayan vergi yükü, vergi ahlakını etkilemekte, kaçakçılığı arttırmakta, gölge ekonomisini riişveti, vergisiz çalışmayı, bahşişi ortaya çıkarrnaktadır. Türk vergi sistemi, böylece ödeme yeteneğine bağh değildir, kentliden alınan bir ücret vergisidir, aşın derecede adalete aykındır. Enflasyon, vergi yükünü arttırmakla kalmamış, azalan oranlı bir yapı yaratmıştır. Yıllık yüzde 30 oranındaki bir enflasyon, 1985 yılında, efektif vergi yükünü, yasal oran olan yüzde 25'te bırakmayacak, yüzde 45'e çıkaracaktır. Raporda bu konuda iç vergileme ve dış vergileme aynmı yapılmaktadır. Raporda, iç vergileme yönünden özendirme önlemleri, iç pazara yönelik üretim lehinedir, dış pazara yönelik üretim ve iş yoğun üretim aleyhinedir, tanmda gümrük koruması sanayiden azdır, denilmektedir. Raporda, dış vergileme yönünden mahsup kurallannın yetersizliği, dar yükümlülükte kesinti oranlanna değiniliyor. GENEL DEGERLENDtRME VE ÖNERİLER Raporun genel değerlendirmesi şöyledir: Türk vergi sistemi ne etkindir, ne hakçadır, ne de büyümede etkilidir. Rapordaki öneriler ise şunlardır: Bir milyon liralık gelirde vergi oranı yüzde 15'i aşmamalıdır. Gelecekteki gelir artışının temeltaşı şimdiden yerine konulmalıdır, bu temeltaş, denetimin sağlanması ve kaçakçılığın önlenmesidir. Vergi sistemi ve yönetiminde reform gereklidir. Rapor bu konuda, Batı Almanya hükümeti, tasanlann hazırlanmasına büyük ölçüde katıldı, diyor. Müller Schlienkamp Gemmecke (1975), Jacobsen (1980), Kohler Schlienkamp (1981) raporlarını anıyor. Raporda katma değer vergisine geçişin yarar ve zararlan aynntıh inceleniyor. Sonuçta, 'geçiş ekonomik yönden çok yararlıdır, güçlük, zayıf vergi yönetimi nedeni iledir, geçiş ertelensin' yargısına bir sıçrama ile vanlıveriyor. VARILAN SONUÇLAR Raporda bu sonuçlar, altı konuda toplanıyor: Düşük gelirliler çok yüksek oranda vergilendirilmektedir. 1985 yılında yüzde 25 oranında bir vergileme hem ekonomik yönden hem de hakça olma yönünden yüksektir. Enflasyon, bir yandan vergi sistemini, yapısını genelde aşındırmaktadır, diğer yandan gelir vergisi tarifesinde yük sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bu konuda düzeltme yapılmalıdır. Büyüme özendirmeleri iç pazar içindir, dış pazara karşıdır, dış pazara karşı olma tarımsal ürünlerdedir. Vergi sistemi ve gümrük sistemi bu konuda düzeltilmelidir. Yabancdar özendirilmeli, bunlann teknoloji transferlerindeki ve kâr paylanndaki kesinti oranlan düşürülmeli, geniş ilişkide bulunulan devletlerle çifte vergi anlaşmalan yapılmalıdır. Yerel yönetimlerin gelirleri yetersizdir, arttırılmalıdır. Dolaylı vergilerde, eskimiş üretim ve satış vergileri sisteminden çağdaş genel gider vergileri sistemine geçilmesi gereklidir. Ancak katma değer vergisine geçişte, hem yükümlü hem de yönetim yönünden, gerekli teknik ve idari ön koşullar henüz yoktur. Yazımı bitirirken raporun üç sonucuna kesin katılamadığımı vurguluyonım: Önce büyüme konusundaki sonuca katüamıyorum. Bu sonuç bir yandan ülkemizin sanayiden fazla tanma dayalı olmasını isteyen zihniyetin ürünüdür. Diğer yandan gelişmiş ülke, azgelişmiş ülke uyuşmazJığını ortaya koyar. Sonuca katılmak ülkemizin aleyhinedir. Sonra, yabanalann vergi yükü azaltılmah sonucuna katılamıyonım. Türkiye'de yerli vergi ödeyecek ve yabancı vergi ödemeyecek; Türk hazdnesi yabancı hazinelere aktarmada bulunacak; bunlar olmaz diyorum. En sonra, katma değere geçiş güçtür öyküsünü Türkiye'de çeyrek yüzyıldır dinliyoruz. Türkiye'de vergi yönetimi, kesinti yolu ile milyonlarca ücretliyi vergileyecek de, birkaç yüz bin katma değer vergisi yükümlüsünü dolaylı vergi yolu ile vergilemeyecek, güçlük bahanedir, diyonım. 17 MAYIS 1984 Türk Vergi Sistemi Hamburg Üniversitesi, Fischer raporuna (1983) göre, Türkiye'de vergileme ne etkindir, ne hakçadır, ne de büyümede etkilidir. Aşın özendirme ve geç ödeme nedeniyle kurumlar vergisi matrahı yok olmaktadır, çağdaş bir gider vergisi de yoktur. Prof. Dr. SALİH ŞANVER Gazetede, Aralık 1982'de, Hamburg Üniversitesi'nin Türkiye üzerine bir rapor haarlamakta olduğunu yazmıştım. Türk Vergi Sistemi vc Yönetimi adını taşıyan araştırma raponı, mart 1983'te Batı Almanya Ekonomik tşbirliği Bakanhğı'na verildi. Bakanükça, vergi sözcüğü yerine maliye sözcüğü konularak, 1983 yılı sonunda yayınlandı. Raporu hazırlayanlar; Prof. Dr. L. Fischer, Prof. Dr. S. Andiç, Dr. M. Burkert, U. Mynarek ve E. Saltık. Prof. Andiç, uzun yıllar önce, Türkiye'den göç eden bir meslekdaşımız, şimdi ABD'de ünlü bir maliye profesörü. Saltık da Türkiye'den. Şubat 1984'de, Prof. Fischer, söz konusu raporu bana gönderdi. Yazımda, bu raponın vergi sistemi bölümünü özetle aktaracağım. Rapor, vergi yasalanmn 30 Haziran 1982'deki durumundan yola çıkıyor, vergilemeyi etkin olma, hakça olma ve büyüme yönlerinden inceliyor, sıralanan üç konuda genel değerlendirme yapıyor, öneriler getiriyor; katma değer vergisine geçiş olanaklannı araşünyor, vardığı sonuçları altı konuda topluyor. Rapor, bu yargıya aşağıdaki çözümleme ile varıyor. Türkiye'de vergi gelirinin GSMH'ya oranı yüzde 17'dir. Bu oran, Yunanistan'da ve Portekiz'de ve tspanya'da, sırası ile yüzde 20, yüzde 18 ve yüzde ll'dir. Türkiye'de ve söz konusu üç ülkede kişi başına GSMH, gene sırası ile 1100, 3540, 2020 ve 3590 dolardır. Gelir vergisinin GSMH'ya oranlan, Türkiye'de ve üç ülkede yüzde 5, yüzde 6, yüzde 5 ve yüzde 10'dur. Bu rakamlarla, gelişme düzeyine göre, Türkiye'de vergileme etkin görünür. Fakat enflasyonun önce dolaylı vergiler, sonra gelir vergisi üzerindeki etkileri hesaba katılınca, etkin görünüş aldatıcıdır. Türkiye'de hem oransal hem kesimsel dolaylı vergiler vardır. Enflasyon, kesimsel olanlar nedeni ile, dolaylı vergilerin toplam vergi getirisi içindeki payını azaltmaktadır. Türkiye'de kurumlara özgü, aşın özendirme kurallan da vardır. Böylece vergi sisteminde ağırlıkh vergi gelir vergisidir. Gelir vergisinde vergi yükü ise bir grup üzerine, ücretliler grubu üzerine yığılmıştır. Enflasyonla gelir vergisi, artan oranlılık niteliğini yitirmekte, gerçekte düz oranlı sisteme dönüşmektedir. Türkiye'de ücret geliri elde edenler dışında, vergi kaçakçılığı yaygındır. Kira, kâr payı ve faiz gelirleri, ücretlere göre düşük oranda vergilendirümektedir. Bu durum, fıktif isimler altında, beyan edilmeyecek miktarda gelir elde etmeyi, böylece kaçakçılığı arttırmaktadır. Götürü vergileme, ilgili kişilerin vergi yükünü azaltmaktadır. Devir kazançlannı hiç vergilememe, çağdaş vergi sistemleri ile bağdaşmamaktadır. Ücretli, vergisini kazanırken ödemekte, diğer gelir grupları vergiyi kazandıktan çok sonra ödemektedir. Türkiye'de 1985 yılında, 1 milyon lira tutanndaki gelirler yüzde 25 orarunda, 25 milyon lirayı aşan gelirler yüzde 55 oranında vergilenecektir. Dünyada, düşük geliri bu yüksek oranda vergileyen bir diğer ülke yoktur, yüksek geliri söz konusu oranda vergileyen ülke çoktur. Rapor, Türkiye'de hakça olmayan gelir bölüşümünden yola çıkıyor. Var olan resmi bölüşüm rakamlanna (1973) göre, nüfusun yüzde 10'unu oluşturan üst gelir grubu gelirin en az yüzde 40'ını almaktadır. Gelirin yüzde 11 'i nüfusun yüzde 40'ını oluşturan alt gelir grubuna gitmektedir. Tanm kesiminin ve ücretli kesimin gelirdeki payı azalırken, girişimci kesimin gelirdeki payı artmaktadır. Söz konusu paylar, sırası ile 1977 yılında yüzde 29, yüzde 34 ve yüzde 30'dur. 1979 yılında yüzde 21, yüzde 27 ve yüzde 45'tir. Böylece zamanla, bölüşüm iyileşmemekte, kötüleşmektedir. Türk vergi sistemi yeniden bölüşümü sağlayamamaktadır. Bu sistemde, ödeme yeteneğine göre vergileme yoktur, yeniden bölüşümü sağlayacak vergi yoktur. Bu sistemde yoksulun vergi yükü ağırdır, varsılın vergi yükü hafiftir. Gelir vergisi ağırlıkh Türk ver PENCERE İkinci Murat, 1444 yılında tahttan çekildi, yerine oğlu Mehmet geçti. 12 yaşında bir çocuğun padişah olduğunu haber alan Haçlılar savaşa yöneldiler. İlerde Fatih Sultan Mehmet adıyla anılacak olan küçük padişah babasını göreve çağırdr. " Sen padişahsan ordunun başına geç; ben padişahsam emrediyorum ordunun başına geç! Böyte mantık oyunfanna "Mem"denir, Frenkçe'de "dHem" diye vurgulanır. • Yunan sofistlerinden Protagoras belirli bir para karşılığında çömezi Evaiet'e "belagat" derslerı veriyordu. Paranın yarısı peşin, yarısı da Evalet'in kazandıgı ilk davadan sonra ödenecekti. Ne var ki Evalet ne bir davaya giriyor, ne de borcunu ödüyordu. Protagoras Evaiet'e bir alacak davası açtı ve dedi ki: Evalet! Sendavayı kazanırsan aramızdaki anlaşmaya göre bana borcunu ödeyeceksin; davayı yitirirsen yargıç karanyla parayı vermek zorunda kalacaksın. Evalet yanıtladı: Hayır! Davayı kazanırsam yargıcın kararıyia sana para odeyemeyeceğim; kaybedersem aramızdaki anlaşmaya göre ödeme zorunluğum yok. • Kimi diyor ki: Faiz oranlannı yüksertirsek para maldan kaçar, bankaya yatar. Mala karşı istem azalınca enflasyon hızı da düşer. Kimi diyor ki: Hayır faiz oranlannı yükseltirsen kredi maliyeti yükselir; bu artış piyasaya yansıyıp fiyatlan pompalar, enflasyonu büsbütün azdınr. Kimi diyor ki: Sürekli devalüasyon yaparsak iç ve dış fiyatlar dengelenir; dış satım pompalanır; dış alımsatım makasındaki açık kapanır; enflasyon dizginlenir. Kimi diyor ki: Hayır!.. Sürekli devalüasyon yaparsan dışardan aldığın sanayi malları pahalanır; iç üretimde girdi'lerin yükselmesi fiyatlara yansır; enflasyonu pompalar. Kimi diyor ki: Sürekli zam yaparsak piyasada mallar pahalanır, istem (talep) düşer; istem azalınca fiyatlar da düşer; enflasyonun beli kınlır. Kimi diyor ki: Sürekli zam, temel maddelerde istemi sanıldığı oranda düşürmez; zincirleme fiyat artışları yaratır. Lüks maddeler ise (Türkiye'de gelir dağılımı bozuk olduğundan) zengin kesimde her zaman aiıcısmı bulur, enflasyona destek olur. Kimi diyor ki: Bütçe'de trilyonluk açık var. Tahvil çıkanp iç borçlanmaya gitmeli, bütçeyi denkleştirmeli; enflasyonu bu yolla frenlemeli... Kimi diyor ki: Hayır!.. Çıkarılacak tahvilin koşullan bankadaki mevduat tasarrufundan daha az çekici olursa, alıcı bulamaz; daha çekici olursa tasarruf mevduatı devlet tahviline kayar, bankalar yıkıma sürüklenir. * Kimi diyor ki: Doların değer kazanması hem dtşalımı dizginler, hem dışsatımı özendirir; dış ödeme dengesinde düzelme olur; dış açık makası kapanır. Kimi diyor ki: Hayır! Dolann değer kazanması dışahmı ithalatçı için daha kâriı yapar; dış borç yükümüz de duımadan büyür. Dolann değer kazanması ithalatı daha pahalı yapacağından enflasyonu pompalar, azdınr. İkilem'in Osmanlıcası "kıyast mukassim"d\r, 4,5 yıldan beri IMF reçetesinin ufuksuz ekonomi tartışmaları kıyası mukassim'e dönüştü. İkilem Gargaraları... OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Yaprakları Karıştırmak... I KEMTTAŞ KARADENIZ ELEKTRIK MAKEVA, MALAT SANAYİ, TİCARET A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKAMJĞINDAN (2499 SAYHJ KANUN HÜKÜMLERİNCE YAPILAN DUYURU) BILANÇC) AKTIF I DÖNEN v'ARLIKLAR A Hazır Değerler B Mcnkul Kıymetler C Kısa Vadeli Alacaklar (Net) D Sloklar 1 Ilk Madde ve Malzeme 2 Yan Mamüller 3 Mamüllcr veya Emtea 4 Diğer E Dijer DOncn Varlık lar II DURAN VARLIKLAR A Urun Vadeli Alacaklar vt Fonlar (Net) B Baglı Mcnkul Kıymetler C Iştirakler (Net) D Yapılmakıa Olan Yalırımlar E Sabit Değerler () Btrikmiş Amortismanlar Tükenme ve Itfa Paylan F Diğer Duran Varlıklar I I I DİÛER VARLIKLAR 4.293, 40.734, 101.371, 13.275, 39.213, 47.271, 1.612, (1000. TL.5) 163.182, I KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR A Uzun Vadeli Borç Taksitleri B Banka Kredileri C Diger Kısa Vadeli \ibanci Kaynaklar (Net) II ORTA VE UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR A Tedavüldeki Tahviller B Diger O n a ve Uzun Vadeli Yabancı Kay. (Net) I I I ÖZ KAYNAKLAR A Çıkarılmış veya ödenmiş Sermaye B Yedek Akceler C Karşılıklar 1 Yatınm tndirimi 2 Yenileme Fonu 3 Diger KarşılıkJar ve Özel Fonlar D Yeniden Degerleme Deger Artış Fonu E Işüraklerde Değer Artış Karşılığı F Dagıülmamış Kârlar G Dönem K l n H () Zararlar 1 Geçmiş Yıllar Zararlan 2 Dönem Zararı IV DİĞER KAYNAKLAR PAStF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR PAStF GENEL TOPLAMI 31/12/1983 PASİF 7.563, 9.782, 51.998274.772, 274.772, 146.559, 186.750, 53, 69.343, "Türkiye: Güney Avrupa Devletlerinden biri. Başkenti: İstanbul. Türk İmparatorluğu'nun ya da Osmanlı İmparatorluğu'nun küçük bir bölümü Avrupa'dadır: 163.200 km kare. Batı'da Adriyatik, Doğu'da Bulgaristan, Güney'de Yunanistan ve Ege denizi. Türk İmparatorluğu'nun toplam yüzölçümü 4 milyon km kare. Avrupa dışında Asya Türkiyesi, Arabistan'ın batı kesimi ve Trablusgarp. Başlıca kentler: Istanbul yani, eski Bizans; Edirne, Selânik, Manastır Türkiye'de büyük maden yataklan vardır, hemen hemen hiç kullanılmamaktadır. Toprağı çok verimlidir. Tarıma önem verilse üretim çok daha büyük olacaktır. Ticaret ve sanayi hemen hemen hiç yoktur. Avrupa Türkiye'sinin nüfusu 6 milyon 130 bin. Amavutlar, Rumlar, Bulgariar, Sırplar, Valaklar ve Türkler. Egemen olan din islamlık,yanı sıra Rum Ortadokslar yüzde 42. Katolik Ermeniler ise yüzde 5. Yaygın dil Türkçe. Yönetim Sultan'ın kesin yönetimi altındadır. Ülkenin yönetimi tam bir karışıklık gösterir" 1906'da Fransa'da basılmış bir 'Ansiklopedik Sözlük'ün Türkiye bölümünden bir parça .. Sözlüğün adı: Armand Colin'in Resimli Ansiklopedik Sözlüğü'... Tarih bölümünde, Türklerin 13 yy. da Küçük Asya'da ortaya çıktıkları, savaşcı bir ulus olan Türklerin hırslı yöneticiler eliyle iki yüzyıl içinde Anadolu'yu ele geçirdikleri, Bizans imparatorluğu'nu yıktıkları, Arabistan, Mısır. Yunanistan'ı zaptettikleri, Avrupa'yı titrettikleri, korkulacak fatihler oldukları belirtiliyor. Ansiklopedi şöyle sürüyor; "Ama tehlikeli istilacılar olan Türkler ele geçirdikleri ülkeleri gereği gibi değerlendirip onlardan yarar sağlayamadılar; düşüş dönemi kaçınılmaz oldu, Türkiye fethettiği yerierin önemli bölümünü yitirdi, büyük devletler arasında miras kavgası olmasa Türkler çok zaman önce Avrupa'dan atılırlardı. Buna 'Doğu Sorunu' adı verilir" Yetmiş sekizyıl önceki bir ansiklopedinin yapraklarını karıştırmak ilginç bir şey... İşte bir sayfada dünya devletlerinin bayrakları: Tam 35 bayrak var. Demek 1906'da dünyamızın bağımsız ülkeleri 35 taneymiş! Afrika kıtasının tek bağımsız ülkesi: Liberia. Asya'da da iran, Siyam, Çin ve Japonya... Seksen yıl içinde dünya haritası ne kadar değişmiş! Bugün Birleşmiş Milletler'e üye olan 'bağımsız' ülkelerin sayısı yüzotuzu buluyor. Ama bir bayrak, bir marş, gerçek anlamda özgür ve bağımsız olmak demek değil! 1906'dan bu yana sömürgeci güçler başka yöntemler buldular, geri kalmış toplumlar istedikleri kadar kendilerini bağımsız saysınlar; uluslararası güçler, ekonomik ve siyasal baskılarla eskisi gibi egemenliklerini sürdürüyorlar! "Türkler Asya kıtasındaki bütün önemli olaylara kanşmışlardır. Kendileri pek bir şey icat etmiş değillerse de, Araplardan, Çinlilerden, iranlılardan aldıklan uygarlık öğelerini başkau/üslara iletmişlerdir" deniliyor Sözlük'te... 'Dil ve Yazın1 maddesinde de "Türk yazınının en güzel dönemi 16. yy.'dır, 2000 şair yetişmiştir, içlerinde sultanlar, vezirler ve kadınlar da yer almaktadır" deniliyor... Neyse, şair'den yana her zaman işimiz yolunda!... Bugün de saymaya kalksak binleri bulmaz mıyız şair sayısında? Ne var ki 14, 16. yy.'larda yöneticiler, padişah, vezir, vali olsun hemen her 'aydın' şiire, müziğe düşkündü. Yirmi birinci yy'lın eşiğinde bu durum değişmiş. Yönetim yerine gelip, şiir yazan, beste yapan insanlar yok gibi... Bir Bülent Ecevit'i ayırırsak... Bilmem bu iyi bir gelişme mi, yoksa tam tersi mi? Eski dergileri, kitapları karıştırmayı çok severim. Nice olaylar yaşanmış, nice insanlar gelip geçmiş. Ne hayalter, ne umutlar beslenmiş, sonra hepsi dağılmış, yok olmuş! İnsanlar her dönemde içinde yaşadıklan uygarlığın en ileri bir aşama olduğunu sanmışlar, zaman zaman gerçek barışı kurduklarına inanmışlar, ama bir süre sonra ya onlar, ya da çocukları bunun bir yanılgı olduğunu antamış!.. 2000 yılına on altı yıl kala yüzyıl başında yayınlanan bu sözJük'teki açıklamaları, bilgileri, resimleri şaşkınlıkla seyrediyoruz. Seksen yılda neler oldu? Ne değişmeler, teknik alanda ne akıl almaz gelişmelerlAmainsanoğlu birey olarak ne kazandı bundan? Yirie açlık, yokluk, işkence, acı, ezilme; yine gözyaşı, çığlık... Yeryüzü dolup taşıyor bunlarla!.. Öyleyse, neye yarar teknik ilerleme, atomu parcalama, aya gitme. İnsanın koşullarını değiştirmek gerek, 'insan'ı değiştirmek; önemli olan bu. 16.784, 327.492, 23.129, 519.718, 215.355, 166.323, AKTtF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR AKTİF GENEL TOPLAM 490.674, 760.202, 1.250.876, 515, 207.082, 134.808, 72.274, 490.674, 760.202, 1.250.876, BİLANÇO DİP NOTLARI 1 Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmis bulunan ortakhklarda kayiüı sermaye tavanı: 2 Stok degerleme yönlemi, envanter ve amortisman yöntemlerine ili$kin acıklayıcı notlar: 3 Aktif değerler üzerinde mevcut bulunan toplam ipotek veya teminat tutarları: 4 Aktif değerlerin toplam sigorta tuıarı: 5 Alacaklar için alınmış olan ipotek ve diğer ıcmınaıların toplam tulan: 6 Pasiftc yer almayan taahhtltlerin toplam tutarı: Kayıtlı sermayeye tabi degüdir. Stoklar maliyet bedeli ile değerlendirilmij, norma) usule göre amortisman aynlmıstır. 440.260.000, TL. 131.750.000, TL. Alacaklar için alınmış olan ipotek veya teminat yoktur. Pasifte yer almayan laahhüdümuz yoktur. TESEKKUR Hastalığım nedeni ile yattığım sürece yakın ilgi ve şefkatlerini esirgemcyen Gülhane Askeri Tıp Akademisı Komutanı ve Dekanı Sayın Hava Tabip Tümgeneral PROF. DR. NECAIİ KOLAN'a, DENETİM RAPORU 1/1/1983 31/12/1983 DÖNEMİ KEMİTAŞ, Karadeniz Elektnk Makina, tmaial Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Kurulu'na Kemitaş, Karadeniz Elektrik Ortaklığın Ünvanı Makina, Imalat Sanayii ve Ticaret A.Ş. Istanbul Merkezi Sermayesi 300.000.000. (Üçyüzmilyon) Faaliyet Konusu Dahili Elekırik tcsısalı, termik manyetik moioru koruma şalteri ürctimi. Denetçi veya denetçilerin adı ve görev sOreleri, ortak olup olmadıkları, : Aytun Kınran, T.S.K.U. Temsilciii 1 yıl Barbaros Demirci T.S.K.U. Temsilcisi I yıl Orhan Başar Bir yıl ortak. Katılınan Yönetim Kurulu ve yaptlan Denetleme Kunılu toplantı sayısı : Yıl içinde mUteaddit toplantılara katılınmıştır. Ortaklık hesaplan, defter ve belgeleri üzerinde yapılan incdemenin kapsamı, hangı tarihlerde inceleme yapıldığı ve varılan sonuç, : Yıl içinde hesap kayıtlar ve belgeler üzerinde yapılan incelemelerde her lürlu vergi vs. kesintilerin zamanında ödendiği görülmuş olup, incelemeler Yönetim Kurulu toplantılarına katılındığı tarihlerde yapılmıştır. Türk Ticaret Kanunu'nun 353'üncü maddesinin l'inci fıkrasının 3 numaralı bendi geregince, ortaklık vemesinde yaptlan sayımlar sayısı ve sonuçlan. Yıl içinde devre sonlan itibariyle sayım yapılmış mutabık oldugiı görülmüştür. Türk Ticaret Kanunu'nun 353'üncü maddesinin l'inci fıkrasının 4 numaralı bendi geregince yapılan inceleme tarihleri ve sonuçlan : Her nevi kıymetli evrak devre sonlannda incelenmiş ve kayıtlara uygun olduğu görülmüştür. tntikal eden sikâyet ve yolsuzluklar ve bunlar hakkında yapılan islemler : Şikâyet ve yolsuzluk yoktur. KemitaşKaradeniz Elektrik Makina, imalaı Sanayi ve Ticaret Anonim ortaklığmın 1.1.1983 31.12.1983 dönemi hesap ve işlemlerini Türk Ticaret Kanunu, ortakhgın esas sözleşmesi ve diğer mevzuat ile genel kabul görmüs muhasebe ilke ve standartlanna göre incdemiş bulunmaktayız.) Görüşümüze göre içerigini benimsedigimiz ekli 31.12.1983 tarihi itibariyle düzenlenmiş bilanço ortakhgın anılan tarihteki gerçek mali durumunu 1.1.198331.12.1983 dönemine ait kârzarar tablosu anılan döneme ail gerçek faaliyet sonuçlannı yansıtmakta ve kârın dağmmı önerisi yasalara ve ortaklık esas sözleşmesine uygun buJunmaktadır. Bilançonun ve kârzarar cetvelinin onaylanmasını ve Yönetim Kurulu'nun aklanmasını oylarınıza arz ederiz. DENETLEME KURULU AYTUN KINRAN BARBAROS DEMİRCİ ORHAN BAŞAR II. İç Hastalıklan Klinik Direktörü Sayın Tabip Tuğg. GELtR TABLOSU (1.Ö00. TL.) 1/1/1983 31/12/1983 DÖNEMİ I BRÜT SATIŞ HASILATI 1 Yurt Içı Mamul Satı$Un ( + ) 2 thracat (+) 3 Diğer Satı$lar (+ ) 4 Vergi iadesi, Vade Farkı ve Benzeri Gelirler (+) II HASILATTAN İNDİRİMLER III NET SATIŞ HASILATI IV/A SATILAN MAL VEYA HİZMETİN MALlYETt (Sınaı İşJetmeleri ve Hizmet Sektöril lçin IV/B SATILAN MALIN MALİYETİ (Ticari Işletmelr . s ın) V SATIŞ GİDERLERİ VE VERGİLERİ VI BRÜT SATIŞ KÂR VEYA ZARARI VII GENEL YÖNETİM GİDERLERI VIII tŞLETME KÂR VEYA ZARARI IX İŞLETME DIŞI KÂR VEYA ZARAR 1 Iştiraklerden Kâr Payian ( + ) 2 Kur Farkları () 3 Işletmc Dışı Dijer Kâr veya Zarar () X FÎNANS GİDERLERİ 1 Orta ve Uzun Vadeli Kredi Faizi ve Gideri ;) 2 Tedavitldeki Tahvillerin Faizleri 3 Diğer Finansman Giderleri XI VERGİDEN ÖNCEKİ KÂR VEYA ZARAR XII ÖDENECEK VERGİLER VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER XIII DÖNEM KÂR VEYA ZARARI 59.446.3.363, 46.463, 3.024r 6.596, 485, (+ ) () 58.96U 34.458, PROF. DR. CEVDET DEMİREKOEa, Nöroloji Kliniği Direktörü Sayın Tabip Tuğg. Prof. Dr. Şevket Akpınar'a, Radyolojı Enstitüsü Direktörü Sayın Tabip Tugg. Prof. Dr. Celalettin lkzgan'a, İlmi kadar insan sevgisi ile bti>1ik olan ve tedavimi yürüten Sayın Tab. Kıdemli Albay PROF. DR. ÖNDER BERK'e, Yardımcısı Doç. Dr. Sayın Necdet Üskent ve Doç. Dr. Yücel Pak'a, klinik asistanlan Nadir Banndık, Osman Balkaya'ya ve arkadaşlanna, hastane Başhekim \ardımcısı Tabip Kıdemli Albay Vehbi Şanlı'ya, şefkatli bakım ve ilgilerini esirgemey'en hastane başhemşiresi Şennur Ay ve İkinci Iç Hastalıklan Kliniği Bashemşiresi Gamime Kalay ve arkadaşlanna teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliriz. () (+) () 2.730, 21.773r 11.84U PROF. DR. CENGtZ YALÇIN, EŞİ VE KARDEŞf (+) () 837, 30.719* 42.59Or () 9.932, 31.556= B E Y M E N 5O.65Or TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ Türkiye Tarımcılar Vakfı'nın 17 73 74 numaralı telefonu 8.060, () 72.274, ANKARA,ANKARA. "Diimien ıvBngiinden AnktınıSanatçılcın " 18 99 01 olarak değişmiştir. KARMA SERGİ <5~23Mayıs1984 Samatya'da çalışır durumda DİŞ MUAYENEHANESt mülküyle birlikte satılıktır. Müracaat: 9.30 12.00 arası 164 57 25 15.00 18.00 arası 585 94 39 Dağıtıiacak I. Temettu Tutan.... TL. . . Dagıtılacak Toplam Temetlünün ödenmiş Sermayeye Oranı 1» Kızılay139ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle