15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC TRTNİN EKRAN YASAGEVDAN Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirke'i adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal, Müessese Müdürü: Emine Uşaklıgü, Yazı Işleri Müdürü: Okay Gönensin, • Yazı Işleri Müdur Yardımcısı: Ahmel Korulsan, Haber Merkezi Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar. TAKVİM 16 Mayıs 1984 İmsak: 3.52 Güneş: 5.39 Temsilciler: ANKARA: Yalçın Doğan, İZMİR: Hikmel Çetinkaya, ADANA: Mehmel Mercan.# Servıs Şefleri: Istanbul Haberleri: Reba Öz, Dıs Haberlcr: Ergun Balci, Ekonomi: Osman Ulagay, Kültür: Aydm Emeç, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yücelman.Düzeltme: Refik Durbas. Araştırma: Şahin Alpay, İşSendika: Şükran Ketenci. İkindi: 17.01 Akşam: 20.22 Yatsı: 22.01 Bürolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel; 189851253257 Idare: 183335, • İzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesi, T.H.K. İşhanı Kat: 2/13, Tel: 1455019731 9 Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaoğlu, Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 22246 öğle: 13.05 Televizyon ekranı biralara kapandı bul edilecek, ancak bunlarm basılı yayınlannın reklamı yapılamayacak. Alkollü içki, sigara, tütün, ilaç reklamları TRT'de Reklamlar, genel ahlakm geyapılamayacak. reklerine, milli geleneklere ve Reklamlarda halkı aldatıcı, yamltıcı söz ve görün manevi değerlere aykırı olmayacak. Şiddet hareketlerine yol tüye yer verilmeyecek. açacak, bunlan teşvik edecek ya Şans oyunları, şahıslann hayaîında değişiklik ya da destekleyecek, toplumda tedirginlik yaratacak unsurlan içepabilecek tek yol olarak gösterilemeyecek. Kapak, etiket, kupon ve benzerlerinin biriktirilme remeyecek. Reklamlarda seks, korku ve batıl inançlara yer vesini veren mesajlar reklamlarda yer alamayacak. rilemeyecek ve merhamet duyguReklamlarda seks, korku ve batıl inançlara yer ve su istismar edilemeyecek. rilmeyecek. Reklamlarda politik propaganda amacı güdülemeyecek. ANKARA, (ANKA) TRT'de yapılamayacak. Doğrudan ya da dolaylı olarak TRT tarafından reklamları TRT'de bira reklamı yapdıp yapılmaması tartışmasını Milli Eği kabul edilmeyecek diğer ürün ve politik nitelik taşıyan ve devletin yasama, yargı ve yürütme tim Gençlik ve Spor Bakanı Veh hizmetler şunlar: "Yapımı sağlığı konırna stan yetkileri ve bunlann kullarulması bi Diflçerler kazandı. TRT'de bira reklamlan yasak dartlanna uymayan gıda madde ile ilgili bulunan reklamlar kabul landı. Ancak, TRT ile bira fir leri, eş bulma ya da mektuplaş edilemeyecek. Reklamlar, haksız malan arasmda imzalanan söz ma kuruluşlarının hizmetleri, rekabete yer verici, diğer ürün ve leşmelerin süresi bitene kadar ölttm, dogum, diiğün, nişan ve hizmetleri doğrudan doğruya ya benzeri duyurular, Iş ve İşçi Bul da ima yoluyla kötüleyici, alçalreklamlar devam edecek. ma duyurulan, kan ve kan nak tıa ve alay konusu edici ya da TRT Kurumu Reklam Yönetkarşılıkh cevap ve iddialara yol meliği dünkü Resmi Gazete'de li duyurulan ile posta ile ödemeli apcı nitelik taşıyamayacak. Rekgönderilen ürünler." yayınlandı. Buna göre, alkollü Yönetmelik uyannca, özel eği lamlarda, halkı aldatıcı, yamltıiçki, sigara, tütün, ilaç, SSYB'ce tim ve eğitim kuruluşlarının yap cı, tecrübe ve bilgi noksanlıklareklamına Izin verilmeyen tıbbi rını istismar edici söz ve görünmüstahzarlar, araçlar, gereçler tıkları yetiştinne ve eğitimle ilgili tü unsurlanna yer verilemeyeolarak, yalnız bu kuruluşlann ve sağlık için yararlı olduğu idcek. dia edilen hizmet ve ürünler ile adını, adresini, ücretini, konusuReklamlarda bayram, yılbaşı tedavi ve rehabilitasyon kurum nu, programını kurs ve öğretim tebrikleri, teşekkür ve benzeri devrelerini belirten reklamlar kave kuruluşlarının reklamları mesajlara yer verilemeyeceği gibi, reklamlar kaderciliği övücü ve bu yönde dinleyici ve seyirciyi psikolojik baskı altında tutucu nitelikte olamayacak. Şans oyunlarının reklamları, şahıslann hayatında değişiklik yapabiHaber Merkezi 219 saruklı KayKomutanlığı Askeri Mahkemesınde seri Ülkücüler Davası sonuçlandı. 12 lecek tek yol olarak gösterilemesonuçlanan 52 saruklı yasadışı bölüEylülden önce çeşîtli olaylarda kiyecek. cü KOP örgütüyle ilgili davada 4 saşiyi öldürmek, yaralamak, silahlı nık l'er yıl hapis cezasına çarptırıBir ürün ya da hizmetin rekgasp ve soygun suçlarından 2. Ordu lırken 11 sanığa 6'şar ay hapis cezalamı yapılırken, kapak, etiket, ve Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Nusı verildi. 33 sanık ise beraat etti. kupon ve benzerlerinin toplanmaralı Askeri Mahkemesi'nde yartSTANBLL 45 sanıklı Türkiması ya da biriktirilmesi mesagılanan sanıklardan Mustafa Kayha ye lhtilalci Komünistler Birliği jını veren, bu yollarla ya da başve Selahattin Biiyüköztekin ıdam, (TİKB) davasına dün devam edildi. ka biçim ve yöntemle şans oyunMebmrt Akkale ve Mııstafa Eren de 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlılan düzenlenmesini öngören, ikömür boyu hapis cezasına çarptırılğı 1 Numaralı Askeri Mahkemesindılar. 77 sanığın 2 ay ile 27 ay araramiye ya da hediye olarak madde görülen davada dün Ahmet Cossında değişen hapis cezaiarına çarpkun Efendioglıı ve Gazi lpek'ın sordi ve manevi değerlerin verileceği tırıldığı davada 78 sanık beraat etti, guları yapıldı. Mahkeme daha sonya da ürün içinde ayrıca başka 3 sanığın dosyası ayrıhrken bir sanıra sanıklardan Esmehan Ekioci, Gazi bir hediyenin çıkacağı vaadinde ğın dosyası da düstü. tpck ve Salih Çardak'ın tahüyeleribulunan reklamlar yayınlanamane karar verdi. k DİYARBAKIR Sıkıyönetim yacak. TOPLAYIN DENKLERİ, DONUYORUZ G(H: HIKAYELERI Rö/mrtaj: MFMMET YAŞÜS Fotoğraflar: RIZ.4 TAŞOL ALMANLARIN Alman okurlann Stern dergisinde yer alan "Batı Almanya'daki yabancılarla ilgili" kısa mektuplarından bazılan: Türkiye 1986 yılında AET'ye tam üye olacağından, daha şimdiden milyonlarca Türk bavulları haztr, Almanyayı istila etmeyi bekliyorlar. 'Hasta adant' artık kendini loparlamalı, insanlarını sürulerle gurbete göndermek yerine, onlara kendi ülkelerinde olanaklar sağlamaya çalışmalıdır. Kaspar Unterreiner, Wiesbaden Kendilerine "Hıristiyan" lakabım yakıştıran partilere, kara kaplı kutsal kitaplarmı açıp okumalan tavsiye oiunur. Orada der ki: "Eğer bir yabancı sizin ülkenizde, sizinle birlikte yaşıyorsa, onu ezmmelisiniı. O da, aranızda üıden biri gibi rahatça yaşamaiı, ve siz onu kendinizi sevdiğîniz gibi sevmelisiniz. Çünkü bir zamanlar siz de Mısır ulkesinde yabancı olduğunuzu unutmayın." Heinz Dietz, Hagen Hükümet sonunda yabancı sorununu kökünden kavradı. Çalışanlar olarak bizce, evlerine dönen yabancı işçilerin göçü, işsiz katmış Alman aile babalannın ya da gençlerinin göçmesinden daha iyidir. Rudolf Franz, Villingen Ekonomide ve politikada ipleri ellerinde tutanlar ve onların çıkar ve iktidar hırsı ile sapmış düşünceleri adına utanıyorum. Aynı zamanda bu güçler ve kararları Önünde hiçbir irade göstermeksizin, Türklerin süriilü}ünü haince bir zevkle izieyen güçstizler adına da utanıyorum. VV'illi Rastak; Detmold soz Kayseri Ülkücüler davasında 2 idaııı, 2 ömür boyıı hapis Naklihaneciler Kapıkuleden ancak 34 günde çıkabîlîyor 1 9 7 1 yılında gittiği Almanya'dan kesin dönüş yapan Muharrem Aşan, "Beni korkuîan çocuklar. Türkçeleri çok bozuk. Türkiye'ye nasıl alışacaklar? Komşu çocuklanmn alay etmelerinden korkuyorum" diyor. 9 Muharrem Aşan'ın evinde her şey denklenmiş. Salonun ortasında eşya olarak bir masa ve birkaç iskemle var. Onları da üst kattaki komşu ödünç vermiş. Bir de perdeler duruyor. Kendilerinden sonra eve yerleşecek olan kiracıya bırakacaklarmış. Salonun büyük bir bölümünü kaplayan denklerin çoğu orijinal ambalajlı. Çamaşır makinesi, buzdolabı, video, televizyon, fırın. Muharrem Aşan: "Bazılan evimiz için. Bazılannı da satacagız. Doviz bozdurmaklan daha kâıiı" diyor. Gerçekıen de dönüş yapan işçilerin çoğu Türkiye'de birkaç misline satabilecekleri eşyalara para>n yatırıyorlar. Dönüş yardımı, dönüş primi, sigorta, mark olarak değil de eşya olarak giriyor Türkiye'ye. Almanlar verdıkleri paralarta hem Türkleri dönmeye teşvik ediyorlar, hem alışveriş piyasasını canlandırıyorlar. Yani işçilere ödenen marklar yine Almanya'da kalıyor. Bir taşla birkaç kuş birden vuruyorlar. Eşyaları Türkiye'ye götürecek TIR'ı beklerken Muharrem Aşan öyküsünü özetliyor: yollar başlıyor. Hız kısıtlaması yok. Arabasına güvenen basıyor gaza. Avusturya yolları inişli çıkışlı. Konaklama yerlerinde Türkçe tabelalar asılı: "Şiş kebap, ızgara piliç..." Avusturya'nın Graz kentini bitirip, Yugoslavya'ya girebilmek için otomobil kuyruğuna takılıyoruz. 6 saat süren beklemeden sonra, gümrük görevlisinin: "Tetevizyon, video var mı?" sorusuna "Hayır" yanıtını verip Yugoslavya'ya giriyoruz. miyoruz. Görevlilerin hemen hepsi Türkçe biliyor. Kapıkule'ye kadar her 5 kilometrede bir Türkçe uyan var: "Yolda durmak yasaktır." Kapıkule'de turistik girenler ve "naklihane" yapanlar aynlmış. TlR'lar ve eşya dolu minibüsler "Naklihane Gümriıjü"nün önünde uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Turistik girişte ise birkaç otomobil var. Bütün otomobiller didik didik aranıyor. Bir görevliye, Bakan'ın "Sözme ve beyan" metodunu ve "Dönüş yapan işçilerimize koiaylık taıunacak." sözlerini hatırlatıyoruz. Memur gülüyor: "önce böyle bir emir bize gdmedi" diyor ve devam ediyor: "Gelse de ben bu emire uymam. Diyelim ki emire uyup, işçinin beyanına inanarak otomobili saldım. İş bununla bilmiyor ki. Otomobili Istanbul'a vanncaya kadar Kaçakçıhk Şubesi ekipleri, Lyuştunıcu Masası EŞYALAR KALD1R1MDA TIR'l BEKLİYOR Muharrem Aşan 13 yıllık emeğiniambalajlayıp, Wedding semtinin Solinger Sokağı'nda kaldınma yığmış TlR'ı bekliyor. Muharrem Aşan'ın eşi ile iist kattaki komşuları denkleri son bir kez gözden geçiriyorlar. ARKAMIZPAK) ÛEM/LER) YAKM. GİOİyoRUZ Kapıkule de TIR kuyruğu Zagrep'e kadar yollar dar ve bozuk. Bol çukurlu. Zagrep yakınlarında otoyol başlıyor. Hız limiti 120 km. Avrupa otoyollannı aratmayacak kadar güzel. Bulgarıstan sınırında fazla bekle dedektifleri birkaç kez çevirip anyorlar. İçinden bir şey çıksa vay geldi başınuza. Ondan sonra ne Bakanımız. ne de bir başka yetkili sahip çıkar bize. Onun için aramak zorundayım." Anlaşılan Bakan'ın "koiaylık" mesajlan gazete manşetlerini süslemekten başka bir işe yaramayacak. TlR'lar tamamen boşaltılıyor. Eşya sahipleri ellerinde evraklar imza peşinde koşuyorlar. Evrakların tamamlanması yanm günü alıyor. Geriye kalan yanm günde de TIR aranıyor. Bir görevli: "Temmuz, agustos aylannda bütün memurian seferber etseler kamyonlar 34 gunden önce giriş yaparnazlar" diyor. Görevliler de eşya sahipleri de işlemlerin çokluğundan şikâyetçi. Şanslıyız. Kapıkule'ye girişimizden 1.5 gün sonra gümrükten çıkabiliyoruz. TIR, Muharrem Aşan'ın Bakırköy, Haznedar semtindeki evinin önünde duruyor. Hep birlikte Aşan'ın 13 yıllık emeğini boşaltıyoruz. Diğer ülkelerde de yabancı işçiler pek sevilmiyor ve genellikle toplumsal açıdan daha farklı bir muamele ile karşı karşıya kalıyor, eziliyorlar. Yalnız Almanlar bu insanlara toplum olarak da, devlet olarak da acı çektirmede özel bir yeleneğe sahip!ergaliba. Bir Almanı, biryabancıdan ayıran, farklı kılan şeyin ne olduğunu da, henüz anlamış değilim. Eva Nibbe, TrochtelfingenHausen Eğer bir Alman yetkililere gidip de, Türklere yapılan teklifm aynısını, yani 94.000 DM karşılığında çoluğunu çocuğunu toplayıp, başka bir ulkeye gitmeyi önerse, nasıl bir yanıt alırdı bayağı merak ediyorum. Ben yabancı düşmanı değilim. Çok iyi anlaştığım Türk komşulanm var. Ve inanıyorum ki, bir gün kesin dönüş yapmak durumunda kalsalar, birçok Alman vatandaşı onların gidişlerinden üzüntü duyacak. Irmgard Stunn. München YUNUS NADIARMAGAM '84 FİNALİSTLERİ Göçerlige paydos tlk göçii 1969 yılında Şebinkarahisar'dan İstanbul'a yaptıtn. Güriin Han'da konfeksiyon ve gömlek imalatında çalışıyordum. Sermayemiz olmadıgı için biz ealışıyorduk, kân Ciiccar yapıyordu. Biraz para biriktirmek için 1970'te Fransa'ya gittim. Paris'te ütücüliiğe başladım. Fransa para biriklirilecek bir iilke degil. Kazandığım kiraya ve yiyecrge ancak yetiyordu. Almanya'daki akrabalarımla roekluplaştım. Yardım ettiler. 1971 yılında Beriin'de AEG fabrikasında çalışmaya başladım. Kanmı ve üç yaşındaki kızımı gelirttim. Beriin'de 3 erkek çocuğum daha oldu. Gundüzleri fabrika, geceleri evde, eşe dosta gömlek dikerek diinyalıgımızı yaptık. Memlekette bir daire, birkaç arsa aldım. Biraz da sermayem var. Beni korkuîan çocuklar. Türkçeleri çok bozuk. Türkiye'ye nasıl ahşacaklar? komşu çocuklannın alay etmelerinden korkuyorum. Türkiye'ye döndükten sonra bir süre piyasayı kontrol edeceğim. Bir gömlek alölyesi açmayı düşünüyorum. Kendi insanlanmın arasında daha rahat yaşayacagıma inanıyorum. DİDİK DİDİK ARAıMYOR Bakanın "Süzme ve beyan ile yetinilecek" demesine rağmen özelükle 'naklihane' yapanlarm otomo billeri didik didik aranıyor. Fotoğrafta, aramalardan sonra etrafa saçılan eşyalarının başında bekleşen bir üçi ailesi görülüyor. 80 yaşındaki anam yüzünden kesin dönüşe karar verdim Burdurlu Osman: Bizi burada tutan rahatlık falan değil. Oturduğum dairenin nebanyosu, ne yüznumarası var. Köydeki evdenfarkı, elektriği vesuyu. Bir de renkli televizyonumuz var. Lisan bilmediğimiz için seyredemiyoruz. Osman İşleyen Burdurlu. 48 yaşında. O da denklerini bağlamış. Osman İşleyen'in dönüş nedeni köyde aldığı ahır, samanhk ve 80 yaşındaki anası. "Anam artık yaşlandı. Mala miilke sahip çıkamıyor" diyen Osman İşleyen'in öyküsü 1969 yılında başlıyor: 56 yıl d e r k e n Memlekette çiftçilik yapıyordum. Toprağımız falan yoktu. Onun bunun yanında ortakçılıkla geçiniyorduk. Almanya'da cahşan bir arkadaşım vardı. Her yaz tatile gelirdi. Her seferinde de bir başka otomobille. Hep o anlatırdı, biz dinlerdik. "Almanya şöyle, Almanya böyle." Bir gelişinde de 5 dönüm tarla aldı. Bana hep: "Yiiz yıl da geçse öküziin peşinden kurtulamazsın" diyordu. Müracaatımı yaptım. 1969 yılında sıram geldi. Beriin'de bir kablo fabrikasında vasıfsız işçi olarak işe başladım. Köylük yerden geldiğimiz için eğlenceden falan haberimiz yoktu. Zaten doğru dürüst etrafı da göremiyorduk. İşten eve, evden işe. Bir tek işe giderken bineceğim yeraltı treninin numarası ile ineceğim istasyonunun adını öğrendim, o kadar. 15 yıldan beri buradayım, hâlâ birkaç cadde dışında hiçbir yeri doğru dürüst bilmem. Şehrin merkezine bıraksan, kaybolurum. Fazla masrafımız olmadıgı için çabuk birikiyordu. 45 yılda tek katlı bir ev yaptırdım. Bir kaç dönüm de tarla aldım. Baktım, 7 nüfus tek katlı eve sığmayacağız, ikinci katı çıkalım dedim. Evin altında bir ahır olsun, ahırın yanına bir samanhk yaptırahm dedim. Yaptıralım, ettirelim derken 10 yıl doldu. İnsanoğlunun gözü doymuyor. Eve ikinci katı çıktık. Samanlığı, ahın yaptırdık. Bu sefer de bankaya birkaç kuruş koyalım diye çalışmaya başladık. Aslında benim geri döneceğim falan yoktu. 4 çocuğum var. Küçüğü yanımızda. Diğer üçü, köyde anamla birlikte. Anam 80 yaşma geldi. Artık ne çocuklara ne de mala mülke sahip olabiliyor. Başka kimsemiz yok. Dönüp onlara bakmak lazım. Bana kalsa bahaneler bulup kalmaya devam edeceğim. mal mülk sahibi olmadım. Ben ölünce çocuklara kalsın da rahat etsinler diye hiç aklımda geçirmedim. Dedim ya, alışkanlık. Aldığım evi, tarlayı bir kere gördüm. Onların burada bana bir faydası olmadı. Ama etrafa: "Memlekette 2 katlı evim, tarlam var" demek beni rahatlattı. Ahnanlar son zamanlarda nedense bize düşman kesildiler. Benim kafam böyle şeylere fazla ermiyor. Ben sabahın köründe işe giderim. Ne olur, ne olmaz diye karım çantama boş şişe koyar. Yine bir sabah fabrikaya yaklaşıyordum ki, 3 Alman işçisi yolumu kesti. "Pis Türk" falan demeye başladılar. Başka şeyler de söylüyorlardı, ama ben anlamıyordum. Yaklaşmaya başladılar. Çantadan çıkardığım şişeyi kaldırımın kenarında kırıp bekledim. Çil yavrusu gibi dağıldılar. Aslında bu Almanlar çok tabansız herifler. Neyse, dönüyorum artık. Kazandığım bana yeter. Ben bir daha gelemem ama belki büyük oğlanı gönderirim. Eşyalar yükleniyor Muharrem Aşan'ın eşyalarını Türkiye'ye götürecek olan TIR kapıya dayanıyor. Konu komşu hep beraber eşyaları aşağıya indiriyorlar. Eşyalardan, kaldırımda yürüyecek yer kalmıyor. Aşanlırın Alman komşuları balkondan yükleme işini seyrediyorlar. TIR'ın kapıları kapandıktan sonra arkasından bir sürahi su dökülüyor. Önde TIR, arkasında bizim araba 2 bin 800 kilometrelik yolculuğa başhyoruz. Doğu Berlin girişinde ilk otomobil kuyruğuna yakalanıyoruz. "Yumurta Bayramı" ile hafta sonu birleştiği için herkes yakın bir kente tatile gidiyor. Kuyrukta bekleyenler, otomobıllenni sınır kapısına doğru iterek götürüyorlar. Biz "benzindeo tasarnıf ediyorlar" diye düşünüyoruz. Ama değilmiş. Böyle uzun kuyruklarda beklerken, hava kirlenmesin diye otomobilleri çalıştırmıyorlarmış. Buranın köyden farkı yok Bizi burada tutan rahatlık falan değil. Bir odalı bir dairede otunıyorum. Ne banyosu var, ne yüznumarası. Köydeki evden farkı, elektriği ile suyunun olması. Bir de renkli televizyonumuz var. Lisan bilmediğimiz için onu da doğru dürüst seyredemiyoruz. Ha köye gitmişim, ha burada kalmışım. Iki yerde de çahşacağım. Bizim hayatımız bu. Buranın tek farkı parasının kıymetli olması. Burada çalışınca, ev bark sahibi olabiliyorsun. Köyde ise ancak karnını doyurabiliyorsun. Öyle geridekileri düşünerek Uçak pisti gibi yollar Katılma no: 217 Doğu Almanya yollara lazla önem vermemiş. Büyük bir bölümü bozuk ve tek seritli. Batı Almanya ile birlikte geniş oto BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle