16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MA YIS 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Resmin, heykelin klasik ölçüleri var. Bunlar yapılmış ve o hale gelmiş ki artık gerçeğin aynısı bir kapı resmi görülaüğü zaman buna kapı diye bakılıyor; sanat diye bakılmıyor. O zaman sanat sayılacak başka şeyler yapmak lazım... Ozetle "Kabare" Kadıköy'de Gülriz Sururi Engin Cezzar Tiyatrosu 'nun bu tiyatro mevsimi içinde ilk kez Devekuşu Kabare Tiyatrosu Salonu 'nda, daha sonra Ankara'da sahnelediği ' 'Kabare'' adlı müzikal, 22 mayıs sah gününden başlavarak Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi salonunda sergilenecek. Sağır bir toplumdayız, ödül yazara güven veriyor vazara CELAL ÜSTER 19 nisan günü toplanan Yeditepe Şiir Armağanı Seçici Kurulu, bu yılki ödülün "Biitiin Şiirleri" adlı kıtabının "Tufandan Önce" başlığım taşıyan bolümünden ötürü Necati Cumalı'ya verilmesini kararlaştırdı. Otuzuncu yılını dolduran Armağanın Seçici Kurulu bu yıl Recep Bilginer, Hüsaroettin Bozok, Sami Karaören, Oktay Akbal, Konar Ertop, Adnan Ozyalçıner ve Atilla Özkınmlı'dan oluşuyordu. Bılindıği gibi, Yeditepe Şiir Armağanı, 1954'te dergisi ve yayınlan adına Hiisamettin Bozok tarafından kuruldu. Bir önceki yılın en basanlı şiir kitabına verimalı'ya yönelttiğimiz ilk soru, ödülün kendisiyle ilgiliydi. Araya on yılhk bir boşluk da ginniş olsa otuz yılhk bir ödüldü Yeditepe Şiir Armağanı. Bir ödülün yerleşip gelenekleşmesi nasıl bir anlam taşıyordu yazann gözünde? N. C Evet, bir güveni tazeliyor. Sonra bizim sanat yaşamımız bir yolculuk gibi. Yeryüzünde bir yolcuyuz, yolculuğumuzun programmı da sanat üstüne seçmişiz. lnsan güzel anılan olsun istiyor. Bu ödüller de bir yazarın anılan olarak kalıyor. 1984 Yeditepe Şiir Armağanı''nı alan Necati Cumalı: GORDUK KONUSTUK Yalçın Pekşen Nesin Vakfı yıllığı "Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı 84" çıktı. Yılhk, bir yü süreyle ülkemizdeki tüm yazınsal etkinliklere ışık tutuyor. 1983 yılının yazın dökümunü yapıyor. ' 'Ne.sin Vakfı Edebiyat Yıl/ığı84"de yer alan imıalar söyle sıralamyor: Muzaffer Bakioğlu, Mehmet Yaşar Bilen, Muzaffer Çeliker, Mehmet H. Doğan, Konur Ertop, Öksel Göçmen, Vedat Günyol, t. Ünver Nasrattmoğlu, Aziz Nesin, Erdal Öz, Emin özdemir, Kemal Özer, Yüksel Pazarkaya ve Erdem Seçmen. Yirmi sekiz yü sonra N. C 1956 yıhnda Yeditepe Şiir Armağanı'na katılan otuz sekiz kitap vardı. Bunlardan biri de benim "tmbatla Gelen" adlı kitabımdı. O yıllarda çıkan Vatan Gazetesi ki sanat için özel sayfa düzenlerdi Yeditepe Armağanrnı kim alacak diye bir soruşturma açmıştı. Bu soruşturmada benim kitabım öteki otuz tSTEĞt DOĞRULTUSUNÜA . •'Kendi yaşammda bir yön çizmiş olan bir ozamn adına konan ödülün, onun gerçek isteği doğrultusunda verilmesi gerekir" diyor Necati Cumalı, Necatigil Şiir Ödülü için. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) Ödulde gelenekleşme Genelde ödüllerin nasıl olması gerekir sizce? N. C Yeditepe Şiir Armağanı'nın bir geleneği yerleşti. Şiirde belli bir yere gelmiş, şiire bağlıhğını kanıtlamış ozanlara veriliyor. Kamuoyunun da zamanla kabullendiği, kendi şiirini kurmuş ozanlara... Bu, Yeditepe Şiir Armağanı için gelenekleşmiş bir kural oluşturdu. Öte yandan, örneğin bir Necatigil Şiir ödülü var. Ben bu ödülün gençlere verilmesinden yanayım. Necatigil, genç ozanlarla çok yakından ilgiliydi. Bir zamanlar Yeni Dergi'de, daha sonra başka yerlerde genç ozanlann şiirlerini seçip ayırırdı. Bazı adları ilk kez Behçet'ten duyduk biz. Kimler örnegin? N. C örneğin, ben Ismet Özel'in adını ilk kez Behçet'ten duydum. Cahit Zarifoglu'nu da ondan duydum. Bana kalırsa, kendi yaşamında böyle bir yön çizmiş bir ozanın adına konan bir ödülün de onun gerçek isteği doğrultusunda verilmesi gerekir. Türk Dil Kurumu'nun ödülleri vardı şimdi TDK karmakanşık oldu elbette ki dilde özleşme akımına bağlı sanatçılara verilmesi gerekirdi. Işte, ödüllerin hepsi ayrı bir karakter kazanırsa değeri olur. Yoksa hangi ödülün kime niçin verilmediği anlaşümaz ve bir anlarru da kalmaz. Heykel sanatçısı Füsun Onur, "Çocuklar ot gibi büyüyor.. soyut davranışı yok oluyor" (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) diyor. "Her Bedri Dönemden" Rahmi Soyut heykel sanatçısı Füsun Onur, yapıtlarını denize atıyor Geçriğimiz günlerde sanatseverlerin hizmetine açılan Beyoğlu *ndaki Vakko Sanat Galerisi'nde bir Bedri Rahmi sergisi düzenleniyor. 15 mayıs sah günü açılacak olan sergide özel koleksiyonlardan Bedri Rahmi Eyuboğlu 'nun "Her Donemden " yapıtlan sergilenecek. "Her Donemden Bedri Rahmi'' sergisi 15 hazirana kadar açık kalacak. 'îlllah'tan evimiz deniz kıyısında..." Bir süre önce gazetemizde yayınlanan "Heykeller ve Biz" adlı yazı dizisinde adı geçen sanatçüardan Füsun Onur, Fındıkh Parkındaki soyut kompozisyonun yaratıcısı. Anımsanacağı gibi söz konusu yazıda sade vatandaşlann bu heykelleri anlamadıklan yolundaki yakınmalanna yer vermiştik. Füsun Onur da bu vatandaşlann yakınmalanndan yakınarak gazetemize geldi ve bugüne kadar yaptığı çahşmalardan örnekler göstererek kendisini açıklamaya çalıştı. Onur'un yapıtlan arasından "Çiçekli Kontrpuan" adlı heykelini seçerek soyut kavramı üzerinde konuştuk. Füsun Hanım, "Çiçekli Kontrpuan" ne tür bir sanat eseri? Türü bir düzenleme.. Resim, heykel iç içe girmiş.. Üçüncü boyutu da var.. Neyi anlatıyor? Bunun açıklamasını daha önce yazmıştım... Görsel biçimler kendilerini bir bakışta eşsürelli kavranacak gibi ele verirler.. Sonra bunu sanat yapıtının iç bağlantısına girmeyi gerçekleştiren artsürellik izler.. Bunlan anlamak pek kolay defil.. Biraz daha açık anlatsaruz.. Veya önce şunu sorayım. Neden sanatçıların çoğu bu kadar anlaşılmaz şekilde konuşur?.. Bunlar Türk Dil Kurumu'nun sözlüklerinde var.. Vardır muhakkak da anlasılmıyor. Mesela eşsürelli. artsürellik.. anlaşılmıyor.. Sanatçı biraz da kendini anlatmak zorunda değil mi? Anlatmak istemiyorsa neden ortaya bir eser koysun?.. Bir mekanı elle tutulur hale getiriyor. Ne oluyor o zaman? Mekanı düzenliyor. Mesela Fındıklı Parkındaki heykelde de iç içe kapılar vardı. Orada hiçbir şey olmasaydı orası boşluk olacaktı. Ben bölmelerle tanınır hale getiriyorum. Anhyorum.. Benim asıl üzerinde durmak istediğim yaratıcıhğı öldürüyoruz. Eğitim düzeni, ekonomik ve sosyal şartlar cocuklann yaratıcıhğını öldürüyor. Daima dışardan gelen dürtülere cevap verir hale geüyor çocuk. Nasıl olması lazım? Çeşitli yerlerde çocuğun değişiklik göstermesi lazım. Aşın disiplin, ezber.. çocuğun hayalinden bir şey bulmasına olanak vermiyor. Hep biyolojik gereksinmesini gidermek için yemek yiyor. O büyüyor. Düşünmeyen insan oluyor. Mesela bir kişiye içinde su olmayan bir bardak verildiği zaman içemiyor.. İçinde su yoksa nasıl içsin? Içer gibi yapsın..Bu hastalara uygulanan bir test.. Soyut davraruşını anlamak için normal insanlar bunu yapabilir, hastalananlar yapamıyor. Soyut davranış diye bir şey var. O yok oluyor. Sonra da robotlaşmış insanlan bir yerlere getinnek zor oluyor. PAYLAŞMAK tÇİN Peki Füsun Hanım başka bir konuya geçelim. Siz sanatınızla kendinizi mi ifade etmek istiyorsunuz, yoksa insanlan eğitmek mi? Kendimi ifade etmek ve paylaşmak.. Yoksa sergi açmam. Ama resmin.. heykelin klasik ölçüleri var. Bunlar yapılmış ve o hale gelmiş ki artık gerçeğin aynısı bir kapı resmi görüldüğü zaman buna " k a p ı " diye bakılıyor, " s a n a t " diye bakılmıyor. O zaman sanat sayılacak başka şeyler yapmak lazım. Tekrara düşmemek için... Tabii tekrara düşmemek için ve sanatm dilini değiştirmek için arayış içinde olmak lazım. Mesela resimde bir "kritik a n " kavramı var. Resimler anlatılan konunun en kritik anı seçilerek yapılmış.. zaman gelmiş bu kavram ortadan kalkmış.. her şey iç içe girmiş. Herşey bir arada verilmeye başlanmış. Bu bir yenilik. Ama artık yeni değil. Ben bugün eskiden yapılmış şeyleri yaparsam bu tekrar olur. Yeni bir şey yapmam lazım. Sanatın amacı bu.. Kontrpuanda onu koymak istedim. Hiçbir tanıdık öğe göstermezdim yoksa. Ama tanıdık öğelerle,.. çahlarla seyirciyi içine soktum. Daha yumuşak geldi. Tepeden ışık geliyor, maviliğin içinde renkler rüya gibi eriyor.. SATAMrYORUM Peki bu işlerden para kazanılıyor mu? Hayır kazanmıyorum. Bunlan alan yok. Parayı nereden kazanıyorsunuz? Babamın emekli maaşı var. Sergilerden hiç satış olmuyor mu? Olmuyor. Zaten alan nereye koyacak. Ben koyacak yer bulamıyorum. Atölyede kath duruyor. ResimHeykel Müzesi alıyor ama çok kısıtlı para veriyor. Kaç eseriniz müzeye alındı bugüne kadar? Altı, yedi tane. Hepsine 50 bin lira gibi bir şey verdiler. O halde siz para kazanmayı düşünmüyorsunuz bu işleri yaparken... Satın alınmayacağını biliyorum. Çünkü bu işi bilen biri yok. Yetkili eleştirmenler yok. Amerika'da var böyle adamlar mesela. Bir sanatçıyı çıkarıyor, anlatıyor. Bizde eleştirmenler olsa.. açıklasa.. bu kadın ne yapmış.. Yeni mi, eski mi? Böyle böyle gelişecek. Ama bizde birtakım cicili bicili laflar var.. gerçek yok. Tabii kimse anlamıyor.. Ama sizi de anlamak pek kolay değil.. Sizin ilginiz yok da ondan. Bunda da sizin suçunuz yok. Ben Amerika'da kaldım. Geldikten sonra yaptıklarımı Amerikan tarzı zannettiler. Halbuki Amerika'da da "Türk sanatı bu m u " diyorIardı. Kimsenin bir şeyden haberi yok. DENtZE ATIYORUM Peki ne yapıyorsunuz yaptığmız eserleri. Kimse anlamıyor ve almıyorsa. Denize atıyorum. Ne yapayım.. yenileri gelecek.. yer yok. Yer açılsın diye.. Evimiz de deniz kıyısında.. kolayhk oluyor.. Bu Çiçekli Kontrpuan'ı ne kadar zamanda yaptmız mesela.. Bir yaz kadar sürdü. Korkudan öldük ablamla. Çunkü biz bunu atölyede yaptık ama o kadar büyüktü ki kuramadık. İlk defa sergide kuruldu. Olmayacak diye ablamla ödümüz patladı. Kurulunca olmuş muydu? Olmuştu. Birden görünce daha hoşuma gitti. Daha heyecanh oldu.. Cep'te dört ressam Cep Sanat Galerisi'nde (Beyoğlu, Müeyyet Sokak, No; 9, Tünel) dört ressam, Musıafa Aslıer, Fevzi Karakoç, Emin Çelin Girgin ve Reha Yalnızcık ortak bir sergi açtılar. Sergi 5 haziran günune kadar sanatseverlerce izlenebilecek. Meral Karamanoğlu sergisi Meral Karamanoğlu'nun resim sergisi 14 mayıs pazartesi günü İstanbul Tanak Sanat Galerisi'nde açılacak. 29 mayıs günune kadar sürecek olan sergi, sanatçının ikinci kisisel sergisi. Sergide Karamanoğlu 'nun ya&lıboya yapıtları yer alacak. Şiirin egemenligi len ödül ilk başlarda 300 liraydı. 1%2'de madeni bir plakete dönüştü. 1967'ye kadar süren Yeditepe Şiir Armağanı on yılhk bir aradan sonra yeniden verilmeye başlandı. Bugüne dek Armağanı Oktay Rifat, Fazıl Hüsnti Daglarca, Behcet Necatigil, Edip Cansever, Cemal Siireya ile Arif Damar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ibrgut Uyar, Hasan Hiiseyin, Ahmet Öktay, Ceyhun Atuf Kansu. Ülkü Tamer, Melih Cevdet Anday. Gülten Akın, Hilmi Yavuz, Refik Durbaş, Sabafaattin Kudret Aksal, Cahit Külebi, Ali Yüce gibi ozanlar aldı. Bu yıhn Yeditepe Şiir Armağanı'na değer görülen Necati Cuyedi kitabın toplamı kadar oy almıştı. Bakın işte, o zaman bu zaman ödülü almama ancak şimdi sıra geldi. Kimbilir, belki de daha iyi oldu. ödülün sevincini tatmak saçımın ağardığı yıllara kaldı. Derler ki, bir yere varmış yazann ödüle ne gereksinmesi var? Galiba var gereksinmesi. Neden mi? Çunkü sağır bir toplumda yaşıyoruz. Yalnızlıklara itibniş olarak... Ama öyle de olsa, bir sanatçı her zaman kuşkuludur. Kendine ne kadar güveni olursa olsun, yazdıklannın nasıl karşılandığını merak eder. Bende vardır bu kuşku. Yani bir güveni mi tazeliyor ödül? Son dönemde daha çok şiirde yoğunlaştınız sanınm. Şu sıralar neler yazıyorsunuz? N. C Bana şiir bütün yaşamımda dalga dalga geldi. Bazen çok şiir yazdığım söylendi. Şiire kırk beş yılhk bir emeğim, her şeyi iterek bağlılığım var. Yazdığım şiirlerin sayısı altı yüz kadar. Şiir bana gelir ve egemen olur. Bütün yaşayışıma egemen olur, beni uykulanmdan, yememden içmemden keser. Ben ancak şiir izin verdiği zaman öteki türlerle uğraştım. Son yıllarda şiir o kadar egemendi ki çalışmama, masamın üstünde roman konulanm, başlanmış hikâyelerim, oyunlanm öyle duruyordu. Şu son yedi sekiz aydır bu şiir akımı durdu. Çünkü o dalga dalga gelen şiir bir birikimin, bir hazırlığın sonucu oluşur bende. Geziler, sevgiler, dostluklar, okunmuş kitaplar birikir, birikir ve patlar. Şimdi duruldu. Şimdi tiyatro çalışmalanm ilerliyor. TAÇ Vakfı ödülleri Türkiye Anıt, Çevre, Turizm Değerlerini Korutna Vakfi'mn (TAÇ) Mimaruk öğrencüeriarasında düzenlediği "Koruma Amaçlı Proje" yarışmasının ödülleri dün Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Tascıoğlu'nun da katıldığı bir törenle dağıtüdı. Tascıoğlu törende yaptığı konuşmada "Türkiye'de sergi patlaması oldu'' dedi. Daha sonra Derya Şengün, Haydar Dişbudak, Emel Dede, Burhan Güvenkaya, Berna Nalan Şahin ve Sema Meral, Canan Orbay ve Haluk Ûzen 'e ödülleri verildi. VtoEOKULÜPLERÎNDE NE VAR NE YOK? UFUK VtDEO BAKIRKÖY (5701700) (Toplam 250 kaset) Sanat Çevresi DergisVnin sempozyumu Sanat Çevresi Dergisi'nin düzenlediği "Sanat galerilerimizin toplumdaki yeri ve geleceği" konulu sempozyum dün Mimar Sinan Üniversitesi Konferans Salonunda yapıldı. Konusma ve bildirilerin sunulmasından sonra sempozyuma katüanlara bir kokteyl verildi. Derginin şöleni "Sanat Çevresi" gecesiyle sona erdi. • ÖLÜMÜN GÖRÜNTÜSÜ Telly Savals • DtSİPLlN VE ŞİDDETDavid Keıth • ALTIN tĞNELÎ ADAM Joe Don Baker • THE SHlNING(Pınltı) Jack Nicholson • PARTNERS (Ortaklarh Ryan O'Neal VtDEO HARMANİPANGALTI (1414928) (Toplam 250 kaset) • UZAKTEPE TEPELEROmar Sheriff • PRENSES DAİZY Claudia Cardinale • ELECTRIC HORSEMANRobert Redford, Jane Fonda Başlanmış oyunlar Ne gibi oyunlar? Biraz ayrıntılı anlatır mısınız? N. G Ben geçmişte bazı hatalar yaptım. Bir yapıta başlar başlamaz adını sanını söyledim, şunu vazacagım dedim. Ama işin tuhaf yanı, bitirdiğim zaman sevmedim. Ne var ki, okuyucunun önünde kendimi bağlı duruma getirmiş oldum. İşte bakın, "Makedonya 1900"ün ikinci cildi, üçüncü cildi yok, bütün notları hanrlandı, ama yok. Bu yüzden, şimdi ad vermek istemiyorum. Ama başlanmış oyunlanm var. tkisinin, üçünün birer perdesini tamamladım, Hani nasıl halı dokuyan, kilim dokuyan birinin ayn ayn tezgâhlan olur, ben de öyle çalışıyorum. Ben yıllarca düjündükten sonra başlarım yazmaya. Kalemi kâğıdı elime aldı|ım zaman tasarladığım şeyler değildir bunlar. Notları, planlan vardır, kendime göre bir dekor bile çizmişimdir. Sanıyorum, bu yıl ağustosa kadar bir iki oyunum bitecek. ÇİÇEKLİ KONTRPUAN Fusun Onur yapıtının içinde.. "Bir mavilik, içinde ağaç dalları... Hayal gibi, düş gibi bir şey... " DtLl GENtŞLETMEK Evet anlaşılması için yapılıyor tabii. Bilakis açık olsun diye yapıyorum ama daima dili genişletmek gerekir. Yoksa aynı yerde kalırız. Siz yine de daha açık bir dille anlatmayı deneyin lütfen.. Mesela Çiçekli Kontrpuan neyi ifade edıyor? Bir atmosferi var.. Oraya girdiğiniz zaman görenin bunu anlaması kolay.. Bir mavilik var.. Ağaç dallan.. hayal gibi.. mavilik etküiyor.. Bu etkiyi yaratmak mı istiyorsunuz sadece?.. Bir düş gibi düşünebilirsiniz. Siz hiç düş görmediniz mi? Gördüm tabii.. Düş gibi almak lazım.. Seyircinin sartlanması var. Rahatça girsin seyretsin.. Banasoruluyor "bu ne?" diye.. Sizene veriyorsa odur. Hepsi değişik bir şey duyuyor. Ben istiyorum ki kendileri yaratıcıhğa girsin.. Füsun Hanım sizi eleştirmek için değil, gerçekten öğrenmek için soruyorum, soyut sanatın amacı bu mudur? Dünyayı adlandırma, bilip de adlandıramadığımm duymak, anlamak, tadını çıkarmak.. yaşama sevinci.. çiçek acınca insan bir şey duyar. Onun gibi.. Fakat halkın tutukluğu var. Kendiniz bulun deyince şaşırıyoT. MEKANI ELLE TUTMAK Sizin eseriniz üzerinde konuşalun yine.. Mesela Çiçekli Kontrpuan da ben bir çadır görüyomm. İçinde ağaç dallan var.. Nedir bu?.. TELE VİDEOTAKStM (1442727) (Toplam 1000 kaset) • MAN WOMEN AND CHİLD Martin Sheen, David Hemmings • DAYS OFHEAVEN (Cennetten Günlerh Richard Gere • NARAYAMA TÜRKÜSÜKen Ogato, Smika Sakamato Erenköy İlkokulu'nda şenlik ATLANTtK VtDEOETİLER (1632415) UĞUR VtDEOAKSARAY (5216367) (Toplam 550 kaset) • BİR ClNAYETtN ÖYKÜSÜCharlton Heston • PRENSES DAIZY Claudia Cardinale • UZAKTAKİ TEPELEROmar Sheriff (Toplam 500 kaset) Erenköy İlkokulu "Geleneksel Yılsonu Şenliği" bugün yapılacak. Saat 14.00'te başlayacak ve dört saat sürecek şenlik programtnda, illüzyonist Sermet Erkin, jonglör Tayfun Obus, akrobatlar Saadet ve Derya, Çocuk Etkinlikleri Merkezi Gnıbu vepalyaço Fuat Onan var. Cevat Kurtulus da programtn konuk sanatcıst. • MASTER OF THE GAME (4 Bölüm) Leslie Caron • THRILLERMkhael Jackson • YANKS Richard Gere ALTUĞ VtDEO SUADİYE (3584662) (Toplam 400 kaset) • PRENSES DE1ZY Claudia Cardinale • REMEMBER OF LOVE Kirk Douglas • MASTER OF THE GAMELeslıe Caron VtDEKS VtDEO SELAMİÇEŞME (3573597) (Toplam 700 kaset) • RANSON Oliver Reed Devrim MAÇKA SANAT GALERİSİ 15 MAYIS 2 HAZİRAN 1984 Erbü ADNAN ÇOKER'İN SORUMLULUÖU VE SEÇİMİNDE Nürnberg'de SOYUT RESİM SABRİ BERKEL ADNAN ÇOKER MÜBİN ORHON GUNGÖR TANER sergi açtı YENİFİGÜRATİF RESİM ÖZDEMİR ALTAN ALTAN GÜRMAN NUR KOÇAK YUSUF TAKTAK TARIHTE BUGUN Mümtaz Arıkan 12 mayıs 1949'DA BÜGÜN,SOVyEn£R gİRÜĞİ'NİN BİRYIL SÜfiLBU SeeUM ABLUKASI SONA ERDİ. E DÜHYA SAVAŞINDAAJ YENİK Ç/HAN AlMANYA'NIN SAŞK£MT/ &4LİP ÜUCEL3R TAKAF/N&AN PAYLAŞIUAlŞTI. AMERİKA.EUFLASYOUIA OEĞEgİNI V^AAmtSN YİTİRMİÇ KElCHSUARK'lN YEBİNE, YENİ ALM4A/ MARKL4RI (İ>M) SASTlRiP, 8UNLARtN tOJUANUMAStNI İSrEYİUCE,SOVYE7l£R ŞİDPETLE KARŞI ÇtK'P SERLİN'İ ABLUtCAyA ALUtŞlARDf. 318 6ÜN SuGEN ABLUkADA, KJEMT, YALNIZCA HAVADAN YÛUANAN YARDIMLAJZLA yAŞAYABİLMİŞT/. Ag£>, İNGİL7ERE VEFMNSA, ÜÇ£R DAKıKA ASA iL£ YOUA| OlklAH! KAOGC UÇAKIA&YLA, GÖeülMe& I BİR HAVA KÖPRÜSÜ OUJŞTURMuŞLAlSDt B£RÜNABLUKASININSONU.. KAVRAMSAL SANAT ŞÜKRÜ AYSAN ALPARSLAN BALOĞLU SERHAT KİRAZ AHMET ÖKTEM ERGÜL ÖZKUTAN A Dünya sinemasının seçkin örnekleri Türkiye çapınâa sınırlı sayıda bayilik verilecektir. Germencik Sok. No. 4 Bebek İstanbul Tel: 165 62 31 Kültür Servisi Ressam Devrim Erbil, Federal Almanya'nın Nürnberg kentindeki Galerie Anatolia'da 4 mayıs günü bir resim sergisi açtı. Erbil'in sergisi 27 mayısa kadar sürecek. 1937 yıhnda doğan Devrim Erbil, 1955 yıhnda Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. Halil Dikmen ve Bedri Rahmi Eyuboğlu atölyelerinde öğrenim gördü. 1959 yıhnda Akademi'yi bitiren sanatçı 1%2'de aynı öğretim kurumuna asistan oldu. İlk sergisini 1957 yıhnda Bahkesir'de açan Erbil, yurt içi ve dışında sergiler açtı, karma sergilere katıldı. Sanatçının yapıtlan İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde, Bükreş Modern Sanat Müzesi'nde, İskenderiye Güzel Sanatlar Müzesi'nde, Ankara'daki Milli Kütüphane'de, Yugoslavya'daki Banyaluka Müzesi'nde, "Ben ve Abby Grey Vakfı" koleksiyonlannda yer ahyor. Sanatçı halen Mimar Sinan Üniversitesi Guzel Sanatlar Fakültesi'nde öğretim üyesi. İMİLYON 9ço8in roti MALZ£M£SİMİ BÇZUfE ÇN UÇAKlARlN ÇD6VHLU6UHU POU6~ LAS DCVL£ROU/ŞTUgUYORDU 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Tevfik Rüştü Beyin Bükreş ziyareti BÜKREŞ 12, (a.a.) Romanya Kralı Hazretleri bugün öğle üzeri Tevfik Rüstü Beyi kabul etmiş ve sonra kendisini öğle yemeğine alıkoymuştur. Sabahleyin Tevfik Rüstü Beyle M. Titülesko, Ankara'da imza edilmis olan 17.10.1933 Türk Romen hakem, dostluk ve telifi beyin muahedesinin musaddak nüshalarım teati etmişlerdir. 12 mayıs 1934 mebusu Turgut Beyin Menemen şehitlerinden bekçi Hasan ve Şükrü Efendilerin ailelerine tnaaş tahsisi teklifile Türkiye Bulgaristan baytari mukavelesinin tasdiki, ikâmet mukavelesi aktedilmeyen devletlerle yapılacak muvakkat mukavelename layihaları kabul olundu. Müzayede ve münakasa kanun layihasınm müzakeresi Maliye Vekili Beyin Mecliste bulunmaması dolayısile tehir edüdi. 19341984 Dünkü Meclis içtimaı ANKARA 12, (Telefonla) Meclis bugün saat 15'te Rafet Beyin riyasetinde toplandı. Divam muhasebat teşkilat layihasınm encümene iade edilen maddelerinin tekrar müzakeresi yapıldı. Manisa .', '") 1 EKSELSiOR Ismarlama Kostumler ) 2 3 '• Liraya #1 Koslüm Pallo Manlo . MUŞAMBALARm ' Tcdbyafta nAılit
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle