15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bu açıdan Avrupa, KuzeyGuney Amerika, Günev Afrika ve Avustral>a lınut yataklart ile karşıla^tırmamak gerekır. Bu ulkelerde gerçeklesen teknolojik çalı^mala'in Turk linvitlerine doğrudan uygulanma olasılığı çok duşuktur. Kömur homojen bir yapı gostermediğı ve strukturu tam olarak aydınlaulmadığı icın değisik mineraller icinde çalı^ılması en zor olanıdır. Aynı ocakta ve a\nı damar boyunca bile buyuk farklılıklar göstermektedir. YAKIT OLARAK KLLLAMRKEN Bu durumda ılk olarak linyitlerimizin yakıt olarak kulanılan bolümünun daha rasyonel yakılması için onlemler almak gerekir. Hiçbir Avrupa ülkesinde ve Kuzey Amerıka'da linyıtler, tüvenan olarak pıyasaya surulmemektedir. Bu kömurlerden pirit aynlmadığı ve nem oranı yuzde 40 yuzde 50'ye vardığı ıçın nakliye sırasında buyuk kayıplar meydana gelmektedir. Başka bir deyişle taşınan kömurun yuzde 50'si su olmakta ve suyun taşınması içın masraf yapılmaktadır. Aynca tuvenan hnyitler, nakil ve depolama sırasında parçalanıp ufalanmaktadır. Bu linyitler evlerde sobada, kalorifer kazanlarında yakıldığı zaman once içerdikleri suyu uzaklaştırmak için buyuk miktarda kalori harcanmaktadır. Yandıkları zaman ise soba ve kalorifer kazanlarındaki hava çekişi ile sürükienmekte, is dediğımiz duman ıçinde siyah renkte gorünen şanmamış komur parçacıklan havaya geçmektedir. Aynca kömür ocağı tesislerinde pirit ayrılmadığı için yanması ile çıkan SO : gazı da duman ile çevreye yayılmaktadır. Soba ve kalorifer kazanlarının istenilen ozelliklerde olmamasından, yanmanın tam sağlanamaması ufak taneciklerin ızgara altına ve havaya geçmesini arttırmaktadır. Ayrıca yakılan komur parçalarının homojen olmaması ve iri tanelerin iç kısımlarının tam yanmaması kalori kayıplarını arttırmaktadır. Ankara'dan sonra obür illerimizde de tehlikeli sınırlara gelen hava kirliliğınin en buyuk etkeni budur. Aynca tum yurda yayılmış linyit işletmelerinde toz kömur yığınları bulunmaktadır ve bunların bir çoğunun şu anda kullanım alanlan yoktur. Linyit tozları, bu bölgenin halkmın yakıt ihtiyacını karşılamak için kullamlabilir. Boylelikle kul oranı fazla olan bu kömür tozları hava kirliliğine neden olmayacak biçimde değerlendirilmış olur. Bu tesislerin kurulmadan once tozların briketleme olanaklarının etüt edilmesi gerekir. Bu etütle tesisi besleyecek Unyit tozlarının optimurn koşulları, kullanılacak presin cinsi ve basınç oranı, katkı maddesi gerekiyorsa bunun cınsi ve beslenme miktarının deneylerle belirlenmesı gerekir. YAPILMASI GEREKENLER Bu koşullarda özet olarak neler yapmak gerekir: 1 Bağımsız olarak kurulacak bir kömür enstitüsü, bugune kadar yapılan çalışma ve araştırmaları duzenleyip ilerisi için de uretim ve tüketim planı çıkarmalıdır. Boylelikle Turkıye'nin taşkomur ve linyıt politikası saptanmalıdır. 2 Linyitlerimizin tuvenan olarak satılması yerine her ocakta kırma eleme ve tesısinın kurulması. boylelikle pıyasaya satılan komurlerin muhakkak bu tip tesislerde yapılması gerekir. 3 Bugun buyuk kentlenn başhca sorunu fosil yakıtlann ısıtma, ulaşım ve endüstriyel maksatlar için yakılması sonucu oluşan hava kirliliğidir. Bunu onlemek için de şu yontemler uygulanabilir. a Komurun kukurdünun yakıt olarak kullanılmadan once giderilmesi (orneğin ocakta pritlerin elle ayıklanması) b) Komurun yakılması sırasında bazı onlemler alınması. c) Kömür yakıldıktan sonra baca gazlarındaki kukürtlu bileşiklerin tutulması. 4 Halkın ev yakıtı gereksinimınm karşılanması için rezervi fazla olmayan ufak işletmelerin yakınlanna briket tesislerinin kurulması çok yararhdır. Bugun istanbul civannda iki adet briket tesisi vardır ve Ankara'da yakında kurulması beklenmektedir. Devletin teşvıki ile öbür illerimiz için de harekete geçileceğini umuyorum. Bu fabrikalar sayesinde komurlerin ısı değeri yukseltilmiş, toz kömur kayıpları onlenmiş ve hava kırlilığinin yuzde 60 oranında onune geçilmiş olur. Liııyit Kullanım Politikası, Öneriler Öncelikle ülkemizin taşkömür ve linyit politikası saptanmalıdır. Bunun gerçekleşmesi için, araştırmalan düzenleyecek, ilerisi için üretim ve tüketim planı çıkaracak bir Kömür Enstitüsü kurulmahdır. PENCERE 6 MART 1984 10 yılın göstergeleri... 1974 yılının 20 temmuzunda Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs'a çıkarma yaptı. Zorunlu bir eylemdi bu; kaçmılamazdı. Atina'daki cunta, dış serüvene atılmış, Lefkoşe'de faşıst darbe düzenlemiş, "Eno s/s"i gerçekleştirmeye yonelmıştı. Eğer başarı kazanılırsa Yunanistan'da cuntanın egemenliği pekişecek, Türkiye'de sola açık hükümet devrilecek, ABD bir taşla iki kuş birden vurmuş olacaktı. Ankara'daki yönetim bu planı altüst edecek yürekli bir karara vardı; Türk Silahlı Kuvvetleri eylemi gerçekieştirdi; Doğu Akdeniz'de denge değişti. O günden bu yana hızlanan iç ve dış dinamikler elle tutulur göstergeleri vurgulamaktadır. 1970'lerin Türkiye'si hızlanan olayların etkisi ve baskısı altında kalmıştır. Şöyle ki: 1) Petrol fiyatiarmın 1973'te pattamasryla birtikte Türkiye hem sanayi ürünü ve hammaddesi, hem petrol ithal eden bir ülke olarak çarpık endustriieşrnesinın bedelini ödem&ye başlamıştır. 2) İslam Konferansı Örgutüne 1970'lerin baştnda üye olarak Israil'e karşı tutumunu belirleyen Türkiye Sıyonizmi karşısh na almıştır. 3) Ermeni terörü bu yıllarda tezgâhlanmış, gittikçe genişlemiştir. 4) Amerikan ambargosu yine bu yıllarda yürüriüğe girmiş, Jürk ordusunu silah, araç, gereç açısından yetersiz bırakma amacına yönelik göreneksel Vaşington politikası hızlanmıştır. 5) Görünmez ve görünür kuşatmaJar altma alınan Türkiye 19751978 arasındaki üç yılda 12 milyar dolar borçlanmış, büyük tuzağa kendi ayaklanyla girmiştır. 6) Kıbns ve Ege'de Yunanistan'a karşı cephe açılmışken, içerde sola karşı "MiHİyetçi Cephe'' adıyla bir ' 'İkinci Cephe'' açılmış; ulusal birtik bölünmüştür. * O günden bugüne geçen 10 yıl ıçinde olup bitenlerin mantığını 1974 eyleminin ekseni üzerine kurmak gerekir. Çünkü Kıbrıs çıkarmasıyla Türkiye, bölgede "Pax Americana"nın dışına da çıkmıştır. Yunanistan'ın "Megali /dea"sını en tutkulu biçimde benimseyen "PanHellenizm" Ege ve Doğu Akdeniz'de yaytlma siyaseti anlamına geldığinden Atina ile Ankara arasında uzlaşma gün geçtikçe zorlaşmaktadır. İslam Konferansı örgutüne giren Türkiye'nin ekonomik ilişkiler açısından Müslüman ülkelere yakınlaşması İsrail'e karşı polıtikasını bıçımlendirmiştir. İsrail ile Yunanistan arasında kalan 50 milyonluk Türkiye'nin güçlü olması ne Siyonizmin işıne gelir, ne Pan Hellenizmın, ne de Amerika'nın... Gazete haberlerinde Yunanistan'ın Turkiye'ye yönelik yeni girişim hazırlıklarından söz açılıyor Ege'deki Yunan karasularım aşamalı olarak 12 mile çıkarma planlarının yanı sıra Atina Rum Yönetimı ile anlaşarak Ada'ya asker çıkarmak ve askeri üslerle Kıbrıs'ı donatmak üzerine gırişimlere geçiyormuş. Bunların da ötesınde tasanmların bulunduğundan kimsenin kuşkusu olmasın. Yine kimsenin kuşkusu olmasın ki Türkiye, Siyonizm ile Pan Hellenızm arasında sıkışmıştır. Bu iki ideoloji de emperyalisttir; Yunanistan ve İsrail devletlerinin resmi politikasını oluştururlar. ABD'nin Turkiye'ye yönelik yaklaşımı bu iki ideolojiye ters düsemez. Bu gerçekleri gözardı ederek ulusal dış politika oluşturmaya kalkmak, tarihsel aymazlığın örneğini sergileyecektir. Ne yazık ki, ABD'nin Turkiye'ye yönelik politikasını hâlâ savunanlanmız var. Aymazlıktan kurtulmaya çalışalım. Doç.Dr. ORHAN KURAL İTÜ Maden FakMaden Müh.BL Türkiye'de bir yandan endustrıyel ve sosyal alandaki hızlı gelişmelere paralel olan enerji gereksinimindeki artışlar, öte yandan uzun yıllardır surdurulen kömure donme hareketi sonucu kömür isteğinde anı ve buyuk olçude artışlar olmuştur. Bu gereksinimi karşılamak için sadece üretimi arttırmak yeıerli değildir. Aynca linyit ve taşkomurlerimizin en rasyonel şekilde kullanılması gerekmektedir. Bunu sağlamak için linyit ve taşkomurlerimizın özelliklerini iyi tanımamız gerekır. Boylelikle yurt çapında kömur ve linyitlerimızin özelliklerini iyi tanımamız gerekir. Boylelikle yurt çapında komur ve linyitlerimizin değerlendirılmesı için gereken bilgiler toplanarak belirli bir yonde ilerlenebilir. Şu anda Türkiye'de başta MTA olmak uzere bırçok araştırma merkezi ve universitede linyit ile taşkömurlerinin kullanım alanlan, nitelik kazandırılması (asitleştirilmesi) ve teknolojinin değişik kesimlerınde hammadde olarak kullanılması konularında araştırmalar ve tezler hazırlanmaktadır. Bugüne değin yalnızca komur teknolojisi alanında iki uluslararası seminer duzenlenmiş. Üçuncusıinun ise 1985 yıh eylul ayında Istanbul'da Maden Fakültesi'nde yapılması programlanmaktadır. Bütün bu çalışmalar ve etkinlikler kopuk olmakta, bilgi ve deney alışverişi olmadığı için gereksiz zaman kayıpları meydana gelmektedir. Kurulacak bir ulusal komur enstitüsü yapılan çalışmalan düzenleyecek ve yeni başlayacak araştırmalara ise yön verecektir. Boylelikle tum komürlerimizin özellikleri ortaya konacak ve akılcı bir kullanım içın planlı hedeflerin saptanması mümkun olacaktır. Her geçen gün dıştan getirtilmesi daha fazla dö\ iz kayıplarına neden olan petrol ürünleri, tarım ülkesi Türkiye için önemli bir gübre olan tezek ile endüstriyel hammadde odunu dışta tutarsak. geriye ısınma için sadece linyitlerimiz kalmaktadır LtNYtTLERİN TÜKETİLDİĞİ 3 ALA!N Turkiye'de bugün hnyitler uç ana dalda tuketilmektedır. 1Isıtma için vakıt olaıak (soba \e kaloriferlerde) 2 Termik santrallerde elektrik enerjisı uretiminde 3 Çok az oranda komur teknolojisi hammaddesi olarak (Kütahya Azot Fabrikası'nda Amonyak eldesinde, kok uretiminde, vizetopkömür bnkei fabrikasında). Eldeki son kaynaklara gore Türkiye'nin 1.4 milyar ton kadar taşkömür ve 7.6 milyar ton civarında linyit olmak uzere 9 milyar tonluk bir kömür varhğı vardır. Bilindigi gibi taşkömür uretımi kısıtlı olup demirçelik endüstrisi için yeterli kok'u bile kısmen ithal etmek zorundayız. Linyit havzalanmız ise yurdumuzun her yerine dağılmış durumda ve Batı Anadolu'daki Gediz, Tunçbilek, Soma ve Seyıtomer havzaları dışındaki bolgelerin lin\itleri genel olarak duşük kalorilidir ve kul ile kukurt olanlan vüksektir. HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD FULBRIGHT Oğrenim Bursları MART 84 31. SAYl TRTDE YOKEDİLEN 26 FİLMİN APLARI, YAPIMC1LARI. YAPIM TARİHLERİ! ROMAN YAZILARI AfşarTimuçin • Romanın Kısa öyküsii Ömer Türkeş • Tck Boyutlu Cıçrçekcilik Fakir Baykurt ile tartışmalı bir roman snylpşisi Gabriel Garcia Marquez • Orahaın Greenp vc Rus Rultti Veysel öngören • Nusrpt llı/.ır Gürhan Uçkan • Modern C'ağın Kanayan Yarası : Filistin Füsun Öztürk • Kadın Sorunu Erkan Karagöz • Kir N'üklper Savaş" ve "Barış" AnlayışıRefik Şencr'Hon oykü • Bpşir/Ahmet Ada, Adnan Satıcı, Murat Yetkin, Süha Tuğtepe, Ali Alkan İnal'dan şiirler. TürkiyeAmerika Birleşik Devletleri Kültürel Mübadele Komisyonu'nca, 198586 ders yılında doktora ve yüksek lisans bursları verilecektir. Burslara başvuracak öğrencilerin Türk vatandaşı olmalan ve çok iyi derecede Ingilizce bilmeleri gereklidir. Doktora burslanna, Türkiye'de bir doktora programına kayıtlı olan öğrenciler; Viikstk Lisans Burslanna ise, sadece işletme ve tngilizce ö|retimi sahalannda öğrenim yapacak olan ve lisans not ortalaması en az 4 üzerinden 3 ve 10 uzerinden 7.5 olan öğrenciler başvurabilir. Daha fazla bilgi aşağıdaki adresten sağlanabilir. Fulbright Eğitim Komisyonu P.K. Ç.20 ÇankayaANKARA Çarpık İşler Tarım ülkesi Türkiye'de hızlı bir seracılık başladı. Eski deyimiyle "Turfandacılık." Şimdı Türkiye'de on iki ayın dört mevsimi her ürün taze taze satılıyor. Kimyasal gübre ve ısrtılmış seralar ürünü olarak bu zorlama ürünlerin doğa koşullannda yetişmiş sebzeleri aratrnadığı söylenemez. Ne var ki, sera ürünlerinin alıcısı bol. Yeşil fasulye 700 ve patlıcan 900 liradan alıcı bulabıliyor. Lapa lapa kar yağarken yaz sebzeleri bulunabiliyor amma, tarımda gelişme görüldü dıye, sevinebilir mıyiz? Ekonomik yapımız için yarariı mı? Yargıda çabuk davranmayalım. Daha başka beiirtiler de var. Küçük küçük gazete haberlerı kimi başka gerçekleri duyuruyor, hem de acı gerçeklerı! Dışsatım azaldığı, iç satış ederleri doyurucu düzeye ulaşmadığı için kimi toprak sahipleri portakal ağaçlarım kesıp seracılığa yönelryor diye. Altın değerinde portakal ağaçları çatır çatır kesiliyor Toprak sahtpleri çabuk ve bol gelir sağlayan seracılığa yöneliyor Yönetıcılerin kılı kıpırdamıyor. Toprak onların dılediklerini yapar, diye düşünmüş olmalılar! Güneyde portakal ağaçlarının kesılmeye başlanması olayı, son otuz yılın benzerı olumsuz örneklerini hatırlattı. Karadeniz kıyılarında çay ekimi para getirince yörenin bol ürün veren Rize tipi elma ağaçları kesilmişti. Çarpık ve plansız endüstriieşme yaygınlaşınca, İstanbul'un burnu dibinde Tavşancıl'ın o eşsiz çavuşüzümu bağları sökülüp fabrikalar yükseltilmişti. Yine oraiarda Yarımca'nın kiraz bahçelerinde de fabrikalar boy gösterdi. Sapanca'nın elmaları da yokedildi. Yakın günlere gelinceye değin ıç ve dış pazarlarda pek aranılan Bursa şeftalısi ağaçları da kesildi ve toprakları fabrika arsası oluverdi. Konuyu Istanbul'a kaydınnca, Topkapı bağlarının endüstrı bölgesi olduğu, Sultan Selim ıncirlerinin kökünün kurutulduğu, Mecidıyeköy dutluklarının bıtişik düzende onar katlı apartmanlara kurban verıtdıği, Göksu deresi bostanlannın "sütlü mısır" ve öteki ürünlerinin geçmişe karıştığı, maruluyla ünlü Yedıkule bostanlarının ve Bayrampaşa enginarlarının yerinde fabrika yapılarını, ya da apartmanların yükseldığini, Amavutköy çileği yetiştırilen Boğaz yamaçlarının e*den gittiğini görürüz. Şu panaroma özeti, ülkemizin doğa yapısının nasıl da acımasız bir çıkarcılık vurgununa teslim edildigını göstermeye yetmez mi? Daha pek çok örnek verilebilir çarpık işler konusunda. Şimdilik burada kesip bir başka soruna geçiyorum. İstanbul doğasının ve özellikle Boğaziçı'nin son otuz yılda nasıl da yozlaştırıldığı Hesaplaşma'da arada bir soz konusu edilmıştir. Tam yetmiş yıldır her yanryla yaşadığım İstanbul ve Boğaz'ın Binnci Dünya Savaşı yıllarından başlayan ve 1950'de hızlanan yok edüışi acı gerçeğini elbette dile getırmem gerekirdi. Çıkar çevrelerinin öfkesi hiç de önemli değil. Sayın Çelik Gülersoy'un başını çektiğı Boğaziçı'ni kurtarma girışimi yurttaşlarca desteklenmeüdir. Desteklendiği yollu kimi beiirtiler var. Var arna, özellikle Boğaziçı Yasası'nı engelleme çabaları da var. jlgili bakan bile "Yasa bize ters düşerse!" gibi laflar ediyor. Kimlere ve neden ters düşeceğini üstü kapalı geçiştirerek. Geçenlerde emekli bir lise öğretmeninden öfkeli bir mektup aldım. Mektup "Bir Boğaziçi efsanesi yararttnız" diye başlıyor. Mektupta Doğancılar ve daha başka Üsküdar semtlerine beş kattan yukarı apartman iznı veolmedığinden yakınılıyor; halkın ağır bir mesken bunalımı ıçinde bulunduğu bir dönemde bu gibi yazıların dar gelirli ve kiracı durumunda vatandaşlan tedirgin ettiğıni düşünebihyor musunuz?" diye soruyor ve kestirip atıyor: "Boğaziçi'nde mesken yapılacaktır. Çürv kü insan, yani hayat olmayan yerde yeşilliğin değeri yoktur. "Dikili tek ağacı bile bulunmayan bir yurttaşım" diyen sayın emekli lise öğretmenınin yakjnmalannı saygıyla karşılanm. İçtenliğinden hiç kuşkum yok. Üsküdar'da oturduğuna göre belki de İstanbulludur. Bilmeleri gerekir, İstanbul'un o içimine doyum olmaz Taşdelen suyunun kaynağı 3040 yıl öncesi Alertv dağ ormanındaydı. Kaynak, cılızlaşmakla beraber, yine orada. Fakat orman yok. Beykoz'dan Polenez köyüne ormandan geçilirdi. Şimdi kel topranlar var. İstanbul'un sağltğa yarariı çoğu içme suları ya kurudu, ya da çevre yapılan sızıntılarıyla içilemez oldu. Sayın emekli lise öğretmeni, Üsküdar'a beş katlı yapılaşmayı yeterli bulmuyor. Harem yamaçlarının taş yığınlanna baktıkça biraz olsun tedirgin olmuyor mu? Okurumun öfkeli mektubuna neden olanlan o yazımda belirtmiştim; yinelemekdeyarar var: Silivri ile Gebze arasında yüz kilometrelik bir çizgiye yayılmış olan ülkeşehir İstanbul'da daha yüzbinlerce konut yapılacak topraklar pek çoktur. Toprak vurguncularını ve oy goygoycularını göz ardı etmemek koşuluyla. Dostlar Buro Malzemeleri Sanayii ve Ticaret Limlted Şirfceti • Elektronik ve mekanik yazı hesap makınelerı satış • Elektronik ve mekanik yazı hesap aıakıneleri tamin • Yazar kasalar satış ve tamiri ADRES: Ketnankeş Cad. No: 71 KARAKÖY (Denizcilik Bankası Genel Müdurlüğu Meydaru Citizen mağazası) Tel.: 144 79 82 145 51 08 Y \RIN AUONE KAMP \NYASINA KATILALIMT Abonp koşulları: VurtiçiYıllık 1500 TLAltı aylık 800 TL Yurtdi!;i YılJık 30 DMAltı aylık 16 I)M Tpk istpklor için 150 liralık posta pulu göndpriniz. Yazışma VP havale adresi V K: 723,"Kı/.ılavAnkara MUALLA AKALIN ile GÖKÇEN TAŞKIRAN SULU BOYA REStM SERGİSİ ÇAÜDAŞ MUZİK MERKEZİ SALOMJ sım apı no ^8 kac 5 stra^rİMİrr taksım V 3 M J 8 4 2 W 1 9 8 4 unhkrı ] l ) 1)1) ! I ı)i) j r a s ı PAŞABAHÇE CAM SANAyİİ ANONİM ŞÎRKETİ'NDEN T4SARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR Şirketimizin yühk faiz ödemeli, % 50 sabit faizli I. tertip I. seri tahvilleri 12 Mart 1984 tarihinden itibaren, I. tertip II. seri tahvilleri 9 Nisan 1984 tarihinden itibaren T. Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. Merkezi ile T. İş Bankası A.Ş. Şubelerinde satışa sunulacaktır. Işbu tahvillerin halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu'nun 27.10.1983 tarih ve 94/P2 sayılı iznine dayanmaktadır. Ancak bu izin tahvillerimizin ve ortaklığımmn Kurul ve Kamuca tekeffülü anlamına gelmez. 1. Ortaklığın, Ünvanı Merkezinin Adresi Sermayesi tştigal mevzuu Süresi Paşabahçe Cam Sanayii A.Ş. Beykoz İSTANBUL 1.250.000.0007 TL. Şişe, züccaciye, diğer cam eşya üretimi ve satışı. Süresizdir. 1Ş1K ÖĞÜTÇÜ nişanlandılar 2.3.1984 MELİH CEVDET ANDAY ile OKTAY AKBAL • 6 mart sah günü ADAM Yayınlaıında çıkan kitaplarını DOST Kitabevinde açılan ADAM Yayınlan sergisinde • 7 mart çarşamba günü de satışta bulunan tüm kitaplarını EVRENSEL Kitabevinde ANKARA'lı okurlarına imzalayacaklar. Saat 14 19 arası. Ev işlerine bakacak, orta yaşlı yatılı kadın aranıyor. Tel. îş: 526 60 79 Ev: 143 58 16 2. Tkhvillerin satışından sağlanacak fon: tşletme sermayesi ihtiyacırun karşüanmasmda kuUanılacaktır. 3. îzahname 24.2.1983 tarih ve 954 no.lu T. Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlanmış olup, şirketin yukanda belirtilen merkezinde incelemeye açık tutulacakür. 4. Çıkanlacak tahvillerin: a. Itibari kıymetleri tutan ve tertibi: 700.000.000= TL. ve I. tertip, I. ve II. seri. b. Kupürlerin itibari kıymetleri (Bkz. 1) Adet Kupür Hamfline 25.000 500 50.000 2.550 250.000 840 500.000 700 Toplam: 4.590 Kupürler I. ve II. seri arasında eşit olarak dağıtılmıştır. c Satış süresinin başlangıç ve bitiş tarihleri: I. seri 12 Mart 198426 Mart 1984 II. seri 9 Nisan 198430 Nisan 1984 d. Tahvillerin yülık faiz oranı ve faiz ödeme tarihi: Tamamı hamiline yazılı tahviller 1» 50 sabit faiz olup yılda bir faiz ödemelidir. Faizler I. seri tahviller için her yıl 26 Mart, II. seri tahviller için ise her yıl 30 Nisan tarihinde ödenecektir. Tahvillerin anapara ve faizleri kanuni süreler sonunda zaman aşımma uğrar. e. Tahvillerin tamamı hamiline yazılıdır. f. Satış fiyatı: Tahviller nominal bedelin % 5 noksanı ile satılacaktır. g. Tahviller 3 yıl vadelidir ve 3'üncü yılın sonunda bir defada itfa edilecektir. Tahvil sahipleri tahvülerini I. seri içın 26 Mart 1986, II. seri için 30 Nisan 1986 tarihinden itibaren istedikleri anda işlemiş faizleriyle birlikte paraya çevirebilirler. 5. Tahviller T. Şişe ve Cam Fab. A.ŞInin Barbaros Bulvan No. 125 Camhan Balmumcu, BeşiktaşÎSTANBUEdaki merkezinde ve T. İş Bankası A.Ş. Şubelerinde satılacaktır. 6. Anapara, faiz ödemeleri ve erken paraya çevirme işlemleri: T. Şişe ve Cam Fab. A.Ş. Merkezinde ve T. tş Bankası A.Ş. Şubeleri gişelerinde yapılacaktır. Ancak Banka'nın fonksiyonu aracı kurum niteüğinde değildir. 7. İtfa planı: a. I. seri Vade Anapara (TL.) Toplam (TL.) FaizCTL.) 26.3.1985 175.000.000 175.000.000 26.3.1986 175.000.000 175.000.000 26.3.1987 350.000.000 175.000.000 525.000.000 Toplam: 350.000.000 525.000.000 875.000.000 b. II. seri Vade Anapara (TL.) Faiz (TL.) Toplam (TL) 30.4.1985 175.000.000 175.000.000 30.4.1986 175.000.000 175.000.000 30.4.1987 350.000.000 175.000.000 525.000.000 Toplam: 350.000.000 525.000.000 875.000.000
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle