23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Doğramaeı: vanı üniversitesi kurmak zor ve pahah ANKARA, (Cumhuriyel Bürosu) Vakıf üniversiteleri kurulmasına ilişkin yasaya karşın bugüne değin hiç kimse vakıf üniversitesi kurmak için başvurmadı. YÖK Başkam Prof. İhsan Dogramacı, vakıf üniversitesi kurmanın zor ve çok para isteyen bir iş olduğunu belirterek; "Kanun çıkınca birkaç kişi geldi. Biz üniversile kuracağız dedi. 200 milyon liralan »armış. Ben 1 milyar lira para gerekecegini söyleyince dUşuneiim deyip gittiler. Bir daha da gelmediler." dedi. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası'nda geçen yıl yapılan bir değişiklikle "kazanç amacına yönelik olmamak şartryla" vakıf üniversitesi kurulmasma izin verildi. Ancak bu konudaşimdiye değin herhangi bir gelişme olmadı. Dogramacı, vakıf üniversitesi kurmak isteyenlerin izleyecekleri bürokratik yöntemi şöyle sıraladr. "Kanunda da belirtildiği gibi önce Vakıflar Genel Müdurlüğü'ne başvurularak bir olur beigesi alınır. Olur belgesini alan vakıf yetkilileri, kuracakları yüksek öğretim kurumunun binasının, araç gereçlerinin hazır olduğunu veya bunların sağlanması için yeteri kadar bir meblağ tahsis edildiğini gösterir beige ile YÖK'e başvururlar. Ancak başvuru sırasında bu okulun bir yıHık masraflannın yüzde 20'süıi karşılayacak gelirin hazır bulundugunu belirtir belgeyi de verecekler. Yani beşte biri 200 milyon lira etse 1 milyar liranın bu işe ba|lanması lazım. ' Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk \e Gamecilik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi. • Genel Vayın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Muduru: Emine Uşaklıgil, Vazı Işleri Muduru: Okaj Gonensin, • Yazı Işlerı Mudur Yardımcısı: Ahmeı Korulsan, Haber Merkezi Muduru: Yatçın 8a>er. Sayfa Duzenı Yonettnenı: Ali Acar. TAKVlM 6 Mart 1984 Imsak: 6.00 Güneş: 7.24 Temsikiler. ANKARA Yalcın Dogan, İZMIR Hikmel Çelinkava. ADANA: Mehmel Mercan, • ServtsŞeflerı. Islanbul Haberlerı: Sebhallin Güler. Dı> Haberler Ergun Baicı, Ekonomı. Osman Ulagay, Kultur A>dın Imeç. Magazın: Nalçın Pekşen. Spor Dansşmanı. Abdulkadir Yücelınan, Duzeltmc: Refik Ourbaş, Araştırma: Şahin Alpa>. lkindi: 16.31 Akşam: 19.06 Yatsı: 20.25 Burolar: • Ankan: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825175866, ldare 183335. • hmif. Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesi, T.H.K. Işhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyct Matbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cagaloğlu, !st. PK: 246lst Tel: 52*09703 Telex: 22246 öğle: 13.20 200 MİLLİK EKONOMİK BÖLGE tLANINEV SONUCU Arîet öncesi dönemin etkileri Davnutif değişikliği, öfketi, saldtrgan Ağnyan, gergin ve şişert göğüsUr Sırtta ve böbrtkterde ağrt Karın ağnsı Yumurtalıklarda ağrt Yorgunbik Ktio alma, kannda fişme Bacaklarda ağrı Ağtama krizi, deprtsyon SbıirUUk, sıkmn %42 % 39 V» 39 V» 32 % 30 23 Türkiye ile Sovyetler arasında yeni bir anlaşma gereği doğdu Bu kısa tanımdan yola çıkıldığında, Sovyetler Birliği'nin tek taraflı olarak aldığı 200 millik ekonoKarademik bölge ilanı kararı, kıta sahanlığının yanı sıra su kütlesin Sovyetler Birliği'nin bu kararı, 200 milniz'de Türkiye kıyılanna doğru den yararlamlması hakkını da getirdiğinden.iki ülke arasında lik bir bolge ilan edeceği ve bunun Türkiye aleyhine bir durum yaratacağı sekbirinci derecede balıkçılık hakları açısından önem taşıyor. Türkiye, Sovyetler Birliği'ne başvurarak Karadeniz'deki uygu linde algılanabilir. Türkiye ile Sovyetler Birliği'nin Karadeniz'deki kıyıları arasınlamaya ilişkin bilgi istedi. Ankara, verilecek bilginin ışığında ko uzaklığın 400 mili bile bulmadığı hadaki tırlandığında ilk bakışta boyle bir görünnuyu inceleyecek. SEDAT ERGİN ANKARA, (Cumhuriyet Bıirosu) Sovyetler Birliği'nin yeni Deniz Hukuku Sözleşmesine dayanarak kıyılarında 200 millik "Ekonomik Bölge" ilan etme karannın Karadeniz'e dönük uygulamasının Türkiye ile Sovyetler arasında ciddi bir soruna yol açması beklenmiyor. Ancak karann uygulaması konusu iki ülke arasında görüşmeler yoluyla bir çozüme bağlanmasını da zorunlu kılıyor. Sovyetler'in tek tarafh olarak aldığı karann Karadeniz'de yarattığı durumu irdelemeden önce kısaca "Ekonomik Bölge" kavramına ışık tutmak gerekiyor. "Ekonomik Bölge", 1982 yılında sonuçlanan "Üçiincü Deniz Hukuku Konferansı" sonunda kabul edilen "Deniz Hukuku Sözleşmesi"nin getirdiği yeni bir kavram. "Ekonomik Bölge" sözleşmedeki tanımvna göre, devleüerin kıyılanndan başlamak uzere 200 mil genişliğinde uzanan bir alandaki su tabakası, deniz yatağı ve toprak altını kapsıyor. Devletler, ekonomik bolge sınırları içinde kalan su kütlesi ve kıta sahanlığmdaki canlı ve cansız kaynaklardan yararlanmak açısından her tiırlü araştırma ve işletme faaliyetlerini yurütmekte egemen haklara sahip oluyorlar. Bu anlamda kıta sahanlığı ekonomik bölgenin içine girmiş oluyor. "Ekonomik Bölge", kıta sahanlığının yanı sıra su kütlesinden yararlamlması hakkını da getirdiğinden birinci derecede balıkçılık hakları açısından önem taşıyor. tü doğabilir. Ancak, bu konuda bilgısine basvurduğumuz Devletler Hukuku uzmanlarına gore, kararı bu şekilde algılamamak gerekiyor. Nedenine gelince: Türkiye ile Sovyetler Birliği 1978 yılında imzaladıkları bir anlaşmayla Karadeniz'deki kıta sahanlığını hakkaniyet (hakçahk) ilkesine gore aralannda sınırlandırmışlardı. Buna göre, iki ulkenin kıyıları arasındalîi eşit uzakhklardan çekilen bir ortay hat ile Karadeniz'deki kıta sahanlığı ikiye bölünmüş, bu hattın kuzeyinde kalan deniz yatağı Sovyetler Birliği'ne, güneyindekı deniz yatağı ise Türkiye'nin egemenlik haklarına bırakılmıştı. Başka bir deyişle, Türkiye iie Sovyetler Birliği "Ekonomik Bölge"nin içine aldığı kıta sahanlığını hakkaniyet ilkesine göre zaten sınırlandırmış bulunuyorlar. EKONOMtK BÖLGE'DE DE HAKKANtYET İLKESt Deniz Hukuku Sozleşmesi'nde "Ekonomik Bölge"nin genişliğinin 200 mil olacağı belirtilmişse de, kıyıları karşı karşıya olan ülkeler arasında kalan ekonomik bolge sınırlannın belirlenmesinde, aynen kıta sahanlığında olduğu gibi hakkaniyet ilkesine dayanarak anlaşma yoluna gidilmesi ongörülmuş. Böylelikle kıta sahanlığının sınırlandırılmasında ongörulen hakkaniyet ılkesi ekonomik bölge sınırlannın çizümesinde de aynen geçerli oluyor. Devletler Hukuku uzmanlarına gore, "hal böyle olunca", Karadeniz'deki ekonomik bolge haklarının sınırlandırılmasında da Türkiye ile Sovyetler Birliği'nin teamül gereği aynı yola başvuracaklan savlanabilir. (1978 kıta sahanlığı anlaşmasında olduğu gibi). Bu noktada, ekonomik bölge ilanının hukuki açıdan Türkiye'nin önüne bazı sorunlar getireceği duşünulebilir. Bunun başlıca nedeni, Türkiye'nin, Sovyet(Arkası II. Sayfada) Bafağntan Hormonal denge hadmlarm davramşlarını etkiHyor Uluslararası Sağlık Örgütü'nün gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, âdet günlerinde kadınlann yüzde 47'si öfkeli saldırgan oluyor. Yüzde 42'sinin göğüsleri ağrıyor, yüzde 23'ü ise bunalım geçiriyor. Bu dönemde kadınlann enerjileri azalıyor ve başan oranları düşüyor. Dış Haberler î>ervisi Kadınlann hormonal faaliyetlerinin, davranışlarını etkilediği iddia ediliyor. Kadınlar, büluğa ermelerinden menapoza kadar her ay, cinsel hormanlan östrojen ve progestronların etkileriyle karşı karşıya kalıyor. Uluslararası Sağlık Örgütü'nün gerçekleştirdiği bir araştırmaya gore kadınlann dortte üçü her ay belirli bir sure "aylık sendrom" olarak adlandırılan sıkıntıları çekijor. Bu araştırmanın sonuçlarına göre bu dönemlerde kadınlann yüzde 47'si öfkeli ve saldırgan, yüzde 42"sinin göğüsleri ağnyor ve şişiyor, yuzde 23'ü sinirli ve bunahmlı bir ruh halinde. Doktor Alain Tamborini ve MarieAline Limouzin'e göre "kritik" dönem âdetten dört gun önce başlıyor ve âdetin dördüncü günunde sona eriyor. Bu doktorlar, hormonal faaliyetın yol açacağı etkilerin her kadına göre değiştiğini belirterek, fizik ve psişik değişıkliklerin "büyüklüğünün" kadınlann karakterine ve kendini kontrol yeteneğine bağlı olduğunu savunuyor. Dığer yandan "aylık sendrom", bir psikolojik şokun ardından kendini gösteriyor. Bu sendromun gelişimi, kaderi kadtnın psikolojik ve jenital "hayatma" bağlı. Doktorlara göre bu sendromun ortaya çıkış nedeni, hormonal bir dengesizlik. Araştırmacıların elde ettiği sonuçlara göre östrojen salgılamasının çok kuvvetli gerçekleşmesi, kadını belirli ofkeliliğe, hatta saldırgan bir davranışa itebilir. Tersine aynı hormonun zayıf salgılanması, kadını bunahmlı bir ruh haline sokabilir. Ancak önemli olan her iki hormonun salgılanmasının dengeli gerçekleşmesi. Bu denge kurulduğunda kadın âdetdönemini "sorunsuz" atlatıyor. Araştrrmacılar "aylık sendromun" kadının çalışma hayatı uzerindeki etkilerini de inceledi. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, kadınlann âdetdönemlerinde, enerji azalıyor, başan oranlan düşüyor. ABD'de yapılan bir araştırmada, sekreterlerin âdet dönemlerinden önceki birkaç gun çalışma hızları ve yaptıklan işin kalitesinde duşme görülmüş. İngiltere'de yapılan bir araştırmada 191 genç kadının bu dönemdeki davramşlan incelendi. 191 kadın üç sınıfa aynldı. Birinci grubu âdet döneminde olanlar, ikinci grubu âdet döneminde olmayanlar \e uçuncü grubu da âdet donemi öncesinde bulunanlar oluşturuyor. Söz konusu 191 kadına daha sonra bir sına\ yapıldı. Bu sınavda, birinci grubun yüzde 84'ü, ikinci grubun yuzde 87'si ve üçuncü grubun yuzde 74'ü başarılı oldu. Ayrıca başka bir araştırmaya göre, kadınlann "kritik dönemde" gordükleri rüyaların, âdet sonrası döneminde gorduklerine oranla çok daha "olumsuz" temaları var. Okyanuslardan elektrik ve tath su elde etmek için özel santral yapılıyor Florida Güneş Enerjisi Merkezi yetkilileri, proje çalışmalarımn bir yıl sonra tamamlanacağını, en iyimser tahminle ilk santralın 56 yıl sonra çalışmaya başlayabileceğini belirtîyorlar. Dış Haberler Servisi ABD'\[ bilim adamlan, okyanus sularındaki ısı değişimlerinden yararlanarak bir yandan elektrik, bir yandan da tatlı su uretecek yeni bir enerji santralı üzerinde çalışıyorlar. Florida Güneş Enerjisi Merkezı'nde surdürülen çalışmalar, eski bir teoriye dayanıyor. Termodinamiğin temel kurallarına gore, ısı değişimlerinden yararlanarak enerji elde etmek mümkün. Tropikal ya da yarı tropikal bölgelerde, güneş yüzeydeki sulan 2427 C° ısıtabiliyor. Oysa aynı bölgede, dip sularının ısısı 1314 C° olabiliyor. Yüzey sularından elde edilecek buhar, bir türbin düzenini çalıştıracağı gibi, dip suları da bu buhan yeniden suya çevirebilecek bir soğutma sisteminde kullanılabilecek. Böylece bir taraftan buhar olarak giren su, diğer taraftan su olarak çıkacak. Suyun bu dolaşımı türbinlerin sürekli dönmesini sağlayacak. Bu mekanizmada, su buharı ISI JENERATÖRÜ ŞEMASI BUHARLAŞT1RICI Doğramaeı, eskiden kurulan özel üniversitelerde kâr amacının bulunduğunu kaydederek, "eskiden bir oteli kiralayıp biz okul açtık diyorlardı. Ciddi bir müessese olmuyordu" dedi. (Arkası //. Sayfada) Oğretmenlerin fiili hizmet süreleri arttırıhyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kalkınmada öncelikli yörelerde görev yapan öğretmenlere fiili hizmet zammı verilmesini öngören yasa tasarı taslağı hazırlandı. Taslakta, fiili hizmet zammı her yıl için 1 aydan 6 aya kadar değişiyor. 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası'nın 32. maddesine bir fıkra eklenmesini öngören tasan taslağına göre, il merkezleri ile ilçe merkezlerinde hizmet yapanlar, yılda bir ay, köylerde hizmet yapanlar yılda üç ay, Bakanlar Kurulu'nca saptanacak öncelikli yörelere rotasyonla atananlar il merkezleri ile ilçe merkezlerinde hizmet yapanlar yılda 4 ay, köylerde hizmet yapanlar yılda altı ay fiili hizmet zammı alacaklar. Yasanın yürürluk tarihi olarak taslakta 1 ocak 1984 öngörülüyor. Bu arada hükümete kamu görevlüeri ile ilgili yasalarda değişiklik yapma yetkisi veren yasa tasarısı TBMM Başkanlığı'na verildi. Tasarı yerel seçimlerden sonra ele alınacak. Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiyv arasında deniz seferleri başlıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasında ilk kez düzenli deniz seferlerine başlanacağı belirtildi. Neptune Transocean Line Şirketi'nin yerel Gulf Agency Şirketi aracılığı ile ayda iki kez düzenli olarak İstanbul ve Mersin limanları ile Dubai, Abu Dabi ve Kuveyt arasında gerçekleştireceği deniz seferleri ile ilgili olarak şu bilgiler verildi: "Halihazırda Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında muntazam seferler yok. Türkiye'nin Birleşik Arap Emirliklerine yönelik başlıca gıda maddeleri, taze sebze ve meyve, halı, kimyasal maddeler ve mobilyalardan oluşan ihracatı, 1983 yılında bir önceki yıla göre üç misli artarak, 60 milyon dolardan 180 milyon dolara y ükseldi. Bu seferlerle iki ülke arasında düzenli kargo akışı sağlanacak. Böylece Dubaili ithalatcılar. >üklü depolama masraflan ödemekten kurtulacaklar. Amaçlardan biri de. Dubaili tuccarları nakli>alın Türk limanlanndan CIF yerine FOB esasına göre yapılması için ikna etmek." | JSICAK SU GIRİŞİ] SOĞUK SU GIRİŞİ NEW YORK'tan TANJU AKERSON Bu yıl New York, "Kızılderili Yazı" olmayan bir kış geçiviyor. Bizim pastırma yazı dediğimiz kış öncesi son güzel güneşli havalara Amerikalılar "İndian SummerKızılderili Yazı" adını takmışlar. Aslında her iki deyim de etimolojık olarak aynı. Göçebe boylar, mevsim dönerken kışlaklarına gitmeden önce son güneşli havalardan yararlanıp etlerini kuruturlarmış.. Sonra da bunlarla yolculuk boyu ya da avlanmaya çıkamadıklan kış günlerinde besin gereksinmelerinı sağlarlarmış.. Amerikalılar, Kızılderililerin etlerini kuruttuğu sonbahar sonrası ılık günlere bu yüzden onların adtnı vermişler.. Bizde ise aynı olaya kurutulmuş etin adından çıkarak 'Pastırma yazı" denilmiş.. Amerikalı bir gazeteci, New York'ta "Kızılderili Yazı" olmadı diye bayağı hüzünlü bir yazı döşendi geçenlerde. "Ne oldu bu yıl?" diye soruyordu yazar, "Yaz sonrası önce havalar soğur, tam kışa giriyoruz derken ilkbahar gelmiş gibi olurdu. Bu yıi kışa birden girdik. Central Park'tan yürüyerek ışe gidenler, giysilerini acele değiştirmek zorunda kaldıiar." Bir başka yazar, öğleden başlayarak beş film seyrettikten sonra gece yarısı sokağaiırlayıp İ984'ü sevinc haykırışlarıyla kutlayanlara katıldı. Sohonun bir sanat galerisinde kadın yazar Susan Sonntag, Getrude Ste/n'in 925 sayfalık "Making ofAmericans" adlı yapıtını okumaya başladı. Hemingvvay'ın ilk edebiyat akıl hocası, Paris'e kendini sürgün etmiş. 1920'lerin Amerikalı yazar kuşağının kraliçe ansı, "Lost GenerationKayıp Kuşak" grubunun isim annesinin, yazılışından 25 yıl kadar sonra yayinlanan ve sanat değeri çok tartışılan bu yapıtmın okunması 50 saat sürdü. Yapıtın okunmasını Sonntagtan nöbeti devralan 150 Sfeın hayranı ancak tamamlayabildi. Dinleyiciler, yastıklar ve katlanan iskemlelerle gekjiler. Batı yakasında 43'üncü caddede "Quaigh" Tiyatrosu'nda 56 saat boyunca 350 kadar genç aktör, yazar, yönetmen, besteci, söz yazarı ve dekoratör kendi yapıtlarını sundu. Bütün bunlardan uzak kalanlar 2 bin yılının kutlama törenine katılmanın planlannı yaptılar. 2 bin yılı yapılan hazırlıklara göre Mısır'da ünlü Keops piramidinde kutlanacaktı ve Jimmy, New York'un kışın derinliğine kendini iyice bıraktığı şu günlerde 2 bin yılıylatüm ilgisıni kesti. Bazılarının şimdiden katılma hazırlıklarını yaptıKları bu müthiş yıldönümüne 15 yıl kadar kala Manhattan'ın doğu yakasında 77'nci caddedeki 35 metrelik dairesinde, sabaha karşı üçte kendisini astı. Jimmy ile geçen yaz temmuzda ABD'nin bağımstzltk yıldönümünde tanışmıştık. İrlanda asıllıydı, içkiyi bırakmıştı ve evlenmek üzereydi. BM binasının karşısında bahçesi de olan bir Fransız restoranında yapılan düğün törentnde bir araya gelen grup, birkaç ay sonra cenazesinde toplandı. Bu kez New Jersey'in dışında, aıle yerleri olan bol ağaçlı bir kasabada bir araya gelindi. Düğününde gıydikleri yazlık beyaz giysilerini, sıyahlarıyla değiştiren akrabalan, yas tutulan aile ocağında Jimmy'nin sevdiği şarkıları ve dansları tekrarladılar. Duvarları tahta kilisede papaz, kansı Türk olduğu için Jimmy'nin ruhuna Kuran'dan da bir parça okudu. Tekrar içmeye başladığı söylenen Jimmy'nin kendisini en son Noel günü gördüğümde çay içiyordu tam neden intihar ettiğini bilmiyorum. Kesin olan bir şey varsa, düğününden cenazesine çok kolay geçti. Gökdelenlerin ayı kapattığı dar bir pencerenın arkasında kaybolan Jimmy'nin en son okuduğu kitap Meksikalı yazar Carlos Fuentes'in "Artemio Cruz'un Olümü" adlı romanıydı. Fuentes, kitabını "Kuzey Amerika'da bizi anlayan dostumuz" dediği Amerikalı yazar Wright Mills'e adamıştı. Karısı şimdi Jimmy'nin intiharla noktalanan yaşamına Fuentes'in kıtabıyla cevap anyor. Büyük New York kitaplığından alınan kıtabın bu ay sonuna kadar geri verilmesı gerek... Kızılderili Yazı Olmazsa... nın soğuk dip sulanyla damıtılmasıyla içme <;uyu elde edilebilecek. Yani kendiliğinden işleyen bir mekanizma sayesinde taze su bir yan urün olarak uretilecek. \çık devre adı verilen yeni enerji santrahnda maliyetin karşılanması için 50100 megavvatt elektrik elde edilmesi gerekiyor. Ev bilgisayarları yaygınlaşıyor Canınız sıkıldı, uykunuz kaçtı, kendi kendinize tavla oynamak zor... Geçin bilgisayarın karşısma. Karşı oyuncu olarak zar atsın size. SERPİL GÜNDÜZ Projenin bir yıl sonra gerçekleştirilebileceği belirtiliyor. Sonuçlann olumlu olması halinde, okyanuslarda yüzen dev santralların yapımına başlanabilecek. Yetkililer en iyimser tahminle, ilk santralın beş altı yıl sonra çalışmaya başlayabileceğini kaydediyorlar. Askeri Savcı Okay Gonensin ve Mehmed Kemal'in beraatini istedi Islanbul Haber Sersisi Gazetemiz yazarlarından Mehmed Kemal ile Yazı Işleri Muduru Oka> Gönensin'in, "Meclis'in ve hükumetin maDevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezjif etmek'" savıyla yargılandıklan Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesı'nde esas hakkında göruşunü bildiren askeri savcı "beraatlerini" istedi. 9 eylul 1982 tarihinde gazetemizde Mehmed Kemal imzası ile yayınlanan "Pabucun Tersi" başlıklı yazı nedenıyle Gonensin ve Kemal hakkında dava açürmştı. İddianamede sanıklar hakkında 4 yıla kadar ağır hapis cezası istenmişti. Dunkü duruşmada esas hakkında göruşunü bildiren askeri savcı, >apılan yargılamada sanık ifadeleri ve bilırkişi incelemesi sonucunda iddianarnedeki suçun oluşmadığını bildirdı. Askeri savcı Mehmed Kemal ve Okav Gönensin'ın beraatini ıstedı. Duruşma karar için 4 nisan çarşamba günune ertelendi. GÖNENStN APAYD1N DAVASI Banş Derneği davası nedeniyle verdiği dilekçelerinde MGK'nın 52 numaralı bildirisine aykırı hareket ettiği savıyla aynı mahkemede yargılanan avukat Bnrhan Apaydın ile bu dilekçeleri yayınlayan gazetemiz Yazı Işleri Muduru Okay Gonensin'in duruşmalarına da dun devam edildi Mahkeme, Barış Dernegı davasının gerekçeli karannın beklenmesine karar vererek duruşmayı savunma için 26 mart pazartesı gunune erteledi. Avukat Burhan Apaydın'ın Mılli Savunma Bakanlığı ve lstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'na verdiği dilekçeler nedeniyle açılan davada askeri savcı Apaydın'ın 6 ay ile 2 >ıl arasında hapi», Gönensin'in de Basm Yasası uyannca para cezası ile cezandırılmalarım istiyor Çocukların bile kolaylıkla kullanabileceği ve renkli televizyon fiyatına satılan "ev bilgisayarları" denilen "pahah oyuncaklar" giderek yaygınlaşıyor. Bu "pahah oyuncaklarla" oynayan çocuklar, ev kadınları ve iş adamlarının sayısı da oldukça fazla. Oyle ki, "Yakın zamanda bizler evlerimizde oturup işimizi öyle idare eıleceğiz.." dıyor biraz da gülumseyerek Halk Reasurans A.Ş.'nin Genel Müdur Yardımcısı Murat Güvenel. Güvenel'lerin Levent'teki evlerindeyiz. Murat Güvenel, "Bendeki bilgisayar en basitlerinden bir tanesi. 6 aydan bu yana her an elimin altında.. TV ekranını da monitör olarak kullanıyorum" şeklinde konuşuyor ve hemen foto muhabiri arkadaşım Ender Erkek'le birlikte doğum tarihlerimizi soruyor. Herhangi iki tarih arasındaki gun sayısını gösteren, kendisinin programladığı kasetten, kaç günden beri yaşadığımızı ve hangi gun doğduğumuzu gösteriyor bize.. Murat Güvenel ve eşinin bilgisayarla ilk tanışmaları Boğaziçi Universitesi'nde okudukları yıllarda olmuş. Güvenel'ler "heride yonetici olacak kişilerin bilgisayan olması gerektiğine" inanıyorlar. Kendisi de programlama yapabilen Murat Güvenel, oldukça basit sayılan BASIC dilıni kullanıyor. Güvenel'ler bilgisayar kullanarak yakınlarının \e dostlarının adres ve telefonîannı gösterir bir fihrist duzenlemişler; böylece yakınlarının adres ve telefonlarını bir tek düğmeye basarak anında bulabıliyorlar. Murat Guvenel'in ayrıca kendisinin programladığı İn \ Erdem: Kaliteli yetiştirilmezse tütünleri yakacağız AKHtSAR (Cumhumel Ege Bıirosu) Devleı Bakanı Kava Erdem lutün ureticilenne seslenerek, "Eğer duşuk kaliteli tulun yetiştirmeye de>am ederseniz stokla bulunanlan ve bu yıl aldığımız lulunleri yakmak zorunda kalacağır" dedi. Kaya Erdem yerel yönetıcilenn hukümetin partisinden olması durumunda onemli \ollar katedileceğini savunarak, "Eğer bizi seçerseniz bütün vaadettiklerimizi 5 sene içinde yerine gelireceğiz" jeklinde konuştu. Incelemelerde bulunmak uzere Ege gezisine çıkan Devlet Bakanı Kaya Erdem Akhısar'davaptığı konuşmada yorenin en onemli geçim kaynağı olan tutün alım ve odemeleri hakkında onaya çıkan söylentilerin yersiz olduğunu ıleri surdü ve şunları soyledi: "Bakanlar Kurulu olarak tütiınii 150 liradan aşağı satan üreticiler için bankaya borçlannı odeyemeyenler için bir erteleme japaeağız. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Kesinlikle odeme ve alımlar en kısa zamanda yapılacaklır. Siz üreticiler iyi kaliteli tutün )etiştirmek için çalışmalısınız. Eğer dusuk kaliteli tutün yetiştirmeye devam ederseniz. stokt* bulunanlan ve bu yıl aldığımız tutunleri >akmak zorunda kaiacagız. De>let «ıllardan beri duşuk kaliteli tutunün bile parasını odemekledir. Türkiye'nin en önemli sorunu olan konut fonunun parasını ne memurdan. ne işçiden, ne esnaftan alacağız. Konut fonunun kajnağı vabancı sigara ilhalidir. Konut fonundan saglanan 200 mil\ar lira ile hem doğru durusı konul olur, hem de ev kiralan düşer." SÖZLÜK YAPMIŞ Murat Güvenel 6 aydan bu yana kullandığı bilgisayan ile, kendisinin programladığı tngüizceTürkçe sözlük yapmış. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) gılızce Türkce Hukuk Sozlüğu ile birlikte mesleğine ilişkin "hisse" programı var. Her bilgisayarı olan kişi programlama dilinı kullanamadığı için, "yazılım endiistrisi" kurulduğunu söylüyor Murat Güvenel. "Hazırkasetleri alıp oynayabilir veya çalışırsınız, ama sizin tam amaçlarınıza uygun programı bulmak oldukça zor" şeklinde konuşuyor. Bayan Güvenel ise evin para durumunu gösterir bir programlama yapmak istiyor, ancak Murat Güvenel ay sonunda gelir ve giderin denk duşeceğinden kuşkulu olduğu için bu işe karışmayacağını soyluyor. Bu kez Etiler'de, bir başka evdeyiz.. lstanbul Reasurans A.Ş.'nin Genel Müdurü Engin Asal \e eşi Esin Asal'ın evi burası. "Canınız sıkıldı, uykunuz kaçtı. kendi kendine tavla oynamak zor.. Geçin bilgisayarın karşısına, karşı oyuncu olarak zar atsın size.." şeklinde konuşuyor Engin Asal. "Ya da eşiniz fazla kilolarından şikâyetçiyse.." dıyor, haztr paket programı takın bılgısayara, 150 gram havuçta ne kadar protein ve ne kadar kalori olduğunu gösteri \ eriyor bize. Basit makıneler genelde BASIC dıli ile çalıştığı için bu dilde yazılmış program kasetleri ile çalışıyor Engin Asal. İş programları, anında bilgi veren programlar ve bilgisayar oyunları ile birlikte " 8 0 " hazır paket programı var. Bağlı olduğu şirkete bir bilgisayar almayı düşünen Asal, "Tüm bilgisayar pazarlamacıları en iyi mal olarak kendi bilgisayaıiannı takdim ediyorlar. Ben de ihtiyacıma uvgun bilgisayan seçebilmek için basit bir makine üzerinde öğreniyorum.." şeklinde konuşuyor. Asal, Turkıye'de iki bin cıvarında ev oılgısayarı olabıleceğıni soyluyor ve Londra'dan 50 bin Turk lirasına aldığı bilgisayarının Türkiye'de yuzde yuz kârla satıldığından yakmıyor. Engin Asal'a göre çocukların kâğıt üzerinde oynadıkları "Amiral Battı", " 9 taş" gibi oyunlar artık bilgisayarlarda yeni oyunlara bırakıyor yerlerini, ve 13 yaşındaki kızları, birçok bilgisayar oyununda geri bırakıyor annesiyle babasını.. Asal bu kez, "At yarışlarım" gösterir "hazır paket programını" takıyor "pahalı oyuncağına". Foto muhabiri arkadaşımla 4 numaralı ata oynuyoruz.. Bir bakıyoruz ki bizım atımız kazanmış ve biz "olmayan" 300 poundun sabihi oluvermişiz. Kazanmak hoşumuza gidiyor. Tekrar 4 numaralı ata ovnuyoruz. Ama bu kez kaybedişoruz. Böylece "olmayan 300 puıındlanmız da >ok oluveriyor.."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle