15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHURİYET 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER nümuzde bile, dün>a ilaç piyasasını ellerinde tııtan 30 batılı şirke'. üreıı klcii i'..ıc olken madde!erinin yüzde 30'dan fazlasını, az gelişmiş ülkelere satmaktadırlar. Az gelişmiş ülkeler ise, sağlık bütçelerinin yuzde 70*ini ilaç d\y alımları için kullanmaktadırlar. ETKEN MADDE ELDE EDİLİR Etken madde bakımından, ülkemizde de, ulusal ilaç sanayii, büyük ölçüde, dışa bağımlı olmakla beraber, etken maddeyi (hammaddeyi) yurt içerisinde işlemesi sonucu hazır ilaçlan türeterek yeni bir katma değer yaratmaktadır. Aslında, gelişmiş ulkelerin çok uluslu, dünya pazarlarına açılmış firmaları da, çıkardıkları ilaç etken maddelerinin yarısından fazlasının doğal öğelerinj, yabancı kavnaklardan, daha doğrusu ilaçlannı sattıklan ülkelerden sağlamakıadırlar. Bu nedenle, ilaç sanayiinin can damarını oluşturan ilaç etken maddelerinin nereden elde edildiğine kısaca değinelim (4): "Doğal ilaç maddeleri cansız veya canlı doğadan elde edilirler. Cansız doğadan elde edilenler inorganik maddelerdir. Canlı doğadan elde edilenler ise mikroorganizmalardan, bitkilerden veya hayvanlardan temin edilir". Bu tümcelerin, bilimsel ayrıntılanna girmeksizin, ülkemizin ilaç etken maddelerini üretmek bakımından, zengin doğal kaynaklara sahip bulunduğunu anımsatmak yerinde olur. Kaldı ki, hammeddeyi işlemesi yönünden, ilaç sanayii, en az enerji kullanan kesimlerinden (sektörlerden) birini oluşturmaktadır Niıekim, ülkemizin modern yöntemlerle çalışan güçlü kuruluşları, kendi ilâcını yapıp üretecek bir gıice ulaşmış bulunmaktadır.' Zaman zaman tartışma konusu olan, tum sanayi ürünlerinde olduğu gibi, türetilen ilaçların nitelikli ve güvenilir olup olmadığıdır. Bu nedenle, ilaç sanayiinde üretilen ilaçların yuksek bir güvenirliliğe malik olması, en önemli ve aranılan bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ise, ilaç üretim ve dağıtım zincirini, her evresinde, etkin bir devlet denetiminin uygulanması ile sağlanabilir. Böylece hem sağaltım (tedavi) niteliği yuksek re guvenilir; hem de halkımızın satın alma gücüne uygun, abartılmış bir fiyatlandırmaya sapmayan bir ilaç üretimi gerçekleştirilebilir. Ayni şekilde, ilaç üretiminde bilimselliğe daha fazla ağırlık verilmesi; yeni bilgi ve teknolojilerin edinilmesi; biümsanayi bağının pekiştirilmesi, kuşkusuz güvenirlilik ve verimliliği arttıncı olarak etkileyecektir. Öte yandan ilaç etken maddeleri, insan sağlığı için olduğu kadar; bitkisel ve havvansal üretimin de, verimli bir tarzda yapılabilmesi için kullanılması gerekli olan öğelerdendir. Özellikle, kârlılığın çok yuksek olması ve tarıma dayab sanayinin gelişmesi gereği, tanm savaş ve veteriner ilaçian kesimi, yatırımlar için, en elverişli alanlan oluşturmaktadır. Oysa, bu gibi ilaçlar, yeterli denetimden uzak olarak üretilip dağıtıldığında, bir yandan toplum sağlığında sayısız çekincelere yol açarken; başka yönden de, tanm ürünlerinin pahalıya saülanmasına neden olmaktadırlar. SONLÇ Yeterli bir denetim sağlanmazsa, ilaç üretim ve tüketiminde olumsuz gelişmeler, bazı dar boğazlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle, ilaçla ilgili du/enlemeler yapıhrken, kendine özgu niteliği nedeniyle, ulusal ilaç üretimi ve tüketiminin dağılımı, kaynakları, yapısı, olanaklan, geleceği ve toplumumuzun sağlık görünümü ile gereksinmeleri gözden ırak tutulmamalıdır. Dışanya gereğinden daha fazla bağımlı, yapay yöntemlerle ederi çoğaltılan ve yönlendirilen bir üretim ve tüketim yerine, öncelikle yurt kaynaklarını değerlendiren; bu yoldan dış pazarlara (özellikle Asya, Afrika pazarlarına) açılmayı sağlayacak yönde, ilaçla ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. Bunun için ise, öncelikle ilaç yapımı, dağıtımı ve kullanılmasında olduğu kadar, ilaç etken maddesi (hammadde) ile hazır ilaç (müstahzar) satın alımı ve fiyatlandırılmasının, etkin bir devlet denetimiyle yapılması kaçınılmaz ve zorunlu görülmektedir. lt Ilâç Araştırma Komisyonu Raporu (24.4.1969): Millet Meclisi İlâç Araşlırma Komisyonu. Donem: 2, Toplanlı: 4, S.Sayısı: 874. 2) J.P.DUPLY ve S.KARSENTY (1974): l'lnvasion Pharmaceutique. Editions du Seuil. Paris. 3) F.GROS., F.JACOB., P.ROYER (1979): Sciences de la Vie et Societe (Raport presente a M.le President de la Republique. Documenıation Française, Paris. 4) Prof. Dr. Ş. KAYMAKÇALAN (1970): Genel Farmakoloji Ders Kitabı. A.Ü.Tıp Fakültesi yayını. îlaç Çekişmesi Yeterli bir denetim sağlanmazsa ilaç üretim ve tüketiminde olumsuz gelişmeler, bazı dar boğazlar ile karşılaşabiliriz. Bu nedenle, yeni düzenlemeler yapılırken ulusal ilaç üretim ve tüketiminin dağılımı, kaynakları, yapısı gözden ırak tutulmamah. PENCERE Doğru, gerçek ve gerçeklik... 7 MART 1984 Prof. Dr. KEMAL OZAN Sosyoekonomik bir sağlık sorunu olan ilaç "hammaddeleri ile müstahzar ithalinin" serbest bırakılarak, piyasanın rekabete açılmasının neden olabileceği sonuçlar çeşitli kesimlerce, değişik yönleriyle tartışılıp yorumlanmaktadır. Daha önceki yıllarda, ilaç üretimindeki clumsuz gelişmeler; ulusal ilaç sanayiimizin yabancı anamalı (sermaye) karşısında sarsılması; üretimin niteliği ve denetim yetersizliğinden kaynaklanan sa|,lık sorunları, zanıan zaman ilzçla ilgili önlemler alınıp, düzenlemeler yapılmasına yol açmıştır (I). TARTIŞILAN ÇOK YÖNLÜ BtR SORUN Son yıllarda, özellikle günumüzde, ilaç sanayiimizde atılım ve gelişmeler gözlenmekle birlikte, ilaç kamuoyunda, hemen hemen her zaman, değişik yönlerden tanışması yapılan, çok yönlü bir scrun olarak, sürekliliğini koruınaktadır. Aslında, ilaç bütün ülkeler için, çeşitli çekişmelere konu olan, uluslararası bir üretim ve tüketim alanıdır (2). Nitekim, ilaç, insanlann yaşar kalması ve sağlıkları ile doğrudan doğruya ilgili olması bakımından, çok kez, ederine (fiyatına) bnKi runlu olan, kendıne özgü (mahsus) bir tüketim biçimidir. Bu nedenle olsa gerek, toplumlann gelişmişlik düzeylerine göre, çok değişik biçimlerde ilaçla ilgili üretim ve tüketim sorunları ortaya çıkmaktadır. Böylece bir toplumda aşırı ilaç tüketimi, kötü alışkanlık ve savurganlığa yol açarken; geri kalmış yörelerde ise, ilaç bulunmaması nedeniyle hastalıklarda artış ve ölümler gözlenebilmektedir. îlâç tüketimi bakımından, ülkeler arası bir inceleme yapılırsa, gelişmiş ülkelerde ilaç tüketimi, yılda kişi başına 31 dolar iken, gelişmekte olan ülkelerde bu rakam ancak 5 dolara yaklaşabilmektedir. Bu bile, dünyanın çeşitli bölgeleri arasında, ilaç tüketimi bakımından, özellikle toplumlann ekonomik güçlerine bağlı olarak, önemli ve büyük aynmlar olduğunu vurgulamaktadır. Oyle ki, yeryüzü nüfusunun nerdeyse yarısını oluşturan Asya, ilaç tüketimi açısından, değer olarak, beşte birden bile daha düşük bir'düzeyde bulunmaktadır. Kaldı ki, bu düzey aslında, daha da aşağılarda bulunmaktadır. Nitekim, dünya nüfusunun yüzde dördüne sahip Japonya, ilaç tüketiminden yüzde 13.3'lük bir pay almaktadır. Ve Asya ülkelerinden, Japonya dışlandığında, dünyadaki nufusun, yüzde 40'ının ilaç tüketiminden, sadece yüzde 5,5'lik bir pay ile, sağlıklı yasar kalmaya, bir yığın salgın hastalığa direnmeye çalıştıkları görünmektedir. Gerçekten, ilaç tüketiminde, Asya, Afrika'dan sonra, en gerilerde kalmaktadır. Bu kıtalardaki nufussal (demografik) patlamalar; çok dıişük olan yaşam ortalamasının uzatılma zorunluluğu; henüz ilaç tüketimindeki yetersizlik gibi nedenler, çok uluslu dev ilaç firmalarının, bu ülke pazarlarına açılması için, ilaç sanayii bakımından, ekonomık bir önem oluşturmaktadır (3). Biı başka yönden, Batılı kaynakların belirttiğine göre: 2000 yılından önce, dünya ilaç etken maddesi (hammadde) üretiminin, yalnız 20 kadar, çok uluslu firmanın tekelinde toplanması öngörülmektedir. Özellikle bu büyük firmalar, kendi ilaçlannı, öbur ülkelerde dağıtıcı bir işlev yapacaklardır. Öbür ülkelerdeki ulusal firmalann ise, bu büyük tekellerin üninü olan ilaç özdeklerini, uygun bileşimierle türeterek, ancak yabancı patente bağlı olarak çalışmalarını sürdürebileceklerdir (3). Nitekim, gü Bir beyaz kâğıda altalta üç sözcük yazdım: Süreklilik, süteç, an. Sonra bunların yanına birer çızgi çekerek üç sözcük daha yazdım: Süreklilik gerçeklik.. Süreç gerçek.. An doğru. Aralarındaki bağıntıyı düşünmeye başladım. Bir an'da doğru sayılan, bir süreçte yalanlanabilirdi; bir süreçte gerçek sayılan, süreklilik içinde gerçekliğini yitirebilirdi. İnsan, biranda vurgulanan doğru'nun gerçek olmadığını; bir süreçte gerçek görünenin sürekli gerçeklikte eridiğini yaşayarak anlıyordu. Kişi, bu bağıntı içinde kendini kolayca avutup aldatabilirdi. Hayatın her kesiminde geçerliydi bu yöntem; hele siyasette oyunun kuralıydı. Oyunu güngün oynayan politikacının, özel istek ve eğilimlerine göre yalnız kendisini değil, çevresini de aldatıp kandırması kolaylaşıyordu. 25 Mart seçimlerini yorumlarken bu tuzağa düşmekten sakınmalıyız. Yerel seçimlerin sonuçları bir doğruyu çarpıcı biçimde vurgulamaktadır: "iş bitirici"\er büyük başarı sağlamışlardır. Ama iş bitmiş midir? Kişinin kendisini aldatması için bin dereden su getirmesi kimi zaman kolaylaşır; seçim sonuçlarına bakılarak binbir türlü yorum yapılabilir. Bu yola sapmaktan kendini ahkoyan insan 25 Mart'ı nasıl yorumlamalı? Önce "gerçekliği" dile getirmek için zamanın elverişli olmadığını söylemek gerekir. İçinde yaşadığımız olağanüstü koşullar, tam bir seçim analizi yapmayı engelleyen sınırlar ve yasaklar getirmiştir. Ayrıca bir siyasal olayın anlamı; dumanı üstündeyken kolayca saptanamıyor. zamanla kavranıyor. HP'nin durumu buna örnektir. Halkçı Parti daha dört buçuk ay önce yüzde 30 oranında oy almıştı. Bu bir doğruydu. Gerçek neydi? Gerçeği anlamak için beş aya yakın bir süre yaşamak ve 25 Mart seçimini görmek gerekiyordu. Şimdi o noktadayız ve konu yalnız HP'yi değil, SODEP'İ de yakından ilgilendirmektedir. Iki partinin yöneticileri, yaşanan olayın anlamını değerlendirmeye çalışmalı ve yüzde 30'a yaklaşan halk kesiminin bilincine yakışır bir yaklaşımı yeğlemelidirler. • ANAP'ın başarısını benzer ölçüye vurabilir ve ana muhalefet ekseni parlamento dışına kaymış siyasal gerçeğin içinde düşünebiliriz. Özal'ın yıldızı özel koşullarda şaşırtıcı biçimde parlamıştır. Bu parlaklığın yıldızın kendisinden mi kaynaklandığı, yoksa bir başka güneşten mi vansıdığı ilerde ortaya çıkacaktır. Buna karşın Sayın Ozal kuşkusuz başarısını yaşayacaktır. Hayat, an'ların birbirine geçmiş halkalarından oluşur. ANAP lideri basın dünyasının da yarattığı akvaryumda yüzen renkli balıkları, göklerde süzülen bayram balonları gibi izleyecektir. "Aö/"sini yere vurduğu için sevinecektir; kapitalizmin gerektiğinde eskileri atıp yenileri aynı yörüngeye oturttuğu bir dün*K*j yada nöbet sırasının kendisine geldiğini unutacaktır. Yaşanan olaylar, unutkanlığını onaracak koşulları getirinceye kadar... Beş aydan kısa bir sürede koskoca bir parlamento kadrosunda iki partinin çöktüğü; 200'e yakın milletvekilinin boşlukta kaldığı; ana muhalefetin Meclis dışına kaydığı bir süreci yaşadık. Demokrasinin yalnız hükümet partisinin başarısına değil, muhalefetin sağlığına bağlı olduğu gerçeği 25 Mart seçimlerinin doğrularına oranla daha büyük önem taşıyor. HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Koeasinan hlar: Sorunumnza kulak verilsin L'zay çağında yaşadığımız günümüzde. halen binlerce kişinin yaşadığı semtimizde bir telefon kabini bulunmamakta. Yıllardır yaptığımız basvurulara karyn henüz bir telefon kulubesine kavusamayan semtimizde sorunlar bir kilometre uzaklıkta bulunan tele/ondan giderümekte. Acil durumlarda vatandaşın ne hale geldiğini acaba yetkililer bilmekte midir? Bir PTT yetkilisinin bu kesime gelerek inceleme yapması, özellikle gece geç saatlerde telefon gereksinmesi halinde bunun nasıl karşılanacağım yerinde saptamastm istiyoruz. ŞERtF Y1LDIZ Belgesel Filmler Üzerine 1964 Berlin Film Şenliginde 1012 günde yaklaşık 5060 belgesel film izlemiştim. Aradan yirmi yıl geçmesine karşın kimi filmleri bugün de hatırtar, sanat yanı ağır basan belge filminin etki gücünü düşünürüm. 1964 Berlin Film Şenliği Altın Ayı Büyük ödülü'nü kazanmış olan "Kirdi" bunların başında gelir. Odül kazanmamakla (Arkası II. Sayfada) Havalı kornalı minibüster Gece saat 02.00 sularına kadar çalışan İstanbul BeyazıtBeşyüzevler minibüslerinin bir çoğu havalı korna kuUanıyor. Gece surdısı güzergâhta, şoförler tekli koltuğa geçerek yan gelip sigaralaruu yakarak, direksiyon hâkimiyetini de henüz 18 yaşına girmemis muavinlerine bırakıyorlar. Saatin geç ve yolun tenha olmasını kendüerince bir fırsat bilen bu çocuk denecek yastaki mııavinler, birbirlerine caka yapmak için sürekü havah korna kullanıyorlar. Onbinlerce sakin adına Trafik Müdürlüğü'nden rica ediyoruz, sivil ekipler oluşturularak genellikle saat 24.00'den sonra baslatılan bir havalı koma cakası ortadan kaldınlmahdır. Eski Edirne asfalıı üzerinde oturan sakinler N EN İLERİ BANKALARINDA UYG LAM ÇEK SİSTEMİ OLARAK KABL EN r TAN (CHEQUECARD) ÜLKE Y A L N I Z C A UKBANK MUDİLERİ ^ VNVE EDİLEN ^EDİR. Oysa yalnızca Avrupa ülkelerinde Çekkart'tan (Chequecard) milyonlarca kişi yararlanmaktadır. Çekkart'ın böylesine yaygın bir kabul görmesinin nedeni, Çekkart'a özgü güvenlik bütünlüğüdür. Pamukbank, Çekkart'ın güvenlik bütünlüğünü oluşturan tüm güven unsurlannı ülkemizde sağlamayı başarmış ve Türkiye'nin, Çekkart sistemini ilk uygulayan bankası olmuştur. Pamukbank, Çekkart'ın ülkemizde, diğer bankalar tarafindan da uygulanabilmesini ve tüm tasarruf sahiplerinin bu üstün sistemden yararlanabilmesini temenni etmektedir. ÇEKKART StSTEMt 1Filigran özel kağıda kimyasal olarak kaydedilen ve ıştğa tuttılduklartnda gö nilebilen yazı ve şe killerdir. Pamukbank, Çekkart uygulamasında fıligrandan, bir güvenlik unsuaı olarak yararlanmaktadır Çekkart kartlan ve Çekkart çeklerine fîligran olarak Pamukbank yazısı ve Pamukbank ambleminin kaydedilmiş olması. bu kart ve çeklerin taklit edilme ihtimalini kesinlikle ortadan kaldırmaktadır. 2özel baskı Mudinin adı ve soyadı Çekkart kartı ve Çekkart çeklerin in üzerine özel bir teknikle basılmaktadır. Bu sayede kartlarda ve çelderde imza ve isim tahrifatı ^pılması imkansız hale getirilmiştir. 3Kabulkontrol Her kişinin, Çekkart çekini kabulü sırasında önemle uyması gereken kurallardan oluşmaktadır. • Kart üzerindeki kırmızı renkli Çekkart numarasının, çekin arka yüzüne, çeki kabul eden kişi tarafindan yazılması. • Kart üzerindeki hesap numarasının çek üzerindeki hesap numarasına uyup uymadığının kontrolü! gösteren aylık bir dökümü (ekstre) yazılı olarak göndermektedir. Pamukbank Çekkart Kartı Pamukbank TAŞ. tarafindan verilmekte ve mudinin Çekkart'tan yararlanma hakkına sahip olduğıınu belgelemektedir. Mudinin adı ve soyadı, kartının üzerine özel olarak basılmıştır. Pamukbank Çekkart Çekleri ;~^r • Kart ve çek üzerinde fîligran olarak Pamukbank yazısı ve Pamukbank amblemi bulunup b u lunmadığının, tştğa tııtularak kontrolü! • Kartın kullanım süresinin dolup dolmadığının kontrolü! • Çek üzerindeki imza ile kart üzerindeki imzanın aynı olup o l madığıntn kontrolü! Ve Pamukbank Çekkart Çeklerine özgü anında tahsilat güveacesi Pamukbank T.\^. he; Pamukbank Çekkan cekine bcli/ienen sartlara eksiksiz uyıümuş olması kaydıyia 30.000 liraya kadar, proi'izyvn almatian ödeme yapmayı taahhut etmektedir. Yani her Pamukbank Çekkart Çeki, 30.000 liraya kadar anında tahsilat gı'nencesi taşımaktadtr. tşte, tüm özellikleriyle Çekkart! Dünyanın en ileri bankalarında uygulanan ve en sağlam çek sistemi olarak kabul edilen Çekkart'tan (Chequecard) ülkemizde yalnızca Pamukbank mudileri yararlanabil mektedir. DESTEK SANAT GALERİSİ SAHİN KÂYGUN 331 Mart 1984 Abd Ipekcı Cafl 75 Maçka1450354 VEFATLAR İÇİN Yurt ıçı, yun dışı, cenaze nakledilir. Cenaze ilaçlama, malzeme, labuı, butun işlemler hassasıyet ve suraıle vapılır. öze! Çekkart hesabı, özel Çekkart kanı ve özel Çekkart çeklerinden oluşmaktadır. Ve ülkemizdeki ilk Çekkart uygulaması PAMUKBANK ÇEKKART SİSTEMİ Pamukbidik'ta Çekkart hesabı bulunan tüm Pamukbank mudilerinin, kendilerine ait özel bir Çekkart kartlan ve özel Çekkart çekleri vardır Bu Özel kart ve çekler sayesinde mudiler. bankadaki paralarını, bankaya gitmeden kuilanabilme ayncalığmı kazanmışlardır. Günün 24 saatı Yılın 365 Gece. Gündüz. Pamukbank Çekkart Hesabı Pamukbank'ta a<,tınlan* çok özel bir hesaptır Bu h e sapta bulunan tasamıflar 1 faizsiz kalmadan her an kullanılmaya hazır beklerr.ektedir. Ayrıca Pamukbank. hesap sahibine, her ay. hesabından kullandığı paralarm miktarlannı ve kullanılış tarihlerini Ştmdiltk tstanbııl Ankaru, fzmtr, Adana, titına. Tarsus fe Mersm'dekt Pamukbank şubelennde at. tmlabümekîedır. Tel: 147 20 06 140 68 86 Uleımedc ayrıca 18 ambulans mevcuııur. Cenaze ilanlarından hizmet bedeli alınraaz. acı gunlerinizi pavlaşır, günun her saatinde emrınızdeyiz. İSI.AM CENAZE İSLERİ Bu özel çekler • ^ • Pamukbank'ta Çekkart hesabı bulunan mudilere aittir. Mudinin adı ve soyadı her bir çekin üzerine tek tek basılmıştır. Ve Pamukbank Çekkart Sistemi özel güvenlik bütünlüğü Çekkart, özel güven unsurlarından oluşan bir güvenlik bütünlüğüne sahiptir. ;ÜNKÜ PAMUKBAÎ^ MUDISINE GÜVENIR; ÇÜNKÜ GÜVEN KARŞıLıKLıDıR. ORTAOKUL 123 Fen Bilgisi Kaynak Kltaplan ORHAN UĞURLUAY Büyük Dersane Fen Öğr. Şi»llİST Tel: 148 24 60 Kitapçılardan Isteyiniz 250>eı TL. Pamukbank iyı bankadır DAĞ BAŞINDAKİ ÖLÜ MUZAFFER HACIHASANOĞLU ö\kiıler V\/KO
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle