Katalog

23 MART 1984 HABERLERİN DEVAMI ÇUMHURİYET/7 Ozetle Ali Dinçer'den Göymeri'e destek Ankara eski Belediye Başkanı AliDinçer, İstanbul'da düzenlediği bastrt toplantısmda, SODEP Istanbul Belediye Başkan adayı Korel Göymen'i desteklediğini açıkladı. Dinçer, Ankara Belediyesi'nde oluşturulan ve pek çok olumlu projeyi yürüten kadronun yine birükteliğini sürdürdüğünü vebir "Kentsel Araştırma Merkezi" oluşturduklanm belirterek, bu araştırma grubunun Göymen 'le işbirliği içinde çalışacağını söyledi. Basın toplantısına Ankara Belediyesi'«de I977'den itibaren Dinçer'le birlikte çahşan Ethem Özbakır, Kadri Atabaş, Levent Tosun ve Tahir Dinçel de katıldı. Calp: Ozal adi potitika yaptı HP Genel Başkanı "Sanayicilerin de bize oy vermesi gerekir, aksi takdirde tavan hepimizin başına çöker" dedi. HASAN UYSAL UŞAKMA1VJİSA Necdet Calp, "ANAP, tencere, ayakkabı, şemsiye ve çanta dağıtıp adi politika yaparak hükumet oldu" dedi. Calp geceyi Pamukkale'de geçırdikten sonra dün sabah Denizli'nin ilçeleri Çal ve Çivril'de konuştu. Işsizler için hiçbir umut olmadığmı soy leyen Calp ivedı onlem ahnması gerektiğini. aksi takdirde aç insanlarla zenginliğine zenginlik katanlann uzun sure bir arada yasayamayacaklarını ileri surdu. Dun uğradığı yerlerde canlı kalabalıklarla karşılaşan Calp, "Oyumuzu konırsak, guvenimizi yenilerseniz ilk genel seçimlerde iktidarız" dedi HP Genel Başkanı SODEPe ve ANAP'a çattığı konuşmalannda SODEP için "Kendi kendilerine gelin giivey oluyorlar, isim bulmuşlar. Biz birleşecekmişiz de adımız da Halkçı SODEP olacakmış. Bunlar Ankara'da attıklan havamn Anadolu'da tulmadıgını göriince şimdi bu turlü so>lentiler yayıp kendi kendilerine gelin guvey oluyorlar" dedi. FATLRA BORCU Konuşmalannda ANAP'a önemli ölçüde yer ayıran HP Genel Başkanı, "ANAP'ın reklam şirketleri, gazete sayfalanna verdiği milyarlık reklamlarta ve halka tencere, a\akkabı, şemsiye »e canla dağıtarak hukumet oldugunu" söyleyerek şöyle devam etti: "Bunlar adi politika yaplılar. (Calp'ın so>adı gâvur soyadı, Calp emekli paşadır. Muvazaa partisidir) diyerek bu tür politikalardan medet umdular. Biz fakir halkımız gibi fakir bir partiyiz. Bize büyuk paralar teklif ettiier. Biz bunlan beş parasız olduğumuz halde reddettik. Bu kişiler şimdi başka partilerin başköşesinde oturuyoriar. Sadece halka gutenerek girdigimiz seçimde halk bunun karşılığını 117 milletvekilliğivle verdi. Fakat o mihonlan aldıklan insaniara şimdi borçtudurlar. Bugiin iktidar degillerse, yann olurlarsa, bu borçlannın faturasını odemek zorunda kalacaklardır. Bizim kimseye fatura borcumuz yoktur." Calp, işsizler için hükumetin şimdiye kadar tek bir söz söylemediğini ve işsizler için hiçbir umut olmadığını söyleyerek ivedi önlem alınması gerektiğinı, aksi takdirde aç insanlarla her gun zenginliklerine zengınlık katan kişilerin uzun süre bir arada yaşayamayacağını, bunun sosyal patlamalara neden olacağını söyledi. Calp."Bu nedenlesanayicilerin de bize oy termesi gerekir, aksi takdirde tavan hepimizin başına çöker" dedi. Calp dün Manisa'dan sonra tzmir'e geçıL "Gerçeği yunsıtmıyor" HP İstanbul miüetvekilleri Reşit Ülker ve tbrahim L'ral, dün parti il merkezinde bir basm toplantısı düzenleyerek bir araştırma kurulufunun bir gazetede yaptığı seçim tahminlerinin gerçeği yansıtmadığını ve bir siyasi partinin propagandasını yaptığını iddia ettiier. COŞKULU KALABAL1K SODEP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün içinde bulunduğu "Zeyündah" seçim otobüsü Bornava'dan Cumhuriyet Alanı 'na ancak 50 dakikada girebildi. Yağmura rağmen binlerce kişi Inönü'yü düüemek için Cumhuriyet Alanı'nı doldurmuştu. (Fotoğraf: RIZA EZERJ İNÖNÜ'NÜN GEZİSÎNDEN Yanıkömeroğlu: Seçime hazırız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı tsmet Yanıkömeroğlu, seçimin ertelenmesini gerektirmeyecek nitelikteki ufak tefek kırtasiye eksikliklerinin gideribnesine çauştıklanm belirterek, "Seçime hazırız" dedi. Yanıkömeroğlu, seçim günü herhangi bir nedenle yolu kapalı, ulaşılamayan bir bölge buhınduğu takdirde, o yöredeki seçimlerin bir başka tarihe erteleneceğini söyledi. Sırnalp: Iktidaruı başına yıldınmlar yağdıracağız "KAZANDIK SATACAĞIZ İŞTE"Ö^ dün KocaeU'yegiderkengeçtiğiBoğazKöprüsü uzerinde "Petek2"yidurdurtarak bu fotoğrafı çektirdi. Daha sonra ilçelerdeyaptığı konuşmalarda da "Adam satamazsın dedi. Satacağız dedik, kazandık, şimdi satıyoruz işte... " diyerek bu görüntüyü sözleriyle de bütünlemiş oldu... (Fotoğraf: a.a.) İstanbul Haber Servisi MDP Genel Başkanı Turgul Sunalp, ülkedeki siyasal tabloyu "karanlık" olarak nitelendirdi. Trakya gezisinin ilk durağı Kamiloba, Celaliye, Çatalca ve Silivri'de konuşan Sunalp, şunlan söyledi: "Sağ kesimde parçalanma oldugu söyleniyor. Parçalanma millette değil, partilerin iısl yöneticilerindedir. Biz diğer partililere karşı değiliz. Parti yönelicilerinin düşüncelerine karşıytz. Çıkar peşinde koşmuyor olsalardı, bizim çevremizde bütiinleşirlerdi." Sunalp, "Devlet imkânlanyla seçim kuman oynayanların başlarına yıldırımlar şağdıracaklannı" söyledi, Sunalp, Kırklareli'ndeki konuşmasında da "Hükumetin tapu tahsis bclgeleri vererek, yeni bir aldatmaca yolu denediğini" yınelerken "Beş binlira karşılıgında verilen lapu lahsis belgelerinin hiçbir hukuksal geçerliliği yoktur. tktidar ortadiregi devirmiştir. Eger kaldırmamıza yardım etmezseniz, balta ile parcalayıp odun yapacaktır." Geteyi Edirne'de geçıren MDP Genel Başkanı bugün Tekirdağ'da konusacak Izmir'de yılın en büyük mitingi HİKMET ÇETtNKAYA İZMİR Çukurova'dan sonra en coşkulu toplulukları Ege'de gördü SODEP Genel Başkanı Erdal İnönii. Yağmura karşın Cumhuriyet Alanı'nda coşkulu kalabalık, SODEP liderini sevgi gösterileriyle karşıladı. "Zeytindah" seçim otobüsü uzun bir konvoyla tzmir'e girdi. Bornova'da anakent Belediye Başkan Adayı İhsan Alyanak ile ilçe adaylan seçim otobüsüne bindiler. 11 kilometrelik yol, konvoyun uzun olması nedeniyle mitingin yapıldığı Cumhuriyet Alanı'na 50 dakikada girdi. Alana girilirken Ihsan Alyanak'ın "İşte fzmir, Sayın Genel Başkanım" dediği duyuldu. İnönii, otobüsün ön camından coşkulu topluluğa elini sallarken, gazetecilere "Özal mı 40 kazanacak, biz mi?" diye sormaktan kendini alamadı. Bu kez Alyanak yüksek sesle şöyle konuştu: Bu iş bitmiştir sevgili gazeteciler. Bunu yazabilirsiniz. Otobüste bulunan Gümrük ve Tekel eski bakanlanndan Mahmut Türkmenoğlu, "Bu kalabalık daha da artar" diyordu. Kendisine nedenini sorduğumuzda şu yanıtı aldık: Önceden birinin konuşması gerek. Daha konvoy girmedi heniız. Gerçekten konvoyun yarısı Sirgeli Kavşağı'ndaydı. Ancak, İnönü'nün 19.15 İstanbul uçağına binmesi gerekiyordu. Bu nedenle de en geç 18.00'de konuşmasını bitirmesi zorunluydu. lnönü ''Zeytindah" seçim otobusünün üzerine on dakikada çıkabildi. Alan artık bir coşku seline dönüşmüştü. Bu coşku, İnönü'nün konuşmasını engelliyordu. Alanda başta İhsan Alyanak olmak üzere diğer belediye başkan adaylarının posterleri ve yüzlerce pankan sanki bir denizde yuzuyordu. Kadınların, gençlerin ve yaşlıların oluşturduğu bir sevgi yumağı 25 mart yerel seçimlerine üç gün kala SODEP liderini yüreklerinin sevgi dolu derinliğine gömuyordu. Gözlerimiz bizi yanıltmıyorsa bu coşku seli demokrasi özleminin ve ona sahip çıkmanın en somut örneği. Gözlerimiz yine ellerde pankartlara takılırken, Iç Anadolu'da, Çukurova'da, Güneydoğu'da, Marmara'da ve Ege'de ayni yüreklerin, ayni istemler için çarptığını söyleyebiliriz. Çünkü, dün lzmir mitinginde dalgalanan pankartlardan bazıları şunlardı: • Biz bu insanları dün Mut'ta, Silifke'de, Kınkhan'da, Iskenderun'da, Adana'da, Susurluk"ta da gördük. Gezdiğimiz her yerde ayni istemlerle umut kervanına katılmışlardı. Ama dün lzmir bir başka türlüydü. Sevginin doruğundaydı tam anlamıyla. Seçim otobüsü "Zeytindalı"ndan yukselen "Zeytin gözliim" şarkısı "Kara gözliim" oluyordu. Bu da sevginin yıllardır bitmeyen bir başka türlüsüydu belki. 365 parti üyesi hakkında inceleme yapıldı ÖZALTN GEZİSİ'NDEN Cumhuriyet Başsavcıhğı kuruluşlarmdan bugüne kadar 10 siyasi partiye kayıtlı 365 kişi hakkında inceleme yaptı. Cumhuriyet Başsavcısı Firuz Çilingiroğlu 'ndan alınan bilgiye göre, kuruluşlarından bugüne kadar ANAP'tan 66, SODEP'ten 54, DYP'den 65, HP'den 46, RP'den 13 ve MDP'den 108 kişi hakkında incelemede bulunuldu. Toplam 365 kişiden 98 'inin incelemesi sürerken, 216 'sı hakktnda karar verildi. tncelenen kişilerden 17'si hakkında savcıhklara suç duyurusunda bulunuldu "Şimdi faizi karıştırnıa" FATİH GÜLLAPOĞLU "Siz işveren temsilcisiydiniz, MESS yöneticisiydiniz, işçinin durumunu bilmezsiniz." "Ben fabrika yöneliciligi de yaptım, bilirim, bilirim. Sendikacılann zamanında grev paralannı vermeyip egJence yerierinde yediğini de bilirim. Luks arabalaria dolasırlardı..." özal dun Sarıyer'den başlayıp Karamursel'e kadar süren gezisinde belki de en çok teri yukandaki diyalog sırasında döktü. Bu diyalog işçi kesiminin yoğun olduğu Kartal'a bağlı Gillsuyu gecekondu semtinde oldu. "Petek2" isimli seçim otobusünün üzenndeki Özal'la kaiabalıktaki yurttaşlar arasında geçen bu diyalog aynen şöyle devam etti: Asgari ücrel yerinde sayıyor. Hajimiz perisan. ÖZAL Asgari ücreti arttırma talebi TürkIş'ten gelmedi, bizden geldi. lşçilerin sahibi biziz. Ben MESS başkanlığı da, fabrika yöneticiligi de yaptım bilirim bu işlen. Birde fasulye mi? Et mi? tartışması yapıyoriar... ÖZAL Bunu Halit Narin'in adamları getirdi dedik. Bize gelecekler, onların hesabını görurüz. Fabrikada iiç ay çalıştım, paramı halâ alamadım. ÖZAL Sen git onlarla mücadeleni devam ettir. Sakın yılma... Gülsuyu'nda Özal belki bir govde gösterisi yaptı ama, üç aydır parasını alamayan bu yurttaş, alandan boynu bükük ayrıldı. Kocaeli'de oldukça canli ve yogun bir kalabalığa hıtap eden özal'ın dün "Petek2"de gazetecilerle yaptığı söyleşilerde uzerinde en çok durduğu konu ANAP'ın siyasal yapısıydı. "Neden sag parti ohnadıklanm" açıklamaya çalışırken, sağ ve sol kavramlarının nasıl ortaya çıktığını tarihten başlayarak anlattı. Bu kavramın zamanında Avrupa'da soyiularla halk arasındaki ayrımdan kaynaklandığını anımsattı. Oysa Türkiye'de Osmanlı împaratorluğu dönerninde de böyle bir ayrım olmadığını savundu. Sonunda da, en güzel çözümün Islam dinınde getirildiği ve bu ayrımı yapmamasırun Islam dinınden kaynaklandığını söyleyerek tezinin sağlamlığını kanıtlamaya calıştı. O anda kendisine bir soru yonelttik: Siz Islam dinine dayanıyorsunuz ama, Muslıımanlıklaki haramlardan ve yasaklardan bir tanesi belki de en başta gelenlerden birisi ve bugun, sizin enflasyonu durdurma yontemlerinden biri olarak kullandıgınız faiz uygulaması değil mi? İşte burada Özai gülerek döndü ve şöyle dedi: Yahu bırak Allabaşkına, şimdi faizi kanştırma" özal, neden "falcıyım" demediğini ve partısinde dört ayrı zihnıyeti nasıl banndırdığını sürekli olarak çeşitli formullerle anlatmaya çalışıyor. Ama bunu bir turlü bilimselliğe dayandıramamanın sıkıntısını oldukça çekiyor. Özal bu tezini kanıtlamak için herhalde daha çok uğraşacak... "Gençlige i ş " , "Gençlige meslek", "Özerk üniversite ve genel af". istanbul Ulaşım Etüdü onaylandı ÖNERİLERDEN BAZILARI Otomobil edinme ve kullanımı konularmda sınırlamalara gerek yok. Yük araçlarımn sabah akşam, TIR'ların gün boyunca kent merkezine girmeleri yasaklansm. Taksilerin sayısı arttırılmasm. Dolmuşlar taksiye dönüştürülerek eritilsin. İstanbul Haber Servisi İstanbul'un ulaşım sorunlanna çözüm yolları aramak ve uygulayıcı önlemleri belirlemek üzere İTÜ tarafından hazırlanan "Jstanbul kent içi ulaşım planı" içinde bulunan "Genel Ulaşım Etüdü" ulaşım ve trafik üst kurulunda gorüşülerek kabul edildi. Alınan bilgiye göre, îstanbul'un ulaşım sorunlanna çözüm yollan aramak uzere 1981 yılında vilayette kurulan Ulaşım ve Trafik üst kurulunun aldığı karar uyarınca İstanbul Belediyesi tarafından istanbul Teknik Üniversitesi'ne bir ulaşım master planı yapılması önerildi. İTÜ tarafından yapılan çalısmalar sonucu ilk etapta "trafik sinyalizasyon projesi" hazırlandı ve geçtiğimiz gunlerde ihaleye çıkarıldı. Ayni çerçevede hazırlanan otopark etüdü ile ilgili çalısmalar da İstanbul Belediyesi'nce yurütüluyor. Onanan genel ulaşım etudu, kent düzeyinde güvenli, ekonomik, hızlı ve etkin bir taşıma hizmetinin sağlanabilmesi için Valilik denetiminde bir "ulaşım ofisi" kurulmasını, bunun yanısıra bir teknik komitenin oluşturulmasını, Deniz ve demiryolu taşımacılığının genel taşımacılıktaki paylarının arttırılmasını, toplu taşımacılığa daha fazla ağırlık verilmesini öngörmektedir. Bundan sonra İstanbul'da ulaşım ve trafik konusunda yapılacak tüm çalısmalar İstanbul kent içi ulaşım planı, esas alınarak yapılacak. NELER İÇERİYOR? İTÜ rektörü Prof. Dr. Kemal Kafalı başkanlığında geniş bir oğretim üyesi kadrosu tarafından hazırlanan "Genel Ulaşım Etüdü" taşıt ve yolcu trafiği, yonetim ve denetim, trafik ve çevre, yolcu taşıması, mevcut yolculuk talebi ve karakteristikleri ile ileriye dönük tahminleri içermektedir. Raporun sonuçlar bölümünde saptanan konular şunlardır: Türkiye nufusunun ""olO'undan fazlasının yaşadığı İstanbul'da motorlu taşıt ve otomobil sahipliği oranı Turkiye geneline ortalamasının çok üzerindedir. Ülkedeki motorlu taşıtların ^025'i, otomobillerin ise To3O'dan fazlası Utanbul'da toplanmıştır. Aşırı araç sayısının sakıncalırını ortadan kaldırmak için arazinin planlı kullanılma^ı gerektiğinı belirten rapor mevcut yolların daha ivi duzenlenmesi ile belirli bir rahatlık sağlanacağını, yaya ust geçitlerinin ait geçitlere dönüştürülmesi ve otopark sahalannın arttırılması ile yolların dah.ı geniş bir oranda kullanılacağını açıklamaktadır. TRAFtK DENETİMİ İstanbul'un trafik kazaları açısından yoğun bir kaza bölgesi oluşturduğunu, bunun dışında trafik gurültüsunün sağlığa zarar verici boyutlara ulaştığı; belirtilen raporda, trafik deneıimi için trafik zabıtası personel sayısının •FoSO' oranında arttırılması ve bu personelin gerekli araç ve gereçlerle donatılması öngörulmektedır. Istanbul'daki otomobil sahipliği oranının gelişmiş ülkelere oranla çok duşuk duzeyde kaldığı ileri sürülen raporda, otomobil edinme ve kullanımı hususlannda sınırlamalara gidılmesi uygun gorülmemekte, trafik sıkışıklığjnı önlemek için, sabah ve akşam saatlerinde yuk taşıtIarının trafiğe çıkmalarının yasaklanması onerilmektedir. Bu arada TIR taşıtlarının kent merkezine gırmelerinin kesinlikle >asaklanması gerektiğini belirten rapor Metro konusunu da ele almakta ve "pek çok koridorda raylı tasıl türüne (Metro veva hafif metro) geçme zorunlugu açık olarak görülmektedir" denmektedir. Ulaşım raporunda İETT otobüslerinin durumuna da değinilmekte, mevcut sistem içinde duraklarda bekleyiş süresinin uzun olduğu, tarifeli çalışmaların mümkün olmadığı \e otobus bilet ucretlerinde tek fiyat uvgulaması yuzunden belediyenin zarar ettiği belirtilmektedir. Ulaşım etudünde taksi \e dolmuşlann durumuna da değinilmekte, taksi sayısının yeterli olduğu, arttırılmaması, öte yandan dolmuşların da giderek taksiye dönüştürülerek eritılmesi istenmektedir... Minibüslerin kent ici trafiğinde buyük bir ağırlığı olduğu, bunların disipline sokulmaları gerekliliği savunulmaktadır. DEMİRYOLUDENİZYOLU Boğaziçinde " t ü p geçit" adi verilen demiryolu geçişinin sağlanması, ote yandan her iki vakada Marmara sahili boyunca mevcut banliyö taşımasıiıin da geliştirilmesi istenmektedir. Manevra olanakları ve hızları artırılmış teknelerin devreye girnıesiyle İstanbul da trafik yukünun azaltılabileceği de kaydedilmektedir. Demirel tanıkhk yaptı Kapatılan AP'nin Genel Başkanı Süleyman Demirel, DYP Çankaya Belediye Başkan adayı Ali Doğan Ünlü'nün kızmın nikâh şahitliğini yaptı. Gençlik Parti Nikâh Salonu 'nda yapılan evlenme töreninde Ali Doğan Ünlii 'nün kızı Sevil Ünlü 'nün nikâh şahitliğini Süleyman Demirel, damat Cevat Balat 'tn şahitliğini de D YP Ankara Metropol Belediye Başkan adayı Mehmet Gölhan yaptı. Çağlayangil: Çoğunluk temsil edilmezse parlamentoyu yaşatmak zorlaşır KAHRAMANMARAŞ, (Cumhuriyet) DYP uyesi, Dışişleri eskı bakanlarından thsan Sabri Çağlayangil, Adana'dan sonra Gaziantep ve Kahramanmaraş'ta yaptığı konuşmalarda, "Eger şimdi 25 mart seçimlerinde Meclis dışındaki 3 parti yüzde 35'in uzerinde rey alırsa, o zaman milletin çogunlugu parlamentoda temsil edilmiyor demektir. Böyle bir pariamenloyıı yaşalmak zordur" dedi.Çağlayangil, parıisinin Kahramanmaraş'taki açıkhava toplantısındaki konuşmasında, ıktıüarııı olaysız el değiştirmesınden yana olduklarını da ifade ederek, "Buoun için de iklidann millelçe tensip edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Millel ANAP'ı iktidara getirdi, ama bugun milletin kendisi de beğenmediğini 25 mart seçimlerinde gösterecektir." Tekdal: DYPTiler dileriz bir gün hakiki doğru yolu bulurlar KOCAELİ, (a.a.) Refah Partisi Genel Başkanı Ahmet Tekdal, tüm liderleri birlik ve beraberlik içinde hareket etmeye çağırdı ve "Asgari müştereklerde birleşilmesi gerektiğini" söyledi. Izmit'te yaklaşık 2000 kişilik bir topluluğa hitap eden Tekdal "Bugün adi Doğnı Yol olan topluluk içinde bulunan kardeslerimizin, bir gün hakiki doğnı yolu bulacaklanna inanıyoruz'" diye konuştu. THK:Partilere t uçak kiralamadık Türk Hava Kurumu Başkanhğı'ndan yapılan açıklamada, Kunım 'un, çauşmalarmı her türlü siyasi göruşlerin dışmda ve Türk milietine hizmet anlayışı içinde surdürdüğü belirtüdi. Son zamanlarda, yerel seçimler için yapılan propagandalara da, kurumun uçaklarımn kiraya verildiğiya da tesislerinden bu maksatla yararlanıldığı yolunda baV gazete haberlerine rastlandığı kaydedüen açıklamada, bu haberlerin gerçekle ilgisi olmadığı kaydedildi. Edibali, IDP Genel Başkanı oldu ANKARA (UBA) Islahatçı Demokrasi Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali, "Parti, Hakimiyct Kayıtsız Şartsu MilJetindir ilkesine yürekten bağlıdır" dedi. IDP Genel Başkanı Edibali, parti çalışmalarında metod olarak, açık propaganda, eğitim ve teşkilatlanma tarzını siyasal çalışmanın, yegâne meşru vasıtası olarak gördüğünü belirtti. Edibali, "Türk toplumunu ve insanım şerefii mazisi, eşsiz tarih birikimi ve davası, manevi değerlerine layık, yüce, ileri ve mutlu bir hayat tarzına kavuşturmak hedefimizdir" şeklinde konuştu. \ferilecek belgeler makbuz niteliğinde AYDIN AYBAY Bunlar, kısaca, hak sahibi olma koşullarını saptama ve ıslah imar parselleri içinde "hak sahiplerine" belli ölçulere uygun şekilde "hisse tahsisi'dir. Yepyeni bir "kavramdan" ya da "terimden" yola çıkılarak yapılmak istenen bu düzenlemenın, (ne işe yarayacağı konusu bir yana) ne demek oldugunu anlamak için va^alarla haşır neşir olmuş yıllanmış bir hukukçu olmak bile yeterli değildir. Çunku bu kısacık hukumlerde "Hasan ile Hüseyin, Muaviye'nin kufan" turunden bir yanlışüklar yumağı yeralmaktadır. Bunu anlatmak için, once, şu "Tapu" dediğimız nesnenin ne olup ne olmadığından işe başlamalıyız: Tapu, ya da daha doğru deyışle "Tapu Kütugıi", taşınmaz mallar uzerindekı nesnel (ayni) hak ilişkilerinin göstenldiğı "resmi külüktur. Taşınmaz mallar üzenndeki bu tür hak ilişkileri (başta mülkiyet ilişkisi) o malı "elde tutma" (elmenlik, zilyetlik) ile belirlenemiyeceği için, böyle bir kütuk duzeni kurulması zorunlu olmuştur. Devlet, kendi güvencesi altında. taşınmaz mal uzerindeki nesnel hakların bu kütükte, o taşınmaza ayrılacak yaprağa (tapu kütuğü sahifesine) resmi memur tarafından yazımlanacağını (tescil edilecefini) kabul etmijtir. Böylece, aynk durumlar bir yana, taşınmaz uzerindeki her nesnel hak (mülkiyet hakkı ile öteki ayni haklar), ancak, tapu kütüğündekı o taşınmaza ait yaprağa yazılmakla varlık kazanabilecek ve varlığını surdurebılecekıir. Bu >azımlar, geometrik olarak sınırları bellı edılerek bağımsız bır hak konusu haline getirilen her toprak parçası (parsel) için kutukte açılmış olan yapraktakı suıunlara hak ilişkisinin "yansıtılması" ile gerçekleşecektir. Böyle bir taşınmaz mal uzerinde, örneğin satın almak yoluyla mülkiyet kazanacaksam, tapu muhafızı, gerekli belgeleri hazırlayarak ve incelemelen yaparak, benim adımı tapudakı yaprağın malikleri gosteren sütununa yazacaktır. Hakkın kazanılması ve varlığını sürdürmesi için bu kadannın yapılması "lâzım ve kâfidir". Hakkımın varlığını kanıtlamak için yapacağım iş, kutuk yaprağındaki bu yazıma dayanmaktan ıbarettir. Bu yazım kamunun (devletin) guvencesi altındadır; bununla hakkım hem "yansjtılmış" olur, hem de "giivenceye baglanmış" sayılır. "Lâzım ve kâfi" olan bu işlemin dışında, benim elimde bir de "belge" olması zorunlu değildir. Gerçi halk arasında kısaca "tapu" adıyla bilinen bir "belge" de hak sahibıne verilir ama, bunun, hak sahipliğini kanıtlamak, ya da hakkın uzerinde herhangi bır işlem yapmak gibı bir işlevi yoktur. Bu beigenın başkasının elıne geçmesi, yitirilmesi, yokedilmesı kütük yaprağında yazılı hakkı hiçbir şekilde etkilemez. örneğin bunu yitiren kişi, usulüne uygun şekilde tapu yönetimine başvurarak, bir yenısıni alabilir Yeter ki kütuk yaprağındaki hak sahıpliği durumu değişmesin. Çok kısa olarak özetlediğimiz tapu kütilğü ile ılgili temel hukümleri de gözönünde tutarak, tmar Affı Yasası ile gecekondulara verilmesi sözkonusu olan "Tapu Tahsis Bdgesi'nin nasıl bir şey olduğunu arastırabiliriz: İlk olarak yasarun kendi içindeki önemli bir yanlışa değinelim: 10. maddede gecekondulann durumunun 12. maddeye gore tespit edılmesinden sonra, tapu tahsis belgesi \erileceğinden sözedıliyor. Halbuki 12. madde gecekondularla ılgili değildir, başka konuyu duzenlemektedır. Ustelik yasada gecekondulann durumunun "tespiti" ile ılgili hukum de yoktur. 13. maddenin bu işe de yarayacağı sovlenemez, çunku bu maddede "tapu tahsis belgesi verilen gecekondular'Ma ilgili başka bir duzenleme vardır. Demek ki bu aşama, tahsis belgesıniıı verilmesınden sonra gelecektir. Yasada yeralan kurallardan "Tapu Tahsis Bdgesi"nin ne nitelikte bir belge olacağı da anlaşılmamaktadır. 10. maddedeki anlatıma göre "kayıt maiiki kamu kuruluşu" bu yerı hak sahibıne "tahsis edecek", sonra da "bu tahsisin yapıidıgı tapu sicilinin beyanlar hanesine" bir kayıt duşülerek, "ilgilisine" tahsis belgesi verilecektir. Buradaki yanlışlıklar şunlardır: önce, "kayıt maiiki (!)" kuruluş adına bır tapu yaprağı bulunması olasıhğı azdır. Çunkü, kamuya ait taşınmazlar, kural olarak, kütuğe geçırilmezler (Medeni Kanun 912). tkıncisi, "beyanlar hanesine" yapılacak bir kayıtla meydana gelecek •"tahsis"in ne olduğu belli değildir. Bu tahsisle "miilkiyel" kurulacaksa, 13. maddede sözu edilen ışlem nedir? Sonra, bu tahsisi "kim" yapacaktır? Daha da önemlisi, tahsisi yapacak kamu kuruluşu "kayıt maiiki" de olsa, kütükteki bir yaprağın beyanlar hanesinin neresine yüzlerce ya da binlerce gecekondu tahsis şerhı yazılacaktır? Bundan başka, bu yerin "hak sahibıne" tahsis edileceği söylendiğine göre, bu hak sahibi nasıl saptanacaktır? "Tapu Tahsis Belgesi" nin verileceğı "ilgili" kimdir? Buıun bu soruların yanıtı yasada yoktur, başka yerde bulunması da Kısa adıyla "İmar Affı" olarak anılan 2981 sayılı Yasanm Türk Hukukuna getirdiği yeniliklerden birı de "Tapu Tahsis Beigesi" adını taşıyor. SODEP Genel Başkanı YardımYasarun "Tapu Venne" başhğını tacısı Muzaffer Saraç, dün İzmit'şıyan 10. maddesinde, "hazine, bete düzenlediği basın toplantısm lediye, il özel idaresi veya vakıf arada "Bu seçim işçiler için referan zileri uzerinde" yapılmış gecekonduların "sahiplerine" boyle bir belge dumdur" dedi. lşçilerin güvenvenlecek. Belgenın verilişinde ızlenesizlik ve geleceksiz bir yaşama cek yol da şöyle olacak: 12. madde mahkum edildiğini savunan Sahukumlerine göre yapı tespiti taraç, "Kocaeli'de işçiler haksı: mamlandıktan sonra, "kayıt maiiki" lıklara boyun eğmeyeceklerdir" kamu kuruluşu, bu yeri hak sahibidedi. ne "lahsis edecek" ve bu lahsis "tapu skilinin "beyanlar hanesinde gösterilecek ilsisine Tapu Tahsis Beigesi" venlecek (Resmi Gazete'deRENO 5 TS ki metm boyle yazılmış; doğrusu her79 Model halde şöyle olmak gerekir: "tapu siFull Aksesuar, cilinın beyanlar hanesinde gosterıleMetalik Siyah rek, ilgilisine Tapu Tahsis Belgesi veÇok Temiz rilir"). Bu belge, "islah imar planı Tel: 168 25 23 yapıldıktan sonra hak sahiplerine veSÜPER MOTOR rilecek tapuya esas teşkil eder". 13. KAVASAKİ maddeye göre, tapu tahsis belgesi ve250 CC nlen gecekondular hakkında birtaTel: 168 25 23 kım "uygulamalar" yapılacaktır. seçim işçiler için referandumdur" olası değildir. Bu durumda, Tapu Tahsis Belgesi'nin, halk arasında "tapu" diye bilinen belge ile bir ilintısi olmayan "garıp bır vesika" olduğu anlaşılmaktadır. En kuvvetli olasılıkla. bunu, ilerde yapılması öngorulen "islah imar planı" sonucunda yapılacak tahsısler için, şimdiden yapılmış bir basvunınun bulunduğunu belgelemek uzere, başvuru sahibine verilmiş bır "makbuz" sayabilirız. Belki de bunun için, söz konusu belgenın "ilgilisine" verileceğı soylenmiştir. Bunun anlamı, gecekondu sahıbinin ilgili sıfaııyla bır başvuruda bulunduğunun belirlenmesıdir. Ama kabul etmek gerekır ki, böyle bir "ek belge"ye luzum da yoktur. Çünku, gecekondu sahiplerının yaplıklan başvurularda, başvuru formunun bir ömeği, uzerıne alındı kaydı düşulerek zaten verilmektedır. Bu bakımdan, salt başvuru ile bır şe> elde edilecekse, bunu kanıtlayan belge esasen başvuru sahibınin elindedir. Tapu Tahsis Belgesi (yasadaki duzenleme ile) buna birşey katacak değildir. Şu halde, bu belgenın. gecekondu üzenndeki hak sahipliğini belirleme bakımından, elektrik ya da su tahsısıni kanıtlayan sözleşmeler ya da vergi makbuzlan kadar bile bir işlevi olmayacaktır. Buna karşın, tahsis belgesi ile ılgili hükmun yasaya (ozensizce) yerleştirilmiş olması oldukça anlarnlıdır. Belge>ri nıtelerken, bunun sıradan bir "makbuz" olmayıp. bir "tapu belgesi" olduğu izlenimi verilmek istenmiştır. "Tapa" sozcüğünun kullamlmasının amacı budur. siyaset alanında sunuluş biçimine bakılırsa, asıl amaç, bu sözcuğün yarattığı çağrışımlann ve tasarımlann etkisinden yararlanmaktır. Gerçi devletin yurttaşlarına "umul" verecek sozler söylemesende bir sakınca olmadığı ileri sürülebilır. Ama, yıne devletin, taşınmaz mallar uzerındeki nesnel hak sahipliğini (en başta mülkiyet hakkını) yansıtmak ve güvenceye bağlamak için kurduğu Tapu Kutuğü Sısteminı böyle bir umut çağrışımı uğruna hırpalamamak da şarttır. SATILIK TOPLU KONUT IÇIN Toplu Konut Yasası'nın geçici l.ci maddesine göre Bayındırlık ve İskân Bakanhğı'nın 22.2.1984 tarihli müsadeleri gereği ANKARA ASFALTI MALTEPE KAVŞAĞI'ndaki arsamız uzerinde yapılacak inşaatlar için boşalan hak sahibi üyelerin yerine kısa bir süre az sayıda üye kaydedecektir. ADRES: MUSTAFA KEMAL PAŞA CADDESI Tiryaki Hasan Paşa sokak NO: 4 Kat: 56 AKSARAY İ S T A N B U L TELEFON: 524 15 30 . , „ « . . „ ic 7ı Nof Kooperatıfımn Cumarttsı ve Pazar günlen açıktır < : DOĞUM Ezgi; kardeşi Sezgi'nin doğumunu müjdeler GulayArif Küçükyalçın Validebağ Oğretmenler Hastanesi 2231984 Ist.