14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 23 MART 1984 Ozetle Malezya Kralı geliydr Malezya Kralı Sultan Hacı Ahmet Şah tbnEl Merbum Sultan Abu Bakar ve eşi Turkiye'ye resmi bir ziyaret yapacak. Cumhurbaşkanı Kenan Evren 'in daveti üzerine gerçekleşecek ziyaret 29 mart3 nisan tarihleri arasında ver alacak. DAVALAR... SORUŞTURMALAR... Abdi tpekçi cinayeti davası Mehmet Tanaydın, Ağca'nm ifadesini "deli saçması" olarak nitelendirdi Hakkındaki iddiaların tümünü reddeden Mehmet Tanaydın, Oral Çelik'i, Atilla Çelik adıyla tanıdığını, Maltepe Cezaevi'nden geldiklerini söyleyen Bünyamin Yılmaz ve Yahya Yılmaz'ın, Atilla Çelik'i bulmalarına yardımcı olduğunu söyledi. tstanbul Haber Servisi Mehmet Ali Ağca'nın Abdi İpekçi'yı öldiırmesinden cezaevinden kaçırılışına ve yurtdışına kaçışına kadar olan sureç ıçindeki eylemleri nedeniyle açılan davaya, dun İstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Numarah Askeri Mahkemesi'nde devam edildi. Dunku oturumda, Agca'nın KartalMaltepe cezaevinden kaçışı ile ilgili olarak 4 yıl 6 ay hapse mahkum olan Mehmet Tanaydın'ın sorgusu yapıldı. Tana\dın, Agca'nın ifadelerini "Deli saçması" olarak nitelerken, bu davanın, •'Malum gazetenin terör uzmanı diye adlandırılan başyazannın ideolojik saplantılı yazılan" nedeniyle açıldığını ileri surdü. Dun saat 10.15'te başlayan oturuma, Ankara'da tutuklu bulunan Abuzer Uğurlu ve Vılma Durak getirilmezlerken, 4'ü tutuklu 9 sanık katıldı. Dunkü oturumu Abdi İpekçi'nin eşi Sibel tpekçi ıle kızı Nükhet ve eşi Engin tzet dışında Bulgar Haber Ajansı'ndan Milen Valkov ve Lubomir R. Gabrovski de izlediler. Sanık voklamasından sonra daha once de Agca'nın firar olayı nedeniyle toplam 4 yıl 6 ay hapse mahkum olan ve olay tarihinde Ağca'nm yakalandığı Marmara Kıraathanesi'ne 50 metre uzaklıktaki bir barakada işportacılık yapan Atatürk Eğitim Enstitusü mezunu Mehmet Tanaydın'ın sorgusu yapıldı. Tanaydın, mahkemeye 11 sayfahk bir savunma metni vererek okudu. Tanaydın bu davanın "Malum gazetenin terör uzmanı diye adlandınlan başyazannın ideolojik saplantılı yazılan" nedeniyle açıldığını ileri sürdü ve "Bazı gazeteler sansasyon uğruna, bazıları da ideolojik saplantıları nedeniyle propaganda >apmak için şerefli ve haysiyetli insanlan istismar etmişlerdir. Bazı gazeteciler bu da>a nedeniyle terör uzmanı olarak lanse edilmişlerdir. Bunların yazılan doğnıltusunda dava açılmış ve bigiınah insanlar töhmet altmda bırakılmışlardır" dedi. Tanaydın, ayrıca dönemin lçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş'i de suçladı ve "Hicabi Koçyiğit son duruşmada Abdi İpekçi'nin gerçek katilini açıklayacağım dediğinde, zamanın lçişleri Bakanı Hasan Fehmi Giineş, telaşa kapılmıştı. Hasan Fehmi Guneş, gerçek katilin Ağca olduğunu sovlemiştir. Buna neden gerek duymuştur? Acaba gerçek failkri, suçlu duruma duşmemek için mi gizlemek istemiştir" şeklinde konuştu. Ağca ile hiçbir ilişkisı olmadığını belirten ve Ağca, sağcı veya solcu veya kaçakçı, her ne olursa olsun, cezasıru çekmelidir diyen Tanaydın, Ağca'nın çeşitli ifadelerindeki çelişkiye de dikkat çekti ve bu ifadeleri "deli saçması" olarak nitelendirdi. Tanaydın, bu dava nedeniyle 24.2.1983'te 1. Şube'ye gönderildiğini ve işkenceye maruz kaldığını ileri sürerek, şöyle konuştu: 1. Şube'de basının ideolojik yapısı belli. Başyazanna inanıyorlardı. Engizisyon mahkemelerini aratır şekilde işkence gördüm. Bu işkence, kademe kademe ağırlaştınldı. İfade tutanaklannı kendileri yazdılar. İrazalamazsam işkencenin daha da ağırlaşacağını soylediler. İlahlar kurban anyorlardı, beni buldular." Hakkındaki iddialann tümunü de reddeden Tanaydın, yalnızca Oral Çelik'i, Atilla Çelik adıyla tanıdığını, Maltepe Cezaevi'nden geldiklerini söyleyen Bünyamin Yılmaz ve Yahya Yılmaz'ın Atilla Çelik'i bulmalarına yardımcı olduğunu, olay hakkında başkaca bilgisi ve ilgisi olmadığını ileri sürdü. Bundan sonra Tanaydın'ın çeşitli mahkeme, Askeri Savcılık ve polis ifadeleri okundu. Emniyet ifadelerini kabul etmeyen Tanaydın, ne sağcı ne de solcu olduğunu belirtti ve "iilkücü sempatizanıyınf dedi. 24.2.1983 tarihli yakalama zaptını da kabul etmeyen Tanaydın, o tarihte savcılığa çağrılarak 1. şubeye gönderildiğini belirtti. Yargıç Muzaffer Kaptanoğlu'nun "yani polisler bunu sahte olarak mı tuttular" şeklindeki sorusunu, "Evet" diye yanıtladı. Tanaydın, Ağca'nm İtalya ifadesindeki "Tanaydın ve Recep Öztürk ü Unıyorum. İkisi de ülkiiciidtir. Fakat onlaria önemli hiçbir temasun olmadı." şeklindekı sözlerini de kabul etmedi. Daha sonra Ağca'nm kaçışı sırasında KartalMaltepe Askeri Cezaevi'nde sıhhıye eri olan ve adli tıp firar girişiminde Atilla Serpil'e silahlan sağladığı ileri sü rülen Osman Alasu'nun sorgusu yapıldı. Alasu, aynı suçtan 8 ay tutuklu kalmış, ancak beraat etmişti. Agca'yı ve Atilla SerpB'i cezaevinden tanıdığını, ne silahlan aldığı ileri sürülen ÜGD 2. Başkanı Recep Öztürk'ü ne de kendisini Özturk'e götüren Mehmet Metiner'i tanımadığını belirtti. Duruşma, sorgulara devam edilmek uzere 3 nisan 1984 salı günü saat lO.Offa ertelendi. Sağhk personeline taznıinat ödenecek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olup, özel yasalan uyannca, meslek ve sanatlanm serbest olarak icra etme hak ve yetkileri bulunan ve bunu kullanan sağlık personeline "özel Hizmet Tazminatı" ödenecek. Bu konuda ortaya çıkan tereddütler üzerine, ilgili mevzuat üzerinde inceleme yapan Sayıştay, söz konusu sağlık personelinin özel hizmet tazminatı almaya hakkı bulunduğunu bildirdi. 'nîn llühiiilnr nıitititri Doğru Yoi Partisrmn "Hür Kerime Nadir toprağa verildi tstanbuVda ölen ünlü romancı Kerime Nadir'in cenazesi dun Şişli CamiVnde kılınan öğle namaundan sonra Feriköy Mezar. hğı'nda toprağa verildi. Ünlü romancınm cenaze törenine ailesi ve yakınlan katıldı. kele alanmda yapıldı. Yağmur altmda yapılan miting öncesinde, vatandaşlara "rahmetten kaçamazsınız, nasüolsa ıslanacaksmız. Gelin saflan sıklaştınn"anonsuyapıldı. tlBaşkanı Yaşar Keçeli tarafından "DPGençlik Kollan Başkanı, AP tl Baskanı, DYP adayı ve Menderes'in avukatı" olarak tanıtılan Hüsamettin Cindoruk konuşmasmda, "Biz sizin haysiyetinizi korumaya çalışıyoruz. Biz yazın keyifçatmadık. Beş yıl sonra ben yine burada olacağım. Ozal, bir holdingte hocalık yapacak. Onunekonomisi Nasrettin Hoca ekonomisine benziyor" dedi. tl Başkanı Keçeli de, "Genel secimlerin bir tesadüf hUkümetini işbaşma getirdiğini" söyledi. Mitingte, eski Bakan Ekrem Ceyhun da konuştu. Fotoğrafta, Cindoruk konusmasını yaparken görülüyor. (Fotoğraf: FUATKOZLUKLU) TürkiyeYugoslavya 19841986 yıllanm kapsayacak Tıirkiye Yugoslavya kiıltürel değişim programına iliskin resmi göruşmeler 2730 marı tarihlerinde Ankara 'da yapılacak. Cindoruk: Tapu tahsis belgesi, evrakia sahtekurhk suçudur Haber Merkezi Tapu tahsis belgesi konusundaki tepkiler dün de sürdü ve Başbakan Turgut Özal, Devlet Bakanı Sudi Türel ile ANAP adayı Bedrettin Dalan'ı konuyu halk önunde tartışmaya çağıran DYP tstanbul adayı Hüsamettin Cindoruk önerisine yanıt alamadı. Cindoruk, Zeytinburnu'nda gecekondu mahallesindeki bir kahvede duzenlediği basın toplantısında, "Gecekonduda oturan hemşerilerimiz vıllardır uğraşa uğraşa artık bu konunun profesörü oldular. Gerçek tapuyla sahte tapuyu ayırt ederler. Herkes bu belgelerin sahte olduğunu bilmektedir," dedi. DYP istanbul 11 Başkanı Yaşar Keçeli de şöyle konuştu: "Tapuyu tapucu verir. Bu ağac kiitüğu değildir. Tapu kiıtuğüntt zedelersen yarın da nufus kütüğunü zedelersin. Böyle bir uygulama tapu anarşisini doğurur, tapu anarşisi de halkı birbirine diişiirur." Cindoruk, partisinin Üsküdar mitingindeki konuşmasında da şöyle konuştu: "Bugunkü iktidar gecekondu iktidarıdır. Zeytinburnu'nda yaptıklan sahtekârlıktır. Tapu tahsis belgesi, evrakla sahtekârlık suçudur. Bu bir tuzaktır. Tapu ile alakası olmayan bu belgelerle devletin itiban bir oy için yerlerde süründüriılmektedir. Bunun hesabını soranz. O bakan olacak Sudi'lere de soranz" "UCUZ SEÇtM StLAHI" Ankara eski Belediye Başkanı Ali Dinçer, "Gecekondulam tapu tahsis belgesi vermek çok ucuz bir seçim silahı. Gecekondulannın başına yıkıldığını yıllarca yaşamış olan halk bu belgelerin seçim yatırımı olduğunu bilecek sağduyudadır," dedi. Ankara EGO eski Genel Müdüru Ethem Özbakır da, bu belgelerin dilekçe alındı belgesi niteliginden fazla bir anlam taşımadığım söyledi. TMMOB başkanı Bülent Tanık, yeminli özel teknık büro uygulamasına karşı çıkarak bunlann bilimsel çalışma, meslek ahlâkı ve mevcut mevzuat bakımından doğru olmadığını bildirdi. Tanık, imar affı konusunda yasanın uygulama yönetmeliği çıkmadığı için de bu burolann iş yapmasının yasal olmadığını söyledi. Bu RızarYerel Secim var... Gercekci olalım. Şehirde mi yaşıyorsunuz? Kasabada mı? Derdiniz aynı! Biliniz ki, toplanmayan çöplerin, akmayan suların, açıktaki lağımların, yetmeyen otobüslerin, çevre kirlenmesınin ve nihayet belediye bürokrasisınin iki esas sorumlusu vardır. iki esas sorumlu... Birıncisi... kaynak yetersizliği yani, para yetersızliğidir. İkincisi ise, belediyeleri hizmet müessesesi değil, siyasi çıkar kaynağı gören, "neme lazım"cı zihniyettir. Bu iki soruna çözüm bulunmadıkça, beledivelerin hiç bir sorununa çözüm bulamayız. Peki, çözüm nerede? * * * Siyasi sahnemize bir bakın... 6 ayrı parti yani, 6 ayrı zihniyet, yerel seçimlere katılıyor. Bu zihniyetierden biri, kendini, hem Türkiye'nin hem Türk belediyelerinin meselelerini çözmeye hazırlamıştır. Bir icraat fırtınası estirmiştir. Yurt içinden ve yurt dışından Türkiye için kaynak yaratmıştır. 1 milyon gecekondu için imar affını işler hale getırmiştir. 1 milyon gecekondu sahibine, "gerçek tapu"yıı verecektir. Anavatan Partısi, Türk belediyelerinin meselelerine nasıl sahip çıkrığını, daha ilk üç ayında, bu icraatıyla göstermiştir. Acı da olsa, görülen gerçek o'dur ki, diğer partilerin derdi, ülkemizin belediye ihtiyaçlarına cevap yermek değil, hayali bir erken seçimi gündeme getirmektir. Hangi siyasi görüşten olursanız olun, Pazar günü, oyunuzu Anavatan Partisi adaylarına verin. Çalışmaya ye tarafsız davranmaya adanmış, yörenize hizmet vermeye hazırlanmış Anavatan adaylannı işbaşma getirin. Anavatan'ın yapıcı yönetimini, şehrinizle bütünleştirin. Oyunuzu değerlendirin... İlk "tapu"nun sahibi: "Ben müracaat etmeden gelip tapu verdiler" ŞENOL KONUKÇU Türkıye'de bir milyon dolaymdaki gecekonduda oturan vatandaş adına ilk tapu tahsis belgesini geçtiğimiz salı günu alan Şişli Talatpaşa mahallesi bakkallarından Muzaffer Tığlı, "Benim hiç bir müracaatım olmadı. Birileri gelip ölçüp biçti. Sonra da tapurau verdiler," dedi. Tığlı, başvurusu olmadan kendisine tapu tahsis belgesi sağlayan yeminli özel teknik büroya herhangi bir para odemediğini de açıkladı. Erbeyli sokağında 273 metrekare Hazine arazisi uzerindeki tek katlı evi ve ön odasındaki bakkal dukkânı için kendisine tapu tahsis belgesi verilen ve aldığı belge ile birlikte Tapu Kadostro Mudürlüğü önunde çekilmış fotoğraflan gazetelerde de yer alan Muzaffer Tığlı "olay''ı şöyle anlattı: "Pazartesi öğlen, ben evde yokken uç kişi gelmiş. Hanıma kapı numarasını falan sormuşlar. Olçüp biçmişler. Tam gidecekleri sırada eve geldim, ne yaptıklannı sordum. Tespit yaptık, dediler ve başka bir şey soylemeden gittiler. Akşam, yeminli murakıp olduğunu söyleyen biri geldi. Geçen sene imar affı için verdiğimiz formla yatırdığımız iki bin liranın makbuzunu istedi. Ben de verdim. Bana salı günu saat U'de Sultanahmet'teki Tapu Dairesi'ne gelmemi, orada tapu tahsis belgesi verileceğini söyledi. Sabah gittim, benim gibi yedi kişi daha vardı. Yeminli murakıp olduğunu söyleyen adam da ordaydı.Y anm saat bile beklemedik. Bizi tek tek içeri çağırıp imza attırdılar ve tapu tahsis belgelerimizi verdiler. Gazeteciler de resimlerimizi çekti. Yeminli murakıp olduğunu söyleyen kişi bizden para falan alrnadı." Muzaffer Tığlı, gazetelerde fotoğraflarının yayınlanmasından sonra mahallede kendisine "Nasıl aldın bunu? Bize neden haber vermedin? Yoksa ruşvet mi \erdin?" sorulannm sorulduğunu oysa kendisinin bu işle bir ilgisi olmadığını söyledi ve "Gelen giden belgerne bakmak istiyor. Herkese göstermekten iki giinde eskidi. Ben de fotokopisini çektirdim, isteyenlere bunu gösteriyorum," dedi. BAKKAL DÜKKANINDA BÜRO Daha once Devlet Bakanı Sudi TurePin yanında tapu kadastro teşkilatında çalışmış harita ve kadastro muhendisi Hiiseyin Altınörs'un İstanbul'da aldığı ilk yeminli ozel teknik büro izniyle Talatpaşa Mahallesinde bir "İr PİYANGO ONA VURDU ANAP'ın tapu dağıtım piyangosu, seçim heyecamyla kanşık bir biçimde Talatpaşa mahallesi bakkalı Muzaffer Tığlı'ya vurdu. Tığlı, eşinedostuna "•Vallahi rüşvet yedirmedim'' demekten yoruldu... tibart bıirosu" açtığı öğrenildi. Şişli, Talatpaşa Mahallesi Aslan Gazi Caddesi 53 numaradaki erkek berberi dükkânının bir bölümünün yeminli ozel teknik büro haline getirildiği belirlendi. Altınörs, "Sekiz kişinin dışında henüz belge vermiyonız. Burada hazırlık ön çalışmalan yapıyoruz," dedi. Gerçekd olalım. Beldeniz ve belediyenizi, şehriniz ve kendinizi düze çıkarma yonünde oy kullanırken, particiliği bir yana tMrakmaktan başka çözüm var mı? Zimmetlerine 50 milyon lira geçiren 7 kişi gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi Bayrampaşa Sular İdaresi Bölge Müdürluğü'nde çalışan l'i kadın 6 memur, zimmetlerine 50 milyon lira geçirdikleri iddiasıyla gözaltına alındılar. Bir süre önce BayTampaşa Sular İdaresi binasının 7 numarah odasında çıkan yangını kuşkulu goıen polis, tahsilatıa kullanılan hesap defterlerinin planlanmış olarak yakılmak istenebileceğini gözönune alarak soruşturmaya başladı. Soruşturmada Bayrampaşa Sular İdaresi Bolge Müdurlüğü'nde tahsildarlık yapan Kamil Zengin, Hamit Hayır, Kemal Pariak, Mustafa Okur, Zeki Zağralı, Temel Dinçerler ve Fatma Solmaz'ın mükelleflerden topladıkları 50 milyon dolayındaki parayı zimmetlerine geçirdikleri saptandı. Sular İdaresi memurlarına çalıştığı bankanın " ödendi" damgasını veren Nizamettin Şeker adh müsuhdem de gözaltına alındı. Türkiye'nin bütün belediyelerine iş bitirici başkan Anavatan'dan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle