14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 1984 * • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 caktır. Medis'in yetkilerini hiçe sayan ve bütçe usullerine tamamen aykın bir yöntemle üstelik Sayıştay deneliminden uzak, ArttırmaEksiltme ve Mohaseme Lmumiye Kanunu'na tabi olmadan kullanabilecektir. Bunu cok mahzuriu, ana kaide ve usullere aykın bir işlem olarak göriiyonız. Bu kanunun sayın Cumhurbaşkanımızdan geçip geçmeyeceğini bilemiyorum. Eğer geçerse Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açarız." HP Genel Başkanı, vergi parasıyla yapılmış, halkın üzerine titrediği ulusal kuruluşlann tüm gelir ve işletme haklarının varhklı kişilere devredilmesi ve tahsisini doğru bulmadıklarını belirterek şöyle devam etti: "Yerliyabancı aynmı yapmadan yapılacak bu işlemler, Berde Türk devletinj büyük sıkıntı ve baskılara maruz bırakacak bir uygulama olacak. Tesislerin yabancılara sanlmasında naal bir usul uygulanacak, müracaat edenlerin seçiminde bir aynm yapılacaktır? Bu tesislerin tümünü örnegin ASALA teşkilatı almak isterse verilecek midir? Araplar, Vunanlılar, Amerikalılar, almak isterlerse satdacak nudır? Bu salışlar hangi ölçüde olacaktır? Bütiin bu konulara acıklık getirmeden yasa Meclis'ten geçmiştir." Calp bir başka soru üzerine "Herkezi uyanyorum. Hükümet olduğumuz zaman bu işlemleri durdunıruz. Bankerzedeler gibi köprüzede, barajzede. KİT/edelerinmeydana gelmemesi için bu konuda yatınm yapacaklann çok dikkat etmeleri gerektigini belirtiyorum. Şu açık ki, şimdiye kadar hiçbir dönemde hiçbir iktidar milli tesisleri yabancılara satmaya, bu kadar açık soyiemeye bile cesaret edemedi. Yıllar önce bir iktidar, yeni çıkan yasanın çok alt düzeyinde bir yasayı bile çıkartmaya cesaret edetnemiştir." dedi. Calp, vatandaşlann ulusal kunıluşlara, kendi vergi paralanyla yapılan çok önemli tesislere sahip çıkacaklarını da belirterek "biz de üzerimize düşen göreve ülkenin başına felaket açmaması için, milli tesislerimize sahip çıkacağız" dedi. Duyarlığımızı mı Yitiriyoruz?.. (Baştarufi 1. Sayfada) CALP ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp köprü, baraj ve KÎT'lerin satışını sağlayan yasa tasarısının Meclis'te kabulü nedeniyle yaptığı açıklamada "vatanJaslarımızın milli kuruluşlara, kendi vergi paralanyla yapılan çok önemli tesislere sahip çıkacaklanna inaıuyomm" dedi. Yasanın Cumhurbaşkanı'ndan geçip geçmeyeceğini bilemediğini belirten Calp, geçtiği takdirde Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açacak larını söyledi. HP Genel Başkanı "Açık söyliiyonım, hükiimet olursak bu işlemleri durdunıruz. Hiçbir dönemde hiçbir iktidar milli tesisleri yabancılara satmaya, bu kadar açık soyiemeye cesaret bile edemedi" biçiminde konuştu. Ana muhalefet partisi HP ve muhalefet partisi MDP üyeleri tarafından yapılan değişik ama sert eleştirilere rağmen "parmak hesabı" sonucu aynen kabul edilen yasa tasansı üzerinde görüşülürken, Meclis'te bu konuda hiç konuşmadığını anımsatan Cumhnriyet muhabirine HP lideri şunları söyledi: "Ana muhalefet partisi olarak, sosyal demokrat bir parti olarak, devletçiliği temel ilke olarak alan bir parti olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdik inancındayım. Herşe> açıkça arkadaşlanmız tarafından söylenmiştir. Vapılacak ve soylenecek her söz söylenmiş, bu işin tehlikesi çok açık ifade edilmiştir. Ancak halktan aldığı oyla, azınlıkta olduğu halde Meclis'te sayısal çoğunluğu olan iktidar partisi yasa tasansını kabul etti." Calp "bundan sonra ne yapraayı düşünüyorsıınuz?" sorusuna karşılık olarak şu yanıtı verdi: "Tasamıf teşviki ve yatınmlann hızlandınlması adıyla Meclis'e gelirilen tasan, köprü ve baraj satışının ölesinde bu gayeyi aşan bir genişlikte, tüm kamu kunım ve kumluş ile tesislerin satışını ongören bir hüviyetle çıkmıştır. Buna göre hükümet 56 bakandan oluşan bir kurul marifetiyle her türlü kamu lesislerini satabilecek ve bunlardan eMe edilen gelirlerden oluşan fonu diledigi gibi kullana GORUS HINCAL ULUÇ (Baştarafı Spor Sayfasında) kötü durumda... Remzi, oyunda bir potanın olduğundan habersiz... Mehmetler ve Cihat, oyunu sadece savunma için oynadıklarını sanıyorlar. Bir de İziç var... Sayı atmak için tek hareket yapmıyor, ama hiç değilse, pozisyon olursa, potaya bakıp atıyor... Hepsi bu... Şimdi bu mu basketbol?.. Bu basketbolla Galatasaray Fenerbahçe'y' yense, şampiyon olsa ne olur?.. Kaldı ki yenemez... Sahadaki beş adamdan dördü, potanın nerde olduğuna bile bakmazsa, rakip takım geri zekâlı değil ya... Dört adamı ile Davvkins'i tuttu mu maçı alır götürür.. Maç sonrası eleştirileri de okudum... Herkes Amerikalı'ya yükleniyor. Niye 4050 sayı atmamış diye... Dawkins o gün sahanın en iyi adamıydı oysa... Bir basketbolcu düşünün ki, daha onbirinci dakikada, kendisini tutan üç adamın üçü de dörder faule yükselsin... Bir koç daha ne bekler oyuncusundan... İkinci yarının başında, Fenerbahçe'nin yarısından çoğu dörder faulle oynuyordu, Galatasaray'da ise sadece bir kişinin üç faulü vardı. Arada Altan Oinçer'le konuştuk... O da faul durumuna bakıyor ve "Böyle giderse Galatasaray kazanır"diyordu... Sonunda ne oldu bilirmisiniz?.. Fenerbahçe'de bir, sadece bir kişi beşinci hatayı yaparken, Galatasaray'ın ilk beşinden dördü oyun dışı kaldı.. Şimdi nerde Galatasaray'ı yönetenler?.. Takımın koçu, antrenörü?... Eğer burada yönetim yanlışlığı yoksa, nerde vardır peki?.. Bir de İziç'ten söz etmek gerek... Nasıl gereksiz bir sinir küpü, anlatması zor... Maçın bitmesine beş dakika var. Galatasaray on sayı farkı kapamış. Öne geçmesi an meselesi... İziç, hiç yeri ve gereği yokken beşinci faulünü yapıyor... İlk dört faulü de öyle za4en... Yersiz ve gereksiz... Böylesine sorumsuz oyunculuk olur mu?.. Galatasaray'daki duruma birisinin el koyması gerek... Önce Turgay atmalı... Girmese de atmalı ki, önünde bir adam dursun... Cihat ve Remzi, Dawkins'ten önce potayı aramayı öğrenmeliler... Mehmetler de öyle... İziç sakinleşmeyi öğrenmeli, bir oyun kurucu sorumluluğuna kavuşturulmalı. Takımı kenardan yönetenler, saha içinde olup bitenler kadar, skor levhasmı da izleyip, oyun taktiklerini kurmalılar... Galatasaray iyi oynatılırsa, Karşıyaka'ya değil, şampiyonluğa oynar... Bugünkü Davvkinsspor oyununu sürdürürse, PlayOff'un birinci turunu bile geçemez... sı kaydıyla söyleyebiliyor. Cumhuriyet'te yayımından bu yana üç gün geçiyor. Diplomatik muhabirimizin soruları karşılıksız kalıyor. Ve Dışişlerimizden, Özal Hükümeti'nden kamuoyuna dönük herhangi bir resmi tepki yok hâlâ... Büyükelçi, "Neden 934 milyon dolar yardım aynldı?" sorularından artık sıkılmış, öyle beyanda bulunuyor. Bu açıklamanın yayım tarihı 28 Şubat salı... 2 Şubat günü ise, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Büyükelçi Nazmi Akıman, "934 milyon" dan Hükümeti'nin memnun olmadığını şu sözlerle açıklamış: "Öngörülen yardım miktan bizim ihtiyaçlanmızı karştlayacak düzeyde değildir. Reagan yönetiminin Kongre'den talep ettiği yardım miktanndan memnun olduğumuzu söylemek imkânını bulamıyoruz..." Amerikan Büyükelçisinin "canını sıkan" bir açıklama herhalde... Tarih, 14 Şubat... ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı John Tcwer başkanlığında bir Amerikan Kongre heyeti başkentte resmi temaslar yapıyor. Görüşmeler sırasında Kongre'nin etkili senatörleri arasında yer alan John Tovver'a en üst düzeyde şu anlatılıyor: ABD'nin askeri yardımı yetersizdir. Türkrye'nin NATO içinde kendisinden beklenen görevi yerine getirebilmesi için yılda en az 1 milyar dolar tutannda yardım zorunludur... Amerikan Büyükelçisinin "canını sıkan" bir başka açıklama da bu olmuş olabilir... Ve Büyükelçi, bu duygusunu kamuoyuna ifade etmekten kaçınmamış, hayli açıksözlü davranmıştır. Sayın Büyükelçinin bu açıksözlülüğüne Türk meslektaşlarının canı sıkılmamış mıdır?.. Aksine ihtimal dahi vermek istemeyiz. Çünkü, Amerikan Büyükelçisi'nin demeci uluslararası alanda kabul görmüş diplomatik teamüllere tümüyle ters düşmektedir. Yazılı olmayan diplomatik kurallara göre bir büyükelçi, nezdinde bulunduğu ülke, o ülkenin poiitikaları ve o ülke yöneticileri hakkında na hoş olacak, nahoş bir anlamaya yol açacak incitici herhangi bir açıklamadan kaçınmakla yükümlüdür. Burta aykırı bir örnek daha geçenlerde Fransa'da yaşanmıştır. Paris'teki Amerikan Büyükelçisi, Mitterrand yönetiminde hükümet ortağı olan Fransız Komünist Partisi hakkında ileri geri konuşunca, kamuoyunda kıyamet kopmuştur. Fransa Başbakanı Pterre Mauroy, Büyükelçi Galbraith'ı makamına çağırtmış ve açıklamalarının "kabul edilemez" olduğunu söylemiştir. Başkan Mrtterrand'ın bir toplantıda Amerikan Büyükelçisi ile yüzyüze gelmesine rağmen kendisini görmezlikten geldiğini 13 Şubat tarihli Newsweek dergisi yazmıştır... Bu açıdan bakıldığında, Türk Hükümetinin yetersiz bulduğunu resmen belirttiği ve açıkça "memnuniyetsizlik" ifade ettiği bir konuda, bir büyükelçinin kalkıp, "bu sözlerden artık sıkılmaya başladım" diyebilmesi, diplomatik görenek ve kuraltann çiğnenmesi değil de nedir?.. AmerikanBüyükelçisi"ölçüyü"kaçırmıştır. Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi diplomatlardan biri olan Hasan Esat Işık, dün gazetemizde yayınlanan demecinde "ölçünün kaçtığını" şöyle dile getiriyor: "Bir yüksek komiserin görevlı bulunduğu ütkeye bu kadar tepeden bakarak açıklamalar yapmak hakkı mıdır, bilemiyorum. Fakat bir büyükelçinin buna asla hakkı yoktur. Bu duruma düşen bir büyükelçi, ya hükümeti tarafından geri çağrılır, ya da artık o ülkede ya/nız hükümet indinde değil, kamuoyunda da itibannı tamamen yitirmiş olur" Amerikan Büyükelçisi "canını sıkan" konuyu açıksözlülükle dile getirmiş bulunuyor. Dışişleri'nin ve Özal yönetiminin de bundan canlarının sıkıldığını biliyoruz. Ancak, resmi bir tepki gösterilmez ve kamuoyuna yansıtılmazsa, can sıkıntılarının bir anlarnı olmaz, sadece kişisel düzeyde kalır... Üç gündür bekliyoruz. Henüz ses seda yok... Acaba, birçok konuda olduğu gibi bu alanda da duyarlığımızı yrtirmeye mi başladık? Ne dersiniz?.. INONU UFUK GÜLDEMİR tŞAK SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü bazı tesislerin hisse senedi aracılığıyla satılabilmesine olanak tanıyan yasa konusunda "devletin gelirleri üzerinde başkalannın ipotegi olamaz" dedi. Jnönü, Uşak'ta devletin malını satmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini bildirirken, şunları söyledi: "Bu yasayı Cumhurbaşkanı onaylasa bile Anayasa Mahkemesi var. Anayasa Mahkemesi'nde de bozulmazsa. iktidara geldigimizde satılanlan geri alınz." lnönü, aynı konuda devletin malını satmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi. SODEP Genel Başkanı lnönü önceki geceyi Pamukkale'de geçirdikten sonra gezisine lsabey ilçesinden başladı. Burada Uzüm ve elma üreticileri ile sohbet eden lnönü, daha sonra Çal'a gitti. burada yaptığı konuşmada, Çal'ın Türk büyükleri yetiştirdiğini kaydeden tnönü, "Bunlann başında tbrahim Çallı gelir. Kendisini çok severiz." dedi. tkram edilen süt konusunda çiftçilere, "Bu giizel sütü nereden buldunuz?" diye soran İnönü, daha sonra "Sağlıgınıza" diyerek sütü içti. Burada yaptığı konuşmada, tesislerin satılmasına olanak veren yasayı eleştiren tnönü şunları söyledi: "Devletin malını satmaya kimsenin giicii yetmez, yabancılar nereye para konur, nereye konmaz bilirier. Onun için bu güriıltüden hiçbir şey çıkmaz." Bir yurttaşın Hisse senetlerini Yunanistan alırsa ne olur?" sorusunu tnönü "Çal buna izin vermez. O }1izden telaşlanmıyonım. Kâr eden birkaç kuruluşu özel sektöre devretmeve calısıvorlar. Onun için ne yaptıklan anlaşılmasın diye de işi kanşık gösteriyorlar. Köprü deyince herkesin ağzının suyu akıyor, ama milletin malını sattırmayız. Kimsenin kuşkusu olmasın" dedi. Çal'dan Süller kasabasına geçen lnönü burada bir süre köylü hanımlarla sohbet etti. Şalvarh hanımlara "Kıyafetiniz çok şık" diyen lnönü Çivril'den yaptığı konuşmada ise şunları söyledi: "Satış yasası ile halkın çıkarian çelişkilidir. Devletin iç borclanma Uhvili çıkarması dotaldır. Ama dogal olmayan KİT'lerin özel sektöre devri planıdır. Acayip bir yasa çıkardılar. Ama devletin gelirleri Üzerinde başkalannın ipoteği olamaz. Bu sistem yüriimez, iktidara gelirsek devletin gelirlerini iade edeceğiz." Banaz'da yaptığı konuşmada, "Halkçılara kırgın değiliz" diyen tnönü, HP'nin seçimlere girerek yararlı bir görev yaptığını söyledi. lnönü, daha sonra Dumlupınar, Zafer Abidesini ziyaret ederek anıta çiçek koydu. SODEP lideri daha sonra Aydın'a oradan da Afyon'a geçti. Afyon'da partisinin düzenlediği geceye katılan lnönü, geceyi Ankara'da geçirdi. lnönü bu sabah Erzurum'a hareket eriyor. İthal sigaralar seçimden (Baştarafı 1. Sayfada) İhaleye katılan firma yetkililerinden öğrenildiğine göre mayıs ayı ortalannda piyasaya sürülmesi düşünülen yabancı sigaraların bugünkü fiyatları 350400 lira arasında. Bir baksta 500 pakel sigara bulunduğu gözönüne alınırsa firmaların getirecekleri sigara miktar ve fiyatları şöyle oluvor: Malboro: 8.267.500 paket sigara getiriyor. Toplam fiyatı 3 milyar TLReynolds: 3.670.000 sigara. Toplam fiyatı 1 milyar TL. T.E.İ. (Rothmans, Dunhill): I milyon 950 bin paket sigara. 682 milyon B.A.T. (Kenl, Pall Mall): 2 milyon 500 bin paket. 875 milyon TL. İhaleye katılan firma yetkilileri tek tek Tekel Genel Müdür lüğündeki toplantı salonuna alındılar. En uzun görüşmenin Rothmans yetkilileri ile olduğu belirtildi. Her yetkili bir iki defa dışan çıkıp bağlı bulundukları ülkedeki merkezleri ile yeni "fiyat" pazarlıklan yaptılar. Öğrenildiğine göre siparişte ilk sırayı alan Marlboro firması baksı 400 marktan teklif verdi. gümrükle ilgili teftiş yapmayacağını söyledi. Maliye ve Gümrük Bakanı Arıkan, "Maliye Müfettişi" ne atıf yapılan çeşitli yasalarda bu ünvanın "zımmi ilga" ilkesine göre, ortadan kalktığını söyledi. Öte yandan Maliye Müfettişleri ise Kararname'de yapılan imzasız, onaysız değişiklik ilk kuruluşlarımn ortadan kaldırılmış olduğu endişesini sürdürüyorlar. Bakanın "Maliye Müfettişi" ünvanını kullanmayın diye sözlü emir verdiğini belirten müfettişler "Bakanlık Müfettişi" olmakla Hazine ve Bütçe Birliği ilkesine göre örneğin, daha önce TRT'de ya da PTT'de yaptıkIarı teftişin artık olanaksız hale gelmiş olduğunu ifade ediyorlar. (Baştarafı 1. Sayfada) yonel olmadığını, sistemin işleyişindeki aksaklıkların giderilmesi gerektigini, aksi takdirde bankaların devletleştirilmesinden başka çare olmadığını ifade etti. Maliye Müfettişleri'nin yetkileri konusunda sorulan bir soruya yanıt verirken de Maliye ve Gümruk Bakanı Arıkan, "Bakanlıklar birleştirilmiştir. Bu durumda teftiş kunıllannın da birleştirilmeleri zorunludur" dedi. Arıkan, Maliye Müfettişlerinin yetkilerinin aynen devam ettiğini, ancak isimlerinin "Maliye ve Gümriik Bakanlığı Müfettişi" olduğunu, gümrük müfettişlerinin maliye ile ilgili konulara. maliye müfettişlerinin ise Arıkan: (Baştarafı I. Sayfada) takdirde, bölgedeki en yüksek askeri komutanlıktan yardım isteyebiliyoryasaya göre alınabilecek önlemler şöyle sıralanıyor: • Sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak. • Belli yerlerde veya belli saatlerde kişileri . dolaşmalarını ve toplanmalarını, araçların seyirlerini yasaklamak, • Kişilerin üstünü, araçlarını, eşyalannı aratmak ve bulunacak suç eşyası ve delil niteliğinde olanlara el koymak, kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti koymak, • Bazı yayın araçlarını toplamak, basılmasını, çoğaltılmasını yasaklamak, • Kamu düzenini, güvenini bozabileceği kanısını uyandıran kişileri olağanüstü hal bölgesinden çıkartmak.bu bölgeyealınmasını vasaklamak. Olağanüstü Nisanda BİLGE KİTAP KULÜBÜ BU KEZ DE YAZARLA OKURU BULUŞTURUYOR YAZKOBİLGE İŞBİRLİĞİ Mart Ayı İmza ve Söyleşi Günleri • 3 Mart 1984 Cumartesi 13.0020 00 Kerim Korcan Afşar Tımuçin Cengiz Beklaş Salim Şengil Hikmet Altınkaynak Önay Sozer • 7 Mart 1984 Çarşamba 15.0020.00 Kerim Korcan Eray Canberk Aydın Hatıpoğlu Mehmet Semih Afet Muhteremoğlu (llgaz) BVRArNELA "AİUK" Yılhk 1 ay ihbarlı vadesiz mevduat 3 ay ihbarlı vadesiz mevduat (mevduat sertiflkalan dahil) 6 aydan (6 ay dahil) I yıla kadar vadeli mevduat (mevduat sertifikalan dahil) I yıl (I yıl dahil) vadeli mevduat (mevduat sertifikalan dahil) 6 aydan (6 ay dahil) 1 yıla kadar vadeli üçer aylık faiz ödemeli tasarruf mevduatı (mevduat senifikalan hariç) 1 yıl (1 yıl dahil) vadeli üçer aylık faiz ödemeli tasarruf mevduatı (mevduat sertifikalan hariç) Vadesiz • 21 Mart 1984 Çarşamba 15 0020.00 A. Kadir Rıfat llgaz Asım Bezirci Seyyit Nezir Huseyin Haydar • 24 Mart 1984 Cumartesi 13.0020.00 Bertan Onaran Pınar Kür Salah Birsel Işıl Özgentürk • 28 Mart 1984 Çarşamba 15.0020.00 Can Yücel Çetin Altan Hasan İzzettin Dinamo Semih Tiryakioğlu Muhteşem Sunter Mehmet Özgül • 31 Mart 1984 Cumartesi 13 0020.00 Attila İlhan Mustaja Balel Celal Ozcan Mahmut Alptekin (Baştarafı 12. Sayfada) leri nedeniyle sevk edilemeyenlerden 15 Mart 1984 tarihe kadar kanuni mazeretleri sona erenler ve mahkemesi neticelenenler. SINAV 1 NtSANDA Milli Savunma Bakanhğı'nın açıklamasına göre, sevke tabi bulunmayan gruplardan, 1 Nisan 1984 tarihine kadar 31 yaşını dolduranlardan istekli olanlar da bu celp döneminde sevkedilecekler. Silah altına alınacak yükümlüler, 20 marttan itibaren 31 mart tarihine kadar kayıtlı bulundukları yerli askerlik şubelerine müracaat ederek, alacakları sevk belgeleri ile birlikte 1 nisan 1984 tarihinde test ve mülakat merkezlerinde hazır olacaklar. Sevklerini yabancı askerlik şubelerinden yaptırmak isteyenler 12 Mart 1984 tarihe tâdar bu şubelere müracat edebilecekler. Test ve mülakata katılan yükümlülerin, istekleri, meslekleri, test ve mülakat neticeleri dikkate ahnarak, bilgisayarla sınıfları belirlenecek. İSTEYEN ER OLACAK Sınıf okullarına katılan yükümlülerin ihtiyaç fazlası, ere ayrılacak. Milli Savunma Bakanlığı, ere ayırma işleminin nasıl yapılacağını şöyle açıkladı: "Kendi isteği ile er olmak için dilekçe verenler ere ayrılacaktır. Göniillü er olmak isteyenler ayrıldıktan sonra, kalan yiikümlii miktan ihıiyaçtan fazla ise yedek subav olmak isteyenler arasında kura çektirilerek fazla miktar ere ayrılacaktır. Gönüllü er olmak isteyeneler ere ayrıldıktan sonra kalan >ukumlu miktan yedek subay ihtiyacından az ise, gönüllü er olmak isteyenler arasında kura çektirilerek yedek subaya aynlacak miktar tamamlanacaktır." Açıklamaya göre, 31 Aralık 1980 tarihinden önce yüksek öğrenim kurumlarından mezun olarak, statüsü yedek subay adayı olarak belirlenmiş yükümlüler, isteğe bırakılmadan ve kuraya tabi tutulmadan doğrudan yedek subay adayı olarak ayrılacaklar. Yedek subay adaylığına ayrıIan vükümlülerin hizmet süreleri öğrencilik dahil 16 ay, istekle veya kura ile ere ayrüanlann hizmet süresi ise 8 ay. IranIrak savaşında iki tarafda hem yenik hem galip İran: Mecnun Adası'nı geri almak isteyen Irak birliklerinin saldırısı püskürtüldü. Irak: Mecnun Adası'nın bulunduğu batakhkta 50 İran teknesi batırıldı. BAĞDAT, (Ajanslar) İranla Irak arasındaki çarpışmalar devam ederken, İran Başbakanı Hfiseyin Mtısavi, mecliste yapıığr açıklamada "Biz, hiçbir Köw! fez ülkesini tehdit elmiyoruz" dedi ve bölgedeki tüm ülkelerin egemenliğine saygılı olduklarını belintl Fransa'nın Irak'a 500 milyon dolar borç vereceği açıklandı. Paris hükümeti şimdiye dek Irak'a 1 milyar dolar borç verdi. Fransa, son üç yılda Irak'a 5 milyar dolarlık silah sattı. Mitterrand yönetimi, Batı Avrupa'da Irak'ı en fazla destekleyen ülke. Çarpışmalar konusunda ise iki taraf çelişkili iddialar ileri sürüyor. Iran, önceki gün, Basra kenti ile dört kasabayı bombardıman ettiğini ve Iraklılann Mecnun Adası'nı geri almak için düzenledikleri saldırının püskürtüldüğünü bildirdi. Güneydoğu Irak'ta bataklık yörede bulunan Mecnun Adası geçtiğimiz hafta İran'ıların eline geçmişti. Irak ise, Mecnun Adası'nın bulunduğu bataklık yörede 50 İran teknesinin helikopter saldırıları sonucu batırıldığını ileri sürdü, ancak adanın henüz geri ahnamadığını kabul etti. Iraklı komutanlar Mecnun Adası'nın îran hatları ile bağlantısının "kesildiğini ve adanın yakında düşeceğini öne sürdüler. Iranlıların büyük bir saldırı düzenlediği cephenin orta kesiminde ise ağır kayıplar verdikleri anlaşıhyor. Irakhlar bu kesimde İran'dan geri alınan bir köyü AP muhabiri ile Batılı gazetecilere gezdirdiler. Muhabir köyde en az 500 İranlı askerin cesedini gördüğünü ve yolların İranlılar tarafından terkedilmiş askeri malzeme ile dolu olduğunu bildiriyor. Iraklı komutana göre, İranlılar bu kesime 67 bin kişilik bir kuvvetle saldırdılar. Çarpışmalar bazen göğüs göğüse cereyan etti ve iranlılar sonunda çekilmek zorunda kaldılar. AP muhabirine göre, Iraklı komutan General Sabah Fahri, üç gün, üç gece devam eden çarpışmalarda İran birliklerinin çok büyük bir bölümünün imha edildiğini öne sürdü. • Savaş Şimdi Töbank'a daha sık gelecek, daha çok kazanacaksınız. Çünkü lMartl984'denitibarenTöbank'da Aylık Faiz devri başlıyor. Artık pararuzı Töbank'a bir kere yatıracak, her ay "maaş" gibi faiz alacaksınız. Üstelik Töbank güvencesinde. % 43 % 49 • 10 Mart 1984 Cumartesi 13 0020 00 Işıl Özgentürk Bekır Yıldız Kemal Sülker Muzaffer Hacıhasanoğlu Hakkı Ozkan • 14 Mart 1984 Çarşamba 15 0020.00 Abdülkadir Bulut Oktay Akbal Recep Bilginer Erdoğan Alkan Ayhan Hünalp • 17 Mart 1984 Cumartesi 13 0020 00 Adnan Özyalcıner Sennur Sezer Relik Durbaş Abdülkadir Bulut SizdegeünTöbankla, tasarmflarmızı Töbank'da güvenealın. Bilge Kitap Kuliibü Valikonağı Cad. 73/2 Nısantası Herkese açıktır. "güçlü bankodır Yurt dışmda çahşan Türk işçileri tarafından havale yoluyla gönderilen veya efektif olarak bozdurulacak olan dövizlerin kesin satışı suretiyle açılan vadeli mevduat hesapları ve mevduat sertifıkalarma vadelerine göre %4 fazla faiz verilir. A&D (Baştarafı 1. Sayfada) likle izleyen Suudi Arabistan bO tanker satın aldı ve bunlan Umman, Singapur ve kıyılarında Karayiblerde bekletiyor. Bu stoğa "tampon stok" adı veriliyor. Bütün bu kaynaklara ek olarak, Meksika, Gine ve Kuzey Denizi petrollenııin üretiminde bir artışa giderek sağlanacak stoklardan da söz ediliyor. Ancak, petrol krizini önleme senaryosunun başarıya ulaşması için, şu üç faktör temel önemde: • Tüketici ülkelerin petrol krizi stoku oluşturması, • Suudi Arabistan petrolünün nakil yönünün değişmesi, • OPEC ülkeleri ve diğer pet (Baştarafı 1. Sayfada) rol iiretici ülkelerin üretimlerini Halefoğlu'nun ziyaretinin günarttırması, demini ikili ilişkiİer çerçevesin• Suudi Arabistan'ın tanker de değerlendiriyor. lerde bekletilen tampon stokuÖte yandan Dışişleri Bakanı nun kullanılması. Vahit Halefoğlu'nun önümüzdeki hafta Tahran"a yapacağı ziyaGalatasaray Mezunu, Boretten sonra Başbakan Turgut ğaziçi Üniversitesi öğrenÖzal'ın da nisan ayında İran'a cisinden İngilizce, Frangitmesi tasarlanıyor. sızca ve Matematik dersZiyaret tarihi kesin bir şekilleri, Tlf: 142 23 38 de saptanmamakla birlikte Ankara ile Tahran arasında yürü• İYTÖO'dan 1980 yılında aldı tulen diplomaıik temaslarda ğım geçici mezuniyet belgesini Üzal'ın ziyaretinin nisan ayında yitirdim. Geçersizdir. gerçekleştirilmesi konusunda ilGÜRTAN YALÇIN kede anlaşmaya varıldı. iran
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle