14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbi: Cumhurivel Maıbaacılık <.e Gazetecılık Turk Anonim Şırketı adına Temsilciier: ANKARA. Yalçın Doğan, IZMIR. Hikmel Çelinkava. ADANA: Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal. Muessese Muduru: Mehmel Mercan. 9 Servıs Şefleri: İstanbul Haberlerı: Selahallin Güler, Dış Emine Işakhgil. Yazı tşleri Muduru: Okay Gonensin, • Yazı Işleri Mudur Haberler: Ergun Balcı. Ekonomi: Osmsın Llagay, Kultur: A>dın Emeç, MaVardımcısı: AhmeC Konılsan, Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bajer, Sayfa gazın: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yücelman. Duzeltme. Refik Durbaş. Araştırma. Şahin Alpay. Duzeni Yonetmeni. Ali Acar. TAKVİ.Vİ 15 Şubat 1984 lmsak: 5.45 Güneş: 7.09 Oğle: 13.18 İkindi: 16.37 Akşam: 19.16 Yalsı: 20.36 Buroiar • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 189851 253257 Idare: 183335, • Izmir: Halit Ziya BuKarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesı, T.H K. Uhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu. Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Haber Merkezi 14 Mart Tıp Bayramı törenlerle kutlandı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Gazi Üniversitesi Rektorü Prof. Dr. Şakir Akça'ya gonderdiği mesajda, "Hedefimiz muhakkak ki bütiin yurttaşlarımızın sağlıgını koruyabilecek bir sevi>eye ulaşmaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Evren, mesajında tutarlı \ e köklü çözumlere kavuşturulması gereken sorunlann arasında sağlık hizmetlerinin her zaman önemini koruduğunu belirterek, eskiye oranla olumlu gelişmelerin kaydedilmesine karşılık sağlık hizmetlerinin yine de istenilen düzeye ulaşamadığını söyledi. Yaklaşık 600profesör.doçent, yardım İstanbul'daki törenler ise İstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart anCI doçent veöğrenciomuz omuzüf ka fisinde deh kadehe kahkahalan birbirine kafişarak bir araya geldiler. .'Ve vize korkusu vardı, ne hasta muaye yapıldı. Fakülte Dekanı Prof. nesi, ne de nöbet sorunu. istanbul Tıp ile Cerrahpasa Tip Fakültesi'nin 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Dr Cemalettin Öner, konuşmasında sağlık kuruluşlarına ortaklaşa duzenledikleri Tip Balosu Sheraton Oteli'nde yapıldı. Her yasta doktor ve doktor adaymın yonelik şikâyetlerin halkın sağbol bol eğlendiği, omuz omuza horon teptiği balo, aynı günün sabahı İstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart anfisinde düzenlenen toreni gölgede bırakıyordu. jster istemez akla, "Acaba Tıp Bayramı böyie mi lık hizmetleri konusunda bilinçkutlanıyor" sorusu taktlıyordu. Bazı doktorlar, "Bu gördüğümüz en lüzumsuz kutlama seklidir" di lenmesinden kaynaklandığına değindi. yorlardı. (Fotoğraf: FUAT KOZLUKLU) Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak da, Osmanlı döneminde tıbbiyelilerin özgürlük mucadelesinde ve pozitif bilimlerin gelişmesinde onemli rol oynadıklarını söyledi. Tıp Bayramı kutlandı EINDULUS YOLLARENDA Fez: 20. yüzyıldaki ortaçağ "Gökten emirler alan kralların ve birbirini paralavan ruhanilerin esiri olan İspanva islilacılarını açık kollarla karşılıyordu. Araplar, kendilerinden 700 >ılda geri alman İspan\a'>a iki yıl içinde yayıldılar. Silah zoru ile kabul ettirilen bir işgal değildi bu... Her >öne kuvvetli kökler salan bir toplum doğuyordu. Lluslann gerçek buyuklüğunu ortaya çıkaran "vicdan özgürlüğii" halka sevimli görünmıışlü. Arapların (Muslümanların da diyebiliriz. Çünkü Fas'tan gelip İspanya'yı fetheden orduların komutanı Tarık Bin Ziyad bir Berberi idi. Yine Fas'tan gelip Ispanya'da uzun bir egemenlik kuran ElMurubitan daCÇ) sahip oldukları şehirlerde Hıristiyanlann kiliseleri ile Yahudilerin sinagogları >an yana yer alıyordu." Blasco Ibanez"Katedralin Gölgesi" Algeciras'tan Akdeniz kıyısını izleyerek kıvrıla kıvrıla Malaga'ya doğru ilerleyen otobusün camından kıyı şeridini seyrederken Arapların Endülus kıyılarına yeniden çıktıklarını göruyorum. Bu kez, Cebelitarık'ın karşı kıyısındaki Fas'tan kültür getiren Araplar'ın yerini, Körfez'den Suudi Arabistan'dan sermayeleriyle gelip AlgecirasMalaga arasındaki yaklaşık 130 kilometrelik yol boyunca hiç bitmeyen yerleşme merkezlerini Islam mimarisinin motiflerini taşıyan oteller, moteller, tatil siteleri diken Araplar almış. p . Imar affı btiroları hizmet için en az 5 bin lira alacak rına kayıtlı yüksek mimar, mimar, inşaat yüksek mühendisi, haritakadastro yüksek mühendisi, şehir plancılan ile fen elemanları ve bu elemanlarca kurulan tüzel kişiliğe haiz bürolar olacak. Büro belgesi almak isteyen özel veya tüzel kişiler, başvuru dilekçelerine istenen belgejeri de ekleyerek Bayındırlık ve tskân Bakanlığı'na başvuracaklar. Bir ve iki katlı yığma sistemle inşa edilmiş yapılarda mühendislerle fen elemanlarından en az üç yıllık deneyimi olanlar illerde valiliklere başvurarak (h) grubu belge alacaklar. Yönetmeliğe gör imar uygulama planları, mevzi imar planla İmar affı kapsamına giren yapılarm tespit ve değerlendirme belgelerini düzenleyecek yeminli özel teknik bürolarda çalışacak görevliler, ' 'namus ve şerefleri" üzerine yemin edecekler. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) tmar Affı'na giren yapıların tespit ve değerlendirme belgelerini düzenleyecek, imar planlarını hazırlayacak "yeminli özel leknik biirolar" yönetmeliği Resmi Gazete'de yayınlanarak yürurlüğe girdi. Büroların yapacağı hizmetler 5 bin liradan az olmamak uzere pazarlıkla saptanacak. Yönetmelik, bürolann kuruluşunu, Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nca yeterlik belgesi verilme esaslarını, yetki ve sorumluluklan ile ücret tarifesini belirliyor. Yeminli özel teknik biirolar, TMMOB'ne bağh meslek odala p Siyasi Işler Komhesi Türkiye aleyhine öneriyi reddetti Yunanistan tarafından veriten ve Turkyetki/Uerinin Avrupa Parlamentosu'na çağrılmasmı içeren öneri çoğunlukla reddedildi. STRASBOURG (THA) Yunanistan'ın Türkiye'de yapıldığını iddia ettiği işkence ve insan haklannın çiğnenmesinin soruşturulması amacıyla Türk yetkilileri ve insan hakları örgütlerinin temsilcilerinin Avrupa Parlamentosu'na çağnlması önerisi, Avrupa Parlamentosu Siyasi İşler Komite«;i tarafından reddedildi. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, Yunanistan tarafından verilen ve Fransa'yla İtalyan komunistleri tarafından desteklenen önerinin, Siyasi İşler Komitesi'nin Paris'teki toplantısı sırasmda İngiliz muhafazakârlan ve Federal Alman sosyal demokratları tarafından büyuk bir çoğunlukla reddedildiğini belirttiler. Komitenin 811 mart tarihleri arasında Paris'te yapılan toplantısı sırasında bulunan Yunanistan'ın Siyasi İşler Komitesi komünist uyesi Vasillios Ephramidis, ayrıca Turkiye'deki insan hakları koşullarının 6 kasım parlamento seçimlerinden sonra da değişmediği yolundaki bir deklerasyonun desteklenmediğini sövledi rı ve islah imar planları yapma yetkisi ve belgeleri "imar planlannın yapım tarzlan ile bunlan >apacak uzmanlarda aranacak nileliğe ait yönetmelik" uyarınca a,b,c,d,e,f grubu belge verilecek. Halen bu gruplarda belge sahibi olanlar, yemin işlemini yaparak yönetmelikte ongörülen yeminli özel teknik büro belgesini de alabilecekler. Üç ve daha fazla katlı konutlar ile her turlu mühendislik hizmetlerini gerektiren yapılarda en az 6 yıl meslek deneyimi olanlara (g) grubu belge verilecek. Yönetmeliğe göre, belge almış büroların sorumluları bakanhklar, valilikler, belediyeler ve ilgili kuruluşlardan istendiğinde yetki belgelerini ibraz ederek, konuyla ilgili bilgi ve belge örneklerini ücretlerini ödemek kaydıyla almaya ve incelemeye yetkili olacaklar. Yıbnaz: Ek zam kazanutnış haktır BURSA (Cumhuriyet) Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, "ek zam kazanılnuş haktır" dedi. Annesinin rahatsızlığı nedeniyle Bursa'ya gelen Şevket Yılmaz, gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Yılmaz, ek zammın bazı işverenlerce YHK'nın verdiği yüzde 25 artı 2 bin liradan düşüldüğü yolundaki bir soruya karşılık şunları söyledi: "Biz ek zajnmı şu nedenlerte istedik. O donemde enflasvon belirienenin çok ustune çıkmıştı. Bu durumda işçi zaten haklıydı. İkincisi ülkemizde mecburi tahkim yolu kesinlikle yerleştirilmek isteniyordu. Biz ek zatnmı alırken, o dönemde bile işçilerin etkin olabileceğini kanıtladık. Şimdi adı avans olan ek zammın adı artık degişmeli ve işçtnin kazanılmış hakkı olarak ücretine yerteşmiş olmalıdır. Aksini yapanlar, yani işçi ücretinden ek zammı diişiirenler, ek zammı kabul eden kurullara hakaret etmiş, dahası onlan inkâr etmiş olurlar." IAS'Ti \ IZLER tspanya'da 700yıl kalan Muslümanların izleri özellikle güney sahillerinde fark ediliyor. Fas'taki Arap tsUun mimarisi, İspanya'nın Akdeniz kıyısındaki yerleşme merkezlerini de biçimliyor. nını hiçbir şey alamıyor. Fez, dünyanın en eski kentlerinden biri, 808 yılında kurulmuş. Fez ElBali adını taşıyan eski kentin yani başında bir de yeni Fez, Fez ElCedid kurulmuş. Yeni, çünkü ilkinden 400 yıl sonra yani 13. yüzyılda bugunden 700 yıl önce kurulmuş! Bir de bildiğimiz turden binalan, araç trafiğinin işlediği caddeleriyle "modern" Fez var: Üç Fez'in en anlamsızı ve kişiliksizi. Rabat'tan yeşil ovaları, bereketli vadileri, eski imparatorluk başkentlerinden Meknes'i geçerek üç saatlik bir araba yolculuğundan sonra Fez'e yaklaşıyoruz. Ufukta, tepeleri her zaman karlı Atlas Dağları'nın başlangıcı seçiliyor. 30 yıllık ve 75 bin millik gezintisinden sonra ülkesi Fas'a döndüğünde, "Seyahatlerimin dökümünü, kendimin ön yargılı davranmadığına güven getirdikten sonra diyebileceğim ülkelerin en güzeli olan bu şanlı toprakta yaptım" diyen İbn Batuta'yı aklıma getiriyorum. demişti. Eski Fez'in onasında, nispeten çukur bir alanda Medina var. Dünyanın en eski üniversitesi kabul edilen Keyruvan Medresesi burada. Doğu yönünden, Ortadoğu'dan buralara gelen Araplar'ın kurduklan Keyruvan Mahallesi ile İspanya'da Katolik kılıçlarından kaçan Müslümanlar'ın kurduklan Endülüs Mahallesi'nden oluşan Medina, tam bir labirent. Kılavuzsuz girerseniz, mümkün değil, bir daha çıkamazsınız. Daracık sokaklann iki yanında her turlü küçük el zanaatları, geleneksel üretim ve loncalar olanca canlıhğı ile yaşıyor. Bu sokaklarda ve birbirlerine bağlandıkları genellikle ortası çeşmeli meydancıklarda karanlık çökene dek ve hatta çöktükten sonra bile insan kaynıyor. Bir yerden gelip, bir yere gidiyorlar. Alış veriş ediyorlar. Köşe başlarında zaviyeler. Başınızı uzatıp içeri bakın: Kadınlı erkekli, ihtiyarı ile çocuğu ile yerde bağdaş kurmuşlar, dini sohbetler yapı\ . ESKİ E.\DÜLÜS Fas ve İspanya Doğu ve Balı'nın, Muslümanlık ve Htrhtiyanhğın yeryüzünde kesiftiği, birbiriyle temaia getdiği belli başlt noktalar. Bu bolge tarihle Endülüs adıyla bir biitünlüğii ifade etmişti.Bugun. Ispanyayıtn boğaz ağzında bulunan Cebelitank İngiliz yonetiminde. Bu ne zenginlik bö\le? Sol tarafta kâh dik tepeler, kâh Akdeniz bitkileriyle orulmüş engebeler. Sağ tarafta doyumsuz maviliği ile bizim Akdeniz. Arada Arapİspanyol yerleşme duzenini yansıtan kırmızı kiremit damlarının altında bembeyaz e\lerle Algeciras'tan beri birbirine eklenerek Malaga'ya uzanan köyler, kasabalar, Estapona, S. Pedro de Alcantara, Marbella, Torremolinos... Ve hepsinde Arap sermayesiyle kurulmuş dev turistik tesisler. Bu ne zenginlik böyle? Endulus bu mu? Endülüs, Fransız Riviera'sının hovardalığını elinden almaya özenen, belki de almış olan bir mirasyediler ve jet sosyete cennetine mi dönuşmüş yoksa? Y'üzyıllarca once buralara ilim ve irfan taşıyarak Avrupa'nın manevi açlığını gideren Araplar, şimdi de petrol paralarıyla 20. yüzyıl Avrupalı'sının doymak bilmez tüketici açlığını mı karşılıyorlar? 4 Ermeniden Vi tutuklandı Duyıııa\ anlar için Hyonik kulak El radyosu büyüklüğündeki bilgisayarlı işitme aygıtı tek sesleri kolayca iletiyor. Ancak birden fazla ses olduğunda, sesler birbirine karışıyor. Bu nedenle aygıtı takan kişi, birkaç kişiyle konuşurken yalnızca birini dinleyebilecek şekilde ayarhyor aygıtı. l>ış Haberler Servisi Sağırlar, işitme duyularına kavuşmanın eşiğindeler. Geliştirilen bilgisayar, sağırların yüzde 70 oranında işitmelerini sağlıyor. "Time" dergisinin haberine göre kokleaya (iç kulağa) sekiz ince tel yerleştiriliyor. Bu teller bir bilgisayara bağlanıyor. Bilgisayar, kulağın arkasındaki bir mikrofondan aldığı sesleri elektronik uyarımlar haiine getiriyor. Böylece bilgisayarın elektronik uyarımları, kokleadan, işitme siniri ile beyne ulaşıyor. Sağırların işitme duyularına yeniden kavuşması için daha önce de bilgisayar kullanılmıştı. Ancak bu bilgisayarlar büyük, taşınamaz aygıtlar halindeydi. Oysa Barney Clark'a lakılan yaKokıea'ya yerleştırılen sekız ınc« t«(.|bılgısayardan gelen elektronık| uyarımları işitme anırıne ıletıyof' Elektronık dalgalar, ışıtme sıniriyte beyne aktarılıyor Ve işte Malaga. İbn Battıta'nın seyahatnamesınde "Endiilüs'ün en büyük ve en güzel kentlerinden biri" diye tanımladığı Malaga. "Hem denizin, hem karanın nimetlerini birleştiren, pazarlarında yivecek ve ANKARA (Cumhuriyet Bü meyveden geçilme\en kent" dirosu) Asgari Ücret Tesbit Ko ye söz ettiği Malaga. 130 kılomisyonu dünkü toplantısında metrelik yol boyunca bitmek bilçalışmalarda izlenecek usul ve meden denizin yanıbaşında uzaesasları belirledı. Buna göre as nan oteller, moteller, pansiyongari ücretin belirlenmesinde işçi lar, lokantalar, diskotekler, Malaga'da buyuk kent göruntusüyle nin ailesi dikkate alınmayacak. DPT temsilcisi Fikret Yağ birleşerek 20. yüzyıl tuketim topmur'un başkanlığında dün 2.5 lumunun şaşaasına kavuşuyorsaat süren bir toplantı yapan ko lar. Tüm baş dondürücü yumumisyonun aldığı ilke kararlan şaklığına ve gözü okşayan doğaşöyle: • Asgari ücret tum illeri kap tarihsermaye bileşimine rağsayacak şekilde ve günliik olarak men, zihnimin aradığı Endülus'ün, bu gördüğümüz Andalusia saptanacak. • Asgari ücretin saptanmasın kıyıları olmadığını düşünuyoda Devlet İstatistik Enstitüsü rum. Denizi terkedip Granada'Başkanhğı'nca belirlenen ra ya gitmek uzere karaya dönüp Malaga'nın dış mahallelerinden kamlar baz alınacak. • Asgari ücret yönetmeliğinde geçerken umduğum Endulus'u öngörülduğü uzere ücretin belir bulmanın keyfini duyuyorum. liği'nde Ticari Müşavir olarak görev yapan Kani Güngör'ü yaralalenmesinde çaltşan işçi dikkate Burası da Malaga. Yoksa Fez olmaktan sanık dört Ermeni militandan biri, tutuklandığı mahkememasın? Ne kadar da Fez'e benalınacak. den çıkarken görülüyor. Kani Güngör'e 1982yılında girişilen silahlı saldırının sanığı olan dört Ermeni militan önceki gün, Kanada baş • 3.500 kaloriyi içeren denge ziyor. İki insanın birbirine surli kenti Ottawa'da yakalanarak tutuklanmışlardt. Kani Cüngör uğra beslenme kompozisyonu göz tünerek geçebileceği kadar dar sokaklar, beyaz boyah evlerin önünde bulundurulacak. dığı silahlı saldın sonucu felç olmustu. birbirinin üzerine çıkmış gibi yığıldıkları mahalleler. Fezkültürel nıerkez Malaga'nın Granada yolu uzerindeki görüntulerinin çağrıştırdığı Fez, insanın yaşam suresi içinde gorememesiyle gerçekten kayba uğrayacağı ender şehirlerden biri. Fas'ın idari başkenti Rabat, ticari ve iktisadi merkezi Kazablanka, ama yüzyıllar boyu bu ulkeye başkentlik şapmış olan Fez'in elinden ülkenin kültürel merkezi olma ünva Asgari ücretin belirlenmesinde işçinin ailesi dikkate alınmayacak Malaga nılan evlerin içine girildiğinde şaşırtıcı bir genişlikle buluşuluyor. Mutlaka bir avlu. Avlunun ortasında fıskiyeli bir havuz. Her yanda ağaçlar ve çiçekler. Minik çavlanlar. Ve Magribin kişiyi sonsuzluk boyutuna, Allah kavramına taşıyan o unlu geometrik figurleriyle kaplı fayanstan du\arlar ve tavanlar. Geometrik desenlerle suslenmiş, oyma ve kakma sanatının her milimetrekarede uygulandığı kapılar. Işık huzmelerini içeriye garip bir loşluk sağlayacak biçimde süzdüren rengârenk, kare kare bölünmüş camlar. Dışarıdan içeri girince maddi ve dolayısıyla geçici dunyadan bir anlamda fizik otesine geçilmiş oluyor ve cennet aranıyor. Islam'ın bu itibarlı merkezinde fanatizmden eser yok. Katolik, Protestan ve Ortodoks kiliseleriyle 6 havrasıyla, Fez, hoşgörunün de bir anıtı gibi. Zaten Fez'i kuran kişi, "Allah'ım" demiş, "bu kenti bilim ve fıkıhın ocağı yap ki, senin kitabın okunsun, senin buyrukların yerine getirilsin." Granada'ya giderken... CEZAYIR Evet, Fas çuzel bir ulke, ama besbelli ki, ibn Batuta kendi ülkesine biraz comert davranmış. Fas'ın yani başındaki Cezayir'in daha güzel sayılabileceğini aklıma getiriyorum. Anadolu toprakları tartışmasız daha güzel. Belki İbn Batuta, Anadolu'ya Bizans egemenliğinde olduğu için "kâfir topraklan" diye bakmıştır. Başka bir âlem gibi Bu düşünceler arasında Fez'i görünce irkiliyorum. "Modern" Fez'den Fez ElBali, Fez ElCedid göründuğunde başka bir âleme gelmiş gibiyiz. Tepeciklerin arasında ve yamaçlarında dağınık biçimde yerleşmiş yüzlerce yıllık e\ler,oraya buraya serpilmiş zeytin ağaçlarıyla Fez'ı görurken, sanki Kudüs kartpostallarını seyrettiğimi hissediyorum. Bu gözlemi bir Faslı dostuma anlattığımda gulmüş, "Moşe Dajan da a>nı izlenimi edinmiş. Anılarında yazıyor" bele takılan kuçük bilgisayar şitme kanalı | kulak yolu koklea (içkulak) işitme siniri pay kalbin yapımcısı Kolff şırketince geliştirilen yeni bilgisayar, bir walkman buyukluğünde ve belde kolayca taşınabiliyor. Bilgisayarlı işitme aygıtı, tek sesleri kolayca iletiyor. Ancak birden fazla ses olduğunda, sesler birbirine kanşıyor. Bu nedenle aygıtı takan kişi, birkaç kişiyle konuşurken, yalnızca birini dinleyebilecek şekilde ayarhyor aygıtı. Aynı şekilde, bir orkestrayı dinlerken de tek bir muzik aletini dinlevebiliyor. Bilgisayarlı işitme aygıtı ilk kez, geçirdiği bir hastalık nedeniyle sağır olan Amerikalı David Columpus'a denendi. Columpus'un iç kulağına birkaç yıl once sekiz ince tel yerleştirildi. Bu tellere bağh olan küçuk bir duy, kulağının hemen üzerine kafatası kemiğine takıldı. Bir gün, bu küçuk duya diğer ucu bilgisavara bağh bir fış takıldı. Columpus ilk kez konuşulanları duydu. O günu hatırlayan Columpus, "Fişi, yemek için çıkardığımda bir ölum sessizliği kapladı beni. lşitmeye başlamamdan çok, bu duyumu yitirmem etkiledi beni" diyor. SEKİZ TEL, BİR BİLGİSAYAR Columpus, bugün artıkfişiçıkartmıyor. Beline taktığı kuçük bilgisayarla dolasabiliyor. Sekiz ince tel ve bir bilgisayar sayesinde yüzde 70 oranında duyabiliyor artık. ABD Sağlık Bakanlığı yetkilileri, aygıtın üretimine izin verdiler. Önümüzdeki birkaç ay içinde birçok sağırın yeniden işitmeye başlayabilecekleri belirtiliyor. Aygıt 10 bin dolara; tellerin kulağa yerleştirilmesi ise 7 bin dolara mal oluyor. Yani işitme duyusu 17 bin dolara kazanılıyor. Teller yerleştirildikten sonra yaklaşık bir hafta acı ve rahatsızlık hissediliyor. Bu sureden sonra ise bu duygular da kayboluyor. Kulağa yerleştirilen teller hiçbir özel bakım gerektirmiyor. Elektronik kulağı yerleştiren doktorlardan biri, "Çok basit bir işlem" diyor, "Bütiin vaptığımız iç kulağı alıp. beldeki kemere takmaktan ibaret." Fez'i kuran bir siyasi mülteci, Hazreti Ali'nin soyundan gelen İdris, Abbasilerden kaçıp da, lrak'tan buralara varan İdris, Ortadoğu'yu Kuzey Afrika'ya taşımış. Fez'in Kudus'ün bir iİcizi gibi durması rastlantı olmamalı. Ve ArapBerberi orduları kısacası Islam'ın diri doneminin güçleri de Kuzey Afrika'yı İspanya'yataşımışlar. Bu uçsuz bucaksız kültürel ortaklığı Pakıstan'ın temellerini atan, İstiklâl Savaşı'mızın hararetli destekçisi, buyuk şair Muhammed İkbal dile getiriyor. Ikbal, Goethe'nin "DoğuBatı Divanf'nı yanıtlamak için kaleme aldığı "Şark'tan Haber" de, "Divan, istivor ki Batı kenyorlar. Fez'in mistik dekoruna di zayıf ve soğuk kutsallığını bıgerekli aksesuarı sağlıyorlar. raksın ve Doğu'nun sıcak kucaKentin yamaçlarında ve vadi ğını arasın" dedikten sonra, diplerinde, kurulduğu tepecikle "Kurtuba Camii" adlı şiirinde rin uzerinde, yüzyıllara meydan şoyle sesleniyor: okuyan geniş kemerli kapılar. Ne olurdu senin günlerin ve Yerine gore, ya kapılardan içeri gecelerin... suzülen atlı, eşekli, katırlı geleEğer zamanlar gundüzsüz ve neksel giysileri içinde Fashları gecesiz olsaydı... gorüyorsunuz; ya da kapı yeteTanrı insanının tamamladığı rince geniş ve bir sure asfalt yolla eserin... içeri bağlanıyorsa tek tük motorEy Kurtuba Camii, senin varlu araçları. lığın aşktır... Tumüyle baş dondurücu bir Buradan Müslüman hiç kayortam bu. Zaman tünelinden ge bolmayacak, zira... çip, bugünku halinizde OrtaçağOnun çağnlan Musa ve İbralarda geziniyor gibisiniz. Daha him'in sırlarını açıyor... doğrusu, Ortaçağlarda yaşamın Toprağı sınırsızdır, ufku kenasıl olduğu hakkında bir fikir narsızdır... ediniyorsunuz. Sıkışık dar soDenizin bir dalgası: Dicle'dir, kaklann iki yanında uzanan taş Tuna'dır, Nil'dir. duvarlar yanıltmasın; dışarıdan İkbal, Katolik kılıçlan altında bakıldığında tarihin köhneliğini yitırilen Müslüman Ispanya'ya vurgulayan ve hiçbir çekiciliği ozlemini mi dile getiriyor? Roolmayan yapılardan içeriye giril ger Garaudy'ye sorarsanız, "tkdiği zaman sanki başka bir dun bal'in Kurtuba Camii uzerindeyaya geçiliyor. ki göriışleri İslam'tn zamanı anDışarıdan bakıldığında uç ki layışının özeti ve geçici olanla şilik bir ailenin zor yaşadığı sa ebedi olanın banşmasıdır." İkbal'in sozünü ettiği Dicle'nin toprağından gelen ben, Malaga'yı terk ettikten sonra dağlan tırmanmakta olan otobusün farlarının yardığı karanlıkta önümuze çıkan ve değişik iki yönü gosteren oklan görunce, aklımdan bunlan geçiriyorum. Oklardan biri Kurtuba'yı işaret ediyor. Diğeri Granada'yı. Tercihi Granada lehine kullandığımdan, Federico Garcia Lorca'nın Granada'sına doğru yol alıyoruz. İbn Batuta'nın "Seyahatnamesr'nde "F.ndulüs'un metropolü ve kentlerinin gelini" diye soz ettiği Granada'ya... ASGARİ ÜCRET YÜKSELÎYORL. Yarın: Granada ve Elhanıra
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle