15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 EKONOMDE DTYALOG REHA BİLGE I953'de doğdu. Galatasaray Lisesi'ni biürdikten sonra Yüksekoğrenimini ve doktorasını Viyana Üniversiıesi'ndt•yaptı. Daha sonra Ankara fkıisadi ve Ticari İlimler Akademisi Ekonomi Fakültesi Siyasal İktisal Kürsüsü 'nde görev alan Reha Bilge, uluslararası ekonomi ve kalkmma sorunlan üzerine çalıştı ve ders verdi. Akademi'den ayrıldıktan sonra Güneş Cazetesinde yurt içi ve yurt dışı idari görevler alan Bilge'nin çeşitli konularda yayınlanmış makaleleri ve "Dünya tktisadi Bunalımı" uzerine heniiz tamamlanmış bir kiıap çaltşması bulunuyor. Reha Bilge (sağda) Osman Ulagay'ın sorularını yanıtlarken ABD'deki yiiksek faiz oranlan da bunun bir sonucu galiba? BİLGE Yuksek faizler, bir yanıyla iç talebi kısmak, tüketimden yaıırıma yöneltmek amacını taşıyabilir. Ama asıl etki, doların uluslararası niteliği dolayısıyla, uluslararasıdır. Yuksek faizler, ABD'ye doğru büyük ölçüde sermaye girişi sağlamıştır. Bu sermayelerin akışı ise doların fiyatını yükseltici bir etki yaratmıştır. Sanıyorum, programın uygulayıcıları, arzın desteklenmesi de birlikte düşünüldüğünde, ABD'ye gelen sermayelerin yeni bir yatınm patlaması yaratacağını ummaktadırlar. Bu durumun dünya ekonomisi iizerinde etkileri ne yöndc oluyor? BİLGE Genel çizgileri ile olumsuz. Avrupa üzerinde, yatırımları caydıncı etkilere bir tane daha ekleniyor. Reagan programı Friedmancı ve arzcı yöntemlerle gerek iktisadi gerekse teknolojik açıdan ABD'nin üsrünlüğünü yeniden kurmak istemektedir. Bu Friedmancı model bazı Avrupa ülkelerini de etkilemedi mi? İngillere gibi... BİLGE Evet, Friedman'dan esinlenir görünmesi, sosyal harcamalara ve sosyal devlete karşı olmasıyla Thatcher politikasının benzer yanları var, ama İngiltere'nirr'ABD ile aynı amaçları gütmeye kalkışması ancak guldürü konusu olur bugün. Almanya bir ara modeldir, kendi toplumsal güç dengeleriyle Friedmancı model arasında yalpalamaktadır. Fransa'da Mitterand ise bilgisayar ve mikroelektronik çağına bilinçli müdahalelerle girmek istemiştir. İşsizliği dizginlerken, enflasyon ve dış açıklar duvarı ile karşılaşmıştır. Temel çıkmazı, uluslararası düzeyde ekonomik poiitikalann uygulanması konusunda yalnız kalmış olmasıdır. ABD, Friedmancı iken Fransa'nın Mitterand'cı olması zordur elbette. Peki, sözünii ettiğiniz teknolojik atılımı yapabilmek ve gelecekte yaşama şansı olan bir ekonomik yapı kurmak için Friedmancılık dışında secenek var raı Sayın Bilge? BİLGE Kanımca olay, çizgi ve denklemlere meraklı iktisat okullannın çözebileceği bir şey gibi görünmuyor. Tarihsel boyut, biraz düş gücü, biraz iyimserlik ve umut gerekli. En önemlisi de bu bir siyasal irade sorunu. Sanıyorum, kamu müdahalelerinde farklı bir tutum düşünülebilir. Artık, devletin basit talep kışkırtmalarına yönelik müdahaleleri ya da batmakta olan sanayi dallarını kurtaran bir devletçilik yerine, devingen ve ileriye sürükleyici sanayi dallan lehine seçmesi bir tutum takınması iyi olur. lşgücUnun, işsizliğe terkedilmesı yerine, yeni sanayi ve teknolojiler, yeni hizmet dallan doğrultusunda eğiulmesi de bunun bir parcası. Sosyal devlet kavramı ise yeniden ele alınıp işlenmek zorunda. Geçen hafta Doiar "yeter arttk" dedi Dolar, dünya döviz piyasalarında geçen hafta ortasından itibaren ani bir tırmanış gösterdi. Dolar, Türk Lirası karşısında da iki gunde 3 lira değer kazandı. Son haftalarda sesi iyice kısılan ve sen paralar karşısında sürekli bir iniş kaydeden dolar, geçen hafta ortasına kadar da aynı eğilimi gösterdi. Dolar, bu iniş sonucunda son 5 ayın en düşük değerlerine geriledi. Çarşamba günu doların eski şampiyonluğundan arta kalan gorünüm şöyleydi: 2.54 mark, 2.11 İsviçre Frangı, 7.86 Fransız Frangı ve 222 Japon Yeni. Sterlinin de gözü yeniden 1.50 dolara dikilmişti. Bununla birlikte, dolar hafta ortasında "yeter artık" diyerek ani bir sıçrama kaydetti. İki günde hızla yükselen dolar, yeniden 2.58 mark, 2.13 İsviçre Frangı, 7.95 Fransız Frangı ve 224 Japon Yeni değerlerine çıktı. Sterlin ck bu yükselis.icn etkilcndi ve 1.46 dnlrt'a kyuar geriledi. Uzn...nlar doların yükselişini, ongortcısizliğine bağlıyorlaı. Frar.î.ıurı Bank'ın bir vetkilisine göre, bugünlerde kimse doların geleceğini bütçe açığınm mı, dış ticaret açığının mı, yoksa faiz oranlarının mı belirleyeceği konusunda bir öngörü yapamıyor. Doların sert paralar karşısındaki iniş çıkışı Türk Lirasını da etkiledi. Hafta ortasında Merkez Bankası döviz alış kuru 306.40 liraya kadar inen dolar cumartesi gunü 309.25 liraya yükseldi. Altm dolara aynk uydurdu Dünya altın fiyatları geçen hafta büyük rakibi dolara ayak uydurdu. Türkiye'deki fiyatlar da dunya altın borsalarındaki gelişmeleri yansıttı. Genellikle dolar duştüğünde yükselen ve dolar değer kazandığında da gerileyen altın fiyatları bu kez dolarla paralel bir gelişme gösterdi. Hafta başında 405 dolardan işlem gören bir ons altın, doların sert paralar kar>ısında değer kaybını izledi ve perşembe günü 3 % dolara kadar düştü. Ancak doların ıırmandığı cuma gunu altın fiyatları da borsalarda yeniden 400 doların üstune çıktı. Dünyadaki gelişmeler, İstanbul piyasasına aynen yansıdı. Haftayı 2865028750 liradan açan Cumhuriyet altını bir ara 2800028200 liraya kadar indikten sonra cuma günu yeniden 2825028450 liraya çıktı'. Külçe altının gramı da hafta sonunda 42404250 lira değerlerinden alınıp satıldı. Bu iniş çıkışlar ardında altın fiyatlarının, hafta sonunda pazartesi günune oranla daha duşük düzeylerden işlem gordüğü gozlendi. ABD'nin gücünü pekiştiren monetarizm, Türkiye gibi ülkelere yaraımyor Sayın Bilge; dünya ekonomisinin son yıllarda içine düştügü bunalımı >anlış para politikalanna bağlamak ve gene parasalmonetarist politikalaıia çözıim aramak adeta bir moda haline geJdi. Sizce soruna böyle yaklaşmak dogru mu? BİLGE Önce parasalcılık nedir, bence ona balcmak lazım. Parasalcılık bir iktisat yaklaşımıdır, okuludur. Bu okulun temel özelliği ekonominin gerçek süreci dışına çıkarak, pek çok neden sonuç ilişkisini para miktarında, para arzında ve türevlerinde aramaktır: Üretim, dolaşım, kurumlar, teknolojiler gelir dağılımı sorunu bu bakış açısının dışında kalmaktadır. Parasalcı akım, dünya iktisadi bunalımını tek bir öğe, yani enflasyon ile özdeşleştirmektedir. Enflasyonun nedeni olarak para arz ve miktarındaki artışları gördüğü için de iktisadi bunalımı parasal nedenlerle açıklamak istemektedir. Para arzındaki artışlann suçlusu olarak da kamu müdahalelerini ve sosyal devleti görmektedir. Oysa para arzı, öyle kendiliğinden ve birkaç siyasetçinin isteği ile artmaz. Genellikle, ekonominin işleyiş mekanizmalannın isterleri doğrultusunda artar. Savaş sonrasında ABD ve Batı Avrupa'da da uygulanan temel iktisat politikalannın bir gereği olarak artmıştır. kım değişikliklere hanrlıyor dünyayı. Yeni bir teknolojik dünya kuruluyor. Ekonomiler yeniden biçimleniyor. Doğal olarak gelişmişlik ve azgelişmişliğin ölçütleri de değişiyor. Olayı enflasyona indirgemek, bu tarihsel boyutu gözden kaçırmak anlamına geliyor. Sözünii eltiginiz bu derin değişmeler neler? Biraz açar mısınız bunu... BİLGE Önce, yeni birtakım sanayiler var karşımızda. Bilgisayar, mikroelektronik, yonga " c h i p s " , mikrobiyoloji, gen teknikleri gibi. Bunu biliyoruz. Bu teknolojiler başta Japonya ve ABD'nin Batı kıyılarında, örneğin Kaliforniya'da yoğunlaşıyor. Hem başlı başına birer sanayi dalı hem de önemli bir ara girdi oluyorlar. Bunu da biliyoruz. Bunun üzerine bir kurgu geliştirebiliriz. Eğer olaylar böyle akmaya devam ederse, bunalımın sonunda, büyük bir olasılıkla Japonya ve ABD'nin Batı kıyıları, Büyük Okyanus çevresi "Diinyanın yeni merkezi" olarak karşımıza çıkabilir. Japonya ve Kaliforniya 21'inci yüzyıla büyük bir teknolojik üstünlükle hazırlanıyor. Peki, Avrupa nasıl karşılıyor bu olayı? BİLGE Batı Avrupa bu yeni devingen teknolojiler ve sanayiler karşısında biraz şaşkın. Taşralaşmaktan korkuyor. Batı Almanya, mekanik, taşıt, kimya sanayii derken, yeni alanlarda yok gibi. Fransa derseniz, kamu müdahaleleri ile açığını kapatmak istiyor. Batı Avrupa, eğer önlem almazsa 21'inci yüzyıla gecikerek girebilir. Yani Türkiye'nin 20'nci yüzyılın teknoloji ve sanayilerine ve yaşam biçimlerine girerken gecikmesi gibi. Siz demin parasalcı polilikaların iktisadi ve siyasal amaçları olduğunu söylerken özellikle ABD'nin yeni tür bir hâkimiyel kurma amacını mı kastediyordunuz? Başkan Reagan bunu mu yapmaya çalışıyor? BİLGE Reagan programı, öyle sanıyorum ki, ABD'deki değişim sürecinde, klasik sanayilerin kendi kaderine terkedilmesini; işgücünun toplumsal ve özel maliyetlerinin, işsizlik yoluyla düşürülmesini; silahlanma ve askeri harcamaların arttınlması ile ileri teknolojilerin desteklenmesi amacına yöneliktir. Görünürde program, kamu harcamalannı kısmayı, bütçe açıklarını ve para arzını azaltmayı, ayrıca vergi indirimi yoluyla ve çeşitli kurallann yeniden düzenlenmesi ile " a r z " ı desteklemeyi amaçlıyordu. Uygulamada ise, kamu harcamalanndaki kısıtlama ancak toplumsal hizmet alanları ile sınırlı kalmış silahlanma ve askeri harcamalar artmıştır. Bütçe açıkları ise azalmak şöyle dursun artma eğilimi göstermektedir. Ulagay sordu, Bilge yrınıtlatU: Üçuncü Dünya ülkeleri, ekonomiyi yalnız paradan ibarel sayan anlayışm dışına çıkarak seçeneklerini kendileri olıışturmalı re parasalcı yaklaşımların empoze ettiği aurgunluğu kesinlikle readetmeli. Batı dünyasında çoğu ker Friedmancı reçetelerle aşılmaya çalışılan bunalımın Üçiıncü Dünya uzerindeki etkilerini nasıl degerlendiriyorsunuz? BİLGE Bu bunalım, gelişmenin ölçütlerini değiştiriyor artık. Altını çizelim bunun. Motor, otomobil, kumaş, çelik tek başına ölçüt değil. Birileri "mikro"ya, otomasyona, robotlara, bilgisayarlara yönelmişse, siz istediğiniz kadar motor üretin, kumaş üretin, onlara göre daha geridesiniz. Bunalımın getirdiği alt üst oluş, uzun dönemde, uluslararası işbölümünü de etkileyecek. Bunalımın yaşanılan anında ise, dünya ticaretindeki daralma ve korumacı eğilimlerin azgelişmiş ülkeler uzerindeki etkileri açık. Dışsatımda, dolayısıyla ödemeler dengesinde olumsuz bir etki. Hammadde üreticisi ülkeler ve hammadde fiyatları dünya bunalımından olumsuz etkilenen bir başka kesim. Durgunluk talebi düşürüyor. O da fiyatları. Sanayileşmiş ülkelerdeki enflasyonun etkilerini de belirtelim. Mamul madde fiyatlarındaki artışlar azgelişmiş ülkelere yansıyor. Bir de şu son birkaç yılın olguları var. Doların değerlenmesi ve ABD'deki faiz oranlan. Faiz oranlarının yükselmesi, dış borç, faiz ve hizmet maliyetlerini arttınyor. Dolardaki yükselmenin sanayileşme çabalannı, girdilerin maliyetini arttırması da bir başka etki. Tabii, bunalım ile birlikte kalkınan ülkelere uzatılan büyüme ve gelişmeyi kısıtlayıcı reçeteleri de olumsuz etkiler arasında saymakta yarar var. Bu reçeieler özünde ne öneriyor Lçünciı Dünya'ya, kalkınma yolundaki ülkelere? BİLGE Onlar da parasalcı yaklaşımlardan kaynaklanıyor. Ancak, Reagan ve ABD örneğinde bu belli bir işlev taşıyor. Azgelişmiş ya da kalkınan ülkelerde ise başka bir işlev taşıyor. Oralarda bu reçeteler dış ödemeler dengesi acıklarına bir çözüm getirmek görüntüsü ile geliyorlar. İç talebi kısmak, parasal önlemler, bu bağlamda karşımıza çıkıyor. Yatırımlar öncüllüğünü yitiriyor. İşsizliğe çözüm aramak erteleniyor. Eğer herhangi bir ülkede dış açıklar ve enflasyon iç talep fazlasından kaynaklanıyor olsa idi, bu şok reçetelerinin belli bir anlam ifade ettiğini söyleyebilirdik. Oysa azgelişmiş ülkelerdeki sorunlar çok yönlü. Sanayileşmiş ülkelerden gelen olumsuz etkilere de açıklar, bunahmla birlikte. Sanayileşmiş ülkeler yeniden yapılarını kurana kadar kalkınan ülkelere de belirli bir rol çiziliyor galiba. Başka secenekler mümknn mü peki, Türkiye gibi Üçuncü Düaya ülkeleri için? BİLGE Burda da bir siyasal istek, irade sorunu var. Bir de, ekonomiyi yalnız paradan ibaret sayan bir anlayışm dışına çıkmak. Üçuncü Dünya Ülkeleri, seçeneklerini kendileri oluşturmahlar. Bildiğimiz şu kesinlikle: Azgelişmiş ülkeler "durgunluğu" kabul etmemek zorundalar. Öte yandan uluslararası bir çaba, bir düzenleme gerekli. Galiba, yeni gelişme modelleri, yeni tüketim modelleri, yeni yaşam biçimleri yaratmak zorunluğu ile karşı karşıyayız. KİM NE DEDİ? Doç. Dr. Bilsay Kuruç (Siyasal Bilgiler Fakültesi Ogretim Üyesi) Serbest piyasa denildiğinde, emek piyasalannın serbestliği ve çalışanlann geniş ekonomik hakları ile ucretlerin top lu pazarlıkla saptanması ilkeleri de anlaşılmalıdır. Refik Baydur (KİPLAS İş>eren Sendikalan Yönelim Kurulu Başkanı) Hammadde ihracı ile elde ettiği tatmin edici kârı uğruna dayanışma ve toplu sozleşme düzenimizi dejenere etmeye devam eden yabancı sermaye ile bazı çatışmalarımız olacaktır. Husamettin Tiyenşan (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları konfederasyonu Başkanı) Hükumet esnafa verdiği sozleri yerine getirmiyor. 3 aydan bu yana esnafların durumunda hiçbir duzelme olmadı. Parasalcı potitikaların alternatifi devletin basit talep kışkırtıcı nıüdahalesı olmamalı. Devlet batmakta olanları değil, geleceği olan sanayileri desteklemeli Parasalcı yaklaşım dışında enflasyonu nasıl açıklamak lazım? BİLGE Sayın Ulagay, izin verirseniz enfiasyon konusuna kısaca değinmek isterim. Para miktarı ve arzının iktisadi olaylar üzerindeki etkisini elbette yok sayamayız. Ama enflasyonun tek nedeni bu değil; Batılı sanayileşmiş ülkelerde, Japonya dışında, son on yıldır üretkenlik artışlannda bir yavaşlama görüyoruz. Enflasyonun nedenlerinden birisi bu sanıyorum. lkincisi üretimdeki tekelleşme. Fiyat, pek çok mamul maddede arz talep ilişkisi ile değil, tekeller tarafından belirleniyor. Parasal enflasyon da ancak bununla birliktebir anlam taşıyor. Sanıyorum, parasalcı açıklamalar, gerçeğin tümünü yakalamak çabasından çok, belli bir iktisadi ve belki de siyasal amaca yönelik. Şimdi, güncelin dışına çıkarsak, enflasyon şu ya da bu nedenden kaynaklanıyor tartışmasından çok daha önemli bir tarihsel konu şu: Yaşadığımız iktisadi bunalım çok derin birta Prof. Cafer Tayyar Sadıklar (Gümrük ve Tekel eski Bakanı) Kopru gelirinin gelir ortakhâı senedi ile daha önceden kırdırılarak satıiması işleminin ne dünyada, ne de Turkiye'de bir benzerine rastlamak mümkün değildir. NELER OLDU? İSO ve İTO'da heyecanlı seçim İstanbul'da oda seçimlerinde heyecan ve ilgi doruk noktasındaydı. İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası meslek komitesi seçimlerinde sandıklar önünde uzun kuyruklar oluştu. Bununla birlikte sandıktan çıkan sonuçlar yeni bir heyecana vol açmadt. Her iki odada da eski meslek komitesi üyeteTi yerlerjni büyük ölçüde korudular. Böylece, odalar içindeki dengelerde pek önemli bir deâişiklik olmadı. İSO'da BodurSabancı çekışmesi Bodur lehine sonuçlanırken, İTO'da Nuh Kuşçulu eski aücünu korudu. Işfe TSE kalife belgeli ilk ve tek soba Demirdöküm'den! BAĞLANT1LI SATIŞLARIMIZ ^ BASLAMISTIR >' İşkur'a Recep Gençer yeniden talip Geçen kasım ayında istanbul 2. Itlas Masası tarafından 5.3 milyar liraya Denizcilik Bankası'na satılan İşkur'un bu kez 7.5 milyar liraya Recep Gençer tarafından satın alınmak istendiği one sürüldü. Dünya gazetesinde yer alan habere göre, Denizcilik Bankası ile Recep Gençer'in Yonetim Kurulu Başkanı olduğu BAĞFAŞ arasında sürdürülen aöruşmelerde ön anlaşma sağlandı ve durum Ulaştırma Bakanlığına bildirildi. Ön anlaşma uvarınca, 7.5 milyar liralık odeme uç yılhk bir süreyeyayılacak. Bakanlığın ön anlaşmayı kabul etmesi durumunda satış gerçekleşebilecek. Alüminyuma yüzde 4 zam Etibank Genel Mudürluğü Sevdişehir Aluminyum tesislerinde uretilen aluminyum ürunlerine yılbaşından bu yana ikinci zammı yaptı. 23 şubaıtan geçerli olacak zam oranı yüzde 2.6 ile yuzde 4 arasında değişiyor. Piyasada en çok kullanılan dökümhane ürunleri içinde yer alan \e eski fiyatı 500 ile 620 lira arasında değişen kulçe yassı ingotonun fiyatı 515 lira ile 670 lira arasında belirlendi. 1984 YILİ Müfettiş Muavinliği Giıiş Sınavı A) Sınava Katalabilmek İçin: 657 sayılı Devlet Pereonel Kanunu ile Bankamtz Personel Yönetmeliği ve Teftiş Kurulu Sınav Yönetmeliğine göre, Bankada gorev alabilme şartlarma haiz bulunmak. T.C.Ziraat Bankası SL • 3 dokum katı SL 4 katı yak t sobası Demirdöküm sobaları her türlü yakıtı kolayca vakar Çunkü. yakıt üzerınden geçen ısıtılmış ikinci hava sıstemı / yalnız Demirdöküm sobalarında vardır Demirdöküm sobaları az yakıtla cok ısıtır Yuksek venmlıdır. Yakıttan tasarruf saöjar. Üstun hava ayarlıdır Kolav tutuşturur kolay doldurur. kolay temızlersınız Emayedir Hem ustten. hem önden doldurmalı tıpleri vardır. Ateş tuğlalıdır ~*w Uzun sure sonmeden yanar. Çabuk ısınır. Geç soğur. Dışı kücük. ıcı büyüktür. Az yer kaolar Kulu saçıpdokmez. Sizi uzmez. Havavı kirletmez Demirdöküm soba akm foturalı yuşOTtıdon yuranoııır* // Genel Satıalar: B E l ^ * O TİCARET A.Ş. Tei 143 17 60 alın...kurtulun! A.Ş. Tel 335 13 70 // Sınavlar, yazılı ve sozlü olmak üzere ıkı bolümdür. Yazılı Sınavlar 8. 9 ve 10 Mayıs 1984 tarıhlerinde, Ankara'da Genel Müdürlük Binasında, istanbul'da Karaköy Şubesınde ve izmirde İzmir Şubesinde saat 9.00 dan itibaren yapılacaktır Yazılı sınavı kazananlardan, Teftiş Kurulunca yaptınlacak araştırmalar sonucunda engel halı görulmeyenler sözlü sınav için Ankara'ya çagntacaklardır. C) Sınav konularını ve gerekli sair bilgileri kapsayan BrofOr ve Form Oilekçe: Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlıgı'ndan. istanbul, İzmir, Erzurum. Adana, Dıyarbakır ve Samsun'da mevcut Bolge Mudurluklerımizden ve Merkez Şubelerimızden temın edilebihr Sınava katılmak isteyenlerin TC Ziraat Bankası Teftiş Kurul Başkanhflı ANKARA" adresine en geç 24 4 1984 Pazartesi günü saat 17.30'a kadar şahsen veya yazılı müracaatla istenilen belgelerı vermelerı gerekmektedir Sf B) Sınav Biçimi, Zamanı ve Yerfc Hukuk, İktisat. işletme. Siyasal Bilgiler Fakulteleri ile Ege. Boğazıçı. Orta Dogu Teknık. Atatürk ve Hacertepe Üniversitelerinin idari ilimler. iş İdaresi ve iktisat bolumlerınden veya Fakultelerınden, (YÖK Teşkilatı hakkından 41 sayılı Kanun hükmünde karaname ile isimlerı değiştirilen idari ilimler Fakulteleri ile iktisadi ve Ticari ilimler Akademılerınden mezun olanlar dahil) veya yukarıda isımleri sayılanların benzerlerı ile bunlara Milli Eğitım Bakanlığınca muadeletı kabul edılmış yabancı ülkelerdekı fakülte ve yuksek okulların bırınden mezun olmak. Sınav gunü olan 8.5.1984 tarihinde 30 yaşını doldurmamış bulunmak. (9.5.1954 tarıhınden öncekı doğumlular sınava kabul edilmeyecektir). Askerlık görevıni yapmış veya bu görevi sınav gününde erteletmiş olmak. Bankamız dışında bir kuruma herhangi bir hizmet taahhüdu altında bulunmamak iyı Hal Sahıbı olmak ve Müfettişlık meslegıne alınmasına engel bir durumda olmamak Sağlık ve bedenı durumu yurdun her yerınde Müfettişlık görev ve seyahatı yapmaya musaâıt olmak. Evvelce Bankamız Müfettiş Muavinliği sınavına bir defadan fazla katılmamış olmak Aktürk, Uluslararası Yönetim Kurulu'nda Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası'nın Olağan Genel Kurulu yapıldı. Genel Kurul sonunda Yönetim Kurulu'na DPT eski müsteşan Yıldırım Aktürk de seçildi. Yönetim Kurulu'nun diğer üyeleri şu ısimlerden oluşuyor: Osman Berkmen, N'ecati Akçağlılar, Erol Aksoy, Selahat(in İnaj, Zeki Turşoluk. Giray Kılıç, Ömer Örül \e Yural Alış.k. Repro'da yeni atama Dr. Tanju Ö/liirk, Repro Reklam Ajansı'nın Genel Müdur Yardımcılığı görevine getirildi. Ozıürk, daha önce, İstaubul Üniversitesi'nin ilgili fakulte, vüksek okul ve enstitulerinde reklamcılık ve pazarlama konur larında öğ etim üveliği yapmış \e reklam sektoründe projeler uvgulamıştı. Dr. Tanju Oztürk'ün ayriLa, "Pazarlama Ekonomisi ve Tüketicinin Korunması" konulu kitabı bulunuvor. Ankara Ticaret Borsası Seçiınleri Ankara Ticaret Borsası oruan seçimleri sonuçlandı. Seçimler sonucunda Borsa Meclis Başkanlığma Erol Gemalınaz, Mecliv Bdşkan V'ekılliğine ise Sabahallin Sarıkavu üetirildi. Ceval Bingöller, yeniden Yönetim Kurulu Başkanı olurken, Başkan Vekilliğinc Kamber Sonmez seçildi. T.C. ZİRAAT BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle