23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ABD elçisine Tıp olanaksızı gerçekleştiriyor Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık veGazetecilik Türk Anonim Şîrkeli adma Tenısilciler: ANKARA: Yalçııı Dogan. İZMİR: Hikmel Çelinkaya. AD.ANA: Nadir Nadi. • Genel Yayın Miidürü: Hasan ( emal, Müessese Mudüru: Mehmel Mercan. • Senis Şe/leri: İstanbul Haberleri: Selahallin tiııter, Dış tmine Lşakhgil. Yaii Uleri Mudürü: Oka> (.onensin. • Va/ı bleri Mudur Haberler: Krgun Balcı, Ekonomi: Osman Llagay, Külıür: Aydın Kmev, MaYardımcısı: Ahmel Korutsan. Habet Merkeri Mudürü: Yatçın Bayer. Sayta gazin: Yalçıa Pekşen, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yiıcelman. Dü/elıme: Refik Durbaş, Araşlırma: Şahin Alpa>. Düzeni Yöneımeni: Ali Acar. TAKVİM 1 Mart 1984 lmsak: 6.08 Güneş: 7.32 Öğle: 13.21 tkindi: 16.28 Akşam: 19.01 Yatsı: 20.20 Bürolar • Aıtkara: Konur Sokak No: 24/4 Yeni*ehir, Tel: 175825P5866. İdare: 183335, • tzmir. Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Atatürk Caddesi. T.H.K. İşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 # Basan ve Yayan: Cumhuriytt Maıbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cagaloğlu, İsı. PK: 246tsl. Tel: 5209703 Telex: 22246 tepkl geldi D1Ş HABERLER SERVİSİ Bundan 30 yıl önce, James VVatson ve Francis Crick adında HÜCRE ÇEKİRDEĞİ NÜKLEOTİD ÇİFTLERİ (AT ile CG ile birleşiyor) HATALI ONA'YI BULMAK İÇİN ÜRETİLEN YAPAY DNA Büyükelçi StrauszHupe'nin Cumhuriyet'te yayınla nan açıklamaları konusunda Dışişleri, şimdilık yorum yapmadı. Dışişleri eski Bakanlanndan Hasan Esat Işık, "Bu duruma düşen bir büyükelçi geri çağrüır" dedi. ANKARA (Cumhuriyel Burosu) Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Ankara Büyükelçisi'nin Türkiye'ye ABD yardımı konusundaki sorulardan "yavaş yavaş sıkılmaya başladığı" şeklindeki sözleri hakkında yorum yapmadı. Dışişleri ve Milli Savunma eski Bakanlanndan Hasan Esat Işık ise Büyükelçi Hupe'nin bu sözlerini sert bir dille eleştirdi ve Büyükelçinin diplomatik geleneklere aykırı davrandığını kaydederek, "Bu duruma düşen bir büyükelçi hükümeti tarafından geri çağnlır" dedi. ABD Büyükelçisi Robert StrauszHupe'nin "Cumhuriyel" in sorulannı yarutlarken, ABD yönetiminin 1985 mali yılında Türkiye için Kongre'den talep ettiği yardım miktannda herhangi bir ariış öngörmemesi üzerine Ankara'nın gösterdiği tepkiye ilişkin sözleri diplomatik kulislerde çeşiıli yankılara yol açmıştı. Bu çerçevede, kulislerde Tiuk hükümetinin resmen "memnuniyetsizlik" belirttiği yardım miktan konusunda büyükelçinin "Neden 934 milyon dolar yardım ayırdınız şeklindeki sorularından yavaş yavaş sıkılmaya başladım" demesine dtkkat çekiliyor. Büyükelçi, "Tiirkiye'nin ABD'den yardım aldıgı siirece Amerikan kamuoyunun ve Kongresi'nin yaklaşımlarını dikkate almak durumunda oldugunu" da söylemişti. Büyükelçinin bu sözlerini aasıl karşıladığım sorduğumuz Dışişleri Bakanhğı üst düzey yetkililen, herhangi bir görüş belirtmediler. İsminin açıklanmasını istemeven üst düzevdeki bir yetkili, " B u konuda bir yorum yap mıyoruz" demekle yetindi. GERİ ÇAĞRILMALI Dışişleri ve Milli Savunma eski Bakanlanndan Hasan Esat Işık, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert StrauszHupe'nin gazetemizde çıkan demecindeki yardımla ilgili sözlerine sert bir dille çattı ve büyükelçinin diplomatik geleneklere aykırı davrandığını söyledi. Işık Türk hükümeti sözcüsü "yardımın az bulundugunu" açıkladığı halde Büyükelçinin "Yardımı niye arttırmadınız sorularından sıkılmava başladım" ve "Yardım ahyorsunuz, Kongre'yi gözönünde tutmanız gerekir" şeklindeki sözlerini "hayretle" karşıladığını belirterek, şunları söyledi: "Bir yiiksek komiserin görevli bulundugu ülkeye bu kadar tepeden bakarak açıklamalar >apmak hakkı mıdır, bilemiyorum. Fakat bir büyükelçinin asla buna hakkı yoktur. Bu duruma düşen bir büyükelçi ya hükümeti tarafından geri çağnlır, ya da artık o ülkede yalnız hükümet indinde değil, kamuoyunda da itibarını (amamen yitirmiş olur." ABD hükümetinin Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına ve savunma güciinün arttırılmasına katkısı tek taraflı bir lütuf degildir. Türkiye'nin N ATO çerçevesinde ortak savunma amacıyla üstlendigi y ükümlülügün yerine getirilebilmesinin gereğidir, bunun karşılığıdır." ki iki bilim adamı, hücrenin teTICI yapıtaşı olarak adlandırabileceğimiz DNA molekullerinin yapısını ortaya çıkardı. Bu iki genetik mühendisinin bulgularına göre, DNA hücrenin özelliklerini, işlevlerini belirliyordu. DNA'nın bulunmasıyla birlikte günümüze kadar, genetik mühendisliği alanında çalışmalar hücrenin bu yapııaşt etemanı üzerinde yoğunlaştı. Bugün bilim adamları genetik mühendisliğinüe bir devrimin eşiğindeler. Beş yıl önce imkânsız kabul edilen birçok şey bugün artık gerçekleşiyor. "Newsweek" dergisinde yer alan bir ineelemeye göre. genetik mühendisleri bugün bir geni hücreden çıkartabiliyor, birbirinden ayırıyor, dev laboratuvarlarda binlerce kez büyütüp inceliyor ve yapılarını istedikleri gibi değiştinp, işlevlerindeki farklılıkları izliyorlar. Kısaca, yaşamın özü, artık bilim adamlarının avuçlarının içinde duruyor. DNA'nın sırları birbiri ardına acığa cıkanldıkca, insanın kafasını yüzyıllardır kurcalayan soruların cevapları da yavaş yavaş aydınlanıyor. Insanların niye birbirinden, ya da diğer canlılardan farklı olduklan: tek bir döllenmiş yumurtanın karmaşık bir insan organizması haline nasıl geliştiği; niye yaşlanıp öldüğümüz... Harvard T\p Fakültesi'nden Dr. Philip Leder, "İşle şimdi" diyor, "güzel Wr manzarayı orten kalın perdeyi kaldırıyoruz." KAN HUCRESI DNA'SI DENEY YAPILAN DNA PARÇASI ORAK HÜCRE ANEMİSİ DNA İLE TEŞHIS DNA'nın incelenmesi ile bazı kalıtımsal hastalıklann teşhisimümkün. Orneğin "orakhücre" hastalığının teşhisinde yapay DNA molekülü kullamhyor. Orakhücre hastalığında, nükleotid adenin (A)'nın bulunması gereken yerde timin (T) bulunuyor. Hazırlanan yapay DNA zinciri nükleotidlerine karsılık gelen nükleotid belirlenip, orakhücre hastalığının olup olmadığı anlaşıhyor. oluşuyor. DNA, hucre cekirdeğindeki kromozomlara "ö«nle yerieşlirilmiş" olarak taşınıyor. İnsan vüvudundaki hücreler 46 kromozoın taşıyor. Bunların yansı anne. yansı da babadan ediniliyor. Hücre bölününce, DNA molekülleri "çiftleşiyor", yani her bir DNA molekülü aynı yapıda, aynı özellikleri taşıyan iki ayrı DNA molekülü haline geliyor. Böylece DNA'nın özellikleri kalıtım yoluyla yeni hücrelere taşınıyor. Normal bir organizmada. işlevlerin yerine getirilmesi için gereken proteinler, anıino asitler tarafından, DNA komutlarıyla yapılıyor. DNA "çifte sarmal" bir yapıya sahip, ya da daha basit bir anlatımla bir burgumerdiven gibi. Her bir basamağı, nükleotid adı verüen maddenin birleşmesinden oluşuyor. Dört ayrı nükleotid, adenin (A), guanin (G), sitosin (C). ve timin (T) bulunuyor DNA "merdiveninde". Her bir basamak ya AT ya da GC nükleotidlerinin birle>mesinden oluşuyor. Farklı sayıda, nükleotidin, farklı bir biçimde birleşmesi hücrenin özelliklerini belirliyor. Böylece değişik nükleotid bileşimlerinden DNA şifresi oluşuyor. Proteinler de u/un ve karmaşık moleküller olduklarından bir şifrede belirli bir düzende bir araya gelen binlerce AT, GC nukleotidi bulunuyor. Hücrenin bozulmasına da bu düzendeki herhangi bir aksama yol açiyor. Örneğin: Orak Hücre Anemisi'ne (bir tür kansızlık hastalığı), DNA'nın nükleotid dizisinde yer alan bir T'nin yerini A'ya bırakmast neden oluvor. Huntington hastahğına \ol açan genin bulunması, "okuma" sayesinde mümkün olabildi. Geçtiğimiz yılın son aylarında Massachusetts Hastanesi'nde görevli James Guseila ve ekibi No: 4 olarak adlandırılan kromozomda Huntington'a yol açan bozukluğu saptadılar. Bu genin izole edilmesi de gerçekleşirse, ölümle sonuçlanan Huntıneton hastalıeının tedavisi malden sekiz kat daha büyük dev bir fare üretildi. Araştırmacılar aynı şekilde yüzlerce kilo süt veren dev inekler, onlarca yumurta yumurtlayan tavuklar yapmanın mümkün olduğunu belirtiyorlar. Bu araştırmalar, "Üstün ırk yaratılmaya çalışıdıgı yolunda" sert tepkilere yol açıyor. Jeremy Rifkin adlı biri " Algeny " adını verdiği kitabında, laboratuarlarda genlerle oynayarak elde edilen üstün insanlardan bahsediyor. "Vaşam kavramının yeniden tanımlanması gerektigini" belirten Rifkin'in kitabı gen araşıırmalarının yasaklanmast çağrılanna neden oldu. Genetik mühendisliği alanında en çok ilerleme kanser konusunda sağlandı. Araştırmacılar, şimdiye kadar çeşitli organlarda kansere yol açan bir düzine gen ortaya çıkardılar. Genlerin bulunmasıyla, kanserin tedavisi konusunda umutlar belirdi. du. Bu hastalarda kandaki kolesterol miktarı artıyor. Doktorlar bu hastalara normal genlerin faaliyetini arttıran Mevinolin ve Compaclin ilaçları verdiler. Böylece kandaki kolesterol miktarı azaldı. Doktorlar bu sayede kalp krizini de önleyebileceklerini belirtiyorlar. Uzmanlar gen tedavisinin etkili olabilmesi için gen faaliyetlerini yürüten mekanizmanın tümüyle anlaşılması gerektigini belirtiyorlar. Araştırmalar belirli DNA dizilerinin hücredeki protein üretimini kontrol ettigini ortaya çıkardı. Bazı DNA molekülleri ise organizma fonksiyonlannın hangi hücreler tarafından yapılacağını belirliyor. Uzmanlar, genlerin faaliyet mekanizmalarının ortaya çıkartılnıasının daha yogun araştırmaiar gerektirdiğini. ancak bu mekanizma kesin olarak ortaya çıkanldıktan sonra kalıtımsal hastalıklann tedavisinde kesin birşeyler söylenebileceğini belirtiyorlar. Uzmanlara göre kalıtımsal hastalıklann ortaya çıkartılması ya da önlenmesi için hâlâ en geçerli yol erken teşhis ve anne babaların hastalığı çocuklarına geçirmemek için dikkat etmeleri. Genetik ve hastahklar Genetik mühendisliği, birçok hastalığın teşhisinde ve tedavisinde de önemli adımlar atılmasını sağlıyor. Şimdiye kadar araştırmacılar kalıtımla geçen,' düzineden çok hastalığa yol açan DNA yapısındaki bozuklukları ortaya çıkarmayı başardılar. Geçtiğimiz aylarda Boston Hastanesi'nde görevli doktorlar Huntington hastalığı olarak bilinen hastalığa yol açan geni teşhis ettiler. Sinirlerde bilinmeyen bir rahatsızlığa yol açan Huntington hastahğı yalnızca ABD'de 20 bin kişinin ölmesine neden olmuştu. Dokıorlar kısa bir sürede kalıtımsal 3 bin hastalık çeşidine yol açan genlerin ortaya Cikarılabileceğini belirtiyorlar. Huntington gibi, "orak hücre" olarak adlandırılan bir başka benzer hastalık, gen yapısındaki bir bozulmadan kaynaklanıyor. Şeker, yüksek tansiyon, kanser ve kalp rahatsızlıklarında da kalıtım önemli bir rol oynuyor. Johns Hopkins Hastanesi'nden Doktor Reed Pyeritz, "Kalıtımın rol oynamadıgı bir hastalık yok" diyor ve ekliyor, "tabii kamyon çarpması ya da tuğla düşmesi gibi şeyleri sa>ma/sak." Şekere yakalanmış çocuklarda, örneğin pankreasta insülin salgılayan hücrelerin kaluımsal olarak iş göremedikleri sanılıyor. Pennsylvania Üniversitesi'nde birgrup araştırmacı, sperm ya dayumurta hücrelerine belirli bir genin yerleştirilmesi ve bu sayede yeni neslin istenilen özelliklere sahip olması konusunda çalışıyorlar. tlk denemeleri fareler Gerçekci degil üzerinde yapan araştırmacılar, genlerle oyBilim adamları, bu yoldaki nayarak normalden sekiz kat daha büyük eleştirileri gerçekçi olmamakla suçluyorlar. Bunlara göre, fare dev bir fare ürettiler. genleriyle oynamak mümkün Son yıllarda gelişen teknoloji, bugün DNA'nın hücre dıştna çıkartılmasına ve belirli enzimlerle parçalanmasına imkân tanıyor. Böylece DNA'nın kesin bileşimi "okunabiliyor". 50 kadar insan geninin yapısı bu sayede ortaya çıkartılabilmiş şimdiye kadar. Aynı yöntemle bozuk gen şifresi de çözülebiliyor. mümkün olacak. Pennsylvania Üniversitesi'nde bir grup araştırmacı sperm ya da yumurta hücrelerine, belirli bir genin yerleştirilmesi ve bu sayede yeni neslin istenilen özelliklere sahip olması konusunda çalışıyorlar. Böyle bir "yeni nesil" bu araştırmacılar tarafmdan üretildi bile. Genlerle oynayarak nor ama aynı şeyi "tnsanlar üzerinde denemek imkânsız". Te\as Üniversitesi Sağlık Merkczi'nden Doktor Joseph Goldstein ve Michael Brovvn, gen de ğişimini, kaluımsal kolesterol yüksekliği için kullandılar. Bazı hastaların genlerinde, karaciğerin kandaki yağları ayıklamasını önleyen bir hastalık bulun Kanserin gizi Oncogen adk genlerde Kansere yol açan nedir? Bu sorunun cevabı hâlâ kesin değil. kansere yol açan, normal hücreyi bozan ve istenmeyecek kadar çoğaltan bir neden. Bu cevabın altında hiçbiri henüz kesinlik kazanmamış yüzlerce teori yatıyor. California Cniversitesi'nden Doktor Michael Bishop. "Düşman ortaya çıkartılabilir. Eger bu gerçekleşirse, içimizde oldugu görülecektir" diyor. Gen doktorları, "Bir mucize peşinde olmadıklarım" belirtiyorlar. Doktorlara göre. kanser bir gün gerçekten kontrol altına alınabilecekse bu kanser hucrelerindc görülen oncogen adlı genlerin anlaşılması savesinde mümkün olacak. Araşıırmalar çeşitli kanserli insan hücrelerinde şimdiye kadar çeşitli oncogenler ortaya çıkardı. Daha da önemlisi, normal hücrelerde, oncogenlerle aynı yapıda DNA molekülleri ortaya çıkartıldı. Çeşitli teorilere göre, bu "protoohcogen'Mer insan türünün ortaya c'kmasında ve normal hücre bölünmelerinde farkhlaşmalarda önemli rol oynadı. Doktorların bugün üzerinde çalıştığı konu, oncogenlerin kanserli hücreye nasıl yol açtığı. Rad>asyon ya da \ irüslerin normal hücreyi kanserli hücreye çevirdiği yolunda çeşitli teoriler bulunuvor. intihara teşebbüs eden polis memuresi Nuran Arat dün cezaevine kondu. Sgündür tedavigördüğü Taksim tlk Yardım Hastanesi'nden dün taburcu edilen Arat sıkı güvenlik önkmleri arasmda saat 15.30 uralannda İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Daha sonra hakkındaki gıyabi tutuklama karan tstanbul 1. Sulh Ceza mahkemesi tarafmdan vkahiye çevrüen Nuran Arat meslektaşlan tarafından Sağmakılar Cezaevi'ne götürüldü. Bu arada Yüzbası Saip Çakın'ın cenazesi dün Fatih Camii'nde kılınan öğle namazmdan sonra SilivrikapıMezarhğı'nda toprağa verildi. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) Cezaevine Tümörlerin i/.inde Genetik mühendisliği alanında en çok ilerleme kanser konusunda sağlandı. Araştırmacılar şimdiye kadar çeşitli organlarda kansere yol açan bir düzine gen ortaya çıkardılar. Genlerin bulunmasıyla, kanserin tedavisi ya da tümüyle yok edilmesi konusunda da umutlar belirdi. Genlerin ortaya çıkartılmasıyla, normal hücrenin kanserli bir hücreye nasıl dönüştüğü yolundaki sırnn çözülebileceği belirtiliyor. Daha önce yapılan araştırmalar, hücre genlerinde meydana gelen bir değisikliğin, hücrenin aşırı protein üretmesine neden olduğu, böylece normal fonksiyonlarını yerine getiremediğini göstermişti. Sorun, genlerde degişikliğe yol açan mekanizmanın ortaya çıkartılmasıydı. Genlerin parçaianıp istenildiği gibi yeniden birleştirilebilmesi, bu mekanizmanın ortaya çıkartılmasını sağlayabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. HiU'renin vapıtası Genîc, DNA iya da dioksiribonükleik asit) moleküllerinden GEN LABORATUVARI Bir araştırmacı fare embriyonuna insan geni yerleştiriyor. Ekranda islem binlerce kez büyutülmüş halde izlenebiliyor. ABD'de yeni bîr meslek: Genetik Danışmanlığı Genetik biliminin gelişmesi, yeni bir iş alanının ortaya çıkmasına neden oldu: Çocuklarının sağlıklı olup olmayacağını merak eden ana babalar için genetik danışma büroları. Bugün ABD'de 600 kadar genetik danışma bürosu bulunuyor. Genetik danışmanları, çiftlere, doğacak çocuklan hakkında, ya geçmişlerini araştırarak ya da hücre yapılarını inceleyerek bilgi veriyorlar. Danışmanlar genellikle genetik uzmanı olmayan doktorlar. Danışmanlar hamilelik öncesinde bile çocuk hakkında bilgi verebiliyorlar. Bu kadınlann aileleri inceleniyor. Kalıtımsal bir hastalık olup olmadığı, doğacak çocuğun bu hastalığa yakalanma oranının ne olduğu araştırılıyor. Danışmanlar bir de, çiftlerin kan tahlillerini yapıyorlar. Bu tahliller sonucu ana babaların çocuklarına geçirecekleri bir hastalık taşıyıp taştmadıkları belirleniyor. Çocuklarının sağlıklı olup olmadığını öğrenmek isteyen annebabalann çoğunlukla "kesin cevaplar" istedikleri belirtiliyor. Bazı kusurlar, örneğin fetusun beyninin gelişmesini önleyen nöroltüp kusuru, anne kanının tahliliyle kolayca ortaya çıkanılabiliyor. Bunun dışında, fetus genlerindeki bazı kusurların teşhisi için genetik yöntemler uygulanıyor. Gen' testleri, bir süre önce hamileliğin 16' ncı haftasında yapılabiliyorken, geîişen teknikler sayesinde artık 10'uncu haftasında da mümkün. Kadının uterusuna uzatılan bir kateter ile genetik yapısı bakımından fetus hücreleriyle aynı yapıda olan embriyon dışı hücreler alınıyor. Bu hücreler inceleniyor ve fetusun sağlıklı olup olmadığı anlaşıhyor. İSVEÇTE YENİ YASAYA GÖRE Öğretmen öğrencisi ile cinsel ilişki kurabilecek İsveç Parlamentosu'nun onayına sunulacak olan yeni cinsel suç yasası tepki Ulusalkarşılandı. Derneği ile Cinsel Bilgi STOCKHOLM (THA) İsveç'te, yürürlüğe girecek olan "yeni cinsel suç yasası" tartışmalara neden oldu. Parlamentonun onayına sunulacak olan yasanın, akraba ile zina ve ahlâka aykırı teşhirciliği suç olmaktan çıkardığı, 15 yaşından büyük öğrencilerle öğretmenlerinin cinsel ilişki kurmalarına izin verdiği bildirildi. Öğretmenlerle öğrenciler arasında cinsel ilişki kurulabilmesine yasal olarak olanak tanınmasının, okullara fuhuşun yerleşmesine neden olacağı ve öğrencilerin alacakları yüksek notların, ilişkilerin bedelleri olabileceği görüşü tartışmalara yol açBaşkam ve İsveç cinsel özgürlük hareketinin lideri Bans Nestius, geniş protestolara neden olan yasa hakkında yaratılan "velvele" karşısında hiç şaşırmadığını, İsveç'in cinsel devrim konusunda kazandığı uluslararası şöhretin, sadece eörüntüde olduğunu söyledi. Evren: TRT devletin varlığını esas almalı Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu'nun ilk toplantısını açan Kamuran Gürün, "Hiç bir siyasi partiyle ilişkimizin bulunmayışı tesirlere kapılmadan hareket edebilmemizi sağlayacaktır" dedi. ANKARA (a.a.l Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu ilk toplantısını emekli Büyükelçi Kamuran Gürün'ün başkanlığında dün TRT Genel Müdürlüğü'nde yaptı. Kurul üyeleri dün sabah ayrıca Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i Çankaya köşkünde ziyaret ettiler. Cumhurbaşkanı Evren, kabul sırasında yaptığı konuşmada, "TRT onun veya bunun değil, devletin varlığını esas almalıdır." dedi. TRT'nuı eğitim, eğlence, kültür, din gibi çok çeşitli görevler üsılendiğini belirten Cumhurbaşkanı Evren, yayınları herkese beğendirmenin mümkün olamayacağını söyledi ve şöyle konuştu: "Sagduyu sahibi vatandaşların degerlendirmesi esastır. Taraf olanların degil. Taraf olmayan vatandaşlar eğer bu görevin hakikaten biTaraf bir şekilde yapıldığına kanaat getirirse mcselc yok. Bizim de vicdanımız o zaman rahai olur." Yükiek Kurul'un ilk toplantısını açan Kamuran Gürün de "Kurulumu/un en buyıık görevi, beklenen ümitleri boşa çıkarmamaktır.1 dedi. Gürün, loplantıda özetle şıınları söyledi: "Kanunun sarih olarak belirttiği şekilde, hiç bir siyasi partiyIe ilişkimizin bulunmayışı, tesirlere kapılmadan hareket cdebilmcmi/i sağlayacaktır. Eğer Kurul bu hüviyeıini, bu özelliğinı devamlı şekilde muhafaza edebilirsc. ki bundan ben şahsen hiç şüphe etmiyorum, kendisinin çaiışınalanııa istikamcı vereceâi ve konırol edeceği Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'nun da aynı çizgiye gelmesi imkân dahıline gireccktir." Yüksek Kurul, bir ay içinde TRT Yönetim Kurulu için 12, Genel Müdür için de üç aday belirleyecek ve bu isimleri Bakanlar Kurulu'na sunacak. Yeni yasal düzenlemeye göre, Bakanlar Kurulu da Genel Mudürü ve altı Yönetim Kurulu üyesini atayacak. Emekli Büyükelçi Kamuran Gürün başkanlığındaki Radyo ve Televizyon Yüksek Rurulu, gazeteci Güngör Mengi. Prof. Ibrahim Agah Çubukçu, Prof. Özcan Önal, Prof. Canan Toker, Prof. Mehmel Gönlübol, Prof. Hasan F.ren. Mükeırem Berk, Dr. Ne\zat Atlığ, Prof. Tunca Toskay, Ali İh>an Gögüş ve Dr. Leyla Elbruz'dan oluşuyor. u. Ulusal Eğitim jdaresi, Ulusal Sosyal Güvenlik İdaresi ve Ulusal Polis İdaresi ile Öğretmenler Birliği yasaya karşı çıkarken, öğretmenler de, Öğrencilerle ilişkilerinin yasaklanmasının, hem öğrencileri hem de öğıetmenleri koruyucu nitelikte olduğunu belirttiler. 286 aiienin, yasa maddesinin Avrupa sözleşmesine aykırı olduğu gerekcesiyle, uluslararası bir mahkemede hükümet aleyhiIK dava açuklan kaydedildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle