15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Demokratik Almanya Başbakanınm bir yakını, Batı Almanya Elçiliği'ne sığındı Dış Haberler Servisi BBC Radyosu'nun Bonn hükümet kaynaklanna dayanarak verdiği habere göre Demokratik Almanya Cumhuriyeti Başbakanı'nın kardeşinin kızı, ailesi ile birlikte Çekoslovakya'nın başkenti Prag'daki Batı Almanya Elçiliği'ne sığmdı. Bonn hükümet kaynaklan, sığınan kişilerin, Batı Almanya'ya gitmek istediğini söylediler. Bonn hükümeti ise, sorunun çok hassas bir konu olduğunubelirtti. Sahibi: Cumhuriyel Maıbaacılık ve Gazetetilık Türk Anonim Şirkeıi adına Temsitciler: ANKARA: YaHın Doğan, İZMİR: Hikmel (,elinka>a, ADANA: \adir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal, Müessese Muduru: Mehmel Mercan, • Senis Şefleri: hıanbu! Haberleri: Selahallin (iüler. Dış hmine Uşaklıgil, Yazı İşleri Muduru. Okay (iönensin, • Ya/> Işleri Mııdur Haberler: Krjjun Balcı. Ekonomi: Osman Llagay, kulıur: Aydın Kmeç, MaYardıması: Ahmel Korulsan. Hâber Merkezi Müdürü: Yalvın Bayer. Sayta gazin: Yalvın Pekşen, Spor Daniimanı \bdulkadir Yücelman. Du/elımc: Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpa*. Du/eni Yönelmeni: Ali Acar. TAKVtM 26 Şubat 1984 İmsak: 6.12 Güneş: 7.37 Öğle: 13.22 Ikindi: 16.25 Akşam: 18.57 Yatsı: 20.16 Bürolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825175866, Idare: 183335. • İzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Atalürk Caddesi, T.H.K. İşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, İst. PK: 246tst. Tel: 5209703 Telex: 22246 KORKUNÇ BİR RÜYAj GÖRDUM! F PATRON İŞTEN KOVUP KUZEY KUTBUNA ı SÜRÜYOR' BENI ( SAK1N OL, HAYATıM.. (ONUN BÖYLE BIR ŞEY SYAPAMAYACAĞINI VBILIYORSUN OYLE Ml? SEN GEL DE1 ONU BENIM RÜYAMA, İNGİLİZ TURİZMCİLERİNİN 1984 SLOGA1SI Macera sevenler bu yaz Türkiye^ye gitsin BÜŞRA E R S A N L I CAMBRİDGE İngiltere'de yaz sonunda, yani eylül ayından itibaren Noel için her türlü gezi, eğlence ve alışveri> reklamları gazete ve dergileri kaplar. Herkes ekim sonunda Noel alışverişine başlamış ve kasım aralık aylarında bu alış veriş doruk noktasını bulmuştur. Noel ve yılbaşından hemen sonra ise yaz tatili ve yaz alışverişi için sonsuz reklamlar devreye girer... L'lkenin büyük bir kısmında kar fırtınalarının hüküm sürdüğü şu günlerde, TV, gazete ve dergilerde bikiniler, mayolar güneş altında kumsallar ve türlü yaz eğlenceleri ile dolu tatil reklamları... İspanya'dan Avustralya'ya, Güney Amerikadan Yunanistan'a, dünyanın her bir yanı için düzenlenmiş binbir çeşit tatil çağrıları arasında ülkemiz de, pek sık olmamakla beraber yer alıyor. Dalaman'a Antalya'ya birçok turlar düzenlenmiş. Yunan adalarına da turları olan bir turizm şirketi İngilizleri, Türkiye'ye şöyle çağırıyor: "MACERAYA AT1L1N!" Ingilizlerin maceracılığı biraz gerilerde kaldı denebilir... Belki de Hindistan veOrtadoğu maceralarından (!) sonra artık rahat ve garantili gezintileri tercih ederler, tatil için bile olsa... Kısaca ingiliz mandası sürseydi durumun çok daha iyi olacağı belirtiliyor. Bu açık sözlü gazetecinin sömürgeci özlemlerini dile getirişi bize biraz Şarkiyat (Doğubilimcilik = Orientalism) edebiyatının vurguladığı bazı noktaları hatırlattı Inlernational HeraldTribune gazetesinden aldığımız ülkemizde"FATOŞ"adıyla bilinen"BLONDIE"de strespatron ilişkisi ele alınmış. Strese karşı patron yardınu Stres tedavisi alanında bir uztnan olan ruh hekiıni Aaron Beck, "En mutlu aile yaşamı bile, iş yaşamındaki stresin üstesinden gehnenizde patrondan daha fazla yardımcı olamaz size" diyor. Kiiltür Servisi Stres, her geçen gün gelişip modernleşen dünyamızın gittikçe karmaşıklaşan ilişkiler onamında varlığını durmadan daha güçlü bir biçimde duyuran bir olgu. Özellikle iş yaşamının kimi zaman acımasız bir ilişkiler ağına büründüğü ABD gibi gelişmiş ülkelerde stres. başlı başına bir sorun olarak ele alınıyor ve bu konuda geniş çaplı araştırmalar yapılıyor. ABD'de son zamanlarda gerçekleşitirilen araştırmalar, stres konusundaki bazı yerleşik kanılan altüst edecek nitelikıe. Bilim adamları, yeni varılan sonuçların, insanların iş, aile ve stres arasındaki ilişki konusundaki düşüncelerini değiştirebileceğini ileri sürüyorlar. Stres tedavisi alanında bir uzman olan ruh hekimi Aaron Beck, "Bu konuda yerleşik göriiş, içinde yaşadığımız amansız dünyada saglam bir ev yaşamının güçlü bir sığınak oldugu yolundadır," diyor. "Ama en mutlu aile yaşamı bile, iş yaşamındaki stresin üstesinden gelmenizde patrondan daha fazla yardımcı olamaz size." Stresin kaynagı yönetim tarzları Yeni araştırmanın özelliği, strese bağlı olarak patronişçi ilişkisiyle ilgili yeni bulgular getirmesi. Yeni bulgulara göre, suç daha çok patronun kişiliğinden değil, yönelim tarzlarından kaynaklanıyor. Bir başka araştırmacı, New York İhtisas Okulu profesörlerinden ruhbilimci Suzanne Ouellette Kobasa, şöyle bir açıklama getirıyor: "En yardımcı patron,kendi kendine,yanımda çalışanlann kendilerini benim kadar etkin hissetmeleri için ne yapmalıyım? sorusunu soran patrondur." Daha birçok araştırmacı da aynı kanıda. ABD'nin önde gelen davranışbilimcilerinden Michael Lombardo. çalışanlann stresin üste Şarktan kopan Avrııpa kültürü Şarkiyat üzerine çalışan bazı sosyal bilimciler bu ilgi alanının tamamen Batılılar tarafından yaratıldığını kabul ediyorlar. Biri şöyle diyor: "Avrupa kültürü, kuvvetini ve kişiligini, kendisini Şarktan tamamen kopararak (ayrı tutarak) kazanmıştır.. Yani Şarkiyatçılık modern kültürün bir parçasıdır ve Şarkla olan bağlantısı bizim (Avrupalının) dünyamızla olan bağlantısından çok daha azdır. Şarkiyatçılık yapısı itibariyle bilenle (Batı ile) yabancı olan (Doğu) arasındaki Şarkiyatçılık, 1984 yılının tatil reklamında da görülmektedir: "Fesli kuş ve maceraya çağrı!" Hemen Noelden sonra yaz tatiline hazırlanmakta olan İngilizler, örneğin Türkiye'ye gitme isteğini "macera" dürtüleriyle birleştirmek durumunda kalacaklar. " F e s " eğer dikkatlerini çekerse, yanı sıra lokum, şiş kebabı ve göbek dansı da akıllarına gelecek. Garantili ve rahat otel ve yer kavramıyla hareket edenler, Türkiye'yi de yukarda anlatılanlar dışında tanımadıklarından bu ilana pek rağbet etmeyecekler, Türkiye'yi gerçekten tanımak ve iyi bir tatil geçirmek için yola çıkanlar zaten bu ilanı inceleme zahmetinde bulunmayacak... Sadece masrafları gözden geçirecek. Ortadoğu ülkelerinin ve Ortadoğu Avrupa arasında bulunan ülkemizin kendilerine has ciddi flP, YÖK için yeniden Meclis araştırması isteyecek ANKARA (THA) HP İzmir Milletvekili Mahmut AkkıUç, YÖK uygulamaları hakkında meclis araştırması isteyecek. Mahmut Akkılıç ve arkadaşları tarafından hazırlanan Meclis araştırması önergesinde, YÖK'ün bazı öğretim görevlilerini görevden alma veya aynlma zorunda bırakması sonucu üniversitelerde bilimsel araştırmaların yapılamaz durııma geldiği belirtildi. Meclis araştırması önergesinde ayrıca üniversitelerdeki bilimsel araştırma düzeyinin giderek düştüğüne dikkat çekildi. Üniversite ve yüksek okullardaki yönetici kadronun siçimle değil atamayla geldiği, bu durumun, tecrübesiz ve yetersiz bir yönetime yol açtığı savunuldu. ABD'de yakın zamanlarda yapılan araştırmalar strese karşı mücadele konusunda patronu ön plana çıkarıyor ve ailenin bu alandaki desteğine ilişkin yerleşik görüşleri sarsıyor. sinden gelmelerıne en çok yardımcı olan patronların tıpik davr anış biçimlerini şöyle sıralıyor: • İşçilerine snrunlannı çözmenin anahtarlarını verir. ama bu sorunları onlar adına çözmeye kalkışmaz. Aç bir insana balık vermektense, oltayı nasıl kullanacağını öğretmek çok daha iyidir. • Yardımcı bir patron, işçilerini doğrudan ilgilendirmeyen sorunlara karşı konır. Söz gelimi. eğer bir kısmın yönetiminde değişiklik yapılacaksa, bu değişikliği gerçekleşinceye kadar duyurmaz. • Eğer yanında çalışan biri bir soruna takılmışsa, patronu ona bu sorunu bir süre için bir yana bırakmasını söyleyebilir ya da ona bu soruna değişik açılardan bakmasını sağlayacak sorular yöneltebilir. Yetenekli bir patronun bu konudaki etkinliğini vurgulayan bir araştırma da, patronun,yanında çalışanları stresten kaynaklanacak fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklara karşı bile koruyabileceğini gösteriyor. Bu tür rahatsızlıklar arasında şişmanlama, cinsel gücün azalması ve ruhsal çöküntü gibi olgular sıralanıyor. Oldukça ağır bir stres altında olup da patronlarının kendilerine destek olacağına inanan çalışanlar. bu inançtan uzak olanlara oranla daha sağlıklı bir direnç gösterebiliyorlar. Ancak araştırmacılar, bir yandan da. işçi ile patron arasındaki ilişkinin bu konudaki tek etken olamadığını vurguluyorlar. Bazı kimseler strese karşı ötekilerden daha dirençli oluyor. Yaşamlarını çekipçevirme açısından daha yeıenekli olan, güçlüklere karşı meydan okumaktan hoşlanan kişiler strese karşı daha faza direnebiliyorlar. Ingilizler Ortadoğu'dan çekilince Artık oldukça gerilerde kalmış olan Ingiliz sömürgeciliği bazılannda derin izler bırakmış. Geçtiğimiz hafta sonu "Daily Telegraph" da Paul Johnson imzasıyla çıkan makalede bakın ne deniyor: "İngilizlerin Ortadoğu'dan çekilmesinden bu yana felaketler birbirini izledi'Zaten alt başlıkta "bağımsızlıkla gelen felaketler" den dem vuruluyor. Iki dünya savaşı arasında birkaç yıl sonrasma kadar İngiliz mandası altında bulunan Ortadoğu'nun önceki dönemlerde Türklerin, 1945'lerden sonra da çeşitli İslam ülkelerinin baskıları altında yaşadığı ileri sürülüyor. Bu yazann gözünde bir "kurtanlmış bölge" bir "medeniyet cenneti" olan İsrail dışında tüm ülkeler suçlu durumda... Başta İran, Suriye ve Sudan...: İran, Şiiliği amansız bir baskı haline getirdiği için; Suriye "Ruslara yakın" bir politika guttüğü için; ve Sudan da "Kuran'ı zorlayarak" barbar yasalar kullandığı için... Bu arada İngilizlere en yakın ilişkiyi sürdürmüş olan Ürdün, kendini biraz olsun kurtarıyor: "(jrdün'ün İngiliz ve Amerikan kamuoyunu incitecek zedeleyecek birşey yapmamak için gayret gösterdiği" övgüyle anlatılıyor. Aile ortanıı yeterli. mi? Son araştırmalann en şaşırtıcı sonuçlanndan biri de, stresle bağıntılı rahatsızlıkların daha çok, ailelerini bu konuda en büyük destek olarak gören çalışanİarda görülmesi. Peki, patronla olan ilişki tumüyle kötüye gıttiğinde, patronun yardıma olma olanağı ortadan kalktığında, ailelerin yapabileceği ne kalıyor? Bu konuda Dr. Kobasa, ailelerin yakınlık göstermenin ötesinde iş yaşamının gerçekliklerini daha derinliğine kavramaları gerektiğini öne süruyor. Görüldüğü gibi, yakın zamanlarda yapılan araştırmalar strese karşı mücadele konusunda patronu ön plana çıkarıyor ve ailenin bu alandaki desteğine ilişkin yerleşik görüşleri sarsıyor. Ancak sürekli yeni bilimsel araşt ı r m a l a n n gerçekleştirildiği ABD'de yeni varılan bu bulgular da bilim adamlarınca tartışılıyor. Özellikle, bir kesim bilim adamı, stresten doğan rahatsızlıkların nedenini ABD'deki toplum düzenine, bu düzenin karmaşıklığı. hızı ve acımasızlığına bağlamaktan yana tavır koyuvorlar. Basm ve Dış Politika seminerinde basının dışa bağımlılığı eleştirildi SEDAT ERGÎN GİRNE Hürriyet Vakfı tarafından düzenlenen "Dış Politika Basını ve Basında Dış Politika" konulu seminerin dunkü oturumunda uluslararası haber dolaşımının yapısı ve sorunları tartışıldı. Gazeteci Dr. Yazgülü Aldoğan günümüzde dünyada dengesiz bir haberleşme yapısının bulunduğunu vurguladı. Gazetemizden Cengiz Çandar da sunduğu bildiride Türk kamuoyunun Türkiye'nın bulunduğu bölgeye batı basınının gözlerinden bakmak durumunda kaldığını kaydederek şu görüşleri belirtti: " Asıl üzerinde durulması gereken Türk basınındakı yöneticilerin anlayışıdır. Doğal olmayan ve anlayışla karşılanmaması gereken Türk basın ve yayın araçlarına hükmedenlerin, ulusal politika ile dış habercilik arasındaki bağı umursamaz biçimde dış habercilikte Amerikan önderliğindeki batı egemenliğini kabullenmiş ve bundan rahatsız FESLİ KUŞ VE MACERAYA ÇAGRI İngiliz Fakon turizm şirketinin "The TTMES" gazetesine verdigi ılan. Şirket bu Uanda amblem olarak kullandığı kuşun başına bir de fes oturtmayı ihmal etmemiş. tian metni ise "Maceraya atüın" cümlesi ile başlıyor. farklıhğı derinleştiren bir gerçeğin siyasi görüntüsüdür." Bu yazann da belirttıği gibi Şarkiyatçılık Doğu ile Batı arasındaki farkı, uçurumlaştırarak Batıya pay çıkarma ve birbirinden çok farklı olan siyasi kültürleri İslam vb. adı altında aynı potada eritmeyi içerir. Uzak olanı, bilinmezi, vahşiyi, bozulmamışı (insan eli değmemişi) bir ilgi alanı olarak seçmek, bu bölgelerin siyasal, sosyal kültürel özelliklerini öğrenmekten ziyade bir tutkuya, bir hayranlığa ve hatıa bir yasak aşka yol açmıştır. Bu tutum Doğu ülkelerini de etkilemiş örneğin bizde Piyer Loti, Selma Lagerlof gibi Doğu tutkunları ders kitaplarına malzeme oluşturmuştur. Farkları kutuplaştıran ve Batı liberalizmini cennetleştiren ve 'cehennemden' (Doğu'dan ki İngiliz yazann çizdiği tablo tamamen böyledir) gizlice ilkel bir tat almak isteyen bu açık ve gizli sorunları olduğunu ve Batı'nın amansız müdahalesiyle bu sorunların daha da çıkmaza girdiğini kavramaktan çok uzak olan Daily Telegraph yorumcusu gibiler ise ancak Yunanistan'a kadar gidebilecekler, çünkü böyleleri henüz Doğu'yu, insan toplulukları, medeniyetler, bağımsız ülkeler ve çağdaş sorunları diye göremediklerinden eski İngiliz sömürgeciliğini de beraberinde götürmek isteyecekler. Ama ne yazık ki ne çağdaş dünya ülkelerinin ilişkileri ne de İngiltere'nin kendi iç sorunları buna pek elvermiyor! Hafta sonlarını evlerinde geçirerek gazetelerini okuyan İngilizlerin bu tür yorumlarla karşılaşmaları gerçekten üzücü... Her gün saat 5'ten sonra ve pazar günleri sabahtan akşama dek Hintli, Pakistanh, ve Çinli bakkallardan başka açık bir yer bulunmayan bu ülkede bu tür yorumların hâlâ etkin olabilmesi daha da düşündürücü... lık duvmayan anlayışlarıdır." Gazeteci yazar Hıfzı Topuz ise Türk basınının 30 yıl içinde dış habercilikte yeterli bir düzeye gelememesinin yazı işleri müdürleri ya da dış politika yorumcularının tutumlarından kaynaklanmadığını, bunun öncelikle bir iletişim politikası sorunu olarak ortaya çıkıığını belirtti. ETT.fZiR. . BÜy&YÜNCE BABASIMlN L M£ftk Berlin Fibn Şenliği'nin açılışında Melina Mercouri,ortalığı kanştırdı Yunan Kiiltür Bakanı'mn 21 aydır gözaltında bulunan bir yurttaşını cezaevinde ziyaret etmesi Berlin Senatosu'nu karıştırdı. Ceza Yasası'nın değiştihlmesini isteyen kimi senatörlerle, buna karşı çıkanlar arasında şiddetli tartışmalar oldu. "Le Bal" da hemşehrisi Fellini'yi ve Antonioni'yi aratmayan bir yönetmen olduğunu böylece kanıtladı. Çocuk fılmleri bölümünde yarışan TürkAlman ortak yapımı, Jurgen Haase'nin "Gülibik"i şu ana kadar yanşmaya sunulan filmler içinde en çok ilgiyi çeken yapım oldu. Türkçe gösterime giren filmi Berlin Senatosu'nun çağrılısı olan yarısı Türk yansı Alman 500 çocuk büyük bir ilgiyle izlediler. Gösterimden önce öykünün çevirmeni Cornelius Bischoff ve Provobis film şirketlerinin yönetmenlerinden Claus Ploger, yarısı Türkçe yansı Almanca küçük bir skeç sundular. Teknik hazırlıklan bitirilemediği için yanşmaya katılamayan Yusuf Kurçenli'nin "Ve Recep... ve Zehra... ve Ayşe"sinin yerine yarışma dışı olarak gösterilen Şerif Gören'in "Derman 1 'ı ne yazık ki gereken ilgiyi görmedi. İzleyenlerin ortak kanısı,"Sürü" ve "Hakkâri'de Bir Mevsim"den sonra yaklaşık olarak benzer bir konuyu işleyen fılmin ilginçliğini yitirmiş olmasıydı. Özellikle final sahnesi yoğun eleştirilere neden olurken, yabancı izleyicilerin artık katı Doğu Anadolu gerçeğini kanıksamış olduğu görüldü. ÇETİN ÖNER~ BERLİN 34. Berlin Uluslararası Film Şenliği, Yunanlı sinema oyuncusu ve Kültür Bakanı Melina Mercouri'nın sansasyonel bir ziyareü ve İsveçli filrr oyuncusu Liv Ullman'ın jüri başkanhğı ile açıldı. Mercouri, 21 aydır gözaltında bulunan ve geçen yıl Başkan Reagan'a karşı gösteri yapmakla suçlanan bir yurttaşını lutuklu bulunduğu cezaevinde ziyaret etti. Ev işgalcisi olduğu öne sürülen tutuklunun 21 aydır cezasının kesinleşmemesi. 80 oturum süren yargılamadan bir türlü sonuca varılmaması dün Berlin Senatosu'nda dört buçuk saat suren bir tartışmaya neden oldu. Ceza Yasası'nın değiştirilmesini isteyen kimi senatörlerle buna karşı çıkanlar arasında şiddetli tartışmalar oldu. T21NRJ VORDIMCİMIZ OtSUH... ilgi gören tiç iyi film Bu yıl üç ayrı dalda yarışan yapıtlar arasında, şu ana kadar gösterime sunulan yarışma filmlerinden en çok ilgi çekenler, başta Sovyet yapımı "Frontromanze" (yönetmen PyotrTodorovvskı), İngiliz yönetmen Peter Yates'in " T h e Dresser"i ve Yunanlı yönetmen Costas Ferris'in "Rembetiko" su idi. 34. Berlin Lluslararası Film Şenliği'nin afışi.. şılandı. İngiliz fılmi "The Dresser"in ilgiyle karşılanmasının ana nedeni ise Albert Finney ve Tom Courtenay'in karşılıklı olağanüstü oyunlarıydı denebilir. Ne var ki bir başka ünlü oyuncu Maximilien Schell.Federal Almanya adına yanşmaya katılan Norbet Kuckelman'ın "Morgen in Alabama"sını kurtaramadı. Nükleer silahlanmaya karşı bildiri "Morgen in Alabama"nin gösteriminden önce 20'ye yakın kuruluşun bir bildirisi izleyicilere dağıtıldı. Bildiride tüm konukların, sanatçıların, film yapımcılarının nükleer silah yarışına karşı çıkmaları, savaş tehlikesine karşı tavır almaları ve barıştan yana yapımlar üretmeleri belertildi. Almanya'ya yerleştirilen füzeler konusunda şiddetli tepki gösteren bildiri, tüm dünya sinemacılarına bir çağrı niteliğindeydi. Ettore Scola'nın "Balo'su beğenildi Usta sinemacı Ettore Scola'nın "Le Bal"ı ise olağanüstü bir ilgiyle izlendi. Unlü Italyan yönetmeni Scola.gerçekten bir sinema başyapıtı olan İstnail Gülgeç Sovyet filmi "Frontromanze" birçok dalda ödül alabilecek bir yapım olarak büyük ilgiyle kar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle