10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Diyelim tifo geçirildikten sonra, buna özgül " B " gözelerinin ve karşıttenlerin kandaki sayısı giderek azalır, böylece kişi yine tifoya duyarlı duruma gelir. Herhangi bir bulaşkan sayrüığa (hastalığa) karşı aşılanmak, kemik iliğinde yeni " B " göze yapımını kamçılar, ama bunlar da aşı sürekli verilmedikçc, bir süre sonra ölürler. E>emek " B " gözelerini sürekli yaşatabümek olası değildir. İşte 1984 Nobel ödülünü paylaşan G. Köhler (38) ve C. Milstein (57) 1975 yılında " B " gözelerini, işlevlerini bozmadan ölümsüzleştirmeyi başarmışlardır. O zaman önemi bugünkü kadar anlaşılamayan bu buluşun öyküsü şöyle: tki araştıncı bir bağıştırana karşı özgül karşıtten (antikor) yapmakta olan " B " gözeleri ile canlı dışında kolayca çoğalabilen özel urgözelerini (B gözesi kökenli kanser hücrelerini) birbirleriyle kaynaştırmışlardır (füzyon). Ortaya çıkan melez gözeleri (hibridomalar) özel besi yeri içinde çoğaltmca, bunlann hem normal " B " gözesinin hem de urgözesinin özelliklerini taşıdıkları gözlenmiştir. Melez gözeler, urgözelerden canlı dışında kolayca ureyebilme, " B " gözelerinden de özgül karşıtten yapma özelliğmi almışlardır. Demek ki doğal " B " gözeleri, urgözesiyle kaynaştırılarak ölümsüzleştirilmiş ve bir bakıma karşıtten yapan birer minifabrikaya dönüştürülmüştür. Bu yöntem daha sonra başka bağıştıranlarla denenmiş, her keresinde özgül karşıtten elde edilmiştir. Bir " B " gözesi bir tek tipte karşıtten yapabildiği için, ölümsüz melez gözeler de tek özgtülükte karşıtten yapabilmektedir. Melez gözeler hızla çoğaldıkları için bir tek gözeden kısa bir sürede sayılan milyonlara varan, birbirinin Upkısı gözeler elde edilebilmekte ve bunlar sınırsız miktarda ve adına "tek özgüllüklü karşıtten" denilen proteinler yapmaktadırlar. TIPTA YENt ÇlGlR Melez gözelerden elde edilen tek özgüllüklü karşıttenler, 1975 yılından bu yana geçen on yıl içinde tıpta yeni bir çığır açmışlardır. Çünkü, sonsuz miktarda elde edilebilen bu nitelikli, özgül ve standart moleküller çok geniş bir alanda başanyla kullanılabilmektedir. Tek özgüllüklü karşıttenler en başta çeşitli sayrılıklann tanısında (teşhis), önlenmesinde ya da sağaltılmasında (tedavisinde) kullanılmaktadır. Hemen her türlü bulaşıa sayrüık etkenine karşı, (bakteri, virüs v.b.) teközgüllüklü karşıtten elde edilmiştir. Şimdi sıra urlarla (kanser) savaşa gelmiştir. Daha şimdiden birçok urlara (deri ve kangöze urlanna) karşı tek özgüllüklü karşıtten yapılmıştır. Kimi urlar vücutta ilk başladıkları organı terketmekte, degişik bir yere atlamaktadır. İşte bu ikincil ur odaklannın yerini saptamakta teközgüllüklü karşıttenler çok yararlı olmaktadrr. Bunlar aynca, urlann çoğalmasım önleyen ilaçlara bağlanmakta, urlara ilaç gönderme aracı olarak kullanılmaktadır. Böylece urgözeler çevresinde yoğunlaşan ilacın etkisi artmakta, yan etkisi ise azalmaktadır. Kimi ender durumlarda ise teközgüllüklü kaşıttenler tek başianna yaşam kurtarıcı olabilmektedir. Stanford Üniversitesi'nde artık hiçbir ilaca yanıt vermedikleri için ölüme terkedilmiş 12 kanserii hastadan birçoğu, teközgüllüklü karşıttenler sayesinde kurtarılmış durumdadır ve iki, üç yıldır bu yöntemle yaşamlannı sürdürmektedir. Teközgüllüklü karşıttenler aynca organ ya da doku aktarımlannda (transplantasyon) da kullanılmaktadır. Aynca, teközgüllüklü karşıttenler, aklınıza gelen herhangi bir molekülün en kısa yoldan anlaştınlmasmda (saflaştınlmasında) en güçlü araçlardır. Bu yöntem, çabukluk ve parasal yönden getirdiği üstünlük yüzünden öylesine tutulmuştur ki, bugün Batı ülkelerinde, melezgöze ve teközgüllüklü karşıtten üreten çok sayıda firma kurulmuştur. Aynca, teközgüllüklü karşıtten kulanılarak herhangi bir nesnenin miktarının çok duyarlı olarak ölçülmesine yarayacak yöntemler geliştirilmiş, pazara sürülmüştür. Böylece ur tanısı (kanser teşhisi) yapabilecek, kansuyunda hormon düzeyi ölçecek v.b. duyarlı ve standart yöntemler geliştirilmiş, sağlık bilimcilerin hizmetine sunulmuştur. Jerne'nin bilime katkısını ise, gelecek yazımda, aynca belirteceğim. Yeni yılda yeni başanlar dileğiyle. 31 ARALIK 1984 Bağışıklık Bilimindc Yeni Bııfuşlar ve Nobel 1984 1984'ün Nobel Tıp ödülü'nü alan üç araştına bilgin, bağışıklık (muafıyet) biliminde yaptıkları yeni buluşlarla, insanlığa büyük hizmette bulundular. Onların buluşuyla, ölüme terk edilmiş 12 kanserlinin çoğu kurtulmuş durumda. Dr. ŞEFİK ŞANAL ALKAN Bağışıklık Bilimcisi Son yıllarda dirimbilimin (biyoloji) bir dalı olan bağışıklık (muafıyet) biliminde (immunoloji) büyük bir bilgi patlaması oldu. Dört yıl gibi kısa bir aradan sonra 1984 Nobel Tıp odülünün, 1980'de olduğu gibi, yine üç bağışıklık bilimcisine (Köhler, Milstein, Jerne) verilmesi, dikkatleri bu bilim dalı üzerine topladı. Insan sağlığım yakından ilgilendiren, çağımızın bu önemli buluşlanna geçmeden önce, bağışıklık dizgesine (sistemine) bir göz atmamız yararlı olur sanınm. Hem de 1984'ün son günflnde "Nobel 1984Tıp ödülü"nü alan bu bilginlerin büyük buluşunu öğrenmiş olalım. BAĞIŞIKLIK NEDİR VUcudumuzu yabancı saldırganlardan korumak için geliştirilmiş birçok organımız vardır; kemik iliği, daJak, akkandüğümleri (lenf nodülleri) gibi. Bu organlarda milyonlarca çeşit ve sayıda gözeler (hücreler) yapılır ve eğitimden geçirilir. Bu gözeler arasındaki iletişim, denetim, baskılama ya da yardım etme şeklindeki tüm ilişkiler, bağışıklık dizgesini oluşturur. Bu dizge, doğru çalıştığı zaman vücudumuzu virüs, bakteri gibi dış saldırganlara ve urgözeleri (kanser hücreleri) gibi iç saldırganlara karşı korur. Dizgede bir bozukluk olursa, duyarcadan (allerji) eklem yangısına (artirit) değin kendimize yönelik çeşitli saynlıklar (hastalık) başgösterir. Bağışıklık dizgemiz gelişmeseydi, içinde bulunduğumuz mikroplar (minicanlılar) denizinde hemen boğulurduk. Bu dizge vücudumuza girmek, orada üremek isteyen minicanlıları, özel gözeleriyle ya da bunlann yaptıkları silahlarla yakalar, yok eder. Bağışıklık dizgesinin ışlevi oldukça karmaşıktır, birçok yönden beyin ve sinir dizgesini andırır. Dizgenin en önemli özelliği "ben" ile "ben olmayan" yani yabancıyı ayırt edebilmesidir. Buna kısaca Sokrat'ın deyimiyle dizge "kendini tanıyor" diyebiliriz. Bağışıklık dizgemiz tıpkı beyin gibi.başından geçen olaylan ammsar. Deneyimlerden yararlanmasını bilir. Bir kez kızamık geçirirsek, bağışıklık dizgemiz bizi ikinci bir kızamıktan korur. Demek ki dizge bunu "Özgül tanıma va anımsama" yeteneğinden ötürü başanr. Bağışıklık dizgesi kendine yabancı olan hemen her şeyi özgül olarak tanıyabilir. Belleğinde birkaç milyona varan " a m " saklayabilir. Hem alkanımızda, hem de akkanımızda (lenf suyu kanımızda) dolaşmakta olan bağışıklık gözelerden her biri bir "yabancı"yı tanır ve kimileri o yabancıya (özgül olarak) yapışarak yok edilmesini sağlayan protein cinsi moleküller yaparlar. Bu özgül moleküllere: karşıtten (antikor), tanıdıkları yabancılara ise, genel olarak, bağıştıran (immunojen, antigen) denir. Karşıtten yapan gözelere de " B " kangözeleri adı verilir. ÇAGIMIZIN BÜYÜK BULUŞL Her canlı gibi " B " gözelerinin de belirli bir yaşam süresi vardır. CUMHURİYET OKURLARA. OKAY GONENSİN ten e Gene de Güzeldi! EVET/HAY1R AKBAL Yeni Bir Gün, Yeni Bir Yıl... "Yine sabah olacak, akşam sonra Sabahlar, akşamlar gelecek tekrar, Ama sen gelmeyeceksin bir daha." Kim gelecek, kim gidecek? Kimler, neler getip geçecek? Yarın 1985. Yeni bir yılın ilk güneşi doğacak erkenden... Bir güne daha çıktık, bir yıla daha... Az mutluluk mu, az sevinç mi? Yılları yıllan geride bıraktık. Bir yengi bu. Zamana karşı kazandığımız bir yengi. Sanki, zamanın umurundaymış gibi! Sonsuzluk okyanusunda bir damladır kişinin yaşamı. Ha yirmiotuz yıl, ha yetmişseksen yıl. Hepsinin birsonu olduğunagöre! Bir bitiş yeri çizildigine göre... Dalmamalı umutsuz düşüncelere... Alman şairi Hermann Hesse'nin dizeleriydi yazımın başına aldığım. Necatigil'in "Yalnızlık Bir Yağmura Benzer" adlı şıir çevirıleri kitabından aldım. Her yeni yıla şiirle girmek isterim. Güzel bir şiir kitabını okuyarak... Bu yıl da Behçet Necatigil'in çevirilerini seçtim. Geçen gün sordular '1984'ün en sevdiğiniz çeviri kitabı nedir' diye. Necatigil'in Alman şairlerınden yaptığı bu şiir çevirilerini söyledim. Güzel bir dize koskoca bir roman kadar, bir bilimsel yapıt kadar anlamlıdır. Duyana, bilene, tadını çıkarana. . Hesse, 'Ne tuhaf siste yünimek' diyor. Yaşamın sisleri içinde gidiyoruz yıllardır, nereye ulaşacagımızı bilmsden, bilemeden. İtiliyoruz, çekiliyoruz, kâh umutla, kâh coşkuyia, kâh bilinçsiz, kâh yanıltılmış... "Siste yürümek ne tuhaf Yalnız olmaktır yaşamak Kimse kimseyi tanımaz Herkes yalnız". Bu yalnızlıktan kim kurtulabilmiş! Tam, 'artık yalnız degilim, artık kurtuldum o yalnızlık çıkmazından' derken bir de bakarsınız kalabalıklann arasında tek başınasınızdır, herkes birtakım umutların, çıkarların ardına takılıp gitmiş, kalmışsınız tek ba•şınıza, ortalarda... Birbirinden güzel şiirler... İşte R. M. Rilke'nin unutulmaz dizeleri: "Şimdi dünyada nerede biri ağltyorsa İşte öyte; ağlh yorsa dünyada Bana ağlıyor/ Şimdi gecede nerede biri güluyorsa İşte öyle; gülüyorsa gecede Bana gülüyor / Şimdi dünyada nerede biri yürüyorsa İşte öyle; yürüyorsa dünyada • Bana gidiyor I Şimdi dünyada nerede biri öluyorsa işte öyle; ölüyorsa dünyada Bana baktyor" "Sorumluyum ben çağımdan" diye seslenir, Âşık ihsani. Gözleri üstümüzde yakınımızdakilerin, uzağımızdakilerin... Dünya minicik bir şey oldu. Afrika'nın bir köşesinde açlıktan ölen bebeler bıze bakıyor. Pakistan'da, Afganistan'da, Hindistan'da yoksullar, ezilmişler, yıkılmışlar bize bakıyor. Herkes bize bakıyor. Biz onlara, onlar bize. Herkes birbirine bakıyor. Herkes birbirinden bir şeyler bekliyor. Barış, huzur, güvenlik, azıcık mutluluk, şu gelip geçici yaşam serüveninden birazcık tat duymak... Sevişmek, doymak, kocaman gözlerte doğaya bakmak, doğayı yaşamak, doğa olmak... Yarın 1985. Bu gece ne yapacaksınız? Belki bir eğlence yerindesiniz, belki evinizde, bir dost sofrasında, bir iki kadeh atarak, TV'de dansözleri seyrederek, videoda bir güzel film izleyerek, oyunlar oynayarak gülerek, kahkaha atarak, yarını unutarak, unutmak isteyerek, dostunun omzuna vurarak, sevdiğinin gözlerine dalarak, geçmişin tüm acılannı unutmaya çabalayarak, güzel günler ergeç gelir diye inanarak, bütün bunlar geçip gidecek diyerek, gelecekte aydınlık bir toplum, bir ülke düşleri kurarak... Geçip gidecek şu saatler! Birden geceyarısıdır, 24'tür, 1984'ün son dakikası son saniyesi... Derken ışıklar yanıp söner, işte 1985'tesinl Kim kimi aldatıyor? Yüzytllardır kimdir insanları aldatan, uyutan? Yine insanlar, başka insanlar... Yani bizler, birbirimizi aldatıyoruz, kendimizi aldatıyoruz. Yapacak başka şey yok! Avuntu bulmak gerek. Kişiler öyte çok düşünemez, çok üzülemez, çok gözyaşı dökemez. Bir bıkkınlık gelir acılardan. Acıların dibine inilemez. 11. Sayfada) Halkımızın Yeni Yılını kutlar, mutluluklar ve esenlikler dileriz. ir yılı geride bırakırken, gelecek yıl neler yaşanacağını az çok sezerek yine de umutlu ve keyifli olunabilinir mi? Ahmet Altan'ın Gençlik eklerimizin üçüncüsünde okuyacağınız öyküsündeki Beyaz Fil gibi "Gene de güzeldi..." diyerek gidene bakmak geleni de aynı keyifle yaşamak için ilk ipucu olabilir.. Bugünkü Siyaset 84 ekimiz ise giden yılda olan biten hiçbir güzel olay yansıtmamış gibi, hep felaket, açlık, ölüm ve zam, zam... "Gene de güzeldi.." demek ne kadar güçleşti. Son günü de zam müjdeleriyle geçiriyoruz. Bir de ulusal sorunumuz KDV var. Gerçi Devlet Bakanı Sayın Mesut Yılmaz gazetelere KDV dolayıstyla gelecek yükün hafif olduğunu söyledi, ama en azından kendi gazetemiz için şu anda KDV yükü gazete başına 4.5 lirayı bulmakta. Evet, KDV yılına giriyoruz, hem de büyük bir keşmekeş içinde. Pershing'ler Cruise'lar bir yana bizler de kendimizi KDV'ye karşı korumaya çalışarak bu yılı geçireceğiz... Cumhuriyet çalışanlan son toplu sözleşmeyle ortalama yüzde 50 dolaymda ücret artışı sağladı; kuşkusuz bugünkü yaşam koşulları içinde böyle bir artış çok kısıtlı bir soluk dışında önemli bir rahatlık getiremez; Cumhuriyet gibi kendi yağıyla kavrulan, kısıtlı olanaklarla daha da nitelikli olmaya çalışan bir gazete için 1985 yılı ödün vermeden, okurlanna karşı sorumluluklanndan vazgeçmeden yaşamak için ağır bir mücadele yılı olacaktır. Kâğıt zammının da eli kulağmdadır ve yüzde 20'den az olmayacağı yetkililerce açıklıkla ifade edilmiştir. Okuruyla, çalışanıyla tüm Cumhuriyet ailesini güç bir yıl beklemektedir. Gençlik eklerimizi yanndan itibaren 5 gün art arda Cumhuriyet'le birlikte bulacaksınız. Genç ve yaşça genç olmayan tüm okurlarımızın bu ekleri beğeneceğini sanıyoruz, çünkü biz bile biraz beğendik. Siyaset 84 ekimiz de yeni yılda biraz değişecek, adı Siyaset 85 olacak ve gelecek haftadan itibaren artık her pazartesi değil her pazar Cumhuriyet okurlarıyla birlikte olacak. "llımlılığın ölümün olacak. İstemeye cesaret et. Kanma, içinde dönen, seni tedirgin eden güçlerden kurtul. Ay'ı istemekten utanma: Ay bizim olmalı" Mehmet Eroğlu Gençlik eklerimizin ilkinde okuyacağınız hikâyesinde Paul Nizan 'dan bu alıntıyı kullanıyor ve şöyle bir ek cümle: "Aşırılık da ölümün olabilir; önemli olan Ay'dır. Sağ kalıp Ay'ı ele geçirmeliyiz." ACIKAYBEVflZ Merhum Ismail Hakkı Hekimoğlu'nun eşi canımız annemiz, İHSAN HEKİMOĞLU'nu kaybettik. Cenazesi 31.12.1984 pazartesi günü (bugün) ikindi namazından sonra Erenköy Galippaşa (Bağdat Caddesi) Camii'nden kaldırılacaktır. Akraba ve dostlarına duyurulur. HEKİMOGLUKÖKAKBAYARÖZGÜRARIMARTAN AtLELERİ NOT: Çelenk gönderilmemesini, isteyenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmalarını rica ederiz. VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Yönetim Kurulu Başkanımız Müşerref Hekimoğlu'nun annesi, İHSAN HEKİMOĞLU Hanımefendi vefat etmiştir. Merhumeye Tann'dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. ANKA AJANSI ÇALIŞANLARI foPokppi tektiolojisiHde MINOLTA YİNE ÖNCÜ Fotokopı teknolojisinde ılkleri yaratan MINOLTA, en iyısini, en akılcı ve en ekonomığinı seçen sizler ıçın MİNOLTA ZOOMCOPY'yi yarattı. Dunya fotokopi teknolojisinde örnek alman MİNOLTA yine öncülüğünü sürdürüyor. MICROTONING MİNOLTA ZOOMCOPYnin IVIUN^UIAA ^ ^ ı v ı patentli süper kopya kalıtesidir.^ u r ZOOMCOPY MINOLTA'ya özgu bu kavram, fotokopı teknolojısınde yeni bir isimdır. Şimdi ZOOMCOPY, orıjinalden farksız kalitede kopyaları büyultüyor, kuçultuyor, çoğaltıyor. Hem de 781 kez.. E ^ ^ Z ? k ü ç ü k t e n , e n buyu9e , f t ,^r> dunyanın fotokopısını çekın, "aslı nı alın... Fotoğraf gibi fotokopi alın. trans teknik ticaret aş. ISTANBUL Sıvnlaş Sok No 1' Tel 1667260 A haı> Teıe» 26 1^9 Ha v Kıafcrmak Cac 21 1 BakanhHar Tel 179696 284436 1B681 7 Telex 42 826 alt Ir Cumhurıye! Bulvar 140 2 Alsancak Tel 21 4i 16 (2 har Telex 52765 m ır Zıyapaşa Bulvarı 73.1 Tel 32780 35864 Telex 62 109 Iro tr Gazcıa' Caaoesı 183 2 Tö 21 719 Maras Cad Feii Apı 53 1 Te« 15289 Tetex 83 190 lyse 1r IZMIR ADANA BüRSA TRABZON
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle