Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çumhuriyet Kıdem tazminatmda ne nedir? Safıibr Çumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonun Şirkctı adına Nadir Nadi, • Gend Yayın Müduru Hasan Cemal. Muessese Mudüru: Emine Uşaklıgil.Yazı Işlerı Muduru: Okay Goocnsin. • Hat*r Merkezı Müduru. Yalçia Baycr, Sayfa Duzenı Yönetmenr Ali Acar. TAKVIM 3 Arahk 1984 Imsak: 5.32 Guneş: 7.04 Temstlcıler ANKARA Yalçın Dogan, IZMIR Hikmel Çetinkaya, ADANA. Mehmel Mercan, • Servıs Şe/Jerı Istanbul Haberlen: Reha Oz, D\ş Haberler Erpın Balcı, Ekonomı Osman L'lagay. Kulıur Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pckşen, Spor Damşmam Abdulksdir Yucelman. DuzeltmeRefık Durbaş, Araşlırma. Şahın Alpay, IşSenıi ka Şakran Ketenci. Burolar: • Anfcara: Zıya Gökalp Bulvarı, Inkılap Sokak No 19/4 Tel: 33114147, • tzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad No: 134 Kal 3, Tei 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuri>el Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, tst PK: 246Ist. Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex 22246 öğle: 11.59 İkindı: 14 22 Akşam 16.43 Yatsı:18 09 Fondan önçe Sekiz kişiden biri göçmen ü iş güvencesi Bilim adamları iş güvencesini ve işsizlik sigortasım getirecek yasa değişiklikleri olmadan, kıdem tazminatının fonda toplanmasının en ideal düzenlemede dahi işçinin çok aleyhine olacağını açıkladılar. ŞÜKRAN KETENCİ 1936 yıhnda 3008 sayılı İş Yasası ıle Turk Iş Hukuku'na giren kıdem tazminatı, anan gereksinme ve gereklilıklerle değişikliklere uğrayarak, hem yasalar hem de toplu sözleşmelerle 1980'e kadar durmadan gelişmiştir. lşte "eskilik 'kıdem' ite iş sözteşmesinin son bulmasının sonucu dma" temel nitelikleri yanında, yüklenen işlevlere göre değişikliğe uğrayan kıdem tazminatı duzenlemeleri, kıdem tazminatının ne olup olmadığına ilişkin gönış aynlıklan ve tarttşmalarını da arttırmıştır. Yasama belgelerinde dahı bu konuda tutarlıhk yoktur. Ktdem tazminatı konusunda ilk değışıkliğı getıren 5518 sayılı yasa gerekçesınde, "isçilerin yıpranması karşılıgY'dır denilmlş, ışcinın ışyerinde emeğinin geçmiş bulunması ve işyerine bağlanmasının sağlanması göz önünde tutuhnuştur. 931 sayılı İş Yasası gerekçesınde ise, bir çeşit sosyal yardım ve işsizlik sigortası gereğinin geçici olarak karşılanması fikrine yer verilmiştir. 1475 sayılı yasa gerekçesınde ise kıdem tazminatının nitelikleri ve ödevlerı şöyle özetlenmıştır: "Kıdem tazminatının işçilerin gelir ve güvenliğini sağlayıcı ve ke>fi işten çıkarılma işlemlerinin işçi aleyhine dogurdugu sonuçlan giderici niteliği yanında, guvenlikle ve gerçek huviyetli bir sendikalaşma barekeline yardımcı ve hatta buyük katkıda bulunabilecegi de gunumiızde kabul edilegelen bir gerçektir." Aynı gerekçede ışçıyı işyerine bağhuğı açısından değerlendirme üzerinde durulmuş, işsizlik tehlikesine karşı korumadan sÖ7 edılmiştır. Kıdem tazminatının Turk tş Hukuku'nda olmayan işsizlik sigortası, iş güvenliğı hakları yerine de geliştirilmesi, bu haklann yükünün de yüklenmesi, kıdem tazminatı açmazının başlıca nedenleri arasında sayılabilir. Her şeyden önce işçiler ve sendikalar iş güvencesi ve işsizlik sigortası haklannın olmaması konusunda gereken duyarhhğı gösterememışlerdir. Hem ödenen haller, hem de miktarlar açısından gelışen kıdem tazminatı, sadece daha düşuk ücretlerle çalışılmasının bedeli olmamış, aynı zamanda işçi çıkarmalannda da caydırıcı yerine, zaman zaman özendirici rol oynamaya başlamıştır. Çünkü işverenler yuksek ücretli işçi yükunden olduğu gıbı, artacak kıdem tazminatı yukünden de kurtulmak için işçi çıkarmaya başlamışlardır. Denizcüer Sendikası'nın kıdem tazmınatına ilişkin seminerınde tebliğ sunan Prof. Metin Kutal, Prof. Turhan Esener, Doç. Öner Elrenci ve söz alan bütun diğer konuşmacılar, kıdem tazminatının en genış haklar biçiminde duzenlendıği dönemlerde dahi iş guvencesi, işsizlik sıgortası haklannın yerlerini dolduramadığını, kıdem tazminatına bu hakların yüklenmesinin, sendikalann ve işçilerin bu konudaki yaklaşımlannın yanlış olduğunu vurguladılar. İşçiler ve sendikalann iş guvencesi ve işsizlik sigortası haklanna zamanında yeterince sahip çıkmış olabilrneleri halinde, bugun böylesine büyük bir boşlukla karşı karşıya kalınmamış olabileceğini vurguladılar. İşçiler ve sendikalar gündemindeki acil sorunların, önceükle iş güvencesini getirecek, keyfi işçi çıkarmalan ortadan kaldıracak yasa düzenlemesinin, sonra işsizlik sigortasım getirecek bir yasa duzenlemesi ve ancak bunların ardından gelecek bir fon yasası ile kıdem tazminaüanrun guvence altına alınması olabileceğini vurguladılar. tş güvencesini ve işsizlik sıgortasını getirecek yasa değışikhkteri olmadan kıdem tazminatının fonda toplanmasının, en ideal düzenlemede dahi işçinin çok aleyhine olacağını açıkladılar. ISVEÇ TURKLERI ŞAHÎI\ ALPAY İsveç'in az bilinen bir yönü, 19. yüzyılm sonunda her beş kişiden birinin yoksulluk ve işsizlik nedeniyle Amerika'ya göçmüş oluşu. îkinci Dünya Savaşı'ndan sonra göçmen ülkesi haline gelen Isveç'te bugün göçmenler, çocukları ve torunları bir milyon kişiyi aşıyor. Parlamento'nun I975'te aldığı bir kararla İsveç resmen çokuluslu ve çokdilli bir toplum olduğunu kabul etti. Göçmenlere ulusal kimliklerini koruma ve kültürlerini geliştirme hakkını tanıyor. Bu politika uyarınca İsveç okullannda 50'den fazla dilde anadil eğitimi yapılmakta. 1 Kadın laıı "evlitik kredisi" istiyor SERPİL GÜNDÜZ tartışıldı. Şimdi emekli olan kadın deniz Kadınlara seçme ve seçilme subaylan tlgi Öztuncer ve Nibal hakkının verilişinin 50. yılı nede Gökçakın'ın da izlediğı sempozniyle İstanbul Kadın Ha'klan Ko yumu, TRT muzik programı yaruma Derneği'nce düzenlenen, pımcısı Özcan AUmert yönetti. "Bugunkiı Kadın" konulu semKadın Hakları Koruma Derpozyumda, "toplumumuzda kaneği Başkanı Avukat Perihan dının degersizlendirilmesi"nin Yddınm, özgür eş seçimı için yeyanı sıra kadınların rızıksel ve ni evlenecek çiftlere, "cvlilik ruhsal yapılan ile yasal hakları kredisi" verilmesını onenrken, "kocalann kanlarmı dövmesi haline oluşan suçun daha agır suç kapsamına alınmasinı" istedi. Sınir ve Ruh Hekimı Erdogan Noyan, "Evliliği ve yaşamı, 'başa gelen çekılir' kuderciligi ile yüklenen kadın, dövülmenin, horlanmanın, boşa yaşamış olmanın esirliği ile ya kavıtsız olmakta ya da kendini degersizleııdirenlere hak verdirecek yanlış reaksiyonlara girmektedir. Kadın, menopozdan sonra 'basekf yani başkadın oluyor ve bu defa da ezayı ve cefayı o çektiyor" dedi. Jınekolog Dr. thsan Fahri, kadın ve cinselliğın basın yoluyla sömurulduğunü anlattı, "Suskun bir toplum yerine soran, arayan, ögrenen ve gulebilen bir toplumun yaratılması gerektiğini" vurguladı. Psıkolog Fatma Torun ise, "Bugunkü kadının rihinsd, fiziksel ve ruhsal açıdan çok yorgun olduğunu" söyledi. Daha çok "evcil kadın" tipini destekler bir konuşma yapan tiyatro sanatçısı Ayla Algan ise, sözlerini 2 şarkıyla susledi. Algan, evde iş paylasımı konusuna deginirken, eşinin önluk takıp mutafağa girmesinin, "estetik zevkini bozdugunu", bu yüzden onu mutt'ağa sokmadığını da vurguladı. Bugun dış dunya hakkında biraz bilgi sahibı olan herhangi bir kimseye sorsak: İsveç, refah ve demokrasınin, siyasal haklar ve cinsel ozgurluğun onde gelen ulkesıdir. Kişı basına mıllı gelırin en yuksek olduğu ulkelerden biri; gelirin en adaletli dağıldığı, sosyal hakların en gelişmış olduğu yerdir. lntihar olaylannın çok sık görulduğu; uyuşturucu vealkol tuketimı nin yuksek duzeyde, iklimin soğuk ve kışların karanlık olduğuna ilişkin bilgiler İsveç'in "mükemmd" ulke olma imgesinı bir nebze gölgeler. Ama sanşın, mavi gözlü, beya? tenlı, balık etinde dılberlerıyle ünlu; bu zenginlik, barış ve özgürlük diyarında yaşamak, yalnız Türkiye'de değil, guneyin pek çok ulkesinde pek çok delikanlının ruyasıdır. İsveç'le ilgıli bu bilgiler genelde gerçeğe uyar. Ne var ki bu yalın bilgiler uzerıne pek çok fantezi de geliştirılmıştir. Çok uzun süre sosyalist bir partı tarafından yönetilen bir kapitalist Ulke oluşu, lsveçM politik açidan da hayli ilginç kılmıştır. Sağcılanmız için İsveç kabul edilebılir bir tur sosyahzme örnektir. Sosyalizmin örneği isveç olduktan sonra "Ben de sosyalistim" diyen kapitalistlerimiz az değildir. Kimi solculanmız İsveç'i sosyalist bir ulke olarak tamtmışlardır. Kimi solculanmıza göre ise, İsveç "işçilerin yoğun bir biçimdc sömurulduğu", Sosyal Demokrat "hainlerin" devleti burjuvazı adına yönettiklen bir yerdir. tsveç üzerine geliştırilen politik fantezikrin, polıtik olmayanlardan kalır yanı yoktur. >••€. DERİS İLGİSİZLIK Yuksek gelir duzeyi, barış ve ozgurluk, soğuk iklim, uzun geceler ve sonra gunler.. Isveç'teki göçmenin kendini içinde bulduğu ortamı tanımlamada yetersiz kalır. İnsanların birbirlerine duydukları derin ilgisizlik, bu ortamın en belirgin niteliklerinden biridir. Stockholm 'itn banliyö semtlerinden birinde iki Turk çocuğu sokakta oynuyor. (Foloğraf: BEHÇET HOLAGO). ma ve çalışma iznı alan yabancı, bu iznin yenıleneceğıne ve ulkeden çıkarılmayacağına kesın gözuyle bakabılıyor. Bır yılını dolduran göçmenler surekli izin alabilıyor. Beş yılını tamamlayanlar ise tsveç vatandaşlığına geçebıliyor. Goçmenlenn Isveçlilerle çok buyuk ölçude eşit yasal ve sosval haklan var. 1975'te kabul edilen yasayla Isveç'te uç yılını tamamlayan butun göçmenlere yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı da tanındı. tsveç'in göçmenler politikasının özellıği, hak ve guvencelerde eşitlik sağlanmasından ibaret değıl. Goçmenlenn "asimılasyonu" (İsveçlilestırilmesı) mu, etnık ve kultürel kimliklerini korumaları mı gerekir tartışması 1960'larda başladı. O yıllarda bir karara vanlamadı. Önce göçmenlerın uyum sorunlarını kolaylaştırıcı önlemler alındı. Ücretsiz tsveççe kurslan başlatıldı. Göçmenlere kendi dillerinde bilgi veren yayınlar, özel hizmetler, çocukları için okullarda anadDi eğitimi programları sağlandı. 1975'te İsveç Parlamentosu, göçmen politikasının ilkeierini behrledı: İsveçlılerle göçmenler arasında her alanda eşitlık; göçmenlere etnik ve külturel kimliklerini öteki uçta, demokrasi, barış ve Özgürlü bannamayan ınsanlara sığınma hakkı tağun kural olduğu; yabancüann yerlilerle nıma, tsveç'ın geleneksel bir polıtikası. Ne hemen hemen eşıt hak ve guvencelere sa var kı, multeolenn buyuk bir çoğunluğuhip bulunduğu; Kuzey Kmbu'ndan "bir nun (resmı tahminlere gore, en az uçte ikiadım" beride; dini, dili, kultüru bize ben sinin) BM CenevreSözleşmesi'nın tanımzemez tsveç'te yaşayan binlerce Türk. ladığı anlamda siyasi multecılikle ilgisi Toplum olarak, "Alamancılar" kadar bu yok. İsveç'in "insani" gerekçelerle de ılınsanlarımızın deneyimlennden de oğre tica hakkı vermesı, pek çok kimsenin gerneceğimiz çok şey var. çekte çalışma iznı alabilmek amacıyla ıltıca talebinde bulunmasını ve bu şekilde İsveç'te kalınanın bir yolunu bulmasını Bir milyon gttçmen kolaylaştırıyor. Zira 1970'lerın başından "Garip"" bir ınenıleket Gecen yuzyılın sonunda her beş kişiden beri İsveç'in kapıları yalnızca göçmenleUstelik, dışandan bakıldığında tsveç, bınnin, yoksulluk ve işsızlik nedeniyle rin eş ve çocukları ile her yıl birkaç bin bir Ingılız gazetecınin (Christopher Mo Amerika'ya göçtuğu Isveç'te yuzyılın baş multeciye açık. sey, The Times, 29.5.1984) çok guzel ifa larında yaşanan hızlı bir sanayileşme, dude ettıği gibi "ana babaların çocuklarını rumu tersıne dondurdu. lkıncı Dunya SaTürkiye'den İ»vey''e göç dövmelerine izin verılmeyen; KungFu vaşı yıllanndan başlavarak İsveç göç alan filmlerinin, profesyonel boksun ve kumar bir ulke haline geldı. Turkiye'den tsveç'egoç 1960'larda başmakinelenmn yasak olduğu; kafes kuşlaladı. 1970'e kadar gelenler genç erkek işnrun serbest bırakılmasının, John Travolta Bugun Isveç'te çalışan nufusun yuzde çilerdi. Bunlar, 197075 arasında eş ve çove Vakvak Kardeş'in ulkeye sokulmama 5'inı oluşturan (yarısı Finh) 400.000 docuklarını tsveç'e taşıdılar. 1975'ten sonsının ciddi ciddi tartışıldığı" garip bir layında yabancı yasamakta. Bunlara isra ise ozellıkle Mardin çevresi ve İstanmemlekettir. Çok ceşitlı ılgılere ve yonım veç vatandaşlığına geçmiş yabancılan bul'dan kaynaklanan bir Suryant göçu ollara konu olan bu ülkede, 20.000'den faz (yaklaşık 400.000 kışi) ve ana babalanndu 197677'de birkaç bin Suryanı asıllı la vatandaşımız yasamakta. dan en az biri doğuştan isveç yurttaşı ol Turk vatandaşı, Türkiye'de kendilerine mayan kimselerı (yaklaşık 300.000 kişı) Gocenlerimızin çoğunluğunun Baıı Al ekledığımız zaman, tsveç'tekı yabancı kö din özgurluğu tanınmadığı iddiasıyla tsmanya'da bulunuşu, kamuoyumuzda dış kenlı nufus milyonu aşıyor. Bu hesapla, veç hukumetınden oturma ve çalışma izgöçle AJmanya ve "Akmancıları" hemen bugun Isveç'te yaşayan sekiz kişiden en nı talep ettiler. Bunlara toplu olarak izin hemen özdeşleştirmiştir. Oysa yurtdışın az biri göçmen. Genellıkle sanılanın ak verildi. Bu kararla birlikte, Turkıye'den da Almanya'daküerden çok farklı dene sine, hiçbir zaman etnık bakımdan "saP' gelen goçu onlemek amacıyla Turk yurtyimler geçirmekte olan yuzbinlerce baş bir nüfusa sahip olmayan tsveç, şimdı tam taşlanna vize zorunluluğu getirildi. Bugun tsveç'teki Turk yurttaşlannın yaklaşık yaka insanımız daha var. Bir uçta, özgür bir milletler karışımı rısını Süryaniler oluşturuyor. lüklerin ve demokratik hakların semtlerine bile uğramadığı Arap ülkelerinin çöl Isveç'i diğer Batı Avrupa ulkelerinden MüUeciler ttlkesi sıcağmda, her türlu sosyal hak ve guvenhayli farklı kılan bır göçmen polıtikası ceden yoksun olarak çalışan; gerek resvar. Bu farklı politikanın özlü bir ifadeBugun lsveç'e başka ulkelerden gelen mi makamların en ağır baskılarına, gerek 800.000 dolayında insanın en az 100.000'i si, başlangıçtan itibaren göçmenlere "gasse sözde "din kardeşi" yerli halkın en yo İsveç'in 1950'lerden bu yana kabul ettiği tarbeiter" (misafir işçi) değil, "göçmen" ğun ön yargı ve horlamalanrıa maruz ka Doğu ve Guney ulkelerinden gelen siyasi denmiş oluşu. Hiçbir resmi belgede açıklan, eş ve çocuklanndan uzak yuz bınler. mülteciler. Ulkelerinde sivasi nedenlerle ça belirtilmese de, Isveç'te bır kez otur Ckdatasarayhların yeni hedefi: Galatasaray şöleni kutlamalannda konuşan Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı înan Kıraç, "Amacımız Galatasaray universitesi kurmaktır" dedi. Haber Merkezi Türkiye'nin iki koklu eğitım kuruluşundan, Galatasaray Lisesi'nin 503. Siyasal Bilgiler Fakultesi'nin ise 125. kuruluş yıldönümleri kutlanıyor. Galatasaray Lisesi'nin 503. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Galatasaray Şöleni" kutlamalanna dun başlandı. Milli Eğiüm, Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerter'in de katıldığı şölende, Galatasaray Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı tnan Kıraç "Amacımız Galatasaray Universitesi kurmakör" dedi. Galatasaray Lisesi'nin Tevfık Fikret Salonu'nda dün sabah başlayan şölende yaptığı konuşmada Vehbi Dinçerler, dahilere fazla önem verilmediğini, fakat toplumlarda yüzde 1.5 oranında ustün zekâlı insanların bulunduğunu, bu cevherleri değerlendiren bir kuruluş olarak Galatasaray'm, hem Osmanlı döneminde hem de Çumhuriyet dönemınde büyük bir eksiği yerine getirdığini söyledi. Mılli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı'nın ardından söz alan Galatasaray Eğitım Vakfı Yöne GS Universitesi tim Kurulu Başkanı tnan Kıraç bir "Galatasaray Universitesi" nin de gerektiğini \urguladı. Kıraç.bunu gerçekleştirebilecek bir kurul oluşturulması konusunda planlan olduğunu ve mutlaka bunu gerçekleştireceklerini söyledi. Galatasaray Şöleni'nin dünku bölumünde sanatçısından, politikacısından sporcusuna dek bir ;ok ünltt isim vardı. Bunların arasında en çok dikkati çekenler ise Fethi Çelikbas, Prof. Orhan Aldıkaçb, Ali Uras, Ulvi Yenal, Sdanattin Beyazıt, Erol Günaydın, Çetin Altan gibı eski Gala^saraylılardı. öğleden sonra düzenlenen "2000 yıhnda Galatasaray ve Galatasaraylı nasıl olmalı?" konulu paneide Çetin Altan, 21. yüzyıl Galatasaraylıîinm dünyarun her yerinde uyum sağlayabilmesi gerektiğini savunurken, Haldun Taner de bilimsel, kuşkucu ve hoşgörülu olması gerektiğini söyledi. Bu arada Galatasaraylı hocalarla eski Galatasarayb şöhretler, lisenin ünlu "GrendCour"unda 10 dakıkalık bir futbol maçı yaptılar. Şöhretlerin 92 kazandığı maçta, son golü dönerek ve kaleciyi ters köşeye yatırarak atan Meün'in kolu çıktı. Coşkoa Özan'nın hakemliğindeki maçta izleyicilerin Özan'ya ve Metin'e "Milli Takıma, Milli Takıma" diye tezahurat yapmaları dikkati çekti. Aynca Galatasaray Lisesi'nin 503. kuruluş yıldönümü dolayısıyla bu akşam Etap Marmara Otelı'nde duzenlenecek olan baloya Niliifer, Jobnny Logan ve Brezilya Revüsü'nün katılacağı açıklandı. Siyasal Bilgiler Fakultesi'nin kuruluşunun 125. yıldönümü yann kutlanacak. Ankara Universitesi SBF Dekanı Prof. Dr. Necdet Serin, "Cumhuriyetin ve Atatıirk inkılaplannın savunucusu Mölkiye' nin boşgönilu ve demokrat bir fikir ocağı olarak milletimize hizmeti devam edecektir" dedi. Serin, mesajında, "Müikiyenin, Tanzimat Dönemi'nden itibaren Turkiye'nin BatUılasma bamlesini yurutmek uzere harbiye ve tıbbiye ile birükte ÜÇÜDCÜ okul olarak açıldığım" hatırlattı. 4 Arahk 1859'da lstanbul'da "Mektebi Mülkryen Şahaoe" adı DİNÇERLER VE GALA TASARA YLILAR Galatasaray Lisesi'nin 503. kuruluş yıldonuile kurulan okul, 1935'de Ankamu nedeniyle yüzlerce Galatasaraylı dün okullannda bir araya geldi. Milli Eğitim. Gençlik ra'ya nakledildi ve 195O'te fakülve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler'in de kadldığı şölende, 50 yıllık 36 mezuna plaketler verildi. te düzeyine yükseltilerek Anka"İdeal Galatasaray nasıl olmalı?" konulu bir panel yapıldı. ra Üniversitesi'ne bağlandı. Yahya Kemal anıhyor İstanbul Haber Servisi Şair Yahya Kemal Beyatlı, doğumunun 100. yıldönumunde İstanbul'daki mezan başında amldı. Aynca Hiirriyet gazetesi tarafından düzenlenen ve Yahya Kemal'ı konu alan iki gunlük bir panel, dun Atatürk Kültur Merkezi'nde başladı. Panelin dün sabahkı ılk oturumunda, Sıtkı Yırcalı, Orhan Şaik Gokyay, Cevdet Kudret, Haldun Taner, Cemal Sureya ve Şerif Mardin, oğleden sonrakı oturumda ise Necati Cumalı, Fahir İz. Salim Rıza Kırkpınar, İsmet Özel, Cahit Tanyol, Hilmi Yavuz ve Aydın Boysan, Yahya Kemal'in şıiri ve kişiliğı uzerıne konuştular. Yüdız Kenter, Şukran Giıngor ve Zekai Müftuoğlu, Ara Güler'in dıaları eşliğinde Beyatlı'nin şıirlerini okudular. Dr. Nevzat Atlıg yönetimindeki Kültur Bakanlığı Devlet Klasik Turk Muzığı Korosu da, şairin sevdiği şarkılarla bestelenmış şiirienni seslendirdi. Ayrıca Yahya Kemal konulu bir sergi de Ataturk Kultur Merkezi'nde açıldı. YAHYA KEMAL ANIT1 Öte yandan Yahya Kemal Beyatlı'mn Maçka Parkı'ndaki anıtı da, Beşiktaş Yıldız Parkı'nda hazırlanan kaıdesine konuldu. Zamanla tahnp olan anıt bir suredir onarılıyordu. Küçük fakat gürültücü ırkçı grupların nadiren saldırılara dönüşen kampanyalarına rağmen, tsveçlilerle göçmenler arasında "karşılıklı sevgi ve saygı" değilse de, "barış içinde bir arada yaşama" ortamı egemen. koruma ve geliştirme olanağı ve çoğunlukla etnık azınlıklar arasında işbirliğı ve dayanışma sağlanması. Bu kararla İsveç resmen çok dılli ve çokuluslu bir toplum olduğunu kabul ediyordu. Bu politika uyarınca tsveç'te devlet ve belediyeler, çeşitli azınlık gruplannın kurduklan dernek ve federasyonlara, azınlık dillerinde yayınlara \e azınlıkların külturel faaliyetlerine geniş çapta mali destek sağlamakta. Alınan başka bir önlem de, okul öncesi eğitimde ve dokuz yıllık temel okulun ilk altı sınıfında anadilde öğretim yapılması. Şımdilerde İsveç okullannda 50'den fazla dılde anadil eğitimi yapılmakta. Çatıçma yerine ııyuşma İsveç'in göçmen politıkasında kuçumsenmeyecek rolu olan bır etken de, İsveç kultürune (hemen herkesin paylaştığı değer, tutum ve davranış biçimlerme) egemen olan, çatışrna yerine uyuşmayı yeğleyen uzlaşmacı yaklaşım. Göçmenlerie yabancılar arasında yaşam koşullannda olsun, haklarda olsun farklılığın olabildiğince azaltılması; böylelikle çoğunlukla azmlıklar arasında meydana gelebılecek çatışmaların elden geidığince önlenmesi için çaba harcandığına kuşku yok. Bu açıdan İsveç'in diğer göçmen alan ülkelere nazaran hayli başanlı olduğu ortada. Arada sırada kuçuk, fakat gurultülu ırkçı grupların Türklere, Guneydoğu Asyalılara, Araplara ve genel olarak uzak külturlerden yabancılara karşı, nadiren saldırılara dönuşen kampanyalarına rağmen, genelde isveçlilerle göçmenler arasında "karşılıklı sevgi ve saygı" ıle değilse bile "barış içinde bır arada yaşama" ıle tanımlanabilecek bır ılışki egemen. Yarın: "Kültür duvan"