11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ot$ ticaret telemlerinde bigivelgi 8ESBANK «tadbirU ve Cumhuriyel 61. Yıl; Sayı: 21672 Kurucusu: Yunus Nadi 50 TL. 27 Aralık 1984 Perşembe lerini düşürdüler. Eğer bizJer bu işi biliyorsak, bu ihracat rejimiyle ihracat gelişmez. Zaten 1985 sonunda dediğimiz çıkacaktır. Bir musibet, bin nasihattan evladır derler. Yaşayıp göreceğiz. Sanki Türkiye'deki enflasyonun sebebi bizmişiz gibi son donemde hep bizden kesiyorlar. Sanayicinin, yatınmcının teşviklerinden ise hiç kısıntı yapılmıyor. Kredi pastalan >ıllardır sanayiciye yediriliyor. Bu pastamn ucundan biz de bir parça koparaiım dediğimizde ise kıyamet kopuyor" dedi. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer'in yanı sıra Yönetim Kurulu üyelerinden Mepa Dış Ticaret Genel Müdüru Ahmet Haseki ve EDPA Pazarlama Genel Müdürü Nuri Akın'ın da katıldıkları basın toplantısında hayali ihracat suçlamaları da reddedildi. "Hiç bir üyemiz hayali ihracat yapmaya tenezzül etmez" diyen Mustafa Süzer, ihracatlarını dernek üzerinden geçiren kuçuk şirketlerin fiyat ve mallarını kontrol etmenin mümkün olmadığını dile getirdikten sonra, "Şu andaki en büyük isteğimiz, hayali ihracaı suçlamalannın bir an önce açıklıga kavuşturulmasıdır. İncelemeler sonuçlandınlsın ve dernek üyelerimizin durumu netlikle ortaya çıksın. Çünkü bu belirsiz durum ve suçlamalar, dış ülkelerde iş yapılan büyük alıcılann da kuşkulanna yol açıyor" dedi. Hayali ihracat deyiminin bu olaya yakıştırılan şanssız bir kavram olduğu görüşünü savunan Ahraet Haseki ise, "Hayali ihracat demek yapılmamış ihracatı yapılmış gibi göstermektir. Ancak söz konusu olaylarda ihracat yapılmıştır. Fiyatlan yüksektir. Eğer yüksek fiyattan malını pazarlayan firma varsa, onu hayali ihracatla suçlamak yerine, bravo iyi yaptın demek gerekir" şeklinde konuştu. Dış Ticaret Derneği Başkanı Mustafa Süzer, 1985 ihracat rejimine şu eleştirileri getirdi: • İhracat kredilerinin tümüyle kaldırılmış olması ihracatçı firmaları finansman darboğazına itecektir. Finansman olmadan, ihracatın yapdamayacağı açıktır. Normal banka kredisi ile ihracat gerçekleştirilemez. 1983 yılı bu konuda çok iyi bir örnektir. • thracatta tanınan "vergi, resim OR HEYERDAHL KONTİKİ Mete Ergin SOSİ4L YAYINLAR, Klod Farer Cad. 16/2 htanbul Büyük ihracatçılar OzaFa başkaldırdı DIŞ TİCARET DERTSEĞİNEN TEPKİSİ ihracat rejimiyle ihracat gelişmez. 1985 sonunda dediğimiz çıkacaktır. Yaşayıp göreceğiz. K.redi pastalan yıllardır sanayiciye yediriliyor. Bu pastamn ucundan biz de bir parça koparalım dediğimizde ise kıyamet kopuyor. Mhracat KDV dışı. Ama ödeyeceğimiz KDV'yi nasıl alacağımız belli olmazsa, Maliye bunu bize ödemez. Maliye'ye elini verip de kolunu geri alabilen varsa beri gelsin. Ekonomi Servisi Geçen hafta açıklanan 1985 ihracat rejimini değerlendiren büyük ihracatçılar, Ozal hukümetini açıkça sanayicileri desteklemek ve ihracatçıya sağlanan teşviklerin hemen tümünü geri çekmekle suçladılar. 50 milyon doların üzerinde ihracat yapan 22 büyük ihracatçı kuruluşu çatısı altında toplayan ve aralarında ENKA, RAM ve Çukurovg gibi kuruluşların da yer aldığı Dış Ticaret Dernegi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer, dün düzenlediği basın toplantısında 1985 ihracat rejimini ve ABD ve AET'nin kısıtlamalarına karşı hükümetin ciddi girişimlerde bulunmamasını "ihracattan artık vazgeçildigi" biçiminde yorumladı. Süzer, Çin ya da Mısır gibi yeni pazarlar aramak yerine hükümetin 4 marta kadar ABD'de ve en kısa zamanda AET'de kısıtlamaları en alt düzeye indirmek amacıyla ciddi girişimlerde bulunmasını istedi. Mustafa Süzer, "Ülkenin toplam ihracatının yiızde 40'ını gerçekleştiren biz büyiık ihracatçılar, bu şartlar altında 1985 ihracatından umutlu degiliz. Bazı Uyelerimiz 1985 ihracat rejimini gördükten sonra kendi programlarını revize ederek 1985 hedef Sovyetler'le üç anlaşma imzalandı SSCB Devlet Başkanı Konstantin Çernenko, Tikhonov aracdığıyla Cumhurbaşkanı Evren 'i Moskova 'ya davet etti. Evren daveti kabul etti. SSCB ile biri kültürel, ikisi ekonomik uç anlaşma imzalandı. Özal ve Tikhonov'un imzaladıkları üçüncü anlaşma, kurulacak olan tesislerin bedellerinin bu tesislerde uretilecek mallarla ödenmesini kapsıyor. Sovyet heyetini taşıyan uçağın mürettebatından Nikolay Kozloretz önceki gece kalp krizi geçirerek öldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Resmi bir ziyaret için Ankara'da bulunan SSCB BaşTİKHOSOV ÇAN1C4 YA 'DA SSCB Başbakanı Nikolay Tikhonov dün Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Çankaya Köşkü 'nde kabul edildi. Özal'ın da katıldığı görüşmeden sonra Evren, Tikhonov bakanı Nikolay Tikhonov başonuruna bir öğle yemeği verdi. Yemekteyaklaşık 2.5 saat süren sohbet sırasında Sovyetler Birliği'nin kanlığındaki SSCB heyeti ile somut herhangi bir sorun getirmediği gözlendi. Tikhonov'un verilen yemeklerdc hiç içki içmediği ve Türkiye arasındaki resmi görüşözel bir meyve suyu içmekte olduğu görüldü. Şerefe kadehler kalktığı laman da Tikhonov şampanya meler tamamlandı. SSCB ile Türkiye arasında biri kültürel yerine bu özel mevye suyunu tercih etti. (Fotoğraf: RIZA EZER) ikisi ekonomik olmak üzere üç ayrı anlaşma imzalandı. SSCB Başbakanı Tikhonov, dün Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Çankaya Köşkü'nde kabul edildi. Evren, Tikhonov onuruna bir yemek verdi. Anlaşmalann imzalanmasından sonra bir konuşma yapan Başbakan Özal, 19861990 yıllarını kapsayan dönem içerisinde Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki ticaret hacminin 6 milyar dolara çıkanlması konusunda görüş birliği sağlandığını açıkladı. SSCB Başbakanı Tikhonov konuşmasında, "Sovyetler Birliği'nin, iki ülke arasında oluşturulan binanın sadece geniş ve yüksek değil, depremlere de dayanıklı olmasını istediğini" söyledi. SSCB heyetini Ankara'ya getiren uçağın mürettebatından 1935 doğumlu Nikolay Kozloretz önceki gece kalmakta olduğu Stad Oteli'nde öldü. Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesinden yapılan açıklamaya göre, uçak mühendisi olan Kozloretz(Arkası Sa. 8. Sü. l'de) Evren, Çankaya'da Sovyet Başbakanı Tikhonov'u kabul etti ANKARA'dan YALÇ1N DOGAN Istanbıd'da suyu yüzde 110 zam Evlerde kullanılan suyun metreküpü 59 liradan 125 liraya çıktı. İşyerlerinde metreküp basına 250 lira, Adalar'da oturanlardan ise 325 lira alınacak. Istanbul Haber Servisi tstanbul'da suya şimdiye dek uygulanan en büyük oranda zam yapıldı. Belediye Meclisi'nden çıkan yüzde 110 oranındaki zamdan sonra, suyun meskenlerde metreküpü 59 liradan 125 liraya çıktı. Işyerleri ise, suyun metreküpüne 250 lira ödeyecek. Zamü tarife 1 Ocak 1985 tarihinden itibaren geçerli olacak. ANAP'lı Belediye Meclisi üyeleri, zamma gerekçe olarak "tSKİ'nin tarihinde ilk kez yapacagı büyük yatırımlara kaynak yaratmak" olduğunu gösterdiler. İSKİ bir süre önce lstanbul Belediyesi Tarife Komisyonu'na başvurarak, yatırım yapılabilmesi için suya zam yapılmasını önerdi. Tarifeyi inceleyen komisyon, İSKİ'nin önerdiği zammı " a z " bularak değiştirdi ve Belediye Meclisi'nin onayına sundu. Belediye Meclisi'nin dün yapılan olağanüstü toplantısında Tarife Komisyonu'nun yükselttiği su fiyatları onaylandı. Bunagöre, halen lstanbul'da metreküpü 59 lira olan su ve kanalizasyon tarifesi 125 liraya yükseltildi. Böylece suya metreküpünde yüzde 110 oranında zam yapılmış oldu. İşyerleri ise, suyun metreküpüne 250 lira odeyecekler. Adalar halkı ise, kanalizasyon ucreti de dahil olmak üzere suyun metreküpüne 325 lira verecek. Zam oranının yüksek olmasına, taşıma giderlerinin yüksek olması gösterildi. Belediye Meclisi'nin dunku toplantısında Tarife Komisyonu'nun İSKİ'nin istediği yeni fiyatların daha da üzerinde fiyat belirlemesi SODEP'lilerin tepkisine yol açtı. UBA'nın haberine göre, SO Belediyeden yılbaşı hediyesi!.. tki başbakan terörü nasıl tartıştı? 27Mayıs 1960'tan kısa birsure sonraydı. Sovyetler Birliği'nin Ankara Buyükelçisi Rijov Millı Birlik Komıtesi üyelerinden Ahmet Yıldız'ı arayarak göruşme isteğinde bulundu. Büyukelçi Rijov ile MBK üyesi Ahmet Yıldız, Basın Yayın Genel Müdürlüğü 'nde göruştüler. Görüşme önemliydi. Çunkü Sovvetler'in 27Kia(Arkası Sa. 8, Sü. l'de) Evren: YÖK'e sataşana ağırlığınu koyarını CUMHÜRBAŞKANINA GÖRE YÖKT SATAŞANLAR lyini>etliler: Üniversitelerin idari ve ilmi bakımdan tam özerk olmasını istiyorlar. Böylece daha iyi olacağını söylüyorlar. Zarar görenler: Oradan şuraya tayin olmuş ya da en az bir yakınlan tayin edilmiş kimseler. En tehlikelileri: Üniversiteler tekrar 12 Eylül öncesi duruma gelsin isteyenler. En tehlikelisi bunlardır. YÖK'e en çok karşı çıkanlar bu gruptandır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hacettepe Vakfı tarafından 1982 Anayasası'nın \erdiği olanakla Türkiye'de ilk özel üniversitenin başkanlık binası açıldı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren son zamanlarda YÖK'e sataşmalar olduğunu, kendisinin bunlara karşı tum ağırlığını kolan Bilkent Yüksek öğretim Kurumu'nun kuruluşu ile ilgili olarak dün vakıflara ait Metaksan Kâğıt Üretim Tesisleri'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyelerinden Nurettin Ersin, Nejat Tümer ve Tahsin Şahinkaya, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, Başkan Vekıli Halil İbrahim Karal, 6 bakan ile çok sayıda öğretim uyesi, bürokrat ve yüksek rütbeli subay ile parlamenter katıldı. Törende ilk konuşmayı yapan YÖK Başkanı Prof. thsan Doğramacı kendisinin yaptığı hizmetleri geniş biçimde anlattıktan sonra Bilkent Yüksek Öğretim Kurumu hakkında bilgi verdi. ABD'de özel üniversitelerin devlet universitelerinden çok daha iyi eğitim verdiğini vurgulayan Doğramacı, Bilkent'i kuran vakıfların 11 şirketi bulunduğunu, bunların 1983 yılında 25 milyar liralık ciro yaptıklarını söyledi. Özel üniversitelerin devlet universitelerinden daha iyi eğitim yapacağını da kaydeden YÖK Başkanı "Bunun nedeni bürokratik engellerie karşüaşmayacaklarıdır" dedi. Doğramacı'dan sonra Metaksan Kâğıt Karton Üretim Tesisi Müdurü Nahit Avcı ile Tepe Grubu Genel Müdüru Nevzat Anarat teknik bilgi verdiler. Törende bir konuşma yapan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler de, Bilkent'in ilk özel üniversitemiz olduğunu, bunun yeni Anayasa'nın bahşettiği bir reform olarak görülmesi gerektiğini savundu. Dinçerler vakıflar aracılığı ile özel üniversite kurmarun giderek yaygınlaşacağını kaydederek "Gelişmiş ulkelerin gelişnıişligjne buralarda özel üniversitelerin çok önceden açılmış olmalan neden olmuştur" dedi. Bakan Dinçerler, özel universitelere ÜSYM aracılığı ile öğrenci alınacağını, Bilkent'in iki yıl sonra öğretime başlayacağını, 4. yılında 5 bin öğrenciye sahip olacağını ve burada tngilizce öğretim yapılacağını açıkladı. Törende en son konuşan (Arkası Sa. 8, Sü. 6'da) KDV, ERKEN DOĞUM YAPTI MALİYE MÜSTEŞARI: KDV, FİYATARTIŞINA NEDEN OLMA YACAK 6. Sayfada Banker Batıkoğlu, 2 mîlyar borçla kayboldu Cengiz Batıkoğlu'nun Tasfiye Kurulu'nca alacaklılarına ödenmek üzere şimdiye kadar satılan maüardan elde edilen 70 milyon lirayı da bankadan çektiği anlaşıldı. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosıı) Yaklaşık on bin alacakhsına 2 milyar lira borçlu Banker Cengiz Batıkoğlu, Tasfiye Kurulu'nca alacakhlanna ödenmek üzere şimdiye kadar satılan mallarından elde edilen 70 milyon lirayı bankadan çekerek ortadan kayboldu. Toplam 9 bin 234 yurttaşa 1 milyar 654 milyon 555 bin 541 lirası anapara, 87 milyon 426 bin lirası faiz borcu oİmak üzere toplam 1 milyar 742 milyon lira borçlu olan Cengiz Batıkoğlu'nun tasfiyesinin ardından 11 Şubat 1983 tarihli Resmi Gazete de sıra cetveli yayımlanmıştı. Bu arada 3 No'lu Tasfiye Kurulu Banker Cengiz'in menkul ve gayrimenkullerini, alacaklanna tahsil etmek üzere satmaya başlamıştı. Bu satışlardan şirridıye kadar elde edilen 70 milyon lira da, T. Emlâk Kredi Bankası'na yatınlmıştı. Batıkoğlu, Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurarak bu borçların; ödeyeceğini belirtmiş ve mahkemeye bir ödeme planı vermişti. Bu ödeme planına gore Banker Cengiz, 6 ay içinde tüm borçlarını ödemeyi taahhut ediyor, ancak toplanan parasını işleterek daha fazlalaştırma ko(Arkast Sa. 8, Sü. 6'da) (Arkası Sa. 8, Su. 6'da) yacağını belirterek "YÖK'e karşı çıkanlann en tehlikeli ve en çok sataşanları üniversiteleri 12 Eylül öcesine döndürmek isteyenler" dedi. Hacettepe Tıp Merkezi Vakfı, Hacettepe Çocuk Sağlığı Enstitüsü Vakfı ve Hacettepe Üniversitesi Vakfı tarafından kuru HP'de farta yolcular' birlik çağrisı yaptı 46 imza ile yayımlanan bildiriden 17 HP'li imzalarım geri çekti. Gürkancüar bugün TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek, deklarasyon yayımlayacaklar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HP'de "demokratik solcular" ve "genel merkezciler" diye bilinen iki gruptan sonra dün de "orta yolcular" diye adlandırılan üçuncü bir grup ortaya çıktı. 4t imzalı bir deklarasyon yayımlayan yeni grup, HP"de çekişmelerin bitmesini istedi, barış ve güç birliği çağrısı yaptı. TBMM'de dun HP milletvekillerinin basın toplantısı yapılacağının açıklanmasından sonra çok sayıda basın mensubu toplandı. Ancak, basın mensuplarına HP'li Paşa Sarıoğlu. Turan Beyazıt ve Sururi Baykal tarafından bir bildiri metni verildi. 46 imzalı olduğu gorulen bildiride mületvekillerinden Tevfik Güneş, Salih Alcan, Durcan Emin Bayer, Sırn Özbek, Kadir Narin, İbrahim Tasdemir. Fikri Sağlar, Vecihi Atakh, Halil Nusret Geral ve Ali Rıza Akaydın'ın imzalannı ve isimlerini karaladıkları goruldu. Öte yandan bildiride imzası bulunan Osman Eskintipi. Musa Ateş, Lezgin Onal, Fahri Özdilek, Orhan Otağ, Davut Abacıgil ve Seyfi Oktay'ın da bir gece önceden telefon ederek. deklarasyondan imzalannın sılinmesini istedikleri öğrenildi. Deklarasşonda partınin yönetim birimlerinde daha guçlenmesi, TBMM grubunun birlik ve butünlükle ANAP'a muhalefet gorevini daha etkin biçimde yerine getirmesi için güç birliği istendi. Ulusa karşı sorumluluğun bilinci ile kişilerin ve grupların değil, HP'nin inanç ve özde yatan davasının yanında olduğu bildirilen 1.5 sayfahk deklarasyonda partide suregelen gruplaşmalann, sosyal demokrasinin çoksesli özelliğinden ve hizmet yarışından kaynaklandığı kaydedilerek söyle denildi: "Ancak bu durumun bazı demeç, beyan ve davraruşlaria yanlış yöne çekilmesinin partimize ve siyasal amacımıza zarar verdiğini görüyor, onarılmaz kırgınlıklara neden olabileceği kuşkusunu taşıyoruz. Bu tür yanlış yaklaşım ve davranışlann yalnız partimize ve sosyal demokrasi hareketine değil, yeniden işlerlik kazanmaya başlayan demokrasiye ve ulusumuza bugün tahmini büe zor ve giderilmesi olanak (Arkası Sa. 11, Sü. 7'de) yu^vıl yapısı olarak niteliyor. oluşuyor. Ne var ki binanın Dalan, Haliç'in kurtulması işini başlıca 4 aşamaya bölüyor. İki yandaki binaların boşaltılıp yıkılması, suyun sirkülasyonunun sağlanması, kıyılann yeşillendirilmesi ve Haliç'in dibindeki çamurun temizlenmesi. Başkan, son ayların "yıkma tutkusu" esnasında Haliç kıyısmda Simonlu Han, Venedik Sarayı ve diğer birkaç eski binanın yıkılıp gittiğini söylüyor. Dalan, bu konuda Prof. Semavı Eyice'ye danışıyor. Haliç 3,5 yıl daha kokacak ATİLLA DORSAY Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Haliç işine ne denli onem verdiğini son yaptığı toplantıda da ortaya koydu. Gazete yönetici ve yazarlarına verilen 'brifing'te 7. ayını dolduran 'Haliç operasyonu'nun son durumu açıklandı. Dalan, Haliç'in kurtarılması işini başlıca 4 aşamaya bölüyor. İki yandaki binaların boşaltılıp yıkılması, suyun sirkülasyonunun sağlanması, kıyılann yeşillendirilmesi ve son aşamada da, Haliç'in dibindeki çamurun temizlenmesi. ilk aşama bir hayli hızlı biçimde yurutuluyor. Haliç çevresınin yaklaşık yüzde 50'sinin belediye veva kamu malı alan olduğu saptanmış, işe buradan başlanmış. Bu alanlardaki yapıların yüzde 8090'ı 'temizlenmiş' ve 1000 kadar bina yıkılmış. Haliç'in çamurunun temizlenmeve başlanmasıyla birlikte, hemen hepsi dolgu alan üstune kurulu bu binaların yıkılması tehlikesi var. Onun için Dalan, bu binaların yıkımına öncelik tanıyor. 2 kıyısı açıldıktan sonradır ki Haliç'in gerçek anlamda temizlenmesine başlanabilecek. Belediye Başkanı, bu temizleme için de 2 kıyıda yapılacak olan dev 'kolektör'lere bel bağlamış. 2.80çapındaki bu dev boıular, hem kanalizasyon görevı görecek, hem de yer yer Haliç'in suyunu nakledecek. 40 ay içinde bitecek olan ve maliyeti Dünya Bankası'ndan sağlanan krediyle karşılanacak olan kolektörler, 2 ana yerde, Kabataş ve Yenikapı'da pis suyu arıttıktan sonra Marmara'nın 50 metre derinliğine boşaltacak. Bu derinliğe verilen, üstelik arıtılmış olan Haliç suyunun Boğaz ve Marmara'yı kirletmeyeceğine kesinlikle güvence veriyor Dalan ve şöyle diyor: "Boğaz ve Marmara'nın kirleneceğine değgin en küçük bir kuşkum olsavdı, Haliç'i kurtarmaktan vazgeçer, doldurturdum." Kolektörler sayesinde Haliç suyunun her 100 (Arkası Sa. 8, Sü. 5'te) (Arkası Sa. 8, Sü. 3'te) • israiVde ırkçı milletvekili Kahane ''nin dokunulmazlığı sımrlandırıldı. 3. Sayfada • DSP: Siyasetle askerlik demokraside bağdaşmaz. 7. Sayfada • Yazar: Türkiye dışarıda yatırım yapacak güçte. • Tarımsal ürün ihracında fiyat düşüşü. 9. Sayfada • DYP sordu: Gökova'da hangi firma zengin edilecek? • Nükleer kış tehlikesi. • ı\'ükleer enerji santralı seçimi karar aşamasmda. 12. Sayfada Ağca'nın kaçınlması davasında tüm saıııkJar tahliye oldu Avukat Haaibrahimoğlu, "Türk basınındaki bazı yazarlann gayretleri sonucu bu olay mUliyetçilere mal edilmek istenmiştir" dedi. İstanbul Haber Servisi M: liyet Gazetesi Genel Yayın Yonetmeni Abdi İpekçi'yi ölduren Mehmet Ali Ağca ile Doç. Dr. Bedrettin Cömert'i olduren Üzeyir Bayraklı'yı yurt dışına kaçırdıklan savıyla yargılanan 12 kişıden 5'i tahliye edildi. İstanbul Sıkıyonetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde gorulen bu davada böylece tutuklu sanık kalmadı. 8"i gumrükçü, biri polis memuru 12 sanıklı davada Mehmet Ali Ağca'yı ve Üzeyir Bayrakh'\ı yurt dışına kaçırdıkları ileri surülen sanıklar hakkında 3 ile (Arkası Sa. 11, Sü. 3'te)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle