16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
î KASIM 1984 HABERLER CUMHURtYET/7 Ozetle Karadııman: Bölücüler hariç af düşünülüyor .ir süreden beri Karadeniz bölgesinde incelemelerde bulunan TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, Trabzon 'un Çarşı bucağmda bir vatandaşm "Afdüşünüyor musunuz" şeklindeki sorusu üzerine, "Bölücü ve yüacı sııçlular haricindeki suçlular için bir af düsünülmektedir, böyle bir affın çıkmasına biz de taraftanz'' dedi. Karaduman dün Trabzon 'da mezun olduğu Cudibey îlkokulu 'nu ziyaret etti. Bir süre eski sırasında oturdu, burada kendisine mezun olduğu ytla ait belgeler albüm halinde sunuldu. (ANKA) ü giıçlu demokrasi için herkese dtiş< görevler var düşen AJVAP: 6 Kasım 1983'ten bu yana Türkiye, demokrasi yolunda önemli aşamalar katetmiştir. H P : Genç demokrasimizin olgunlaşmasında sosyal demokratların sorumluluğu çok daha büyüktür. HP bunun bilincindedir. MDP: Demokraük parlamenter düzene geçişte sınav verdik. Hükümet öngördüğü ekonomik politikasında başarılı olamamıştır. SODEP: 6 Kasım 1983 seçimîehnde saf dışı bırakılmamn hukuki mantığını anlayabilmiş değiliz. DYP: Tek ve son çare, kanuni kuruîuşlarını tamamlamış partilerin iştirak edebilecekleri genel seçimdir. HP: ANAP iktidara geldiğinde takındığı iş bitirici tavırla vaatlerini yerine getirememiştir. ANKARA (ANKA) 12 Eylül 1980'de başlayan askeri yönetin> döneminden sonra geçen 6 Kasırfı'da yapılan ilk genel seçimlerin yıldönümünde siyasi partiler "partili" yaşamın bir yılını değerlendirdiler; "demokrasinin kökleşmesinde" aynı goruşü paylaşan tüm partiler, ancak iktidarın "başarı ya da başansızlığı" konusunda farklı görüşlerde bulunuyorlar. İktidar partisi ANAP, iktidan "başaruT olarak nitelerken, diğer beş muhalefet partisinin temsilcileri "iktidann başanlı" olmadığı görüşunü taşıyorlar. Bu arada, parlamento dışmdaki SODEP ve DYP Türkiye'deki sorunlara ancak yapılacak erken seçimle gelecek bir iktidarın çözum bulabileceğini savunuyorlar. Partili yaşamın bir yılının değerlendirmesini ANKA Ajansı'na yapan siyasi panilerden iktidar kanadı ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, 6 Kasım 1983'ten bu yana geçen bir yılhk sürede Türkiye'nin demokrasi yolunda önemli aşamalardan geçtiğini söyledi. Kececiler, 25 Mart yerel seçimleri ile bu seçimlere 6 Kasım genel seçimlerinin aksine bütün siyasi partilerin katıhmının demokrasi için bir kazanç olduğnu kaydetti. Muhalefet partileri H P , MDP, SODEP, DYP ve RP yetkilileri «e ANAP iktidarının vaaılerini yerine getiremediğini savunuyorlar. 6 Kasım 1983 genel seçimlerinin birinci yıldönumüne ilişkin partilerin görüşleri şöyje: ANAP ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kececiler: " Ş a h s i görüşüm, 6 Kasım 1983'ten 6 Kasım 1984e kadar Türkiye, demokrasi yolunda önemli merhaleler kat etmiştir. Türkiye'de sağlıklı bir demokrasinin yerleşmesi ve işlemesi için herkese diişen görevler vardır. Ozellikle bu periyod içinde 25 Mart verel seçimleri ve bu seçimlere bütün siyasi teşekküllerin katılmış olması demokrasi adına bir kazançtır. Bu da 6 Kasım genel seçimlerine diger iiç partinin katılamamasının bir telafisidir. İktidar partisi olarak Anavatan Partisi demokrasinin kökleşmesi konumunda üzerine düşenleri bu dönemde ifa elme>e çalışmıştır. Bir bölümunu de gerçekleştirmiştir. Geçmişin yaralarını sarmak ve demokrasimizi bir daha arızaya uğratmayacak hale getirmek siyasi yapımızı yeniden oluşturmamıza bağlıdır." HALKÇI PARTİ HP Genel Sekreteri Yılmaz Hasturk: " 6 Kasım secimleriyle ülkemiz yeniden sağlıklı bir demokrasiye geçiş sürecini yaşamaya başlamıştır. 30 yıllık genç demokrasimizin bir daha rayından çıkmaması için başta siyasi partilerimiz olmak üzere her Türk vatandaşına ozellikle bu geçiş döneminde büyük görevler düşmektedir. Halkımız demokrasinin en guzeline layıktır. Genç demokrasimizin olgunlaşmasında sosyal demokratiann sorumluluğu çok daha bu>uktür. HP olarak bu sorumluluğun bilincinde>«" MDP MDP Grup Başkanvekili Ali Bozer: " 6 Kasım'dan bu yana demokratik parlamenter düzene geçişimizin bir sınav ını vermiş bulunuyoruz. Bununla beraber iktidar partisinden, muhalefet partileri ile daha i>i bir diyalog tesisine yardımcı olmasım bekliyoruz. İktidar partisi genellikle bu diyalog için kendine düşen görevi yerine gelirmemiştir. MDP olarak seviyeli bir muhalefet görevini yerine getirmeyi kendimize ilke edinmiş bulunuyoruz. Geçen bir yıllık sürede hükümet öngördüğu ekonomik politikasında başarılı olamamıştır. Ozellikle birinci planda agırlık verilen enflasyonu >üzde 25 düzeyine çekmek olduğu halde, yıl sonu ılibanyla enflasyonun yüzde 45 civarında gerçekleşeceği tıedeflere ulaşılamadığını göstermektedir. Gerçekleşmeyen ekonomik gostergeler sonucu sosyal denge daha da bozulmuştur." SODEP SODEP Genel Sekreter Yardımcısı Guler Tanyolaç: "1982 Anayasası'nda, siyasi partiler yasası'nda ve milletvekili seçimi yasasında seçime katılamama >önünde hiçbir hüküm olmadığı halde partimiz 6 Kasım 1983 tarihinde >apılan genel seçimlere sokulmamıştır. Siyasi partiler demokra^inin vazgeçilmez unsurlarından olduğuna göre, bu seçimde saf dışı bırakılmanın hukuki mantığını anlavabilmiş değilim. Bilindiği gibi demokrasilerde karar halkındır ve halk >apılan seçimlerde bukararını özgürce hiçbir kısıtlama ve kayıt olmaksızın kullamr. Halkımız 6 Kasım 1983 tarihinde seçimlere katılması uygun bulunan üç parlinin birine oy vernıekle adeta bir kısıtlaına ve kayıt içine sokulmuşlur ve ozgürce hakkını kullanamamıştır. Umutetmekistiyoruz ki, demokrasiye geçişimizin Mİdönümlerini kutlamakda yakın bir gelecekte gerçekleşebilsin." DYP DYP Genel Başkanı Yıldırım Avcı: "Tek ve son çare kanuni kuruîuşlarını tamamlamış partilerin iştirak edebilecekleri genel seçimdir. 6 Kasım genel seçimi öncesinde partilerin oluşumu ve seçime girebilecek olan partilerin tespiti alışılmış demokratik teamüle ve kanunlanmıza rağmen beklenilenin dışında cerevan etmiştir. Kanuni şartlannı verine getirmiş ve şimdi Meclis dışında olan >e fakat zor şartlara rağmen 25 mart jerel seçimlerinde güçlerini «atandaşlar arasındaki sevgilerini bu partiler ıspat edebilmişlerdir. Parlamento içinde bulunan iki partinin valandaş desteğinden tamamen >oksıın olduğu ortaya çıkmıştır. Millet desteğinden yoksun bir muhalefet dünyanın hiçbir yerinde >oktur. Ayrıca millelimizin çaresizlik içinde iktidara getirdiği partinin de bir yıllık icraatı bekleneni vermemiştir." REFAH PARTİSİ RP Genel Başkanı Ahmet Tekdal: "ANAP her iktidar için oldukça avantajlı sayılabilecek grevsiz, lokavtsız ve genel güvenlik ledbirleri sıkıyonetimlerce üstlenilmiş müsait bir donemin iktidan olmuştur. ANAP iktidara geldiğinde takındığı iş bitirici tavırla vaatlerini yerine getirememiştir. Enflasyon aşağı^a çekilememiş, kalkınma sağlanamamış, hayat pahalılığı önlenememiş ve ortadirek daha da zavıflatılmıştır. Kısaca ANAP, bir yıllık iktidarında sözünde duramamtştır." Partiler yeni parlamentolu yaşamın ilk yduıı değerlendirdi PEKŞETV Genelkurmay Baskanlığı 'nda Başbakan Ozal'a iç ve dış olaylar ve gelişmeler konusunda bilgi verildi. Saat saat lS.OO'te baslayan brifing yaklasık 2 saat sürdü. Brifingle ilgili bir açıklama yapılmadı. (ANKA) Özal Genelkurmay'da Bakan bu kez Maraton koşusundan bırkaç gün önce konuştuğum "çiçeği burnunda" Âtletizm Federasyonu Başkant Cüneyt Koryürek, "bu kadar kısa zamanda Avrasya maratonunu hangi cesaretle üzerınize aldınız" şeklindeki sorumu, "Cehaletin verdiği cesaretle" diye yanıtlıyordu. Koryürek'in "cehalet" konusunda söyledikleri şakaydı, ama "cesaret" üzerine söylediklerinde hiçbir abartma yoktu. 12.000 kişiyi (70.000 m. ve maraton yarışına katılanlann sayısı) bir düzen içinde toplamak ve kilometrelerce koşturmak için gerçekten "mangal gibi" bir yurek gerekiyordu. Kelimenin tam anlamıyla "7'den 70'e" yarışmacılann soyunmaları, giyinmeleri. kimlik kartlan, göğüs numaraları, çıkış yerine taşınmalan, beslenme, sağlık gibi gereksınmelerinın giderilmesi, derecelennin saptanması, madalyalarının verilmesi, Koryürek'in âtletizm aşkıyla dolu yüreği sayesinde fazla aksamadan gerçekleşti. Dünku gazetelerde okuduğunuz karışıklıklar bu muazzam kalabalığı bir düzene sokamamanın zorluklarından doğdu. Bu yüzden hoşgörüyle karsılamak gerek.. YARIŞMADAN NOTLAR Rastgele bin ıcin 42 km ve 195 metre (maratonun mesafesı) koşmak dıle kolay gelıyor. Fakat insan yarışı baştan sona ızleyince ne demek olduğunu anlayabilıyor Bu yarışın bir bolümünu (195 metre kadarını) iki ayak üstünde, gerıye kalan bölümunu (42 km.) dört tekerlek üzerınde almış bıri olarak yarışmacılann duygularını çok iyi anladığımı sanıyorum. Yarışı bitiren herkese madalya verilmesi, 10.000 metre bitişinde karışıklıklara yol açtı. Gördüğüm kadarıyla yarışmacılar 10.000 metreyı bitirdikten sonra madalya peşınde bir 10.000 metre daha koştular. Yine de alamayanlar oldu. Bakan Vehbi Dinçerler'in yarışmacılarla birlikte koştuğunu dünkü gazetelerde okumuşsunuzdur. Yazılarda belirtilmeyen Sayın Bakan'a koşma fikrinin tarafımdan verıldığı idi. Olay şöyle oldu. Bakan Dinçerler, saat 08.30 civarında "çıkış" yerine gelip,yarışmacılarla sohbete başladığında lafa girerek "Sayın Bakanım. Gençlik ve kOStU Spor Bakanı olarak sız niye koşmuyorsunuz" diye sordum. Bakanın ilk yanıtı şu oldu: "Sen benim ne kadar koştuğumu biliyor musun? Dün Konya'da idim. Bugün buraya geldim. Tek farkı, ben otomobilde ve uçakfa koşuyorum." "Bir kere de yaya olarak koşmayı deneseniz" şeklindeki sözlerimi haklı bulan Bakan, likir değıştirdi ve "Hakikaten yahu, ben de koşsam ne güzel olur" dedi. Spastik (özürlü) çocukların otobüsünde bulunan sahipsiz bir eşofman, ufak tefek bakanın üstüne tam oturunca, Dınçer TELE ROPORTAJ Vergi iade bildirimleri verme süresi Ücretlilerin ekim ayı vergi iade büdirimleriyle, harcama belgelerini çalıştıkları yerlere verme süreleri yarın doluyor. Matiye ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri, emeklilerin ekim, kasım ve aralık aylarına ilişkin harcama belgelerini ocak ayı sonuna kadar aylık aldıkları banka şubelerine verebüeceklerini bildirdüer. Kendimi müstehcen bir yazar saymıyorum ALO.. Attila İlhan Bey'le mi görüşüyorum? Evet benim.. İyi günler Attila Bey.. Gazetelerde okumuşunuzdur. Füsun Şahin müstehcenlik davasında kendini savunurken sizin kitabınızı ömek göstermiş... Evet öyleymiş.. Ben okumadım.. Bastn Ajansı'ndan telefon ettiler. Fena Halde Leman'ı söylemiş galiba.. Evet, fena halde.. Söylemiş.. Ne dersiniz bu konuda?.. Ben ne diyeyim.. Söyleyen o.. Yalnız ne maksatla söylemiş anlayamadım.. İhbar mı ediyor yoksa tam tersine Türk basın hayatında belirli bir hoşgörü yer etmiştir.. işte bunun ömeği mi diyor.. Anlamadım ki... Siz bir benzeriik olduğunu kabul ediyor musunuz?.. Ona başkaları karar versin.. Zaten kabul veya ret meselesi değil bu... Pekı sizin eserlerinizde müstehcenlik var mı size göre? Ben kendimi müstehcen bir yazar saymadığım gibi Fena Halde Leman'da da böyle bir şey gcmüyorum. Toplumsal olaylar içinde cinsellik de bir olaydır ve ben bunu kullanınm. Yani bende bir ayrıntıdır.. Ana unsur asla olmamıştır.Başkalan ne yapar, nasıl yapar bilemem.. Teşekkür ederim Attila Bey. Rica ederim.. 51 sanatçıya plaket verildi Devlet tiyatrolanmn 35. kuruluş yıldönumü nedeniyle büyük tiyatroda düzenlenen bir törente en az 35 yıl önce Devlet Konservatuvarı'ndan mezun olmuş 51 sanatçıya törenle onur plaketi verildi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren plaket alan sanatçıları törenden sonra kabul ederek kutladı. Bu arada Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Tasçıoğlu, sanatçılarm yaş sınmndan emekli olmasım öngören hukmün yeni tiyatro yasa tasarısında kaldınldığını ve madde uzerinde Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı yetkililerinin anlaştıklannı bildirdi. Buna göre beden ve ruh sağlığı yerinde olan sanatçılar 65 yaşına geldikleri zaman bile emekli olmayabilecekler. MDP: Kahved ve Pakdemirli devlet memuru olarak suç işliyorlar ANKARA (Cumhuri)et Burosu) MDP Genel Sekreteri İİIku Söylemezoğlu, "Son ı»manlardaki açıklamalann mesela Ekrem Pakdemirli. mesela Adnan Kahveci larafından yapılması her şeye aykındır, bu kişi ler devlet memuru olarak suç işliyorlar" dedi. Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıtlayan Söylemezoğlu MDP'de bir tek kişinin bile "yürüme>en ANAP arabasının yedek lastiği olmayı" dıişünmediğini belirtti. MDP Genel Sekreteri Ülkü Söylemezoğlu, partideki çalışmaların bir yandan butçe uzerinde bir yandan da gensoru ve Meclis araştırması konulannda yürütüldüğünu bildirdi. İlgili bakanların istifasının kendilerini gensoru konusunda geriletmeyeceğini, aksine, grupta görüşuldukten sonra gensoruyu yaygınlaştırarak hükümete yönetilmesinin ANAP iktidannın daha sıkı denetlenme amacına yönelik olduğunu söyledi. Uygulamalardaki sorumluluğun bakanlara ait olduğu gibi tümüyle hükümete de ait olduğunu vurgulayan Söylemezoğlu "Gerek ANAP'taki gerekse hiıkümetteki huzursuzluk ve çoküntu iki bakanla bitmez. Ankan'ın iddialan çok ağır ve ciddiydi, onun için gensorunun üzerine mutlaka gidecegiz'' dedi. "Son zamaniardaki açıklamalann mesela Ekrem Pakdemirli, mesela Adnan Kahveci tarafından yapılması her şeye aykındır, bu kişiler devlet memuru olarak suç işliyorlar" diyen Ülku Söylumezoğlu "Acaba siyasilerin söyleyecekleri tiikendi de artık devlet merourlannı mı ortaya sürüyorlar" diye sordu. SUNALP: AVANS SON A ERDİ Öte yandan, MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, Çanakkale'de yaptığı konuşmada, hükümete tanıdıkları avansın sona erdiğini, bundan sonra da Meclis içinde kuvvetli muhalefet yapacaklannı söyledi. DİSK davası A Sanık sayısı 1400'ü aştı tstanbul Haber Servisi tslanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkeme'de görülen DİSK davasında sanık sayısı, konfederasyona bağlı 30 sendika davasının da birleştirilmesiyle 1.400'ü aştı. DİSK davası ilk olarak 52 sanık hakkında idam cezası istemiyle açılmıştı. Daha sonra davaya ek iddianame ile 37 sanık daha katıldı. Bu arada DİSK'e bağlı 30 sendikanın da yöneticileri hakkında Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'ne ayrı ayrı davalar açıldı. Sendika davaları bu yıl içinde "fiili irtibat bulunduğu" gerekçesiyle DİSK davası ile birleştirildi. Dün de son olarak ASİS Sendikası davası DİSK davası ile birleştirildi. Böylece konfederasyona bağlı 30 sendikanın tümü DİSK davası ile birleştirilmiş oldu. Bu arada 24 Aralık 1981'den bugüne kadar DİSK davasma bakan yargıç, Binbaşı Çetin Giivener'in rahatsızlığı nedeniyle davaya bakmayacağı, yerine Hâkim Yarbay Aydın Kalpakçı'mn bakacağı öğreniidi. DEVYOL DAVASI Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görulen 316 sanıklı DevYol davasında 8 sanık "tek tip" elbiseyi giymedikleri için salondan çıkanldı. Metris Askeri Ceza ve Tutukevi'nin duruşma salonunda yapılan dünku oturuma 20 tutuklu sanık katıldı. Bu sanıklardan 8'i "tek tip" elbiseyi protesto etmek amacıyla oturuma şort ve atletle katıldıklan için "duruşma inzibatını bozduklan" gerekçesiyle duruşma salonundan çıkanldı. Mahkeme sanıklara, ikinci kez aynı kıyafetle geldikleri zaman bir daha hiçbir oturuma alınmayacaklarmı bildirdi. Daha sonra salonda kalan 12 sanığın sorgusuna geçildi. 4 Ü G D L İ BERAAT ETTİ Pendik ÜGD üyesi İlyas EkşU yi öldürdükleri savıyla İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 3 NumaraL Askeri Mahkemesi'nde ölüm cezası istemiyle yargılanan Pendik ÜGD Başkanı ile dernek uyesi 3 kişi "yeterli delil bulunamadığı" gerekçesiyle "beraat" etti. Pendik UGD Başkanı Metin Elçi ve dernek üyeleri Ali İsfendiyar Çakıroğlu, Suat Benli ile Asım Ersoy hakkında aynı dernek üyesı İlyas Ekşi'yi oldur dükleri savıyla dava açılmıştı. GİYİNDİ Bakan Dinçerler eşofmanı giyerken neşelıydi... ler'in koşusu gerçekleşti. Fakat sonradan soyunacak yer bulamadığı için kırmızı üstüne beyaz çizgıli eşofmanı ile bakan madalya törenine bile bununla katıldı. KÜÇÜK BİR MARATON DAHA Atletlerin içecek gereksinmesini karşılayan Mis sütçüler, maratonun bitişinde, foto muhabırlerinin aşırı ilgı gösterdiği Mehmet Yurdadön'ün eline bir Mis süt bardağı tutuşturabilmek için küçük bir maraton daha yaptılar. Sekiz on görevlimn uzattığı plastik Mis Süt bardaklanndan sadece ikisini (iki elı olduğu için) alabılen Yurdadön, bunları da içemedi. Çünkü söylediğine göre ünlü atletimiz "süt içmeyi sevmiyordu.'' Habermagazin programı ve 25 lira ceza İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin üç öğrencisi Ahmet Ünal, Akın Acar ve Bülent Eğilmez 1 Kasım 1984 günü tetevizyonda yayınlanan "habermagazin" programını izledıler ve çok beğendtler. Ozellikle hıleli tartı aletleri ile halka mal satan ve haksız kazanç sağlayan kişiler hakkında yasal işlemlerin yapılacağını öğrenmeleri kendılerini çok keyiflendirdi. Ancak daha sonra hukuk öğrencileri olarak ilgili yasa maddelerinı araştırınca büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Çünkü programda sözü geçen Türk Ceza Kanunu'nun 360/1 maddesi aynen şöyleydi: "Her kım resmi damgalı ölçü ve tartıları taklit ve tağyir eder ve bundan dolayı umumi ve hususi bir zarar tevellüt eylerse bir aya kadar hapse ve yirmi beş liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahkum olur." Doğal olarak üç öğrencinin bütün keyifleri uçup gitti. İstanbuVda yakalanan TKPÎlerici Gençük adhörgüt EK SINAV tÇtN DERGt ÇIKARDILAR ilı üyesi gençlerin çıkardığı "fleri" adlı derginin ek sınav hakkı ile ilgili özel sayısı da ele geçırüdu Örgüt üyesi militanlar, emniyette toplu halde... (Fotoğraf: aa.) Üerici Gençlik Orgütü üyesi 2'si kız, 16 militan yakalandı Siyasi Şube tarafmdan yapılan açıklamada, militanların tstanbul Hukuk Fakültesi öğrencilerinin ek sınav hakkı için verdikleri dilekçeleri yönetime karşıymış gibi göstermeye çalıştıkları bildirildi. İstanbul Haber Servisi istanbul'da güvenlik görevlilerince yapılan bir dizi operasyon sonucu yasadışı Türkiye Komünist Partisi İlerici Gençlik adlı örgütün 2'si kız 16 militanı yakalandı. Örgüt üyelerinin İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin ek sınavlar için verdikleri dilekçeleri yönetime karşılamuş. gibi göstermeğe çalıştıklarının belirlendiği açıklandı. İstanbul Emniyet Müdürluğü yetkililerince yapılan açıklama>a göre, alınan bir ihbarın değerİendirilmesi sonucu, İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Dekanlığı önünde ek ders sınavı için dilekçe vermek uzere bekleyen bir grup öğrencinin arasına karışan TKPİlerici Gençlik adlı örgut militanlannın, öğrencileri yönetime karşı kışkırtmak istedikleri belirlendi. Siyasi Şube Müdürlüğü görevlilerince girişilen operasyonlarla, aralannda okul sorumlusu Öraer Halis Bozan ve örgütün çeşitli birimlerinde gorev yapan Songül Çalık ile Semra Dural'ın da bulunduğu toplam 16 kişi yakalandı. SOYUNAMADI Soyunacak yer bulamayan Bakan, madalya törenine bile eşofmanla katıldı. (Fotoğraflar: MEHMET AKİF) Karşılıklı "hayranlaşma" Başbakanlık Başdanı$manı Adnan Kahveci Etap Marmara Oteli'nde açılan kitap fuarını gezerken üç kitap aldı ve yazarlarına imzalattı. Bunlardan birincisi Yaşar Kemal'in "İnce Memet III" adlı yapıtı, ikincisi Dem/rtaş Ceyhun'un yazdığı "Aziz Nesin" kitabı, üçüncüsü de Alpay Kabacalı'nın "Yazarın Kazancı" adlı kitaplarıydı. Kahveci'nin "kendisine hayranım" dediği Yaşar Kemal ilginç bir rastlantı sonucu kitabm içini ımzalarken üstüne "Adnan Kahveci'ye hayranltkla..." diye yazmıştı Görgü tanıklarının söylediğine göre ünlü yazar bu sözü "laf olsun" diye kullanmamıştı. Kitabı imzalarken de şunları söylemişti başdanısmana: "Sana gerçekten hayranım. Çok iyi ışler yapıyorsun. Ama teknisyen olarak kal, politikaya bulaşma..." Kozanoğlu ve Çavnşoğlu'nun sahte evraktan beraatleri istendi İstanbul Haber Servisi Denizcilik Bankası Pendik Tersanesi'nde, tekne sac ve kuru havuz işini yaptıkları sırada sahte "hakediş belgesi" düzenleyerek 25 milyon 984 bin lira aldıkları ileri surülen Ahmet Kozanoğlu ve Ömer Çavuşoğlu'nun yargılanmasına devam edildi. Karar için ertelenen davada mütalaa veren Savcı, Çavuşoğlu ve Kozanoğlu'nun "sahte evrak tanzim" suçundan beraatlerine, "hırsızlık ve emniyeti suiistimal" suçlarının ise zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istedi. Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan davada, Ahmet Kozanoğlu ve Ömer Çavuşoğlu'nun 30 Ocak 1975 tarihinde müteahhit olarak ortaklaşa aldıkları Denizcilik Bankası Pendik Tersanesi tekne sac ve kuru havuz işinde bazı bölümleri yapmadıklan halde, bankanın kontrol muhendtsi olan diğer sanıklar ile birlikte "sahte hakediş belgesi" düzenleyerek 25 milyon 984 bin lira aldıkları, ayrıca inşaat sahasından demirleri çaldıklan ileri süruluyordu. Dun yapılan davada mütalaa veren C. Savcısı, Çavuşoğlu ve Kozanoğlu'nun "sahte evrak tanzim" suçundan delil yetersizliği nedeniyle beraatlerine karar verilmesini istedi. Savcı ayrıca Kozanoğlu ve Çavuşoğlu hakkındaki "hırsızlık ve emniyeti suiistimal" suçlarının tarih olarak zamanaşımına uğradıgını belirterek TCK'nın 102/4 ve 104. maddelerine göre ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etti. Aynı davada yargılanan Denizcilik Bankası kontrol mühendisleri Hamza Irmak, Gungör Baykan, Mehmet Erkök ve Remzi Kadıoğlu'nan "sahte evrak tanzimi" suçundan beraatlerine, "emniyeti suiistimal" suçunun ise zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldınlmasına karar verilmesi istendi. Savcı, sanıklardan kontrol mühendisi Sedat Uğuralp'in bir süre once olduğunu belirterek hakkındaki kamu dava>ının düşmesini istedi. Hamza Irmak'ın dtşındaki diğer sanıkların bulunmadığı duruşma karar içinertelendı. Hacılar bira icmedi Gazetenizın 24 Ağustos 1984 tarihli nüshasının 5'nci sayfa 6. 7'nci sütunlarında "Duyduk Gördük" köşesinde "Su bulemayan hacılar, bıra içti" başlığı altında yayınlanan haber incelenmıstir. 1. 1984 yılının mayıs ayında kara yolundan umre maksadıyla Suudi Arabistan'a giden vatandaşlarımızın bir kısmı Arar Hudut Kapısı'nda görevli personelin sayıca yetersizliği, bu personelin pasaport ve gümrük işlemlerinde aşırı titizlik göstermeleri ve ışlemleri yavaş yürütmeleridir. Sözü edilen bekleme, iddia edildiğı gibi görevlilerimızin ihmalinden ilen gelmemiştir. Zira pasaport ve vize işlemleri eksiksız şeküde yapılmıştı ve görevlılerimiz işterinin başında idı. oununıa DirhKte, Dekletilme olayının duyulmasından hemen sonra, gerek Başkanlığımızca ve gerekse Cidde Büyükelçilığımizce Suudi makamları nezdınde gereklı teşebbüse geçilmiş ve işlemlerin hızlandırılması sağlanmıştır. 2. Suudi Arabistan'da her çeşit alkollu içkinin satışı yasaktır. Bu sebeple yukarıda sözü edilen haberde belirtildiği gibi, su bulamayan vatandaşlarımızın bira satınalıp içmeleri söz konusu olamaz. Ayrıca umreye giden vatandaşlarımızın bıra ıçtiklerine daır Başkanlığımıza hiçbir bilgı intikal etmemiştir. Kamuoyuna duyurulur. Dr. TAVYAR ALTIKULAÇ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI Orhaym Musevi Hastanesi'nde sözleşıtıe İSTANBUL (UBA) SağlıkIş Sendikası ile Istanbul'da bulunan Balat Orhaym Musevi Hastanesi arasındaki 44 işçiyi kapsayan toplu sözleşme imzalandı. Toplu sözleşme ile çaiışanlara sosyal yardımlarda yuzde 200 oranında bir artış sağlanırken, yılda iki ıkramiye, net 20 bin yakacak yardımı, 20 bin de giyecek yardımı elde edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle