Katalog

6 KASIM 1984 Ozetle Isa Çelik sergisi KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Fotoğraf sanatçısı Isa Çelik, Etiler'deki Tanak Sanat Galerisi'•tde 7 kasım günü bir sergi açıyor. Yurt dışında sergilenenlerin de aralannda bulunduğu 40 fotoğraf tan oluşan Çelik'in bu yeni sergisi 16 kasıma kadar süre Bastia 'da bu yıl üçuncüsü cek. Böylece Isa Çelik 1984 yı düzenlenen "Akdeniz unda onuncu fotoğraf sergisini Kültürleri Filtn Şenliği" açmış olacak. Biz ilgisiz kaldıh\ Yunan fihnleri devreye girdi çerçevesinde bir de Türk Filmleri Toplu Gösterisi gerçektirilecekti. Ancak Şenlik yöneticilerıne ülkemizde hiçbir kolayhk gösterümemesi, bu fırsatı Yunanluara kaptırmamıza yol açtı. M E H M E T BASLTÇU 3. Bastia Akdeniz Kültürleri Fılm Şenliği'nden noüar: HAYVANLAR isiiilr Naim Tirali öyküleri Otut yılhk bir aradan sonra, evvelki yıl yeniden öykü yazmaya başlayan Naim Tirali, yeni öykülerini "Piraziz Nere, Berlin Nere?" adını taşıyan bir kitapta topluyor. Naim Tirali'nin onbir öyküsünü bir araya getiren yenikitabı, YAZKO Yayınlan'nda bugünlerde çıkacak. Naim Tirali'nin geçen yü ikinci baskısı yapılan "Yirmibeş Kuruşa Amerika"Oe "Park" ve "Aşka Kitakse" adlı kitaplanntn yeni basküart da 1985 içinde yayınlanacak. PİKNİK PİYALE M4Dft4 BASTİA Yukarı Korsika'nın merkezi Bastia, 23/31 ekim tarihleri arasında, "Akdeniz Kültürleri FUnt ŞenligT'ne üçüncü kez kapılarıru açtı. Geçen yıla oranla ne değişmişti? Yine gönullü gençlerin omuzladığı güler yüzlü bir organizasyon, yine Akdeniz insanlarının sıcakhğı, göAutantLara ve rüş alışverişleri, temeli atılan Truffaut dostluklar, ileriye dönuk tasarıFransıı Sineması 'nm yaslı kuşak lar, umutlar... Ve yine Akdeniz yönetmenlerinden Claude ülkelerini sarsan, yer yer birbirAutantLara, François Truffa lerine duşman eden çelişkilerut 'nun ölümü üzetine yaptığt de den, sorunlardan küçük yansığerlendirmeyle çok kişinin öfke malar. sine yol açtı. AutantLara şöyle ... Arap ülkelerinden yalnız dedi: "Truffaut, Yeni Dalga'nın Mısır, Lübnan ve Suriye yanşadamı olduğu ve Fransız Sine malı bölumde temsil ediliyor. Bir ması 'ndaki çöküş bu akımla baş de Yehuda Judd Ne'eman'ın ladığı için, sinemamıza en büyük gerçekleştirdiği "Yol Arkadaşlakötülüğu yapanlardandır. Yeni n " adlı tsrail filmi var: Biçim dalga sınemacüarı yerimizi al açısından hiçbir özgünlüğü olmak istiyorlardı. Ama bir Reno mayan, polisiye türün rahat izir'in, bir Duvivier'nin bizden ön lenen başarılı bir orneği olmakce gerçekleştirdiklerini onlar be tan öteye gidemeyen bu filmin ceremediler." içeriğini, getirdiği bildiriyi ve politik gerçeklere yaklaşımındaki Latin uzlaştırıcı, insancıl özü savunmamak elde değil. Ne diyordu Amerika'dan Ne'eman? Terör eylemlerinin, resim lerheykeller silahlı mücadelenin ne YahuAnkara 'daki Bedesten Sanat di/Müsluman, ne de Israil/Arap Galerisi'nde, bugün Latin Ame ulkeleri çatışmasına kalıcı ve sağhklı bir çözüm getiremeyecerika naif resim ve heykelleri sergisi açüıyor. Brezilya'mn Anka ğini vurguluyor, Filistinlilere yakın İsrailli devrimcilerin kanlı ra Büyükelçisi Antonio Carlos de Abreu e Silva'nın ö'zel kolek ejlemleriyle, lsrail gizli polisinin siyonundaki yapıtlardan oluşan çirkin ve kirli yontemlerini aynı ve 13 kasıma kadar sürecek olan kefeye koyuyordu. Yanşmah sergide çağdaş Guney Amerika bolüme katılan Mısırlılar başta h sanatçüarm heykel ve resimleri olmak üzere, şenlikteki Araplann çoğu, Ne'eman'ın Bastia'da yer alacak. (ANKA) olmasına karşı çıkıyor ve israilli yönetmenin yalnız kalması için Ortaoyuncuları çaba gösteriyorlardı. "Yol Arkadaşlan" IsraiPde gösterime 15 kasımda girdiğinde de çok sert tepkilerle Ortaoyuncuları topluluğu, 15 kasım günü sahnelerini Ferhan karşılanraış, hem Filistinlilerin, hem de Yahudilerin şimşekleriŞensoy'un yazıp yönettiği ve ni uzerine çekmiş... Yeni ve inmüziklerini gerçekleştirdiği sancıl çözüm yollan arayan bir "Hayrola Karyola" adlı oyunla açıyor. Konuk sanatçt Nurhan çabanın, yaşanan çelişkilerin devarnını çıkarlanna daha uygun Damcıoğlu'nun da rol aldığı bulan guçler tarafından baltaoyunun çevre düzeni ve giysileri topluluk elemanlan, koreografi lanmasına herhalde şaşmamalı. si ise Sait Sökmen tarafından gerçekleştirildi. Şensoy'un belirttiğine göre, topluluk daha sonra Moliere'den kendisi tarafından uyarlanan "Moliere'in Şakası"nı sergileyecek. Topluluğun amatör grubu "Nöbetçi Tiyatro" ise, yine Şensoy'un yazdığı "Afitap'ın Kocası fstanbul"u oynayacak. (THA) İUZU GAZETECİ \ECDET SE\ İlk gazotesinı 9 yaşındaykuzn çıkardı. nilcokulu bibrdiâı Ama bu gazete daha iık sayısında vı amv^n noliFızz divede $aban meslekten men «dıldı.. ' Basn özgürluğune ındı'rilen bua§ırdar ba Şaban'ı cok sarsmıştı... ™ '"" k:cxiu&mayi bir yaşında, kufür etmeyı on yaşında ogn2ndı . Bu da b için buyukbır endışe laynagjoidu BUKEZ uAYNAnYA ÖDÜL Erden Kıral, 1983 Berlin Film Şenliğinde "Hakkâri'de Bir Mevsim"le ödül almıştı. Bu kez de "Ayna" ile Bastia'da ödüle değer bulundu. izlemiştik, ama geriye kalan filmler ve toplu gosteriler genelde zengin bir program oluşturuyordu. Yunanlı kadın yönetmen Tonia Marketaki, ilk filmini 1973 yıhnda gerçekleştirdikten sonra TV'de çalışmış. Beyazperde için duşüniılmüş ikinci yapıtı olan "Sevginin Bedeli" belirgin bir anlatım ustalığının ve estetik güzelliğin ürünü. Yalın bir dil, telaşsız bir kurgu ve görsel tadı ytıksek görüntüler; çağunıan başında Korfu adasında geçen bir aşk öyküsünü duygusal, toplumsal ve politik açılardan işleyen bu filmi, büyuk ödulun en güçlu adayı yapıyordu. Aralarında, sinema ve tiyatro oyuncusu Şerif Sezer'in de bulunduğu "Akdenizli" seçici kurulunun kararları açıklanmadan önce, şenliği izleyen on yedi gazeteci ya da sinema yazan, basm eleştiri ödulünü vermek için toplandılar. En iyi uç fılmi belirterek yapılan oylamada, on iki oyla birinci sırayı alan Erden Kıral'ın ("Ayna") hemen arkasından on oyla yine Tonİa Marketaki geldi. Ookuz oyla üçüncü sırayı alan Suriyeli Mohammed Malass'ın filmi "Düş Goren Kent" ise, son Cannes Şenliği'nde "Alttn Kamera" odülünün de üçüncü adayı olduktan sonra, Valencia Şenliği'nde buyük ödul almıştı Malass. Yaşaması gereken bir şenlik Bastia Şenliği yöneticileri, bu yıl bir Turk Filmleri Toplu Gösterisi düzenlemek istemişlerdi. Uzunca bir liste hazırlanmış ve daha temmuz ayı başlannda İstanbul'a giden bir heyet bu konuyla ilgili gorüşmelerde bulunmuştu. Ancak resmi çevrelerin ilgisi yapıcı olmaktan uzaktı. Şenliği duzenleyenler, istedikleri filmleri özgürce seçemeyeceklerdi... Sonuçtane mi oldu? Bastia'da tam on yedi filmden oluşan bir Yunan Filmleri Toptu Gösterisi sunuldu. llgililerin söylediğine göre, "Yunan Sinema Merkezi" yetkilileri yirmi dort saat içinde gerekeni yaparak olumlu yanıt vermişlerdi. Bastia'da, doğal olarak karanlık salonlann dışına taşan sinemaya genel, sıcak bir ilgi var. Akdeniz Külturleri Film Şenliği, îüra çelişkilerine, tüm eksikliklerine karşın yaşayan ve daha da gelişerek yaşamasını dilediğimiz bir film şenliği. Ama rvzysc ki şeytana uymadı, (zFendı efencl otajluna gitti... Sportmen bir cocuk; oldu. OKUL BOKUS "TAKIMIK1A NEDEM yAZll " ĞIK11 SiMDI KEEATA/..' Sporla aal yoğun ilaısi Lilc3'ben bİklafflclı olduğu yıl gerçdcleştı. İ2 ay boyunca portman. to'nun kanşısında vuajt şisirme sporu yaptı... Ama bir gün baktı Id, universite filân bıtmiş, yasam başlamış... 11 füm yarıştı Yarışmalı bolümde sunulan on bir filmin geçen yıla oranla daha yıiksekçe bir düzey tutturabilmesi ıse olumlu bir gelişmeydi. Gerçi en çok ilgi çeken yapıtlardan üç/dort tanesıni yine değişik şenliklerde önceden E\Azt,Şaban'i ycterince tanıdırnz... Simdı sizı şoyle alalım... Biz aradan ç^kiltyoruz, bop Şafcen'da... YARIN: ÖYKÜMUZ B4?UYOB... TARİHTE BUGU1N \HMTAZARIKAN 6 Kasım "HOSMEMtfNUN YARATfCISI ÖLOÜ. 1979 'PA 8U6ÜN, UNLÜ AM£RİK4UÇİZ& RESSAMI VE MiZAHÇJ ALL CAPP, 7O YAŞINDA ÖLDÜ. YARATT7ĞI "u'L ABNBRn(BİZO£KI ADl HOÇMEMÖ) ÇİZGÎ ROA4AAI/ ILS,4Û YIL 80YUNCA, BÜYUK OKUVUOJ KJTLElEHiNI ETK1LEMlŞm 196O'LAJZOA, YAUJI2 A80'D£ 3O0 GAZETEDE YAYIMLANAN BU KOMİK. O/Zİ, ÇA&DAŞ SOSYOPOUTIK YÜPININ GETİRDİĞİ ÇAKPlKLIKLAa DA ELSŞTİRtYORDU ANCAK, 197O 'U YILLAGDA, DIZİDEKI ELEŞTttZlLER'tN A. YAVAÇ YAVAÇ SAĞOUYUDAN UZAKLAŞ77ĞI t/E ESld v* POPÛLEgUĞİM KAYBETTİĞI FA/2K£DİUYO*DU. SONUNDA, ALL CAPP, 1978 'DE ROMANI 6IT1ÇMEYE KARAR VERDl,BlR YIL SONGA DA ÖU>U. SOLDA, HOŞMEMÛ Çİ26İ ROMANININ SAf ftifİLERİ TOPLU HALDE GOÜUUIYOR. Bilinenleri yineleyen oyıın: "Misafir" Yazan: Bilgesu Erenus / Yöneten: Mehmet Akan / Çevre Düzeni: Yücel Tanyeri / Müzik: TUrgay Erdener / Oynayanlar: Ertan Savaşçı, Alîan Erkekli, Cezmi Baskm, Metin Coşkun, Ali Giil, Ali Erkazan, Koray Ergün / Ankara Sanat Tiyatrosu. AYŞEGÜL YÜKSEL Bilgesu Erenus 1970'li yıllardan başlayarak gUnümüze dek verdiği ürunlcrin hemen hepsini sahnede izleyebilmiş şanslı bir yazanmız. Iki yılda bir ya da her yıl, değişik konulan kucaklayan yeni bir oyunla karşımıza çıkan yazann sürekli olarak yeni biçim arayışları içinde olduğu görulüyor. Ancak ortaya koyduğu her yeni ürün, Erenus'un, sahnede sıcağı sıcağına izleme olanağını da bulduğu oyunlannın doğrularını ve yanlışlarını değerlendirip yazarhk uğraşında yeni bir aşamaya ulaşmaktan çok, ">eni e ;inlenmeler"i biçimlendirme çabası içinde olduğunu gösttriyor. Bu yıl hem İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları, hem de AST tarafından sahnelenen "Misafir" ovunu da "yeni bir biçim denemesi" niteliği taşıyor. Erenus'un "El Kapısı" oyunuyla irdelediği "Almanya'ya giden işçilerimiz" konusu, bu kez "Almanya'dan dönen işçilerimiz"e donuşmuş guncel biçimiyle işleniyor "Mlsafir"de. Basının ve TV'nin aylardır çok geniş yer verdiği ve toplumun her kesimince tum ayrıntılarıyla izlenm;kte olan bu "içeriğin" bir tiyatro olayına dönüşebilmesi için, "tiyatro gerçeginin" "gündelik gerçeğe" oranla çok daha "•unıcu" ozellikler taşıması gerekli. "Misafir"de bu amacı gerçekleştirmek için kullanılan biçim "yâren sohbetleri"dir. Esnaf arasında dayanışmayı sağlamak yanında geleneksel değerlere olan saygının da surdurülmesini amaçlayan yâren töreleri, Anadolu'nun çeşitli yörelerinde görüldüğu biçimiyle, toplumda durüstçe yaşamaya yöneltir kişiyi; yâren sohbetleri hem yârenlerin yanlış davranışlannın tartışıldığı, hem de çeşitli oyun ve eğlenceleri içeren bir toplantı niteligi taşır. Böyle bir toplantıya katılan bir "misafir" kurallara aykın davramrsa yolunca yordamınca kapı dışarı edilir. Erenus oyununu, Almanya'dan kovulan "misafir" (Türk işçisi) ile toreye aykın davranışlan la da Almanya'ya giden işçilerimizin serüveni anlatılıyor. "Misafir"in AST yapımının yönetmeni Mehmet Akan, Erenus'un öyküsünü sahneye aktarırken yâren sohbetlerini sahnede gerçekçi boyutlarda değerlendirme yoluna gitmemiş. Yâren sohbetlerinin özellikleri ancak yazann öngördüğu anlatıma yardımcı oldukları oranda kullanılmış. Öyku gereği en az "Alamancı" Musa denli yasL olmalan gereken yârenleri delikanbu seçimi, seyirci ile sahne arasına eleştirel bakış açısı sağlayacak bir uzaklık koymak çabasından kaynaklanıyor olabilir. Ancak, seyircinin çok iyi bildiği ve onu yeni bir bilinç aşamasına ulaştırmayacak bir öyküyü eleştirel bakış açısından izlettirmenin pek bir işlevi yok. Yalmzca üstlerine dttşeni yapan oyuncular Sonuç olarak Akan'ın çahşması en çok "oyun çıkarma" bölümlerinde değerleniyor. Somut gerçekliğin soyut göstergelerle çarpıcı tiyatro olaylarına dönüştürüldüğü bu bölümlerde Akan yer yer ilginç sahne anlatımları oluşturuyor. Almanya'ya giderken yanına aldığı sayısız araç gerecin tumü giysilerine tutturulmuş "Elveda" kadının bu araç gereci kullanışını, doğum yapışını, kocası Musa ile arabayla gezmesini, Musa'nm bardaki seruvenini, fabrikadaki çalışma surecini gösteren sahnelerde, seyirlik oyunlarımızın anlatım özelliklerinin Batı Tiyatrosu teknikleriyle değerlendirildiği bireşimlerin oluşturulduğunu görüyoruz. "Misafir"de ortaya konan çabayı en verımli kılan oyuncu "Elveda" kadını başarıyla yansılayan Altan Erkekli. Yâren kişı özellikleri ve "oyun çıkarma" sırasında yuklendikleri görevler çok genel çizgılerle belirlenmiş olan oteki oyuncular ise yalmzca üstlerine düşeni japıyorlar. Erenus'un "başrol" olarak yazdığı "Alamancı" Musa'yı Ertan Savaşçı oynuyor. "Resimli Osmanlı Tarihi" ve "Yaz Misafirleri"ndeki başarılı Oinnculuğunu yurekten alkışladığımız sanatçı, Musa'ya ısınamamış besbelli. Fiziğiyle, konuşma ve o\nama biçimiyle Almanya seruveni yaşamış Turk işçisinin gerçeğini vermekten uzak kalıyor. Artılan ve eksileriyle değerlendirmeye çalıştığımız AST yapımı "Misafir" ortaya konan onca çabaya karşın bir "biçim denemesi" duzeyinde kalıyor. "Tiyatronun gerçeği", bilinen "gündelik gerçeklerin" otesinde bir vuruculuğa ulaşamıyor.. T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI İSTANBUL DEFTERDARLIGI VASITASIZ V. GELİR MÜDÜRLÜĞÜ SATIŞ İLANI İSTANBUL DEFTERDARLIGI'NDAN Dosya No: 28911/284 Adet 100 50 500 150 Cinsi Su Kasnağı Komple Su Kasnak Tertibatı Komple Su Kasnak Dışli Takımı Mazot Deposu ILAN İZMİT PETROL OFİSİ A.§. MADENİYAĞ VE GRES TESİSLERİ BAŞ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Ofisimizin ihtiyaa olan 20 ton soluble oil C emülgatörü iç piyasadan kapah zarf ihale usulü ile satın ahnacaktır. 2 Bu işe ait geçici teminat 600.000. TL.dır. 3 Bu işe ait şartname Izmit Petrol Ofisi A.Ş. Madeniyağ ve Gres Tesisleri Baş Müdürluğü'nden dilekçe mukabilinde temin edilecektir. 4 İhaleye iştirak edecek firmalar teklif mektuplarını engeç 20.11.1984 günü saat 14.00 kadar dış zarfın üzerine (Soluble Oil C Emülgatörüne ait tekliftir) ibaresini yazarak haberleşme servisine elden verilecek veya posta ile gönderilecektir. Postadaki vaki gecikmeler nazan itibare aknmayacaktır. 5Teklif mektupları 20.11.1984tarihinde saat 15.00'de Satınalma Komisyon Başkanlığı'nda açılacaktır. Firma yetkilileri veya yetkili temsilcileri isterse ihaie toplantısına iştirak edebilirler. » 6 Ofıs Devlet İhaleler Kanunu'na tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın: 27187 Degeri 3.000.000 2.000.000 5.000.000 1.500.000 Beyoğlu Vergi Dairesi'ne olan vergi borcundan dolayı A. Hakhamit Cad. No: 62/1 Taksim mahalde tahtı hacze alınan ve yukanda cins ve evsafı gösterilen menkul mailann 16/4/1984 gün ve saat 14.00'de mezkur mahalde 6183 sayılı amme alacaklarmın tahsili usulu hakkındaki kanun hükümlerinin açık arturma ve peşin para ile saülacağı, ancak verilen bedel tahmin edilen kı> metin fo 75'inden aşağı olduğu veya hiç alıcı bulunmadıgı takdirde 2.nci satışın 23/11/1984 günü saat 14.00'de aynı mahalde yapılacağı ve fazla malumat almak isteyenlerin Beyoğlu Vergi Dairesi Mudürlüğü'ne müracaatları ilan olunur. Basın: 26490 MİLLI SAVUNMA BAKANLIĞI İÇ TEDARİK DAİRE BAŞKANLIĞI'NDAN 1. 2953 sayıb 1984 mali yılı butçe kanununun 57.nci maddesi delaletiyle 1601 sayılı kanunun yürürlükte bulunan hükümleri ve 2886 sayılı Devlet İhale Yasası'nın 2990 sayılı yasa ile değişik 89'ncu maddesi ve bu maddeye istinaden M.S. bakanı tarafından onanan usul ve esaslara göre 6 adet 500 KVA/O.4/KV jeneratör, 2 adet 500 KVA/O.4 KV/231/400 V. otomatik standart panelli dizel elektrojen grubu Milli Savunma Bakanlığı İç Tedarik Daire Başkanlığı'nca yurtiçinden satınalınacaktır. 2. Şartnameler ilanı muteakip istanbul ve İzmir Levazım Amirlikleri ile MSB.hğı İç Tedarik Daire Satınalma Sekreterligi'nden mesai saatlerinde pullu bir dilekçe ile başvurularak elden temin edilebilir. Telgraf ve mektupla yapılan istekleTe cevap verilmez. 3. Şartnamelerin isteklerine uygun olarak haarlanacak teklifler engeç 22 Kasım 1984 günu saat 16.00 (onaltı)'ya kadar MSB.hğı İç Tedarik Daire Satınalma Sekreterliği'nde bulunacak şekilde postalanacak veya elden teslim edilecekler. Belirtilen gün ve saatten sonra gelen teklifler kesinlikle dikkate alınmayacaktır. Basın: 26954 240 TON BENTONİT SATIN ALINACAKTIR Şartnamesı bedelsiz olarak aşağıdaki adreslerden alınabilir. 1 İskenderun'da Müessesemiz Ticaret Mudürlüğu 2 İstanbul'da Sirkeci Yalı Köşkü Cad. Yah Köşkü Han Kat 45 (deki mümessilliğimiz), 3 Ankara'da Çankın Cad. No: 57 Ankara adresindeki Genel Müdurlüğümuz. İsteklîlerin şartnamemiz esaslarına göre hazırlayacakları "841175 nolu dosyayla ilgilidir" meşruhatlı kapalı teklif mektuplarını, geçici teminatlan ile birlikte engeç 22.11.1984 perşembe gunü saat 14.30'a kadar Türkiye Demir ve Çelik tşletmeleri Kurumu Genel Mudurluğu Iskenderun Demir ve Çelik Fabrikalan Müessese Müdurlüğü tskenderun Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğü'nde bulundurmalan ilan olunur. Basın. 27069 ALMANYADASDOSENLER Bilgesu Erenus, "ElKapısı"adlı oyununda Almanya'ya giden işçilerimizi işlemiştt "Misafir" ise Almanya'dan dönen işçilerimizi konu alıyor. lı oyvmcular canlandınyorlar, nedeniyle anayurdunda yâren konuşmalarda yöresel ağız kulsohbetlerinden de kovulan "misafır" ("Alamancı" Turk) lanılmıyor; turküler saz yerine olgularının oluşturduğu tersinle elektro org eşliğinde soyleniyor. me (ironi) ustüne kurmuş. AyrıBöylece Akan'ın çalışmasında ca yâren sohbetlerinde yer alan güzelduyusal (estetik) temeli "hesaplaşma" eylemi yoluyla oluşturacak ogeler nerede> se "Alamancı" Turklerin toplum"oyun çıkarma" sahneleriyle sıla, toplumun onlarla hesaplaşnırlanmış. Oyunun geri kalan masını sağlamış. Yâren sohbetsahneleri çok yalın, bu nedenle lerinin eğlencelerinden bıri olan de pek tiyatro tadı vermeyen bir "oyun çıkarma" eylemi yoluyanlatımla kotarılmış. Akan'ın