Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüik Türk Anonim Şirketi a<hna N»dir N»di, • Genel Ya>ın Müduru: Hasan Cemal, Müessese Müdürü: Emine Uşakhgil.Yazı tşleri Müduru: Okay Gonensin, • Habcr Merkezi Mudürü: Yalpn B»yer, Sayfa Duzeni Yönetmeni: Ali Acar. TAKVtM 26 Kasım 1984 Imsak: 5.26 Güneş: 6.56 Temsilciler A.NKARA. Yatçın Dofaa, IZMlR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Metamet Merean, • Servis Şe/lerı: İstanbul Haberlen: Reha Öz, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay. Kultur: Ajdın tmeç, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yücelman, Duzeltme: Refik Dnrbaş, Ara$tırma: Şabin Alpay, tşSendika: Şukran Kelenci. îkindi: 14.23 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.10 Burolar: • Ankara: Ziya Gökalp Bulvan, lnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 3311414T, • tzmir. Haliı Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Curaburiyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad 39/41, Cajlu, İst. PK: 246lst. Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 Öğle: U.56 Tekel StNA KOLOĞLU Ikj yüdır hiçbir faaliyet göstermeyen ve ödenmiş sermayesi 68 paund (yaklaşık 35 bin lira) olan bir lngiliz şirketi ile şu anda "tasfiye halinde" olan ve önümüzdeki gunlerde "Ankara'nın bir başka yerinde teknur faaliyete geçeceği" belirtilen Türk aracı şiıketi, Tekel'e 50 milyon dolarlık (yaklaşık 20 milyar lira) sigara satmaya kalktı. Ancak Tekel Genel Müdürü Süreyya Yucei özden yapüan bu öneriyi reddetti.A.S.M. Associates Limited adlı lngiliz şirketi adına Celal Erbayır adlı kişi, Tekel'e bizzat gelerek önerisini Genel Müdür Süreyya Yücel özden'e iletti. Önerinin reddedilmesine karşılık Tekel "Size istediğiniz sigarayı ucuza getirelim" diyen A.S.M. Associates Limited Şirketi ile ilgili olarak Türkiye'ye yabancı sigara getiren çeşitli firma yetkililerine bir yazı göndererek bilgi istedi. Yapılan araştırmalarda şirketin verdiği 112/114 Cty Road, London adresinde bir kilise olduğu saptandı. Daha sonra tstanbul'a çağrüan yabancı sigara mümessilleri ile Tekel Genel Müdürlüğü'nde bir toplantı yapüdı. Yabana firma temsilcileri söz konusu lngiliz şirketinin kendileri ile hiçbir bağlantısı olmadığını belirttiler. Yabancı sigara mümessilleri bu arada Ingiltere Maliye Ba k klifi ANLATIYOR AGCA onaymı belgeleyen) Eryümaz Limited Şirketi tarafından gösterilemediği belirtiliyor. lngiliz şirketinin "garipHk'Merini, temsilcisi Türk şirketi de gösteriyor. Eryılmaz Limited Şirketi tarafından verilen Ankara, Bayındır Sokak 18/7 numarah adres ve 30 04 01 numaralı telefon arandığında ALFA Ticaret adlı bir başka kuruluş çıkıyor. ALFA Ticaret'in sekreteri, "Celal Erbayır adlı kişinin buraya ara sıra uğradığını, eğer kendisine bir not varsa telefon ettiginde iletilebilecegini" belırtiyor. Sekreter, Erbayır'ın belli bir bürosu olmadığını da vurguluyor bu arada. TEMStLCt NE DtYOR Not bırakıp görüşme olanağı sağladığjmız Celal Erbayır, şirketlerinin tasfiye olduğunu, yeni şirketin önümüzdeki günlerde Ankara'nın "bir başka yerinde" yeniden faaliyete geçeceğini söylüyor, ancak bu "yeni yeri" belirtmiyor. Erbayır, Tekel'e British American Tobacco (BTA) sigaralanm satmak için öneri verdiklerini, piyasadaki fiyatlardan daha ucuza, 50 milyon dolarlık öneri götürdüklerini söylüyor. Erbayır, tngiliz finnasımn Türkiye temsilcisi olduklarım, şirketin güvenilirliği konusunda Ankara'daki lngiliz Büyükelçiliği tarafından kendilerine verilmiş bir yazı olduğunu sözlerine ekliyor. Sıfır faizli ve altı ay sonra ödeme koşulu ile Tekel'e cok iyi teklif yaptıklannı belirten Erbayır, kendilerinin BTA ile Tekel arasında bağlantıyı sağlayacaklannı ve bundan "ufak bir komisyon" alacaklannı söylemekle yetiniyor. Kendisine şirket belgelerinde adı geçen adreste firma yerine kilise çıküğının belirtildiği anımsatüdığında ise "Tekel bana müfettiş yolladı. Sözü edilen bilgiyi Londra'daki Tkaret Ataseligi vermistir. Bu yazının Tekel'e gelmediğini söyledi. Şu olabilir. Orada da yıkım olabilir. Şirket yeni binasına geçti. Eski binanın adresi olabilir" şeklinde konuşuyor. Tekel Genel Müdürü Süreyya Yücel özden şunlan söylüyor: "Kendisi bize devamlı mektup yazıyor, 'Ben şunun temsilcisiyim diye. Biz toplantı yaptık. Orijinal sigaraların yapımcılarını çağırdık. 'Beyler siz bunları tanıyor musunuz?' diye sorduk. 'Hayır' dediler. Biz, aslı dururken neden gidip başkasından alalım. Daha önce de böyle şeyler oldu. Bu konuda Tekel'e baskı yapılıyor. Ama bizim her şeyimiz açıktir." A.S.M. şirketinin ödenmiş sermaye ve hisse paylanm gösterir belge: Sermayesi 10 bin paund, ödenmiş sermayesi 68 paund. Hisse basma düsen ise 1 paund. kanlıgVnda şirketin bilançosunu da araştırdılar. Sonuçta böyle bir şirketin bilançosuna rastianmadığı gibi, fırmanın iki yüdır hiçbir faaliyette bulunmadığı ortaya çıktı. Yapılan araştırmaya göre, lngiliz şirketinin sermayesi 10 bin paund olarak görünüyor. 68 hisseli şirketin hisse başına düsen ödenmiş sermaye payı ise 1 paund. A.S.M. Associates Limited ve Türkiye "mümessUi" Eryılmaz Limited Şirketi, Tekel'e toplam 50 milyon dolarlık sigara sa Tekel Genel Müdürü; Sigaraların yapımcılarını çağırdık. 'Beyler, siz bunları tanıyor musunuz?' diye sorduk. 'Hayır' dediler. Biz, aslı dururken neden gidip başkasından alalım? Ödenmiş sermayesi 35 bin lira olan bir tngiliz şirketi ve şu anda tasfiye halinde bulunan Türkiye temsilcisi, Tekel'e "sıfırfaiz" ve "6 ay sonra ödeme" koşulu ile 50 milyon dolarlık sigara satışı önerdi. tışını "srfır faiz" ve "alö ay sonra ödeme" kaydını da koyarak, öneriyor. Bu öneride yer alan sigara markalannın baks fiyatlan şöyle belirtiliyor: Marlboro 150 dolar, Pall Mall 136 dolar, Winston 145.50 dolar, John Player Special 143.50 dolar, Benson 156 dolar, Dunhill 158 dolar, Kent 156.50 dolar, Rothmans 158 dolar. Aynca söz konusu öneriler üzerine Tekel'in istediği "Menşei Memleket Vesikası"nın da (sigara üreten fırmanın Papa suikastından sonra Ağca ile görüşen tek gazeteci Uğur Mumcu Ağca, İstanbul polisine "İpekçi'yi ben ötaürdüm" diyor, mahkemede, "Olay yerindeydim, ama ben öldürmedim. Öldüreni ilk duruşmada açıklayacağım" diyor ve duruşmadan önce kaçırılıyor. Oral Çelik adım uzun süre gizliyor. Benimle karşılaştığı zaman Oral Çelik'in nasıl olsa bulunamayacağı kamsında olduğu için "ÖldürenOral Çelik'tir" diyor, ancak Yalçın Özbey'aen hiç söz etmiyor. Türkiye'de Mehmet Şener'i suçluyor, İtalya'da Oral Çelik'i ve Yalçın Özbey'i.. "İpekçi'ye fiilen ateş eden Yalçın Özbey'di.. diyor. Dalan: tstanbuVu şantiye hatine getireceğiz Anakent Belediye Başkaru, "Bu tozlu şantiye günlerine alışmamız gerekecek" dedi tstanbul Haber Servisi Şişli Belediyesi'nin düzenlediği toplantıda konuşan Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, "Nisandan itibaren tstanbul'un altını üstünü şantiye haline getireceğiz" dedi. Şişli ilçe ve belediyesinin sorunlan ile yapılan çalışmalarla ilgili olarak düzenlenen ve Kâgıthane'de bir düğün salonunda yapılan toplantıya katılan Dalan, harita ve planlama çalışmalannın süratle devam ettiğini ve bu çalışmalar bittiğinde kaçak bina ve gecekondu sonınu kaimayacağım söyledi. Dalan, "Bir yü içinde durumu belli olmayan bir metrekare yer kalmayacaktır" dedi. Beş yıl içinde lstanbul'un bin yıllık kanalizasyon sorununu kesinlikle çözeceklerini söyleyen Dalan, "Şu anda hepimizin sağlıgı, hayatı tehlikede bulunuyor" diye konuştu. önümüzdeki 1 nisandan itibaren tstanbul'un altını üstünü şantiye haline getireceklerini de belirten Dalan, "Bu tozlu şantiye günlerine alışmamız gerekecektir" dedi. Konuşması sık sık alkışlaria kesilen Dalan, lstanbul'u güzelleştirmek için özel bir finansman kanunu çıkaracaklannı ve bu konuda Başbakandan söz aldıklarını belirterek şöyle konuştu: "tçinizde en sabırsız tsUnbullu bendim. Onun için tstanbnl'a Belediye Başkanı oldum. Yaptığımız çalışmalar sonucu, mahalli seçimlerde en büyük rakibimiz olan partinin adayına bile şapka çıkarttırdık. Önümüzdeki beş yıl içinde birkaç şapka daha çıkarttınrız." Inönü: iki ülke sürtüşürse, Yunanistan zararh çıkar SÖDEP lideri, Yunanistan ile ilişkiler İconusunda, "İlişkiler Lozan Antlaşması'na dokunmadan sürdürülebilir. tlerisi için ortak çalışma yapılabilir. İki ülke birbiriyle uğraşırsa, Yunanistan zararh çıkar. Türkiye için de uzun vadede yararlı olmaz" dedi. BAR1Ş KUDAR ~ AYDINSODEP Genel Başkanı Erdal tnönü, Başbakan Turgut Özal'ın 1985 yılı ile ilgili sözlerini eleştirdi. Hükümetin güçsüzlüğünün ortaya çıktığmı söyledi. tnönü, "Başbakan eteştirUerin doğruluğunu anlamış, uyguladığı politikayı degiştirnıeyi düşiiniiyor" biçiminde konuştu. Türk dış politikasında Yunanistan'a karsı takınüan tavn desteklediklerini yineleyen Inönü, "tki ülke birbirleriyle uğraşırsa, bundan Yunanistan zarariı çıkar. Türkiye için de uzun vadede yararlı olmaz. Yunanistan zarar göriir" dedi. Ege gezisinin ikinci gününde Aydın'da gazetecilerin sorulanm yanıtlayan Erdal Inönü, hükümetin mevcut yasalann verdiği olanaklarla işçi ücretlerini yükseltmemek, enflasyon düzeyine çıkarmamak için direndiğini öne sürdü. Hükümetin bu tutumunu "yanlıs bir yol" olarak yorumlayan Erdal İnönü'ye yöneltilen sorular ve yamtlan şöyBaşbakan Özal, 1985 ydı rahat olacak, diyor. Rahat olacak mı? tNÖNÜBaşbakanın söyledikleri, hükümet olduğu zaman söylediklerine uymuyor. Ekonomideki güçsüzlüğünü, olaylara yaklaşamadıklarını gösteren bir ifade. Enflasyon 1985'te ne olacak bilmiyorum, diyor. Bence bir adım ileri gitmeli, uyguladıklan politikalan değiştireceklerini söylemeli. Başka çareler uygulaması beklenir. Ben bu doğrultuda düşünüyorum. Hükümetin eleştirüerin doğruluğunu anlamış olduğunu görüyoruz. Sıkı para poutıkasını değıştırmeyı düşünüyorlar, diye yorumluyorum. Bunu bir umut taşınması olarak değerlendirebilir miyiz? tNÖNÜBurada umut ifadesini zayıf buldum. Başka bir şey yapmayı, açıklamayı kabul etmeliler. Hükümetin Yunanistan'a karşı tutumunu nasü değerlendiriyorsuauzî İNÖNÜYunanistan'a karşı daha kararlı bir tutum takınılması bekleniyordu. Yunanistan Lozan Antlaşması'nı kaldırma davraruşı içine girmişti. Kararlı olarak karşı çıkmak hükümetin göTevidir. Hükümetin bu davranışım doğal karşıhyor, destekliyoruz. Aynca kararlı bir şekilde NATO'ya da söylemiş oluyonız. Lozan Antlaşması'nın kaldırılmasım kabul etmeyiz. Yunanistan'a karşı uygulanan politikada iki temel olması lazım. Birincisi uzun vadede dostluğumuzun devamını sağlamak, yüksek düzeyde işbirliğine girecek bir çerçeve bulmalıyız. Ikincisi güncel görüşmelerde hiç ödün vermeyen kararhlık içinde olmalıyız. Müzakereler taviz vermeden sürdürülmeli, işbirliği sağlanmalıdır. Bir zamanlar Balkanlarda bir pakt kurma hareketi vardı. Onun için Balkanlarda Ege'de, birlikte hareket etmek olanaklarmı araştırmalıyız. Ama Batı Trakya Türklerine eziyet eder, Lozan Anlaşması'ru kaldırmaya çahşırlarsa, bir yere gidemeyiz. İlişkiler Lozan Anlaşması'na dokunmadan sürdürülebilir. tlerisi için ortak çalışma yapılabilir. İki ülke birbiriyle uğraşırsa, Yunanistan zararlı çıkar. Türkiye için de uzun vadede yararh olmaz. Yunanistan zarar görür. Papandreu'nun davranışı eski usul, sonın yaratarak avantaj kazanmak istiyor. Bundan da bir şey kazanmıyor. Ağca'nın anlattıkları zamanave yere göre değişiyor 9 Bir yalan daha AĞCA VE ÇAYLANtSTANBUVDA DURUŞMADA Ağca anlatıyor: "Yavuz Çaylan ile ifade birliğini sağlıyorduk. Bu planı her ikimiz de İstanbul polisinin hücrelerinde bulunduğumuz zaman da uyguladık. O zaman bile haberleşmemiz mümkün oluyordu." y py kalp, dün ABD'nin Kentucky eyaletinde beş saat süren bir ameliyat sonucu 52 yaşındaki bir erkek hastaya takıldı. Ameliyat, Humana Hastanesi Kalp Enstitüsü 'nde Dr. Wüüam Devries ve 20 kişiden oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirildi. Ameliyat sırastnda doktorun isteği üzerine klasik müzik çalındı. Doktorlar, ameliyatın yapılmaması halinde hastanın ancak bir haftahk ömrünun kaldığını bildirmişlerdi. Yukarıdaki şemada ikinci yapay kalbin hastaya nasü yerleştirileceği göriilüyor. Jarvik7, insan kalbinin işlevini yerine getirecek ve vücuttan aldığı kirii kam, temizienmesi için akciğere gönderecek. Bu islemi, insan kalbindeki kaslar yerine, yapay kalbin sağ ve sol kanncıklanna bağlı borulardan gelen hava, kanncıklar içindeki yapay kaslart şişirerek sağlayacak. I/I mİlc 1 Ağca'nın neyi doğru, neyi yalan söylediğini kestirmek oldukça güçtü. "İpekçi'yi Oral Çelik öldürdü" diyen Ağca, Türkiye'de verdiği ilk sorguda cinayetin Mehmet Şener tarafından planlandığını söylemekteydi. Bana "tpekçi'yi Oral Çelik öldürdü" diyen Ağca, 1983 yazında Roma'da İstanbul Sıkıyönetim Kornutanlığı Adli Müşavir Yardıması Binbaşı Aynan Önder ve Savcı Tnnç Onat'a şu öyküyü anlatıyordu: "tpekçi'nin öldnrüldüğü giin oraya gitmediğimi yeniden belirtiyorum. tstanbul'daki makamGezilerinin seçim gezisi oldulara bunun aksini söylemiş olraam dogrudur... ğu yolunda haberler çıktığını beBen yakalanmış olduğum için bütün sorumlululirten tnönü, "Yakında seçim tni | u iistlenmek için yaptım. istanbul polisine, suivar diye sonıyorlar. Hayır, ama kast yerine Yavuz Çaylan ile birlikte gittiğimi ve biz seçime her zaman hazınz. onunla kullandığı otomobile binerek kaçtığımı da biçiminde konuştu. " söylemiştim. Digerlerinin ismini vennek ve onlara itaanet etmek istemedim." Ağca'nm Roma'daki son ifadesine göre diğerleri, Oral Çelik ve Yalçın özbey'dir! Türkiye'de cinayetin Mehmet Şener tarafından planlandığını söylüyor. Çünkü büyük olasıhkla sorgunun yapıldığı günlerde Mehmet Şener'in yurt dışına çıktığını biliyor. Bu yüzden böyle konuşuyor. O tarihte yurt dışına henüz çıkmamış olanlar, Oral Çelik ve Yalçın Özbey.. O günlerde bu Bir ülkenin iç politikasına iktidar, dtş politikasına muhalefet iki adı hiç vermiyor. Yalçın özbey adı bir ara bir karar verirse ne olur? Üstelik, bu ülke NATO üyesi ise ve sağcı banka hesabı nedeniyle söz konusu ediliyor. Anbir azınlık hükümetince yönetiliyorsa, nasıl sorunlar doğar? İşte cak gerek polis gerekse savcüıkça hiç üzerinde duDanimarka'nın bugünlerde yanıt aradtğı sorular bunlar, Başbakan Poul Schluter"\n bu sorulara verebildiği tek yanıt, 'erken rulmuyor. seçinf.. Niye kaçınldı? Danimarka politikasında bu gerginliği yaratanlar, eski BaşAğca, ilk aşamada bu iki arkadaşını gizlemesibakan Anker Jorgensen liderliğindeki sosyal demokratlar. Son ni biliyor. Mehmet Şener'in tsviçre'de yakalandıparti kongresinde, "Antinükleer mücadelede kanlannın son ğım öğrendikten sonra "Şener'in tnekçi cinayedamlasma dek savaş" kararı alan sosyal demokratlar, banş ya ti ile hiçbir Ugisi da savaş durumunda NATO'nun nükleer silahlarını ülkeye sokyoktur" diyor. Bu Karşılaşmamız masına karşı çıkan bir tasarıyı çoğunluğu sağlayarak parîamenOral Çelik \ntodan geçirmeyi başardı. Aynı çoğunluk, Danimarka'nın Birsırasmda birkaç kez kez,kaybettirmiştir. ni leşmiş Milletler Genel Kurulu'nda NATO çizgisi dışında oy kul"Yalan söylüyor" Bu yüzden Oral lanmasi gerektiğini de hükümete "önermeyi" kararlaştırdı. Kadiyorum, gülüyor. Çelik adım verrara göre, üç Doğu bloku ülkesinin nükleer silah kullanılmasımekte hiç duraksa"Yine şaşırtıcı na ilişkin önergesi, BM Genel Kurulu'nda oyianırken, Danimarmıyor. ifadeler veriyor" ka'nın oylamadan çekilmesi isteniyordu. Küba, Demokratik Alistanbul man Cumhuriyeti ve Macaristan tarafından hazırlanan söz kodiyorum, gülüyor.. "tpekçi'yipolisine ben nusu öneri, askeri blokların "nükleer silahlan kullanacak ilk ta"Amacı örgütünü, öldürdüm" diyor, raf olmaması"n\ garanti altına almayı amaçlıyor. kilit adamlarmı mahkemede "Olay Schluter hükümeti bu durumda çözümü, parlamentonun bu yerindeydim, ama gizlemektir" kararına karşı çıkmakta buldu. Parlamentonun bu tavrının ben öldürmedim, diyorum, DanimarkaNATO ilişkilerini dönüşü olmayan bir yola soktuğunu öldüreni ilk duruşsöyleyen Schluter, "Ülkenin karar verme zamanı gelmiştir" de parmakları ile mada açıklayacadi ve "erken seçimin" gündemde olduğunu ima etti yüzünün dört bir ğım" diyor ve bu Bu sözlerin ardında şu gerçek var: Danimarka kamuoyunduruşmadan önce yanını yoklayıp da nükleer silahlar konusundaki görüş ayrılıkları öyle büyük kaçınlıyor. Kaçısinirli biçimde ki, bundan sonra atılacak her adım, ülkenin NATO ile ilişkileriranların başında gülüyor. Oral Çelik yer alıni belirleyici nitelikte. ^ yor. NATO ise Danimarka'yı bir "baş ağnsı' olarak görüyor. Son gunlerde üzerinde en çok tartışılan konuların başında, DaniOral Çelik adım uzun süre gizliyor. Benimle karmarka'nın güvenlik politikasını sert bir dille eleştiren bir NATO şılaştığı zaman Oral Çelik'in nasıl olsa bulunamaraporu geliyor... Yayımlanır yayımlanmaz bir bomba etkisi yayacağı kamsında olduğu için "Öldüren Oral pan raporda, NATO'nun ve ABD'nin önde gelen bazı askeri uzÇelik'tir" diyor, ancak Yalçın Özbey'den hiç söz man ve liderlerinin görüşleri yer alıyor. İsmi dikkati çekenler etmiyor. Türkiye'de Mehmet Şener'i suçluyor. arasında ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Perie, Kis İtalya'da Oral Çelik ve Yalçın Özbey'i... singertn danışmanlarından Helmut Sonnenfeldt, NATO Genel "İpekçi'ye fiilen ateş eden Yalçın Özbey'di.." Sekreteri Lord Carrington, Başkan Carter'ın güvenlik danışmanı Zbigniew Brzezinski ve Fransız askeri uzmanı Pierre Lellouch Gülüyor... bulunuyor. Ağca, kimleri, niçin konımak istiyorsa, öyle Brzezinski "Nükleer silahlara hayır demenin, Avrupa'da herdavranıyor. tşin başında korumaya çalıştığı iki hangi bir savaşt durduramayacağım" öne sürerken, Sonnenfeldt, önemli ad var. Biri Oral Çelik, öteki Yalçm Özsosyal demokratların dış politikasını ağır bir dille eleştirerek, bey.. Başta koruduklannı şimdi suçluyor. Başta "Sosyal demokratlar herhangi bir savaşın onlara dokunmadan suçladıklannı da şimdi koruyor. geçip gidebileceğinin rüyasını görüyorlar ama bu rüya cok geçNiçin? meden kâbusa dönüşebilir, bunu unutuyorlar" diyor. llımlı göBağlı bulunduğu gerçek örgütü gizlemek için. rüşleri ile tanınan Lord Carrington'm da aynı raporda kullandıKarşılaşmamız sırasında birkaç kez "Yalnn ğı dilin sertliği gözlerden kaçmıyor. Cam'ngton'a göre, sosyal söylüyor" diyorum. Gülüyor. "Yine şaşırtıcı ifademokratların yürütmek istediği politika, NATO'yu temellerindeler veriyor" diyorum... Gülüyor. "Amacı örden sarsacak nitelikte. gütüniin kilit adamlannı gizlemektir" diyorum. "Biz kendi politikamızı kendimiz saptanz" diyen sosyal deParmakları ile yüzünün dört bir yanını yoklayıp mokrat lider Anker Jorgensen bu eleştirileri pek ciddiye alır gösinirli biçimde gülüyor.. rünmüyor ama Danimarka'nın gerçek bir seçimle karşı karşı"Samir Arosyan'ı tanır nusınu?" ya olduğu ortada: NATO'ya evet mi, hayır mı? Bu soruya da kıayor. Samir Arosyan yada Samir Ariss.Bekir Çelenk'in yakın arkadaşlanndan. Arosyan'ın Zürih'te bir oteli var. "Tanımıyorum.." diyor. "Ben bir profesyonel terörist olarak..." "Benim gibi bir terörist için..." "Bu işlerin profesyoneli olarak..." Konuşmaya böyle giriyordu... Hırsızlar ne bıılursa, götürüyor İSTANBUL, (UBA) tstanbul'da ev ve işyerlerine giren hırsızların yiyecek, tekel maddeleri ile tüpgaz gibi ev eşyalannı çaldıkları tespit edildi. Zeytinburnu Sümer Sokakta Mehmet Duman'a ait dükkâna giren kimlikleri henüz belirlenemeyen kişilerin 100 bin lira değerindeki kumaşı çaldıkları belirlenerek, sanıklann aranmasına başlandığı bildirildi. Levent'te Murat Taş'a ait gıda pazarına giren, yine kimlikleri belirsiz kişilerce, işyerinden değeri 75 bin lira olan çeşitli gıda maddelerinin alındığı tespit edildi. Etiler'de Ahmet Demirkaprya ait dükkâna giren kişiler 30 adet 70'lik rakı, 10 karton Marlboro ve Kent sıgarası alarak kaçtılar Bu aradayetkililerdenedınılen bilgiye göre, Fatih semtinde Pakize Gnven'e ait eve giren kimlikleri belirsiz şahıslar evde bulunan 2 küçük piknik tüpü ile 1 adet büyük mutfak tüpünü alarak kaçtılar. Üsküdar Kısıkh'daki ev hırsızlığmda ise Osman Temellioğlu'nun evine giren kişiler 1 milyon lira değerindeki mücevheratı alarak kaçtılar. KOPENHAG'tan YAVUZ BAYDAR NATO'ya Evet mi, Hayır mı? 17 Haziran 1983 günü Roma'da Rebibbia Cezaevi'nde tpekçi cinayeti için şöyle bir senaryo yazıyordu: ".. Suikast şubat ayı başlannda olmak koşulu ile herhangi bir zamanda yapılabilirdi. Bununla beraber, Özbey aracüığı Ue elde edilmiş ve benim kontrol ettiğim bilgiler sayesinde tpekçi'nin arabasını ve evinin yolunu beUrlememiz mumkündıi. Aynca Abuzer Uğuıiu bize Ankara'ya gittiğini ve o zamanlarda arabasmı tstanbul Havaalam'nın otoparkına bıraktığını haber vermişti. Bu yUzden ya 31 Ocak 1979 ya da onu izleyen 1 şubat günü dördümüz, yani ben, Çelik, Özbey, Çaylan Renault ile İstanbul Havaalanı'na giderek İpekçinin arabasmı gerçekten oraya park edip etmediğini kontrol ettik. Arabayı orada görür görmez şehre döndük.." Ağca bu konuda da yalan söylüyordu. Çünkü o gün tpekçi arabasmı havaalanına bırakmamıştı! Binbaşı Ayhan önder ve Savcı Tunç Onat bu yalanı saptayıp yeniden sorarlar. Bu kez "Ölüm güniinü başka bir günle kanştırmışım" diye yanıt verir. Ağca, tpekçi cinayetinde "Anadol" marka bir aracın kuUanıldığını söylüyordu. Roma'da ise arabanın "Renault" marka olduğunu vurgulamaya çalışmaktaydı. Gerçi ortada bir Renault araba vardı. Bu araba Mehmet Şener'in kardeşi Hasan Hüseyin Şener'in üzerine kayıthydı ve bu araba Ağca'nın cezaevinden kaçtıktan sonra Ankara'ya götürülmesinde kullanılmıştı. tstanbul 2. Noterliği'nin 29.6.1979 gün ve 351543 yevmiye sayılı senedine göre bu arabayı Hasan Hüseyin Şener'e satan Yalçın özbey'dir. Yani, Ağca'nın "tpekçi'yi o öldürdü" dediği sağcı müitana, yani Ağca'nın tstanbul Aksaray Ticaret Bankası şubesindeki banka hesabına 150 bin TL. yatıran Özbey'e... Yani Abuzer Uğurlu ile "birçok konularda irtibatı olduğunu" Federal Almanya'da açıklayan Yalçın Özbey'e.. Ağca, Türkiye'de ele verdiği Mehmet Şener ve Yavuz Çaylan'ı şimdi konımak istiyor. Çünkü Yavuz Çaylan Türkiye'de hükümlü, Mehmet Şener de İsviçre'de cezaevindedir. O zaman, Şener ve Çaylan'ı aklayıp, izinin bulunamayacağını sandığı Oral Çelik ye Yalçın Özbey'in adlanm vennek gerekiyor. Öyle yapıyor. 3 partinin 4 ilçe kongresi yapüdı İstanbul Haber Servisi tstanbul'un ilçelerinde siyasi partiler kongrelerini yapmaya devam ediyorlar. HP Zeytinburnu ilçe kongresini yeniden Gürkancüar kazandı. İlçe Başkanlığı'na Adnan Şenol getirildi. Yonetim Kurulu, Ali Güzelci, Bekir GUmüş, Abdullah Göksu, Celal Güngör, Yusuf Aşan, Yüksel Ayer, Cemal Yıldız ve Ismail Çabuk'tan oluştu. MDP Bakırköy İlçe Başkanlığı'na yeniden Abdurrahman Ertunç seçildi. Yönetün Kurulu'na Avni Öztunç, Lütfi Ulgen, Hasan Yılmaz, Doğan Baloğlu, Armağan Sarıkaya, Remzi Çildoğan, Yusuf Necati Işel ve Sabahattin Okurnuş seçildiler. ANAP Kartal tlçe Başkanlığı1 na ise yeniden Ahmet Şener getirildi. Mustafa Tunç, Yusuf Tekin, Hasan Demir, Eyüp Şimşek, Mustafa Hizarcı, Kazım Çelebi, Fuat Yukanpınar ve Yılmaz Sarıhan Yönetim Kurulu'na seçildi. Anavatan Partısi Kadıköy İlçe Kongresi de sonuçlandı. Oğuz Altıparmak oylann yüzde 70'ine yakın bir bölümünü alarak seçimi kazandı. Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Salih Ergün, Turgut Yılmaz, Necdet Özyılmaz, Orhan Yaman, Muamraer Demir, Fnat Ürkün, Savaş Dendeş ve Oktay Bağır. Kimler aracıhğıyla?.. Yavuz Çaylan ile "ifade biriiğinin" nasıl sağlandığım da Roma'da iki Türk yetkilisine şöyle açıkhyor: "Bu planı her ikimiz de tstanbul polisinin hücrelerinde bulunduğumuz zaman da uyguladık. O halde bile birbirimizle haberleşmemiz mümkün oluyordu." Kimler aracüığı ile? Belli değil... Ağca, Polonya'daki Bağımsız Dayanışma Sendikası lideri Walesa'nm öldürülmesi için yapılan plana katıldığını da söylemiş, İtalyan kamuoyunun o günlerde pek ilgilendiği sendikacı Luigi Scriccilo olayına da burnunu sokmayı denemişti. Bulgar Gizli Servisi adına çalıştığını açıklayan Scriccilo ile adını aynı öykü içine yerleştirmeye çalışan Ağca'nın bu yalanı Yargıç Martella tarafından yakalanmıştı. Her senaryo sahneye öyle kolayca konmuyordu. "Yarı manyak" mı? Ağca, Roma'daki ilk ifadelerinde Sedat Sırn Kadem adlı solcu bir milıtandan da söz etmişti. (Arkası 8. Sayfada)