14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 KASIM 1984 BİLİMTEKMK DÜN\ASINDAN VEHBÎ BELGÎL KÜLTÜR YAŞAM CUMHURtYET/5 ÎSMAH. GÜJGEÇ ^ HATVANLAR Bitimin getişmesinde romanın rolü Açık anlatıldığı takdirde bilimsel buluşlara ilgi duymayacak insan düşünemiyorum. Son 10 yü içinde dünyada ve ülkemizdeki 'anâklopedi patlaması'mn bir nedeni budur. Hemen hepsi çeviri olan bu yayınlarda bilimsel gerçekler, uzmanlannca, oldukça yalın biçimde anlatılmakta, halkımız bunlan kapışmaktadır. Bu arada, bilim romanı çevirileri de artmaya başlamıştır. Çünkü, romanın bu türü bizde hiç gelişmemiştir. Okurlanmız bilimsel roman tadını bu çevirilerden tatmaktadır. Batıda bu tür romanlann küçümsenemeyecek bir tarihi vardır. Hemen her ülkede bilim romancısı yetişmiştir. Bugün de yetişmektedir. Çunkü bilim romanlarının bilime katkısı büyük olmuştur. Bizde bılım romanına örnek olarak Vâlâ Nurettin'in Baltacı ile Katerina'sı gosterilebilir. Yazanmız, bunda, Baltacı ile Katerina arasında 1711 Prut Savaşı'nda Baltacının çadırında geçen olayları, bir Rus arkadaşının bulduğu bir makine ile canlandırmak ister. Makine şu temele dayan'maktadır: Doğada hiçbir şey yok olmaz, hiçbir şey yoktan var olmaz. O halde, Baltacı'nın çadınnda konuşulanların ve yapılanlann titreşimleri de yok olmarruş, çadır çevresindeki kayalara sinmiştir: Seslerin plağa sinmesi gibi... Makine bu titreşimleri geri getırir. Yazanmızla arkadaşı, bu yolla, iç gıcıklayıcı olayları ve konuşmaları Fılm gibi seyrederler (1) Ancak, VâNu'nun açtığı bu yoldan başka giden olmamıştır. Daha doğrusu kimse gidememiştir. Çünkü, bilim birikimi olmayan yerde bilim romanı da olamaz. Kaldı ki, bilim romanı yazarlannın yetişme biçimleri de başkadır. Bunlann ya *tam\ ya da 'yan' bilim adamı olmalan gerekir. Binlercesi içinden, Fran Jules yeme'in 'Aytn Çevresinde' adlı yapıtmdan sız Jiıles Verne ile lngiliz Wells, yarı bilim adamı idiler. Gilnümüzde, İngiliz Arthur C. Clarke ile Amerikah tsaac Asimov, aynı zamanda bilim adamıdırlar. Bilim romanlarının çoğunda baş konu, uzay yolculukıan, biyolojik buluşlar, yeni araç ve gereçlerdir. Verne ile WeÜs, romanlarının bazılannı uzay konulanna ayırmışlardır. tngiliz Aidous Huxley, daha 30'lu yıllarda, tüp bebeğini konu almıştır. Çekoslovak Caret Çapek, robotlann serüvenlerini yazmıştır. Bilim romanları, yaratıcı zekâsı olanlarda, zihin açıcı rol oynamakla bilimin gelişmesine yardım etmişlerdir. Arthur Clarke, haberleşme uydularmdan. daha 4O'lı yıllarda söz etmişti. Bunlar, 20 yıl sonra gerçekleştirildi. lnterferon, bir uzay romanında kullanılmış bir ilaçtır. Yine Arthur Clarke, uzay istasyonlarının kuruluş yerlerinin, Lagrange (lagranj) bölgeleri olması gerektiğini bir romanında incelemiştir. [Bu bölgeler, yer ve ay çekimlerinin birbirlerini sıfıra indirdikleri 'L5' (Lagrange5) tir.] Vzjıy yerleşim birimleriyle ilgili ilk roman, Amerika'da 1869'da bir rahipyazar tarafından kaleme alındı. Ünlü "Vatansız Adam" adlı acıklı öykünün yazan Edwart Everett Hale "Tuğla Ay" adı ile yayımladığı romanında gemicilere yol gösîerici olarak hazırlanan tuğladan bir kürenin, içinde işçiler çalışırken, yanlışlıkla uzaya fırlatıldığını anlatır. Bilim romanlan asıl katkılannı uzay konulannda yapmışlardır. Bunlann içinde de uzay yerleşim birimleri konusu başta gelmektedir. Bugün, Sovyetler ve Amerikalılar, uzay birimleri kurma yarışındadırlar. Sovyet astronotlar, uzayda en uzun süre kalma rekoru kırmışlardır (237 gun). Amerikalılar da aynı şeyi yapmışlardır. Amaç, uzay yerleşim birimlerinde çalışacaklan şimdiden yetiştirmektir. Uzayda uzun sure kalmanın vücutta olumsuz etki yapmadığı, yapsa da, bunun önemsenmeyecek düzeyde olduğu da anlaşılmıştır. Nitekim, her meslek, vucudu, kendine gore az veya çok etkiler. Uzay yerleşim birimleri ile ilgili ilk romanın, Amerika'da, 1869'da bir rahipyazarca kaleme alındığını biliyoruz. Ünlü 'Vatansız Adam' adlı acıklı öykünun yazan Edwart Everett Hale 'Tuğla Ay' (Brıck Moon) adı ile yayınladığı romanında, gemicilere yol gösterici olarak hazırlanan tuğladan bir kürenin, içinde işçiler henüz çalışırlarken, yanlışlıkla uzaya fırlatıldığıru anlatır. Uzaydan kurtarma Başta Amerika ve SSCB olmak üzere, belti başh büyük devletler, uzaydan gotetleme yolu ile yeryuzünde can kurtarma işleri için bir kuruluş meydana getirmişlerdir. Dünyamızda hemen her gün yer kazalan olmaktadır: Alp dağlannda bir grup sporcu karlar içinde yollannı kaybetmekte, deniz* de bir geminin batması sonucu yolcular ve miirettebattan bazılan sularla boğuşmak zorunda kalmakta, ücra bir yerdeki bir yerleşim merktzi su baskmına uğramakta, büyük bir yangın pek çok canlıyı tehdit etmektedir... tşte bu gibi kazalara uğrayanlar özel bir uydu ile gözetlenip hemen kurtanlmaktadır. Sözünü ettiğimiz uydu surekli olarak kutuplar üzerinden geçecek, bunu yaparken de dünyanm durmadan dönmesi nedeniyle, hemen her ulkede olup bitenleri izleyebüecektir. dolabı, çamaştr makinesi, ev eşyası, kumas, ayak kabu. her ülkede üretilmektedir. Ama, uzay işi her isteyenin her an girebileceği bir alan değildir. Japonya ilk uydusunu 1975'te fırlatmıştır. Bunu 29 uydu izUmiştir. Gelecek 12 yıl içinde (1996'ya kadar) 60tan çok uydu fvrlatmayı planlamıştır. Beynimizi ve omuriliğimizi saran zara menenj derür. Bu zartn Utihaplanmasına da menenjit denmektedir ve bu, çok kez, oldürücü bir hastalıktır. Bundan, her yıl onbinlerce çocuk olmekte veya sakat kalmaktadır. Şimdi bu hastalığa karşt aşı yapıldığı haber verilmektedir. Amerika'nın >\ew York eyaleti Albany Tıp Fakültesi'nde çocuklar üzerinde başan ile denenmiş olan aşı, Besin ve tlaç Idaresi'nce incelenip yararlüığına karar verildikten sonra piyasaya çıkarılacak hastanelerde kullanuabilecektir. Albany Tıp Fakültesi Çocuk Hastaüklan uzmanı Profesör Dr. Martha Lepow, aşı hakkında şunlan söylemiştir: "Omuriu'k zarı UtiMeydan satıcılan, üginç bir malı satmak için tÇin habı, menenjitin en yaygm türüdür. Aşı, hastalıişi, Japon işi / Bunu yapan iki kişi / Biri erkek biri dişi' diye reklam yaparlar. Bunda amaç, böy ğın kökünün kazınmastnda büyük bir adım olak üginç maüann (ömeğin oyuncaklann) Japon ka caktır." Aşuun sadece omurilik menenjitini değil, fasmdan çıkacağmı vurgulamaktır. Japonlar, özel başka birçok hastalığı da iyileştireceği eklenmektedir. Bu hastahklar şunlardır: Kemik ve eklem iltikle tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra teknik alantihaplan, zatülcenp (pnömeni), epiglottitim (küda çok ilerlemişlerdir. Ozellikle elektronik, optik aletier, fotoğrafçüık ve oto sanayü alanında. Şimdi çük dil iltihabı) ve yüz bağ dokusu iltihabı (facial de uzay sanayüne el atmışlardv. Çünkü, bu yep ceüulitis). tlacı SguibbConnaught flrmalan yapyeni sanayi kolunda rakip azdır, ahcı çoktur. Buz mıştır. Menenjite aşı Japon işi Bereket, kürede uzun süre yetecek çoklukta yiyecek, içecek, hattâ canlı tavuklar bulunmaktadır. îşçiler bunlarla, uzun süre, uzayda mutlu bir yaşam sürdürürler. Jales Verne'in 1878'de, Kurt Lasswitz'in 1895'de yazdıkları romanlarda, yine uzay yerleşim birimleri ele alınmıştır. Uzay istasyonlan ile ilgili ilk gerçekçi romanı Rus Tsiolkovski (18571935) yazmış, bunda, uzaydaki çekimsizliğin yapay yerçekimi ile giderilebileceğini, uzay istasyonlarının güneş enerjisi ile çalıştınlabileceğini, astronot giysilerinin nasıl olacaklarını...açık açık anlatmıştır. Yapay cekim, kendi çevrelerinde de dönen uydularla sağlanabilecektir. Bilginin çok onceden ele aldığı konulardan bazılarını Amerikalı Goddard yıllar sonra geliştirmistir. Uzay istasyonlan alanında kalem oynatanlardan biri de Hermann Oberth'tir. Kendisi, bunlann, bilimsel araştırmalara, yıldızlan daha yakından incelemeye, dünyayı surekli gözlemeye yarayacaklannı belirtmiştir. Guido von Piquel, 1928'de yazdığı bir romanda, biri yakın, öbürü uzak, üçuncüsü de getirgötUr yapacak üç uydudan söz etmiş, bunlann, uzun uzay yolculuklarında yakıt deposu olabileceklerini haber vermiştir. Hermann Noordung takma adı ile yazı yazan bir başkasının ortaya attığı 'araba tekerleği biçiminde uzay istasyonu' düşuncesi, Arthur Clarke tarafından 1952'de yaztlan 'Gökte Adalar' ve 1961'de yayınlanan başka bir romanda 'çapı çok geniş istasyonlar' biçimini almıştır. Bu konuda verdiğımiz bu bir kaç örnek, konunun önemini ve ilginçliğini ortaya koymaktadır. Ancak, şunu da hemen ekkmeliyim ki, bunlan anlatırken, ben, 'İşte her şeyi romancılar ortaya attı, bilımciler bunlan uygulamakla yetindi' duşüncesini uyandırmak istemiyorum. Mesele şudur: Bir kimsenin hayal ettiğini, yaratıcı ve pratik bir zekâ, uygulama alanına koyabilir. Kaldı ki, bilim romancılannın ortaya attıkları düşunceler de >1izde yüz kendilerinin değildir. Dunya ile Ay arasındaki Lagrange noktalarını Arthur Clarke değil, adı üzerinde, Fransız Astronomi bilgini Lagrange (17361813) duşünmuştür. Yine Clarke'ın, haberleşme uydularını yıllarca önce ortaya atması da, kuşkusuz, sadece kendi düşuncesi değıldi. Çunkü, Clarke, bu konularda kalem oynatan tek yazar değildi. Esasen butun bilimsel buluşlar böyledir. Hiçbirisi tek bir kafadan çıkmamaktadır. Birisinin ortaya attığı ilk bir düşunce, başka bilginlerin katkılan ile geliştirilmektedir. Paul Valery'nin dediği gibi: Düşunur, yeniden duşünen ve düşünülmuşlerin asla yeterince düşünülmediğİ kanısında olan kimsedir.' (1) Penzias ile Wilson, evrenin oluşumundaki sesleri benzer yolla saptadıklanndan 1978 Nobel Fizik Odulunu paylaşmışlardı. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK PİKJNİK PİYALE M4DK4 SİUÎBÜ SİHİBLERINI LARIMA GEÇİUI8 HIZU GAZETECİ \ECDET SE ^TEW71J2EU61N VE. <EK ĞIMIU BlkOIBlCI BL1KLALIMA DIS1 O AMLACRÛ (Salım llcn mısın ta mubarek?) OBTALIKTAM TDZ TDBAMAN BEyf.CİSEC Gia MIŞ6M..MEB DE BO/LE?.. DEEL... UAPTASONUNPA AVCADINIAK GUMEUJ GAZ'A KEyiM SE.TTİK.. 1C1H BOONZLAÇIVIBDİK.. PE SuLMADI , 6ECEN '«12. AHK&BA'U NE KAO1N01 BEE.'.. FELBSiMI Bİ0 UAFTA / SEM BENIAA GÖBJCECDN HÛSİL BİÜ yo . küMSTINS BCZ C3E. ÖUİOEHİZbB ÇADIB ACMlŞTlk:.. | A06M B/aAIABI/E GİB DENIZE SİIİEBGECE , GALERILER İFSAK KURSLARI 528 66 29 526 10 00/412 DE Mf?.. FOTOĞRAF SİNEMA AYSU KOÇAK Resim Sergısı 23 Kasım 12 Aralık Husrev Gerefle Cad 26 Tesvıkıye Meydanı IST Tel 14127 11 SEKIZ HAFTA SURÜYOR SEKIZ HAFTA SURÜYOR 2226 ARALIK'TA BAŞLIYOR 1516 ARALIK'TA BAŞLIYOR 1 Grup Cumartesı 13 3015 30 1 Gfup Cumartesı 11 0013 00 2 Grup Çarsamba 18 3020 30 2 Grup Pazar 110013 00 TOPLU FOTOĞRAF GEZİSI İLE UVGULAMAU FIL^ ÇEKIMI İLE KAYIT İFSAKTAKSIM. SIRASELVILER CAD ALMAN HASTANESI KARŞI SOKAĞINOA, SOLDA. ÇAKAR APT K. 2 PAZARTESİPERŞEMBE 18.00'DEN SONRA GALERİ LEBRIZ TÖLİN KİPER 21 Kasm • 15 Arabk Eytam cad AcıMiava apt No 16 Nışantaşı Tel 140 22 82 • 141 09 84 KAR. yÜSAE VAĞMAZ A71ÛHZ SENl'N ABABA/A. PAT AB4K1T /.. cm=UM HÛOÜOÛ BENI ÇOK M T2UsUR (ÇMLEHl S Z ISMÛEİAKS1N1Z DE KTZ DUBUMUMU 0KE7 Mi "? Bunalım, Strass, Anksiycte... Ayrıca e a s t n l kdesterol f ı l a n Ustıine az tatevi^on •• Vanında blr fcutam parasclık.» Buyurafîyetle y a Hadı yosanz.... isyan duygusu, >alni2İık, du^kank. lığının hzr hjriüsu ..Butun bunlan mickzn aiabıi'rsz otur ya Resim Sergısı BAtCIVORUM UESUCES VÜVB3N OTSÖI «36A/ OtSUEN AL, KARBON D O t 3 T VER, N E KÛEKIN VAR SAÜSIOMO BESONVA DAM?.. HA.'.. SÖytESENE, NE VAE?.. MAÇKA SANAT GALERİSİ Heykel Sergisi 20 Kasım 15 Aralık Galerı PazarPzt dısında 11.0019 00 arası acıktır. Tel.: 140 80 23 URART SANAT GALERİSİ ÇAGRI MafırrHit Cuda Leyla Gamsa, Avra Aröas Nese Aybev Gurdaı Ouyar Nevın Cokay Mesut IIlcis1; Frjıç 1 ; a l , Gu'er Dıler'le resim heykel mnyatur Turk susleme ve sanat tanh calışmak ve yapıtıan uzennde eıes'm almak ısteyenlen. lqnaJ\ Behraz Kia Resim Sergisi 19 Kasım 3 Aralık N spetıye Cad 44/2 Etıter Tel 165 19 35 Haluk Tezonar Heyfcel Sergisi 829 Kasım 1984 ATÖLYE GAMSIZ'a Beycilu Tuneı Bslyoz Sok 25J2 Tel 145 71 53 davet edıyoruz TARİHTE BUGUN MIMTAZ ARIK.4\ 1072 'DE &UGUN, BÜYÜIC SBLÇUKUJ HÛ/O1MDA. Hl ALPARSUİN ÖLDU. BİRICAÇ GÜN ONCE F£THEPlLEN 8AR2AM KAlSSİ'NlM KOMUTAKJI UAÜZBMU fUSUF TARAFINDAN BlÇAKLANMlŞTl! ZAMAUtMPA, İMPAgATOgLUK, OOĞU PAKİ MAVEgAÜHUEHİR'PBN, BArtYA. PCĞBtİ, İA A S y M GÜISC/STAN'A DEĞ/U UZAMiYOfi,ANAC>OLUL YA AICIMLAR YAPILIYORDUDERKBN KAÇINILMAZ ÇAVÇMA GE/ZÇ£tO£ŞMİŞ, BlZAHS'LA y»piLAhi MALAzeier SA VAÇI 'NI QO?I) SELÇUKLULAR. ALPA&SLAU 'W YÖNETİMIUOE KAZAHWSLAR.Pt JÜflta£R'£ ANADOUİNUNKAPtLARlM AÇAN Bu SAVAŞTAN SONZA, ALPAR9LAM, KARAM4M DEVLETl Ü2E&UE GipiYOGIHl ALPARSLAN ÖLDÛRÛLD< PANGALTl ,, SANAT GALERİSİ SEFER ÖZTÜRK Yağlıboya. Resim Sergisi 21 Kasım 24 Aralık Bılezıkçı Sokak So. 46 PangalnfST. 141 58 83 DESTEK SANAT GALERİSİ tİNÖT SfiNKT RUZİN GERÇİN Reslm Sergisi 5 Kasım 24 Kasın.1984 Cad Paşabarce yan Ter<os C T1321 YaoiKur Hanı Kat 1 No 2734 Beyoulu tstanbu Teleton 144 96 33 HALİL PAŞA (18521939) Resim Sergisi 328 Kasım A3dı Ipekcı Cad 75 Mac«a '46035J Tanh, Arkeolop Anıtlan, Doğa Görüntülen Dıa Arsrv EnöustrıMımarlıkSanat Yapıtlan Fotoğraf ve Vıdeo Cekımlen Emin HakararTeoman Madra Valıkonajı Cad 98/1 (Patae Tara Klınığı Sk ) Tö 146 93 21 BM 1984/77 Asüye. Davacı Yılmaz Atadinç vekili A\. İhsan Yucesan tarafından davalılar Makbule Çelikkasap (Çdiksap) ve Abdullah Çelikkasap (Çeliksap) aleyhlerine açılmış bulunan ŞuTa davasında verilen karar üzerine: Davalılar çıkartılan tebligatm bilâ tebliğ iade edilmiş olup, adresleri zabıta kanalıyla da tesbit edilemedığınden, ilanen tebligat yapılmasma karar verilıniştir. E^valılar Makbule Çelikkasap (Çeliksap) ve Abdullah Çelikkasap (Çeliksap)'uı mahkememizce tayin olunan 25.1.1985 Cuma günu, saat 10.15'te durujmada hazır bulunmalan veya kendikrini bır vekille temsil ettirmeleri, aksı takdirde durusmaya gelmediklerinde haklannda gıyap karan verileceği hususu DAVETİYE yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 14154 BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN ILAN 3000 ADET 3 MVH BRAUN KOMPLE KÖRÜK HAREKET KOLU ŞARTNAMESİ EŞASLARI DAHİLİNDE İMAL ETTİRİLECEKTİR. t.E.T.T. GENEL MÜDÜRLÜĞUNDEN 1 Yukarıda yazılı malzeme mektupla fiyat ve tekhf isteme usulu ile ihaleye çıkanlmış olup, şartnamede yazılı kanuni nısbetlerç göre hesap edılecek temınatı ihtiva eden teklif rnektuplan 3 Aralık 1984 gunu saat 14.00"e kadar Metrohon 4"ncü katta bulunan Levaam Müdurluğu, SatışGaz Kısım Şefliği'ne elden verilecektır. 2 Bu işe aıt şartnameler SatışGaE Kısım Şefliği'nden bedelsiz olarak alınabilir Basın: 28388 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gazi Hz. dün Meelisten çıkan kanunla "Atatürk" soyadını aldılar Ankara 24 (Telefonla) TBMM bugün Hasan Beyin riyaseünde loplandı. Ruznamedeki maddeler müzakere olunduktan sonra Malatya mebusu hmet Paşa 25 Kasım 1934 Madde 3 Bu kanunun icrasına Yuksek Meclıs memuıdur. " Reis kanun teklıfinin heyeti umumıyesıni okudu. Bundan sonra kursuye gelen hmet Pa$a dedı kı: " Arkadaşlar; Buyük Önderimız Cumhurreisimizin ioyadı için bir kanun teklif edıyoruz. Düşundük kı soyadı kanunu tatbık olunurken tiııyuh Önıierın lasıyacağı adı tayin Buyuk Meciısin borcudur. Bu kanunla 19341984 A tatürk adım teklif ediyoruz. Inanıyoruz ki ulusun en ieğerli varlığı olan Cumhurreısımizm adım söylerken derin saygı ve sevgi • duygulanmızı birlikte sezdirmiş olacağız. İnanıyoruz ki Ataturk adile buyuk Turk ulusu en buyuk oğluna en buyuk taysılı hıtabını yapnıış olacaktır. Bundan sonra kanunun heyeti umumı\e±ı ıtujuklu \e alkışlar arubtndu kabııl edılınışıır. ve rufekasmın bir takrin okundu. Taknr şudur: Buyük Millet Meclisi Riyaseıine Ilışik kanun teklifınin yüksek Mecliste muzakeresmi teklif ve rica ederiz. Teklıfi kanuni şöyledir: "Madde I Kemal oz adlı Cumhurreısımıze (Atatürkj soyadı verilmiştir. Madde 2 Bu kanun neşri tanhınden ıtıbaren muteberdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle