15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 1984 HABERLER CUMHURİYET/7 "Zamanı gelince Meclisiıı feshedilmesini isteyeceğiz" SODEP GKNEL BAŞKANINDAN Anayasa: Tartışmaya girmeyeceğim. 18 yaş: Hikâye. Boşuna enerji kaybı. HP: Eleştirmek istemiyorum. Transfer: Açıkgözler, kendilerini ihraç etîirmek istiyor. Yurttaşlartn sorunu: Çiftçi desteklenmiyor, işsizlik ve partizanîık var. RAFET GENÇ KONYA SODEP Genel Başkanı Erdal lnönıi, yurt gezilerinin bir erken seçim kampanyasına yönelik olmadığını, böyle bir kampanyaya başlarlarsa eldeki tüm imkânları kullanacaklarını söyledi ve "Erken secimin zamanı geldiğine inandıgımız zaman Cumhurbaşkanı'ndan Meclisi feshetmesini isleyecegiz" dedi. Üç günlük Konya gezisini tamamlayıp Ankara'ya dönerken yolda gazetecilerle sohbet eden Inönü, "erken seçim" konusundaM bir soru üzerine, sözlerini şöyle sürdürdıi: "Yanlış anlaşılmasın, bu demek degildir ki. yarın çıkıp isteyecegiz. Bugün boyle bir durum yok. Biz parti olarak, bu işleri daha ciddiye almak taraftanyız. Bir sonuç alacagımıza inanıyorsak, halkımızda bunu görüyorsak, o zaman biıtun şarüan, olanaklan kullanmak taraftanyız. Ama böyle bir ortam yoksa, sadece bir şey yapmak için bu işe girmek istemeyiz. Çünkii bu, biiyük bir zaman ve enerji kaybı. Ben siyasetin zaman kaybedecek bir arena olduğuna inanmıyorum. 18 yaş hikâyesinde olduğu gibi zaman kaybı. Şu anda erken seçim kampanyası açmayı doğru bulmuyorum." SODEP Genel Başkanı, anayasa üzerine akademik tartışmalara karşı olmadığmı, ancak siyasi bir lider olarak anayasayı tartışmayacağını yinelerken, HP'nin seçmen yaşının 18'e indirilmesini öngören anayasa değişikliğini "hikâye" şeklinde değerlendirdi. Inönü şöyle dedi: "Bu hikâye benim haklı olduğumu gösteren bir gelişme, bir manzara halini aldı. Başından beri bu işin ciddi olmadığmı söylüyordum. Ciddi olmaması da, şu aşamada anayasayı degiştirmeye kalkmanın bir anlamı olmamasından kaynaklanıyor. KaJdı ki zaten bunu ortaya atanlar, değişikliği isteyenler de değil. Sayın Özal'ın anayasada bir değişiklik istediği filan yok. Oysa çoğunluk kendi elinde, daha evvel kendisi bu işe girişirdi. HP'ye, 118 oyunuzu toparlayın da, ondan sonra gelin, diyor. Ne demek, 117 olsa olmaz mı, ne anlamı var? 100 olsa yeter, 50 olsa yeter, 17 olsa yeter. Bu kadar aşikâr bir oyuna alet olmak doğru değil. Ama tabii istediklerini yapıyorlar. HP'yi eleştirmek istemediğim için sesimi çıkartmıyonım." İnönü, anayasa değişikliği için "gerçek'Meri görmenin gereğine işaret ederek, "Her ihtilâlden çıkınca. bir rejim bir süre, ihtilâlden çıkışı kesinleştirmek için dikkatle yiirür. O bakımdan anayasada bir değişiklik şimdi söz konusu degildir" dedi. 18 yaş konusunda bir gazetecinin HP Genel Başkanı Necdet Calp'ın, "Ben Başbakanın samimiyetsizligini tescü etmek için bu oyuna girdim" şeklindeki sözlerini hatırlatması üzerine İnönü şunlan söyledi: "Ama oyun iki kişiyle oynanır. Oyunu oynayanlardan biri, ben seni oynatmak için oynuyorum, derse olmaz. Yani aynı şeyi Başbakan söylüyor, ben HP'den bir şey çıkraayacağını biliyonım, ama işte bu işi onlar eğlensinler diye yapıyorum, ben onlan kandınyonım, diyor. Boşuna enerji kaybı." Bir gazetecinin, anayasanın 84. maddesine göre partisinden ihraç edilen bir milletvekilinin başka bir partiye girme ya da başka bir parti kurma imkânına kavuşması konusunda görüşünü sorması üzerine tnönü, "Onun için bazı açıkgözler kendilerini ihraç ettirmeye çalışabilirier ve eğer başarırlarsa istediklerini yaparlar" dedi. Son Konya gezisi ile birlikte yurt gezilerinin genel bir değerlendirmesini de yapan SODEP Genel Başkanı Erdal İnönü, yurttaşların sorunlarını; "tanmda çiftçinin desteklenmemesi', "işsizlik" ve "partizanîık" olarak açıkladı. Inönü: Erken seçim için zaman henüz erken DV\DWJK/GÖRDtK YALÇIM PEKŞEİV Dert bende, derman bende... OKUYUCULARIMIZ başka bir yola aktaramadıkları kızgınlıklarını bize boşaltıyorlar. Çarşıya pazara çıkıyor, cüzdanlan boşaldığı halde filenin bir türlü dolrnadığını görünce sinirleniyor ve açıyorlar telefonu bize. Turgut Özal "enflasyonu aşağı çekeceğiz" diyor, bunu derken kalemini vatandaşın gözüne sokuyor, ardından çaya tuza, şekere, benzine sigaraya zam geliyor. Bu arada içkiye de zam geldiği için efkannı bile dağıtamayan millet alıyor kalemi eiine, yazıyor bize... Sabah kalkıyor suların akmadığını görünce, başından aşağı kaynar sular dökülüyor. Tam televizyonu izleyecekken elektrikler kesiliyor. Allahtan telefonları çalışıyor (Tabii yıllarca bekledikten sonra bir telefon almayı başarabilmişlerse) ve çeviriyor numarasını. İşine gitmek için yola çıkıyor, her seferinde amirinin kızgın bakışları arasında işyerinin kapısından giriyor. Veya evine dönerken yollar bir türlübitmek bilmiyor. Hastalanıyor, hastaneye koşuyor, muayene olana kadar yakındığı hastalığına bir de sinir hastalığı ekleniyor. Adliyeye işi du şüyor, işini çözemiyor, ama eski bir atasözüne yürekten hak verrneye başlıyor: "Allah hekime, hâkıme düşürmesin.." Sonuç kalemkâğıda sarılma veya çalan telefonlanmız... Öfke dalgasının ucunda bulunan kişi olarak biz de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhekimi Yıldınm Aktuna'ya başvurduk. Bu kızrilen ruhsal kökenli bedensel hastalıklar çıkıyordu. Örneğin tansiyon yükseiiyor, ülseroluşuyor, kalp çarpıntılan başlıyor, akciğerin etkilenmesi sonucu astım doğuyor, normalde gevşek olması gereken kaslar normale dönemediği için gergin kalıyor ve kas, baş, boyun ağrılarına neden oluyordu. Peki çözüm: Kısa vadede çözüm hemen hemen yoktu. Ya toplum olarak bu kafayı değiştirecektik, ya bu deveyi güdecektik. Uzun vadede bazı umutlar vardı. Çağdaşlaşma süreci içinde aksayan noktalann düzelmesi, eğitimin artması sonucu vatandaşa hizmet veren kafaların degişmesi, yine eğitimin artması ile sinirtenen insanlann biraz daha hoşgörülü olmaya alışması gibi... Bu konuları biraz da biz kurcaladık Saptadığımız husus bizi siniriendiren insanlaria, sinirienen insanlann aynı kişiler olduğuydu. Örneğin rahatsız vatandaşları hastane kapısında itip kakarak siniriendiren hastabakıcı, akşam İkitelli köyündeki gecekondusuna giderken bir türlü gelmeyen, gelse bile içinde boş yer olmayan İETT otobüsü yuzünden şoföre sinirleniyordu. İETT görevlisi yorgun argın evine dönerken uğradığı çarşıpazarda yediği kazıklar yuzünden, fiyatlan kontrol etmeyen belediye görevlisine ateş püskürüyordu. Belediye görevlisi hastaneye gittiği zaman uğradığı kötü muameleden dolayı yine hastane görevlisi ve yöneticilerine... Ve böyle sürüyordu... Ozetle Evren ÖzaVı kabul etti Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Başbakan Turgut Özal'ı dün Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde kabul etti. Saat 10'da başlayan ve 1 saat 25 dakika süren göruşmeden sonra Başbakan Özal, herhangi bir açıklama yapmadan köşkten aynldı. Görüşmenin olağan haftahk bir görüşme olduğu kaydedildi. Kadın m illetvekilleri Türk kadın haklannın 50. yüdönümü nedeniyie 5 aralık çarşamba günü TBMM Genel Kurulu özel gündemle toplanacak. Genel Kurul gündeminde başka konu yer almayacak. Toplantıda, bayan mttletvekiUeri beşer dakika süreyle konuşacaklar. Evren'in nıaaşı yeniden düzenlendi gınlık, tepki ve öfkeyi açıklamasını istedik. Bunun sonuçlarını bildirmesini istedik. Yıldınm Aktuna ricamızı kırmadı ve şu bilgileri verdi: Tıp biliminin saptamalarına göre bu sinirlenmeler gerginlik (stres) doğuruyordu. Tıp bilimi tarafından, istek ve arzuların gerçekleşmesinin engellenmesi stresi doğuran ana neden olarak saptanmıştı. Bu sinirtiliğin sonuçlan ne olabilirdi? Aktuna'ya göre gerginlik çözülmediği ve biriktiği takdirde giderek endişeye (anksiete), ardından "psikonevroz" adı da verilen ruh hastalığına dönüşüyordu. Veya gerginlikler azaltılmazsa bu sinirlilik artışı gayri iradi sinir sistemine bağlı organların çalışmasını bozuyor, ortaya "psikosomatik" adı ve Başbakan Turgut Özal, Çorum, Amasya ve Kastamonu illerini kapsayan inceleme gezisine başhyor. Özal bugün ilk olarak Sungurlu ve Çorum 'da konuşacak. Özal busün Çorum > Evren'in maaşı 630 bin lira oldu. Eski cumhurbaşkanlan Celal Bayar ve Fahri Korutürk, 1 ocaktan itibaren ayda 240 bin lira maaş alacaklar. Eşek terzileri GÜNEYDOĞU ve Doğu Anadolu bölgesinde terziler takım elbise dikmeyi bırakıp eşek terziliğine yöneliyorlar. Nedeni ekonomik.. Bu bölgelerde bir takım elbise 10 bin liraya dikilirken, eşeğe bir takım palanın dikim ücreti 30.000 liraya yükseldi. Eşek sahipleri hayat pahalılığından eşeklerin de nasiplerini aldıklarını belirtiyorlar. Ğzellikle Adıyaman'da erkek terzilerinin bir bölümü "insana elbise dikeceğimize eşeğe dıker üç misli kazamnz. Hem bu şekilde calışınca hayvanın beğenip beğenmemesi diye bir sorun da olmuyor" diyorlar. Eskışehir'de fırıncılara uynrı Eskişehir Valiliği, olağanüstü hal bürosu, yayımladığı bildiri üe bütün fınnlann 15 gün içinde tam kapasite ekmek çıkartmalanm istedi. Bildiride, tam kapasite üe ekmek üretimi yapmayan ve halkın ekmek sıkmttsı çekmesine neden olacak fmnlar hakkında yasal işlem yapılaciğı belirtildi. Eskişehir'de 97fmndan oluşan, ancak sadece 53 'ü üretim yapan Fınncılık Adi Ortakltğı, 16 Kasım 1984 günü Sıkıyönetim Komutanüğı tarafından kapanlmıstı. ARIKAN KARDEŞLER ANAP Edime MiüetvekiU Türkân Arıkan, "Ülkeyi 12 EylüVe getirenler ANAP"m başmda kalamaz " demiş ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler i ismen suçlamıştı. (Fotoğraf: RIZA EZER) Milli Prodüktivite Merkezi Semineri Milli Prodüktivite Merkezi'nce düzenlenen "Bankaahk Kesiminin Sorunlan ve Sanayi ile îlişkileri" konulu seminer, 26 kasımda başlayacak. Çeşitli kuruluşlardan çok sayıda sanayici, bankacı ve bilimadammm katılacağı seminerde, bankacıük alanında getirilen yenüiklerin, sanayi kesimi üzerindeki etkileri ele alınacak. Bankaların kaynak bulma ve uygulamadaki diğer sorunlanmn da tartışılacağı seminerde, sanayi sektörünün finansman ve kredi bulma sorunlan dile getirilecek. Aııkan, ÖzaVı imcuna benzetti KARDEŞİNİ SAVUNDU Sayın Özal kardeşim Türkân Ankan'm parti Disiplin Kurulu 'na verileceğini söylemiş, daha savunması alınmadan, durumu disiplin kurulunda tartışılmadan kararı 'İhraç edilebilir' diye kendisi vermişür. Seiametçilik de bir görüş bir inanç. Sayın Keçeciter bu görUş ve inancını değiştirmeyeceğine göre niye saklıyor? Haber Merkezi Maliye ve Gümrük Bakanlığı görevinden azledilmesinin ardından, eşinin tedavi olacağı gerekçesi ile yurt dışına "irinii" olarak giden Vural Arıkan, kardeşi Türkân Ankan'ın "geçici ihraç" istemi ile parti Disiplin Kurulu'na verilmesi üzerine 29 ekimden bu yana ilk kez Federal Almanya'da konuştu. Başbakan Turgut Özal'ın direktifî üzerine uzun zamandır konuşmayan Maliye ve Gümrük eski Bakanı Arıkan, ABD'ye giderken uğradığı F. Almanya'da "Giinaydın" gazetesi muhabiri ile yaptığı görüşmede Turgut Özal'ı açıkça "Selametçi" olmakla suçladı ve "ANAP içinde şu andaki göriintii ne olursa olsun sonunda doğrular kazanacaktır," dedi. Vural Arıkan, kardeşi Türkân Arıkan'ın "Ülkeyi 12 Eylül'e getirenlerden biri" olarak tanımladığı ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler için de "Sayın Keçeciler eski bir Selametçi olduğunu niye ısrarla sakbyor?" şeklinde konuştu. "Özal eski Selametçidir onlarda kararı imam verir" LJyuşturucu şebekesi lstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Kadıköy Emniyet Amirliği ekiplerinin ortaklaşa sürdürdükleri operasyon sonucu uyuşturucu madde kaçakçılığı yapnklan belirlenen Rafet Şentürk, Özkan Öztürk, Hatice Öztürk gözaltına aundu Operasyonlarda 35 plaka halinde 200 gram esrar ile 900 gram eroin ele geçirildl Yaşlı kadını yuratayıp bileziklerini aldı Aksaray Küçüklanga'da dün saat 15 sıralannda 102 numaralı evin kapısını çalan kimliği belirlenemeyen bir kişi, kapıyı açan 65 yaşındaki Türkân Özler'in baştna demir parçasıyla vurarak kolundaki bileziklerini gaspettl Yaşlı kadın koma halinde hasteneye kaldınldu MDP'li Işday Saygın: Istifanu verdim tZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) MDP Izmir milletvekili Işılay Saygın istifasını Genel Başkan Turgut Sunalp'e verdiğini söyledi. Saygın, Sunalp'in "istifasını kabul etmeyeceğim" sozleri üzerine de "kendi bileceği i ş " dedi. Işılay Saygın MDP İzmir Merkez İlçe Kongresi'nde kendisine yöneltilen eleştirilerden sonra istifa edeceğini açıklamıştı. Saygın "Bu partiye başından beri ısınamadığım" belırterek kongreden hemen sonra bazı temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gitmişti. Saygın dün istifasını MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp'e verdiğini söyledi. Sunalp'in "Işılay benim kızımdır. İstifasını kabul etmeyeceğim" sozleri anımsatıldığında da "İzmir'de bana yaptıklarını gordunüz. Kabul edip etmemek kendi bileceği iş" dedi. Saygın, Buyük Anadolu Partisi'ne gireceğine ilişkin olarak çıkan haberler üzerine de "Bu partinin adını ilk defa duydum. Haberim bile yok" biçiminde konuştu. Işılay Saygın, hat'ta sonu Izmir'e gelerek Bucalı "arkadaşhuV' ile gorüştiıkten sonra siyasal gelecjğinin kesinleşeceğini sozlerine ekledi. Küçükbakkalköyde reset llotashn Küçükbakkalköy'deki inşaat sahası içinde 30yaşlannda bir erkek cesedi bulundu. Cesedin üzerinde kimliğini belirtir herhangi bir belge bulunmadu Kimliği saptanamayan gencin, aşın alkol sonucu ya da yüksek gerilim haıtında meydana gelen bir cereyan çarpması sonucu ölmüş olabileceği bildirildi. Arıkan, kardeşinin parti Disiplin Kurulu'na sevkedilmesi ile ilgili görüşlerini "Günaydın"a şöyle açıkladı: "Sayın Özal, kardeşim Türkân Ankan'ın parti Disiplin Kurulu'na verileceğini söylemiş, ardından da daha savunması alınmadan, durumu Disiplin Kurulu'nda tartışılmadan kararı "İhraç edilebilir" diye kendisi vermiş. Selametçiler'in bir görüşü vardır; istişarevi sünnet kabul ederler. kararı imam verir. Sayın Özal da eski bir Selametçi olduğu için kardeşim hakkındaki hükmü Disiplin Kurulu'ndan önce vermesini yadırgamıyorum." Kendisinin eski bir AP'li olduğunu ve bunu saklamadığını da yineleyen Arıkan, "Seiametçilik de bir görüş, bir inanç. Sayın Keçeciler bu görüş ve inancını değiştiremeyecegine göre niye saklıyor?" dedi. ANAP Edirne Milletvekili Türkân Arıkan da geçtiğimiz hafta verdiği bir demeçte, "Bizi 12 Eylül'e getirenler ANAP'ın başında kalamaz," demiş ve Keçeciler'i ismen suçlamıştı. Türkân Arıkan, parti Genel Merkezi'ndeki bazı kişilerle, bazı musteşar ve müşavirlerin de "burunlarını politikaya soktuklanm" soylemiştı. Salı gunü toplanarak, ANAP VJerkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun Türkân Arıkan hakkında partiden 1 yıl ihraç istemini goruşecek ANAP Disiplin Kurulu'nun Başkanı Kâmil Tugrul Coşkunoglu, "Ortak Disiplin Kurulu, geçici ihraç cezasını kınama cezası olarak değiştirebilir," dedi. THA'ya yaptığı açıklamada Coşkunoglu, geçici ihraç suresinin 1 aydan az. 1 yıldan t'azla olamayacağını da söyledi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in ayhk ödeneği 1 Ocak 1985'ten itibaren net 630 bin lira olacak. Halen net 272 bin lira olan Cumhurbaşkanı Evren'in ödeneği Başbakanın aylığının 1 temmuzda yapılan düzenlemeyle 400 bin liraya çıkarılması göz önüne alınarak yeniden düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı bütçesi 169 milyon artışla 1 milyar 316 milyon 625 lira olarak bağlandı. TBMM Bütçe Komisyonu'nda dün Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülürken 4 milletvekilinin önerisiyle Cumhurbaşkanının ödeneğinde aıtış yapılması kabul edildi. Cumhurbaşkanlığı bütçesi raportörleri ANAP'lı Cengiz Tuncer, Togay Gemalmaz ve Nabi Sabuncu ile MDP'li İsmail Şengün, "Cumhurbaşkanı ödeneğinin yüce makama layık gorülecek bir seviyeye yükseltilmesi" için bütçeye 9 milyon lira ek ödenek konulmasını önerdiler. Bu öneri komisyonda benimsenerek, Cumhurbaşkanının halen ayda net 272 bin lira olan ödeneği brüt 1 milyon 200 bin liraya yükseluldi. Bu ödeneğin netinin 630 bin lira olduğu saptandı. Cumhurbaşkanının ödeneğinde yapılan artışla eski cumhurbaşkanlarmın halen ayda net olarak aldıklan 150 bin lirarun 1 ocaktan itibaren 240 bin liraya çıkacağı öğrenildi. Bu aylıkta eski cumhurbaşkanlarından Celal Bayar ile Fahri Korutürk yararlanacaklar. Komisyonda aynca, cumhurbaşkanı ile ülkemizi ziyaret edecek olan yabancı devlet başkanlarının korunmaları için güvenlik önlemli iki otomobil alınması için bütçeye 160 milyon lira ek ödenek konulması da kararlaştırıldı. TBMM'DE CAMİ Plan Bütçe Komisyonu'nda TBMM Bütçesinin görüşülmesi sırasında başkanhk divanı idare amiri ANAP'lı Lütfullah Kayalar, Mecliste bulunan mescidin ihtiyaca cevap vermediğini, daha önce yapımı planlanan Meclis camisinin temelinin onümüzdeki yıl atılacağını söyledi. 100 kişinin namaz kılacağı cami 250 milyona mal olacak. Miras kalan eski pabuç MANİSA'dan mektup yazan okurumuz Dr. Hüsnü Uçar, bütün Anadolu'yu sarmış önemlt bir konudan söz ediyor: Muska, büyü işleri... Uzun mektubunun baş tarafındaki bize ait satırları bir kenara bırakarak doğrudan doğruya asıl konuya girelim. Şunlan yazıyor Hüsnü Uçar: "Soke'de Bağarası denilen bir köy var. Millet hepcek hacı, hoca ve muskacı olmuş. Aslında önceleri bir hoca varmış. Ancak işler yoğunlaşınca ve muska ticaretinin kârlı olduğunu fark edince hocalar fazlalaşmış. Yeni, yabancı biri gelince millet hemen koluna girip kendi hocalarına götürüyorlar. İkl çirkin Katie Neidhold ve Bruce Morgan Güzellik ve çirkinlik JANE Fonda ve Raquel VVelch'den sonra İsveçli film oyuncusu Britt Ekland da 40'ından sonra güzellik kitabı yazanlar kervanına katıldı. Kitabının adı "Anlarnlı Güzellik.." Ekland yapıtında "Makyaj ve cimnastik iyi şeyler, ama yeterli değil" diyor, sonra ekliyor: "Güzellik bir kadını otomatik olarak anlamlı yapmaz, ama anlamlılık her kadını güzelleştirir.." Sırada Sophia Loren de var. "Kadın ve Güzellik" adı bir kitap yazmaya hazırlanan Loren için Britt Ekland'ın fıkirleri şunlar: "O yaklaşılamaz güzellikte bir kadın gibi gorünüyor, ama bence anlamlı değil." Bir haber de çirkinlerden... ABD'de "çirkin güzeli" seçildiğini daha önce bildirdiğimiz Katie Neidhold kendine uygun bir sevgili buidu. Sevgilisinin adı Bruce Morgan ve "Amerika'nın en çirkin erkek öğrencisi" sıfatını taşıyor. Bruce, Katie ile tanıştıktan sonra şunlan söyledi: "Uzaktan şişman vb yaşlı bir kutup ayısı sanmıştım ama bence harika güzellikte bir kız..." DUNDEN BUGUNE ÇIZGILERLE Arıkan'la ilgili bir yazuun yer aldıgı wMaya" dergisi toplatüdı İstanbul Haber Servisi Sahipliğini Gümrukler ve BağKur eski Genel Müdürü Ünal Yaltınk'ın yaptığı aylık "Maya" Dergisinin kasım ayı sayısının toplatıldığı bildirildi. 2. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla kasım ayı sayısında yayımlanan Maliye ve öümrük eski Bakanı Vural Arıkan'la ilgili bir yazı nedeniyie TCK'nın 159. maddesi gereğince dergi toplatıldı.İzmir Milletvekili Vural Arıkan, bu derginin yazarları arasında bulunuyor. Akhisar Beybaşı'nda ise eski bir ayakkabı parçası miras olarak babadan oğula geçiyor. Miras üç aileye düştüğü için şimdi sıra ile her gün bir ailede duruyor. Örneğin felç olmuş birisinin vücuduna bu ayakkatn ile vuruyorlar ve saçma bir perhiz ile yolluyorlar. Sonra tabii şifa bulamayınca bana geliyorlar." FIKRA NATO manevraları sırasında iki Karadenizli paraşütle atitimışlar. Aşağı doğru hızla iniyorlar. Çünkü paraşütleri bir türlü açılmıyor. Korkudan yüzü sararan Temel'i Cemal şöyle sakinleştirmeye çalışıyor. Korkma... Bu sahici savaş değildur... Manevradayuz... CEMAL NAOİR 1947
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle