15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Boğaziçi Köprüsü gelir ortaklığı senetleri, tş Bankası şubelerinde 3 Aralık'tan itibaren satışa sunulacak. Başbakanlık Toplu Konut vc Kamu Idaresi Başkanlığı ile Türkiye Iş Bankası arasmda geçtiğimiz hafta imzalanan sözleşmeye göre satışa sunulacak olan senetler, 3 ve 5 yıl vadeli olacaklar, senetlerin değerleri ise 50 bin Turk Lirası ile 1 müyon Turk Lirası arasında değişiyor. Türkiye Iş Bankası tarafından yapılan açıklamaya göre, senetlerin kupur adetleri, değerleri ve tutarları şöyle: 50 bin liralık senet: 20 bin adet toplam tutan 1 milyar Turk lirası, 100 bin liralık senet: 20 bin adet toplam tutan 2 milyar Türk Lirası, 500 bin liralık senet: 3 bin adet toplam tutan 1,5 milyar, 1 milyon liralık senet: 500 adet toplam değeri 500 milyon Türk Lirası. Sahıbı: Curahumel Maıbaacıhk ve Gazelecilık Turk Anonım Şirkcti adına Nadir ISadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Muduru: Eminc Uşaklıgil.Yazı Işlen Muduru: Okay Gonensin, • Haber Merkezi Muduru: Vılçın Bayer, Sayfa Duzenı Yönetraenı: AIi Ac«r. TAKVtM 23 Kasım 1984 Imsak: 5.23 Guneş: 6.53 Temsilciler ANKARA: Yalçın Dofan, İZM1R. Hikmel Çetinkaya, ADANA: Mthmel Mercan, • Servıs Şeflerı. Istanbul Haberlen: Reha Öz, Dı«. Haberler: Ergun Balcı, Ekonomı: Osman Ulagay, Kultur: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pckşen, Spor Damşmam: Abdulkadir Yncelman, Duzeltme Refik Durbaş, Araştırma Şahin Alpa>, IşSendika: Şukran Kelenci. lkindi: 14.25 Akşam: 16.47 Yatsı: 18.12 Burolar: • Ankan: Ziya üökalp Bulvarı, tnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • tzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Ad»na: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel. 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad 39/41, Cagalo&lu, tst. PK: 246lst. Tel: 526 10 00 (9 haı) Telex: 22246 Oğle: 11.55 Köprü 10 gün sonra ortakları için çalışacak netlerinin yıllık net gelirinin ortalama yüzde 50'nin üzerinde olacağı, köpniden gecen araç sayısının yıllar itibanyla artışı ile orantılı olarak artacağı da öne sürüldü. YILLK GELtRLER tş Bankası açıklamasına göre, "A tipi" gelir senetlerinin yıllık net gelirleri, birinci yıl için yüzde 43, ikinci yıl için yüzde 55, üçüncü yıl için ise yüzde 68 olacak. "B tipi" senetlerin yıllık gelirleri ise birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci yıllar için sırasıyla şöyle belirlendi: Yüzde 38, yüzde 48, yüzde 58, yüzde 68 ve yüzde 78 açıklamada, senetlerin hamiline yazılı olacağı da kaydedilerek, "menkul kıymel" olarak serbestçe alınıp satılacağı da vurgulandı. Senetlerden elde edilen gelir vergiden muaf tutulacak. Ve iki tip senedin gelir payı ödemeleri altı ayda bir temmuz ve ocak aylarında yapılacak. Senetlerin İş Bankası şubelerinde, bankaca hesaplanacak değer artışıyla birlikte istendiği an paraya çevrilebilecek. Senetlerin banka şubelerinde satış süreleri 15 günü geçemeyecek bu süre içinde satılmayan senetler İş Bankası tarafından satın alınarak, nominal bedellerinin tutan fon'a def'aten odenecek. Toplu Konut ve Kamu Idaresi BaşkanlığYnca yapılan tahminlere göre de köprü gelirlerinin 5 yıl içinde ulaşması beklenilen tutarları şöyle: 1985'te 12 milyar, 1986'da 15 milyar, 1987'de 18 milyar, 1988'de 21 milyar, 1989'da 24 milyar. Japonlar Anhardinın havasını temizleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara'da hava kirliliğini önleme yolunda alınan kısa vadeli çözümlerin yanı sıra, daha uzun vadeli çözümlerin de ilk adımı atıldı. Önceki gün Ankara'ya gelen uluslararası Japon tşbirliği Ajansı'ndan altı kişilik bir heyet, dün Çevre Genel Müdürlüğü'nu ziyaret etti ve Genel Müdür Mebmet Özgttneş'le bir süre görüştü. Heyet daha sonra Devlet Bakanı Ahmet Karaevii ve öteki yetkililerle ortak bir toplantı yaptı. Toplantıdan sonra, "Cumhuriyet" muhabirinin sorulannı yanıtlayan Ahmet Karaevii, Japonlarla ortaklaşa yapılacak çalışmaların amacının, Ankara'nın hava kirliliğinin kontrolüne imkân verecek bir araştırma olacağını bildirdi. Karaevii, ayrıca, araştırmalar süresince Ankara'nın alıcı ortamının ve emisyonunun ölçüleceğini ve kirliliğin onlenmesi için sosyo ekonomik koşullann da saptanacağını söyledi. Devlet Bakanı Ahmet Karaevii, Japon heyetinin yapacağı çalışmalar karşılığında, Türk hükumetinin hiçbir ödeme yapmayacağını ve tum giderlerin Japonya tarafından karşılanacağım bildirdi. Karaevii bunun nedenini şöyle anlattı: "Bu konudaki anlaşma benden önce yapılmış. 25 Haziran 1984 günü imzalanmış. Japon Büyukelçisi iki yıldır Ankara'da bulunduğunu büdirirek. bu olaylan Japonya'nın da yaşadıgını ve alınan önlemlerle Tokyo'nun kirii havasını lemizlemeyi başardıklarını söyledi. Bu önlemleri Ankara'da da deneyebiliriz dedi. Üzerinde düşiindük ve uygun bulup kabul ettik. Elbette bu çalışmaların sonunda ortaya bazı projeler çıkacak. Sanınm bu projcieri uygulamak için yine gelecekler." ANKA'nın haberine göre de, Japon heyetini kabulu sırasında Bakan Karaevli, Türkiye'yi temiz tutmayı ve yeşili korumayı görev bildiklerini belirttikten sonra, "Yeşili koruyacağız diye, termik santral yapımından vazgeçemeyiz" dedi. AGCA ANLATIYOR Papa suikastından sonra Ağca ile görüşen tek gazeteci Uğur Mumcu "Başkanı bulunduğum kuruluş, Alman kanunlarına göre kurulmuştur. MHP ile hiçbir ilgisi yoktur." Bunları söyleyen Çelebi. "Burada MHP'li olmak suç değil ki?" diyorum, "İnkâr etmenin sana bir yararı yok. Doğruyu söyle." Martella nazikçe uyanyor: "Türkçe konuşmayın." Martella, Necati Uygur ile Halil Tireli için, "Parti adına para toplarlar mıydı?" diye soruyor. Çelebi, "Hayır, yetkileri yoktu" diyor. Martella dönüp bana soruyor: "Öyle mi?" Ben, "Hayır", diyorum, "MHP davası ile ilgili dosyalarda belgeleri var." tstt Köprünün 1 müyon liralık satış senedi Senetlerin toplam nominal değeri ise 3 yıl vadeli senetler için 5 milyar, 5 yıl vadeli senetler için de 5 milyar olmak uzere 10 milyar Türk Lirası olarak belirlendi. 3 yıl vadeli olan "A tipi" senetlerc 3 yıllık sürede, köprü gelirinin yüzde 18'i. 5 yıl vadeli olan " B tipi" senetlere ise 5 yıl içinde köprü gelirinin yüzde 16'sı gelir payı olarak dağıtılacak. Açıklamada, gelir ortaklığı se Çelebi: Türkeş'in emrinde değilim MHP'den imza karşılığı paralar alan Musa Serdar Çelebi, şimdi "MHP ve Türkeş ile hiçbir ilgim yok" diyordu. "Yalan söylüyor" dedim. Hava sertleşmişti. Sonra kendisine dönüp, "Bunların Papa suikastı ile ilgisi yok. Bunları bile inkâr edersen, nasıl inandırıcı olursun?" diyorum. Tarım Reformu Tasarısı 6 saatte Meclisten geçti yerleri kurabilecek, mevcut yerlere eklcmeler yapabilecek. Anayasa'nın 14. maddesinde yer alan devlet aleyhine işlenen suçiardan hüküm giyenlere toprak dağıülmayacak. Toprak dağıtıldıktan sonra söz konusu suçlardan hüküm giyenlere verilen araziler geri alınacak. Toprak dağıtımmdan faydalanacaklara, iklim ve toprak özellikleri dikkate alınarak, 1984 yılı toptan eşya fiyatlan endeksine göre yıllık bir milyon lira geiir sağlayacak miktarda toprak verilecek. Toprak dağıtımmdan faydalananlar, rayiç bedel üzerinden borçlandırılacaklar. Borçlar, dört yıb ödemesiz olmak üzere 14 yılda eşit taksitle odenecek. Tasan üzerinde konuşan HP'li Yıimaz Hastürk, "Bu tasan toprak ağalığına son vermiyor. Tam aksini yapıyor" dedi. MDP'li Ertugrul Gökgür de, mülkiyet hakkını ilgilendiren bu tasannın aceleye getirilmemesini istedi. Gökgür, "Sanki arkalanndan kovalayan varmış gibi dogru düriist incelemeden adeta Meclis devre dışı bırakılarak buraya gelirildi" dedi. Tasan açık oya sunuldu ve kabul edildi. 279 milletvekilinin katıldığı oylamada 3 üye çekimser HP ve MDP'li 100 üye ret, 176 üye kabul oyu verdi. Yasa tasarısının Meclis'te kabul edilmesinden sonra kürsüye gelen Başbakan Turgut özal, özetle şunlan söyledi: "Bu tasan, bir reform kanunudur. Bizim hükümetimiz de reform hukumetidir. Son birkaç yıl içinde reform mahijetinde kanun ve kararlar cıkardık. Amacımu 6 aralık dolmadan Anayasa'tun emrettiği butun kanunlan suresi içinde çıkartmakür. Bizim bu gec saatlere kadar ısrar etmemizin gayesi, Anayasa'ya hakkıyla uymaktır." 6Ağır ağır konuşuyor: Başkanı bulunduğum kuruluş, Alman kanunlarına göre kurulmuştur. MHP ile hiçbir ilgisi yoktur... Çelebi'nin MHP ile bağlarını bu denli kesin dille yalanlamaya kalkışması, olaydan büyük endişe duyduğunu göstermekteydi. Böyle bir izlenim edinmiştim. Usulca eğildim: "Bunlan inkâr etmenin sana bir yaran yok, burada MHP'li olmak suç değil ki? Dogruyu söyle, ne var bunda?" Martella nazikçe uyanyor: "Türkçe konuşmayın.." Sonra Çelebi'ye soruyor: "Halil Tireli ile Necati Uygur'u kimler öldiirdii? Lokman Kondakçı'yı kimler vurdu?" Halil Tireli, MHP Güney Almanya Yönetim Kurulu Başkanı'ydı. Necati Uygur da öyle. Tireli ve Uygur, Çelebi'nin başkanlığını yaptığı konfederasyonun kuruculanndandı. Lokman Kondakçı ise bu konfederasyonun Çelebi'den önceki başkanıydı. Tireli ve Uygur öldürülmüşlerdi. Çelebi ağır ağır, her sözcüğünü tartarcasına konuşuyor: "Tireli, 1980 yılı nisan ayında öldürülmüştü. Katili Turkiye'de yakalandı. Bu konuda Alman makamlannın bilgisi vardır. Uygur da 1980 yılında komünistlerce öldürüldü. Kondakçı'yı da akrabası olan Maocular vurdu, diye daydum, Başbakan Özal.Bu tasarı bir reform kanunudur. Bizim hükümetimiz de bir reform hükümeüdir HPli Hastürk.Bu tasarı toprak ağalığına son vermiyor. Tam aksini yapıyor. ANKARA, (Cnmtauriyet Barosıı) Hükümet, Anayasa gereği 6 kasıma kadar çıkarılması gereken bir tasanyı daha Meclis'ten geçırdi. Meclis Genel Kurulu'nda önceki gün 10 dakika, dün de 6 saat süren görüşmeler sonunda, sulama alanlannda arazi duzenlemesine dair Tarım Reformu Tasansı 100 ret oyuna karşı 176 oyla kabul edildi. 28 maddelik tasan üzerinde 3 üye ret oyu kullandı. Başbakan uzal, "Bu tasan bir reform kanunudur. Bizjm bükümetinıiz de bir reform hakümetidir" dedi. Bir ay önce hazırlanarak bir hafta önce Meclise sunulan tasarıya göre, Bakanlar Kurulu'nun belirleyeceği uygulama alanlanndaki topraklar yeterli toprağı olmayan çiftçilere verilecek. Bakanlar Kurulu, yeni yerleşme "Lokman Kondakçı vurulduktan sonra iytteşnuş ve Almanya'ya gdmişti. Beni ziyaret etti. Ba•a, kendisini vuranlann akrabaian olan Maocular olduğonu söyledi.. Bu soruyu kendisine soran. Turkiye'de yaşıyor. Fındık ihracatı yapıyor.." ' Martella yeniden Tireli ve Uygur'a dönüyor: "Bunlar parti adına para toplarlar mıydı?" Çelebi: "Hayır. Bunlann parti adına hiç para toplama yetkileri olmadı.." Martella bana soruyor: " ö y l e mi?" "Hayır," diyorum. "Ankara'da göriilen MHP davası ile ilgili dosyalarda bu Uişkilerin belgeleri var.. Hatta para leslimi ile ilgili tulaoak "Hani MHP ile ilgin yoktu?" F161arın radarlarını ASELSAN yaptnak istiyor ANKARA, (ajL) Askeri Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ASELSAN)'nin F16 C/D ucaklarında kullanılacak olan APG68 radarının yapımını Ustlenmek istediği bildirildi. ASELSAN Genel Müdürü Hacim Kamoy, "F16 projesi, savunma sanayimizin gerçek anlamda teknoloji transferi saglanarak milli katkı ile gelişmesini sağlayacak imkanları yaratmıştır" dedi. SANAYİ BAKANI ARAL Martella, Çelebi'ye: "Peki buna ne dersin?" "Ellerinde bir bilgi yok. Böyle bir görevleri olmadı diyorum.." Martella sözü burada kesiyor: "Hani senin MHP ile hiç ilgin yoktu. Bu kadar ayrıntıyı nereden bili>orsun?" Çelebi susuyor. Martella yeni bir soru soruyor: "Tiirkeş'e hiç mektup yazdın mı?" "Hayır.." Aynı soru bana yöneltiliyor: "Yazdı mı?" "Evet, belgesi MHP dosyalannda, isteyin getirtin.." Çelebi: "Böyle bir mektup yazdıgımı hatırlamıyorum." Gökova'da santral mutlaka kurulacak ISTANBUL, CTHA) Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral Gökova'da yapıhnası öngorülen termik santralın tüm engellemelere karşın kurulacağını söyledi. Cahit Aral, Gökova'da santral kurulmasının, ülkenin biraz daha kalkınması anlamına geleceğini vurgulayarak, "Böyle bir girişime karşı çıküır mı? Neymiş, doga yok olacakmış. Biz mühendisiz. Her türlü hesabı biliyonız, doğanın korunmasını da, insanın korunmasını da" dedi. Termik santral konusundaki düşüncelerini THA muhabirine anlatan Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, santrala karşı çıkanlann hiçbir haklı nedene dayanmadıklannı öne sürdü. Aral, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gökova santralının karşısında olanlar, Boğaz Köpriisü'nün yapılmasına karşı olanlann dbştükleri duruma duşeceklerdir. Hatııianacağı gibi Boğaz Kopriısü yapılacağı sırada da benzer şekilde karşı çıkılmıştı. Ama köprü yapıldiktan sonra, faydası göriildiikten sonra, o zaman karşı çıkan kişiler, bu kez ikinci köprünün bir an önce yapılmasını isteyenlerin arasına katıldılar. Böyle bir girişime karşı çıküır mı? Bu memlekette doğanın korunmasını, her mesul insan gibi bu girişimde bulunan kişiler de zaten düşünür. Şunu ustüne basa basa söylüyorum ki, santral mutlaka yapılacaktır. " Tiirkeş'e sempati Martella: "Türkeş ile herhangi bir ilgin var mı?" KİM KİMDİR ? Çelebi: Türkeş ile ilişkisi somut Haber Merkezi Italyan Sorgu Yargtcı tlario Afartella'nın açtığı "tkinci Ağca" davasmm en kritik ve en önemli samklarından biri de belki Musa Serdar ÇelebL Kapatdan MHP ile somut ilişkiler içinde bulunan ve untinu merkezi Almanya'da olan Avrupa Ülkücu Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanlığı yaptığı sırada sağlayan Çelebi, mühendislik eğitimi görmuş bir kışi. Çelebi tstanbul MHP ö'rgutunde uzun süre çalıştı ve daha sonra "devlet katında" da hizmet verdi. Bir süre Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Mustesarlığı 'nda, bir sure de Gümrük Bakanlığı'nda çalıştı. Daha sonra Almanya'ya geçerek Ülkücu Turk Dernekleri Federasyonu Başkanı oldu. Bu arada ünlü MHP'liMehmet Şandır ve "Doğunun basbuğu" olarak anılan Yılma Durak ile birlikte "TÜMPAŞ" ısimlı bir şirket de kurdu. Musa Serdar Çelebi, MHP ile bu ilişkilerinin yanı sıra yine Ağca davasmm önemli isimlerinden Bekir Çelenk ile ilişki içinde. Başkaca bir bilgim yok.." Martella bu kez bana dönüyor: "Lokman Kondakçf nın itiraflan herhangi bir yerde yayımlandı mı?" "Evet" diyorum, "kısmen.." Çelebi: "Uzaktan sempati.." Martella bana dönerek: "Öyle mi?.." Ben "hayır" diyorum. "Çelebi'nin Türkeş'in banka hesaplanna para gonderdiğine ilişkin beigeler de var.. Aralanndaki bağ bu derece somuttur.." Kondakçı ne demişti? Çelebi araya giriyor: "Almanya'da komünist gazeteci Roth yayunladı.. " Evet, Kondakçı'nın lcişleri Bakanı Hasan Fehmi Guneş'e yaptığı açıklamaların bir bölümü daha önce Milliyet Gazetesi'nde Hayri Birler tarafından yayımianmıştı. Martella, Kondakçı olayı ile ilgili görünüyor. Konu uzerinde oldukça ısrarlı. "Ne gibi itiraflarda bulunmuştu?" "Ülkücu sağ kesimin Federal Almanya'daki örgütlenmeleri konusunda örneğin.." Sonra, anlatmaya çalışıyorum. Kondakçı, itiraflannda Dr. Kannapin adlı bir Alman'dan söz eder. Bu Alman, " Anayasayı Koruma" adlı örgütün Türkiye masası sorumlusudur. Kondakçı, Türkeş'in Almanya'daki hesabından Dr. Kannapin'e zaman zaman para verildığini de anlatır. Türkeş'in 1979 yılında Almanya'daki banka hesabmda 300 bin mark tutannda para bulunduğunu söyler. Bu paranın, Almanya'daki Türk işçilerinden toplanıp, Türkeş'in hesabına yatırılan para olduğunu belirtir. Martella'ya, Kondakçı'nın CIA görevlisi Ruzi Nazar'dan da söz ettiğini Nazar ile Türkeş'in ilişkileri ile ilgili açıklamalarda bulunduğunu kaydediyorum. yüzyUantzm m büyuk açlıgı, Afrika'da bir felaket rüzgârı gibi esiyor. Yetkililer siyah yaklaşık 150 mUyon insanuı açlık ya da kötü beslenme sorunu ilekarst karşıya olduğunu belirtiyorlar. Dünya basımnda şimdiye dek daha çok Etiyopya'daki açhk ön planda tutuldu. Oysa Sudan'daki trajedinin de Etiyopya 'dakinden pek farkı yok. Sudan 'daki Tukulababa göçmen kampınaa çekilmiş olan yukandaki fotoğraf, bu ülkeyi de pençesine alan açhk felaketinin boyutlan hakktnda iyi bir fikir veriyor. (Fotoğraf: AP) Rı# An Çif s/sın VİsvJfi k l t a d a "Yalan söylüyor" Çelebi: "Maddi bir bagım yok. Kendisine valaacı demeye dilim varmıyor.. Yalan söylüyor..." Birden sinirleniyor. Rengi kıpkırmızı. Bana dönüyor: "Maksatlı hareket ediyorsunuz.." Martella: "Bana dognı konuş.." Martella bu kez bana soruyor: "Görttyorsunuz, bu soruya çok sinirlendi. Bn iüşkinin somut belgesi var mı elinizde.." Ben: "Var.." diyorum. "Var Ubii..." Bu ilişkiyi kanıtlayacak belgeler, MHP davası dosyaları içindeydi. Turkeş'in Ankara Bahçelievler Ziraat Bankası 20091 sayılı hesabına sürekli paralar yatıran ve parti genel muhasibinden imza karşılığı paralar alan Musa Serdar Çelebi, şimdi "MHP ve Türkeş ile hiçbir ilgim yok" diyordu. "Yalan söyleyen kendisi.." dedim. Hava sertleşmişti. Sonra kendisine dönüp, "bu Uişkilerin Pap' suikastı ile hiçbir ilgisi yok, bunları bile inkâ edersen nasıl inandıncı olursun?" diyorum. Konuşma için şöyle bir doğruldu, ama Martella izin vermiyor: "Yalnızca sorularıma cevap ver..." Ve soruyor: "Yani Türkeş adına hiç para yatırmadın mı?" Çelebi: "Hayır, >aUrmadım.." (Arkası 13. Sayfada) Amerikan basını AgccCyı tartışıyor UFUK GÜLDEMİR VVASHINGTON Malatya'da doğdu, Roma'da Papa'yı vurdu. Hapishaneye dunyadan habersiz bir terörist olarak girdi. Şimdi her hafta Newsweek dergisi okuyor. Üstelik "Divina Commedia"yı aslından okuyamasa da İtalyancası hızla gelişiyor. Ama Ağca'yı "dünyamn en meşhur Türk'ii" yapan özelliği bu yetenekleri değil, Bulgaristan'ın mı onu yoksa onun mu Bulgaristan'ı kullandığı yolunda yarattığı kanşıkhk. Amerika'nın iki saygın gazetesi New York Times ve Washington Post'ta son altı ayda Agca ile ilgili yayınlanan haberlerdeki karışıklıkları bir araya getirdik: 1 Eğer Bulgarisfan'ın Papa'yı öldürtmek islemesindeki amaç Polonya'daki Dayanışma hareketini bailalamaksa, Bulgarlar neden Ağct gibi her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran yeteoeksiz bir terörist yerine ince cinayetler işlemekte usta Bulgar gizli servisi (Darzhanva Sıgurnost) nin bir elemanını kullanmadı? 2 Suikasttan sonra yakalandığında, tran'da Sovyet Askeri Ataşesi Vladimir Kuzintski ile "Humeyni ya da Amerikalı rehineleri" öldürmek yolunda "göriiş biriiğine" vardıklarını itiraf etti. 27 Ocak 1984 de ise yargıç Martella'ya, "yalan söyledim Kuzintski'nin adını tngiltere'ye siyasi sıgınma hakkı için başvurduğunda gazetelerden ögrendim" dedi. Bu iki ifadeden hangisi doğruydu. 3 Martella'ya bakılırsa Ağca "kafasında fantastik senaryolar yaratıyor, sonra kendisi de yarattıklanna inanıvordu." Ağca'nın Spielberg nimlerini andıran fantazilerinde "daha giiçlu, daha unlü, daha zengin" motivi göze çarpıyordu. Ağca acaba şişirilmiş bir balon muydu? 4 CIA'dan emekli NVilliam Hood'un, muhafazakâr eğilimli "komünizmin sonınlan" dergisine yazdığı makaleye bakılırsa Ağca'nır. yaptıklarında bir gizli servis parmağı olması ihtimali çok azdı. Çunku "mesleğin gerektirdigi titizlik, gizlilik, zekâ ve ince avnntılann hiçbirisi Papa suikastında yoktu." Yetenekleri kısıtlı, az gelişmiş bu teröristi, çok gelişmiş gızlı servisler mi yaratmıştı, yoksa az gelişmiş çevresi mi? 5 Ağca Bulgar Antonov ile uzun konuşmalar yaptıklarını söylüyor. Oysa Anionov'un ne Türkçe ne İngilizce bildiğı Martella tarafından sabitleştirilıyordu. 6 Suikastte Bulgar parmağı varsa Antonov neden Papa vurulduktan sonra ortadan ka>bolmak yerine aylarca gunluk yaşamını devam ettirip Roma'daki işine gidip gelmişti? 7 Martella, Ağca'nın ifadesine dayanarak Antonov'u gozaltına almış oysa yapılan soruşturmada kesin kanıt bulamamıştı. Saygın yargıç Martella yaptıŞı adli hataya gerekçe bulmak için mi "Papa suikastında yabancı parmağıolmadığını" açıklamamakta dıreniyordu? 8 Antunov gerçekten suçsuzca Ağca "Antonov'un minyalür içki şişesi koleksi>onu yaptıgını" nereden biliyordu? 9 Bulgarlann, dolayısıyla Sovyetler'in Polonya'daki Dayanışma hareketini zayıflatmak uzere Ağca'ya Papa'yı öldurtmek istedikleri doğruysa, Ağca daha dayanışma harekatı doğmadan bir yıl önceTurkiye'deyken neden gazetelere yolladığı mektupta Papa'yı öldüreceğini açıklamışiı? 10 Yargıç Marlella'ya göre Ağca'yı en çok korkutan şey, Papa suikastının arkasında "gizli servis elleri bulunduğu" suçlaması değil, "gizli servis elleri bulunmadığı" suçiamasıydı. Ağca en çok "sıradan bir terörist" olmakla suçlanmaktan korkuyordu. Acaba Agca rutubetli taşra kahvelerinde kendisinin milli emniyetten olduğunu söyleyerek prestij ve genç kız peşinde koşan delikanhlann Roma zindanlanndaki "uluslararası halkası mıvdı?" Agca, kimsenin yanıtlarını bilmediği bu soruları yaratan terörist olması nedeniyle her gun Amerikan gezetelerinde kendisinden bahsettiriyor, hatta anılarını yazma hazırlıklan yapı>or. Ama Ballimore Sun gazetesine göre Ağca "Ufak bir ayrıntıyı unutuyor". "Bu kadar yalandan sonra inandıracak okur bulmakta çekeceği güçluğıi." "Bana öyle söyledi..." Martella yeniden aynı soruyu soruyor: "Kim vurdu Kondakçı'yı?" Kondakçı adı geçtikçe Çelebi'nin sinirlendiğini hissediyorum. Acı acı gülüyor, zaman zaman da başını sağa, sola sallayıp, "Kondakçı.." diye mınldanıp söyleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle