Katalog

Cumhuriyef Geleceğiiî otomobilleri sergilendi Sahibi: Cumhnriyet Malbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • üenel Yayın Muduru. Hasan Cemal, Muessese Muduru' EmİBe UşakbgiJ,V'azı Işlerı Muduru: Okay Gonensin, • Haber Merkezı Muduru: Yalçın Ba)er, Sayfa Duzenı Yönetmenı: Ali Acar. TAKVİM 27 EKİM 1984 Imsak: 5.56 Temstlcıler ANKARA. Yalçın Dogan. IZMIR Hikmtt Çetinkava. ADA NA: Mehmet Mercan, • Ser\ıs Şeflen. [stanbul Haberlen Reha Öz, Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomı: Osman Ulaga), Kultur Aydın K.meç, Magazın: Yalçın Pekşen. Spor Danışmanı Abdulkadir Yucclman, Duzelcme: Refîk Durfaaş, Araşıırma Şahin 4lpa>, lşSendıka: Şukran Ketenci. Burolar • Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı, Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • İzmir: Halıt Zıya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No. 134 Kaı 3, Tel. 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246tst. Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 Guneş: 7.21 öğle 12 53 tkindi: 15 46 Akşam: 18.14 Yatsı: 19.34 DAVALAR...SORUŞTURMALAR SABETAY VAROL PARİS 71. Uluslararası Otomobil ve Motosiklet Salonu geçtiğimiz hafta Paris'in "Porte de VersaUles" Sergi Parkı'nda ziyaretçilere açıldı. 145 bın metrekarelik salon uluslararası bir öneme sahipti. Italyan, İngiliz, B. Alman ve Japon firmalar da güçlü biçimde temsil ediliyorlardı. Sergi parkından içeri girdiğimizde ilk dikkatimizi çeken giriş ücretleri oldu. 17 frank olan normal giriş ücreti, yeni modeller sergilenirken 34 franga çıkıyordu. Dev nangara adım attığırruzda anladık. Oto tutkusu, cebinde parası olup kendine uygun bir model seçmeye gelenlerden çok, henuz hayata atılma olanağı bulamamış gençlerin, yoksul banliyö sakinlerinin, ortaokul çocuklannın, "bir gün zengin olsam..." rüyalarında ifadesini buluyordu. Yeni model olarak sunulan arabalann çoğu, sokaklarda görebileceğiıniz, artık günlük yaşamın parçası olmuş sıradan otomobillerin ufak yenilikler eklenmiş benzerlerinden başka bir şey değiL Bunlara şöyle bir göz atanlar başka şeylere yöneliyor. urneğin Citroen'in " E C O 2000" prototip rnodelı, ancak on yıl sonra satısa çıkarılabilecek bir araç. En büyük özelliği 100 kilometrede 3 litre benzin tuketir biçimde geliştirilmiş olması. Gelecek üzerine spekülasyon yapmasını seven ekonomi meraklılan, amatör filozoflar, petrol şirketlerinin korkulu rüyası " E C O 2000'in etrafını kuşatmışlar. Çevre kirliliğinden, uluslararası siyasete kadar "yiiksek düzeyde" tartışmalar bu az yakıt tuketme harikası etrafında yapılıyor. ROLLS ROYCE STANDI Kalabalıkla beraber süruklenip az sonra kendimizi Rolls Royce standında bulduk. Salonun en pahalı arabasını burada göreceğimizi hemen anladık. Neden mi? "Ahcısı" çok da ondan. Beyaz renk, ustü açık "Cornicbe Convertible" plakalı Rolls (model isimleri plakalara yazılı) 1 milyon 400 bin Fransız Frankı'na satıhyor. Gerçekten de satış fiyatında lider. 70 milyon TL. gibi bir şey eder. Bir ara gözumüz aracın ön farlarını silmeye yarayan, tabiatıyla otomatik kumandalı kuçük fırçacıklara takıldı. Naylondan mı yoksa kıl fırça mı diye elleyelim dedik. Yanımızdaki meraklı, bizden önce aym işi yapmış ki, "Sentetik, sentetik" diye söylendi. Bir diğeri yarı şaka yan ciddi, "Beyaz kaplan kıtından olabilirdi, bu fiyata..." diye ekledi. Salonun kapıları kapandığı gun toplam ziyaretçi sayısının 1 milyon 100 bin civannda olduğu açıklandı. Ayrıca ortalama 800 bin frank (38.5 milyon TL.) fiyatındaki Rolls Royce'lardan sekiz adedinin 10 günlük salon süresi boyunca müşteri bulduğu bildirildi. Firma, bu sayının önceki yıllara oranla rekor olduğunu belirtti. tlgi sıralamasında Rolis Royce'lan Jaguar'lar, Aston Martin Lagondalar, ralli arabası ve spor tiplerde Mazerab, Lamborghini, Mazda ve Ferrari'ler ve biraz da Mercedes'ler izliyor. Bızde "kral araba" sayılan Mercedes, gerçi asil otomobiller arasında sayıhyor, ama kitlelerin hücumuna uğramaktan pek uzak. Meraklıların en çok çevre parmaklıklarına yuklendiği araç olarak Italyan Lamborghini'yi belirtebiliriz. PROTOTİPLER Geleceğın araba modeli olarak Paris'in "Porte de VersaUles" sergi parkında düzenlenen sergiyi 1 milyon 100 bin kişi gezdi. 10 günlük sergi sonunda tanesi yaklaşık 38.5 milyon lira olan Rolls Royce'lardan 8 tanesi satıldı. Çitroen fırması ise 10 yıl sonra satışa sunacağı 100 kilometrede 3 litre benzin yakan yeni modeli ECO 2000 7 sergiledi PEUGEOT 1990 Fransız otomobil endüstrisi Fransız ekonomisinin içinde bulunduğu bunahmdan paytnı alıyor. Dış pazarlan ABD ve Japon otomobillerine kaptıran Fransa, olomobiUerde ileri teknoloji arayışmda. İşte Peugeot 1990. 6 yıl sonra piyasaya çıkacak olan bu otomobil bir uzay aract görünümünde. (Fotoğraflar ERGUN ÇAĞATAY) "Barış Derneği Ulegal bir örgiit değildir" Prof. Dr. Sadun Aren sorgusunda "Böyle bir dava açılmış olmasmdan memleketimadına büyük üzüntü duyuyorum" dedl ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İkinci Banş Derneği davası sanıklannın talimatla sorgularının aJınmasına Ankara'da başlandı. Sanıklar Erol Saraçoğlu, Mehmet Ali Pestilci, Ertugrul Gıinay, Halit Çelenk ve Sadun Aren ifade verdiler. Ankara Sıkıyonetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılan öteki sanıklar Siıleyman Coşkun, Nezahat Gundoğmuş, Jiilide Gülizar Göksan, Ilhan Alkan, Günduz Gözen, Aziz (jnal Rutkay, Mustafa Yılmaz Kurt Onay ile Femıh Yavuz, iddianamenin ellerine yeni geçmesı nedeniyle sure istediler. Beş sanığın sorgularının yapılmasından sonra duruşma 7 Kasım 1984 tarihine bırakıldı. Duruşmada ilk sorgu veren Erol Saraçoglu, Banş Derneği uyesi olduğu sırada CHP milletvekilliği yaptığını belirterek, " B a n ş Dernegi'nin amacının adaletli ve kalıcı bir banşın gerçekleşme koşullarının araştmlması, genişletilmesi ve tanıtılması olduğunu bilerek ve bu ilkenin siyasi düşunceme uygunluğunu görerek derneğe üye oldum" dedi. Saraçoglu, bir banş savunucusunun mutlaka Marksist Leninist olduâunun iddia edilemeyeceğini, Batı demokrasilerinde liberallerin, sosyal demokratların da bu yolda faaliyet gosterdiklerinın gozardı edilmemesi gerektiğinı söyledi. Sanıklardan Mehmet Ali Pestilci sorgusunda Helsinki Nihaı Belgesine inanarak siyaset yapmış bır kişi olduğunu, savaşa ve silahlanmaya daima karşı çıktığını bildirdi. Pestilci, Banş Derneği içındekı etkinliklerini yasal bir çerçeve içinde yuruttuğunu vurgulayarak, "Banş Derneği gereği olan faaliyetlerini illegal bir orgiit içinde illegal bir şekilde çalışma olarak tezahur ettirmek ve değerlendirmek iddialannı kabul etmiyor, şiddetle reddediyorum" dedı. Ertuğnıl Giinay da Barış Derneği uyesi olarak haziran 1978'de Sov^etler Birliği'ne, mart 1979'da Finlandiya'ya gittiğinı, Sovyetler Birliği gezisi sırasında Turkiye başbakanının da bir heyetle bu ulkede olduğunu belirtti. "Şimdiye kadar anayasalanmızda yahut yiınırlükte bulunan herhangi bir hukuk belgemizde 'seyahat ozgurlugu'nun kullanılmasını suç sayan bir kuralın olduğunu sanmıyonım" şeklinde konuştu. Gunay, bu gezilerde ulke aleyhlne bir girişimde bulunulduğu ileri surülüyorsa, "Bu mutlaka açıklanmalı, belgelenmelidir" dedi. Gunay, şoyle devam etti: "Kendi içinde görev bolümii yapmak için bile bir kez toplanmamış bir kurul üyeliği ile illegal faaliyetleri 'sevk ve ıdare etmek' iddiası arasında nasıl bir baglantı kurulabildiğini, bunun iddianameve hangi amaçla vazJdıgınf anlamadığımı beiirtmek isterim." Prof. Dr. Sadun Aren sorgusunda, çağımızda savaşlann kitlesel bir nitelik kazandığıru, özellikle nükleer silahların kullanılacağı bir savaşın insanlığın buyuk kısmını yeryuzunden silebilecek bir dehşet duzeyine ulaştığını belirterek şunları söyledi: "Dünyayı bu tehditten kurtarabilmek için aydınlann yapabilecekleri tek şe>, insanları buna karşı uyarmak ve barışlan yana bir kamuoyu oluşturmaktır. Nitekim dunyamn birçok ulkelerinde bu amaçla sayısız dernekler kurulmuştur. tşte ben de, savaşın aileme, ulusuma ve insanlığa getirecegi felaketlerin ve belki de liımden yok olma tehlikesinin acısını kafasında ve kalbinde butun ağırlığı ile duyan bir insan olarak, banşa bir katkıda bulunmak duşuncesivle Banş Derneği kurucuları arasında ver aldım. Bu duşüncenin ve Banş Derneği'nin sonradan suçlanabilecegini hiçbir zaman duşunmedim. Boyle bir şey aklınun ucundan bile geçmedi. Bu nedenle. boyle bir dava açılmış olmasmdan memleketim adına buyuk uzuntu duyuyorum." Barış2 Davası NX21 Japonlann ürettiği bu otomobilde hemen her şey bilgisayarla yönetiliyor. Aynca motor yerine geçen gaz türbini seramikten yapılmış. PROBE LV Fordfirmasmm sergilediği bu otomobilin aerodinamiği bir avcı uçağınınkine esit. Bu otomobil için ileri tekniğe sahip birçok firma isbirliği yapmış. Dîlekçe davasında 43 taııık dinlenecek sorusunu dilekçeyi çeşitli şekillerde ve değişik yerlerde gördüklerini belirterek, "Aldım, okudum, benimsedim ve imzalad ı m " şeklinde vanıtladılar. Savcının ıstemını kabul eden mahkeme, sanıkların ya da sanık vekillerinin göruşmeye alınmasını, aynca talimatla ifadeleri alınan sanıklardan Salih Şencan ve tihan Selçuk'un ifadelerinın beklenmesini kararlaştırarak duruşmayı 23 kasıma erteledi. İSTANBUL 27 Eylul 1984 günu karara bağlanan ve 22 sanığın ölum, 45 sanığın da ömür boyu hapis cezasına çarptınldığı MLSPB davası sanıklarından 3'unun yakınlarının, karar duruşmasında, slogan atarak adliyenin manevi kişiliğini âlenen tahkir ve tezyif etme suçundan yargılanmalanna dun Istanbul Sıkıyonetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde başlandı. tutuklu sanıkların tahliyesıne karar verildi. TSİP DAVASI 3 Nolu Askeri Mahkeme'de suren 94 sanıklı Turkiye Sosyalist İşçı Partisi (TSİP) davasında esas hakkındaki goruşunü bildıren Askeri Savcı, 48 saruğın beraatini, 29 sanığın ise, 5 yıldan 20 yıla kadar hapsinı istedi. Duruşma, savunmalar için ileri bir tarihe ertelendi. 70 MİLYONLUK ROLLS ROYCE Beyaz, ustü açık, 1985 model Rolls Royce'un sergideki fiyatı yaklaşık 70 milyon lira. Bu Rolls Royce'un Farlarmda da silecek var. iki prototip özellikle dikkati çekiyor. Biri Ford'un Probe LV tipi, diğeri ise Japon Nissan firmasının NX21'i. Probe LV, Italya'nın Torino kentinde Ghia stüdyosunda tasarlanmış. Dunyada şimdiye dek ulaşılan en duşük aerodinamık katsayıya sahip. 0.15'lik bu katsayı tepkili bir avcı uçağınmkinin hemen hemen aynısı. 0.20'lik bir katsayının önümüzdeki on yılın otomobillerinde hayali bir rakam olmayacağı soyleniyor. Bu modelin yapımında birçok ileri teknik temsilcisi şirket işbırliği etmiş durumdalar. Surat trenlerini anımsatan prototipin üzerinde ITT Reynolds Alüminyum, PPG, Alliad, Sylvania, Tokico gibi firmaların katılımlarını ifade eden etiketler görünuyor. J a p o n l a n n geliştirdikleri NX21 dış gorünüş olarak Ford'un modelini andınyorsa da kuvvetli tarafı, aerodinamiğinden çok kompütür sistemleri, bir de araçta motor yerine geçen gaz türbıninin seramikten yapılmış olması. Seramiğin avantajı metallerden çok yuksek sıcaklığa PtLOT KABtyl GtBÎ Japonlann ürettiği NX21'in suriicü bölümü bir pilot kabini görunümunde. hızı 10 km.'yi buluyor. Bunun için bir santrifuj pompayla emdiğı suyu, bir su jeti yardımıyla kıçtan dışarı iterek yol alıyor. Hem kamyonu hem de gemiyi andıran araç, İtalyan Deniz Kuvvetleri'nde de kullanıhyor. Fiyatı Rolls Royse'unkınden pek pahalı değil. Şimdiye dek çok az satış yapmış, ama gelecekten umutlu. Yannın buyükleri çocuklar oldukça satıştan umudunu kesmesi için neden yok. 71. Uluslararası Otomobil ve Motosiklet Salonu, motorla çalışan, ikiden sekize kadar tekerlek üzerinde giden ne varsa, ayrıca bunlara ait akla gelebilecek her şeyi gozler önune sermiş durumdaydı. Kimisi alışverişe, ama çoğunluğu hayal kurmaya gelmişti. Otomobil kuruluşlarının sorumluları ise çektikleri ilgiye göre salonun kendilerine sağladığı yararların bilançosunu yapıyorlardı. Avrupa otomobili bunalımı atlatabilecek mi? Bilgisayarla evlendirerek de olsa otomobili teknolojinin lokomotifi olarak ayakta tutabilecekler mi? Sorumluların kafasındaki sorular bunlardı sanınz. dayanır olması ve turbin gucunün bu sayede arttınlabilmesi. Kamyonların ortasında itfaiye arabalan, ambulanslar, çekme araçlan, bir de tveco'nun geliştirdiği hem denizde hem karadagıder araç. (İveco, Avrupalılararası işbirliğinin urunü bir şirket. Fransız, Alman ve İtalyan ortaklığı. Magirus, Fiat ve Fransız UNIC çalışmalarını birleştirmişler. Ağır araç imal edıyorlar.) Bu araç Kaptan Cousteau'nun, Brezilya'da, Amazonlar'da yaptığı araştırmalarda kullandığı aracın aynısı. Denizde saatteki 6 milyonluk soygun Ziraat Bankası Çemenzar Şubesi soyuldu gorevlisine yonelterek "Kimse kıpırdamasın, bu bir soygund u r " dediler. Banka şubesi personelini sırtları donuk olarak duvara dayadıktan sonra veznedan alarak ana kasayı açtıran soyguncular 5 mil>on 900 bin lirayı ellenndeki çantaya doldurdular. Daha sonra "Alarma basarsanız döniip hepinizi vunıruz" şeklinde konuşan soyguncular paralarla birlikte koşarak dışarı çıktılar. içerisinde iki arkadaşlarının daha beklediği 34 FE 143 plakalı taksiye binerek hızla uzaklaşan soyguncular, bir sure Islanbul Haber Servisi Goztepe Çemenzar Ziraat Bankası şubesine giren silahlı 4 kişi, personeli etkisiz duruma getirdikten sonra ana kasayı açtırarak 5 milyon 900 bin lirayı aldılar. Olaydan sonra içerisinde iki arkadaşlarının daha bulunduğu taksiye binerek kaçan 6 soyguncunun yakalanması için geniş capta arama çalışmalarına girişildi. Dun saat 09.00 sulannda Göztepe semtindeki Ziraat Bankası Çemenzar Şubesi'ne giren 4 kişi bellerinden çıkardıklan tabancaları personele ve banka guvenlik sonra Kızıltoprak semtindeki ıstasyon yakınlarında beyaz renkli Renault marka bir otomobile binerek kaçmaya devam ettiler. Banka personelinın alarm cıhazına geç basması sonucu soygunun gerçekleşmesinden sonra olay yerine gelen guvenlik gorevlileri, 25 ıle 40 yaşlarında oldukları one surulen 6 soyguncunun yakalanması için geniş çapta operasyonlara giriştiler. Ana kasada daha fazla mıktarda paranın bulunduğunu belirten ilgililer, soyguncuların yakalanma korkusu ıle ancak bu kadannı alabildıklerini ileri surduler. Kentin tum giriş ve çıkışlarının kordon altına alındığını ifade eden guvenlik yetkilileri, arama çalışmalarına Sıyası ve Asayiş Şube ekiplerinin yanı sıra tüm ilçe emniyet amirliği görevlilerinin ve Bölge Trafik Müdurluğu'ne bağlı helıkopterlerin katıldığını soylediler. Emniyet Mudur Y'ardımcısı Mehmet Ağar "Şayet alarma anında hasılabilsejdi aradan geçen surede soyguncuların >akalanması an meselesi olurdu" dedı. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) "Turkiye'de demokratik diizene ilişkin gözlem ve istemkr" başhklı dilekçeyi Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve TBMM Başkanı Necmettin Karaduman'a veren 1383 kişiden 56'sının yargılanmalanna Ankara Sıkıyonetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'n de devam edildi. Dünku duruşmada 11 tanığın dinlenmesinden sonra Askeri Savcı Kemai Kadıoğlu, 2'sı Ankara'dan olmak uzere toplam 43 tanığın daha dinlenilmesini talep etti. Duruşmaya sanıklardan tlhan Tekeli, Yalçın Kiıçıik, Husnü Hasan Göksel, Mustafa Ekmekçi, Şerafettin Turan, Özay Erkılıç, Giiler Tanyolaç, Haluk Gerger. Yakup Kepenek, Erbil Tuşalp. Mete Tunçay, Haldun Özal, Tahsin Saraç katıldılar Kamuo>Tinda, "Aydınlar Dilekçesi davası" olarak bılınen davada, dilekçeyi imzalayan Vedat Ahsen Coşar, Abdurrahman Şeref Ünsal, Suphi Gursoy trak, Hikmet Çetin, Nimetullah Haydaroğlu, İbrahim Demirel, Kâmil Toreli, Nuray Bilgen, Arif Delikanlı, Necati Araz, Alpaslan Işıklı tanık olarak dınlendı. Tanıklar, duruşma yargıcı albay Metin Karadavı'nın "Dilekçeyi nerede, nasıl, ne zaman ve niçin imzaladınız?" şeklindekı Dun dinlenen tamklar dilekçeyi çeşitli şekillerde ve değişik yerlerde göndüklerinı belirterek "aldım, okudum benimsedim ve imzaladım" dediler. Tek ders için yvni sınav yok "Kurulurauzun bugun (dun) aldıgı karara göre, tek dersten başarısız olan universite oğrencilerine ikinci bir sınav hakkı verilme>ecek. Ancak tek dersten başarısız oldugu halde diğer derslerden aldıgı not ortalaması ytizde 70 olan oğrenci kaldığı dersten başanlı sa\ılarak. Zalen not ortalaması iyi olma>an oğrenci başanlı olamaz. Tembel öf rcncive ikinci bir hak daha ianısak bile başanlı olamayacaktır." gerçekleştinlen bir dizi operasyonu*j jfaruklz3SyasadlflD/;vSolmilitanıyakalan dı. Değişık tarihlerdehtanbul'da lOANAPüçe örgütü binasına bomba koydukları, oto gasp ettikleri, Alibeyköy'de bir kuyumcudan 2 kilo altını silah zoru ile gaspettikleri, pankart astıklan belirlenen militanlann brgütün para ihtiyacını karşılamakamacıyla uyuşturucu madde kaçakçılığı ve dolandırıcıhk yaptıkları da saptandt. Yakalananlardan bırinin 1982yılrnda Elazığ Cezaevi'nden kaçanlardan Ahmet Çelik olduğu açıklandı. Patlayıcı madde ve yasak yaymlarla yakalandılar. DİYARBAKIR, (THA) Dicle Üniversitesi'nde toplanan Üniversitelerarası Kurul, tek dersten kalan oğrencilere sınav hakkı vermeme kararı alırken, tek dersten kalıp diğer derslerının ortalaması yüzde 70 olan öğrencının başanlı sayılmasına karar verdi. Konuyla ılgili olarak bir açıklama yapan YOK Başkanı Prof. thsan Doğramacı, şunları soyledi: