Katalog

11 EKİM 1984 YAYIN DÜNYASINDA İNCELEME ARAŞTIRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/5 Türk felsefe yazınına iki değerli katkı Arda Denkel, Bilginin Anlamın Kökenleri HARUN RIZATEPE Onyedinci yüzyıldan bu yana felsefenin başhca soruları,bilginin nasıl edinildiği ve güvenilirliğinin nereden kaynaklandığı konulannda odaklaşmıştır. Descartes'ın felsefesiyle başlayan bu bilgi öğretisel yaklaşım geleneği Descartes'ın bilgiyi tinsel varlıklar, yani zihinler ile maddi varlıklar, yani tüm ortak evren arasında bağıntı kuran bir süreç olarak yonımlamasının etkisinden hiç kurtulamamış, günümüze kadar süren tartışmalarda hep zihin madde ikileminin getirdiği sorun yumakları ile boğuşmuştur. Arda Denkel'in Bilginin Temelleri adlı kitabının en övgüye değer yani bilgi felsefesinin ana sorunlannı bu tarihsel kaynağın birleştiriciliği yönünde ele alması; yaklaşımlann birinden ötekine geçerken hangi usal kaygılann ve tarihsel etkilerin egemen olmuş olabileceğini çok akla yakın bir gelişim düzeni bağlamı içinde incelemesidir. Böylece okuyucunun felsefe sorunlannın incelenmesinde süreklilik ve gelışme olmadığı yolundaki avam hükmünden biraz olsun kurtulabileceği umulur, ki bunu sağlarsa Denkel'in kitabının Türk okuruna büyük yararı olmuş olur. Temelleri ve Metis Yayınları, 1984. düyor " m u ş " , diyesim geliyor; çünkü ben ancak arka kapaktaki bildiriyi okuduktan sonra bunun farkına vardım. Çetrefil bir iş Itiraf etmeli ki, bu kendi başına pek çetrefil bir iş; en az iki kuşak pozitivist ve nominalist Alman ve Amerikan çağdaş düşünürünün altından kalkamadıklan kadar çetrefil bir iş. Bundan dolayı Denkel'in olağan Türk okurunun felsefi olgunluğunu da dikkate alarak bu özgün öğreti serimleme çabasının üstüne pek vurgulu olarak varmaması herhalde daha iyi olmuştur; kitabın amaç birliğini korumak açısından. Kitabın, Bilgi Felsefesinin tarihsel düşünce akışı içinde bağıntüı bir öğreti olarak serimlenmesi olarak gördüğüm başbca amacı açısından Kant'tan Husseri'e kadar uzanan çizginin Descartes'dan Berkeley'e kadar uzanan usavurmalar zincirine oranla hemen hiç göz önüne alınmamış olması belki daha ciddi bir eksiklik; bana kalırsa çağdaş öğretilere geçilirken Moore ve B. Russell'in görüşlerine daha genişçe yer verilmesi de epey yararh olurdu. Kitabın ortalarına kadar iyi bir rehber işlevi sürdüren yazann bundan sonra doktriner bir hoca rolünü üstlenmesini epey yadırgadım. Hatasız kul olmaz: Bilginin Temelleri eksiklerine ve kusurlarına rağmen Türk Felsefe yazınına çok değerli bir katkı. ilgi alanını epey sınırh tutup başka öğretilerle ilgilenmekten vazgeçmesi eleştiri konusu olamaz. Ama ben beklerdim ki koklü bir felsefe eğitimi görmek bir düşünürü, alanındaki rakip öğretilere kendi görüş açısını niye tercih ettiğini açıklamak bahanesiyle, ciddi bir eleştiriye dayanamayacak karalar çalma eğiliminden alıkoysun. Bu bakımdan Anlamın Kökenleri'nin ilk sayfalarını cidden yadırgadım. Yazarın bu sayfalarda kendi açısından horladığı semantikçi yaklaşımın savunmasına kalkışmanın yeri değil bu inceleme. Ama tercihlerimizi rakip seçeneklere kara çalmaksızın yapıp savunma eğilimi her yerde övülmeli bence. Ekonomi politiğe önemli katkılarda bulunan ünlü Italyan iktisatçısı Sraffa'nın temel eseri MALLARIN MALLARLA ÜRETİMİ (çev. Ümit Şenesen, İTÜ Yayınları, 1981) Türkçeye de kazandınldı. MEHMET ALTAN Üretim ve bölüşümün hangi ilkelere göre belirlendiği, ekonomi politiğin en temel sorusudur. Bu soruya bütün ömrünu verip ekonomi politiğe büyük katkılar yapan, NeoRikardiyen ekolün kuruluşunda en önemli rolü oynayan İtalyan iktisatçı Piero Sraffa, geçen yıl 2 eylül gecesi, yaşamının büyük bir kısmını geçirdiği Cambridge'de, 86 yaşında ölmüştü. Bu uzun ömür süresince, ciltlerce kitap yazmamıştı. Hatta tam tersine çok az yazmıştı. Ancak yazdıklan iktisatçılar dünyasını yoğun bir tartışma içine çekmeye yetmişti. 29 yaşmdan itibaren Ingiltere'de, Cambridge'de ders vermeye baslamış; ama memleketi ttalya ile ilişkisini hiç koparmamıştı. Hapishanede tamştığı Gramsci'den, Keynes'e kadar uzanan çok geniş bir dost çevresi olmuştu. Sraffa'nın mesleki yasamında üç önemli tarih vardır. Bunlardan birincisi, 1925 yılıdır. Bu tarihte, Italya'da, "mallann fiyatlarının, tam rekabet koşullarındaki bir piyasada karşılaşan arz ve talep tarafından belirlendiğini" kabul eden klasik iktisat ekolünü eleştiren bir inceleme yayınladı. Bu çalışma ertesi yıl, Ingilizce olarak Economk Joornal'da yayınlandı. Bu çalışmasından sonra ya tam rekabeti belirleyen koşullan yeniden ele alarak (çağdaşı Joan Robinson gibi) eksik rekabet koşulları uzerinde çahşacak ya da Adam Smith ve David Ricardo'da ifadesini bulan "tabii fiyatların, üretim sürecinde, talepten bağımsız olarak belirlendiği"ni öne süren teoriye yeniden eğilecekti. Sraffa ikinci yolu seçerek, Ricardo'nun görüşlerini yeniden ele almaya karar verdi. Ve yaklaşık 40 yılını bu işe adadı. Once, 1951 yıhna kadar, Ricardo'nun bütün eserlerini derlemekle uğraştı. Ricardo'nun tüm eserlerine yazdığı önsözde daha sonra MaUann MaUaria Üretimi adlı kitabında mükemmelleştirdiği fiyat ve bölüşüm teorisinin temellerini attı. Söz konusu önsözde, ekonomideki kâr haddini, emekçilerin yaşamını idame ettirecek ürün bir yıl Duyduk Gördük sonra Piero Sraffa Ekmeğini sen mi veriyon? lerin üretildiği dallardaki kâr hadlerinin tespit ettiğini söylüyor; örnek olarak buğday üretimini ele alıyordu. Ricardo da örneklerinde buğdayı kullanmıştı. Sraffa'ya göre, buğday üretimindeki kâr oranı üretime sokulan buğday ile, üretilen buğday arasındaki farka eşitti. Çalısanların ucretlerini buğday olarak almalan, belki önceki yüzyıllarda mümkün olabilirdi; ama yasanan çağ için bu pek akla yatkın gelmiyordu. Sraffa bu eleştirileri, 1960 yıhnda, 62 yaşındayken yazdığı ve Türkçeye de çevrilen Mallann Mallarla Üretimi adh kitabında yamtladı. Kitapta, fiyatlann oluşması ve ücretlerle, genel kâr haddi arasındaki ilişki yeni bir teorik anlayışla ele alınıyordu. Yüzyıl başlarında yaşamış olan, Adabeyi adıyla ünlü Sevres Bey, yaz kış Büyükadada yaşarmış. Dönem Şirketi Hayriye vapurlannın dönemi. Bu vapurlar yandan çarkh. Adabeyi'nin eviyle işi arasında harcadığı süre her gün altı yedi saati bulurmus. Bir gün, Nevres Bey'i az tanıyan biri sormuş: Affedersiniz beyefendi, acaba nerede ikamet buyuruluyor? Adabeyi kahkahayı patlatmıs. Şirketi Hayriye vapurlarmda, efendim, Şirketi Dolanchncıkk da işportada Kayserili Izzet Cundüz. Istan bul'a askerliğini yaptığı 1954 yıündan beri ilk kez geüyordu. Çok değişmişti tstanbul. Tramvaylar kalkmış, yerine belediye otobüsleri gelmişti. Aksaray'daki durakta bilet satmakta olan çocuğa 60 lira verdi, bir abonman bileti aldu Belediye otobüsü sandığı, Yıldınm Mah. Eminönü hattında çalısmakta olan, mavi 332C17 numaralı halk otobüsüne bindL Otobüs oldukça yeni olmasına karşın, koltuk sayısı azdu Her iki sıra koltuktan bir tanesi kaldtnlmıs, aralarda geniş boşluklar yaratılmıştL Sedenini öğrenmek istedi, yanma yaklaşan büetçiye sordu. BiletçL ,46ı buralann yabancısısın galiba, dedi. Sabah ve akşamları bunların nasıl dolduğunu bilmiyorsun herhalde, Daha fazla vatandaş yüklemek üzere ara koltuklan kaldırdık. Ücretleri alalım. Para, bilet geçer. İzzet Gündüz, aldığıyamttan tatmin olmuş biçimde, elindeki az önce aldığı bileti uzattu Biletçi bileti aldı, inceledu Abiciğim be, sen de çok safmışsın. Bu bilet abonman bileti değil ki. Halk otobuslerinde bizim kestiğimiz biletlerden. Veren otobüsün dışında da bir işe yaramaz. Kötü aldatmışlar" dedi. Çok değişmişti istanbuL Cebinden bir ellilik çıkanrken, söylendi tzzet CündUz Vay canına be, bizim zamanımızda kule, köprü falan satarlardı. Demek dolandırıcılık da işportaya düştü. Denkel'in anlam ögretisi Denkel anlam öğretisini, daha önce öne sürülmüş deneyci davramşçı anlam öğretilerinin zayıflıklarını ayrıntıh olarak inceleyip, bu öğretilere karşı öne sürülen haklı eleştirilerden nasıl kaçınılabileceğini araştırmak yoluyla geliştirip ortaya koyuyor. Bu yöntemin önemli üstünlüklerinden biri okuyucuya konunun tarihi ile ilgili epey bilgi edinme fırsatı vermesi ise bir başka önemli üstünlüğü de öne sürülen nihai çözümü öne sürmerün usal gerekçelerinin de açıkça ortaya konmasını sağlaması. Denkel'in Searle ve Grice gibi epey ünlü anlam felsefecilerinin öne sürdükleri öğretilerin zayıflıklarını ortaya çıkarmak için öne sürdüğü, karşı örnek işlevi gören, iletişim durumlannın çok zekice ve ustaca ortaya konmuş örnekler oluşu; ve bunların Denkel'in kendine uzmanlık alanı olarak seçtiği alanın bütün stratejilerini onlan iyi uygulayabilecek kadar benimsemiş olduğunu göstermesi Türkiye'de felsefe ile ilgilenen herkesi onurlandırmalıdır. Nitekim yazılarının tngiliz ve Amerikan bilimsel dergilerinde yaymlanmış olmalan da Denkel'in işini dünya öiçütlerine göre de iyi bilen bir felsefeci olduğu yargısını desteklemektedir. • Dr. Harun Rızatepe, ODTÜ Felsefe Bölümü öğretim Üyesidir. Sraffa'nın teorisi Sraffa, teorisinde malları ikiye ayırıyordu. Temel mallar üretimin her aşamasında dolayb veya dolaysız olarak kullanılan mallardı. Temel olmayan mallar ise diğer mallann üretiminde kullanılmayan mallardı. Ekonomide kâr oranlan temel mal üreten kesimlerde belirleniyordu. Sraffa, Ricardo'nun "tabii fiyatlar üretim sürecinde, talepten bağımstz olarak belirlenir" görüşüne çağdaş bir tutarlılık ve yeni bir boyut getirerek NeoRikardiyen ekolün temellerinı sağlamlaştınyordu. Sraffa, bölüşüm konusunda yolunu izlediği Ricardo'dan ve Marksist emekdeğer teorisinden büyük ölçüde ayrılıyordu. Sraffa'ya göre, gelir bölüşümü sosyal bir değişkendi. Başka bir deyişle, kâr ve ücreti üretim süreci değil, sosyal koşullar belirliyordu. Sraffa'nın, ekonomi politiğe getirdiği bu yeni yonım, NeoRikardiyen ve NeoMarksist iktisatçılar arasında önemli tartışmalara yol açmış bulunuyor. Hayriye vapurlarmda. Ünlü ressam Agop Arad üstadımız için de, Tarabya Beyi dense yeridir. Kendini bildi bileti Boğaziçi'nin bu güzel köşesinde yaşayan Arad, geçenlerde Hristo Lokantası'nın üzerindeki dairesini boşaltmak zorunda kalınca çok üzüldü. Neredeyse Tarabya'dan uzaklaşmak zorunda kalıyordu. Ama sonunda başını sokacak yeni bir kirahk ev bulabildi de, kendisi için acı ve tatlı anılarla dolu olan bu semtten uzaklaşmamayı başardı. Doğalhkla, Adabeyi gibi Tarabya Beyi Agop Arad'ın da epey uzunca bir zamanı Tarabya otobuslerinde geçer. Geçenlerde yine aynı otobüsle yolculuk eden Arad'ın gözüne kalabalık bir aile iliştl Anne, çocuklardan birini yanma, ikisini kucağına oturtmuştu. Biri de paçasına yapışmış çekiştirip duruyordu. Dayanamayan Arad: Hanım, bu kadar çocuğa nasıl bakacaksın? deyiverdu Kadın dönüp ters ters üstadı süzdü, sonra cevabı yapıştırdv Ekmeğini sen mi veriyon? Gazetecüer de Uberaliznün kurbanı oldu özal'ın ekonomide uyguladığı "ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" ilkesinin son kurbanı da gazeticiler oldu. Başbakan özal'ın Afyon Uşak gezisini izleyen gazetecüer, Uşak Şeker Fabrikası 'nda Başbakan 'la birlikte yemek yedikten sonra Ankara 'ya doğru yola çıktılar. özal Sivrihisar yakınlanndaki Nasrettin Hoca 'da yemek molast verecekti. Gazetecüer ANAP tarafından kendüerine verüen bir araçla gidiyorlardı. Yemek yerken Başbakan 'la konuşma fırsatı bulabilecekleri için acele eden gazetecilerin bindiği yerti oto, Sivrihisar yol aynmmda karşı yönden gelen bir başka özel oto ile çarpıştı. tki araç da şiddetti çarpışmadan hasar görürken, araçta bulunan gazetecüer ufak tefek berelerU olayı atlattılar. Araçta "Milliyet" gazetesinden Süreyya Oral, Ulusal Basın Ajansı'ndan Veli özdemir, "Yeni Nesil" gazetesinden Abdülkadir Selvi ve "Cumhuriyet"gazetesinden Celal Başlangıç vardı. Hemen Başbakan özal'm yemek yediği yaklaşık 20 kilometre ilerdeki konakhzma tesisine telefon edüerek Başbakan'ın Koruma Mudürü'ne haber iletildi. Bilgi felsefesi Bu kitabın Türk okuru açısından çok değerli bir başka özelliği, bilgi felsefesinin anılan tarihsel gelişiminin yirminci yüzyılda, özellikle de AngloSakson felsefesinde, nasıl sürdüğünü, ilk bakışta yepyeni gibi duran analitik felsefe yaklaşımlarının aslında nasıl Descartes ve Kant'tan gelen sorunlara yönelik çözüm denemeleri sayılabileceklerini irdelemek fırsatını vermesidir ve bilebildiğim kadarıyla bu açıdan şimdiye kadar yayınlanan en önemli kaynaktır. Denkel kitabın orasına burasına serpiştirilmiş, pek de derin olmadığı izlenimi veren, usavurmalarla maddeci, adeta davranışçı bir bilgi öğretisini de okuruna benimsetmek amacını gü "Anlamın kökenleri" Denkel anlam öğretileri üzerıne yayınları ile de dikkati çekti son yıllarda. Doçentlik tezine dayanan Anlamın Kökenleri bu yayınların sonuncusu. Anlamlılık olgusunun 'pragmatics' denen yönü ile, yani bireylerin, bir toplum bağlamında, birbirleri ile anlaşmak için yaptıkları davranışlar ve yararlandıklan araçlarla ilgili olgular öbeği ile ilgileniyor Denkel, bu bakıma deneyci davramşçı felsefeler, anlam öğretileriyle sırurlı kalıyor ilgi alanı. Bir felsefecinin Yemek yerken olayı öğrenen özal, yemeği bittikten sonra konvoyla yola çıktı. Gazetecüer de kazantn olduğu kavşakta öylece kalakalduar. Sonra kimi bacağım, kimi kafasını, kimi kolunu tuta tuta Balıkesir'den gelip Kayseri'ye gitmekte olan şehirlerarası bir otobüse binip Ankara'ya doğru yola çıkarken, "Yine liberalizmin kurbanı olduk galiba" demekten kendilerini alamadüar. HAYVANLAR ÎSMAÎL GÜLGEÇ € CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER zırhğı içinde.. Bundan böyle kulüp üyeleri, ansiklopedik yaymlan da Kitap Kulübü'nden indirimli ve taksitle edinebilme olanağına kavusacaklar. Türkiye'de ilk kez geçen yıl Cumhuriyet ile birlikte verilen Kitap Ekleri, bu yıl da Ankara Şenliği ile birlikte yine tüm okurlara ücretsiz dağıtılacak. Kasım da Ankara'dayız Cumhuriyet KÎiap Kulübü okurlanyla ilk kez arahk 1983 'te tstanbul Kitap Fuan 'nda tanışmıştı. Bu etkinükleri sırasıyla Ankara ve Berlin fuarlan izledi. Aradan geçen altı ayhk süre 2000'i aşkın yazann 145 yayınevinde yayımlanmış 5500 kitabım, 17000 Cumhuriyet Kjtap Kulübü üyesine sunulmaum sağladı. Ankara'da 17kasım tarihleri arasında Odalar Birliği'nin Bakanlıklar'daki zergi salonlannda 145 yayınevinin 5500'ü aşkın kitabı yine türlerine göre aynlmış, okurun tüm kitaplan tek tek inceleyebileceği biçimde sergilenecek. Cumhuriyet Kitap Kulübü, Ankara Şenliği'yle bir yeniliğidaha okurlara sunma ha SÜRELİ YAYINLARDAN İKTtSAT DERGİSİ, Özel Sayı, No. 237238 (Ağustos Eylül 1984). Ülkemizin en eski sureli yayınlanndan olan, tktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti'nin yayın organı İktisat Dergisi Temmuz 1984'te 20. yayın yılını tamamladı. Yıldönümü nedeniyle yayınlanan özel sayı, bu yıl 2628 nisan tarihleri arasında düzenlenen 9. İktisatçılar Haftası'nın "Piyasa Ekonornisiıne Geçerken" konulu toplantuanna sunulan bildiri ve tartışmalara yer veriyor. Özel sayı, iktisat sorunlarımızla ilgilenenlerin edinmeleri gereken bir kitapçık niteliğinde. AYES EN ÇOK SATAN ŞtİR KİTAPLARI 13.9.1984 11.101984 Sıra: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Kod: 032.022 032.023 152.024 031.002 032.036 010.005 Kitabın Adı: KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK Yazaru Dört Hapisaneden Rubailer Aayı Bal Eyledik Şürler Red Türküleri Yaşamı ve Tüm Şiirleri 022.057 Bütün Şiirleri Şürler 002.028 002.029 Bütün Şiirleri 124.24020 Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı Nazvn Hikmet Nazan Hikmet Hasan Hüseyin Pablo Neruda EluardA ragonDesnos Enver Gökçe Sabahattin Ali A. Befıramoğlu Cahit Külebi L. Aragon GALERİLER BELCE SANAT EVİ 528 66 29 526 10 00/412 HOCA ALİ RIZA SAMÎ'YETİK Taş Baskılar Sergisi 830Bdm1W4 f»lllLl S 0AA »#t. 11M (Dosttr Ttftlnm *M SÜHA ÖZTARTAR SANAT GALERİSİ Ertuğrul Ateş PıntarS«|isi 5 Ekim 20 Kasım 19M Galenmız Pazar gunleri açıktr Sıraselviler Cad 77 Takamlst Tel 143 40 90 DESTEK SANAT GALERİSİ TABAR Sanat Galerısı NEVİN MENGÜ Sutaıboya Rısia Sergisi 10 Ekim 29 Ekim Barbaros Bulvarı. Bartaros Apt 74/4 (Nobel yani) Te 161 80 72 NAFİ ÇİL Resim Sergisi 631 Ekim Abdı IpeKc. Caa 75 Macka 1450354 CİHANGİR RESİM ATÖLYESİ ÇALIŞMALARI DESEN.BASKI SERGİSİ 100YILDAN 50RESSAMDAN 6.27EKMS984 URART MEHMET GÜLER Resfn Sergisi 425 Ekim T4RİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARKAS COCTEAU'NUN ÖLÛMÜ.. 13(>3'TE BU6UN, UNLU FMNSlZ SAMATÇıSİ COC7EAU,74 >AŞINDA ÖLOÜ. KALPSEKTEStHE NEDSM OLAN OLAY, BÜYÜK DOSTU,ŞARKICf EOITV PIAF'IN ÖLÛMÜYDÜ. COCTE/>U,OZİfJUĞ/, YAZARUĞI, RSSSAMUĞı,7iy'ATKOCULU6U VESİNEMACIUĞIYLA ZOYÛZYIUN ÖNEMÜ SAHATÇ/LA(ZtNOANPI. ÇOK YONUİ OLUŞUNUN YANİ SUÎA, ÖNCÜ (AVANT6ARDF) KALMAYI DA G£NELUKLE BAŞARMIfTI.ONUN TİYATRO UZERİNE. YAPTIĞl ÇAUÇMALAK^KKATÇEKİCJDlR. *GE£Ç£taJ£Tİ)CÜLÜK.''(SURREALJZLt) Gi(lİ,2AtoAHtNIN GÖZDE AKIMLARINI TİyATKOOA UYGUCAAIAYA, MfTOLOTİK ÖyKÛLBRİ l/EYA 6ÜNIÛK y<*y#\ ŞAMf O2ANCA YVZUMLAMAYA ÇALIÇMIŞT1.SİNEMA//. DA DA AYN/ YOMVEMİ fOJUAHAN COCTEAU'HUM '{( ' FİLMLERİ İL&İYLB İ2LENMİŞTİ. (6ÜZEL İLE HAYl/ANt9U&8$ 11 Ekim SANAT GALERİSİ 198485tasdtaemi kayrtlan basJamısiır. DESEN VE YAĞLIBOYA ATÛLYESİ ÇOCUKLARA GENÇLERE YETIŞKİNLERE Cihangır Cad. No: 42/2 Tel: 143 37 24 SANAT GAİERISI DEKORASYON tENERYO^U EFLATUN SOKAK NO 5/2 TLF 338 53 28 HEFlTJRRESIf." SATIN ALIMR SEVtMCE I RESİM ÖNÂRIM IM MERKEZI Ltd. GRUP KASİF ÖMER HAYYAMİ Sanat Galerisi ğrettettefMı, SıflnterMı Resim çiçektir, bakrnı istor• Maçka Cad 73/1 Teşv*iye / İstanbul Tel 148 22 35 Galatasaray. Û Hayyam Cad 19 15 bKIM DE AÇILIYOR ÖMER KALEŞİ 12 BdM 10 Kasw Kurtuluş Cad No 191 Tel 140 47 S3 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet // Ekim nu j<.Urimızde kalarak profesörterle temas edecektir. 19341984 ÜHCAMİZ tanatçıbnıiR, kMptntft Meclis açılıyor Ankara 10 (Telefonla) Meclis 25 teşrinievvelde açılacağı cihetle yapılan hazırlıklar tamamen bitmiştir. 25 teşrinievvel içtinıaı ve müteakıp toplanmalar için merasim yapılmıyacaktır. Gazi Hazretleri 1 teşrinisanide senelik nutuktarım irat edeceklerdir. Reisicumhur Hazreılerınin bu seneki nutuklannda bilhassa haricı ve iktisadi meselelere çok ehemmiyet veritdiği anlaşılmakıa ve alaka ile beklenilmektedir. M. Malş geliyor Haber aldığımıza göre Üniversite ıslahatmı idare eden ve mayıs ayında buradaki müşavirlik işlerini bitirip memleketine avdet eden profesör Malş bu ay sonuna kadar tekrar şehrimize gelerek Üniversitenin ıslahattan sonra aldığı şekli ve derslerde yapılan değişikliklerden alınan neticeleri tetkik ederek bir rapor hazırlayacaktır. Profesör Malş bu raporunu Vekalete verecek ve bir (öcretsbrt.)Sniiltr Içfea »in MftMkMiı Tel 150 89 94 PK 598 Beyoğlu Selim resim seıgisi 4 24 Ekim 84 hcrgiın I 2 a N (paıar haric' FOTOĞRAF KURSU SEKIZ HAFTA SÜRÛYOR 27 ve 31 EKIM'DE BAŞLIYOR 1. Gnıp: Cumartesi13JO15J0 2. Gnıp: Çarşamba18302030 KAYrt İFSAKnKStM, SlfUSELVİLtR CAD. ALMAN HAST1NESİ KARŞI SOKAĞI ÇAKAR APT. U t 2 Ankarada intihap hazırhgı Ankara 10 (Telefonla) Ankarada belediye intihabatı başladı. Bugun takriben 6000 kişi kadar reyini kullandı. Vekiller, mebusların çoğu belediyeye giderek reylerini verdiler. Halk kürsülerinde birçok hatipler söz alarak inkılabın faydatarmı anlattılar. cn galcri NECDET KALAY Posat Resim Sergisi 1 Ektal 17 Ekim Valıkonağ caü Pasaı 85 r e | 146 72 8' galeri ilanları her gün bu köşede 200.000 numaralı bilet kcucııidı U ĞUR C İ Ş E S İ PAZARTESİPUISEMBECUMA 1&O0HEN SONRA