28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 1984 HABERLER CUMHURİYET/7 "Bizleri cehalete mahkum ediyorlar" yaşındaki 3 çocuk anası Fatma Özaydın, "Bu yıl liseyi bitiriyorum, fakat binlerce kişi için akşam okullan mutlaka olmalı" diyor. ASİYE UYSAL Gebze, İstasyon mahallesindeki evinde sabah saat 6.00'da uyanıyor. Trene binerek, Bostancıdaki çalıştığı alüminyum atölyesine gidiyor. Işten akşam saat 17.00'de çıktıktan sonra Üsküdar Paşakapısı'nda öğrenim gördüğü Burhan Felek Lisesi'ne saat 18.30'da başlayan dersineyetişiyor. Ders bitimi koşarcasına Haydarpaşa tren istasyonuna gidiyor ve gece saat 24.00'te tekrar evine dönüyor. Doğrama işçisi ve akşam öğrencisi Hasan Çalışkan'ın (19) haftasının beş günü böyle geçiyor. Çahşkan'a "Uykunu nasıl alıyorsun?" diye sorduğumuzda yanıtı şöyle oluyor: "Trende uyuyonım." Burhan Felek Lisesi'nin akşam bölümü öğrencileriyle konuşuyoruz. Akşam okullan bu yıl tümden kapatılacaklar. Konuştuğumuz ortaokul ve lise son sınıf öğrencilerinden en genci 19, en yaşlısı 45 yaşında. Tümü "Akşam okullan kapatılmasın" diyor. Hepsi çalışıyor, hepsi okul döneminde ekonomik nedenlerden, adet ve geleneklerden ya da köylerinde ve yakınlannda ortaokul, lise bulunmamasından ortaöğrenim olanağından yoksun kalmış• Hasan Çalışkan, bu öğren. .ıerden sadece biri. 1977 yılında ayrıldığı Bingöl, Kiğı kazasının Batıyaz köyünde ortaokul bulunmadığından, ilkokul sonrası okuyamadığını söylüyor ve "Lise diploması alıp bir devlet işine girmek istiyorum" diyor. tstanbul'a okumak için geldiğini söyleyen televizyon tamircisi tbrabim Kaya da (21), doğum yeri olan Çankın, Ilgaz kazasının Söğütçük köyünde ortaokulun bulunmadığını, maddi olanaksızhklar nedeniyle uzun süre ortaokul bulunan başka bir yere gidemediğini söylüyor. Ancak 1978 yılında Istanbul'a gelebildiğini belirten Kaya, "Üniversiteye de gitmek istiyorum. Ne olursa olsun gideceğim" biçiminde konuşuyor. Nişanlı olan Kaya'nın şimdi tüm dileği, akşam liselerinin kapatılmaması. Burhan Felek Lisesi gece ortaokul bölümünde okuya n 38 yaşındaki SSK Göztepe Hastanesi işçisi Feramuz Kaya, aynı zamanda okuduğu 4A smıfının başkanı. Kaya'nın çocuklan söylediğine göre boyuna ulaşmış. Üç çocuğundan en büyüğü 14 en küçüğü 7 yaşında. Derecesinin yükselmesi ve genel kültür düzeyini arttırabilmek için okuduğunu söyleyen Kaya "Gece okullan açılırsa, liseye devant edecegim" diyor. ORTAOKUL ÖGRENCtSt KALORİFERCt lnönü llkokulu'nun kalorifercisi Erhan Özgenç de (31) akşam ortaokul öğrencisi. ÖzgençMn de en büyüğü 6, en küçüğü 3 yaşında olmak üzere üç çocuğu var. Sinop, Erfelek kazasının Değirmencili köyünden olan özgenç şöyle konuşuyor: 'Zamanında maddi olanağımız yoktu. Bizi okutamadılar. Şimdi içimde okuraa istegi var. Bir yandan çalışıyor, bir yandan okuyonım. Akşam okullan kapatılırsa cehalete mahkum edilmiş oluruz." Erzurum, Aşkale kazasının Pırnakaban köyünden Bahyam Yöyen de (19) akşam öğrencilerinden. Aynı zamanda Şişli Bomonti'deki bir dökümhanede çalışan Yöyen, 1974 yılında ailesi ile birlikte Istanbul'a gelmiş. lstanbul'da başladığı ortaokuldan kendi deyimiyle uyum sağlayamayarak aynlmak zorunda kalmış. "Ortaokul çok ağır geldi" diyor. Daha sonra mahallesindeki gece okulu öğrencisi olan arkadaşlarının etkisiyle akşam ortaokuluna başlamış ve dördüncü sınıfa kadar gelmeyi başarmış. Şimdi, akşam okullannın tümden kapatılması nedeniyle liseye devam edemeyeceği için üzgün. Burhan Felek Lisesi'ndeki gece bölümünun bir de "Fatma Anası" var. Fatma Ozaydın, tam tamına 45 yaşında ve üç çocuk yetiştirmiş. Çocuklarından ikisi üniversite öğrencisi, biri üniversite mezunu. Özaydın, yoksulluğun ve yanlış anlayışın kurbanı olduğunu ifade ediyor. tlkokulu bitirdikten sonra daha 15 yaşında evlendirilmiş. 30 yıllık evliliği süresince, geçen yıllar, içindeki okuma isteğini köreltmemiş, aksine daha da arttırmış. Akşam okuluna gelmesi de pek öyle kolay olmamış. Sadece çevre baskı.sına karşı değil, eşine karşı da mücadele vermiş. Inatla 8 yıl süren ortaögTeniminden sonra lise son sınıfa ulaşmayı başarmış. Şimdi endişesi başkaları için. "Ben bu yıl liseyi bitiriyorum. Ama benim gibi okuyamayan diğer binlercesi için akşam okullan mutlaka olmalı" diyor. 3 çocuk babası kaloriferch akşam okullarının kapatılması kararını eleştiriyvr Davalar... Soruşturmalar. 1 Mermi kaçakçısı 12 kişinin 1224 yıl hapsi isteniyor ANKARA (THA) Yasa dışı örgütlere satmak amacıyla yurt dışından, yurda kaçak olarak getirdikleri çok miktarda mermiden 80 bin adedini Silahlı Kuvvetler'in ülke yönetimine el koymasından sonra toprağa gömen ve 3 yıl sakladıktan sonra alıcı kılığındaki polislere satarken yakalanan 12 kişi hakkında dava açıldı. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcıhğı tarafından haklannda dava açılan ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar, Mermiler ve Bıçaklar Yasası uyarınca, 12 yıl ile 24 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları istenen sanıklar şunlar: Mehmet Çakmak. Osman Ölmez, Mehmet Yüksel, Tacettin Yüksel, Ahmet Kaya. trfan Şahin, Azmi Şenol, Mehmet Yılmaz, Mehmet Toktağ, Sabri Kızılyar, Osman İmamoğlu ve Fahrettin Durmuş. Sanıklar arasında bulunan "Çayırovalı Osman" diye büinen Osman tmamoğlu, daha önce silah kaçakçılığı suçundan 20 yıl, sigara kaçakçılığı suçundan ise, 5 yıl ağır hapis cezalarına mahkum edilmişti. Sanık hakkında açılan başka kaçakçılık davaları ise halen devam ediyor. 12 sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde "Kaçakçılık Mahkemesi" diye bilinen 4. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Ankara (4) Numarah Askeri Mahkemesi'nde başlanacak. ASALA'YA SATACAKLARDI lstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından halen fırarda olan Hasan Conkara ve halen cezaevinde bulunan Osman İmamoğlu (Çayırovalı Osman) ile işbirliği yapan Mehmet Çakmak'ın silah ve merrni satıcılığına aracılık yaptığı ve kendisi ile ilişki kurulduğu takdirde silah ve mermi alınabileceği saptandı. Alıcı kılığına giren polis memurları ile Mehmet Çakmak arasında ilişki kurularak, bir Ermeni kaçakçı aracılığı ile mermüerin İran'daki Asala müitanlanna gonderileceği soylendi. Sanıklar ile alıcı kılığındaki polisler, söz konusu 80 bin mermiyi 4 milyon 800 bin liraya satın almak için anlaştılar. 4 ağustos 1983 günü gece yansı, Adapazan Geyve Gülhoşlar Köyü yakınlarındaki koruluğa sanıklarla birljkte giden polisler, 7 plastik bidon içindeki mermileri ele geçirdüer. Sanıkların ele geçirilmesinden sonra, soruşturma derinleştirildi. Sanıkların sorgulamaları sonucunda, Osman Ölmez, Mehmet Çakmak, İrfan Şahin ve Ahmet Kaya'nın evlerinde yapılan aramalarda 3 adet tabanca, 5 kilo 90 gram özelliğini kaybetmiş baz morfin ve 2 bin 775 adet mermi daha ele geçirildi. Mersin'deki "Ibrahim Baybora" gemisi kurtardmaya hazır duruma getirildi İsUnbul Haber Servisi Mersin limanında yan yatarak batan "tbrabim Baybora" RoRo gemisinin içindeki >lık boşaltıldı. Önümüzdeki günlerde geminin çıkanılması çalışmalarına başlanması bekleniyor. Rıhtıma bağlı olarak yük tahliyesi yaparken 21 ekim 1983'te yan yatarak batan geminin kurtanlması çalışmalarına 22 ekimde başlanmış ve gemi donatanı Deniz Nakliyat tarafından, yükü kurtarma işi Isıanbul Gemi Kurtarma şirketine verilmişti. 35 milyon liraya yükü boşaltma işini alan şirket 8 kasımda Deniz Nakliyat'la sözleşme imzalamış ve işi tam çahşılan 30 iş gününde bitireceğini taahhüt etmişti. Deniz Nakliyat yetkilileri, 28 aralıkta yaptıkları inceleme sonunda gemide çıkartılması olanaksız 70 ton kadar yük kaldığını ve bu durumda gemideki yükün tamamen çıkartıldığının kabul edildiğini, tstanbul Gemi Kurtarma'nın taahhüt ettiği işi tamamladığını bir protokolla onaylamışlardı. öte yandan geminin çıkartılması konusunda yeni gelişmelerin olduğu da öğrenildi. Geminin yüzdürülmesi konusunda Ray Sigorta tarafından açıklanan ihaleyi 20 gün sure ve 305 milyon lira önererek kazanan Federal Alman E.Kronschnabel firması ile henüz sözleşme imza.lanmadı. Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı'ndan ihalenin yabancı bir firmaya verilmesine ilişkin iznin çıkmasına karşılık Ray Sigorta'nın henüz sözleşmeyi imzalamaması ihalenin iptal edileceği şeklinde yorumlara neden oldu. Bu arada Denizcilik Bankasfnın Gemi Kurtarma İşletmesi'nin 300 milyon liralık yeni bir teklif verdiği belirlendi. Yeni balık hali çöplüge döndü 1 O Dr. Elçi: Eııflasyondan etkilenmeyen tek şey bilgisayarlar İstanbul Haber Servisi Temel Bilgiler Programlama ve Uygulama Merkezi'nce (TEPUM) düzenlenen "Mikrobilgisayariann Gelişimi ve Eğitimde Bilgisayarlar" panelinde konuşan ODTÜ bilgisayar Bölümünden Dr. Attila Elçi, "Enflasyondan etkilenmeyen tek şey bilgisayarlar" dedi ve 1960'lardan bu yana Türkiye'de bilgisayar sayısının 421 kat arttığını bildirdi. Elçi, buna rağmen Türkiye'de bilgisayarlann gelişmesinin, dış ülkelerle karşılaştınldığında çok düşük bir düzeyde kaldığına dikkat çekti. Panelde genel olarak, mikrobilgisayarlann daha çok hizmet kesiminde kullanıldığı, eğitim alanına bu aygıtlann sözü edil•neye değecek ölçüde girmediği urgulandı. TEPUM adına konuşan Hakkı Sevand, bilgisayar destekli eğitimde öğrencinrn konuyu öğrenme süresinin yarı yarıya azaldıgını kaydederek, bilgisayarla çalışan öğreneinin not ortalamasının da yüzde 10 dolayında arttığını araştırmaların kanıtladığını anlattı. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Ali Baykal, TV ile eğitim, mektupla eğitim gibi, bilgisayarla eğitimöğretimin de giderek yaygmlaşacağı kanısında olduğunu söyledi. Ege Üniversitesi Bilgisayar Muhendisliği Bölümünden Dr. Sıtkı Aytaç, Bornova Anadolu Lisesi ile İzmir Kız Lisesi'nde yapılan bilgisayar uygulamalarında, öğrencilerin umulanın üzerinde uyum sağladıklannı bildirdi. Dr. Aytaç, eğitimde bilgisayar uygulamalarımn programlama dili öğretmekle sınırh kalmasını "büyiık bir yanlışlık" diye niteledi ve bilgisayann temel işlevinin öğrencinin yaratıcılıglnı geliştirmek olduğunu hatırlattı. canan ve bır sure once hizmete giren Kumkapı Su Ü Üriinleri Hali bakımsızlık ve ilgisizlikten çöplufe döndü. Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi ile göllerde avlanan balıklann satış ve ihracı için gönderildiği Su l runleri Hali'ne haftalardır çöp kamyonunun uğramaması şikâyetlere yol açıyor. Balıkçılar ve komisyoncular haflalardır çöplerin alınmadığını, dökülen balıklann koktugunu bu nedenle semt sakinlerinin şikâyetçi olduklannı soyluyorlar. Her gun binlerce kişinin girip çıktıgı ve çöplerinin alınmaması nedeniyle kokmaya başlayan yeni Su İ runleri Hali'nin suları da akmamaktadır. Balıkçılar, "Burası belediyenin gelir kapısıdır. Belediye satışı yapılan balıklardan hissesini almakta ancak hizmetini yapmamaktadır" diyorlar. Fotografta Su Üriinleri Hali'nde biriken çöp yıgını görtilüyor. (Fotoğraf: KADlR CANj Sol bir örgütün 36 militanı yakalandı İstanbul Haber Servisi tstanbul Emniyet Müdürlüğü, Asayiş Şubesi ekiplerince girişilen seri operasyonlar sonucu, adam öldurmek, yaralamak, guvenlik görevlüeri ile silahlı çatışmaya girmek, oto gasp etmek ve çok sayıda silahlı soygunu gerçekleştirmek suçlanndan aranan yasadışı bir örgütün 4'ü kız 36 mensubu yakalandı. 12 Eylül öncesinde Ankara'da 3 avukatm öldürülmesi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşan'nın yaralanması eylemlerine karıştıklan iddia edilen militanların uzerlerinde ve gizlendikleri yerlerde yapılan aramalarda 14 adet değişik çap ve markada tabanca, 583 adet mermi, 2 kilo civannda altın ve çok sayıda sol içerikli yasak yayın, sahte hüviyetler, mühürler ile eylemlerde kullandıkları Skoda marka bir kamyonetin ele geçirüdiği büdirildi. Asayiş Şube Müdürlüğü yetküüerinden edinilen bilgiye göre, 6 arahk günü Şişli Gültepe semtindeki bir kuyumcu dükkânının silahlı kişilerce soyulması olayına el koyan Ağır Suç Masası dedektifleri, Özden Kurşun ve Zehra Çarmıklı adlı üniversite öğrencilerinin bu soygunu gerçekleştiren yasadışı bir örgütle ilişki içinde olduklarını saptadı. Söz konusu kuyumcu dükkânından çalınan altınların ve olayda kullanılan silahlarla birlikte sanıkların yakalanması için bir dizi operasyona girişen görevliler, çalışmalan sonucu geniş çapta faaliyet gösteren yasadışı sol örgütün, militanlarını belirledi. Asayiş Şubesi'nin özel eğitim görmüş dedektiflerince İstanbul çapında girişilen seri operasyonlarla, Zehra Çarmıklı, Özden Kurşun, Latife Geçgin, Ümide Çelik, Metin Çarmıklı, Hayati Akbaş, Ali Timurlenk, Soysal Ekici, Mehmet Yeşiltepe, Ömer Gümiiş, Ahmet Aksoy, Siileyman Ateş, Ahmet Ateş, Nurettin Ateş, İnayet Koçak, Yusuf Yıldınm, İrfan Erdemoğlu, Kamber Tanrıverdioglu, Şakir Doğan, Sefer Arslan, Hasan Geçgin, Ali Süriictt, Ümral Siiriicii, Namık Kemal Aydın, Fehmi Yorulmuş, Kemal Giimiiş, Aytemur Dogan, Recep Aktaş, İsa Çimen, İsmail Kaplan, Mehmet Cemal Çarmıklı, Ali Ateş, Vahap Karataş, Haydar Uncu ile Mustafa Kılıç adlı kişiler gözaltına alındılar. Soruşturmayı derinleştirerek sürdüren görevliler, bu kişilerin 1980 yılında belirli aralıklarla Istanbul'un çeşitli semtlerinde bombalı pankan asmak, güvenlik görevlüeri ile silahlı çatışmaya girmek, oto gasp etmek ile kuyumcu ve fabrika soygunlarını gerçekleştirmek gibi eylemlerde bulunduklan ve yine 12 Eylül öncesinde Ankara'da 3 avukatm öldürülmesi, Ticaret Bakanlığı Müsteşarı'nın da yaralanması olaylanna kanştıklarını belirledi. Yetküilerce yapılan açıklamada daha önce gerçekleştirilen bir operasyon sırasında girdiği silahlı çatışmada ölu olarak ele geçirilen Gökalp Çiftçioglu'nun da Ankara'da çeşitli öldürme ve yaralama olaylanna karıştığınınsaptandı&ıilerisürüldü. Yasadışı örgüt mensuplarına ait tabancalann Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa gömülü olduğu halde bulunduğunu belirten aynı yetkililer, sanıklar hakkında yasal işlem yapıldığını, ancak soruşturmanın derinleştirilerek sürdürüldüğünü bildirdi. Bu arada, tabancalann bulunduğu mezarlığa tatbikat yaptırılmak üzere getirilen iki sanık, çukuru kazmamak için direnirken yerinden fırlayan bir gazete muhabirinin sözlü ve yumruklu saldırısına uğradı. Fotoğraf çekmek için olay yerine götürülen çok sayıda gazetecinin gözleri önünde samklara saldıran söz konusu gazete muhabiri daha sonra güvenlik görevlilerince ikaz edilerek geri çekildi. "Üç IstanbuT'un yönetmeni Feyzi Tuna: Bir daha filmim budanırsa adımı diziden çıkaracağım Kültür Servisi Milhat Cemal Kunlay'ın aynı adlı romanından Biilent Oran tarafından senaryolaştırılarak TV'ye uyarlanan "L'ç lstanbul" filminin yönetmeni Feyzi Tuna, dün Beyoğlu'ndaki Mine Film Stüdyosu'nda bir basın toplantısı duzenledi. Tuna, dizi filmin ilk bölümünde 4 dakikalık bir kesinti yapıldığını belirterek, "Yönelmen olarak adımı taşıyan filmin, gerekçesini kimselerin bilmediği, lîangi amaç ve ilkeyle yapıldığı anlaşılmayan biçimde budanmasına karşı çıkıyor ve 'Üç İstanbul'un her hatta ekrana gelebilmesi için taraf ımdan y upılan teknik \e estetik işlemlere elimi sürmeyeceğimi, benim dışımda yapıldığı zaman da adımı diziden çıkaracagımı açıklıyorum" dedi. Filmde rol alan sanatçılardan Nilgiin Akçalı, Savaş Dinçel, Yalçın Boratap'ın hazır bulunduğu ve "Üç İstanbuP'un ilk bolümunün videodan gösterildiği basın toplantısında, 11 bölümluk filme emeği geçen dört yüzü aşkın yaratıcı teknisyenin iki yıllık çabalarının, filme hiçbir katkısı olmayan TRT Televizyon Daire Başkanlığı Denetim Müdurü Altan kınal tarafından çiğnendiğini belirten Feyzi Tuna, "Bu gidişle Altan Kınal'ın sansüriı Abdülhamid sansürüne rahmet okutacak" diye konuştu. Filmin metin denetimini "Aydın Ongun'un yaptığını ve bütünüyle 'yayınlanabilir' diye onayladığını vurgulayan Tuna, buna karşın filmin görüntu denetimi sırasında Altan Kınal tarafından önce bir dakika otuz altı saniyesinin, film yayına konduğu gün de iki dakika yirmi sanıyesinin kesildiğini, bu kesinıilerin filmde kopukluklar ve sonraki bölümlerde de konuşmaların havada kalmasına yol açtığını söyleyen Tuna, konuşmasına şöyle devam etti: "Endişemin temelinde yatan, filmin henüz başında olduğumuz halde 'sansürcu' Altan Kınal'ın acımasız bir tutumla, elinde bahçe makası, iki yıllık yogun bir çalışmaya yönelik saldırısıdır. Bu saldın, ana karakterlerin henüz tanıtıldığı, çatışmaların, kişilik sapmalarının oluşmadığı ilk 44 dakikadan 4 dakikanın doğranması biçiminde olursa, diger 10 bölümiin ki giderek dramalik yapı yogunluk kazanacaktır başına gelecekleri tahmin için falcı olmak gerekmez. Üuşunülmesi bile ürkulücüdür ki, ekrana getirilmesi 20 ay süren, 400'den fazla insanın iğneyle kuyu kazma olçüsundeki emeğini içeren, 100 milyon liraya mal olan bir filmin kaderini bir kişi saptamaktadır. Bu kişi de Altan Kınal'dır." Filmin önümüzdeki pazar akşamı oynatılacak bölümünde Abdiilhamid'e fönderme yaptlan konuşmaların da yine Altan Kınal tarafından, "Abdülhamid hakkındaki düşünceler henüz kesinleşmemiştir. Bu nedenle lehinde veya aleyhinde yorum yaptırmam" gerekçesiyle kesildiğini, daha ne gibi bolumlere sansür uygulandığını filmi seyrederken öğreneceklerini belirten yönetmen Feyzi Tuna, sözlerini şöyle sürdürdü: "Altan Kınal, TRT'de elinde bir makasla dolaşıyor. Birinci bölümde hangi ölçiite göre kısaltma yaptı, film neyle, kimle çatıştı bilmiyorum. Ama bu dizinin devamı için beni ve filme emeği geçen herkesi endişelendiriyor. Eğer bu anlamsız sansıir surerse filmden adımı çıkanr, bundan sonra gereken işlemlere elimi surmem. \apılan. kelimenin tam anlamıyla katliamdır. Böyle bir katliama ortak olmayı kesinkes reddediyorum. 'Üç Islanbul' yaratıcılannın, emek verenlerinin biçimledikleri şekilde er ya da geç onurlu, yürekli filmlere layık halkımıza gösterilecektir. Yani zaman sansürcii kafasını aşacaktır. O zaman gelince, Altan Kınal ve aynı duşüncedeki sansürcülerin nerede olacaklannı merak bile etmeyeceğim." DevMadenSen'in 16 yöneticisi yargılandı İstanbul Haber Servisi DİSK'e bağh DevMadenSen Sendikası'nın 16 yöneticisinin yargılanmasına lstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkeme'de başlandı. Dünkü duruşmada iddianameyi okuyan askeri savcı, 1959 yılında kurulan DevMadenSen'in 30 kasım 1975'te DİSK'e katıldığını belinti. Askeri savcı, sendika yöneticilerinin MarksistLeninist ilkelerden kaynaklanan politik ve ideolojik mücadele yöntemi ile egemenliğin işçi sınıfının eline geçmesini sağlayacak bir duzen kurmayı amaçladıklarını ileri sürdu. Sendikanın kapatılmasını da isteyen askeri savcı, sanıkların TCK'run 141/16, 141/56 maddeleri uyannca, 6 yıl 8 ay ile 20 yıl arasında hapisle cezalandmlmasını istedi. Yargılanmasına başlanan ikisi tutuklu sendika yöneticileri şunlar: Husnü Koçyıldız, Yalçın Sendöl. İbrahim Beyhan, Dursun Şahin, Zeyni Sunal, Cemal Samutoğlu, Ali Kuleci, Baran Giizel, Hasan Altınel, Necmettin Göniilgül, Tayfun Görgiın, Tümer Üngiit 'İsmail Zehir, Elran Özcan, Hüseyin Ekici, Cemal Erdem. Hazine malı üzerinde oturanlar için davaaçılıyor YAVUZ OKAYBEN Maliye Bakanlığı'nca tespiti yapılarak hazineye devredilen taşınmazların çıkarcı bazı kişilerce kendi malları gibi gösterilerek kiraya verilmesi ile kiracı sıfatındaki kişilerin dolandırıldığı bildirildi. Konu ile ilgili olarak bilgi veren Maliye Bakanlığı, lstanbul Defterdarüğı Milli Emlâk Müdürlüğü'nden bir yetkili, hazine malı üzerinde oturan kişiler hakkında "haksız işgal" davası açıldığını belirtti. Aynı yetkili, hazine malını kendi malı gibi göstererek kiraya veren ve haksız kazanç sağlayan kişilerin, kiracılan dolandırdığını belirtti. Ve şöyle dedi: "İstanbul'da hazineye ait gayri menkul dosya sayısı 20 bine ulaşmaktadır. Usulsuz kiralamakiraya verme belirlendikçe dava açılmaktadır. Hazine malını kira>a \erenler, kiracılan dolandırmaktadırlar. Hazine malını bizim dışımızda kimden kiralamışsa o bizi baglamaz. Verdii aylık odenliler de kendi saflığındandır, yani dolandınlmaktadır. Bu tür olaylarda Milli Emlâk tapusuna kayıtlı gayri menkullerde bulunan kişileri uyararak gtinün rayicinde aylık falepediyoruz, kabul ederse oturuyor, aksi takdirde tahliye davasıyla boşaltıyoruz." Ozellikle Beyoğlu Yenişehir Dereotu sokakta çoğunlukta olan hazine malının halen bazı kişiler tarafından kiraya verildiği ve böylelikle haksız kazanç elde edildiği belirtildi. lstanbul Defterdarhğı Milli Emlâk Müdürlüğü yetkilileri, hazine mallarının yapılan ihbarlar sonucu ortaya çıktığını bildirdiler. Kendi malı gibi göstererek kiraya verenlerin, kiracı sıfatlı kişiler tarafından dava edilmesi halinde ödedikleri bedelleri alabileceklerini söylediler. Yetkililer, kiraya veren ile kiracı arasında ücret anlaşmazlığı sonucu çıkan uyuşmazhk ile Milli Emlâk Müdürlüğü'nün haberdar edildiğini, böylelikle hazine malının çıkarcı kişiler elinden alındığmı belirttiler. Türkiye'de hazine malını kendi malı gibi göstererek kiraya verenlerin sayısııun hiç de az olmadığı öne sürüldü. Yılbaşı gecesi üşümemek için "antifriz" içen genç öldü BANDIRMABALIKEStR, (ajı.) Bandırma'da, yılbaşı gecesi ısınmak amacıyla "antifriz" içen 15 yaşındaki genç öldü. Gonen ilçesinde bir otobüs yazıhanesinde çalışan Ayhan Cangfin. ısınmak amacıyla içtiği antifrizden zehirlendi ve Bandırma Devlet Hastanesi'ne kaldmldı, ancak kurtarılamadı ve hayatını ka\betti. Lamba yukmanın da faturası yükseldi Konutlarda aylık 50 küovatsaati aşafı elektriğin her kilovatsaatine 410 kuruş zam geldi. ANKARA (a.a.» Türkiye Elektrik Kurumu'nun yeni satış tarifesi açıklandı. Konutlarda kullanılan aylık 50 kilovatsaat elektriğin fazlasına 410 kuruş zam yapılan tarife ile elektrik enerjisinin kullanımında tasarruf öngörülüyor. TEK'in Resmi Gazete'nin dunkü sayısında yayınlanan duvurusuna göre, ozellikle konutlarda aylık50 küovatsaati aşan elektrik için zamlı tarife uygulanacak. Şantiyelere daha önce kilovatsaati 16.40 kuruştan verilen enerjinin küovatsaati 560 kuruş arttınlarak 22 lira oldu. Yeni tarifeye göre, çift terimli güç tarifesi de yeniden düzenlendi. Çift terimli tarifeden elektrik enerjisi satın alan abonelerin sözleşme güçlerinin her bir kilovatı yılda beş bin 292 liradan 8004 liraya, aylık 441 liradan 667 liraya yükseltüdi. Çift terimli tarifede ticarethane ve yazıhanelere verilen elektriğin küovatsaati 11.70 kuruştan 15.10 kurusa, saniyeye verilen elektriğin küovatsaati 10.20'den 13.60 kuruşa çıkarıldı. Tek terimli tarifeyle ticarethane ve yazıhanelerde tüketüen elektriğin küovatsaati 13.15 kuruştan, 17.30 kuruşa, sanayide tüketüen elektrik enerjisinin kilovatsaati 11.65'ten 15.80, resmi daire ve kurumlardaki elektriğin küovatsaati ise, 13.40'tan 17.50 kuruşa yükseltüdi. Konuılarda tüketüen aylık elektrik enerjisinin bir küovatsaati 11.90 kuruş olarak kaldı. Konutlarda aylık 50 küovatsaati aşan elektriğin küovatsaati 410 î uruş fazlasıyla 16.00 lira olacak. Özel hastanelerin tedavi ücretleri yeniden belirleniyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) Özel hastanelerin tedavi ücretleri yeniden tıelirleniyor. Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı bünyesinde oluşturulan komisyon çabşmalannı sürdüruyor. Bir süre önce Resmi Gazete'de yayınlanan bakanlıklan yeniden düzenleyen kararname uyarınca, Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nca özel hastanelerin tedavi ücretlerinin saptanmasına başlandı. Kararnamede, Milli Savunma Bakanlığı dışında kalan Genel ve Katma Bütçeli Kamu kuruluşlarına, özel sektöre, yabancılara ait yatakb tedavi kurumlarının tedavi ücretlerini tes pit etmek yetkisi Sağlık ve Soiyal Yardım Bakanlığı'na verildı Kararname öncesinde özel hastanelerin asgari tedavi ücretleri Türk Tabibler Birliği'nce saptanıyordu. Anderson: Türk sporcuları Los Angeleshe Ermenilerin hedefi olacak WASHİNGTON (a.a.) "VV'ashington Post" gazetesi yazarı Jack Anderson, Los Angeles olimpiyatlannda Türk ekibinin Ermeni teröristlerin hedefi olacağını öne sürdü. Jack Anderson, 1984 yıhnda olması muhtemel olayları "Washington Posl" gazetesinde kısa başlıklarla verirken, Ermeni gizli ordusu adlı terörist grubun, intikam amaayla Türk ekibine saldıracağını yazıyor. ya okuttu. (Fotoğraf; UĞUR CÜNYÜZj BAŞ OYUNCU VE YÖNETMEN "Üç İstanbul'da yapılan kesintilerie ilgili olarak bir basın toplantısı düzenleyen dizinin yönetmeni Fevzi Tuna, hazırladıgı yazılı metni baş oyuncasu Nilgiin Akçalı ATİNA (Cumhuriyet) Kuşadası'ndan üç Türk'ün Yunanistan'a kaçtığı büdirildi. Kuşadası'nda bir kitapçının sandalını bıçak tehdidi ile zorla aldıktan sonra Sisam Adası'na gelen söz konusu kişilerin siyasal sığınma isteminde bulunduğu açıklandı. Bunların Kemali Evir (19), Ahmet Kürek (19) ve Ahmet Tokdemir (17) olduğu ve Atina'daki Lavriyon Göçmenler Kampı'na konulacağı belirtildi. 3 Türk Kuşadası 'ndan sandalla Yunanistanh kaçtı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle