Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet YÖK 'ün öğrencilerin sınav ve sınıfgeçme yönetmeliklerinde değişiklikler yapması vefarklı durumlardaki üniversiteleri benzer duruma getirme çabaları uygulamada çeşitli sorunlara yol açıyor. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Öğretim Kurulu'nun üniversite öğrencilerine sınav ve başarı durumlarının belirlenmesine ilişkin uygulamaları her yıl başarısız durumdaki öğrencilerin affedilmesine neden oluyor. YÖK Yasası'nın 6 kasım 1981'de yürürluğe girmesinden bu yana her yıl bir kez öğrenci affı çıkarılması kararlaştınldı. Anavatan Partisi'nin bir yasa önerisi hazırlayarak 1977 yılından beri ilişkisi kesilen ve kesilecek olan öğrencilerin affedilmesini TBMM'nin onayına sunacağının açıklandığı bu günlerde affın gerekçesi tartışılıyor. Yüksek Öğretim Kurulu'nun öğrencilerin sınav ve sınıf geçme yönetmeliklerinde değişiklikler yapması ve farklı durumlardaki üniversiteleri benzer duruma getirme çabaları uygulamada çeşitli sorunlara yol açıyor. İLK AF YÖK Yasası'nın 6 kasım 1981'de yurürlüğe girmesi ile 4 yıllık bir yüksek öğretim kurumunda 6 yıl okuyarak başarısız duruma düşen öğrenciler atılmaktan kurtuldular. Yasa'nın geçici 13. maddesi 6 yıl nedeniyle atılma durumunda olan öğrencilere daha sonraki öğretim dönemlerinde başanlı olmaları koşuluyla universiteye devam hak Sahıhı C umhuri>el Malhaualık \c Cıa/cıccılık Turk Anonını Şirkeii adına Nadir Nadi. • Genel Yu\m Mudııru Hasan C'emal. Muessese Mudiıru: Kmine l >akltt*il. V a/ı Işkrı Mudurıı Oka> (.oncnsin. • " a/ı Işlen Mudıır » YardımciM: Ahıtıel Korulian. H.iber Merke/i Muduru. \alçın Ba>er, Sa>la Du/eni Vonelnıcnı: \li \car. TAKVIM 30 Ocak 1984 Imsak: 6.42 Günes: 8.10 reınsılcıler: ANKARA: Yalçın Dogan. I/MIR: Hikmrl (,>linka\a, \D\NA Mehmel Mercan, • Stvıvs Şefterı: Utanbul Haberlerı. Selahaltin (.uler, l)ıs Haberier hrgun Balcı. tkonomi: (Kman lllagan. kullur: \\dın Kmev, Maga/in \ alcın Pekşen, Spor Danışmanı. \ndülkadir Yucelman. Du/clımc Refik Durba», Ara>lırma: îjahin Alpa\. Ikindi: 16.00 Akşam: 18.24 Yatsı: 19.46 Burolar • Ankara: Konur Sokak No: 24'4 Yenişehir. Tcl: 175825175866. Idare 183335, • İımir: Halıt Zıya Bulvarı No:65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesı, T.H.K. Işham Kal 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan. Cumhuri)et Malbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş Turk Ocağı Cad. 39/41. Cağaloglu. Ist. PK: 246İst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Oğle: 13.22 YOK uygulamaları her yıl "af" konusunu yeniden gündeme getiriyor kı tanıdı. Ancak aradan 2 yıl geçtikten sonra bu af maddesinin yanlış anlaşılmas; ve üniversitelerde farklı uygulamalara yol açması sorunu çözülemedi. İKİNCİ AF YÖK'ün I9ağustos 1982 tarihinde aldığı ve "Çerçeve Yönetmelik" olarak adlandınlan kararlar bu değerlendirme ilkelerini tamamen değiştirdi. Bu nedenle de, bu yönetmeliğin geçici 2. maddesiyle başarı sağlanamayan dersler icin "ek bütünleme sınav hakkı" verildi. Ek bütünleme sınav hakkı tum üniversitelerde uygulandı. Ama sınav lar üniversitelerce çok kısa zaman dilimleri içerisine sığdırıldığından bazı öğrenciler yine başanlı olamadılar. Bu sınav hakkının verilme nedeni daha çok yeni ilkelere uyumun sağlanması olarak belirtildi. Üniversitelerde halen süren sorunların bir bölümü yine de "Çerçeve Yönetmeliği"nin yanlış ya da farklı biçimlerde uygulanmasında kaynaklanıyor. İKİNCİ YIL OA İKİNCt AF Uygulamalarda sorunlar çıkması ve 12 Eylül öncesi dönemde bazı öğrencilerin olaylar nedeniyle başarısız duruma düşüp okulla ilişkilerinin kesilmesi ve YÖK uygulamaları 1983'te de bir öğrenci affı çıkarılmasına neden oldu. YÖK Yasası'nı değiştiren 2880 sayılı yasa ile universitelerde ilişkisi kesilen ve kesilme durumuna gelen öğrencilere yeniden sınav hakkı verildi. Bu yasanın Danışma Melisi'nde tartışılması sırasında affın kapsamının şimdi Anavatan Partisi'nin onerdiği biçimde genişletilmesi önerilerine YÖK yetkilileri karşı çıktılaı. Danışma Meclisi sonuçta sadece programını tamamen izlemiş ve son okuduğu derslerden başarısız olmuş öğrencilere başarısız her ders için iki sınav hakkı tanıdı. Bu haktan ara sınıflardaki öğrenciler yararlanamadı. Üniversite öğrencilerine her yıl af kararı alınmasına karşın, yine de üniversitelerden binlerce öğrencinin ilişiğinin kesilmesi sorunu çözumlenemedi. Bu öğretim yılında ilk dönem sonunda bile vize sınavı sonucunda birçok öğrencinin üniversite ile ilişiği kesildi. Üniversitelerden, öğrenci atılmalan sorununun ana kaynağının YÖK uygulamaları, kararların sık değişmesi, üniversitelerde farklı ve yanlış uygulamalar oldugu belirtilebilir. ANAP Grup Başknn Jfekili YÖK'e ilişkin belge topluyvr Konukman: YOK'te aksakhklar var, tizerine gitmek vazifemi ANKARA Anavatan Partisi Meclis Grup Başkan Vekili Prof. Dr. Ercüment Konukman YOK'ü eleştirdi. Konukman, Sımflar küçük, laboratuvarlar yetersiz. "Bir müessesede aksama varsa Öğrenciler boyuna smava giriyor, öğretim üyeleri sı bu aksama orlaya çıkmışsa ve bunlann üzerine gitmek vazifenav kâğıdı okuyamıyor. mizdir. Sayın Basbakan da böyle Yönetmelikler çok sık değişiyor. duşünür," dedi. Konukman, İdareciler farklı uygulamalar yapıyor. YOK hakkındaki araştırma soÖğretim elemanlan kadroları iki yılda bir yenilen nuçlarınm belli olmasından sonra Yüksek Öğretim Yasası'nın diği için huzursuzbazı maddelerinin değiştirilebileceğinı söyledi. \er olmadığı halde kontenjanlar arttırıldı. Krcument Konukman ERCÜMENT KONUKMAN^A GÖRE AKSAKLIKLAR FARLK BİLDİRİCİ Genç bilim adamları büyük baskı altında. Bazı üniversitelerdeki uygula KANARYA ADALARINDAN TURK DEMOKRASISİ SEMIH GÜNVER YHK, hakemük yaparken işletmenin durumunu göz önünde tutacak YHK NELERİ DİKKATE ALACAK İşletmelerin durumu Vlkenin içinde bulunduğu ekonomik durum. Fiilen ödenmekte olan ücretler. Çalışma saatleri. IŞIK KANSU ANKARA Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı hakeme ve resmi arabulucuya başvurma tüzuk taslağı hazırİayarak ilgili Devlet Bakanlıklarına gönderdi. Taslağa göre yeni oluşacak olan YHK geçtiğimiz dönemde olduğu gibi yasa uyarınca kendisine başvuru durumlarında toplu iş sözlesmelerindeki işçi ücretleri ve sosyal yardımları "işletmenin ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu göz önünde tutarak" belirleyecek. YHK'nın çalışma yöntem ve türü ile çalışmasına ilişkin esasları da kapsayan tüzük taslağında YHK'ya yapılan başvurularda "Ekonomik ve mali açıdan inceleme" maddesi şöyle düzenlendi: "Toplu iş sözleşmelerinde öngöriilecek ücret ve ücret ekleriyle sosyal yardımların tespitinde işletmenin ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum, geçinme endeksleri, fiilen ödenmekte olan ücretler, benzeri işyerlerindeki ücret ve vs. çalışma şartlan ile diğer gelir unsurları göz önünde tutulur." Bu madde incelendiğinde geçtiğimiz dönem içinde toplusözleşmeleri yenileyen \ e ücret zamlarını saptayan YHK'nın oluşmasına ilişkin 2364 sayılı yasanın birinci maddesinin b fıkrasının aynen tüzük taslağına yerleştirildiği görulüyor. 2822 sayılı toplu iş sozleşmesi grev ve lokavt yasası gereğince grev yasaklamalarının bulunduğu işkollannda uyuşmazlık çozulmediği takdirde ya da grev kararlarının Bakanlar Kurulu'nca ertelenmesinden sonra YHK'ya gidilebiliyor. Bu durumlarda YHK, geçtiğimiz üç yılda ücret gelirlerine ve toplusözJeşme yenilemede nasıl bir uygulama izliyorsa, bu tüzük taslağına gore aynısını sürdürecek. YHK'ya yapılan başvuruların hukuksal, ekonomik \e mali açılardan incelenmesini yapacak olan uzman ve raportörler, kurul başkanının istemi üzerine Başbakanlıkça atanacak. Geçtiğimiz dönemde olduğu gibi taslak YHK'da Başbakanlıkça "Kamu kurum ve kuruluşlarında uzman raportör ve büro personeli" görevlendirilebileceğini öngörüyor. İşçi ve işveren sendika ve konfederasyonlarında çalışmakta olanlar, kurulda görevlendirilemeyecekler. YHK kararları kesin ve toplu iş sozleşmesi hükmünde olacak. Türkiye için tek olumlu ses Ingiliz muhafazakâr üyelerden geliyor Las Salınas Oteıi'nde karşılaştığım Ispanyol sağ kanat parlamenterleri dostça davrandılar, sorunlarımıza anlayış goslerdiler, fakat olav çıkarmamayı, aceleci davranmamayı tavsive ettiler. Ispanyol sosvalistleri ile de goruştum. Martinez benden SODEP hakkında bilgi istedi. Soldakı partiler arasında ileride bir birleşmenın bahis konusu olup olmadığını sordu. Kendisine kesin ce\ap vermem mümkun değildi. Turkiye surprizler ülkesıdir. Beklenilen şey olmaz, hıç beklenılmeşen, birden gerçekleşebilir. Bizler asabi, heyecanlı veçok gururlu insanlanz, çabuk kızar. çabuk barışırız. Fakat, bıçak kemiğe dayanınca, mantık ve makulıyetle hareket elmeyi bilir ve bir milli şuur içinde geçici de olsa sımsıkı kilıtleniriz. Martinez'e galiba bunları anlaıma>a çalıştım. Dost a>nldık. Xendisine arkadaşı ile birlikte ağzını tatlandırması için, kavrulmuş lokumlardan bir kutu hediye ettim. Makbule geçti. Bir ara Martinez'e şu suali de sordunv. "Konuşmanızda, İspanya'sız Avrupa olamaz dediniz. Doğrudur. Size sorınorum. Turkiye'siz Avrupa duşıinülebilir mi? Türkiye'nin ka>bı. Avrupa'nın ka>bının başlangıcı olmaz mı?" Martinez, " O d» dogru" dedi. "Ö>le ise, TurkiyeŞi A\rupa'dan koparmamak için gerekeni >apmalısını/" ıepkısinı gösterdım. Sleıner \.e Preisıman, yine bir şey!er kaynatıyorlardı. Siyasi Komisyonun Turkiye Raportörü, Türkiye'ye yaptığı bir ziyaretten sonra, bir gazetecinin, kendisine atfen "Avusturya'da da boyle bir askeri idareye ihtiyacımız var" tumlesini yayımlatması, Vivana'da başına dertler açmış \e mecliste kendisi bir hayli > ıpratılmışlı. Steiner o olaydan berı Türki\e'ye ayak basmamayı tercıh etmiş, raporlarını binlerce kilometre mesafeden, kulaktan duyma haberlere dayanarak, kalemealmış ve korkusundan. olduğundan da fazla bir demokrasi havarisi rolüne girmışti. Bu gayreıkeşlığinin faturasını da her karar tasarında Türkiye'ye ödetiyordu. Bu defa da sıkışık durumda kalmışu. Bir taraftan Türkiye'nin, A\rupa'dan Avrupa Konseyi'nden kopmasını istemiyor, diğer taraftan Turkiye üzerindeki baskı ve kontro! imkânlannı da elden kaçırmakta fayda görmuyordu. Bu iki istek, Turk ve yabancı bazı çevrelerin de istek ve temennilerine uyuyordu. Sıeiner'in bu defa hazırladığı karar lasarısının 9. maddesınde, Turk Parlamenlosunun durust seçimlere rağmen yinede kısmi de olsa temsıl yeıkisinin me\cut olmadığı hükmıine yer verilmişti. Bu tasarı Danışma Meclisi' ne Siyasi Komisyonca aynen oylanarak sunulması halinde, Tiirk Parlamenterlerınin Konse> Danışma Meclisi'ne ocak ayında donmelerı olanağı peşinen orıadan kaldırılmış olabilecekti. Steiner, karar metnınde hafifleuci bazı değişiklikler yapmak zarureıini hıssetti. Bu niyetini bana aktardılar. Kendisi bu soylentıyi reddetti. ve "Bahis konusu değil. Esasen sebep de yok" cevabını verdi. Fakat, komisyona metni bazı değişikliklerle getirildi. Bu değişikliklerın bana, metni hafifletmek gayesi ile yapılmış olduğunu ızaha kalktılar. Halbuki, tadillerı bilırkışi parlamenterlerımızin şavanı kabul bulunmalarını. iç bunyemizde alınacak kısmi af, bazı kanunların tadıli gibi >artlara bağlamaktavdı. isteği üzerine Ankara'ya giderek, Turkiye Büyuk Millet Meclisi Başkanı'nı makamında zıyaret etmesinin ve butün siyasi parti liderleri ile ayrı ayn gorüşmesinin yeni Turk Parlamentosunun dolayısıyla Avrupa Konseyi'nce tanınmış olacağı manasını taşıyacağı, Ahrens'in görevınde başanlı olamamasının Siyasi Komisyonu çok zor duruma d'işüreceği, bu teklifın bir ortalama jrmul olduğu ve her iki tarafının itibar ve inanırlıklarını koruyabileceği, hemen hemen bize izah edildi. Parlamenterler, telkinlerinin reddedilmesinden ve bu yüzden Strasbourg'ta tatsız ve yıkıcı bir çalışmaya süruklenmekten ciddi endişe hisseımekte oldukları intibaını yarattılar. lamenlosunu lanımak olacaktır. Bu bir haladır. Hele , Ahrens olumsuz cevapla karşılaşır ve Türk parlamenlerleri 30 ocakta Strasbourg'a gelirlerse, o zaman bu hareket Danışma Meclisi'nin ve Ahrens'i Ankara'ya gondermeği teklif eden Si>asî Komusyonun ve bu telkine uyacak olan Başkanlık Divanının suratlanna indirilıniş bir tokat olacakür," dıve karardan donulmesini sağlamak için yırtınmış. [)e Jardin, Budlz'u teskin için "Daha önce bir sondaj yapanz Ankara'dan olumlu tepki alırsak Ahrens'i göndeririz" teklifınde bulunmuş, karar Başkanlık Di\anı'na bırakılmıstı. Konse>in Paris'teki burosunun koridorlannda, Ingiliz Muhafazakâr ve Turk dostu Sir Frederic Benett yanıma yaklaştı: "B«n ma>ısta Strasbourg'a gelmenizi telkin etmişlim. Aksine karar almışsınız. Ocakta büyük çarptşma olacak. Karar hakkı size aillir. Ama, biz Slrasbourg'la. İngiliz Muhafazakârian olarak yine de lehinize o> kullanacagız." Alder. küsmüş ve İsviçre'ye donmuştu. Başbakan Özal ile yakında karşılaşmadı. Sonra sosyalisti. Sosyalist grubun tutumuna bağlı kalmak zorundaydı. LJstelik, kendisine bir izah ve tebliğ gorevi verilmişti. Pazarlık yapmak ve karar vermek yetkisıne sahip değildi. Olsa olsa duyduklarını Danışma Meclısi'ne ve ilgili komisyonlanna intikal ettirebılirdi. 3 alternatif Tuzuk Komisyonu da Paris'te toplandı. Bir karar almadı. Turk Parlamento He>etinin 30 ocakta Strabourg'a gelmesi halinde uygulanabilecek üç arternatifin bulunduğunu saptamakla yetindi. 30 ocak sabahı Tüzuk Komisyonu'nun derhal yetki belgelerini ret etmesi. yapılacak itiraz!an kısa sürede ınceleyerek, Siyasî ve Hukuk Işleri Komisyonlarından mütalaa isıemesi \e Genel Kurul'da konunun göruşülerek Türk heyetinin kabul edilic edilemeyeccği hakkında oya giditmesi veya normal usul kaidelerinin işletilmesi ve Kıbrıs Rum delegesine uygulandığı gibi Turk parlamenterlerinın, Mecliste yerlerini almaları ve haklarındaki yapılacak itizarlar konusunda Genel Kurul muzakeresinin askıya alınması. Bu uç alternatiften hangisinin uygulamasının tercih olunacağı 30 ocak sabahı Genel Kurul 'dan önce olağanüstü toplantıya çağırılacak Siyasî Komisyon ve Tuzuk Komisyonu toplantıtannda belli olabilecektir. Parlamenterlerimizi ocak ayı sonunda Strasbourg'ta çok çetin bir çatışma beklemektedir. Biran once Avrupa Konsevi Danışma Meclisi'nde Turk parlamenterlerınin yerlerini almalannı ısrarla istememiz hakkımız fakat, Avrupa Konseyi'nden ve dolayısı ile Avrupa'dan kopmamak ise her şeyden once bir vecibemizdir. Mayıs 1984'de Strasbourg'a gitmeyi pesinen kabul etmeyip ocak ayı toplanıısına katılmak kararımız yerinde \e doğrudur. Bu sayededir ki Siyasi Komisyon Türkiye'ye karşı bazı anlayış jestlerinde bulunmak ve Başkdn Ahrens'i Turkiye'ye kadar ayağımıza yollamak zaruretinı hissetmiştir. Şimdi sorun, hissi vefevri hareket etmeyip iki tarafın da zevahiri kurtaracak bir formul uzerinde anlaşmalandır. malara ilişkin TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi veren Prof. Dr. Konukman, TBMM'deki odasında sürekli olarak YÖK'ten yakınan öğretim üyeleri ve oğrencilerle görüşuyor. Konukman, YÖK ve üniversitelerdeki uygulamalara ilişkin belge topluyor. Konukman, YÖK'ün aksayan yanlarına ilişkin sorularımıza şu yanıtları verdi: Yüksek Öğretim Kurulu ve çalışmalan hakkında ne duşunuyorsunuz? YÖK'ün aksayan yanları nelerdir? KONUKMAN Bir defa, talebeler rahatça derslerini tedris edemiyorlar. Bu da sınıflann küçuk, laboratuvarların yetersiz olmasından kaynaklanıyor. Öğrenci kontenjanları yer olmadığı halde arttırılmıştır. Vize imtihanları yapılıyor, ama vizeler hocalar tarafından iyi değerlendirilemıyor. Bir hafta içerisinde 15 vize imtihanına giren arkadaşlarımız geldiler. Bu kadar çok imtihana girmek, talebelerin başanlarının yanlış değerlendirilmesine yol açıyor. Öğrencilerin çeşitli problemleri vardır. Yonetmelıkler çok sık değişiyor ve öğrenciler bunlara adapte olamıyor. Talebeler adapte olsalar bile üniversitelerdeki öğretim elemanlan ve idarecilerin farklı uygulamaları sebebiyle öğrenciler huzursuz oluyor. İşte aksayan taraflar bunİar. Biz temeline karşı değiliz. İdarecilerin farklı tutumuna karşıyız ve bunları ortaya çıkarmak için bir meclis araştırması istiyoruz. Huzıır ve şevk kalmıyor Öğretim elemanlan açısından da bir huzursuzluk mevcut. Öğretim üyelerinin mukavelelerinin iki yılda bir yeniienmesi kendilerini huzursuz ediyor. Çunkü, mukavelelerin yeniienmesi dekanın ve rektorün vereceği şahsi kararla kesinleşiyor. Dolayısıyla öğretim huzuru kalmıyor. Araştırma şevki ve zevki kalmıyor. Bugün hiçbir üniversitede bu kanundan önceki seviyede ve sayıda araştırma çıkmıyor. Bunları belgeler ile ispatlayabilecek durumdayız. Araştırma düzeyi tamamiyle düşmüştür. Bu araştırma duzeyinin düşmesine bir sebep de ayrılan üniversitelerdeki profesör ve doçentlerdir. İlmi s e v i y e düştii Öğretim üveleri üniversitelerden size göre neden ayrılıyorlar? KONUKMAN Bütun nedenlerin altında huzurlu bir çalışma zemini bulabilmek yatıyor. Üniversitelerdeki profesör ve doçent ler ayrılınca, bilim seviyesi düşmektedir. İhtisaslarını yeni bitirmiş olan doçent yardımcıları genç bilim adamlarıdır ve buyuk bir baskı altındadırlar. Toplantınııı son günü adanın turu yapıldı Lanzorote'den sonra Madrıd >olu ile Parıs'e dönduk Paris'te, Avrupa Konseyi Danışma Meclisi'nin Hukuk Işleri Komisyonu, Türkiye ile görevli karma alt komisyon ve nihayel meclisin başkanlık burosu 18 ve 19 ocak gunleri toplanacaktı. Lan Yılmaz: YHK yüzde 40'hk enflasyvnu gözardı edemez Haber Merkezi Turkİş Geıel Başkanı Şevket Yılmaz, 1984 Fürkiye'sinde işçilerin çözüm >ekleyen pek çok sorunu oldu|unu söyledi ve "İşyerlerinde >azı işverenlerin baskıları talammül sınırlarını zorlayıcı bot'utlara ulaştı," dedi. Yılmaz, YHK'nın saptayacağı zam oranında yüzde 40'lık enflasyonu göz ardı edemeyeceklerini de belirtti. Şevket Yılmaz, THA'ya yaptığı açıklamada Türkiye'nin sık sık değişen ekonomik modeller yüzünden deneme tahtasına döndürüldüğünu one sürerek şöyle dedi: "Japon modelinden söz edilmektedir. Japonya'da en az kazanan nüfusun >üzde 20'si ile en çok kazanan nüfusun yüzde 20'si arasındaki gelir farkı 4 kattır. Türkiye'de ise bu fark 16 kat olarak tespit edilmektedir. Yani Türkiye'deki gelir dağılımı Japonya'dakinden 4 kat kötü durumdadır." Siyasi Komisyonun Türkiye raportörü Steiner uzun süreden beri Türkiye'ye ayakbasmamış.raporlarını binlerce kilometre mesafeden, kulaktan dolma haberlere dayanarak kaleme almıştı. Bu gayretkeşliğinin faturasını da her karar tasansında Türkiye'ye ödetiyordu. Danimarkalı sosyalist Budtz: "Ahrens Ankara'da olumsuz bir cevapla karşılaşır ve Türk parlamenterleri Strasburg'a gelirlerse bu hareket Siyasi Komisyonun ve Başkanlık Divanı'nın suratlanna indirilmiş bir tokat olacaktır" diyordu. zorote ile Paris toplantıları arasında geçen kısa sure içinde sosyalist cephede yeniden bir sertleşme olduğunu gördüm. Anlaşılan, Lanzorote'de Siyasî Komisyonun sardığı neticeleri beğenmeyenler olmuştu. Sosyalistler uzerinde, gerileme yaptıklan ileri surülerek baskılar artmıştı. Danimarkalı sosyalist Budlz, bir kasırga gibi Kopenhag'dan Paris'e esmiş. Gelir gelmez Hukuk Işleri Komisyonunda Isviçreli dostumuz Alder ile kapışmış, Başkan Ahrens'in Türkiye'ye gönderılmesine karşı çıkmış ve "Bu demokratik olmayan Türk Parğı umit ettiğini ayrılırken bana söylemişti. Başkanlık Dıvam'nda da, Ahrens'in Ankara'ya gitmesi konusu uzun tartışmalara yol açtı. Mayıs ayı içinde yerel seçimleri kâfı gorme\enler vardı. Başka konularda da değişiklikler yapılması luzumunun Ankara'da Ahrens tarafından Meclis Başkanımıza ve parti liderlerine anlatılması isteniyordu. Ahrens'in görevi zor ve nazikti. Ahrens evvelâ bir Almandı. Fazla diplomatik hareket edebileceğinden şuphe edilebilirdi. Fazla direkt ve istemeden muhataplarının hassasiyetleri ile oynayabilir Rotasyon Öğretim üyelerinin gereksinim olan yerlerde görevlendirilmesi ya da başka bir devişle rotasyon konusunda ne düşünüyorsunuz? KONUKMAN Rotasyon bu universitelerin ihtiyaçlarını karşılamaz. Bizi neticeye ulaştırmaz. Bu konuda çeşitli zorlamalar yapıldı. İdarecilerin istemedikleri kişilerin rotasyona tabi tutuldukları görüldü. Onun için iki senelik rotasyonlardan vazgeçildi. Cç aylık rotasyonlara başlandı. Bir öğretim üyesi üç ay için gittiği yerde talebeye faydalı olamaz. YÖK konusundaki bu sözleriniz sadece sizin düşüncelerinizi mi yoksa Anavatan Partisi'nin gorüşünü mü yansıtıyor? KONUKMAN Ben bu meselenin ıstırabını çekmiş ve meseleyi çok derinlemesine bilen bir kişiyim. Benim bu konuda fikirlerim var. Ama ben ANAP içerisinde benim fikrimi benimseyen bir grup öğretim uyesi başta olmak üzere bütün arkadaşlarımın aynı fikirde olduğunu zannediyorum YÖK konusunda Meclis araştırması açılması için ne zaman başvuracaksınız? KONUKMAN Hazırlık içerisindeyiz. Münasip bir zamanda açacağız. Belli bir zaman vermek istemiyorum. Basbakan Turgut Özal'la konuyu gorüştünüz mü? Başba kan da YÖK konusunda meclis araştırması açılması düşüncenizi onaylıyor mu? KONUKMAN Sayın Basbakan niçin aksini düşunsün? Neden böyle düşünüyorsunuz? Bir müessesede aksama varsa, bu aksama kamuoyunda ortaya çıkmışsa ve bizdebu aksamayı giderecek tedbir düşünüyorsak bunun üzerine gitmek vazifemizdir. Sayın Basbakan da böyle düşünüyor. Biz demiyoruz ki, sistemi temelinden sarsalım... Bu espri içerisinde bir düzen getirelim diyoruz. Bu memlekette YÖK'ün faydaları da olmuştur. Bu hizmetlerinden dolayı Şükran borçluyuz. Bilti Çirtde bu yıl kurutulmuş fare büyük rağbet görüyor Çin takvimine göre 2 şubatta başlayacak yeni yıl "fare yılı" olacak. Çin 'de 12 yıllık aralıklarla her yıl, belirli hayvan simgesiyle belirtilen bir burca ait oluyor. İçinde yaşanan yılın burcunda doğtnuş olan Çinliler, kendi yıllannın onlara özel bazı yenilikler getireceğini düşünüyor. Çin burçları şunlan Fare, manda, tavşan, yılan, ejderha, at, aslan, keçi, horoz, köpek, ot, domuz. Avrupa Parlamentosıı seçimleri Yıınan Komünist Partisi PASOK'a ittif ak önerdi ATİNA (Cumhuriyet) Önümüzdeki haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu milletvekilleri seçimi için Yunan siyasal partileri şimdiden çekişmeye başladı. Muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi (YDP) lideri Evangelos Averof,geçtiğimiz hafta içinde "İktidardaki PASOK istese de istemese de, bu seçimler hükümet için bir halk oylaması niteliği taşıyacaktır"sözleriyle iktidarı "düelloya davef'etmişti. Sosyalist iktidar da bu sözleri yanıtsız bırakmayarak, daveti kabul ettiğini duyurdu. İktidar yanlısı gazetelerde çıkan gayrıresmi açıklamalarda, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde iktidardaki Sosyalist PASOK'un "Ya Sağcılar, ya Biz" sloganını kullanacağı belirtiliyor. Yunan parlamentosunda üçüncü büyük grubu oluşturan Y'unan Komünist Partisi (KKE)'nin Genel Sekreteri Harilaos Florakis, YDP'ye karşı PASOK'a ittifak önerdi. Florakis, Selânik kentinin kapalı spor salonunda yaptığı konuşmada "Avrupa Parlamentosu seçimleri nde sağcı YDP'yi e/mek amacıyla demokratik sol cephe kurulmasını" istedi. KKE Genel Sekreteri Florakis, PASOK hükümetimn "Sosyalizm yolunda yaptığı değişiklikleri olumlu karşıladığım",ancak Yunan halkının daha fazlasını istediğini söyledi. Florakis ayrıca "ekonomik çıkmaz"dan dolayı YDP'yi kınadı. Hükümetin 100120 savaş uçağı almak istemesini gaf olarak niteleyen Florakis, ABD'nin Türkiye'ye de uçak satacağına dikkat çekerek, silah dengesinin bu biçimde korunmasının mantıksız olduğunu söyledi. 434 sandalyeli Avrupa Parlamentosu'nda Yunanistan'ın 24 temsilcisi bulunuyor. Sosyalist PASOK'un Avrupa Parlamentosu'nda on, YDP'nin 8; Yunan Parlamentosu'na milletvekili sokabilmek için gereken oy bara jını aşamamış olan Yunan Iç Komünist, Sosyal Demokrat KODESO ve aşırı sağcı KP'nin de birer temsilcisi var. Atina'daki siyasal gözlemciler, şubat ayı sonunda Avrupa Parlamentosu seçimleri için Yunanistan'da kampanyalann yoğunlaşacağı ve PASOK'un "iyi ya da kötü"bir sonuçla çoğunluğu alacağı kanısında. Komünist Parti Genel Sekreteri Florakis,Avrupa Parlamentosu seçimleri için yaptığı öneriye ek olarak, "ülkenin siyasal ve ekonomik gidişatına halkın çıkarları doğrultusunda olumlu bir yön verilmesi"amacıyla hükümetin Komünistlerle işbirliği yapması için çağrıda bulundu. Hukümet »ozcüsu ise KKE'nin ittifak çağrısına verdiği yanıtta "Her parti öneride bulunma hakkına sahiptir, çoğunlukta bulunan PASOK. hukümet programını gerçekleştirme yolunda ilerleyecektir."sozleriyle bu konuyu açık bıraktı. Ahrens Ankara'ya gidiyor Sivasi Komisyon buyuk bir çoğunlukla değişken tutumlarım izah edebilmek için kendilerine zaman tanınmasını ve \erel seçimlerin yapılmasını beklemek gayesi ile Türk Parlamento heyetinin ocakta değil 35. devre çalışmalarının iki toplantısı olan mayısta Strasbourg'a gelmesini ve yetki belgelerini de o tarihten önce sunmalannı, bu telkinleri kabul edildiği taktirde, Danışma Meclisi'nin ocak toplantısı gündemindeki Türkiye maddesini gundemden çıkarılacağını. bunu göz önünde tutarak Steiner Karar Tasarısı'nın getirilen tadillere rağmen oya sunulmamış olduğunu, acele Paris'te toplantıya çağnlan tuzük komisyonunun bir karara almamasının isteneceğini \e nıha>et Danışma Meclisi Başkanı Alman sosyalist Ahrens'in durumu Turk makamlanna ızah etmek ve mayıs ayında gelinmesini telkin etmek üzere Ankara'ya gönderilmesınin Meclis Başkanlık Divanı'naa\siye olunması esaslarını kabul eımiştir. Ahrens in özellikle sosyalistlerin Çin'in kuzeyindeki Kanton eyaletinde en saygıdeğer lokantalarda mutlaka köpek eti bulunuyor. Köpek eti, Kantonlular için özellikle kış aylarında yenmesi gereken, insanın içini ısıtan bir et. Dış Haberier Servisi Çin'in kuzeyinde Kanton eyaleti sakinleri, piyasa ekonomisine izin verilmesinin yararlarını görüyor. "Yeşil başlı kaplumbagalar", "kurutulmuş fareler", "zehirsiz yılanlar", "salyangozlar" eyaletin İnci Irmağı yakınlanndaki Dingping açıkpazarında kolayca bulunabiliyor. Çin'in kuzeyinde yaşayaniar Kantonlular için "ne bulurlarsa yerler" diyor. Kanton'da en "saygıdeğer lokantalarda" mutlaka köpek eti bulunuyor. Köpek eti oldukça tutulan bir et. Lokantalarda çoğunlukla fırında, taze köpek eti bulmak mümkün. Köpek eti, Kantonlular için "özellikle kış aylannda yenmesi gereken, insaRin içini Eyaletin "özel yemeklerinden" "ejderha ve kaplanın mücadelesi" geçtiğimiz yıl Pekin'de Ulusal Yemek Y'arışmasında büyük sükse yapmış.İsmi her ne kadar "ejderha ve kaplan"sa da yemek aslında yılan ve kedi etinden yapılıyor. Çoğunlukla kobra yılanı kullanılıyor. Dingping, Kanton eyaletindeki 20 açıkpazardan birisi. Köylüler ve sokak satıcıları diledikleri her şeyi alıp satabiliyorlar bu pazarda. Bir yetkili "1979 yılından önce sokaklarda alışveriş yasaktı, Kültür Devrimi sırasında böyle pazarlar kapilalizm olarak kabul ediliyordu" diyor. Çin lokantalarında bu yıl kurutulmuş farenin büyük rağbet görmesinin nedeni, önümüzdeki yılın Çin takvimine göre "fare yılı" olması. 2 şubatta yılbaşını kutlayarak "domuz yıh"na veda edecek ve fare yılına girecek. Çin takviminde 12 yıllık aralıklarla her yıl belirli hayvan simgesiyle belirtilen bir burca ait oluyor. İçinde yaşanan yılın burcunda doğmuş olan Çinliler, "kendi yıllannın" onlara özel bazı yenilikler getireceğini düşünur. Yemeğe düşkunlüğün simgesi farenin yılında, daha önce fare yıllannda doğmuş olanlar, kendilerini refahın beklediğini duşünür. Aynı zamanda da sofra başında geçen saatlerin daha bir zevkli olacağı soylenir. Çin burçları şunlar: Fare, manda, tavşan, yılan, ejderha, at, aslan, keçi, horoz, kopek, at, domuz.