19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 1984 . HABERLERIN DEVAMI PENCERE sanlığın aydınlığı için emek ve uğraş veren tanıdığım ve tanımadığım dostlar onuruna kaldırdım; Türkiyemizin her yanına serpilmiş sevgili ve yürekli arkadaşlarımı andım. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Yine o günlerde "14'ler", "147'ler" gibi gruplardan da söz edilirdi. "14'ler" Milli Birlik Komitesi'nin yurt dışına sürülen üyelerinin ortak adıydı, "147'ler" ise üniversiteden ihtilal yönetiminin uzaklaştırdığı öğretim üyelerini anlatmaktaydı. "22 Şubat'çılar" ve "21 Mayıs'çılar" başarısız ihtilal girişimlerinde yer alan subayları tanımlamak için kullanılan takvim yapraklarıydı. 1961 Anayasası döneminin ilk günlerinde "statükocu" sözcüğü de siyasal yaşama yerleşmişti. "Statükocu" düzeni koruyan, düzenin değişmesini istemeyen, eski dilde "(dareı mas/a/?afç/"denilen insanlan anlatmak için kullanılırdı. Bunların hepsi şimdi geride kaldı. Genç kuşaklar, bu sözcüklerin, kavramların ne anlama geldiklerini bile bilmezler. Şimdi de "orta direk" çıktı. Orta direk aşağı, orta direk yukarı.. Peki kim bu "orta direk" adı verilen sosyal tabaka? Orta direğin kimlik saptaması çok güç bir iş. Faiz düzenine bakarsanız, orta direk, bankada parası olan yurttaş demektir. Parast olan faiz geliri elde eder: ya olmayan? Ekonomik model, "altta kalanın canı çıksın" felsefesi üzerine oturtulmuştur. Bu nedenle bankada parası olmayana "direkdışı" denır. Geçenlerde bir öğretim üyesi dostum. şaka yollu "bu" dedi "Sınıf sözcüğünü kaldırıp, yerine direk desek, oimaz mı?".. Olur, niye olmasın? "Sınıf" sözcüğü çoğu kimsenin ağzında iğreti duruyor. Okullarda bile "sınıf" yerine "derslik" denmiyor mu?. Bu "sınıf" sözcüğünü artık iyice kaldırmak gerekir. Hem efendim bu "kökü dışanda" bir kavram değil midir? Öyledir. Sınıf, yabancı dillerdeki "c/ass"sözcüğünden gelmemiş mi? Öyleyse atın gitsin.. Sınıf sözcüğünü atalım ve yerine "direk" sözcüğünü yerleştirelim. Örneğin ceza yasamızda "bir sosyal sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerindeki tahakkümü "yerine ' 'bir direğin bir başka direk üzerindeki tahakkümü" dersek, daha uygun kaçmaz mı? Yine "memleket içinde müesses iktisadi ve sosyal nizam" yerine "memlekeiteki iktisadi ve sosyal direk" dersek, birbirimizi ne iyi anlamaz mıyız? "Orta direk" kavramından yola çıkarsak, "anayasayıihlalsuçu" için de "ana direğin tağyir, tebdil ve ilgası" tanımını kulianamaz mıyız? Kullanırız. Genç okurlarımız için küçük bir çeviri yapayım; "Tağyir" bozarak değiştirme. "tebdil" değiştirme, "ilga" ise büsbütün kaldırmak demektir. O zaman "ana direğin tağyir, tebdil ve ilgası" hukuk açısmdan ne anlama gelecektir? Başkalarına karışmam, benim yorumum şöyle: Direk, bir orman ürünüdür. Orman ürünleri, "ileri derecede gelişmiş orman ürünleri" adı altında bir başlıkta da toplanırlar. Bu tanım, siyasal içerikli değildir. Ya nedir? Ticari bir tanımdır. Direk, ağacın "tağyir, tebdil ve ilgası" yoluyla yapılır. "Direkten dönmek" anayasayı tam çiğnerken geri dönmek demektir. Zaten anayasa hiçbir zaman "ihlal" edilmez, "ihlale teşebbüs" edilir. "Anayasayı ihlal" ile "ihlale teşebbüsü" hukukçular inceleyemezler, bunun değerlendirilmesi tarihin işidir. Tarihin işine de kimse karışamaz. Ne diyorduk? Direk, ağaçtan olur Ahşap bir evin orta yerine yerleştirilen temel dayanak orta direktir. Şimdi konutlar ya "prelabrik" yada "betonarme".. "Brütbeton"desen o da başka türlü... "Yığma tuğla" ise "yapsatçı" işi. Yani orta direk çoktan yok olmuş.. Olmayanı nasıl olduracaksınız? Elde direk kalmışsa, ondan da artık bundan sonra, çıksa çıksa kazık çıkar, kazık! Şimdi ekonomide liberallik dönemi başladı, git isviçre bankalarından dolar getir, mark getir, kimse kaynağını sormayacak. Kilisli kaçakçılar da dışalımcı olmak üzere kuyruğa girmişler. Vallahi ekonomide ihtilal.. Kilisli Bekir Çelenk'in kulakları çınlasın! Geçen gün. bizim Ahmet Tan i!e konuşuyordum. "Ekonomiserbest"dedim, Tan "Siyasetgrekoromen"diye yanıt verdi. Öyle oldu galiba; kültürde arabesk, ekonomide serbest, siyasette grekoromen.. Maşallah, maşallah! Yeni yıla başlıyoruz. Üstadımız Özal, "orta direk" diyor ama uç direkten oluşan kalede "tek kale" maç yapmaya hazırlanıyor. Hem de tek kale maçta ofsayttan gol atıyor. Bu yenı yılda, bütün tartışma ve çekişmelerin uygarca yapılmasını, elinı kana bulamamış, şiddet olayına karışmamış her eğilimdeki gençlerin ve aydınların, bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını, insanlarımız arasında dostluk ve kardeşlik duygularının pekişmesini, yeni yılın ülkemize ve ulusumuza barış, özgürlük, esenlik ve mutluluklar getırmesini dilerim. lık yollannda hızla koşan bir loplum niıeliğine kavuşacakıır. Kuşkusuz o zaman da küçük derüerimiz ve büyük sorunlarımız olacaktır; ama olayın larihsel anlamı değişecektir. Cumhuriyeı, Türk halkma ve ulusuna sonsuz güven içinde ge(Baştarafı I. Sayfada) poıansıyettermi ne pahasına leceğe iyimserlikle bakarak okurolursa olsun, seferber edecek: larımn yeni yılını kııllar ve mut* * * demokrasi, özgürlük, bağtınsız luluklar diler. (Baftara/ı 2. Sayfada) Biliyordum ki yılbaşı hepimiz için aynı yıibaşı değildi; değişik koşullardaydık. Ama duygularımızın bütün uzaklıkları aşarak aynı anda kesiştiğini bilmek mutluluğunu paylaşabilirdik. Geceyarısı, yeni yıla girerken bir süre sonra şafağın sökeceğini ve sabah olacağını hepimiz biliyorduk, biliyoruz. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) bu baskı grubunun önünde gerilediler'. Ama şimdi sosyalist ıktıdar, daha doğrusu Mauroy hükümeti Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın bu yasanın o kadar coşkulu bir yandaşı oimadığı söyleniyor bu kırk yıllık kararnameyi yeni bir biçimde yürürlüğe koymak istemektedır. Hedef bellidir, Hersant... Bircok gazetenindi'ginirt3k sahibi Hersant bu tasarıya karşı hem Parlamento ıçinde hem de dışında savaş açmıştır. iki yıllık iktidarı boyunca sarsıntılar geçiren sosyalist iktidar bu nedenle de aşırı eleşttrilere uğratılmakta. yıpratılmaya çalışılmaktadır. Önsmli bir konudur, basmda çok sesliliği sağlamak.. Bir adam çıkar da kamuoyunu etkileyecek gazetelerin çoğuna sahip olursa, aynı yazı kadrosu, haber alma örgütüyle bir ülkenin okurlarını 'tek ses//'liğe mahkum ederse çok seslilik nasıl sağlanır. Hersant'nın, pek çok ülkede bulunan Hersant benzerlerinin yaptığı budur: Kamuoyunu kendi riüşünceleri doğrultusunda koşullandırmak... Basın çalışanlarının da antitröst ve saydamlaşma tasansından yana oldukları görülüyor. Fransa Gazeteciler Sendikaları ve Yazar Dernekleri Federasyonu Mauroy tasarısmı destekliyorlar. Paranın buyruğunda birer 'er' olmamanın tek yolu basmda çoğulculuğu' savunmaktır. Her gazete ayrı bir dünya, ayrı bir düşünce yuvası olmalıdır. Ülkenintüm gazetelerı bıriki holdingin elinde oldu mu, orada basın özgürlüğünden söz edilemez. 1984KutluOlsun! Elele.hep birlikte daha nice yıllara ulasmak dılegiyle.. Bırakalım Fransa'yı. kendi yurdumuza dönelim. Geçen gün İstanbul Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği Basın Fuarında yaptığırn konuşmada da bu konuya değinmiştim. Basın özgürlüğü, teknıkten, teknik ilerlemeden önde gelir, gelmelidir. Düşünce özgürlüğü olmayan bir toplum gerçekten özgür değildir. Türk basını son çeyrek yüzyılda teknik aşamaların üst yerlerine ulaşmıştır, ama gerçek gazetecilik. yani doğru haber verme ve gerçekcı yorumlama açılarından gerilemiştir. Renkli resimler basmak. eğlendirici yazılar, oyalayıcı düzenlemelerle okuru uyutmak, kamuoyunu yozlaştırmaktır. Bugün Türkiye'de 'düşünce basını' büyük çoğunluğuyla yitip gitmiştir. Otuzkırk yıl önce gazetede yöneticilik yapan gerçek gazetecilerdi. Ya bugün? . Fransa'daki savaşım bakalım nasıl bitecek? Basın özgürlüğü adına savaştıklarını söyleyen her iki 'cephe den hangisi üstün çıkacak? Böyle bir yasa tasarısı Türkiye'de söz konusu olabilir mı? Düşlemesi bile olanaksız mı diyorsunuz? YAPI KREDİ "hizmette sınıryoktur" moran Pazaroyun Çözünıleri Yeni >ılda vaziyet 1. G Ü N E Ş T E N İ S T İ F A D E 2 3 ORTA DİREK Gizli spor 4 OÖRT ENİ SEKİZ ENIŞTEN İSTANBUL'DA t BU ÜLKEDE "BİRR'NIN BELLİDİR Tebdil dolaşmak ıstese, dolaşamaz. Şöyle çıkıp, bir kır gazinosuna uğıasa, ne bileyim, bakkala, lokantaya gıtse hemen tanınır. Herkes parmakla gösterıp, Işte bıra" der. Kahverengı bir kostüm gıymıştrr. Göğsüne yakışıklı bir etiket, başma külhanı bir şapka oturtmuş, ıkı dirhem bir çekırdek salınmaktadır bu ülkede. Evet Türkiye'de "bıra"nm kıyafetı bellidir Türkiye'de, Efes Püsen'den başka Efes Pilsen yoktur. OLAYLAREN ARDENDAKI GERÇEK EKONOMİDE D1YALOG (Baştarafı 9. Sayfada) SOKl Si/ sık sık dışarda yemek yemek. eğlenceye gitmek olanağı bulabili\or musunuz? İŞCEN Biz her pazar ailece civardaki bir et lokantasına gideriz. Onun dışında gece hayatımız yok sayılır. SORL Evinizde baştıca dayanıklı (ükeliın mallannın hepsi vardır her halde. buzdolabı, çamaşır makinesi vs. İŞCEN Evet var. Bers bunların çoğunu dışardan gelirken getirmiştim.. SORU Şimdi biliyorstınuz bu gibi esyalann ithaline izin veriliyor. Siz yertisinden daha pahalı da olsa ilhal edilen bir buzdolabını, bir çamaşır makinesini lercih eder misiniz? İŞCEN Ederim, v'ünkü yerlileri çok kalitesiz. Ben otomatik çamaşır makinemi on senedir kullanıyorum. hiç bir şikâyetim olmadı. Aynı makinenin yerlisini kullanan arkadaşlanm var, valla makineleri sükak kapısının önünde duruyor, arızadan kurtulmuyor. Ben bu nedenle Avrupa malı kullanma hevesini, sevdasını haklı buluyorum. Bu tür eşyalar uzun yıllar kullanıldığı için alırken daha pahalı da olsa sonunda iyisini alan kazançlı çıkıyor. Sonra Türkiye'de satılan malı bozuk çıksa da geri vermeniz, değiştirmeniz gayet zor oluyor, herkes birbirine atıyor, oysa dışarda bu da çok kolay. SORL' Son Tekel zamlarını nasıl karşıladınız? İŞCEN Valla yılbaşı öncesinde bu zamlar çok kötü tepkiyle karşılandı. Çevremden biliyorum, eyvah bir sigaramız vardı, şimdi ondan da mı vazgeçeceğiz diyenler çok oldu. Ama ne yapsın hükümet? Belli Dir dengeyi tutturmak için her halde zam yapmak zorunda. Imkânlar nispetinde ücretlere, maaşlara da zam yapılacak herhalde, ama tabii zaman meselesi.. SORU Size son olarak şunu sorayım, yeni hiikümetten öncelikle hangi sorunlara çözüm bulmasını istiyorsunuz? İŞCEN Öncelikle işsizlik sorununa. Gerçekıen iş arama durumunda olan, yetişmiş, nitelikli bir insanın kendisine uygun bir iş bulamaması bence çok üzücü. jkincisi konut ve kira sorunu. Bu mutlaka bir düzene sokulmalı, mesela Almanya'da olduğu gibi belli kurallara bağlanmalı Fvsahibi istediği gibi hareket edememeli. Tabii fiy;ıı artışlarımn \ava>laıılması da önemli.. SOKl Eaizlerin >üksek lululması >e köprüııun ya da bazı barajların kâr garantisiyle halka salılması fikrine ne diyorsunuz? İŞCEN Çok akılcı bir düşünce tarzı. Kâr getiren her şeye halkı da oriak eimek tikri çok akılcı bir düşünce. Zorlama yok, halk kendi iradesivlc bıııw karılacak. bence çok yerinde. Ayrıca devlet güvencesivlc de olduğu için çok çekici. Benim dcviete sonsuz güvenim var o bakımdan da boyle bir yaiınmı tercih ederim. Türkiye'de Efes Püsen'den başka Efes Pilsen yok ARI KITAP KIRTASEYI SARAYI Dost ve müşterilerine yeni yılda başarı ve mutluluklar diler. Adres: Lise Caddesi Çuhadar Apt. altıfoiyarbakır DÜZELTME Ga/etenu/de 31.12.1983 gunu yayınlanan OTOMOBILİîj Sendikası'nın üanında 2. maddede Ana Tüzükdedeği>(irilrne<>i istenen maddelerden biri 20'4 :>eklinde çıkmıştır 20/24 olarak düzekiriz. SATILİK DAİRE Çiflik Caddesinde deni/ man/aralı,kalorilerli, asansöılü Samsun: 195 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle