17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EYLÜL 1983 * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 F16 anlaşmasını (Baştarafi 1. Sayfada) 2 Ortak yatınm projeleri: Bu konuda yapımcı ABD firmalan başta otel ve konaklatna te«isleri olmak üzere madencilik ve îktronik alanlarında yaklaşık aOO milyon dolarhk yatınm yapmayı öngörmektedir. Aynca ABDOpic (ABD Deniz Aşın Yatırımlar Örgütü) aracılığıyla Türkiye'ye getirilecek Amerikalı yatınmcılar ile sektör ve alt dallannda anlaşmada belirlenmiş 16 kesimde yatınm gerçekleştirecektir. Bu projelefden elektronik yatınmı yurt içi gereksinimi karşüamaya dönük olacak. Maden ürünleriyle Icobalt uluslararası uçak sanayiinin gereksinimini karşılamak için ABD'ye ihraç edilecektir. Başta tanmsal sanayi olmak üzere işlenmiş tanmsal ürünlerin (et, tavukçuluk ürünleri, tekstil) ihracatı ise Ortadoğu ülkelerine olacaktır. (teknik projede bu konuda benzer bir yollama yapılarak ucağın yapımında kullanılacak elemanlardan Türkiye'de üretilecek yaklaşık 5 bin elemanın aynı uçağı kullanan Mısır ve Suudi Arabistan'a ihracatı öngörülmektedir. Aynı uçağı kullanan lsrail ise uçak elemanlarını ülke içinde üretebilmektedir.) 3 Türkiye'nin ödeme açıgını kapatmaya dönük projeler. Paket projenin bu bölümünde, Türkiye'nin ödeme açığnı kapatmak için bazı hazır projelerin uygulamaya sokulmasmdan söz edilmektedir. Bu hazır projeler içinde mal ve ürün bazında akla gelebilecek hemen herşey sıralanmaktadır. Bunlar arasmda, halı, seramik ürünleri, maden ürünleri, paketlenmiş kırmızı et ürünleri ve turizm ağırlama hizmetleri başta gelmektedir. Cumhuriyet tarihinde en büyük ortak ekonomik paket pro'^inin a>nca Türkiye'nin Ortajğu içindeki ekonomik konumunü da değiştireceği sanılıyor. Zira, bu projelerle Türkiye gıda açığı olan Oıtadoğu ülkelerinin gereksinimini büyük oranda karşılayabilecek. Bu projelerin devreye gümesiyle Türkiye uluslararası sanayi ve ticaıet işbölümü içinde yeni bir misyon üstlendiği gibi, yakın yıllarda büyük önem kazanan tanmsal sanayi ile ülkemizde değerlenmemiş olan madencilik sektör yatırımlanyla ekonomik coğrafyasmı değiştirebilecek. Söz konusu anlaşmanm bundan sonraki aşamalannda yapımcı ABD fırmalan salt üretici ve teknik danışman konumunda kalacak. Anlaşmanın 10 yıllık uygulama süresi ise ABD hükümeti ile TC Maliye Bakanlığı arasmda yürütülecek. Bu acıdan özellikle yabana sennaye yatınmları paket proje içinde Türkiye'ye geleceğinden 6.224 sayılı Yabancı Sennaye Yasası'mn öngördüğü garantinin ötesinde güvence alrruş olacak. Anlaşmaya göre ABD hükümeti neden belirtmeksizin istediği an F16 uçaklannın Türkiye'de yapımı için eleman sevkini tek tarafiı olarak durdurabiliyor. Kesin fiyatlar konusunda firma üst düzey yetkililerinden alınan bilgiye göre, yapımcının fiyat venne yetkisi uçaklarm "stratejik" olması nedeniyle bulunmuyor. Bu yetki firmanın verdiği ve "!* 80 oranında gerçekliği olan maliyet raporu (Planning and Review Data) ışığında belirlenecek. Türkiye, talepcj olmasından ötürü uluslararası uçak satış teamüuerine uygun olarak 10 yıllık zaman dilimi içinde °?« 10'luk bir fiyat artışıru "otomatik" olarak kabulleniyor. Bu miktar, öngörülen maliyet şemasına göre, 500 milyon dolann üstünde olamayacak. ABD hükümetince önümüzdeki günlerde Kongre'ye gönderilmesi beklenen mukavele Örneğinin 30 günlük bir işlem süresi bulunuyor. Kongre'nin buna yanıt vermemesi halinde ilkelere göre kongrenin bu anlaşmayı kabul ettiği anlamı çıkacak. Ancak kongrenin anlaşmayı onaylaması halinde bile, anlaşmaya ek bazı koşullar ekleme veya talep etme hakkı açık bulunuyor. Ağa Han Mimarlık Odülleri üstüne söyleşi (Baştarafi 12. Sayfada) mimarlığını da temsil etmez, Türkiye'de ulaşmak istediğimiz mimarinin amacına da tesir etmez. Türkiye'de mimarlar var. Ama Türkiye'de mimari yoksa, bu genellikle mimarlann kabahati değil. Türkiye'de mimarlar var; "Berlin'de hâkimler var" gibi söylüyorum bunu. Gerçekten de bu 15 bin mimar Türkiye'de etkinliklerinin sınırh olmasımn getirdiği bir beklentiyle burada ödüllendirilmek istemişlerdir. Böyle bir ödülü bekleme hakkını kendilerinde görmüşlerdir. Ama bu yıl bu gercekleşmemişse gelecek yıllarda gerçekleşmeyecek anlamma gelmez. Ağa Han ödülü'nün anlamını doğm değerlendirmek lanmdır. Yanlış anlamamak ve abartmamak gerekir. mem. Ben Ağa Han Mimarlık Ödülleri'ni küçümseyelim anlamında söylemedim. Bunu, Ağa Han Mimarhk ödülleri'nin Türkiye'deki mimarhğı yargüayan bir kurum olduğu gibi bir düşünceye veya duygulara karşı söyledim. Türk mimarlannda meydana gelen tepkinin böyle bir yargılama varmışcasına ortaya çıkuğına dikkati çekerek buna karşı söyledim. "Bu bölüme kadar Ağa Han Mimarlık ÖdUlleri'nin Türkiye'de yol açtıgı tartışmalann kaynaklannı beliriemeye çauştık. Şimdi de bu konuda neler önerilebilir, onu ortaya koyahm isterseniz? Sayın Cansever, yine başlayabüir miyiz?" Canseven Daha iyi bir mimariyi oluşturabilmek için mimarlık çabalannın değerlendirilmesi ve çok yoğun bir çaba sarfedilmesi gerekli. Proje müsabakalannda jürinin teşkili, jüri raporlarının yazılması ve jüri üyelerinin değerlendirme kriterlerini açıklamalan birincil önem taşıyor. Milyarlarca kamu yatınmİarda üç satırhk (ki o satırları yazmak ortaya en ufak sorumluluk koymayan, kendisine açıklama denmeyecek derecede seviyesiz) açıklamalarla bu memleketin milyarları» ve milyarlarca liralık serveti, mimari bakımdan Üzerinde bile durulmaya imkân olmayan çözümlere tahsis ediliyor. Bu işi böyle yöneten devlettir. Mimarhk camiası bunu düzeltmek için çaba sarf etmiştir. Çaba 19571960 yıllannda işlemiştir. Ondan sonra da söz konusu sistem terk edilmiştir. Bu değerlendirme sistemi düzeltilmelidir. Dediğim gibi sorumluluk devletindir. Bazi arkadaşların da bu konuda sorumluluğu vardır. Bunun düzeltilmesi mimarlık meseleleri üzürinde konuşma ortamı sağlayacaktır. Hem yeni bir düzey kavramayı, hem de meseleleri daha yukarı seviyede ele almayı yaratacaktır. Bir de iş verme düzeni var. Türkiye'de iş verme düzeninin biri ihtisas ayırımıdır. Fakat bu bir yerde yine devletin ve özel iş sahiplerinin elinde olan bir hadisedir. Bu iş verme düzenini geliştirmeye ihtiyaç vardır. Daha başarıh, daha iyi işe ve gene kabiliyetlerin belirlenmesine yardım etmek, iş verme düzeninin bir prensibi olmalıdır. 19571960 yıllannda iş verme düzenini tesis etmek için çok büyük çaba sarfedildi. Bu çaba yine 1960'dan sonra maalesef durdu. Üçünçü nokta ise, bir nevi müesseseler meselesidir. lmar planı bugünkü düzeyinde olursa, Türkiye'de 100 binde bir mimari yapmak şansı vardır. Ben birçok defa "Türkiye'de yapılacak en önemli iş imar planlannı yapmaktır" demişimdir. Eğer mevcut imar planlannı tatbik edecek yönetici çıkarsa, Türkiye asırlarca kendini kurtaramayacaktır. ne halkın katılımı gerçekleşmelidir. mutlaka LGUR MUMCU (Baştarafi I. Sayfada) GOZLEM Çağdaş eleştiri ortamının gelişmesi "Sayın Afîfe Batur, sizin önerileriniz neler?" Batur: Ben Abdullah Bey'e aynen katılvyorum. Bir eğitimci olarak söylemek istediklerim var. Yalnız eğitimde değil, profesyonel alanda da uluslararası düzeyde olan bitenlerle çok daha yakından ilişkili olmanın yol lan aranmalıdır. Burada mimarhk okullannda görev yapan bizlere iş düşmektedir. Ancak, mimarhk dergilerinin ve aktüel yayınlann ulaşmadığı bugünkü mimarhk fakülteleri ortamında veya gelişi güzel açılmış büyük kent dışı mimarlık fakültelerinin araç gereçsiz sınıflannda en iyi öğreticinin bile bunu nasıl bajaracağını doğrusu ben de merak edivonım Bir de Türkiye'de eleştiri ortamının çok az işlemesi söz konusu. Bu ortam çok kısıtlı olarak Odanın yayını "Mimarlık" dergisinde vardır. Somut eleştirilere nadiren cesaret edilir. Çağdaş eleştiri ortamının gelişmesi herkesin katkılanyla gerçekleşmelidir. Ve tabii düzey sorunu da var. Jürilerin kararlan her zaman tartışıhr, tartışılmalıdır da. Sağlıklı olan budur. Ama bu sağkklı tartışma ortanuru yozlaştırmamak gerekiyor. Çünkü jüriler de kavramlarla hareket ederler. Bu noktada ellerine gelen verileri değerlendirirler. Biz o verileri ve o kavramları tartışmalıyız. Sonuçta ortaya çıkan Uründen daha fazla ve daha dikkat li tariışacağımız çok önemli kavramlar vardır. Örneğin, Abdullah Tuncel'in dediği gibi, "Mimarın Etkinligi" kavramı, "İslâtn Miraarisi" kavramı gibi... Tuncel: Eğer diğer konuşmacılar da katılırlarsa, benim bir mesajım var. Mimarlar Odası ve Ağa Han odülleri Vakfı ortaklaşa bir proje yanşması açtı. Bir öğrenci yanşması. Mimarlık konulannın en temel kavramları olan yaşammekânzaman kavramları sunuldu öğrencilere ve Cumalıkızık köyunün geleceğine yönelik öneriler istendi. Bir gerçeği gördük ve şaşırdık. Gelen projelerin büyük bir kısmı karamsardı. Öğrenci 2007 yılına karamsar bakıyordu. Gençlere karamsar bir gelecek düşündürme.hakkı hiç kimsede yoktur. Geleceğin dünyası günümüzden daha güzel bir dünya olacaktır. Genç kuşaklar böyle bir dünyaya ulaşabilmek için, karamsarlık yaratan sorunlan aşabilme yollannı araştırmalıdır. Ülkemiz gerçelderine yönelik bir eğitim Sayın Abdullah Tuncel, sizin önerileriniz nelerdir?" Tuncel: Birincisi, tartışmalann düzeyi. Tüm mimarlar ve konuyu tartışan herkes tarafından kesinlikle yüksek tutulmalıdır. tkincisi, eğitim bütünüyle gözden geçirilmeli, ülke gerçeklerine yönelik olmasının yanı sıra uluslararası platform da gözden kaçınlmadan öğrencilere Türkiye gerçeklerine yönelik, yaşayacakları dünyaya yönelik bir eğitim verilmesini sağlamak. Üçüncüsü, meslek kuruluşlanmız, Türkiye Mühendis Mimar Odaları Birliğine bağlı teknik eleman odalan ve birliğin kendisi uluslararası düzeyde haklı ve ciddi bir saygınlık kazanmıştır 28 yıllık süreç içinde. Bu gerçek artık ülkeniizde ilgili kişi ve kurumlarca kabul edilmeli, Birliğin ve Odalann yapmış olduğu yorumlar ve getirmekte olduğu öneriler üzerinde durulmahdır. Bunlar ciddi, çok önemli yorum ve önerilerdir. Dordüncüsü, bugün ivedi çözümlenmesi gerektiği için söylüyorum, yapı üretiminde ihtisas ayınmı derhal ülke genelinde uygulanmak üzere hayata geçirilmelidir. Bunun gecikmesinin Türkiye'ye büyük zararları olmaktadır. Beşincisi, bizim ve ilgili odalann katıldıgı seminer önemli bir tartışma konusu olmuştu. tmar planlannın yapım ve uygulama süreci gözden geçirilmelidir. Burada özellikle yerel yönetimler ve halkm katılımı göz ardı edilmemelidir. Çoğu kişinin bilmediği bir yasal uygulama var. lmar planı yapıldıktan sonra askıya çıkarılır, bir ay kalır. Imar planıntn uygulanacağı yörenin insanları gelir (bu yasanın amacıdır), planları inceler ve eleştirir. Planlar bu işlemden sonra değiştirilir. Bu Türkiye'de böyle uygulanmamıştır. Planlar asılmıştır, sadece arsa spekülasyonundan para kazananlar ilgilenmiştir. Planın içindeki belirli yerlere yatınm yapacak olan, o yörenin güçlü kişileri, yatınmcılar ilgilenmiştir. Bu işleyişin adı demokrasi değildir. Halk kendi yaşayacağı çevrenin oluşumuna kendisi karar vermiyor. özel çıkarların korunması sonucunda da kentler bozuluyor. lmar planlannın yapımuygulama süreci Yabancılaşmanın yaygınlıgı Cansever: Ben Afife Batur'a katılmıyorum. Ağa Han Ödülleri'ni önemsememek, yahut yerine koymak lazım diyerek önemsememek, tekrar başımızı kuma gömmek olur. Aksine çok önemsemeye ihtiyaç var doğrusu. Türkiye'de 15 bin, ABD'de 150 bin mimar var. Amerikalı mimarlar da ödüllendirilmemiştir. O mimarlar Suudi Arabistan'da ve körfez ülkelerinde, ABD'de çalıştıkları gibi çalışmaktalar. Bunlann ödüllendirilmemiş olması dünyadaki mimarhk düşüncesinin, mimarlık düzeyinin buhranını yansıtmaktadır. Burada, mimarlık eseri ile mimarı harekete geçiren inancın bütünlüğü, mimariyi vücuda getirenin tavnnın, mimariye aynen yansımasının, mimar ile mimarinin, eserin bütünlüğünden ayrılmasına imkân bırakmadığına işaret etmek isterim. Bu insanlar da (Amerikalı mimarlar) Türkiye'de dertlendiğimiz gibi, mahallilik konusunun adeta yanından geçmemiş kişiler. Kendi ülkelerinde yarattıklannın eşini, bambaşka bir ülkede, bambaşka bir kültür alanında, bambaşka bir iklim ortamında hiç umuıtamadan yapmaktadırlar. (Baştarafi 1. Sayfada) Bu yabancılaşmanın Türk nın 34 ay sonra imzalanması bekleniyor. Anlaşma ile Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasmda imzalanacak ve uçakta kulla kültür hayatında da yaygın olduğunu unutmamak lazımdır. Minılacak elemanları üretecek firmalarm seçimi büyük ölçüde Türk Hükümeti'ne bırakılacak. Konuya ilişkin görüşlerine başvurduğu mariye, mimarinin meselelerine bir duyarsızlık da, aynı şekilde muz bir Amerikalı yetkili "Türkiye'de eUmanlan başanyla yapabilecek kapasitede kuruluşlar bulunuyor" dedi. Aynı yetkili, Türk yabancılaşmanın bir sonucudur. iye'de üretilecek F16'ların kalitesinin, Avrupa ve Amerika 'da ya Mimarlann etkinliklerini tesis pılanlardan "en küçük bir farkhhk" taşımayacağını açıkladı. Her edememelerinin nedeni de, Türk uçak alımı sonucunda, bazı dedikodular çıkmasımn hatırlatılması toplumunun kendi gerçek meseIesine yabancılaşmasının üzerinede, sözkonusuyeıkili "Wehave very groimdrules"(bu kosonucudur. nuda çok temelli kurallanmız vardır) yanıtım verdi. Avukat Darrow, gericiiiğin ve bağnazhğın kol gezdiği yıllarda yaptığı savunmalarla ün kazanmış, adını savunma mesleğinin onurlu bir savaşçısı olarak uygarlık tarihine kazımıştır. Avukat Darrovv, kendisine uluslararası ün kazandıran "Maymun Davas/"nda, bağnaz dinsel görüşlere karşı "Darwin Teorisi" gereğince insanoğlunun geçirdiği biyolojik evrimi anlatarak, tutucu bir Amerikan kasabasında ilkel ve bağnaz düşünceleri bozguna uğratmıştı. Avukat Darrow'un, ceza davalarındaki hüneri, özgürlük tutkusu ile bilenmiş savunma gücü ve konuşma yeteneği, şiddete, teröre karşı ödün vermez tutumu ile tam bir "çağdaş insanı" simgelemekteydi. Muazzez Menemencioğlu'nun özenli çevirisi ile dilimize kazandınlan Davit W Rinsel'in bu tek kişilik oyunu, Müşfik Kenter'in usta oyunculuğu ile bütünleşerek, insanı, iki saat boyunca zaman zaman avukat cübbesine sarıyor, zaman zaman da yargıç kürsüsüne çıkarıyor. Hele hukukçuysanız, duygularınızdan biüncinize akan sözcüklerin dünyasında dün ile bugünü, bugün ile yarını yaşıyorsunuz. Darrow, dünyada, bütün bilimlerin şaşırtıcı gelişmeier gösterirken, hukuk biliminin, bu başdöndürücü gelişmelere niçin ayak uyduramadığını sorarken, siz eskisine göre çok daha büyük bir hızla dönen dünyamızda bu soruya yanıt bulamryorsunuz. Müşfik Kenter'in sahnelerdeki bunca yıllık deneyleriyle tiyatro sanatının imbiklerinden geçirilmiş sözcükler, insan yüreğini sanki bir kerpeten ile yakalıyor, "Wcdan"dediğimiz, korku, özlem, sevinç ve öfke yumağının içinde insanı çepçevre kuşatıyor. Savunma hakkı, yargı bağımsızlığının vazgeçilmez koşullarından biridir. Adalet, ancak ve ancak yargının bağımsız, avukatın da özgür olduğu yerde başiar. Savunma hakkı için "olağan dönemolağanüstü dönem" ayrımı yapılmaz. "Olağanüstü dönemde savunma hakkı kısıtlanır" görüşü yanlış ve tehlikeli bir yaklaşımdır. Savunma hakkının en çok korunması gereken dönem olağanüstü dönemlerdir. Çünkü, sanıkların, savunmaya en çok gerek duydukları dönemler, bu dönemterdir. Avukat, savunma yaparken, yaptığı bu savunma nedeniyle sanık sandalyesine oturtulacağı kuşkusunu taşırsa, savunma görevini gereği gibi yerine getirebilir mi? Son zamanlarda çıkarılan bir "Kanun Kuvvetindeki Kararname" ile savunma hakkına geniş kısrtlamalar getirecek bazı hükümler öngörülmüş bulunuyor. Avukatlık yasasını değiştiren kararnamenin bir maddesine göre, hakkında ' 'Devletin şahsiyetine karşı cürümlerden biri ile son soruşturmanın açılması karan verilen" bir avukat, avukatlık mesleğinden yasaklanabilecektir. Siyasal nitelikli davalarda, sanıklar gibi, avukatlar, yargıçlar ve savcılar da gerilimli bir hava içine girerler. Böyle bir gerilim içinde avukat ile yargıçlar arasmda sert tartışmaların çıkması da doğaldır. Bu koşullarda. avukatın bir sözcüğü, savcıyı eleştirirken kullandığı kavramlar ya da davanın dayandığı gerekçeleri nitelerken seçmiş olduğu tümceler. kolaylıkla "adliyenin manevi şahsiyetine hakaret" biçiminde görülebilir. Son yirmiyirmibeş yılda bazı avukatlar hakkında bu nedenlerle kamu davaları açıldığını, hemen hepsinin de açılan davalar sonunda aklandıklarını biliyoruz. Şimdi, hakkında, bu gibi suçlardan ötürü, "son soruşturma karan verilen" avukat işten yasaklanacak ve avukatlık yapamayacaktır. "Savunma için Clarence Darrovv" oyununda Müşfik Kenter'i izlemeye giderken, bir görevli, biletinize bakarak, size oturacağınız koltuğu gösteriyor. Oyunu izledikten sonra, tiyatro salonundan çıkarken Avukat Darrovv'un özgürlük tutkusu ile aydınlanan yolunuzda oturacağınız yeri, koltuğu artık siz kendiniz seçiyorsunuz... NicinF16 F16'nın rakibiF18'i üreten McDonaldDouglas'tn teklifleri aratş verme düzeni smda uçaklarm 2 yıl sonra da aymfıyatla üretilmesi de bulunuyordu. Ancak bu teklif, F16'yı yapan General Dynamics'in sağladığı geliştirilmeli avantajlaryanında fazla önem taşımadı. thaleyi kaybeden F18'in Batur: Herhangi bir yanlış anTUSAŞ'layaptığı biryazışma konunun dışmda olmasma karşm "istihbaratı kuvvetli" bir kurum trafından doğrulanması nedeniyle, laşılmaya meydan vermek isteönem taşıyordu. Mc Donald Douglas, şirketinin Amerikan kongre yardımlarıyla ilişkin TUSAŞ'a çektiği teleks mesajı şöyle: "Sayın Dilek, Türk Uçak Sanayii 31 Mart 1983 tarihinde Amerikan yardımına ilişkin sormuş olduğunuz sorularm cevabuu Mc Donald Douglas şirketinin Washington bürosundan aldım. Ekte takdim ediyorum: 1984: FMS 525 milyon dolar, ekonomik yardım 175 milyon dolar. Kanımızca, 84 bütçesinde Türkiye 'nin alacağı yardım kesintiye uğrayabilir. Buna neden olabilecek çeşitli faktörler arasmda bazı kongre üyelerinin Türkiye ile Yunanistan 'a 10'a 7oranında yardım yapılmasını öngören çabalan da bulunuyor" Bu teleksle ilk kez "etkiü" bir Amerikan şirketi ABD ile Yunanistan arasmda imzalanan savunma işbirliği anlaşmasınm kongre velerine uzanan boyutu olduğu vurgulandı. BİTTt Evren: Kırgınlıklar, (Baştarafi 1. Sayfada) mi kişisd hesaplar, kırgıniıklar, alınganlıklar terkedilmelidir." SAĞLAM ADIMLAR ATILDI Başbakan Biilend Ulusu, bayram mesajında, "Aziz milletimizm İedakârhk ve desteği sayesinde müreffeh Tiirkiye'nin sağlam temelleri üzerinde yükselmesi yönünde önemli adımlar atriab'üdigini" belirtti. Başbakan, "Türk ulusu bugün geleceğe ümitle bakmaktadır" dedi. PARTt LİDERLERİ Siyasal parti liderleri Kurban Bayramı dolayısıyla mesajlar yayınladılar. MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, yeni dönemde ülkeye "Yeni anlayış, yeni umutiar, yeni arzular ve bekleyişlerin hakim olmasının beklendiğini" belirtti. 1982 Anayasası'nın getirdiği "Hüniyet ve denokrasi ortamının teminatı olması gereken siyasi partilerimizin milletimizin tümüne örnek teşkil edecek davraaışlar içinde çaUşmalannı diliyonız," dedi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal, "Çok partili dönerae adım atmaya hazırlandığımız bu bayram gününde siyasi partilere ve vatandaşlara ağır sorumluluklar ve görevler düşmektedir, ' dedi. SODEP Genel Başkanı Cenni Kartay, "ülusolarak demokrasi ye geçiş aşamasında" bulunulan bayramda "Özlemimiz, beklentilerimiz, geçmiş yıllann üzıintülerine neden olan hukuk dışı davranışlann yenilenmemesi ve toplumumuzun sağlık içinde olmasıdır" ifadesini kullandı. Doğru Yol Panisi Genel Başkanı Yıldınm Avcı, bayram mesajında, "Demokratik parlanienter rejimi yeniden kurma ve yaşalmanın milletçe ortak sorumluluk oklugunu" vurguladı ve "Kutsal oylanmıza ülkenin ve rejirnin geleceğini diişiinerek hür irademizle kullanacagız," dedi. Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz da Kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı ve ülkede anarşi ve terörün önlendiğini ancak ekonomik bunahma son verilemediğjni, işçi kesiminin ülke huzurunu dikkate alarak üzerine düşen fedakârlığı yerine getirdiğini, buna karşılık çözüm bekledikleri sorunların çözüme kavuşturulamadığını belirtti. Diyanet Işleri Başkan Vekili Ahmet Gürtaş, Kurban Bayramı mesajında, özellikle yoksullara, dul ve yetimlere, kimsesizlere, hastalara yardım edilmesini istedi, bayramın yardımlaşma ve dayanışmayı geliştirmek için fırsat oluşturduğuna dikkat çekti. Kurban Bayramı'mzı kutlar, saghk/esenlik ve islerinizde basanlar dileriz. (Baştarafi ı. sayfada) kontenjanlannı ÖSYM'ye bildirdiklerini belirtti. Anadolu Üniversitesine Merkezi sistemle yerleştirilen 15 bin dolayındaki öğrenciden, 10 bin 242'sinin kesin kayıt yaptırmadığını açıklayan Günalp, daha önce kalan 5 bin açıkla birlikte Açık Öğretim Fakültesine önkayıt yoluyla 24 bin 758 öğrenci ahnacağıru bildirdi. Açık Öğretim dışında tüm üniversitelerde toplam 9 bin 709 kontenjan açığı bulunduğunu söyleyen Günalp, merkezi sistemle yerleştirilen adaylann >TIZde 9.5'unun kayıt yaptırmadığına değindi. öğrencilerin bugün gazetemizde yayınlanan açık kontenjanlar listesindeki okulların adlannı 1983 smav klavuzuna bakarak bulabileceklerini anımsatan Günalp, eksik belge ile başvuran adaylann başvurulannın değerlendirmeye katılmayacağım belirtti. Günalp "Öğrencilerin başvuru formlarına 8 tercihlerini belirterek, 1983 ÖSYM fotoğraflı kimlik kartı ve 500 lira sınav harcının yatırıldıgını gösteren belge ile en geç 27 eylül akşamı ÖSYM de olacak şekilde postalamaları gerektiğini" söyÜniversitelere ikinci basamak sonunda yerleştirilemeyen 103 bin dolayında aday olduğu belirlenmişti. 34 bin Mogadişu (Baştarafi 1. Sayfada) ilişkin soruyu Celasun şöyle yanıtladı: "Kendisi aynı zamanda hudut birlikleri komutanıdır. Ben nasıl onlann hudut birliklerini gördiiysem onlar da bizim hudut büiiklerimizi gezecekkrdir. Ayn bir özelliği yoktur." Celasun, herhangi bir "özel tatbikat" yapılmadığını açıkladı. OLUMLU tZLENİMLER Federal Alman Sınır Koruma ve GSG 9 kuvvetlerinin yetkilileri, Ankara'daki bazı askeri tesislerde incelemelerde bulunduktan sonra olumlu izlenimlerini görüştükleri tüm Türk yetkililere ilettiler. Konut komutanlar, Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı Türk askeri personelince yetiştirilen özel birliklerin eğitim kalitesinin Almanya'daki birliklerin eğitiminden eksik olmadığım, yerel şartlara iyi adapte olmuş birlikleri çok başarıh bulduklarını vurguladılar. Konuk komutanlar bugün Ankara'da veda ziyaretlerinde bulunacak ve daha sonra Almanya'ya dönecekler. ŞİŞLİ 2. İCRA MEMURLUĞU'NDAN MENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI No: 9821851 E. Bir borçtan dolayı hacizli bulunan aşağıda cins ve miktan ve kıymeti yaalı bulunan mal, satışa çıkarılmıştır. Birinci artırması 28.9.1983 günü saat 14.3014.45 arası 4.Levent Oto Sanayii Sitesi Ayıekin Sokak No: 21'de yapılacak ve o gün verilen bedel muhammen kıymetin 1s 75'ini bulmadığı takdirde, 29.9.1983 günü ikinci artırması aynı yer ve saatte yapılarak, en çok artırana ihalesi yapılacaktır. Dellaliye ve damga resmi alıcıya aittir. tlan olunur. 4* Muhammen Kıymeti 15.000.000. TL. Adedi 1 Cinsi Yukanda adresi yazılı bulunan binanın hali hazır enkazı 13.9.1983 Basın 9903 GARANTİ BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle