Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 15 EYLÜL 1983 TELEVİZYON 20.00 İnanç Dünyası Kur'anı Kerim Ali Imran Suresi 2330. ayetleri A hmet Bolulu okuyor. Okunan ayetlerin Türkçe açıklamasından sonra, tslamda ağaç sevgisi konu ediliyor. Sanat uğraşı görüneni değil, gizi yakalama uğraşıdır SAMİH RİFAT Bu ydın temmuz ayı ortalarında bu sütunlarda, "KjsırtıkUuı Kurtulmanın Yollan" başhkh bir yazım yayınlandı. İFSAK 3.Uluslararası Fotoğraf Yarışması Sergisi ardından, yarışmanın düzeyi ve gönderilen fotoğraflann genel nitelikleri üstüne yazılmış bir yazaydı bu. Amatör fotoğrafçıhğın, bir küçük kentsoylu eğlentisi, "hobby"si dunımuna düştüğünde taklitçüikten, tekdüzelikten, sığlıktan kurtulamadığmı söylüyor, ülkemizde yeni paJazlanan bu sanatın ilk ve ürkek adımlannda böylesi bir kısırhğa düşmemesi için, konu olan yanşma çerçevesinde, bir iki öneri getirmeye çaba gösteriyordum. simge olarak kullanılır olmuştu. Bugünse sumüğu silinmış, eline de bir balon verilmiş. Ama çocuk aynı çocuk; daha doğrusu çocuğa yöneltilen ve konumuz yanşma sergisinde yaygınlığmı gözlediğim bakış aynı bakış. Dış görünüşle yetinen, küçük şaşırtmacalarla, küçük heyecanlarla avunan, kolay, parlak, gösterişli olmayı, zor, derin, anlam ve duygu yüklü olmaya yeğleyen, çoğunlukla da bu sonunculann arüamını ve gereğini bilmeyen yüzeysel bakış. Ve günümüzde, dünyanın dört bir yanında "amatör" fotoğrafçılar, ellerinde fîyakalı makinalar bu çocuğun, benzerlerinin, acıklı ya da sevimli görünümlerin, " h o ş " kompozisyonlann, "şairane" doğa parçalannın peşinde, bir yandan bu işi türlü tezgâhlarla körükleyen endüstri babalannın keselerini doldurarak koşup duruyorlar. Sergiler, yanşmalar, saydam gösterileri birbirini kosanatçı aile ormanmdan ne yapıtlar üretebilir!) çevrenizi kollamaya, mecmualarda, sergilerde gördüklerinize benzer fotoğraflar çekmeye başladınız. Hele çeşmeden su içen sarı balonlu çocuğu da yakaladınız mı, tamamdır. Artık fotoğrafçısınız, saygın bir kişisiniz. Benzerlerinizle tamşırsınız. Dernekler, kulüpler kurar, yanşmalar açar, ünvanlar alır avunur gidersiniz. 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.05 Kurban Derisi Programda Kurban Bayramı'nda kesilecek kurbanlıklarm, kesim usullen, derilerinin sağlam bir şekilde korunması, yüzülmesi, tuzlanması gibi konularda aydınlatıa biJgiler veriliyor. 21.15 Yerli Drama: Dost EUer Dizinın üçüncii bölümünde: Ayrı eğitim gören bakayalar, artık diğer arkadaşlanna yetişmişlerdv. Askeri eğitimlerini bölüklerinde sürdürmeye başlarlar. Bann'a mektup gelmediğinigozleyen Engin, Barın ile dostluğunu ilerletir ve acılı öyküsunü öğrenir. Veysel, Mehmeı ile Necmi'nin banşmasım biraz da zorlayarak sağlamaya çalışmakta ve bunu fotoğrafla belgelemek ıstemektedir. Temel eğitim sonrası sevk de duruma çözüm getirmez. Çünku; Mehmet, Necmi'nin birliğine diişer. Bu arada, Nikos Sampson, Kıbns'ta bır darbe ile işbaşına gelir. Tek ödül yapıttır Hayır dostlar! Bin kez hayır! Bu iş bu denli ucuz, bu denli kolay değil. Bilmek gerekir ki sanat uğraşı görüneni değil görünmeyeni, sakhyı, gizi, gizemi yakalama uğraşıdır. San balonlu çocuğu değil, onun ardındakini, ötesindekini görme, ötelere, uzaklara, derinliklere bakma çabasıdır. Doğanın ve insanın gizierini, karanhklannı, uçunımlannı deşme uğraşıdır. Bir tür büyücülüktür, tannlann ateşini çalmaktır. Şiir için, müzik için, resim için olduğu kadar fotoğraf için de bu böyle. Sanatçının yolu da başkalanmnkine benzemez. Acılardan, özverilerden, bir yaşam boyu süren doğum sancılarından, korkulardan, kuşkulardan geçer. Sonuçta tek Ödül yapıttır. Belki de o bile değildir; geçmişte birçok sanatçı kendi yapıtını dışlamış, Vergilius'tan Mallarme'ye dek birçok ozan, yaşamının sonunda yapıtlannı yok etmeye kalkışmıştır. Biraz karamsar bir tablo çizdiğim sanılmasın; sanat uğraşının ne belalı bir iş olduğunu görmek için geçmişine bakmak yeter. Lanetli bir serüvendir bu, lanetli bir bayrak yarışıdır. Bayrağı eline alan ancak bir arpa boyu yol ileriye götürebilmiştir onu. Ve yanş şehitler vererek koşulmuştur; yalnızca düpedüz öldürülenler değil, bu bir arpa boyu yol almak için kendi yaşamını yakanlar, hasta olanlar, delirenler, intihar edenlerle de doludur sanatın geçmişi. Basbayağı ilençli bir uğraştır, ama öte yandan insanoğlunun da belki tek onurudur; soyluluğunun, tannsallığının kanıtıdır. Ve alkışlann, yanşmaların, ödüllerin, ünvanların dışında, uzağında, başka bir düzlemde, çalışma masalarında, atölyelerde, karanhk odalarda surer gider. Ve konumuza dönersek diyebiliriz ki fotoğraf sanatcısı olmaya özenen, ağzına sanat sözcüğünü sıkça alan kişi kenarında durduğu denizi iyi tanımalı, yalnızca CartierBresson'lar, Kkin'lar, Weston'lar, Koudelka'lar değil, tum sanat evreniyle, Homeros'lar, Shakespeare'ler, Dostoievsky'ler, Rodin'ler, Strawinsky'ler, Picasso'larla aşık attığını bilmeli, ayağını da ona gore denk almalıdır. 22.00 Akdeniz Oyunlan (Renkli) 22.55 Haberler 23.00 Kapanış Yapmadığım taoımlar Kısa süre içinde bu yazıya bir yanıt geldi. Bir tFSAK ve FİAP üyesi olduğunu söyleyen Nevzat RADYO TRTI ALTI BÖLÜMLÜK POLİSİYE DİZİ Fotografta oynnculan ve teknik kadrosa bir arada görülen "Kanun Adanu" adlı polisiye dizi, Orhan Elmas tarafından yönetildi. Başlıca rollerinde Müşfik Keoler, Orçun Sonat, Kâmrao Yiice, Nil Burak'ın ojnadıgı dizi, TRT ile Emniyet Gend Müdiiriiiğii'ııün işbiriiğiyle çekildi. 05.00 Açılış, program ve kısa haberler 05.05 Ezgı kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 0730 Haberler. 07.40 Günün içinden. 10.00 Arkası yann. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türkttler. 11.20 Hafif müzik. 11.40 Şarkılaı. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10ögle uzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif mttzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Çesitli halk müzığı. 16.25 Hafif muzık. 16.40 Şarküar. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Din ve ahlâk. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.0001.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Beraber ve solo sarkılar. 20.00 Köyümüz köylümüz. 20.20 Türkçe sözlü hafif müzik. 20.40 Türküler geçidi. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Çoksesli koro konseri. 22.00 Beraber sarkılar. 22.30 Küçük konser. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günun haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yansı. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarküar. 09.15 Konut deyınce. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Türkülerden bır demet. 10.30 Yolun yarısından sonra. 11.00 lki solistten sarkılar. 11.30 Baglama takımından oyun havalan. 11.45 Hafif muzik. 12.00 Şarküar ve saz sololan. 12.30 Beraber ve solo türküler. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Türküler. 13.45 Bır roman / Bir yazardan hikâyeler. 14.00 Üniversite korosu. 14.30 Yabancıdilöğrenelım. 15.15 Türküler. 15.30 Barok müzik. 16.00 Gönül sesimiz. 16.20 Arkası yann. 16.40 Türküler geçıdı. 17.00 Olayiann içinden. 17.30 Küçük konser. 18.00 Beraber ve solo sarkılar. 18.30 Dünya hikâyeciliğinden örnekler. 19.0001.00 TRT I ile ortak yayın 07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Küçük konser. 09.30 Jefferson Airplane Topluluğu. 10.00Siz ve müzik. 11.00 Ögleyedoğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimızden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klasik Türk müzığı korosu. 15.00 Müzikli dakıkalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Plaklar dönüyor. 19.00 Haberler. 19.12 11. Uluslararası lstanbul Festivali'nden. 20.45 Hafif müzik. 21.00 Persembe konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Opera saati. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. TRT III Konfora, sınırh rahatlığa dönük ve alabildiğine kısır küçük kentsoylu ynşamında sanat uğraşı bir boş zamanları değerlendirme biçimi; sanat yapıtı da hoşa giden, çevreyi süsleyen, yaşama renk ve "/ı©?/u&" katan bir nesne olarak algdanıyor. Çalur'dan. Biraz kızgınlıkla yazılmış, bu yuzden de bir sürü yarulgaya duşmüş bir yanıt. Bana yapmadığırn tanımlar yaptınyor, sözcüklerimin, tümcelerimin sırasını, biçimini değiştiriyor, söylemediğim sözler söyletiyor, üstelik beni kıyasıya yeriyor da kendi doğrulannı açıkça söylemiyor. Doğrusunu isterseniz bu yanıta bir karşıyanıt vermek içimden geçmedi değil. Ama bu tür süregiden tartışmalarla bir yerlere vanlabileceğine inanmıyorum. Yalnızca ilk yazımda aktardığım bazı duşünceleri biraz daha açmak, biraz daha ileri götürmek için bana verilen yanıtta bulduğum önemli bir nokta, çok köklü bir yanılgı olarak gördüğüm bir tanımlama üstüne bir iki söz söylemek istiyorum. Kısa gürede unutulacak fotoğraflar Şöyle diyor Nevrat Çakır: "Amatör fotoğrafın bu kadar yaygın olması ve (siz ne derseniz deyin) sanatı içermesi, fotoğrafın bir kolu olmasmdan değil. ana düşünceyi kapsamasından kaynaklanmaktadır..." Ve az ötede: "Sabahın ilk tşıidannı gören odur. Önünden yüzierce kere geçtiğiniz köşedeki eski çeşrneden su içen san balonlu çocugu yakalayan da odur." Bence yanılıyorsunuz sayın Çakır. Bunca ilkel bir yakalama ya da görme eylemi sanattan sayılamaz, bununla yetinen kişiye de sanatçı denilemez. Belki tam düşünceniz değil bu; ya da ötesini yazmaya gerek görmemişsiniz. Ama son tümcelerinizde fotoğrafla uğraşan birçok kişinin, birçok sözde sanatçının düştuğü köklü bir yanılgı, çok belirgin bir biçimde yatıyor. Bu nedenle bu sözlerinizi yanıtınızdan soyutlamak ve izninizle üstünde biraz düşünmek istiyorum. Fotoğrafla yakından ilgilenen okurlar bu san balonlu çocuğu iyi tamrlar. Bundan bir süre önce, bir köy evinin, bir gecekondunun önünde ya da yoksul görünümlü başka bir yerde duran sumüklü çocuktu o. Ve bir tür kötü fotoğrafı tanımlamak için vahyor. Sonuç... Biraz geriye çekilip bakarsaruz hiç de göründüğü kadar parlak değil. Bir sürü gevezelik, kısa sürede unutulacak bir yığın sığ, tekdüze, yavan fotoğraf. Iferli TV dizilerinde ağırlık edebiyatçılarda Orhan Kemal'in "Yalancı Dünya", Tank Buğra'nın "Küçük Ağa", Kemal Tahir'in "Yorgun Savaşçı" romanları televizyona uyarlandı. "Kartallar Yüksek Uçar" adlı dizinin senaryosunu Attilâ İlhan yazdı. Kiiltur Servisi TRT Kurumu, 9 Ekim 1983 tarihinde başlayacak 19831984 yayın döneminde ekrana gelecek yerli ve yabano filmleri ve dizileri, oyunlan saptamaya başladı. Yeni dönemde yerli dizilerin yayın günlerinde de değişiklik yapıldı. Bundan sonra, perşembe günleri yayınlanan yerli dramalar, diziler, TV fdrnleri ve oyunlar, pazar günleri ekrana gelecek. Geçtiğimiz hafta "Dallas" dizisinin yerini alan üç bölümlük "Enoİa Gay" dizisi sona erince, yerini yerli diziler alacak. ha önce televizyonda "Yükı Atı" "Kirahk Konak", "Bir Kadının Penceresinden" ve "Alçaktan Ucan Giivercin" gibi dizilerini ve birçok belgesel filmini izlediğimiz Ünal Kiıpeli. Görüntü yönetmenüğini Kenan Davutoglu'nun yaptığı ve 35 milimetre olarak çekilen füm, yaklaşık 15 milyon liraya mal oldu. Renkli olarak yayınlanacak "Yalancı Dünya" dizisinde Alev Sayın, Eray Özbal, Hamit Yıldınm, Ihsan Yiice, Zeynel Karaca, Ertaan Dilligil, Diler Saraç, Nilgun Dizdar ve Dilaver Uyanık oynuyor. "Yalancı Dünya" dizisiniö ve 13 kasım günleri yayınlanacak "Kanun Adamı" adh polisiye dizi izleyecek. "Kanun Adamı'nın şimdilik iki bölümu oluşturuldu. TRT'nin Emniyet Genel Müdürlüğü'yle ortaklaşa hazırladığı ve şimdilik altı bölüm olarak tasarlanan polisiye dizinin ellişer dakikahk iki bölümden oluşan pilot filmi ekrana gelecek. Gerçek olaylardan esinlenilerek hazırlanan "Kanun Adamı" dizisinin yönetmeni ve senaryo yazan, Türk sinemasına otuz yıldır oyuncu, senaryocu ve yönetmen olarak yapıt veren Orhan Elmas. Dizinin yapımcıhğını, Ankara Televizyonu'ndan Tanju Turunç üstlendi. "Kannn Adamı"run görüntü yönetmenliğini Muzaffer Turan yaptı, müziklerini Cahit Berkay hazırladı. Silah kaçakçıhğını işleyen vurduIu kırdılı, gerih'mli dizinin başlıca rollerinde şu oyunculan izleyeceğiz: Müşfik Kenter, Orçun Sonat, Kâmran Yiice, Nil Burak, Atilla Ergiin, Nuran Akso* Yaşar Güner, Muhip Arcıma. ve Zeki Sezer. ünvania avunmak Baştan beri hep sığlık, yüzeysellik üstünae duruyonım ve sanıyorum ki kuçük kentsoylunun pazar eğlentisi durumuna düşen sanat eyleminin başlıca niteliğini derinlik yoksunluğu oluşturuyor. Konfora, sınırh rahatlığa dönük ve alabildiğine kısır küçük kentsoylu yaşamında sanat uğraşı bir boş zamanları değerlendirme biçimi, sanat yapıtı da hoşa giden, çevreyi süsleyen, yaşama renk ve bugünlerin yaygın deyimiyle "hosluk" katan bir nesne olarak algılanıyor. Böyle olunca da sığlık kaçınılmaz oluyor. Sanat bir sanat taklidine dönüşüyor. Küçük kentsoylunun yaşamı, şiir gibi, resim gibi, yontu gibi duran ama gerçekte şiir, resim, yontu olmayan, içeriksiz, sığ, yapay, ama buna karşılık parlak, gösterişli, albenili, kalp sanat yapıtlanyla renkleniyor. Fotoğraf bu eğlencelerin en çekicilerinden biri. Elinizde cicili bicili makinalar, binbir marifetli optik gereçler. Bir iki mecmua kanştırdınız, ailenizin, çoluk çocuğunuzun fotoğraflannı çekmekten sıkıldınız, (oysa has bir Yeni bir Attila Ühan dizisi "Kanun Adamı" adh diziyi 20 kasımda "Kurt ve Kuzu" adlı TV oyunu izleyecek. 27 kasım ve 4 arahk günleri iki bölümden oluşan "Kacaklar" dizisini izleyeceğiz. Daha sonra, on iki bölümlük "Kartallar Yüksek Uçar", sekiz bölümlük "Küçük Aga", " Ü ç İstanbul", iki bölümlük "Şahane Dul" adh Fılm ve oyunlar yer alacak. Bunlann yayın günleri önümüzdeki günlerde belirlenecek. Senaryosunu Attila Ühan'ın yazdığı "Kartallar Yüksek Uçar", TV'nin en uzun süreli yerli dizilerinden biri olacak. Ellişer dakikahk on iki bölümden oluşan dizinin yönetmenliğini Hüseyin Karakaş yaptı. Görüntü yönetmenliğini Kenan Davutoglu'nun, yapımcıhğını Ankara Televizyonu'ndan tbrahim Başar'ın üstlendiği "Kartallar Yüksek Uçar", 35 milimetre ve renkU olarak çekildi. Yaklaşık 42 milyon liraya mal olan dizide 30 kişilik bir teknik ekip görev aldı. "Kartallar Yüksek Uçar"da, 1950'lerin başlarından 1970'lere kadar gelişen modernleşme akımının halk üstündeki etkisi konu ediliyor. Dizide Sadri Alışık, Sdda Alkor, Can Gürzap, Yu~ danur Gerçeker, Meral Gökç. Serap Aksoy, Özlem Onursal, Hamit Yıldınm, Selçuk Ozer, Hüseyin Peyda, Biilent BUgiç, Füsun Demirer, Nuri Tıg, Zeynel Karaca, Necmettin Çobanoglu gibi sanatçılar rol aldı. İTÜ Deneme yayını TRT II 19.00 Açılış ve program. 19.01 W A. MOZART: Piyano Sonatı, Re Majör, K. 576... Walter Klien (Piyano). 19.15 F. TÜZÜN: "Çayda Çıra" Balesinden giriş müziği... Hikmet Şimşek. yön. lstanbul Senfoni Ork. 19.25 BEETHOVEN: Senfoni, No. 6, Fa Majör, Op. 68... Pierre Moteux yön. Viyana Filarmoni Ork. 20.08 MAHLER: Senfoni, No. 9, Re Majör... K. Kondrashin yön. Moskova Filarmonik Senfoni Ork. 21.30 Hava raporu, ertesi günUn programı ve kapanış. İlk yerli dizi "Yalancı Dünya" Yeni yayın döneminin ilk yerli dizisi 9, 16, 23 ve 30 ekim günleri ekrana gelecek olan "Yalancı Dünya" adlı dört bölümlük yeni bir yapım. Bu dizi, Orhan Kemal'in 1963 yılında yazdığı ve 1966'da yayınladığı aynı adh romandan televizyona uyarlandı. Artist olmak için Istanbul'a gelen taşralı bir genç kızın Yeşilçam serüvenini konu alan yapıt, Yeşilçam Sineması'nın içyüzünü gözler önune sermesi yönünden ilgi çekici. "Yalancı DünyV'nın yönetmeni ve senaryo yazan, da BULMACA Bir Yazarın Romanı Hikmet ÇETİNKAYA Yazarların birbirlerine üstünlüğü hep palavra 11 Eniştem, Orhan Veli'nin iyi bir şair olduğunu ancak talimden sıkıldığını, bu yuzden kendisine yeni bir görev verdiğini belirtti. Bu görevin ne olduğunu sordum. Orhan'ın yeni görevi Gelibolu çeşmelerini gezmek, bu çeşmeleri kim yaptırmışsa, üzerine onların adlarını manzum olarak yazmakmış." "Yanılmıyorsam askerden sonra Ankara'ya dönüyor Orhan Veli." "Gelip giderdi. Hatta mektuplaşırdık. Sana mektuplannı verirdim ama, hepsi özel. Sağhğımda yayınlanmasım istemiyorum. Yaprak Dergisi çıkarken de görüştük Orhan'la. Orhan çok sakin yaradıhşh, içine kapanık, her insanla kolaykolay arkadaşhk etmeyen bir kişiydi. Ona ilk tanıştığımızda, kendi anlayışına göre esprili büyük şiir yazabileceğini söyledim. Yanp, yazamayacağını sordum. (Olmaz herhalde) dedim. Orhan (Doğrusunuz olmaz) diye karşıük verdi. Onun için başka bir yol deneyeceğini söyledi. SOLDANSACA 1/ El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi. 2/ Geleneksel 3/ Cıvanın sımgesi... Kemania viyolonsel arası buyük keman. 4/ Şekerkamışından elde edilen bir içki... Nisan... Lâhza. 5/ Güney Anadolu'da bir akarsu... Kapı. 6/ Benzer, gibi... Tantalın sımgesi. 7/ Cinsiyeti açıklığa kavuşmamış olan bir şövalye. 8/ Peygamberı övmek ve ondan şefaat dilemek için yazılan kaside... Endonezya'da takımadalar. 9/ Bir mevsim. YUKARIDAN AŞAGlYA 1/ Bahadır. V Afrika'da bir ülke... Fılistin'de eski bir şehir. 3/ Sodyumun simgesı... Korluk. 4/ Arapça "ben"... Bir nota... Askerlikte bır bırliğin kısa yazılışı. 5/ Bir bağlaç... Para yaıdımı. 6/ ödün, karşılık... Rıbtım, iskele gibi yerlere yanaşmış olan gemilere girıp çıkmak için konulan köprü. 7/ Yüzde çıkan kuçuk benekler... Bir Peygamber. 8/ İbadet... Bir nota. 9/ Bir mevsim. Uluslararası UNESCO Dünya Kongresi Sofya'da başladı SOFYA, (THA) UNESCO'nun gözetimi altında bulunan okullarda eğitim ve disiplin konularını tartışmak için düzenlenen 1. Uluslararası UNESCO Dünya Kongresi, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da çalışmalanna başladı. Yetişmekte olan yeni kuşağın eğitim ve terbiyesinde uluslararası işbirliğinin büyük önem taşıdığını belirten Kongre Düzenleme Komitesi yetkilileri, Kongrede gençlerin, ırk, dil, din aynmı gözetmeden tüm insanlan sevip saymalannı öngören çalışmalar yapılacağını soylediler. Tank Buğra'nın "Küçük Ağa"sı da ekranda Yayın tarihi daha belirlenmeyen sekiz bölümlük "Küçük Aga" dizisi, daha önce "Ibiş'in Rüyası" ve "Yalnızlar" adlı yapıtları da televizyona uyarlanan Tank Buğra'nın aynı adh romanından ekrana aktarıldı. Romanı yedi baskı yapan "Küçük Aga" dizisinin yönetmeni ise, daha önce televizyona "Denizin Kanı" ve "Dördüncü Murat" gibi diziler hazırlayan Yücel Çakmakh. Renkü olarak çekilen "Küçük Aga"nın, yaklaşık bütçesi 8 milyon lira. Görüntü yönetmenliğini Mustafa Yılmaz'm yapımahğını tlksen Bektaş'ın Üstlendiği dizide, Kurtuluş Savaşı yıllannda Kuvayi Milhye için çalışan bir din adamının yaşamı aiüatıhyor. TV'nin "Yorgun Savaşçı"dan sonra en pahalı dizisi olarak gösterilen "Küçük Aga"da birçok ünlü sanatçının yanısıra 6 bin figuran kullamldı. Baü Anadolu'nun çeşitli yörelerinde çekilen dizi için ordu birliklerinden de yardun sağlandı. Altmışar dakikahk sekiz bölümde izleyeceğimiz "Küçük Aga"nın başhca rollerini şu sanatçılar paylaştı: Çetin Tekindor, Fıkret Hakan, Ahmet Mekin, Kadir Savun, Erol Taş, Sevinç Niş, Haluk Kurdoglu, Süheyl Eğriboz, Eşref Kolça» Yusuf Sczgin, Atilla Ergün, T* gut Savaş ve Cemal Gonca. Önümüzdeki dönem, fılm ve oyunlann dışında, TV'de yeni belgesel programlar da izleyebileceğiz. Bunlar arasında, Ankara Televizyonu'nun hazırladığı "Denizdeki Tarih" ve Izmir TV'sinin hazırlayacağı "Denizlerin İki Yüzü" gibi iki belgesel ile "ti tl Türkiye", "Dikkat" (eski "5 Dakika"nın yerini alacak), "Satranç" gibi öğretici yapımlar da yer ahyor. Samim Kocagöz, Hahkarnas Balıkçısı, kızı tsmet ve Hüsamettin Bozokia birlikte. Yıl 1954. çok iyi insandı. Sonra gider hemen banşırdı. 1951'de (Sam Amca) kitabım çıkmış, İstanbul'a gitmiştün. Hüsamettin Bozok'la buluştuk. Hüsamettin beni ağuiayacaktı. Birkaç arkadaşla birlikte Balıkpazan'nda bir meyhaneye gıtlik. Benim yine ülserim var, içmiyorum da, yan içer gibi görünüyorum. Tam kalkacağız Cahit Irgat meyhaneden içeriye girdi. Bizi görünce geldi, boynuma sarıldı. Biraz sonra Mina gelecekmiş. Beni bu"akmadı. Mina benim arkadaşım. Meyhanede kaldık. Az sonra Mina geldi. Kafalar dumanlanmaya başlamıştı. Bana (Dünya hikaye yanşmasma katüdın da boyun bir kanş uzadı mı?) diye sordu. Ben anladım, Cahit kavga edecek. (Cahit şimdi sen içinde ne varsa hepsini dök, rahatla, ben sonra yanıtlayayım) dedim. O bana (Sen sağlam hikâyeciysen, senin yapıtlann yabancı dÜlere çevrüir. Böyle yanşmaya mı girmek lazım) dedi. Tam o sırada döndü Mina Urgan'a (Ayağıraa basma) diye çıkıştı. Cahit bana yükleniyor ya, kız da kocasırun ayağına basıyor. Yani (Samim Istanbul'da misafir. Yapma, ayıp oluyor) demek istedi. Mina da yazık, utandı sıkıldı. Ben ise (Mina sen üzülme, ben bu Cahit'i tanınm) diye konuştum. Sonra Cahit'e döndüm (Bitti mi söyleyeceklerin) dedim. Cahit, (bitti) dedi. Ben anlatmaya başladım. Yanşmaya dörtyüzbeş hikaye katılmışO. Yanşmaya katılanlar arasında Orhan Kemal, Sait Faik dahil hepsi vardı. Benim hikayem denk düşmüş, birincilik ahnıştı. Ne yapayım yani. Jüride Sabahattin Eyüboğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Veli filan var. Bir hikaye birinci secilecek, o da benim hikaye olmuş. Yazarlık yaşantımda ben hiçbir zaman üstünüm demedim. Zaten yazarlann birbirlerine ustunlüğü hep palavra. Bir Türk yazannın hikayelerinin dışanda yayınlanması, basüması, yabana dillere çevrilmesi, o ulus için onur verici bir olaydı. Ama Cahit, bütün öfkesine karşm iyi bir insan, iyi bir şair ve iyi bir aktördü." ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN lCinsi Miktan Muh.Fiyatı Muh.Bedeii a) E M G Cihazı 1 Ad 10.000.000t 10.000.000r b) Araplifikatör 1 Ad 750.000* 75O.OOOr c) Yatar Koltuk 8 Âd 120.000* 960.000* d) Analitik Terazi 1 Ad 450.000r 45O.O00r 2 Yukanda adı geçen 4 kalem ihtiyaçlara ait teknik ve idari şartnameler mesai saatleri içerisinde Rektörlük Satınalma Müdürlüğü'nden ücretsiz olarak ahnabilir. (Teiefonla bilgi verilmez). 3 Ihale 26.9.1983 tarihinde saat 15.00'de unıversitemizin Balcalı kampüsundeki rektörluk binasında yapılacaktır. 4 lhale Yuksek Öğretim Kurumlan Satınalma ve Ihale Yönetmeliğinin 8. maddesi gereğince kapalı zarf usulu ile yapılacaktır. 5 lşin geçici teminatı 364.8OOr TL olup, kesin teminat ihale bedelinin 1t 6'sıdır. Geçici teminatlann universitemizin Cemalpaşa semtindeki saymanlık mudürlüğune makbuz karşılığmda yatınlması. 6 tsteklilerin 1983 yılı Ticaret Odası'na kayıtlı belgelerini ibraz etmeleri, Bir milyon dolarlık iki Picasso tablosu çalındı TEKSAS, (ANKA) Ünlü tspanyol ressam Pablo Picassonun yaklaşık bir milyon dolar değerindeki iki tablosu Teksasdaki Corpus Müzesi'nden çalındı. Polis yetkilileri, çaluıan tablolardan "Kadın Başı" adlı olanının 1946 yılında yapılmış olduğunu ve 550 bin dolar değerinde bulunduğunu; "Kadın Biistü" adb tablonun da 1949 yüında yapıldığını ve 360 bin dolar değerinde olduğunu belirtiyorlar. Gerçekçüik anlayışı çerçevesinde yapılan resimler, Corpus Müzesi'nde halen sergilenen parçalann en değerlüerindendi. Öfkeli insan Cahit Irgat Cahit Irgat'la 1941'li yıllarda uzun süreli bir arkadaşhğı olmuş Kocagöz'ün. Samim Usta "Cahit şehir tiyatrolannda aktördü. Üstelik çok iyi aktördü. Fakat hep başka bir şey olma, başka birşeyler yapma peşindeydi" diye konuşuyor. Cahit Irgat'ın iyi şiirleri olduğunu söylüyor. Ama, kavgacıhğmdan söz etmeden geçemiyor. Bakın Cahit Irgat'la ilgili anılannda ne diyor: "Hginç bir arkadaştı Cahit. Dil bUmemesini bir eksiklik sayardı. O yülar, kansı Mina Urgan Ingiliz Filolojisinde îngiliz Edebiyau Profesörü. Kansı dil bihyor, Cahit bilmiyor ya, bu nedenle Mina'ya kızardı. Alkol ağzına değdi mi, çevresindekilere sataşır, kavga çıkanrdı. Fakat Balıkçı'yla dostlngu Samim Kocagöz'ün Halikarnas Balıkçısı'yla dostluğu çok eski yülara dayanıyor. ilk kez Naci Sadullah'la birlikte gitmişler Bahkçı'ya. Samim Kocagöz, o günleri şöyle anlatıyor: "Cevat Şakir Hatay'da tek katlı bir evde oturuyordu. Kendi eviydi. Evin üzerine ikinci katı çıkmış, bir oda yapmıştı. İkinci kata çıkmak için bir de yapıcı merdiveni koymuş. O yıllar oğlum Şükrü,Sevinç'in kucağında Cevat Şakir'in evine geldik. Cevat Bey yukan çıkahm diyor, Sevinç ise (Yukanya çıkamam. Kucağımda çocuk var) karşıhğım veriyor. Sonra aldı çocuğu Cevat Bey öyle çıktık yukanya. Cevat Şakir (Her şeyi yaptım ama, merdiven yapamadım) dedi. 7 Teklif mektupları ihale saatinden 1 saat öncesine kadar kabul edilir. Daha sonra verilen teklifler ile postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 8 Idaremiz 2490 sayılı yasaya tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın: 23757 Yarın: Halikarnas Balıkçısı'yla bir anı