Katalog

15 EYLÜL 1983 • * • • HABERLERIN DEVAMI CUMHURİYET/11 Prof. Inönü UNESCO toplantısı için Paris'e İstanbul Haber Servisi Prof. Erdal İnönü, BM Eğitirn Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)'nun Yürütme Kurulu topiantısına katılmak üzere dün Paris'e gitti. Örgüte üye 160 ülkenin seçtiği 45 kişilik UNESCO İcra Konseyi üyesi olan Prof. Erdal lnönü'nün katılacağı bu toplantı, bir ay sürecek. İnönü, Paris'e gitmeden önce katılacağı toplantı ile ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulannı şöyle yanıtladı: UNESCO Vürütme Kurulu topiantısına Türk hükümetini temsilen mi katılıvorsunuz? UNESCO Yürütme Kurulu'nun 5 yıldır üyesi bulunmaktayım. 160 ulkeden 45 kişi hem kendi hükümetlerini hem de uluslararası örgütü temsilen yürütme kurulunda görev alırlar. Bu nedenle görevim, hem uluslararası kuruluşun temsilcisi hem de hükümeti temsilen, ikisi bir arada mutalâa edilebilir. Ancak bu görevimden dolayı Turk hükümetinden değil BM'in UNESCO örgütünden ücret alıyorum. Haziran ayındaki toplantıya niçin katılmamıştınız? UNESCO Yurütme Kurulu senede iki kez toplanır ve orgutun tum çalışmalarını gözden geçirir. Bu toplantılar bir ay kadar sürer. Yürütme Kurulu üyeliği iki dönem devam eder. Ben 5 yıldır yürütme kurulu uyesiyim. Bu dönemden sonra gorevim sona eriyor. UGUR MUMCU GOZLEM YOLCULAR ÖLÜMDEN DÖNDÜ Ön iniş takımlanndaki anza üzerine, gövde iistii iniş yapan "Bıırsa" ucağının yolculan korkulu dakikalar gecirdiler. Ulaşlırma Bakanı Mustafa Aysan'ın da izlediği olay, pilotların başanlı inişleri sayesinde can kaybı olmadan önlendi. (Fotoğraf: a^u) THY uçağı Esenboğa'ya (Baştarafı 1. Sayfada) at süreyle tur attı. Bu arada yakıt boşaltan uçağın mürettebatın çalışması sonucu arka tekerlekleri açıldı. Uçağın havada tur atması sırasında Esenboğa Havaalanı'n da tüm önlemler alındı ve pist köpüklendi. Uçak saat 18.05'de arka tekerlekleri üzerine indi, ancak ön tekerieklerinin açılmaması nedeniyle burun üzerine pistte 100 metre kadar sürüklenerek durdu. Yetküiler, pilotlann başanlı inişleri sonucu çok ucuz atlatılan olayda yolculann burunlarırun dahi kanamadığını belirttiler. Bursa" ucağının alan üzerinde zorunlu iniş için hazırlık yaptığı sırada, olayı duyan Ulaştırma Bakanı Mustafa Aysan. Esenboğa Havaalanı'na geldi. Uçağın başanlı bir şekilde alana inmesini izleyen Ulaştırma Bakanı Aysan, pilotları ve hostesleri kutladı, yolculara da geçmiş olsun dileğinde bulundu. OLANLARDAN HABERSİZ Anne ve babasımn eşyalannın sokak ortasua konımunası içio çırpındığı, direndiği sırada tiim olanlardan habersiz kiiçiik İsmail, denklerin ortasında bir tutam çiçekle oynuyordu. (Fotoğraf: Hiiseyin AVUÇ) Kapı dış an! "Spekülatif amaçlı (Baştarafı 1. Sayfada) arsalar hamulaştırılsın rinin duruma müdahale etmesini istedi. Saat 9.30 sıralannda olay yerine gelen güvenlik görevlileri, çevreyi kordon altına alarak, konut sakinleri ile görüşme yaptı. Genç ihtiyar, çoluk çocuk yaşlı gözlerle sokaklara doluştu ve görevlilere kendilerini sokağa atmamalan için yalvardılar. Yaklaşık iki aydan bu yana tüm ilgili kurumiarla temasa geçtiklerini, ancak hiçbirinden olumlu yanıt alamadıklarını belirten konut sakinleri, kendilerinin de Türk vatandaşı olduğunu hatırlatarak, sürenin uzatılmasını istedi. 1969 yılında lmar ve lskân Bakanlığı'ndan aldıkları kredilerle yaptırılan "Dar gelirAileler Yapı Kooperatifi" . jklarının müteahhitin hatası yüzünden çatladığını da belirten konut sakinleri, oturdukları dairelerin belediye tarafından kira ile kendilerine verildiğini söyledi. Türkiye Inşaatçılar Federasvonu GenelBaşkanı Necati Giiçİü, konut açığının giderilmesi için spekülatif amaçla alınmış özel mülkiyete ait arsaların kamulaştırılmasını istedi. Konut açığırun giderilmesi konusunda THA muhabirine bir açıklama yapan Necati Güçlü. vatandaşm mali olanaksızlıklar nedeniyle konut sahibi olamadığınj belirterek, konut açığının kapatılması için kamu ve özel sektörün uyum içinde çalışması gerektiğini söyledi. Güçlü, konut üretimini kısıt layan etkenlerin başında plansızlık, devletin ürettiği malzemeye sık sık zam yapması, inşaat işkoluna kredi verilmemesi ve dış ülkelerden alınan modellerin uygulanmasının geldiğini kaydederek, şöyle devam etti: "Kedilikle milli konut politikasına donülmeli, aile yapısı da diişünıilerek. konut açığını kapatıcı bir politika tespit edilmelidir. Konut açığının kapatılması için spekülatif amaçlarla alınmış özel miılki>ete ait arsaların tümü kamulaştırılarak konut için a/rılmalıdır." Kira yusasının 2 maddesi komisyorida kabul edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Danışma Meclisi tstanbul üyesi Zekai Bayer ve arkadaşlarının konut kiralarını diızenleyen yasa önerisinin amaç ve kapsam maddeleri Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Buna göre, yasanın amacı bina kiraları ile ilgili esasları düzenlemek oluyor, kabul edilen kapsam maddeleri şoyleoldu: "Belediye sınırları içinde ve mücavir alanlardaki yerlerde iskele, liman ve istasyonlardaki ustii kapalı binalann kiralanmasmda kiralayıcı ile kiracı arasındaki hukuki ilişkilerde uygulanacak ilişkileri kapsar. Borçlar kanunu ile diğer kanunların hükümleri saklıdır. Korunması gertkli kültiir varlıklanndan sayılan binalann kiraya verilmesi ile ilgili esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. Mabetlerin ibadete ayrılan yerleri kiraya verilemez ve ibadel dışında hiçbir iş ve faaliyet için kullanılamaz". Önerinin diğer maddelerinin goruşülmesine komisyonda bugün de devam edilecek. (Baştarafı 1. Sayfada) dan yanayız. Ancak ne kadar zam yapılırsa yapılsm, bu zammın miktar ve biçim olarak yeterli olamayacağı kanısındayım. Sorunun esas çozümü, Yüksek Hakem Kurulu'nun bir an once devreden çıkarak, işçi haklannı, sendikalar ve işverenlerin karşılik.Ii toplu pazarhk sistemi ile belirlemelerindedir. Ek zam ortada EŞYALAR BOŞALTILIYOR Daha sonra kapılann önlerini tutarak evlerindeki eşyaları boşalttırmamakta direnen aileler, görevlilerin müdahalesi ile etkisiz duruma getirilerek, eyşaları tahliye ettirildi. Çığlıklar, bayılmalar ve gözyaşları arasında belediye işçilerinin de yardımlan ile taşman eşyalar, sokak ortasına yığılmaya başlandı. Eşyaların taşındığı sırada Kaymakamlık, muhtarlık ve tstanbul Valiliği'ne başvuran (Baştarafı 1. Sayfada) konut sakinleri, çadır istekleriTürkiye'de konut üretimi böylesine lökezterken konut açığı da nin dahi geri çevrildiğini beiirt kuşkusuz azalmiyor artıyor ve konut arzıyla konut talebi arasmdati. ki uçurum her geçen gün açılıyor. Bunun sonucu olarak konut kiKurban Bayramı'nın arifesin raları da inamlmaz boyutlara varıyor. Ücret ve maaşlarm ortalama de çoluk çocuk sokak ortasında 15 bin 30 bin lira arasında olduğu Türkiye 'de. kiralar da kapıyı 1520 kaldıklarını belirten Osman Ak bin liradan açıyor. Çoğu yerde ev sahiplerinin peşin ve depozito isgiil, "Çaresizlik içersindeyiz. temesi "kiracı adayı"nm hatın sayıh bir tasarruf sahibi olmasını Son umudumuz Cumhurbaşka da zorunlu kılıyor. Tüketici anketleri kira harcamalarının özellikle nımızdı. Kendisine 3 gün önce dar ve orta gelirliailelerin bütçelerindekipayın % 50'sini bulduğuçektigimiz telgnıfla dunımumu nu gösteriyor. Bu yüzden evsahibikiracı tartışmaları sık sık zabıta zu bildirdik. Onun bizlere acıya vakalarına dönüşebiliyor. cağına ve yarduncı olacağına inanıyoruz. Çiinkii bizler de bu yurdun evlaüanyız. Yurdumuza gelen Afganistanlı ailelere, barınacak yer, yapacak iş sağlanırken bizleri sokak ortasına atmak mevla mıdır. Gördüğünüz tüm HB kişiier dar gelirli ailelerdir. •ngi para ile ev tutup çıkalım. a evin kirası 20 ila 25 bin lira arasında. Bir de 6 aylık peşin istiyorlar. Ne yapacağımızı bilmiyoruz" şeklinde konuştu. "VALİBEY SÖZ VERMtŞTt" Daha önce oturduklan bloklarda meydana gelen çatlamalar sonucu tahliye ettirilen aileler, binanın onanlmadığını, bunun da sorumlusunun belediye olduğunu söyledi. Istanbul Valisi NevMt Ayaz'la Londra'ya gitmeden önce konuştuklannı da ifade eden çevre sakinlerinden Hüseyjn Danış, "Vali bey bizira evlerimizden çıkartılmayacağımızı söylemişti. Ancak kendisi gittikten sonra defalarca başvurduğumuz muavini, bizi kapısından kovdu, kendi başımızın çaresine bakmamızı söyledi. Bizleri bırakın, sokak ortasında kalan çocuklanmızın başlanna bir şey gelirse bunun sorumlusu kim olacaktır" dedi. Erdal (Baştarafı 1. Sayfada) doğması üzerine yaptığı açıklamayla ilgili olarak bir süre önce soruşturma açılmıştı. Yapılan soruşturma sonunda Prof. İnönü hakkında ceza davası açılması kararlaştırıldı. Prof. Erdal İnönü'nün bu açıklamasıyla ilgili açılan davada, Milli Güvenlik Konseyi'nin 24 nisan 1983 tarihli ve 76 sayıh bildirisine aykırı davranışta bulunduğu iddia edilerek, 1402 sayıh Sıkıyönetim Yasası'nın 16/1 maddesi uyarınca 3 aydan aşağı olmamak üzere hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Sıkıyönetim Yasası uyarınca verilebilecek bu tür cezaların paraya çevrilmesi ya da ertelenmesi olanağı bulunmuyor. i Tozkoparan olayının öteki yuzu Kenan Dunıkan (Harptş Sendikası Genel Başkanı): Enflasyon ve yaşam pahalıhğı mevcut ücretleri eritti. Halen süresi biten ve devam eden toplu sözleşmeler bulunmaktadır. Bugünkü ücretlerle hayat çekilmez hale geldi. Bunun için acii tedbirler gerekiyor. Türklş'in ek zam konusunda takip ettiği yolu destekliyoruz. Mustafa Başoğlu (Sağ!ıkİş Sendikası Genel Başkanı): Ek zam isteği haklı bir öneridir. Yuksek Hakem Kurulu'nun 1983 yılı ücretleri için tespit ettiği ilke kararından bu yana ekonomide kaydedilen gelişmeler karşısında işçiler çok zor durumda kalmışlardır. Zaten Yuksek Hakem Kurulu'nun bu yıl için belirlediği zamlar yetersizdi. Ek zam önerisi çok yerindedir. Konu Yuksek Hakem Kurulu'na geldiğinde, kurulun işçi temsilcisi olarak ek zammı savunacağım. Metin Polat (Ağaçİş Sendikası genel Sekreteri): Yuksek Hakem Kurulu'nca verilmiş bulunan, enflasyonun gerisinde veoldukça yetersizdir. Ücretlere 1983 yılı içinde en az yuzde 3540 dolaylarında zam vapılmalıydı. j YHK'nın belirlediği zammm arttırılmasından yanayız. Kemal Özer (Maden fşçileri Sendikası Genel Başkanı): Yuksek Hakem Kurulu'nun işçi üyesi olarak 1983 yılının başında belirlenen ücretlerle ilgili karara muhalif kalmıştım. Bu zam enflasyonu karşılamamıştır. Bir zam yapılması lazım gelmektedir. Hükümet, artan enflasyon karşısında, işçilerin geriye dönuk kaybolan gelirlerini karşılamalıdır. Ahmet Kurt (Likattş Sendikası Genel Başkanı): Ek zam konusunda Türk{ş bir süredir araştırmalarını sürdüruyor. Türkiye'deki ücretler çalışanın aleyhine bir biçimde yıpranmıştır. Yüzde 10 yüzde 20'ler dolayındaki zamlarla işçi geçinememektedir. Yüzde 10'luk bir ek zam bile bence azdır. Bayram Meral (Yoltş Sendikası Genel Başkanı): Yüksek Hakem Kurulu'nun 1983 yılı için işçi ücretlerine uyguladığı ortalama yüzde 20'lik zam, hızla artan fiyatlar karşısında daha yılın ilk yansında anlamını yitirmiştir. Kaldı ki, başta karayolları olmak uzere birçok işyerlerinde Yüksek Hakem Kurulu'nun 1983 yılı için ücretlere yaptığı zam ortalaması yüzde 7 ile yüzde 9 dolayında kalmıştır. Bu zammm reel ücretlerde yarattığı kayıp, yuzde 10 ile yüzde 20 arasındadır. İjverenler bile bu gerçeği kabul etmek zorunda kalmışlardır. (Baştarafı 1. Sayfada) O günlerde en etkili ve sonuç alıcı tepki, eski Cumhurbaşkanı sayın Fahri Korutürk'ten geldi. Korutürk, bu ayrıcalık yasasının jptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Böylece sayın Korutürk, Cumhurbaşkanlığının son günlerinde bu ayrıcahk yasasını Anayasa Mahkemesi'nde iptal ettirmiş oldu. Şimdi, bu öneriyi veren sayın üye, Danışma Meclisi'nin şu son günlerinde, giderayak, böyie bir ayrıcalık yasasını gündeme getirmiş bulunuyor. Parlamenterlerin kendi kendilerine ayncalık tanıyan yasalar çıkarmaları, öteden beri hep eleştiri konusu olmuştur. 1961 Anayasası, milletvekili ve senatörlerin aylık ve ödeneklerini artıran yasaların bir sonraki yasama döneminde geçerii olmasını benimseyen bir kural getirmişti. Bu Anayasa maddesi, parlamenterlerin kendi aylık ve ödeneklerini artırmalarını önlüyordu. 12 mart 1971 Anayasa değişikliklerinde, bu Anayasa maddesi değiştirilerek, engel kaldırıldı ve parlamenterlere kendi aylık ve ödeneklerini saptama olanağı tanındı... 1982 Anayasasında ise 1961 Anayasasının sonradan kaldırılan bu hükmü gibi, parlamenterlerin kendi kendilerine ayrıcalık tammalannı önleyici bir Anayasa maddesi bulunmuyor.. Milletvekillerine tanınan ayrıcalıklar, görevlerini rahatça ve özgürce yapabilmeleri içındir. Bu yüzden bu ayncahklar, görev süresi ile sınırlıdır. Bu ayrıcalıklan ömür boyu uzatmak, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı düşer. Aykırı düştüğü gibi kamu vicdanını da tedirgin eder. Sayın üye "Teklif ile getirilmek istenen, bu şahısların hayatlannm son yıllannda devletin ve milletin huzurunda onuriu, şerefli bir mevki içinde yaşamalarını temındir" demektedir. "Şereftı bir mevki" içinde yaşamak için belli ayrıcalıklardan yararlanmak gerekmez. Çünkü, onur, insan kişiliğine bağlı bir nitelıktir Bu nitelik, para ve pulla ve bazı ayrıcalıklarla ne artırılır, ne eksiltilir! Bu yüzden, yasa ile getirilmek istenen ayrıcalıklar, sayın üyelerin "şereflibir mevkide" yaşamalarının gerekli ve zorunlu koşulları değildir. Onuriu olan, bu ayrıcalıklar olmadan da onuriu yaşamını sürdürür. Özetle, yasa önerisinin, Danışma Meclisi sayın üyelerinin "şerefli bir mevkide" yaşamaları ile bir ilgisi yoktur. Bu gerekçe, yasa önerisine pek uygun düşmemektedir. Danışma Meclisi'nin son günlerinde çıkarılmak istenen bu yasa hemen gerı alınmalıdır. Çünkü, geçmişte de görüldü kı, bu tür yasalar toplumda hoş karşılanmıyor. Bir yandan "Milletvekilinin arazisi kamutaştınlmaz" diyen yasa önerilerı, öte yandan ömür boyu ayrıcalık yasaları.. Sayın üye. lütfen yasa önerinizi geri alınız! Hem öncelikle ve ivedilikle geri alınız! Büyük güçler Lübnaırda (Baştarafı 1. Sayfada) ları içinde bulunduğu öne süriildü. Sovyet savaş gemileri de Reagan'ın açıklamasının ardından Lübnan açıklarındaki Amerikan savaş gemilerinin yakınında seyretmeye başladılar. Amerikan uçak gemisi Eisenhovver ile Tawara'yı gezen Batılı basin mensuplan, güdumlü fuzelerle donanmış Sovyet firkateyni Leningradsy Komsomelets ile bir Sovyet dinleme gemisini gördüler. Dinleme gemisi Tasvara'nın 3 deniz mili açığında seyrediyor. LeningradsyKomsomelets ise bir ara Eisenhower uçak gemisine o kadar yaklaştık ki, So\yet denizcılerinin üniformaları seçilebiliyordu. Lübnan karasulan çevresindeki bu süper devlet guç gösterisine ek olarak Kıbrıs'taki İngiliz uslerine Lubnan'daki bunalım nedenivle gonderilen Buccaneer savaş uçaklan dün Beyrut üzerinden bir kez daha uçtular. îki ingiliz savaş uçağı herhangi bir hedefi bombalamadan govde gösterısi yaptı. Başkan Reagan'ın Lubnan'da Amerikan hava saldırıları için yeşil ışık yakması üzerine Şam'da bir açıklama yapan Suriye'nin Dışişleri ile görevli Devlet Bakanı Faruk Şareh, Lübnan'ı ABD için ikinci bir Vietnam haline dönüştürmek tehdidinde bulundu. Şareh, düzenlediği basın toplantısında, "Diinya kamuoyuna ve özellikle Amerikan kamuoyuna Lübnan'ı doğrudan ABD miidahalesinin doğuracağı lehlikeier konusunda uyarmak istiyorum" dedi. Faruk Şareh şöyle devam etti: "Her geçen gün Lubnan'daki deniz piyadelerinin sayısının arttığını göriiyoruz. Buna artan Amerikan tehditleri ekleniyor. Araa ortaya koyduğumuz tavrı elimizdeki tiim olanaklarla koruyacağız. Lübnan ulusal guçlerine yardıma devam edeceğiz, çünkü bu, bizim gü\enligimiz için hayatidir" Şareh, Suudi Arabistan'ın sunduğu ve Suriye ile Dürzi h'der Velil Cunbiat'ın kabul ettiği barış planını Lübnan Cumhurbaşkam Emin Cemayel'in reddetmesini de kınadı.Barış planında Dürzilenn yaşadığı ve Lübnan ordusunun ele geçirmeye çalıştığı dağlık Şuf bölgesine "tarafsız gözlemciler" yerleştirilmesi öngörülüyordu. ŞARON YİNE SAHNEDE İsrail'in eski Savunma Bakanı, şu sırada hükümette sandalyesiz bakan olarak bulunan Ariel Şaron da Lübnan ile ilgili tehditlere katıldı. Şaron, Lubnan'daki Hristiyanları korumak için ABD ve İsrail'in ortak müdahalede buiunmasını istedi. Ariel Şaron, bunun insancıl bir görev olduğunu öne sürerek, "eğer ABD buna yanaşmazsa, bu görevi, tsrail tek başına üstlenmelidir" dedi. Şaron, halefi Moşe Arens'in Israıl'in Dürzilerle Falanjistler arasındaki çarpışmalara karışmayacağına ilişkin sözlerini de eleştirdi ve kendi bakanlığı döneminde FKÖ'nün mahvedildiğini ama şimdi Filistinliler'in Lubnan'da Israil için yine bir tehdit olu^turmaya başladığını sözlerine ekledi. Şaron'un beklenmedik demeci Israil'de rolünün güçlenebileceğinin bir işareti olarak yorumlanıyor. ÇARPIŞMALAR Lubnan'daki durum uluslararası gerilim boyutlanna doğru tırmanırken, Dürzi milislerle Lübnan ordu birlikleri arasındaki çarpışmalar da olanca şiddetiyle sürüyor. Dürzi milisler, Beyrut'un 15 kilometre güneydoğusundaki stratejik Suk ElGarb kasabasına saldınya geçtiler. Suk ElGarb, Şuf bölgesinden Beyut'a giden en önemli yoi kavşağı sayılıyor. Suk ElGarb'ın duşmesi kasabanın 10 kilometre kadar aşağısında yer alan Beyrut havaalanı çevresindeki Amerikan deniz piyadelerinin kusatılması sonucunu getirecek. Lübnan radyosu Suk ElGarb'ı savunan Lübnan ordusunun "kahramanca bir direnişle Dürzilere ağır kayıplar verdirerek püskürttüğünü" öne sürdü. Emin Cemayel'e yakın Merkezi Haber Ajansı, Lübnan ordu birliklerinin şu anda ellerinde tuttukları hatlardan herhangi birinin yarılması halinde ABD'nin doğrudan askeri müdahalede bulunacağını haber verdi. ASKERİ DURUM Askeri alanda durum Suk ElGarb cevresindeki çarpışmalar üzerinde odaklaşırken, Dürzi milisler ile Lübnan ordusu dün bütün gün boyunca aralarındaki çatışmayı karşıhkh ve aralıksız topçu ateşiyle sürdürdüler. Askeri gözlemciler, Lübnan ordusunun Dürzi saldırılanna karşı bugüne kadar direnebildiğini, ancak çok dar bir alana sıkışmış olmalan nedeniyle karşı saldınya geçebilecek güçten yoksun bulunduğunu belirtiyorlar. Deniz ile Şuf bölgesi arasında kışkırtılan Lübnan ordusunun Amerikan deniz piyadelerince eğitilen en seçkin birliği 8. Tugay. 8. Tugay'ın direnmesinin çökmesi halinde Dürzilere Beyrut'a iniş yolu ve deniz piyadelerini kuşatma şansı açılacak. Ancak, böyle bir gelişme karşısında ABD'nin ve Çok Uluslu Kuvvet'in Lübnan'a doğrudan müdahale ihtimali de söz konusu olabilecek. Öte yandan, TürkIş Genei Başkanı Şevket Yılmaz ek zam konusunu Yuksek Hakem Kurulu'na da ileteceklerini sövledi. biltris ır dünyasından Uetişim dünyasına... elektronik telefon santralı... Görevlilerin nezaretinde tüm direnmelerine karşın evlerinden tahliye ettirilen yaklaşık 250 kişilik 30 aileden bazıları, tstanbul'un çeşitli semtlerindeki yakınlarının yanına giderken, çok sayıdaki aile Sosyal Meske ıler Sokağı'nda kaderleri ile başba>a kaldı. Tüm olanlardan habersizcesine kapılarmm önüne konan eşyalann üzerinde koşuşan ;ocuklar, anne ve babalanna karınlarının acıktığını söylüyordu. Tüm konut sakinleri, urnutlanıın "Cumhurbaşkanı Kenan Even'de" olduğunu tekrar tekrar söylediler. Haig Türkiye'den yrıldı İSTANBUL, (THA) Bir süredir Türkiye'de bulunan ABD Dışişleri eski Bakanlanndan Alexander Haig, dün Türkiye'den ayrıldı. Geçtiğimiz pazartesi günü Ankara'da temaslarda bulunan ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından da kabul edilen Alexander Haig, "Türkiye Forumu" ad Space NET, ileri teknolojinin üstün ürünüdür... 100'ü aşkın ilginç özelliğiyle, kuruluşlann haberleşmelerini hızlı, ekonomik ve sistemü şekilde karşılar. 4/24 ile 20/200 hat kapasitesi arasında, ihtiyaca göre seçim imkanı sağlar... En zorlu çevre koşullannda bile, yülarca aynı etkinlikte çalışır. Bölgedeki silahlar (Baştarafı 1. Sayfada) ünlü Süper Etandart'lar dahil 40 uçak var. • İtaiya'nın Lübnan sulannda uçak gemisiyok. Sadece Beyrut plajlan açığında seyreden iki firkateyni var. • tngiltere ise geçtiğimiz hafta Kıbrıs 'taki ussüne 6 Buccaneer bombardıman uçağı gönderdi. Bu uçaklar, on dakikada Beyrut'a ulaşabiliyorlar. Lübnan 'daki ABD birlikleri komutam, Amerikan jetlerini çağınrsa, büyük bir olasılıkla Tatvara gemisinden Harrier uçaklan gönderilecek. Bu uçaklar havadan karaya Zuni füzeleri ile donatılmışlar. A ncak 4 BD 7/ k omutanlara göre Karadaki hedeflere büyük bir saldırı söz konusu olursa, bu saldırıda A6 S ve A7S bombardıman uçaklan kuUanüacak. Bu uçaklar çok güçlü havadan yere ve havadan havaya fuzelerle donatılmışlar. F14 Tomcat uçaklan ise daha çok hava çarpışmalannda düşman jetierine saldırmak için kullamhyor. Space NET'i İzmir Enternasyonal Fuan'nda NETAŞ'ın kendi binasmda görebilirsiniz. Netas Afartfcır» fttctnc Hrtt/toı Alemdağ Caddesi, Ümraniye, Üskiidar, İST. Tel: 335 11 00 Teleks: 22413Netf TR. lı uluslararası konuşmuştu. toplantıda ileri teknoloji...güçlü servis...zengin özelliklen