Katalog

10 EYLÜL 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle \ejat Kalay sergisi 4vrupa'da Ressam Nejat Kalay, Avruoa'daki 7. kişisel sergisini aça29 eylül 25 ekim tarihleri ı,~sında Isviçre'nin Lozan kenindeki Morgeste GalerisVnde ıçılacak sergide, ressamın 41 vağhboya tablosu sergilenecek. \ejat Kalay'ın 1.5yıllık urunle•inin yer alacağı sergideki tablo'ann konusunu Anadolu Manzar alan oluşturuyor. Sartre ve Duyduk Gördük Beauvoir'ın Kızılok, Timur tinlü kahvesi el değiştirdi Kültür Servisi Ikinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında ünlu Fransız edebiyatçıların uğrak yeri olan "Cafe de Flore", yaklaşık 108 milyon liraya el değiştirdi. Ancak Paris'in St. Germain Bulvarı'ndaki kahvenin yeni sahipleri, "Cafe de Flore"u JeanPaul Sartre, Albert Camus ve Simone de Beauvoir gibi müşterilerinin şanına layık bir biçimde sürdüreceklerini açıkladılar. Kahvenin eski sahibi, birçok Fransız yazar ve sanatçısının yakın dostu Paul Boubal'ın köşedeki masası da kendisine ait olarak kalacak. Paris'in son aydın ve sanatçı kahvelerinden biri sayılan "Cafe de F1ore"a ilk ününü bir dönemin gerçeküstücü ozanı Jacques Prevert sağladı. Prevert, 1930'Iann ortalannda, Montparnasse'daki edebiyatçılara karşı bir grup gerçeküstücü sanatçıyı bu kahvede çevresinde topladı. Savaş yıllannda, Fransız sinema ve tiyatro adamlan da "Caft de Flore"u uğrak yeri haline getirdiler. Aiicak, Paul Boubal'in kahvesi, gerçek unüne, JeanPaul Sartre Montparnasse'da oturmaktan vazgeçip St. GermaindesPres'de bir otele yerleştikten sonra kavuştu. Çünkü Sartre kitaplarını artık bu kahvede yazmaya başlamıştı. Boubal, o gunleri şöyle anlatıyor: "Sartre, sabahın körü nde kahve açılır açılmaz gelir öğleye kadar otunır, ögleden sonra gene gelir, gece kahve kapanıncaya kadar gitmezdi. Bizim kahvede, savaş yıllan için büyük nimet olan kocaman bir odun sobası vardı. O sıralar Sartre'ın kim olduğunu bilmiyordum. Genellikle a>nı kadınla gelirdi. Kadın, Sartre'la aynı koşede, bir başka masada otururdu. Bu kadın da, Beauvoir'dı labii." Sonradan, Sartre ve Beauvoir'ın çevresinde bu kahvede toplanan sanatçıların arasına Albert Camus ve Juliette Greco da katıldı. Ne var ki, "Cafe de Flore"'un yeni sahiplerinin titizlikle korumak zorunda oldukları şeyler, yalnızca edebi anılarla bitmiyor. Ünlü kahvehane, yıllardır verdiği iki spesyalitesini de sürdürecek: Tereyağh ekmekle verilen haşlanmış yumurta ve baharat soslu eritilmiş peynir. "Flore"un yılda 25 bin tane sattığı haşlanmış yumurtası o kadar unlu ki, Sartre'ın dostlanndan İsviçreli yontu sanatçışı Alberto Giacometti bu yumurtanın bir yontusunu yapıp kahvehanenin sahibi Boubal'e armağan etmiş. 20 ağustos 1983 tarihli Cumhuriyet'te Yalçın Pekşen'in Timur Selçuk 'la yaptığı bir konusma yayınlandt. Konuşmanm bir yerinde Timur Selçuk, "Muzikten başka bir iş yapıyor musunuz?" sorusuna şu karştlığı veriyordu: "Hayır, zaten müzikten başka iş yapılmaz. Şimdi diş doktoru, operatör, hekim olan şarkıcılar alınacaklar ama bu olmaz" diyordu. Gerçekten de alınanlar oldu. Selçuk'a sesleniyor rünce birden arkadaşhğımız bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Hattrlarsm, benimyine "parttime" müzik yaptığım, Anadolu 'yu kanş kanş gezip sanatımm çıkış yolunu toprağımın hamurunda aradığım yıllarda, sen Paris'te "etüd"krine devam ediyor ve de "parttime" Ttirkçe aşk şarkuannı yurdumuzda yayınuyordun. Sonra iki Galatasarayh arkadaş bir yerlerde karşılaşmış, eski günleri andıktan sonra seni kandmp Anadolu yoüanna götürmüştüm. Yanümıyorsam bu senin Anadolu'yu ilk görüşündü. Türkiye'ye dönmen, gençlere erdemli ve namuslu şeyleri şarkılannla aşılaman gerektiğini savunmuştum. Sen ise Paris'te bağlann olduğunu, bazı şarkılartnın Fransızca versiyonu ile uğraştığmı, ama dost toplantüanndabenim "Anadoluyum, vurulmuşum "gibi şarküarvm seslendirerek hasret giderdiğini söylemiştin. Sevgili Timurcuğum, bilirsin, ben o zaman da diş hekimiydim. Ve çoluk çocuğumun rızkını hekimlikle sağlayıp sanatımda özgürlüğü seçmiştim bile. Müzikte "fulltime" oldukça güç bir mesele. Bu işin kendine özgü ekonomik ve sosyal şartlan var. Güncel olacaksın, popüler kalacaksın, arztalep kanunlarına uyarak daldan dala ilerleyeceksin. Bu iş bana göre değil. Bunu sen başanyorsun, değişik gösterilerle seni sevenlerden uzak kalmıyorsun. Nükhet Duru ile hazırladığm gösteriyi izleyemedim, ancak "fulltıme" kavramında (senin deyimmdir) bu tür deneyler kaçmümazdır. Zira bu işin ekonomisi ancak ve ancak böyle "tıkırında" olabilir. Timurcuğum, bu arada son yapıtmı dinledim. Muhterem baban merhum Munir Nurettin Bey dahil, bir tarih yatıyor plakta. "tspanyol Meyhanesi", "Ayrılanlar tçin", bambaşka ve çağdaş yaklaştmlan olan parçalar. Ûstelik günumüze de uymuş. Dilerim, önumuzdeki yıllarda yoğun çalışmalanndan vakit bulur, yepyeni bestelerinle dolu yapıtlarını sergilersin. Umutla bekleyeceğim. Beni sorarsan iyiyim. Yine "parttime" müzik yaptyorum. "Not Defterimden" adh çalışmalanm gibi nice yapıtlar üretiyorum. Ara sıra da "Zaman Zaman " adh uzunçalarımda olduğu gibi gençlere iyi örnek olmaya çahsıyorum. Hiçbir zaman aynı noktada durmuyor, geriye bakmıyor ve dönmuyorum. Ne varsa ileride var diyorum. Bu yaştan sonra insan aynada kendinipek yanpiri kabullenemiyor Timurcuğum. Başarüann daim olsun, yanaklarından öperim kardeşim." 10 Eylül Meriç Siimen. Sovyetler Birliği'nde Ankara Devlet Opera ve Ba'esi başbalerini, Devlet Sanatçıa Merıç Sumen, Moskova Dans Akademisi'nde bale öğretmenliği eğitimi görmek üzere bir yıllığına Sovyetler Birliği'ne gitti. Sumen, eğitiminin yanı sıra Sovveler Birliği'nin çeşitli kentlerinde A.Adams'ın "Giselle", A.Melikov'un "Bir Aşk Masalı"ve "Bizet Schedrin'in "Carmen Suite" adh yapıtlannın başrolünde dansedecek. Ancak içlerinde bu tanıma uyan bir diş hekimî herkesten fazla alınmış olmalı ki, dayanamayıp ses verdi. Geçtiğimiz günlerde "Zaman Zaman" adh bir uzunçalan piyasaya çıkan Fikret Kızılok bu diş hekimi. Timur Selçuk 'a yazdığı mektubunda şöyle diyor: "Sevgili kardeşim Timur, ...Özeüikle diş doktoru deyince alınasım geldi. Gulücüklü resimlerini de yazının ilişiğinde gö Uğurtan Aksel ve ISiyazi Sayınhn konseri Kültur ve Turızm Bakanı tlhan Evliyaoğlu 'nun Kerim Ağa Han şereflne Çinili Köşk Bahçesi'nde verdiği yemekte arpist Uğurtan Aksel ve neyzen Nıyazı Saym birlikte bir konser verdi. 5 eylül pazartesi akşamı verdikleri konserde iki sanatçı birlikte 19. ve 20. yüzyıhn Türk çalgı müziğinden ömekler sundu. POLİTtK SİNEMA USTASININ SON YAPITI Belli bir çizgide çevirdiği filmlerle Politik Sinemanın ustası adına hak kazananV'unan asıllı Fransız yonetmen Cos<aGavras'ın "Hanna K."adlı son yapıtı Venedik'te bıiyiik ilgi gönıyor. Geçen mrvsim "Yalntz bir Kadın"da izlediğimiz Jill Clayburgh da filmin basarılı oyunculanndan biri. CostaGavras ve Woody Allen ilk günlerin sivrilen adlam MEHMET BASUTÇU yor... Israilli savcı için, her Arabm içinde gözünü kan bürumuş bir eylemci uyuklamakta. Amerikalı bir Yahudi olan sevgilisi genç bayan avukat Hanna tarafından savunulan Filistinlinin, doğduğu evi görebilmek için yaptığı resmi başvurulara yanıt alamayınca gizlice Kudüs'e gelmesine bir türlü inanamıyor. tki ulke, iki kültür, iki erkek arasında bocalayan, özel yaşamında olduğu gibi iş yaşamında da özgürluğünden bir damla bile yitirmek istemeyen Hanna'yı bir Filistinliyi savunuyor diye tehdit edenler çıkıyor. Bay sava ise, biraz da gözünü bürüyen kıskançlık duygusunun etkisiyle (çoğu aktarılırken, genellikle ya kahramanlar ya da işbirlikçi hainler çevresinde gelişen öyküler seçilir. Zemmuri'nin en buyük başarısı, Cezayirlilerin Fransa karşısında verdikleri özgurluk savaşı sırasında belki de çoğunluğu oluşturanlardan, çekingen kalan, tavır almaktan korkan, değişik etkiler altında oradan oraya dalgalanan sessız, kendi haİinde insanlardan söz ederken, seyircileri hem kahkahalarla güldürmesi, hem de işlediği konuya özgun, ilginç bir bakış getirebilmesi. Genç yönetmenlerin filmlerine ayrılan yarışmalı "Venezia Giovani" bölumunde izlediğimiz başka bir Cezayirlinin, Ali Ghanem'in yönettiği "Oflum> Bir Gelin" ise, Müslüman toplumlarda kadının yerı, evlilik, yabancı ulkelere çalışmaya gitmenin beraberinde gelen sorunlar gibi birçok konuya değiniyor, ancak ne soru sorarken, ne de tek tük yanıt getirmeye cahşırken pek bir yenihk taşımıyordu. Plastik torbalar içinde, önceden paketlenmiş bir örnek tüketim mallarının sıradanlığından kurtulamayan yavan bir filmdi "Ogluma Bir Gelin". Şenlikte, "Veneria Giorno" (Venedik Günduzü) bölumunde yarışma dışı sunulan tek Turk filmi "Hakkâri'de Bir Mevsim". halyan basinında olumlu yazılarla karşılanırken Ferit Edgü ve filmin görüntü yönetmeni Kenan Ormanlar Lido'da bulunuyorlardı. Erden Kıral Almanya'da çekimine hazırlandığı yeni filmi için gerekli ilişkilere Venedik'te de ara vermedı. 40. Venedik Film ŞenliğVnden notlar Marlon Brando gençleşti mi? Hayır. Fotoğrafta görulen oyuncu benzeri. Adı: Alain Dnmaurier yaşı: 40: mesleği: Artistlik; Özelligi: tşini sinema salonlannda ogrendi. 3000 ABD filmi onun için bir pratik çalışma oldu: istegi: John Cassavetes yönetiminde bir polisiye filmde oynamak. "Ancak bir tek kaygım var, Marlon Brando'yu golgede bırakmak" diyor Dumaurier. Bu amaçla "Paris'te Son Tango"nun devamını yazdı ve başrolune adaylıgını koydu. Nemo Bankası VENEDtK Geçen yıl Uluslararası Venedik Film Şenliği'nin Levent Kırca Tiyatrosu'nun ellinci doğum günü kutlanmıştı. Aslında, 1932'den bu yana iki sahneye koyduğu "Nemo Ban' i" 10 eylülden itibaren Ken kere kapılannı kapamak zorunda kalan "Mostra InternationaJe Tiyatrosu'nda gosterilerine başhyor. Bir ay boyunca oynana del Cinema" bu guz kırkıncı kez duzenlenmiş oluyor. İlk günlenn cak oyunlar, cumartesi 18.30, 21.30'da, pazar 15.30 ve 18.30'da sivrilen isimleri arasında Costa saucarşambaperşembe ve cuma Gavras ve son yapıtı "Zelig" ile Venedik'te yarışma dışı bulunan akşamları da 21.30'da Woody Allen var. izlenebilecek. Poütika sözcuğunün doğurdu"Kuduz" filminin ğu çağrışımlar, geniş bir çoğunçekimi tamamlandı luğun kafasında olumsuz görünSenaryosunu Sefa Onal'ın tuler biçimine bürunüverir zayazdığu başrollerini Tarık Akan ve Necla Nazır'ın paylaştıklan "Kuduz" (Çocuklar Çiçektir) adh filmin çekimi tamamlandı. ArifSağ'ın muzik duzenini yaptığı film, Federal Almanya'dan güneyde bir kasabaya hediye olarak gelen kurt köpeğinin 10 çocuğu ısırması ve bunlardan 9'unun kuduz olmasını işliyor. Salamis Bay OtelVnde hapis kalmak ister misiniz? Salamis Bay'ın Kıbrıs'm en görkemli otellerinden biri olduğu artık herkesçe biliniyor. Otelde bir kez kalanlar, plajını, havuzunu, odalarının konforunu anlata anlata bitiremiyorlar. Gerçekten güzel guneşli bir tatil yaşanıyor burada. Giderek bu güzeüiklerin "müdavım"i olanlan ise bu yaz boyunca tatsız bir sürprizle karşılaştılar. Otele gelenler daha kayttlannı yaptınrken, sekiz yıldır gunde dört kez Magosa 'ya duzenii sefer yapan otobüsün çahşmadığım belirten duyuruyu okudular. Başlangıçta "geçia bir anza" olduğu sanılan çaüşmama nedeninin, geçen günler boyunca bambaşka kaynaklara dayandığı anlaşıldt. Nitekim 15 ağustos pazartesi sabahı, zaten 1 gün geç gelen gazeteleri almak üzere otel girişindeki kuaförün önunde toplananlar, kuaförün eşi ve oteldeki iki dükkânla bir marketin tek sahibi olan Selim Aga'nın öfkeli haykırmalanndan gerçek nedeni öğrendiler. Sabahlart gazete almak için gelen leri ileri geri azarlamasıyla tanman îngitiz uyruklu Selim Aga, kendisine 6ütün iyiniyetiyle "Bugün otobüs çalışıyor mu"diyesoran bir bayana şöyle yanıt veriyordu: "Yok artık o otobus, olmayacak da! Biz otele her sene 800 bin lira kira veriyoruz. Eşek miyiz bız? Üç yıldır otel yönetimine baskı yapıyorduk, en nihayet otobüsü kaldırtmayı başardık. Şımdi artık Magosa'ya inip alışveriş etmek yok. Ne var orada? Patlasanız da bızden alacaksınız. Hem zaten seneye en az 5000 liralık alışveriş etmeyene gazete de yok!" Bu gereksiz azarlanmaya sinirlenip tatilinin keyfini bozmak istemeyen hanım, sessizce orayı terkederken, diğer turistler aralartnda konuşuyorlardı: "Biz bu otele hapıs hayatına gelmişız de haberimiz yok. Magosa buraya 16 km. 500 liradan aşağı taksi yok. Buna karşıhk otelde bir eczane dahi yokken, tek ulaşım olanağtnı da kaldırdılar. Kim yönetiyor bu tesisi? Gerçek birer beyefendı olan otel yönetıcileri mi, yoksa bu saygısız dükkâncı mı?" Ne mutlu ki, CostaGavras gibi politik gerçekleri en sağlıkh yere, yani günlük yaşamın göbeğine oturtmasını buen, ö'zgiir eleştiriyle Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu sanatın dorukları Ordu Belediyesi Karadeniz Ti arasında köprüler yatrosu 'nun yeni sezonda perde kurabilen lerini, Aydın Üstüntaş 'ın yazdıde ğt "Gönül Verenler"le açacağı yönetmenler açıklandı. Aynı zamanda Ordu var. Belediyesi Karadeniz tiyatrosu Yönetmeni de olan Aydm Üstuntaş yeni sezon çalışmalanna başlarken, "Ülkemizde birçok tiyatronun kapısına kilit varulurken, Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu ona gönul verenlerle yaşamını sürdürmektedir" dedi. TARİHTE BUGUN Mümtaz Ankan MUSTAFA KBMAL /ZMÎf?'u£\\ 1322 'DE BU6UN, BAŞKOMtJTW MUS7&4 i 8uya*:2JiF££ y/vzArrLIRKEN/TlLAFDEVLETLERİ TEMSİLCİLERlNIN /S7£0/IO£gİ SOU/ŞMA>n,K£Ht>l £ÖYL£DİĞI TRRlHTE ŞELMrŞTİ: *9EY~ LULDE,NIF'TS" O, SÖZJJNDe OUHMU$7U AMA GÖRÛŞtoeCtLER O&XM YOKTU... £RT£Sl 6ÜN,MUS7W=* KEAML PAŞA, YAH/A/&4 FEYZI PA$A İL£,HAUt/AJ SUYUK SBI/Sİ SCS7E/SIİ.Efi/ A&ASINÛA İZ.MlZ'EGİRiyoR, 19MAY/S 1319'DA BAŞL4Ol6l UZUAJ l/e ÇET/H YOLCULUĞU &4ÇARjyLA NOfCT^LIYOROUNOT: NlF, İZMlRlN İLÇ£a'KEJUIALPA?A" BilecikOsmaneli ütüphanesi Osmaneli Kütüphanesinin açüması için yapılan çauşmalarm son aşamaya geldiğini belirten yetkÛiler, kutuphanenin bu ay açılacağını belirterek kütüphanenin daha zenginleşmesi için kitap bağışı kabul ettiklerini söylediler. man zaman. Ozellikle demokratik sürecin kaçınümaz olarak nitelenebilecek engellerinde tökezleyen, bunalımlı, dengesiz toplumlarda yaygınlaşıverir bu gorüntü. "Politik Sinema" tanımlaması daha da sevimsiz gözukebilir, hele bu türun katı, beyninize dan dan bir şeyler sokmaya çabalayan, sloganlann kısırhğından yaratmaya çahştığı tabloyu gerçek ya da doğru diye yutturmak isteyen tek yanlı, sınırlı, sıkıcı ve seyirciye saygısız orneklerini gördüyseniz... kez kişisel sorunlanmız, toplumsal sorumluluklanmızı az çok biçimlendirmiyor mu?) her bombanın altında, sınırların ötesinden gelmiş bu genç insanın parmağıru aramakta... Woody Allen ve "Zelig" Wood> Allen "Zelig'M uzun bir çalışma sonunda gerçekleştirmiş. 1980'lerde doğan tasarı üzerinde her akşamişini bitirdikten sonra evinde, gönlünun çektiği uğraşm (hobinin) başına oturan meraklı insanlar gibidiğer fılmlerinden artakalan zamanda ça İnce mizah ve özgürlük rüzgân Yunanistan'da bir aralar yaşanan faşizmden ("Z") Çekoslovakya'daki komunizme ("tti Az rastlanan bir. Turner sergisi Izlenimcüiğin öncusü, dahi Ingiliz ressamı Turner, Paris'in Grand Palais salonlannda dev bir sergiyle amlacak. Tate Gallery'den gelen 79 tablo ve National GaUery'den gelen 79 sulut>oya yapıtın yer aldığı serginin en ilginç yanlanndan biri, sanatçınm son yıUarmda yaptığt ve ender görülebilen resimlerini de içermesi. Özgür eleştiri ve yaratıcılık Ne mutlu ki, CostaGavras gibi, butün bu olumsuz yargılan silkeleyen, politik gerçekleri en sağlıkh yere, yani gunluk yaşamın göbeğine oturtmasını bilen, açık görüş ve ozgur eleştiriyle yaratıcıhğın, sanatın dorukları arasında köprüler kurabilen yönetmenler de var. "Hanna K.'\ biçimiyle usta işi, içeriğiyle yer yer Gavras'm daha önce gerçekleşLokanta eleştirmeni tirdiği sekiz filmde tutturduğu yüksek duzeyi de aşan, önemli perhize giriyor The New York Times gazete bir yapıt. Neden önemli? Çunsine yedi yıldır lokanta eleştiri kiı hiçbir resmi görüşün, hiçbir leri yazan Mimi Sheraton göre ideolojinin ve yaşam felsefesinin vinden aynldı. Sheraton, yapa sozcülüğünu körü körune yapcağt ilk islerden birinin hemen st mayan, "iyiler bu yanda, kötükı bir perhize girmek olacağmı ler karşıda" türünden kestirme söyledi. ABD'nin tamnmış lo yollardan özenle uzak duran bir kanta eleştirmeni, aynca kitap film... Çünkü karmaşık bir geryazmayı, dünyayı dolaşmayı ve çeği, gunumüz Israilinde yaşabelki bir dergi çıkarmayı nan olaylan, haklı haksız davranışları, dışardan bakıldığında tasarlıyor. daha da belirginleşen çelişkileri Yakutiyv Medresesi inceleyen, ArapYahudi sorununa gunluk yaşamın kıpır kıpır, miize oluyor renkli dokusundan yola çıkarak Erzurum'daki tarihi Yakutiye Medresesi, Türktslam Eserleri yaklaşan ve gerçekleri ne pahaMüzesi'ne donüştürulecek. Ona sına olursa olsun arayan özgur insanları tum yucelikleri, tüm im ve restorasyon çalışmalan zayıflıkları, tüm yanılgılan, tüm iüren Yakutiye Medresesi'nde başarı ve başarısızlıklanyla yailyazması kitaplar, halı, kilim, •nühür, sikke ve çeşitli giysiler şatan bir film. •nlenecek. Selçuklu mimari iinın en güzel örneklerinden İki iilke. iki kültür biri sayılan Yakutiye Medresesi, Savaş ve teror eylemleri gibi 1310 yılında Mimar Celalettin dunyamınn birçok yoresinde arHoca tarafından yapıldı. tık kanıksanan acı gerçeklerin "Zelig" kişiliksiz, her karşısına çıkandan bir şeyler kapan, 1920'li yıllarda yaşamış bir insan. Leonard Zelig'in yorumunu da yine Woody Allen üstlenmiş. Kuşkusuz Şenlik sonrasında da sözü edilecek bir film. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Irak'm Yeni Kralı Irak Kralı Faysal Hazretlerinin Bern'de vefat etmesı memleketimizde teessurle karşılanmıştır. tstanbul'daki bütun konsoloshaneler bu munasebetle bayraklannı yarıya indirmişlerdir. Türkiye nezdinde Irak sefıri olarak bulunan Kral Faysal Hazretlerinin biraderi Emir Zeyyid'e dtin diplomasi mehafıline mensup birçok zevat beyanı tazıyet etmişlerdir. Reisicumhur Hazretlerile, Başvekıl Ismet Paşa Hazretleri, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey Emir Zeyyid'e telgraf çekerek Kral Faysal'ın olumunden dolayı teessur duyduklanm bıldirmişlerdir. Faysal Hazretlerinin buyük oğlu Prens Gazi Melek Hazretleri Irak Kralı ilan edilmiş ve cuma günü tahta çıkmıştır. Gazı Melek Hazretleri 22 10 Eylül 1933 yaşındadır. tngiltere'de tahsil gormüş, bu sene de Irak harbiye mektebini bitirerek mülazim rütbesini ihraz etmiştir. Bağdat, malem içinde Matem alâmeti olarak bütün şehır, dtin gece karanlıklar içinde ıdi. Akşamüzeri yollarda muazzam bir matem alayı dolaşmıştır. Binlerce Arap sokaklardan ağır adımlarla, göğüslerini vurarak ve Kralları için ilâhiler söyleyerek geçiyorlardı. Acı 19331983 bir musiki, bu ölüm havasım tamamlıyordu. Celâliye Üzüm Panaym 15 ili 18 eylftl 933 Fmtiai (toırtvf, hububıf. hayrıtat âlım sgtımı BQytk pehlhran gOrrçltri Ikramıjeler: Bajn 30, b«$altı 15, bürulc ortsya 10, desteye 5 lin. Tıvatrn, dm«, Yjrrete 7041 GALERILER raf") kadar, insan hak veözgurluklerini hiçe sayan her tür duzenin karşısına çıkan Yunan asıllı Fransız yönetmenin amacı, şu ya da bu politikayı yermek ya da savunmak değil. Insanlan birbirlerini aşağılamaya, öldürmeye dek gotüren kişisel, toplumsalpolitik ve ruhbilimsel gelişmelerin, değişimlerin çetrefil yapısını çozümlemeye çabalayan, hepimizi her tur onyargının rahatlığından, ozgur duşuncenin yapıcılığına çağıran bir yapıt "Hanna K.". Bu arada Gavras'ın Franco Solinas ile birlikte yazdığı senaryo, ince bir mizah getiren kuçük fırça vuruşlarıyla filmde esen özgürlük rüzgârına, buram buram insana guven kokan serin bir koku getirmiş. İlk günlerin ilgımizi çeken diğer filmlerine gelince, "Venezia Giorno" yan gosteri bolumunde sunulan, Cezayirli genç yonetmen Mahmud Zemmuri'nın "Twist Zamanının Uelidolu Yıllan"ndan soz etmek gerek. Tarihin önemli olaylan sinemaya lışıyor ve kendisiyle beraber geniş bir ekibin ortak çabalarıyla iki buçuk yılda sonuca ulaşılıyor. "Zelig" kişiliksiz, her karşısına çıkandan bir şeyler kapan, 1920'li yıllarda yaşamış bir insan. Leonard Zelig'in yorumunu da yine Woody Allen ustlenmiş. Kuşkusuz Venedik Şenliği sonrasında da sözu edilecek bir film. Bu yıl Mostra'da, yarışan filmler yanında yarışma dışı sunulan yapıtların yonetmenlen de ilgiyle bekleniyor. CostaGavras'tan sonra sırada Altman, Wajda ve dığerlen \ar. VVoody Allen'ın ardından Bergman, Fellini ve Ommi gelecek. 528 66 29 • 522 89 97 URARTSANAT GALERİSİ ÇOK TEMIZ DENIZI, KUM VE GUNEŞIYLE, GURULTUDEN UZAK, CICEK DENIZI ICINDE TURK RESSAMLARINA AİT RESIM A I I M ID MLirairl Kurtuluş Cad 191 T e ( iytUt babarmt yaştyor ÖRtN KURBAN BAYRAMINI BOYLE BİR ORTAMDA, USTELIK »o 40'AVARAN BAYRAM INDIRIMIYLE DEĞERLENDIRMEK İSTER MISINIZ? Kurtuluş/IST. ! 404 783 Can Göknil I Resim Sergisi 829 Eylül MENKUL SATIŞ İLÂNI tSTANBUL 8. İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1982/415 Mahcuz olup satılmasına karar verilen 135.000. Lira değerındekı 7 parça oturma odası takımı, 1 lakım iki parçadan ibaret biblotek, 7 parça yemek odası takımı, 1 vıtrinlı köşe bufe, 1 adet Aslan marka duvar saaıinin bırincı satıjı 15/9/1983 gunu saat 12.15 12.30 arası Levem Zeren Sokak No: 17 Kat 3"de yapdacakiır O gun verilen değer muhammen değerin % 75'ıni bulmadığı takdırdeıkinci saıışı 16/9/1983 gunu aynı yer ve saaıte yapılacak ve en çok artırana ıhale edilecektır. Ihale damga pulu ve Belediye Rusumu alıcıya ait olup. taşrada bulunanlar 50 lira posta pulu ve adreslerıni gönderdiklerinde şartnamenin bir örnefı adreslerıne postalanacakttr. Isteklılerin mezkur gun ve saatte mahallınde memurumuza muracaatları ilan olunur 22^8/ 1983 Basın: 9647 Celin Örerie AMA DAHA ONCE TELEFON EDIN. YER AYIRTIN . VE BAYRAM INDIRIMINDEN YARARLANABILMEK IÇIN ONCEDEN YATIRIN TATIL BEDELLERINI BALIKESIR IS BANKASI 4 000 NOLU HESABA YATIRIN Kütahya Müzesi'ni 40 bin kişi gezdi 6 mart 1965 yılında 25 bini aşkın eserle açüan ve daha çok kalkolitik devri, Tunç devri, Bizans ve Osmanlı devri eserlerinin yer aldığı müzeyi bu yılın ilk sekiz ayında 40 bin kişi gezdi. Geçen yü 30 bin kişi gezmişti. insanları nasıl bir paranoya içine ittiğini goruntuluyor CostaGavras... Kendileri için büyuk bir kararlıhk ve özveriyle savundukları temel hak ve ozgurlukleri, karşılarındaki, onlar gibi olmayan, aynı kulturu paylaşma>an, aynı tanrıya inanmayan insanlara tanımamak çelişkisine nasıl duşulduğunu goruntulu Cumhuriyet Bilgisayar Ekleri (Eksık eklennızı 40 TL lık pul göndererek ısteyebılırsınız) Ve iyi tatitter çeçirin 1 KISI TAM PANSIYON 2 000 TL 2 KISI TAM PANSIYON 3 800 TL 5 GUN ICIN 2 KISI YALNIZCA 19 000 TL