18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 10 EYLÜL 1983 TELEVİZYON 1830 18.50 21.00 21.05 Bugünkü Bulgaristan Akdeniz Oyunlan Ozet Yayın Hava Durumu On iki Eylül Özel Programı 20.30 Haberler TV'de Sinema BRIÇ ŞİAR 120 Çocuk oyuncağı 77? T Haber Merkezi tarafmdan hazırlanan programda, 1968 'de başlayan öğrenci olaylarından sonra. 1975'den sonra anarşı ve teröriin tırmanışı konu edilıyor. 22.00 TV'de Sinema: Bir Şarkı Doğuyor (Renkli) (Ayrıntılt bilgı yandakl sütunlarda.) • 85 C>1062 ORV6 • D10985 C ADV9843 ? 4>R3 • RDV1092 23.55 Haberler 00.00 Kapantş RADYO TRT I 05.00 Açılış, program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Beraber ve solo şarkılar. 06.00 Köye habcrler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07J0 Haberler. 07.40 Bölgesel yayın. 09.00 Kısa haberler. 09.05 Çocuk saaıı. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Sizlerle başbaşa. 10.30 Hafta sonu. 11.55 Radyo tıyatrosu. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf muzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Şarkılar geçıdı. 15.30 Türküler 15.45 Bando müziği. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Çesitlı müzik. 16.30 Solistlerden bırer şarkı. 17.00 Dilek kutusu. 18.00 Kadınlar faslı. 18.30 Bölgesel yayın 18.55 Reklamlar 19.0001.00 TRT1I ıle ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Dunyada muzık 20.00 Turızm. 20.20 Şarkılar 20.40 Turkçe sözlü hafif muzık 21.00 Kısa haberler 21.05 Mahallı sanatçılarımız. 21.30 Şarkılar. 22.00 Geeenın sesi. 23.00 Haberler 23.15 Cumanesiden pazara. 00.55 Gunun haberlennden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yansı. 07.00 Açılıs \e program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havaları. 08.00 Sabah için muzık. 09.00 Şarkılar. 09.15 Kaynaktan antene. 09.45 Turkçe sözlü hafıf muzık. 10.00 Erkekler topluluğu. 10.30 Türküler geçidi. 10.50 Operalardan seçmeler. 11.20 Zeybekler. 11.30 Malazgırtten Vıyana'ya 11.45 Hafif muzık. 12.00 Turkuler ve oyun havaları. 12.30 Turk sanat müzığı konsen. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri 13.30 Türkülerle Türkıye. 14.00 Çeşitlı muzık 14.20 Nasıl yaşadılar, neler bestelediler? 14.50 Turkçe sözlu hafif müzık. 15.05 Ezgı kervanı. 15.30 Şarkılar. 15.50 Hafif muzik 16.05 Bağlama takımından oyun havaları 16.20 Arkası yarın 16.40 Kuçuk konser. 17.00 Türküler ve oyun havalan. 17.30 KJâsık koro. 18.00 Her plağın bır öyküsu var 18.45 Şarkılar 19.0001.00 TRT 1 ile orlak yayın OAD32 • 2 Batı kor ikilisini çıktığına göre, Güneyin 6 PİK yapmak için nasıl oynaması gerektiğini sormuştuk. Cevap: llk ele çakmayıp yerden bir karo kaçın! Doğunun alıp karo döndüğunu varsayalım. Düşunmeden ası " b a s ı n " , kozlan çekin ve kör ruasına yerin son karosunu kaçın. Eğer bu basit "kayıp üzerine kayıp" manevrasını görmeyip de şansınızı başka yerlerde aradıruzsa, hayal gucünuzü biraz frenlemeniz gerekiyor demektir... 121İyimser bir şlem Bu hafta yerimiz olduğundan, gözünüzün yan taraflara kaymaması için, problemimizi önce sadece iki eli göstererek veriyoruz (sakın gözlerinizi daha aşağılara kaydırmayın!): TRT III 07.00 AçıUş ve program. 07.02 Gune başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Turkçe haberler. 09.03 Cumartesi sabahı. 10.00 Müzık köşesi 10.45 Ankara Radyosu çokseslı korosu. 11.00 Stüdyo FM. 12.30 Muzik dergısı. 14.00 Müzik bahçesınden 15.00 Cumartesi diskoteğı 16.00 Her plağın bır öykusu var 16.45 Bılınce sevdıklerımız. 17.00 Haberler. 17.12 Görunüm. 17.20 Çay saatı. 18.00 Gençler ıçın. 19.00 Haberler. 19.12 Görunüm. 19.20 Çağdas Türk sanat müziği. 20.00 Gramofon. 21.00 Günumüzde caz 22.00 Haberler. 22.12 Görunüm. 22.20 Geeenın getırdikleri. 23.00 11. Uluslararası Istanbul Festivali'nden. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. • A832 <?V73 OD2 • R765 GÜLDÜRÜ USTASI DÖNEMtN EN GÜZEL KAD1NLAR1NDAN BİRİYLE Bu akşam renkli olarak ekrana gelecek "Bir Şarkı Doguyor" adlı filmde, sinema tarihinin usta güldıiru sanatçılanndaa Danny Kaye'i döneminin en giizel kadınianndan biri sayılan Virginia Ma>o ile biriikte izleyecegiz. Filmde Louis Armstrong, Ctaarlie Barnet, Benny Goodman, Lionel Hampton, Tomray Dorsej gibi caz ünlülerinin de yer alıyor olraası, buyük bir olasılıkla, güldöni ve caz tutkanlannı ekranlannm başına getirmeye yetecek. TRT n Güldürü ve caz tııtkıınları ekran başına Bir Şarkı Doğuyor (A Song Is Born) / Yönetmen: Howard Hawks /Oynayanlar: Danny Kaye, Virginia Mayo, Hugh Herbert, Steve Corchran / Müzisyenler: Louis Armstrong, Charlie Barnet, Benny Goodman, Lionel Hampton, Tommy Dorsey / 1948 yapımı / 110 dakika. Yeni bir muzik ansiklqpedisi hazırlamak için bir araya gelen profesörler, bir yandan da ozel müzık çahşmaları yapmaktadırlar. Bu iş için 250 bin dolar miras bırakılmıştır. Ancak para bıtmek üzeredir. Dokuz yıldır dunyayla ilgilerini keserek sürekli çalışan profesörlerin bu süre içinde gelişen müzikten haberleri yoktur. Unlii yönetmen Howard Hawks'un 1942 yılında Billy Wilder'ın senaryosu üzerine çektiği ve "Pamuk Prenses Ue Yedi Câceler"in bir tttr modern uygulaması olan "Ateş Topn" adlı nefıs bir güldünlsü vardı. Altı yıl sonra ayru filmi yine, bu kez Danny Kaye için bir müzikli guldurü olarak uyarlamış. Film, yine bir Samuel Goldwyn yapımı. Yine ünlu görüntü yönetmeni Gregg Toland çekmiş. Üstelik bu kez renkli olarak. Konunun bu ikinci çevirimi ilkindeki dayanılmaz taşlama gucüne ve iki ayn dünyanın, bilim dünyası ile yasadışı âlemin karşılaşmasından doğan toplumsal eleştiriye ulaşamıyor. Buna karşılık, jenerikte de adlannı okuduğumuz bir dizi ünlu caz müzisyeni filme buyük değer katıyor. Hele sonunda, "tabagın diiştii duşecek olduğu" bölüm çok eğlenceh. Filmin renkli olarak yayınlanması da büyük avantaj. Böylece döneminin en guzel kadınlarından Virginia Mayo da ekranı dolduracak. Fılm, ulkemizde "Samba Kralı" adıyla oynamış ve ilgi görmüştu. • RV OAR2 OAV1098 • A82 GÜNEY 2 SA 6SA KUZEY 4SA! Pas BULMACA 20 puan, ara kâğıtlar ve dengeli bir elle 2 SA açışı normaldır. Ancak Kuzeyin eli 4 SA demek için biraz zayıftır. Bu bir Blackwood (as sorma) değil, kantıtatif bir cevaptır. Bir stile göre de, açıcı isterse (2 SAaçışı azami ise)aslannı gösterebilir, yoksa pas geçebilir. Normal olarak Guneyin 20 puanla pas geçmesi gerekirdi. Ama anlaşılan birbirine guvenen iki iyimser ortak karşısında bulunuyoruz. Ya da ikili turnuvada bir " t o p " peşindeler! Batı kör onlusunu açılır. Tek çareniz yerden valeyi koyup gözlerinizi kapamaktır. Gözlerinizi açtığımzda Doğunun dörtlüyü verdiğinı gördunuz ve derin bir nefes aldınız! Şimdi arkasını getırmeye çalışın bakalım. Bir Yazarın Romanı Hikmet ÇETİNKAYA TürkolojiVle Fuat Köprülti'nün öğrencîsi Bizden önceki kuşak bizi hiç adam yerine saymıyordu. Sabahattin Ali, Sait Faik genç hikâyeci. Bana bir gün (Ulan) dedı. (Biz genç hikâyeci, sen ise körpe hikâyeci). Sait, Celâl Sılay'a (korpe şair) derdi. Bir gun yine ayru sözü tekrarladı. Celâl çok kızdı. (Eğer bu lafı bir başkasından duyarsam, seninle selamısabahı keserim) dedi Celâl Saife. Sait arkadaş kaybetmekten çok korkardı. Sait'ın o sozunu hiç kimseden duymadık bir daha. Şimdi ben sırası geldi. Söyluyorum. Çok kızardı Celâl (Bizi yazar saymıyorlar) diye. Oysa, eskilerin otuz tanesini cebimizden çıkaracak güçteydik. Yani hepimız öyleydik. Çunku bir zincir bu edebiyat, gelişip gitmekte. Yani her yazan da birbiriyle yarıştırmanın alemi yok ya. Her yazar kendi kendisiyle yanştadır. Bana Yaşar Nabi mektuplar yazardı. (Bu adamlan niye destekliyorsun) diye. Her yazann kendine göre bir dunyası, kendi okuru, kendi havası vardır. Başka yazarla ne diye yarışsın. Benim Ses Dergisi'nde (Yanntı) adlı hikâyem çıktığında, Ankara'da Konservatuar'da öğretmenlik yapan Sabahattin Ali'ye (Bir Samim Kocagöz çıktı, senin pabuçlannı dama attıatacak) derrüşler. Bir kızmış, bir kızmış. Benim adresimi arıyor, bulamıyor, bilmiyor benim yeruni. Yusuf Ahıskalı'ya bir mektup yazıyor, alamadım elinden o mektubu. Mektupta Sabahattin Ali şöyle yazmış: (Yuz tane Sabahattin Ali, yüz tane Samim Kocagöz bu memlekete az gelir)." "Koprulu hoca edebiyat tarihi dersinde bizi ortasından başlatıp sonuna götürür, bir yıl sonra baştan başlatıp, ortasına getırırdi. İki sınıf birden ders yapıyorduk. Fuat Köprülü sınıf a girdı. Yenılerin ayağa kalkmasını ıstedi. Biz otuzbeş kişi falandık, ayağa kalktık. Bize (Bilim işlenni dünyasında görmeyen burada oturamaz. Burası lise değil fakulte. Dört yılda da biter, on yılda da biter) dedi. O otuzbeş kişıden onbeş kişi kaldı onbeş gun sonra. Sonuçta, biz sekız kişi bitirdik fakülteyi. Gerçekten güç bir fakülteydi. Belki ben cevap veriyordum. Hoca (Yeter) diyerek beni susturdu. Adımı sordu, biraz da ötekilerin sorulan yanıtlamasını istedi. Ben liseden bu yana edebiyatçıyım ya. Reşat Nuri'yi soruyorlar söyluyorum. Ama eksiklenm yok değil. Fakat öğrenmeye çalışıyorum Arapcayı Farsçayı, tam anlamıyla. döndü (Bre Baki Efendi, Sultanı Şuara (Şairler Sultanı) olmuşsun, ne yapacaktın Şeyhülislamhğı) dedi. Biz ikinci sıruftayken politikaya atıldı.Milletvekili seçildi.Dışişleri Bakanı oidu. Aradan yirmi yıl geçince de bizim Koprulu hoca Yassıada'ya gitmesin mi? Ben de duramadım doğrusu, Demokrat lzmir gazetesinde 1960 yılında bir makale döşendim. Hocam dedim, bize derste böyle böyle anlatmıştınız. Sen de ne yapacaktın Dışışleri Bakanhğını gibisine bir yazıydı. Aradan birkaç ay geçti ya da geçmedi. Fakulteden Suzan diye bir arkadaşım vardı. O da Alman lisesinde edebiyat hocalığı yapıyordu. Yassıada'dan çıkmış Koprulu hoca. Tramvayda SuzanMa karşılaşmış, beni anımsamış (O toplurncu arkadaşın ne yapıyor?) demiş. Suzan da (Efendim, İzmir'de oturuyor) karşıhğını vermiş. Köprülü hoca Suzan'a (Namussuz sonunda taşı gediğine koydu) diye sitem etmiş." Ccvap: • 1065 v» D1098 O R43 • 1043 • A832 V V73 OD2 • R765 • D974 ^654 0 765 + DV9 SOLDANSAĞA 1/ "Ağır ağır çıkacaksın bu 'lerden / Eteklerinde gumüş rengi bir yığın yaprak." 2/ Acıklı, acınacak... Ingiltere'de kamarası vardır. 3/ Uğur sayılır. . Bır renk. . Asker. 4/ Bir cıns köpekbahğı. 5/ Irgallar.. Geri. 6/ Kalsiyumun simgesi... Şayak... Helyumun sımgesi. 7/ Sıradan. 8/ Ekıp.. Akdeniz'de bır ada. 9/ "Râst raâhur ile us$âk Me döner". YUKARIDAN AŞAG1YA 1/ Dokuma. 2/ Bir göz rengi... Sağ, sağlam. 3/ Ünlü bir Avusturyalı şaır ve yazar... Uçamayan çok büyuk bir koşucu kuş. 4/ Alman parasının simgesi... Işler. 5/ Amerika Birleşik Devletleri'nden biri. 6/ Bacak... Namzet. II Hane... Radyu mun simgesi... lngiltere'de bır şehır. 8/ Halk... Rodyumun simgesi... Bır cetvel adı. 9/ Bakandan sortra en buyük yönelicı Şair Baki Efendi Şimdi, bir derste nereden açıldı bılmem, şair Baki Efendi kazasker olmuş, beylerbeyı olmuş. Şeyhülislam olmak istermiş Ba KURBAN BAYRAMI 1625 Eylül . ALAÂDDJN OTTEl. / Alanya OMER TATIL KOYU / Kuşadası SEKETUR MOTEL / Fethiye ALP OTEL / Didim AKSAN VILLALARI / Datça 1620 Eylül •TURBAN ABANT ÖTELİ» •BOLU KORU OTELI» •VAKIF SAPANCA OTELİ» •BURSA CELİK PALAS» •URGUPGOREME TURU» Barbaros Bulvarı, 35/5 Beşiktaş ,Tel: 161 10 74 337 61 07 161 82 26 161 22 81 turizm sunar r Halide Edip Adıvar Samim Kocagöz'ün kızkardeşi Ferzan ile karısı Sevinç hanımın lngiliz Filolojisinde hocası oluyor Halide Edip Adı var. O zaman Sevinç hanım ile evli değil Samim Kocagöz. Ferzan'la Sevinç lzmir Amerikan Kolejindeki arkadaşuklannı ve beraberliklerini Istanbul'da da sürdürüyorlar. Kardeşi kız öğrenci yurdunda kalıyor. Ancak öğlenleri biriikte üniversite lokantasına gidiyorlar. Samim Kocagöz'e "Halide Edip Adıvar'la tanışmanızı anlatır mısınız?" diyorum. Çok ilginç bir tanışmaları var. Samim Usta tanışmalannı şöyle anlatıyor: "Zeynep Hanım konağı o zaman fakülte. Konağın kapılarında o zaman camlı delikler var. Ben Ferzan'lann dersanesine gittim, içeriye bakıyorum dersleri bitti mi diye. Arkamda Halide Hanım varmış. Beni silkeleyip (Ne o delikanlı içerdeki kızları mı seyrediyorsun) diye sordu. Ben birden bozuldum fena halde. Dersanede kızkardeşimin olduğunu, acaba dersi bitti mı diye içeriyi gözlediğimi söyledim. Halide Hanım bana (Kim bakayım senin kardeşin) dedi. Ferzan Kocagöz yanıtını verdim. Bunun üzerine Halide Hanım (Yaa, Samim Kocagöz sen oluyorsun demek) dedi. Daha önce bir kitabımı kardeşimle ona göndermiştim. En iyi oyun yerden valeye doğru küçuk bir pik oynamaktır. Eğer bu empas tutarsa, bir karo verip elinizi açın. (Karo ruasına empas yapmak için yere geçmeye gerek yoktur, çünku empas tutsa bile, ihtiyatlı ve serin kanlı bir oyuncu iseniz, 12 löveden fazlasını yapmanız mumkun değildir. Niçin mi? Çiinkü gereksiz yere batmayı göze almadan eldeki kayıp treflinizi kaçamazsınız. Farz edelim ki uçuncü elde pik ruanızı debloke edip trefl ruasıyla yere geçtiniz. 13 löve yapmak istiyorsanız mutlaka r asını karo empasını yapmadan önce çekip elinizdeki kayıp tre. kaçmanız gerekir. O zaman da durum diyagramdaki gibi olmayıp da Batıda dört pik bulunması halinde (ya da Doğuda karo ruasının dörtlu olması halinde) oyun batar. Hatta bu tehlikeyi vaktinde görüp ilk planınızdan vazgeçtifinizi ve hemen karo damını oynadığınızı farz edelim: empas tutsa bile sakın pik asını çekmeyin, Batı elinde ruayla pusuya yatmış olabilir!) Buna karşüık, pik empası tutmaz da Batı ikinci eli damla alırsa, karo ruasının en çok üçlü olarak Doğuda olması halinde, oyunu yine yapabilirsiniz. Tabii bu takdirde önce pik ruasını debloke etmeniz ve trefl ruasıyla yere gectikten sonra da iki batma riskini göze alıp hemen pik asına kayıp treflinizi kaçmanız gerekir. Eğer ikinci elde karo damını oynamak gafletinde bulundunuzsa, kendinize fazia bir şans tanımadınız demektir. Empas tutmazsa, yere yeterince antreniz kalmadığından, oyunu yapmak için hayli uzak bir ihtimal olan bır piktrefl skuizinden başka çareniz kalmaz. (Pik damına empas yapmak için trefl ruasıyla bir kez yere geçebilirsiniz, fakat empas tutsa bile pik asınızı yapmak için başka yere geçeriniz yoktur.) 122Eliminasyon oyunu Aşağıdaki el, Jose Le Dentu'nun Bridge Facile (Kolay Yoldan Briç) adlı briç edebiyatının klâsikleri arasına geçmiş kitabından alınmıştır. Kitap başından sonuna dek Granşlem (Hoca) ve Candide (Voltaire'in ünlü hikâyesindeki safdil tip yani öğrenci) arasında geçen karşılıklı konuşmalar şeklinde yazılmıştır. Türkali'yle aynı sınıfta Samim Kocagöz, universite öğrenımi sırasında, edebiyatçılarla başlattığı arkadaşlık ve dostluğu bugune değin hep sevgiyle yürutmüştur. Türkoloji oğrencisiyken Fuat Köprülü, daha once belirttiğimiz gibi Edebiyat Tarrhi dersini veriyordu, birinci ve ikinci sınıflara. O yıllar fakulte arkadaşlan arasında anımsadıkları Behçet Necatigil, Ahmet Ateş, Cahıt Külebı, Mehmet Kaplan var. Bu arkadaşları Samim Kocagoz'den bır sınıf önde okuyorlar. Ancak, Fuat Koprülü hoca edebiyat tarihi dersini, birinci ve ikinci sınıflara okuttuğundan, hepsi birarada ders göruyorlar, Vedat Turkali (Abdulkadir), Samim Kocagöz de aynı sınıftalar, Türkalı. askeri öğrenci. Samim Kacagöz'le 1939'lu yıllara dönüyoruz yeniden. Usta romancı anılannı şöyle anıatıvor: • 9852 <?RD O A972 • A53 OV108 •R10 Batı Pas Pas Kuzey 1 Karo 2 Pik Samim Kocagöz usta... de şımdı de öyledir ya. Yardımcı ders olarak Arapça ve Farsça oğrenirdik. Onları iyi bileceksin ki, divan edebiyatını iyi sökebilesin. Eskilerden birisi (Bunlar buraya şiir, hikâye, roman yazmasını öğrenmeye gelmiş hocam) dedi. Köprülü, (Ne buyurulur) diye sordu bize. Kimse sesini çıkarmadı. Ben ayağa kalktım (Efendim, bilim başka sanat başka. Biz buraya bilim öğrenmeye geldik) dedim. Hocaya yalancı çıktık sonra ya, neyse. Ona benzer birçok soruyla biriikte divan terkibine (Takımbileşim) sorular sordular Sorulara hep ki Efendi. Ancak padişahlar tahta çıktıkça başkasmı Şeyhülislam yapıyorlarmış. Şeyhülislam ölse bile yerine Baki Efendiyi tayin etmiyorlarmış. Çok canı sıkılırmış Baki Efendi'nin bu uygulamaya. Kanuni Sultan Suleyman öldükten sonra, hemen saraya tebriklerini sunmaya koşmuş. Yani bu kez Şeyhülislam olmayı çantada keklik görüyormuş. Ama o saraya vanncaya dek başkasmı Şeyhülislam tayin etmişler. Baki Efendi cariyelere öfkeden bağınrken kalp krizi geçirmiş ve ölmüş. Bunu Köprülü hoca bovle anlattı bize. 5onra Doğu Pas Pas Güney 1 Pik 4 Pik... Güney ikinci konuşmasında 3 Pik demek için biraz , 4 Pik demek için biraz zayıftır, çunku Kuzeyin ikinci konuşması olan 2 Pik 14 ilâ 16 puan gosterir. Ünlu Belçikalı şampiyon Charles Monk biraz da oyununa güvenerek 4 demeyi tercih etmiştir. Batı kör asını çıkar ve kör devam eder, Doğu önce üçluyu sonra dörtluyu verir. Monk'un yerinde olsanız oyuna nasıl devam ederdiniz? • •• Turk bricinin seçkin ve mumtaz sineması Sayın Burhan özgun'ün 4 eylül 1983 gunu Erdek'te bir kalp krizi sonucunda vefat ettiğinı büyuk bir üzüntuyle öğrenmiş bulunuyoruz. Kederlı aılesıne ve bütun briççilere taziyetlerimizi sunar, hatırasının yaşatılacağından emın olmalarını dileriz. Yarın: Tanpınar Hoca
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle