Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet ' 1 Sahibi: Cumhuriyel Malbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonım Şirketi adma Nadir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal.Müessese MUdürü: Emine Uşaklıgü, Yazı tşlerı Mudürü: Okay Gonensht, • Yaa Işlen Müdür Yardımcısı: Ahmet Konılsan, Haber Merkezi MUdUrü: Yalçın Baycr, Sayfa Düzeni Yönetmenı: Ali Acar. Temstlater ANKARA Yalçın Dogan, İZMİR: Hikmel Çelinkaya, ADANA: Mehmet Merean, • Servıs Şeflerı: Istanbul Haberlerı: Selahattln Guler, Dış Haberler: Ergun Bakı, Ekonomi: Osman Ulagay, Yurt Haberleır Barbaros Gençak, Kültür: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yücelman, Araştırma: Şahin Alpay. Burolar. • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenışehir, Tel:175825175866, ldare: 183335, • hmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Atatürk Caddesı, T.H.K. lşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246ht. Tel: 5209703 Telex: 22246 TAKVtM 28 AğuMos 1983 • tmıtk: 5.30 Güneş: 7.20 öğle: 14.15 Ikindi: 17.59 Akşam: 20.49 Yatsı: 22.26 • Basıldıgı Yen YENİ ASIR Gazete ve Matbaacılık Ltd.Ş. Mecıdıyeköylst. Başkentte Türkİran temasları Velayeti: Iraıı'da Türkiye ale\ hindeki faaliyetlere izin verünıeyecek Türkmen ile tran Dtetgteri Bakanı antsmdaki görüşmeler, İran'm, hedefineııkfincaya kadar savaşı siirdürmeye kararh «lctağunu gösterdi. ANKARA (Camfeuriyft &»rosu) Türk ve tr«»Dı*işl*ri Bakanları arasında diin Afekara'da yapılan üst dü«ydeki gÜrüşmeler, Türk tarafimn sttrmekte olan savaştn t^ür ta önce sona erdirilmesi yoluod&i difeğini belirtmesine karşıuk, tr»« tarafının belirlediği hedefe ulaşıncaya dek savaşı sürdürmeye kararh olduğunu ortaya çıkardı. Dışişleri Bakanı tlter TürkHMitile Iran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti arasında yapılan görüşmelerde, Türkmen,Türk ive'nin Ermeni tedhiş eylemleri Rarşısındaki "Hassasiyetini" de duyurdu. tran'daki Ermeni tedhiş faaliyetlerinde belirgin bir canlanmanın gözlcndiği bir zamanda Türkmen, tranlı bakana bu tür tedhiş eylemleri karşısında "işbirliğinin gercğini" vurguladı. Velayeti de, Iran'ın kendi topraklarında Türkiye aleyhine oluşumlara izin vermesinin söz konusu olmadığını bildirdi. Velayeti'nin bu açıklaması Türk tarafmda memnunlukla karşılandı. İki bakanın başkanlık ettikleri heyetler halindeki resmi görüşmelerde, gündeme gelen konulardan biri de Iran Irak savaşı oldu. Türkmen, bu bölumde Türkiye'nin savaşın sürmesinden duyduğu "kaygıları" dile getirdi ve savaşın sona ermesinin bölgede barış ve istikrarın sağlanması açısmdan taşıdığı öneme değindi. Ankara'nın bu beklentisini açmasına karşıhk, tranlı bakanın açıklamaları Türk tarafına, "tran'ın pozisyonunda herhangi bir değişiklik olmadığı izlenimini" bıraktı. Savaşın Türkiye'ye dönük olası yansımaları konusunda ise tran tarafı. nın, Türkiye'nin çıkarlarına zarar gelmesinin söz konusu olmadığı yolunda daha önce açıkladığı görüşunü yinelediği bildiriliyor. VELAYETİ'NİN TEMASLARI Ankara'da bir dizi resmi temasta bulunan Velayeti, dün sabah önce Başbakan Biilend Ulusu ve daha sonra da tlter Türkmen ile görüştü. Bu görüşmelerden sonra Velayeti, Cankaya Köşkün'de Cumhurbaşkanı Kenen Evren tarafından kabul edildi. Bu arada resmi heyetler halinde sürdürülen görüşmelerin de "gayet yapıcı" ve "samimi' geçtiği uluslararası konularda göruş, ve değerlendirmelerin yapıldığı, ikili ilişkilerin icinde bulunduğu dururnunun da karşıhklı olarak iyi ve tatminkar bulunduğu belirtiliyor. Dışişleri Bakanı Türkmen de, ilişkileri her alanda geliştirme arzusunu ifade ettikten sonra, bu konuda teknik düzeydeki temasların hızlandırılması görüşunü getirdi ve ulaşımda demiryollarına da ağırlık verilmesini önerdi. Gürbulak sınır kapısındaki tıkanıkhğın da bu çerçevede gündeme geldiği ve pazartesi günü smır kapısında iki ülke yetkilileri arasında soruna bir çözum bulmak amacıyla bir toplantı yapılacağı bildirilrii. Görüşmelerden sonra ekonomi, kültür ve enformasyon konularında olmak üzere teknisyenlerden oluşan üç ayrı alt komite oluşturuldu ve çalışmalara devam edildi. Ekonomik komitede Türk tarafının, tran'dan petrol alımlannın uzun vadeli bir şekilde ele aldığını karşı tarafa duyurduğu belirtildi. Ekonomik konulardaki görüşmelerde iki ülke arasında doğal gaz boru hattı kurulması konusunun da ele alındığı bildirildi. Velayeti, bu sabah Türkiye'den ayrıhyor. Fazla çahşma saati ücretleri yeniden düzenlendi ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) 1983 Mali yüında çeşitli kurumlarda görevli personele toplam olarak kaç saat fazla çalışma yaptın lacağı ve saat başına ödenecek miktar yeniden düzenlendi. Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, en yüksek fazla çalışma saati Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde (333.600 saat), en düşük fazla çalışma da Konya Meslek Yüksek Okulu'nda yapılacak. (550 saat) Fazla çahşmalarda, yüksekmühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar, uzman, uzman yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı, tabib, eczacı ve veteriner hekimler, ilgili kurumun bizzat atamaya yetkili amirinin onayıyla belirlenecek benzeri görevlere saat başına 100, yardımcı hizmet sınıfı personeline 90, öteki personele ise 95 lira ödenecek. Karara göre, YÖK'e 10 bin 500, Üniversitelerarası Kurul'a 750 Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne 172 bin 600, Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne 40 bin 870, Gazi Üniversitesine 32 bin 300, İTÜ'ye 5400, Ege Üniversitesi Matbaa Müdürlüğüne 4909 saat, Marmara Üniversitesine 12 bin, Yıldız Üniversitesine 2 bin 580, Mimar Sinan Üniversitesine 12 bin 240, Anadolu Üniversitesine 28 bin 500, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne altı bin, Cumhuriyet Üniversitesine 7 bin 500, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesine 22 bin 600, Karadeniz Üniversitesi Rektörlüğüne 4 bin 350, Fırat Üniversitesi Rektörlüğüne 4 bin 941, Boğaziçi Üniversitesine 2 bin 907, ODTÜ'ne 111 bin 945 ve Erciyes Üniversitesine de 28 bin saat fazla çalışma saati verildi. btdmak AIDS'e için tıp yoğun bşş çaba içinde VVASHtNGTON C*ja.>*~ Birleşik Amerikalı bir bilim a'damı, vucudun bağışıkhk sistetninin yokolması sonucu ortaya çıkan ve genellikle öldürücü olan "AIDS" hastalığı için bir erken uyarı sisteminin geliştirilmesinin mümkün olduğunu açıkladı. Wisconsin Ünıversitesi araştırmacılanndan doktor Panl Sondel, dört bash deney ile, kimin bağışıklık sisteminin güçlü olduğunu, kimin hastalığa yakaîanma ihtimali bulunduğunun ortaya çıkartılabileceğini belirtiyor. Dr. Sondel'e göre, halen kâbakulak, tetanoz ve iki mantar turü için yapılmakta olaa testler ile bağışıklık sisteminin kuvvetinin ölçülebileceğini öne surmekte. Sondel, "bağışıklık sistemi zayıf olan insanlardan kan örnekleri alarak, bu kişilere yeniden nasıl bağışıklık kazandırabileceğimizi araştınyoruz" dedi. Dr. Sondel, ekim ayı ortalanna kadar bir tedavi yöntemi bulacakları urtradunda olduğunu sözlerine ekledi. AIDS kurbanlarınm, antikor yapan vucut hücreleri ayısından fakir oldukları bildiriliyor. Bilirn adamlan, bu zayıflığın nedeninm kestn olarak bilinmediğini ancak, bir tür virüsun bu zâyiflığa neden olabileceğini kaydediyorlar. Vücudun bağışıkhk *istemi, iki ana sistemden ohlşuyor. Bunlardan ilki " B hücreleri" adı verilen antikor tireten hücreler, diğeri de, **TWIcrderi" adı verilen, "B hücreleri>>nin çalışmasını düzenleyen hücreler. "AIDS" hastahğının üç yıl önce keşfedilmesinden bu yana yapılan araştırmalar sonucunda, bu hastalığa yakalanan kişilerde "T hiicrelerinin" büyük bir kısmının ölü oldukları görüldü. Hastanın vücudunda " B hiicrelerinin" çalışmasını durduran yönetici tipde "T hftcrelerinin" çok fazla olduğu " B hüerelerini" çalıştıran yardımcı tipdeki "T hiicrelerinin" ise çoğunun öldüğü belirlendi. Ancak bu bulguların, AİDS'in kestn nedeni olup olmadığı da henttz biHnmiyor. Sadece Birleşik Amerika'da 2 bin kişinin bu hastahğa yakalandığı bildiriliyor. Bunların büyük bir kısmı homoseksüel erkekler, uyuşturucu müptelaları ya da Haitili göçmenler. Sağlıkh insanlarm yakalanmadığı bu hastalık, baftşıkhk sistemi zayıf olan bu grup insanlar arasında çok yaygıtt ve genellikle ölümte sonuçlanıyor. ~ Bulgulara göre, hastalık vücuda girdikten sonra, B hücreleri, hastalığı yokedecek antikorları uretemez duruma geliyor. B hücreleri, hastalığı yokedecek antikor lar yerine, çok daha değişik tipte amikorlar üretmeye başlıyoTİar. Bilimadamlan, B hiicrelerinin, AlDS'i yokedecek amikorlar haricmde, heT türlü hastalığa karşı antikor üretmeye başladıklarını belirtmekteler. Araştırmalar, sağhklı insanlarda, gerekli hallerde özel antikorlar üretebilecek, dinlenmede olan B hücrelerinin bulunduğunu, AtDS'e yakalanan hastalarda ise, bu dinlenmedeki B hücrelerinin varlığına rastlantnadığını gösteriyor. İLAÇLA TEDAVİ UMUTLARI AİDS üzerine yapılan bir diğer araştırmada, hastalardan alınan kan hücrelerinde, ilaç ile yeniden bağışıklık kazandmlmaya fıhşıhyor. Güney Karolina Tıp HJversitesi araştırmacılarından r. Kw0ngTtang, bir deney ilacının, hastalardan alınan kan hücrelerinde, çok az da olsa bir bağışıkhk ortamı oluşturduğunu duyurdu. Dr. Tsang, "tzopranizin" adı verilen ilacın, vücudun bağışıklık sisteminde yönlendirici olarak görev yapan "tııterleukin2" maddesini üretmesi için kan hücrelerini uyardığını belirtiyor. Üç AİDS'li hastanın kanlan üzerinde yapılan deneylerde, Ican hücrelerinde kaybolan bağışıklık sisteminin yeniden oluşmaya başladığı görttldü. Sağlıkh hücrelerin normal bir sekresyonu olan lnerleukin2, AÖDS'li hastalarda bulunuyor. ÇOĞUNLUK MEMNUN DEGİL tstanbullu şoförler taksimetre uygulamasından memnun degü. Çogu verilecek cezayı göze alıp saati açmıyor. Bunun nedenini ise "taksimetrenin yazdıgı flyat kurtarmıyor" diye açıklıyorlar. Belediye ise taksimetre açmayan araçların plakalarının sökülecegini söylttyor. (Fotograf: Cumhuriyet) Şoförler taksimetreyi sevmiyor Bu işte bir terslik olduğu belliydi ama şoförler mi hakh yoksa Belediye mi orasını henüz anlayamamıstım. Taksimetreli taksi ile Cağaloğlu'ndan Beşiktaş'a 380 lira ödeyip İstanbul Otomobilciler Esnaf Derneğine giderken amacım şoförlerin görüşunü öğrenmekti. 1 temmuzda başlayan uyRulamayla îstanbul'da yeniden taksimetreli taksı dönemine geçilirken tstanbul Belediyesi ilk açışta 100 lira, her ikiyüz metrede 10 liradan kilometrede 50 lira taribelirlenmesini şöyle anlattr. "İstanbul Belediyesi, aralık 1982'de Belediye Encumeni'nce kabul edilen taksi tarifelerinin esas alınarak taksimetrelerde de uygulanması konusunda bizden görüş bildirmemizi istedi. 10 haziranda verdiğimiz yazılı teklifte taksimetrelerin bir cazibesi olması gerektiğini savunduk. 6 ay önce yiirürlüğe giren tarifenin tüm taksimetreler takıhncaya kadar geçecek daha en az 6 aylık süre içinde geçcrliliğini kaybedeceğini belirterek ilk açışın 200, her kilometrenin de 75 lira DENİZ SOM Dantel bir örtüyü taksimetrenin üzerine koymuştu. "Hayrola, arıza mı yaptı?" diye sordum. Laleli'den Cağaloğlu'na gitmek için bindiğim taksimetreli taksinin şoförü, "Yoo, çalışıyor ama ben işletmiyorum," dedi. 30 yaşlarındaki şoförle söyleşimiz böylece başladı. Genç şoför oldukça dertliydi: Ne kazanıyoruz ki nesini çalıştırayım bunun? Kilometrede 50 liraya taksicilik yapılır mı? Kontrollerde ceza yazıyorlarmış. Ben bir kere cezayı goze almışım, yakalarlarsa kessinler cezayı. Eve ekmek götüremedikten sonra taksimetreyi açmışım, açmamışım ne fark eder? Moda caddesinde bir süre bekledikten sonra yoldan geçen taksimetreli bir taksiye bindim. Orta yaşlı şoför, hemen taksimetreyi açtı ve gösterge tablosunda "100" yazdı. Moda llkokulu'nun önüne geldiğimiz zaman elektronik göstergedeki rakam " 1 1 0 " oldu ve konuşmaya başladık: Taksimetreden memnun musunuz? Valla şimdi taksimetre takmayı durdurdular. Belediye yeni fiyat verecekmlş ama bu aletleri ayarlıyamıyorlarmış. Onun için takılanları söküp geri alacaklarmış. Yenisini takıncaya kadar da bize yüzde 20 zamlı uygulayın dediler ama yazılı kagıt vermedikleri için biz yine eski fiyattan alıyoruz... Şaşkınbakkal'da inip 380 lira verdikten sonra bu kez bir başka taksimetreli taksiye bindim. Şoför taksimetreyi açtı ama ağızını pek açmadı. Kalamış'a gelip 280 lira verince, "Görtiyorsunuz işte ne diyeyim. Eskiden olsa 400 lira alacaktım," dedi. Î Genç şoför dertli: Kilometrede 50 liraya çalışıhr mı? Ben cezayı göze aldım. Kessinler. Eve ekmek götüremedikten sonra taksimetreyi açmışım açmamısım ne fark eder? Yaşlı şoför: Ben memnunum. Taksi benim, kendim için çalışıyorum. Hamdohun geçiniyorum. Taksimetre taktığımdan beri de kafam rahatladı. fe vermişti. tki aya yakın bir süre içinde de lstanbul'daki 13 bin dolayındaki taksiden 1.650 kadanna taksimetre takılmıştı. Hazırlanan programa göre taksimetrelerin takılması 68 ay içinde bitirilecekti ama taksimetre taktıran şoförlerin büyük çoğunluğu uygulamadan hoşnut değildi. olmasını istedik. Teklifimizi verdiğimiz gün Belediye otobüslerine yüzde 20 zam yapılarak bilet Ucreti 25 liradan 30 liraya yiikseltildi. tktisat Müdürlüğü'nde yaptığımız görüşmeler sonunda Belediye ile 150 lira açış, kilometrede 60 lirada mutabık kaldık. Fakat daha sonra yapılan bir toplantıda taksimetrelerin Ankara'daki tarifeye göre ayarlandığı öğrenildi ve tstanbul Belediye Encümeni Ankara tarifesini kabul etti. Böylece açış 100, her kilometre 50 lira oldu..." Nurkan Güvenilir, "Bugünkü taksimetre tarifeleri ile şoför esnafı magdur duruma düşüriilmiiştür," diyerek şoförlerin ortak görüşunü açıkladı... Yine bir taksimetreli taksi ile Beşiktaş'tan İstanbul Belediyesi'ne giderken şoför, "Yok beyim söylendiği gibi degil. Allaha şükür ben taksimetreden memnunum," dedi. Yaşlı şoföre göre, sorun taksi sahibi olmayan şoförlerden kaynaklanıyordu. Taksinin sahibi 2 bin 2 bin 500 lira gündelik isteyince günde 23 bin lira da benzin parası vermek zorunda olan şoför taksimetre tarifesi ile para kazanamıyordu. Yaşlı şoför, "Ben kendi arabamda çalışıyorum ve hamdolsun geçiniyorum. Taksimetre taktığımdan beri de kafam rahat," dedikten sonra ilginç bir konuya değindi: Bu işin çözüm yolu kasabin, manavın, tiiccarın ve hattâ memurlann sahip olduğu taksi plakalannı iptal etmekten geçer. Şoförlük yaparak evini geçindiren adam kendi arabasına bindiğl zaman mesele kalmaz... Ziya Ül Hak yarm Ankara'da ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Pakistan Devlet Başkaru ZiyaÜl Hak reş/ni bir ziyarette bulunmak için yarm Ankaraya geliyor. 30 ağustos Zafer Bayramı törenlerini de izleyecek olan ZiyaÜl Hak, Türkiye'ye yaptığı bu 4. ziyareti sırasında lzmir ve lstanbul'a da gidecek. Izmir'de, fuan ve Tariş tesislerini gezecek olan Hak, geceyi Çeşme'de geçirecek. ZiyaÜl Hak, 2 eylül sabahı tzmir'den tstanbul'a geçecek. tstanbul'da, Topkapı Sarayı, Süleymaniye camii ve tslam Eserleri Müzesini gezecek .Akşam Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in vereceği yemeğe katılacak olan Hak, ertesi gün Gazeteciler Cemiyetinî ziyaret edecek. tşadamlarınm Hilton'da vereceği öğle yemeğine katılacak olan Pakistan Devlet Başkanı aynı gün Türkiye'den ayrılacak. Belediye'nin görüştt tstanbul Belediyesi yetkilileri, kimi şoförlerin söylediğinin aksine taksimetre takma işlemlerinin durdurulmadığım, fiyatlara zam yapılmayacağını, yeni tarife verilirse mevcut taksimetrelere eklenecek "böcek" admdakibir parça ile elektronik cihazın ayarlanacağını açıkladılar. Belediye yetkilileri, tüm şoförlerin taksimetrelerini açmakla ytikümlü olduğunu, aksi durumda plakaların iptal edileceğini bir kez daha bildirdiler. "Şoförler mağdur durumda" tstanbul Otomobilciler Esnaf Derneği Genel Sekreteri Nurkan Güvenilir, taksimetre tarifesinin Yarm: Bir taksinin gttnlttk kazancı Sabancı: Büstler sanatçıları "onore" eder YALÇIN PEKŞEN tş adamı Sakıp Sabancı ülkeıniz için bir yenilik sayılan "büstler" konusunu gündeme getirdi. Bilindiği gibi daha önce kalp uzmanı Dr. Siyami Ersek ve sinir hastahkları uzmanı Dr. Fahrettin Kerim Gökay'ın büstlerini yaptıran Sabancı son olarak klasik batı müziğinin sanatçılarına el attı. Bugünlerde ünlü virtüozlerimizden Suna Kan, Idil Biret ve opera sanatçısı Leyla Gençer'in büstlerini yaptınyor. Amacı ne? "Bu girişimln amacı nedir?" sorusunu Sabancı, işin başından başlayarak yanıtlıyor. Fahrettin Kerim Gökay ile Siyami Ersek'in büstlerini vaptırmak ABD'de kalp ameliyatı geçirirken akhna geliyor ünlü iş adamının. Kaldığı hastanenin Amerikalı doktoru bir akşam saat sekiz buçukta kendisine "Yann sabah seni altı buçukta ameliyata alacağım" diyor. Bunu der demez Sabancı "ameliyatı mameliyatı" unutup "iş adamı gözlükleriyle" olaya bakmaya başlıyor. Şöyle düşünüyor: "Yahu bn adam ne zaman evine gidecek, ne zaman yemeğini yiyecek, ne zaman döşşeginde uyuyacak, ne zaman kalkacak, traşını olacak, duşunu yapacak, kahvaltısını edecek de beni altıbuçukta ameliyat edecek. Ne kadar isini seviyor bu mecnun?" Ameliyat bittikten sonra hastaneden çıkarken bir de bakıyor kapıda doktorun bir heykeli var. O zaman akhna geliyor bizim doktorlarımızın da heykellerini yaptırmak.. 0 M. j çıkmaya başladı. Ancak bu kez tahvıllerı elde etmek için yüzbinler milyontar ödemeye gerek yok. Kenariarı çerçeveli, ortaları işlemeli, vade kuponları yaldızlı parsömen kağıdına basılnuş butahvillerin sahibi olmak için yüz gram beyaz peynir yarım ekmek almak yetarli, Bu nedenle de üzerinde rakam yanlı olmayan "boş" tahvilleri "ne yapahm boyle tahvili, boş tanvilkann doyunnaz ki" diye reddetmeniz olanaksız. Ankara'da Kızılay'ın arka semtlerindeki bakkal vt manavtardao alq veriş edenler bankerierin altın döneminden kalan bu tahvillere peynirekmek, dereotn^maydanot flvatina gahip olabiliyorlar. Bakkal ve manavlar ise bu "tarihi belgeleri" gazete kafıdı ffyfrtınn aJdıklannr söylttyoriar. Yüz gram perriire banker tahvili B nker " * ahvi "^ yeniden piyasaya tdil Biret Suna Kan duygular içinde "ağabeyi kadar yakın" bulduğu adama "Allah senden razı olsun, TUrk müsün, nesin, kimsin, ne söyledin de bu adamlar seni bu kadar alkışladılar?" diye sorar. Adam Amerika'da çalışan bir Türk profesörüdür. Çok değerli bir profesördür fakat ismi şimdi Sabancı'nın akhna gelmemektedir. tşte o alkışlar iş adamırmza "Türkiye'ye doğru esen bir güzellik riizgârı" gibi görünur ve buradan yola çıkarak "Türk imajının yurt dışında güzelleşmesi için" birşeyler yapmaya karar verir. Sabancı: Türk imajının güzelleşmesi için çalışıyorum Türkçe bilgisine dayanan şarkılanmızın, mvlziğimizin buralarda tesir alanı yoktur. Buna karşıhk beynelmilel olan bir Bach, bir Bethoven, bir Çaykovski farkhdır. bunlan bir Türk seslendirdiği zaman sadece Türkçe bilenler değil herkes alkışlamaktadır. Bu sıralarda gazetelerde Leyla Gençer'in Scala'da uzun uzun alkışlandığı, tdil Biret'in Fransa'da salondakileri ayağa kaldırdığı, Suna Kan'ın herkesi ağlattığı yazıunaktadır. Sabancı bunlan okuyunca bu tür insanlan "onore etmeye" karar verir. Fransa'da bir oto fuannı gezdî ği sırada salonda bir müzik çal maktadır. "Gavur müziğidiı ama güzel müziktir". Sabanc otolan bırakıp bu güzel müziğ dinlemeye başlar. Mihmandan na da, "Kardeşim bırak otolaı bu müziği söyle bana. Bu müzil setinin markasını, hoparlörleri ni içindeki kasetin kime ait oldu ğunu söyle" der. artırıyor dinıf, yedW*B fttnuşt tttm erkekORDU (Cumhoriyet) lere hatnsi yemelerinl önerirlm" DEP Ordu tl Başkaru operatöt doktor Osman Memeean kasım diye başlayan Memecan hamsiayı için konuştu. Ama Meme nin besleyici ve protein yönüncan'ın bu konuşmasının siyasetk den çok zengin bir balık olduğuyakından uzaktan hiçbir ilişkisi nu belirtti. yok. Memecan'ın konuşmasıma Hamsinin çok ucuz olduğu konusu 15 kasımdan itibaren av için herkes tarafından alınabilelanmasına başlanacak^tan haot ctğini söylev^n doktor Memecan si. konuşmasını şöyle sürdürdü: Hamsi balığının yöre halkma "Vöcudun temel taşı olan proekonomik katkısı konusunu ik tein ette, yumurtada, peynirde tisatçılara bırakan doktor Me ve baJıkta bulunur. Ama bu hamecan bu küçük balıgm satıip yat pabalrtıfında bunlan bol bol olduğu büytik besin değtrini an yen»eko(anak«ız. Hamsi öyle delattı. Konuşmasına: "Hamslyl., |II. ü c m . Htr isteyen istedigi yen erkek her yöa*m lufrW«; mâm y#. tfansl St kcslencn çocuk gürbüz olur. Hamsi yiyen erkek gücüne güç katar." 10 tane hamsinin 300 gram etten daha doyurucu olduğunu öne süren Memecan tüm ailelere kasım ayında haftada 45 kez "Hamsi ziyafeti" çekmelerini söyledi. Seks gücü noksan olan erkeklerin ilaç yerine hamsi yemelerini öneren Osman Memecan: "Eczanelerde cinsel gücü artıran ilaçlar hamsi kadar tesirli olamaz. Bu konuda hamsi, padişahlann kuvvet macunundan da etkilidir. Kısacası 10 hamsi bir tüp ilaca bedeldir" dedi. ka bir yurt dışı gezisi oluyor. Bu öykü de şöyle: Sabancı iş gezilerinden birinde bir cuma günü Kopenhag'dadır. Cuma günlerini hiç sevmemekte ve "Benlm için yine karagün geldi" diye düşünmektedir. Çünkü cuma gününün ertesi gunleri cumartesi pazardır ve "çalışma yoktur". Pazartesi günü de Oslo'da olması lazım. İki günü geçirmek için ucak yerine vapur yolunu seçer. Gemide kendi deyimiyle "deli deli dolaşırken" konferans salonunun kapısmda bir Türkün adının yazılı olduğunu görür. Hemen içeri girip dinlemeye başlar. Adam Ingilizce konuştuğu için Sabancı söylenenleri pek anlayamamaktadır ama konferans bitince bakar ki, salondaki izleyiciler Son girişimler adamı "kflfiden fazla" alkışlaKlasik batı müziği icracıları maktadıriar. Bir Türk'e karşı almız Suna Kan, tdil Biret ve ope kışın "kâfiden fazlası" Sabanracı Leyla Gençer'e gelince, bu cı'yı her zaman ağlattığı için gözgirişimlerin esin kaynağı da baş yaşları içinde adama sanhr. O Münakaşa konusu Mihmandan ertesi gün istedij bilgileri oteline getirir. Müzi Jullo tgleslas'a ait "Fİdel" ad bir parçadır. Müzik setinin > hoparlörlerinin markasını şimı unutmuştur. Sabancı'nın hanımı ile bir mt' nakaşa konusu da müziktir za ten. özellikle otomobile bindiV leri zaman müzik konusund tartışırlar. Nedenini şöyle anl; tıyor Sabancı: "Münakaşanu Beynelmilel olmalı Fakat ne yapacaktır? Uzun uzun düşündükten sonra görür ki, bir Itri, bir Dede Efendi müzikte harikalar yarattığı halde, bir MUnir Nurettin Selçuk, bir Zeki Müren, bir Safiye Ayla çok başarılı oldukları halde, mesela New York'ta yaşayanlara hiç bir şey ifade etmemektedir. Çünkü Türk müziği seviyor Sakıp Sabancı'nın büstlerini yaptırmaya karar verdiği sanatçılar hep klasik batı müziği sa' hasından. Sabancı'ya kendisinin hangi tür müzikten hoşlandığını soruyorum. Genel olarak her tür müzikten hoşlanıyor. Bu konuda da bir öyküsü var. Şöyle: Arkası 7. Sayfada