19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER Milas adı geqincen Anadolu mimarisU "aslanh PV"1 hah tPsgahlarmda ynşaynn insanlar, o güselim Güllük, tiitün tarlaları fioiir insaııın aklıııa. 27 AĞUSTOS 1983 Mavi Ege"de gezinti Hlkmet ÇETİNKAYA •^ Jfr MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Çeşitlemeler... Marmaris'te maviyi kana kanaiçmek geçer içinizden Milas'a on kilometre kadar yaklaştığtmzda solunuza bakın. Hele vakit gece ise gümuşıen biı ışığın parmak parmak sivri uçlu daglara doğnı yansıdığını ve gcne dağlardan dönerck suya vur duğunu göriirsünüz. Dünyanın hiç bir yerinde mehtap Bafa Gölü'ndeki denli güzel değildir. Bu göjü aydınlatan ışınlarını cömertçe harcayan ay, halelerinde binlerce > 11lık bir öyküyü de ta şır. SeleneArtemis ile çoban F.tıdymion'un. ' Ölümsüzler dc sever öiümlıiler gibi. Tanrıça Selene Beşpar•mak Dağları'nda koyunlannı güden, altın sarısı saçlanyla erkek güzeli Endymion'u gördü. Ancak ölümsüzlerin ölümlüleri sevemeyeceğini eğer severse o ölümlünün insaııın başına kesinlikle büyük felaketler geleceğini biliyordu. Ancak Endymion uyurken, gecelcri ay ışığı ile gelir O'nu okşar severdi. Bir gün ay bulutun arkasına girince O da Findymion'un koynuna girdi. Endymion, aşkııı sonsuz zevklerini tadarken sevgılisi Selene'yi hiç bir zaman göremedi ama O'nu yaşadı. BAFA GÖLÜ'NE AV IŞIĞI BİR BAŞKA VURUR Binlerce yıldır ay ışığı Bafa Golu'ne bir başka vurur. Gümüş ıcngiuden altın sarısına dck donerek, donüşerek sevgilerin cn güzel sıcaklığım dağıtır. Heraklia'nın denizle öpü>en kıyıları, icerlerde peribacalarını andıran sert kayahkları ile gizemli biçinıler taşır. Ormaalann ağaçları sere serpe uzanıp güneşlenebilirsiniz. Bodrum'da, Marmaris'te, Datça'da güzelim koyları "mekân tutmuş" yabancılar, lstanbullular, Ankaralılar, İzmirliler yaşamın tadını çıkarıyorlar. Bu yörelerin insanları da hem onları seyrediyorlar, hem de ürünlerini satıyorlar. Datça ise beyaz badanalı evleriyle turizme yeni açılan bir sahil kasabamızdır. Diğer sahil kasabalarımızda görülen yol, kanalizasyon, su, haberleşme sorunlan burada da bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır. Donuşte Göçek'te Alico'nun yerinde balığımızı yiyip, Fethiye'ye doğru yol alıyoruz. Dört bir yanı dağlarla çevrili Fethiye, binlerce yıllık bir tarihle yaşar. Zakkumlar bir başka güzeldir. Fethiye, ülkemizin yaş sebze ve meyve anbarıdır. Tekneleri kalbine saklayan Ölü Deniz... Kargı Ormanlarında yeşille dopdolu olmak ne güzel... Edremit Körfezi'nden, Fethiye'ye dek uzanan bu gezintimizde sahil kasabalarımızı insanıyla, doğasıyla, deniziyle, efsaneleriyle, sorunlanyla anlatmaya çalıştık. İnsan bu yörelerimizi gördükten sonra, bir başka yaşam sevinciyle doluyor. Mavinin griyle öpuştüğü gecelerden, aydınlık sabahlara, bir başka güzellikle sarılıyor insan. Mavi avdınhklar sızlerin olsun. Bafa Golu'ne inmenin telaşı içindc yeşille maviyi karıştırır durur. Milas daha içte, uygarlıklara kavşaklık etmenin kıvanc\ ile Bccin Kale'den onurla izler geçmişi ve bugiinü. Milaş adı geçince, Anadolu mimaıisi, bu arada "Aslanh Ev" halı tezgahlannda yaşayan insanlar, o güzelinı Güllük, tutun tarlalan gelir insanın aklına. Muğla ise kireç ocakları, kırıııı/ı toprakları, güleç insanlarıyla şipşiıin bir Ege kentimizdir. Yol boyu tütun tarlalarında çalışaıı insanlar gordük. Mavili, kırmızıh, yeşilli, sarılı renklerin benek benek konduğu, kelebekler gibı uçusan insanlaıdı bunlar. İnsanlar ki gun boyu tarlalarda calışan, yuzlerinden hiç mutlulak eksik olnıayan. Yaşamı bir tadınılık sevinçte arayan, bundan baska hiçbir şey istemeyen. Sakar Geçidi'nden bir martı gibi Gokova'ya su/ülurken, masmavi denizin karayla birleştiği kesimde. ozenle dokunmuş bir kilim motifini andıran tarlalar. A/mak başında ayakkabıları, çorapları çıkarıp, pantolonunuzun paçalannı sıvayıp ayaklarınızı buz gibi suya sokabilir misiniz hiç? Bülent'le (Dikmener), Örsan'la (Öymen) tam yedi yıl önce işte burada bol sirkeli çoban salatası, balık ve rakıyla yüklenip bir akşam üstü Marmaris'e zor atmıştık kendimizi. Halikarnas Balıkçısı Gökova için şunları yazar: "Venedik'i gör de öl derler, Gökova'yı gör de yaşa".Ne de güzel söylemiş Balıkçı. Mis gibi kokan çanı ormanlarının arasından Marmaris'e doğru yol alıyoruz. Marmaris çam ormanlanyla bezenmiş, kıyıya dik inen yamaçların arkasında bir yumak mavi gibi uslu uslu yatıyor. O maviyi avuç avuç alıp, yüzünüziı yıkamak, kana kana içmek geçiyor aklıınızdan. KIYI YAĞMACIUGI Bir sabah İçmeler Köyu'ndc eski dostlarla konuşuyoruz. 1970'li vıllarla giderek yoğunla şan kıyı vağıııacılığı I98()'li yıllaıa değin sııımııstur. Oiel, ınotel, pansiyon gibi turistik yatırımların yanı sıra bu yörede kooperatiflerin kurduğu tatil konutları, villalar giderek çoğalmıştır. Marmaris'te olduğu gibi diğer yörelerde de köyluler bu enl'lasyondan yararlanmak istemislerdir. Bu nedcnle narenciye bahcelerini İstanbul, Ankara ve İ/mir'den gelcn yatırııncılara satmışlardır. Köyluler once birer araba sahibi olmuşlardır. Kimileri paralarını bankaya yatırmışlar, kimileri bankere kaptırmıslardır. Pembe zakkumların öbek öbek yerleştiği Marmaris, doğanın insana can veren havasıyla yelpazeye donüşüyor. Marmaris bakımlı bir kasabadır. Akşamları gunıltulü olmakla beraber dinlendirici bir yaşamı vardır. KOOPF.RATİFLF.R BOY VKRMti? Yılan gibi kıvrıla kıvrıla giden yol, çam ağaçlarının, oyagibi islennıis koylann tath biı sarlıoslıığunu yasatıyor Datça'ya giderken. Datça'ya gelme/dcn önce tatil siteleri görulür. Ekonomik ve siyasal güçleri olanların onon beş yıl once kurdukları kooperatifler boy vermiştir. Villa tipi konutlar çam ormanlarının arasında denizle kueaklaşmıştır. Büyük kentlerin havasında sıkılan, hasta olduklarını sanan insanlar bmalarda sifa aramaktadırlar. Yaz aylarında insanlarla dolup taşıyor bu villalar. Hergun pazar kuruluyor. Bakkalı, kasabı, manavı var. Köyluler taze yumurta, tereyağı, peynir, bal, domates, biber, patlıcan getiriyorlar. Yaşam büyük şehirlerden daha ucu/. Her şcyin iyisini, ucu/unu, katıksı?ını almak olası. Balık bol ve ucuz. Havası guzel, serin, dinlendirici. Deniz ayağınızın dibinde. Serinlemek için " c u p " diye denize atlarsınız. Sonra kumlara BİTTİ BağKurh başvurmayan da zorunlu sigortalı olacak Tiiın serbest iueslek sahiplern.in zorunlu BağKıır'lu olınasıyla ilgili yönetınelik yüriirlüğe girdi. Başvurmayan da resen sigorlalı sayılacak. ANKARA, (ANKA) BağKıır sigortalılarının başvurma vonternlfi il' ııvmak orıında oldıikKtn uk». ve tesullerîe iigili i^ıjjçıi duzenleyen vonetnK'ii yayıniandı. ^ önetriıelik üyaımca, esnaf ve sanatkârlar, lüceav, sanayici boısa ajan ve acenteleri, minıar \e mıihcııdisler, sigorta produktorleri, eczacılar ve gümrük komisyoneuları gibi ticari kazanç v<ya scı beş1 Tieslek kazancı do .ay.ıy.a gfc.çek ve\a golu . usuide gelir vergisi mükellefı olanlar, adi ve kollektif şirket ortakları ile kendi hesabına çalışmakla beraber gelir vergisinden bağışık olanlar zorunlu olarak BağKur sigortalıları sayılacaklar. Bunlardan, geliı \ergisi mukellefi olanıarın mükellefiyetlerinin başlangıç tarihleri, gelir vcrgisinden bağışık olanların yasalarla kurulu meslek kuruluşlarına uye oldukları tarihler, ortaklıklarda ortaklığın başladığı tarih, sigortanın başlangıç tari"n olarak kabul edilecek Bu sigortalılar sigorianın başladığı tarihten itibaren engeç 3 ay içerisinde giriş bildirgesi dolduracaklar ve ilgili nıercilere onaylatlı* racaklar. Sigortahlık niteliğini kaybedenler ise yeni bir form doldularak BağKur'a başvurabilecekler. Vergi Dairelerinin, meslek kuruluşlarının BağKur kapsamına giren üyelerini ve mükelleflerini kayıt ve tescil tarihinden itibaren uç ay içerisinde BağKur'a bildirmelerini zorunlu kılan yonetmelik, BağKur Yasası'na göre sigortalı sayılanlardan sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren uç ay içerisinde giriş bildirgesi doldurarak başvurmayanların vergi dairelerinden veya meslek kuruluşlarından gelen bilgiler doğrultusunda res'en tescil edilnıelerini hükme bağhyor. t:Û, !•.;'».x» ' s ..v s s v \ ; tt/n Nallıhan köylülerinden bir kadın, pazarda pekmez satıyormuş, bıri gelmiş bakmış, beğenmiş pekmezi. Ben gidip bir kap alıp geleyim, demiş, evine gitmiş. O gidınce kadın, pekmeze azıcık su katmış. Adam, kapla gelmiş, bakmış ki, pekmez azıcık incelmiş, koyuluğu gitmiş. Ben almayacağım pekmezi! demiş. Kadın söylenmiş; Almayacağıdın da, niye bana su kattırdın? demiş... f. Pekmezden, neyden anlamam; babam, anlardı bazı şeylerden. Örneğin, tuzlanmış tereyağının bozulup bozulmadığını tadarak bilirdi. Pazarda, ilçenin memurları babamdan rica ederlerdi: Amca, şu yağa bir bakar mısın? Alayım mı aimayayım mı? Babam, bir parmak yağdan alır, tadardı: Sonra bir parmak daha... Tadına baktıktan sonra, yürür giderdi. Bir yandan yağcı, bir yandan memur ardından koşarcasına yürürler, memur. Mehmet usta, bir şey söyle yahu! yağı alayım mı aimayayım mı? Babam yağın tadına bir daha bakar, renk vermeden dururdu. Yağcı da yalvaran gözlerle bakar, içinden: Hadı yav, bir şey söyle de şu yağı satalım! derdi, sanki... Gözlerim velfecri okuyarak, olayı izler, sonucu beklerdim. Yağcı gittiği zaman babam adama: Vallahi ben bu yağı almam, ama sen alır mısın bilmem. Adamın yanında söylemek istemedim, derdi... Demek yağ, azıcık acımtırak gelmiş! • * * Bugünlerde bol bol inönü okuyorum; daha çok anılar. Yaşadığımız yıllar olduğu için, yenilerini de dinliyorum yaşayanlardan... İnönü, Milli Birlık Grubunu ziyaret edecekti Başbakanlığı sırasında. Yanında, Özel Kalem Müdürü Necdet Calp var. İnönü, birinci kattaki Milli Birlik Grubu kapısı önünde bir süre bekledı. Fahri Özdilek, Tabii Senatörler çıkmışlar, Paşa'yı karşılamışlardı. Özdilek'le Yurdakuler: Buyurun Paşam! dediler, içeriye buyurun... inönü, saatıne baktı, Necdet Calp'a: Girelim, dedi. Içen gtnp oturduklan zaman, Muzaffer Yurdakuler sordu: Paşam, neden gelir gelrnez içeri girmediniz? Yurdakuler, dedi İnönü, saat insanların onurlarını korumak için ıcat edilmiştır. Bir dakika önce girseydim, olmazdı. içerıde işleriniz, toplantılarınız olabilirdi. Bir dakika geç kalsam da olmazdı! • * • Sağlıklı bir demokrastye geçişin baş Koşulu herhalde, insanların sağlık bir de eğitim yönünden yetiştirilmiş olmaları. Sağlıkta yaya kaldığımıza kuşku yok. Aşağıya aktaracağım olaylar, bir doktorun gözledıği, not düştüğü gerçeklerden birkaçı. Olay, Nevşehır köylerinden birinde geçiyor... Nevşehır dolaylarmda yaşı geldiği halde yürümesi geciken çocukların omurgaları boyunca sırtı kesiliyor. Bıçakla kesiliyor. Açık yaranın ıçine, dövülerek ezilmiş elma kurtları yerleştirilıyor! üstü kapatılıyor. Veeee, çocuğun dik durarak yürümesi bekleniyor! Bu gelenek, Nevşehır'in Ürgüp, Göreme ve Gülşehir'inde var. Bir de şunlar var: Yeni doğmuş çocuğun bıngıldağına canlı kurbağa bağlayıp, bezle kapatıv^rlar Bu, çocuğun aKillı olmasııcın! Bırgelenek de, dılın altınüakı "kurbağacık" dedıklerı bağın kesılmesı, bunu, çocuk 1yı konuşsun dıye yapıyorlar. iyi mı? Çocukluğumda, do'g^lüğum yöfâryri bir köyünde geçmişti i şoyle bir olay; delikanlı, babasının gözlerınden yakındığını görünce. babasının gözlerim açmaya karar verir Perde indiği söylenen gözlerı jiletle kesip açmaya kalkar! Babanın gözleri iyiden kör oldu Baba şıkâyetçı olmadığı için delikanlıya bir şey olmadı... Sağlığımıza değınmışken, hastanelerden birinde neler olacağına da dokunayım; Gülhane Hastanesi'nde Psıkıyatri Servisı Başkanı Prof. Dr. Kemal Aydınalp'la, Prof. Dr. İsmail Çiftler'ın emekli edilecekleri söyleniyor. Fizik TedaviRehabılıtasyon Servısı Başkanı Prof. Dr. Örhan Ertem'in emekli olacaklar arasında adı geçmekte. Duyduklanm doğru değiise sevineceğım, yıne "Ankara Notları"nda belirteceğım! Eğıtımde okumayazma kurslarının, okumayazma oğrenenlerin sayısını artırması yönünden çok yararlı olduğunu. "Ankara Notları"nda bırkaç kez yazdım. Okumayazma kurslarının başanlı olması için gecesinı gündüzüne katan bir genç vardı, adı Osman Kaptan Bir gün o da görevınden alınıverdi. Okumayazma kurslarının gelışmesi adına uzuldüm. Böyle gırişımler, gönüllü ıster. Gonüllü olanların gönülleri kırıldı mı, ışler aksar. Sonra da ışlerın neden aksadığını, tekerleğın nerede neden kırıldığını düşünür dururuz! 1402 ile gcrevlerinden alınmış olanlardan yirmi yılı dolduranlann emeklilik hakkından yar'arlanmalarını öngören yasanın çıkmak üzere olduğunu gözlüyoruz. Bu iyi bir şey, ileri bir adımdır Sıra belki, yirmı yılı doldurmamış olanlara da gelir diye umutlanıyorum... • * • Ikı gündür Oktay Akbal'la konuşuyordum; o dün, Sağmalcılar Cezaevı'ne gırdı. "Sayılı gün çabuk geçer " deyip, arkadaşımı teselli ediyorum; usuma, yine Basın Yasa tasarısı gelıyor.. Duracağım bu konunun üzerinde. Galatasaray Lisesi bildirilen kontenjandan az öğrenci alıyor istanbul Haber Servi^.' Galatasaray I.isesi'nin Özel Okullar ve Anadolu Liseleri Mnavmdan önce bildirilen kontenjanını sınav sonrasında diişürmesi, sınavı kazanan öğrencileri zor durumda bıraktı. 6 aralık 1982 tarih ve 2127 sayılı tebliğler dergisinde Galatasaray Lisesi'nin bu yıl alacağı öğrenci sayısı 360 olarak belirlenmiş ve bu bilgi sınavlara girecek öğrenci velilerine, giriş bildirim formu ile birlikte verilen sınav kitapçığında da aynen yeralmıştı. Sınav sonrasında 360 yerine 288 öğrenci alan Galatasaray ve Ortaköy'deki binalann 360 öğrencilik konlenjanı karşılayamayacak durumda olduğunu belirterek bu konunun Mılli Eğitim Bakanlığı'na da bildirildiğini söylüyorlar. SORULAR/SORUNLARI Baııker Ateş'in alacaklıları Ts > «n e kurulıı'ııca dün satışa çıkarılan Ateş Ticaret'e aic "Yeni İstanbul ÇarMSI" alıcı bulaınazken, batık banker Mehmel Aleş'in alacaklıları satıs sonucuıuı öğrenmek için Tasfiye Kurulu koridorlarında bekleştiler. Mehmet Ateş'e ait Ümranije'deki 769 işyerinden oluşan "Yeni İstanbul Çarşısı"nın 3 milyar 801 milyon 480 bin liraya sadlacağına iliskin ilanın ga^elelerde çıkmasıyla, s;Uı>ın yapıldığı Sirkeci'deki YalıkoşkuHanın S. kalını satıs saatinden önce alacaklılar doldurdu. Batık baııkerin, özel yaşamından, ıııal varlığına kadar hakkındaki lıer >e>i en ince ayrıntılarına kadar bilen alacaklıların; en bü>ük korkusıı çursının ivindeki dükkanların parca parça satılınası >;ı da dükkanların iputekli alacaklılara verilınesi idi.d oloyrat: Ali Al.AKl Şl Bir tuvalet böyle açıldı Malatya Arapkirli Mıısiafa So>dan. 3 lııvulcl hi/mele açmıs bııgııne kadar.. Vksara> (,'ar^iM'nda, Bakırko>'de, (^'ııkurpa/.ar'da... Dıırdııncıısıınıı de dün açlı... Daha oıuo IIK soforıı olan M1 kendi çekti)>i sıkıntılardaıı sonra lemi/ tııvaletçiliklı öndır olmaya karar \erın So>daıı. Ke>a/ıt Mamıara (,'arşiM'ndaki. dınarları tavana kadar l'a>anslarla kaplı lııks ImaUli1 2 ınilyon lıarcamış. "4'ııncıı ınodcrn VNC'lerin açılı> lorcnItri" iyin da>eti>e bilc hastırmış. Fotogral'la >eni tıı%aleiin •.uılişinı baklava >i>trek kıılla>aıı çe\ri' s;ıkinleri )>orıılıı>or. Hentı/ kiınsc arkadaki \;ı/ı>;ı dikkal ılmİMir. (,'ııııkıı ııyurı. foto)>ral'ta ı;ıırıılrıı l;ı:ıli>et için dıı>ıınülmeıni>... (Folo)>raf: I rdoyaıı KÖSi:<)(;i.l ) Y1LMAZ ŞİPAL Yüzdelerin Ödenmesi 2S69 sasıh Yasa ile değişen ve "Yüzdelerin Ödenmesine" ilişkm I475 sauli İş Yasası'nın 47. maddesinin \cn|şekli de şoyledir: "Madde 47. Otel, lokanta. eğlence \erleri ve ben/eri >erlerle içki Ntrilen ve hemen urada \enilip içilmesi için çeşitli \i\ccek salan >erlerden" \ıı/dc "ıısıılüniin u\gulandığı muesseselerde iş\eren larafından sor\is karsdıgı \e>a başka isimlerle muşlerilerin hesap pusıılalarına ">ıı/dc" eklenerek \c\a a>n sekilltrde alınan paralarla kendi isli'jji ile müsleri (arafından işverene bırakılan >ahııl da onıın konlrolıı altında bir ara\a loplanan paraları iş\eren iş\ıriııdf çalışan tııın işçilere oksiksi/ olarak ödeııu'k /orıındadır. İŞMTCII \e>a \ekili, >ukarıdaki Vıkrada siuu edilen paraların kendisi tarafından alındı^ında eksiksiz olarak işçilere dağıtıldıj>ını bel)>elemekle yukumludur. \ ıı/.dı>lerden toplanan paraların o işyerinde çalışan işçiler arasında >apılaıı i^lerin niieligine s (> re, hangi esaslar ve oranlar çerçevesinde dağıtdaca;>ı ^alısma Bakanlığı'nca hazırlanacak bir jönelınelikle yosterilir. " \ası\ "\ ü/delerin Ödenınesi"ne ilişkin koşulları yerine getirnıcyen işvcıeu veya \ekih lıakkında "yedibinbeşyüz liradan o(uz>edibinbeşyıi/ lira>a kadar ağır para cezası" ahnacağını Miıgulaınıştır. Eski uygulamada ise bu şartlara ve usullere uymayan ve bu iicretleri ödemeyen veya noksan ödeyen işveren veya vekili hakkında "250 liradan a/ olmamak iizero hafif para cezası" ongorulmektevdi. Ancak, şıınu betiııelim ki, bu konu Çalışma Bakanlığı'nca hazırlanacak, yüzdelerin "hangi esaslar ve oranlar çerçevesinde dagılılarağı"nı belirleyecek tüzüğün yayımında açıklığa kavusacaktır. ACI KAYBIMIZ Merhum Halii Su/.cı ile Merhume Hasbiye Süzer'in kızı, Mcrhum Tarık Asal'ın eşi, Dr. Yüksel Erk, Aysel Oymen, Güner Asal, Sema Tülbentçj'nin annesi. Ülfet Ezen'in ablası, Dr. Kemal Erk, Altan Oymen, Kutsal Tülbeııtçı'nin kayınvalidesi, Füsun, Ahmet, Mehmet, Aslı, Murat, Elif, Murat, Nazh'nın Anneannesi Domaniç: Telefotıların Piri Reis haczedilmesi yasayu aykırı Akdeniz'e İSTANBUL (UBA) İstanbul'da 5055 bin hacizli lelefon bulunduğu bildirildi. Bu arada, telefon intifa haklarının haczcdilemeyeceği ve telefonlaıın konuşmaya kapatılamayacağıbelirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Üniversitesi Ticaret Hukuku Profesörlerinden Prof. Hayri Domaniç, nuslek icrasına yarayan telefonlaıın hac/.ediicmeycceğini, haczedilmcsinin ya saya aykııı olduğunu söyledı. Domaniç ozetle şöyle dedi: "Türkiye'de yanlı^ bir ujj"11lamayla tclefonlar yıllardır hac/edilmektedir.. O>sa İcraİflas Kanunu'nun 82. ınaddesine gııre mesleğin icrasına \urıı\an ıneukulkr haczedileme/. 'jövle ki: Şalııslara tahsis edilen telefon intifa hakları esasen devletin malı olup, bir nevi kira miinasebetiyle istcyenlere kullandırılmaktadır. Nasıl ki kiralanan menkul ve gayrımenkııller kiracının borcu nedeniyle haczedilc.nezse, telefon kullaıınıa hakkı da lıaczedilemez." "Ashnda P l T ' n i n malı olan telefonun rızaen salılması bil« >aıılışlır, kurallara uymaz. Rızaııı lelefon bedeli olarak alınan para meşru olmayan ve PTT'ye ail olması ycreken bir paradır". İstanbul Telefon Bayıuıduı luğu yetkilılerindcr edinilen bilgiye gore, halen İstanbul'da ka>ıtlı bulunan 520 bin telefondar, \u/de HVunu (yaklaşık 5055 bin) hacizli telefonlaı olııştuıu\oı. açıldı İ/.MİR (tumhııriyctF.şe Burosu) Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nden bir grup araştırmacı, Piri Reis araştırma gemisi ile Mısır, Libya ve Cezayir ülkelerindeki üniversitelerle görüşmelerde bulunmak üzere dün denize açıldı. Araştırma grubunun bu üç ulkenin bilim adamlarıyla görüşmelerde bulunarak Akdeniz'in kirlenmesinin önlenmesi konusunda işbirliği sağlanması önerisinde bulunacakları belirtildi. Piri Reıs ara^uın ,. tcıniMiiıiı gc/isi 26 eylul tarihine dek sürecck. 1 Emekli Öğretmen HİKMET ASAL'ı ka>bciük. Cenazcsi 27.8.1983 cumartcsi günü Şişli Camiinde kılınacak öğlc namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığında verileccktir. Allalı Rahmci Eylesin KİRALIK AİLESİ Çiftehavuzlar Cemil Topıulu C'addesinin deni? tarafında bir yıllığma kiralık ev. Tel.: 147 78 0S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle