19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 25 AĞUSTOS 1983 TELEVIZYON 20.00 20.30 21.00 21.05 21.10 Avrupa Ytizme Şampiyonası (Renkli) Haberler Hava Durumıı Seçime doğru Minik Konser Mozaik Müzesi'ndeki çalışmaların ilk bölümü tamamlandı Kttltttr Servisi Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler Müzeler Genel Müdürlüğü'nün Avusturya Bilimler Akademisi ile ortaklaşa sürdürdüğü Sultanahmet Mozaik Müzesi'ndeki restorasyon çalışmalannın 1. bölümü sona erdi. Sultanahmet Arastasf nın bir bölümü ile Bizans Büyük Sarayı'nm salon mozaiklerinden oluşan Mozaik Müzesi'ndeki mozaik panolannın birçoğu, 9. ve 10. yüzyıllardan kalma, bir bölümü ise tstanbul'un çeşitli yerlerinden, Pendik, Yakacık ve Tuzla kiliselerinden getirilmiş. Kertenkele yiyen grifinden bir kısrağın tayııu emzirmesi, çember çeviren çocuklar, kaz güden çocuklar ve keçi sağan adam gibi çeşitli konuların ustaca işlendiği mozaik panoları, açık Arasta dükkânlarında sergilendiği için havanın neminden ve tozdan etkilenerek yosunlaşmış ve tahrip olmuş. Büyük Saray döşeme mozaikleri ise 1957 yılında Iskoç profesör Talbot Rice'nin yaptığı kazılarda ortaya çıkmış, o yıllarda Müzeler Genel Müdürlüğü'nce bu bölümün üstü ahşap bir çatı ile kapatılmış. Yağmurlarda su alan çatı bu bölümdeki mozaiklerin de harap olmasına yol açmış. Mozaik Müzesi'ndeki mozaik panolannın restorasyonu için, 1982 yılında Avusturya Bilimler Akademisi ile Kültür Bakanlığı arasında bir protokol imzalandı. Restorasyon çalışmaları ise 14 mart 1983'de başladı. O günden bu yana Büyük Saray taban mozaikleri, Avusturyalı Dr. Karl Harold denetiminde, bulundukları böltimlerden kaldırılarak Ayasofya Müzesi'ne götürüldü. Ayasofya Müzesi yetkilileri, çalışmaların başlamasından bu yana yirmiye yakın mozaik panosunun temizlendiğini ve kaldınldığını belirttiler. Restorasyonun birinci bölümünün tamamlandığını söyleyen yetkililer, Avusturyalı ekibin şu anda Efes'te kazı çalışmalanna katıldıklarını, ekim ya da kasım aylarında ikinci bölüm çalışmalanna başlanacağını kaydettiler. Ozetle Karadeniz Tiyatrosu oyunları Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu, yeni sezon oyunlanm belirledl Tiyatro yönetmeni Aydın Üstüntaş, 198384 mevstmtnde tiyatronun "Gömü", "tstiklal", "Ademin Kaburga Kemiği", 'X)öniil Verenler", "Mtztkçı "adh oyunlan sahneleyeceğini açıkladu Ordu Karadeniz Tiyatrosu^,, nun 20. kurulus ytldönümü hazırlık çalışmaları da sürüyor. Lees Deux Guitar ve Gari Gari parçaları Vural Doğu Çigan Orkestrası seslendiriyor. 21.15 Yerli Oyun: Fotoğraftakiler llk böltimü geçen hafta yaymlanan programın ikinci bölumü yayına girecek. 22.00 Türk Sanat Miiziği: Safiye Erdeğer (Renkli) Sanatçı, "Bitsin artık buçile", "Beklerim yolunu gözlerim ağlar'% "Yaşamak yalan", "Körfezdeki üç beş güzel" adlı şarkıları söyleyecek. Nikolaus Pevsner öldü Ünlü Ingiliz sanat tarihçisi Nikolaus Pevsner, Londra'daki evinde öldü. 1902 yılında AU manyaxmn Leipzig kentinde doğan Pevsner, doğduğu kentte, daha sonra da Münih, Berlin ve Frankfurtta sanat tarihi eğitimini sürdürdü. Önce Dresden Galerisi'nde, daha sonra Göttingen Üniversitesi'nde yönetmenlik ve asistanhk yaptu 1934'de Nazilerden kaçarak Ingiltere'ye sığındı. 194245 yılları arasında "Architectural Review" dergisini çıkardu Cambridge ve Chçford üniversitelerinde öğretim üyeliği yaptu Sanat tarihi konusunda kitaplan ve bir İngiliz Anıtlan Ansiklopedisi bulunan Pevsner'in, "Dünya Mimarhk Tbrihi" adlı ünlü yapıtı Selçuk Batur tarafmdan Türkçeye çevrilmiş ve Cem yayınları arasında çıkmıştu 22.20 Haber Program 22.55 Haberler 23.00 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE TRT spikerlerine açık mektup Sizi hergün evimizde birkaç kez konuk ederiz. Bir dost gibi karşılar, hepinizi seslerinizden bile tanır ve severiz. Giysilerinizden davramş ve konuşmalannıza kadar eleştirilerimize konu olursunuz. özellikle son haberlerde biz de size iyi geceler diler ve yatarız. Bu yaşantı böylesî surer gider. tşte bu dostluk havasıyla siz spiker dostlarımıza sormak istiyorum. Acaba neden: hükümet sözcüğü hukömet (yazması bile güç); Isttanbui Istanbul; inşaat inşaet: program program; ağustos ağastos oldu? Bu daha da uzattlabilir. Ancak... hele hele bir özel isim var ki her duyuşumda hem üzültiyor, hem de bir dost ülkeden utamyorum. Müsavi (eşit anlamında) Musevi olarak telâffuz ediliyor (en son 13.8.1983 haberlerinde). Siz bu ülkenin Tiirkçe öğretmeni gibisiniz. özellikte çocuklartmıza doğru olmayan bilgi vermek ister misiniz? Eğer Haber Dairesi'nden böyle geliyorsa lütfen uyarın. Okuyamıyoruz demeyin. Çünkü siz dünyanın bize göre en karmaşık isimlerini bile bir nefeste söyliyebiliyorsunuz. Bir dost eleştirisi olarak kabulünü rica eder, düzeltilmesi dileği ile saygılar sunanm. SACİT ÖGE/ Istanbul Y A Z A R Y Ö N E T M E N Arthur Miller'in (sağdan ikinci) yazıp yonettiği "Satıcının Ölümü"nde Çinli sanatçılar başarılı. Yukanda, yazar karısı tnge Morath ve iki baş oyuncıı Ying Yuoceng ve Ju Lin'le (soldan ikinci ve dördüncü) konuşurken göriilüyor. "Satıcının Olümü" Pekin'de sahnelendi Amerikalı yazar Arthur Miller Çiti'de kendi oyununu kendi yönetti Kültür Servisi Oyunun son sahnesi. Willy Loman'ın karısı VVilly T ,'rtr1n kocasının mezarı Koc.r, Linda, U#x/.^c.n1« m a ^ r . başında son sözleri söylüyor: "Bana yardım et, Willy, aglayamıyorum. Bana sadece bir yolculuğa çıkmışsın gibi geliyor. Hep döneceksin diye bekliyorum. VVilly'ciğim, aglayamıyorum. Bu işi neden yaptın? Düşünüyorum, düşünüyonım, düşünüyorum, ama bir türlü anlayamıyorum. Willy, evin son taksidini bugün yatırdım. Bugün ya. Oysa evde kimse bulunmayacak. Hiçbir hesabımız, takıntımız kalmadı. Kurtulduk! Kurtulduk! Kurtulduk!" Sahne kararıyor, perde iniyor. Yüzlerce seyirci, ellerinde mendilleri, gözyaşlarını silmeye çalışıyor. Sahnelenen oyun, ünlü Amerikalı yazar Arthur MiHer'ın "Satıcının Öliimü" adlı oyunu. Oyunu sahneye koyan, Arthur Miller'm kendisi. Ama Broadway tiyatrolarından birinde değil. Pekin'deki Başkent Tiyatrosu'nda. Çinli seyirciler salonu boşaltıyor. Bazıları sessiz ve duşünceli. Bazıları da, " N e kadar trajik! Neden canına kıydı sanki?" diye tartışmaya girmeden edemiyor. Evet, Arthur Miller'ın "Satıcının Ölümü" adlı ünlü oyunu, geçtiğimiz mayıs aymdan bu yana Çin Halk Cumhuriyet'nin başkenti Pekin'de sahneleniyor. Biletler genellikle çok önceden bitiyor ve her akşam son dakikada bilet bulunur umuduyla salonun dışında kalabalıklar birikiyor. Kendi oyununu sahneye koymak için Arthur Miller New York'tan Pekin'e geldi. Ünlü tiyatro adamı, aylarca Çinli oyuncularla "Satıcının Ölümü" tistünde çalıştı. Aslında, "Miller'ın önünde önemli bir güçlük vardı. Özellikle 1960'ların başlarında gerçekleştirilen Kültür Devrimi'nin bir sonucu olarak Çin sanatı dış dünyaya çok kapalı kalmıştı. Çinli tiyatro seyircisi, Batı'da eskimiş bazı tiyatro tekniklerinin bile yabancısıydı. Bu yüzden, Arthur Miller ve "Satıcının Ölümü"nün oyuncu kadrosu, seyircinin oyundaki gerçek sahnelerle geçmişe ilişkin ve duşlerle ilgili sahneleri birbirine karıştırmasından, oyunu anlayamamasından korkuyorlardı. Son birk a r vıl irindp hir kaç yıl içinde sahnelenen bir iki deneysel oyun dışında, bu modern Çin tiyatrosu için yeni bir teknikü. Dolayısıyla, oyun programına ayrıntılı bir tanıtma yazısı eklediler. Ama sonunda, programdaki açıklamaları okumayanlar bile, oyunun sağlam yapısı, sahnelemedeki incelikler, Miller'ın ustalıklı yönetimi ve oyuncuların rollerinin üstesinden başarıyla gelmeleri sayesinde, olup biteni kolayhkla algiladılar. lar. Ying Ruoceng, son birkaç yıl içinde, "Marko Polo" adlı Çinttnlvnn vammi tpieviTvrm fılminltalyan yapırru televizyon fîlminde Kubilay Han'ı oynamış, Lao Çe'nin klasik oyunu "Çayhane''de önemli rollerden birine çıkmıştı. Ote yandan, Arthur Miller, Linda'yı oynayan Ju Lin'i de, şimdiye kadar bu role çıkanlann en iyisi değilse bile en iyilerinden biri olarak nitelendirdi. Oyunun özgün müziğinin bestecisi Alex North ise, ilk gece Ju Lin'i seyrettikten sonra şunları söyledi "Kanımca müthiş bir oyun çıkardı. 1949'da oyunun New York'ta ilk sahnelenişinde Linda'yı oynayan Mildred Dunnock'un yorumunda bile Ju Lin'in yumuşaklığı ve sevecenügi yoktu diyebitirim." Çin'in tanınmış oyun yazarlanndan Çao Yu ise, oyunu izledikten sonra düşuncelerini şöyle dile getirdi: "Tannlar, krallar, imparatoıiar, komutanlarta ilgili yüzlerce tragedya yazılmıştır. Ama bu oyunda Arthur Miller, sıradan bir küçük insanın, VVilly Loman'ın tragedyasını sunuyor bize. VVHIy'nin ölümü karşısında, Hamlet'in ölümünde olduğu gibi duygulandım. Willy, bizden biriydi..." Sahneye kolu alçılı çıkacak Ünlü tenor Placido Domingo, Bizet'nin beyaz perdeye uyarlanmakta olan "Carmen" operasının düello sahnesinde kolunu kırdu "Carmen"flhninin çekimleritspanya'dayaptltyordu. Placido Domingo adına açıklama yapan bir yakını, Domingo'nun Salzburg Şenliği'ndeki konserlerine mutlaka çıkmak istediğini, gerekirse sahneye kolu alçılı olarak çtkacağını belirtti. RADYO TRT I 05.00 Açılış, program ve kısa haberler 05.05 Ezgı kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Gunaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gunün içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Turkuler 11.20 Hafifmuzik 11.40 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Öğle uzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif muzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Çeşitli halk müziği. 16.25 Hafif müzik. 16.40 Şarkılar. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Din ve ahlâk. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.0001.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Beraber ve solo şarkılar. 20.00 Köyümuz köylumuz. 20.20 Turkçe sozlu hafif mUzik. 20.40Turkuler geçidi. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Oda orkestrası konseri. 22.00 Beraber şarkılar. 22.30 Kuçuk konser. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Gunun haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yarısı. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Turkuler ve oyun havaları. 08.00 Sabah için muzık .09.00 Şarkılar. 09.15 Konut deyınce. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Turkulerden bir demet. 10.30 Yolun yarısından sonra. ll.OOlkisolistten şarkılar. 11.30 Zeybekler. 11.45 Hafif muzık. 12.00 Şarkılar ve saz sololan. 12.30 Beraber ve solo turkuler. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Turkuler. 13.45 Bir roman / Bir yazardan tukâyeler. 14.00 tleri Turk musıkisi konservatuarı. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.15 Turkuler. 15.30 Barok muzık. 16.00 Gönul sesımız. 16.20 Arkası yarın. 16.40 Turkuler geçıdı. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Kuçuk konser. 18.00 Beraber ve solo şarkılar. 18.30 Örneklerıyle dunya şiiri. 19.0041.00 TRT 1 ile ortak yaytn 07.00 Açılış ve program 07.02 Gune başlarken. 08.00 Sabah konseri 09.00 Turkçe haberler. 09.03 Kuçuk konser. 09.30 Barbra Streısand soyluyor. 10.00 Siz ve muzık. 11.00 Oğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimızden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klâsik Turk muziğı korusu. 15.00 Muzıklı dakıkalar 16.00 Gunun konseri. 17.00 Haberler 17.12 Sızler ıçın. 18.00 Plâklar donuyor. 19.00 Haberler 19.12 11 Uluslararası İstanbul Festıvalinden 20.45 Hafif muzık. 21.00 Perşembe konserı. 22.00 Haberler. 22.12 Geçenin getirdıkleri 23.00 Opera saatı. 24.00 Gece ve muzik. 01.00 Program ve kapanış. Çok başarılı bir ekip "Satıcının Ölümü"nün Pekin'deki ilk oynanışından sonra, Arthur Miller oyunculardan "Olağanüstu başarılı bir ekip", diye övgüyle söz etti. Ama özellikle Willy Loman'ı oynayan Ying Ruoceng ve Linda Loman'ı canlandıran JuLin oyunun Çinli tiyatro seyircisine sevdirilmesine buyük katkıda bulunmuşlardı. Aynı zamanda oyunu Çinceye çeviren Ying Ruoceng ve Ju Lin, Pekin Halk Sanatı Tiyatrosu'nun kurucuları arasmdaydı Paııl Nizan öleli 4 3 yıl oldu, ama hâlâ tartışılıyor Kültür Servisi Geçtiğimiz yıl Fransa'da yayımlanan iki kitap, Komünist Parti'ye bağlı bir yazarla partisi arasındaki ilişkileri yeniden gündeme getirdi. Bu iki kitabvn da adını yeniden anımsattığı kişi, 1940 yılında ölen yazar Paul Nizan'dı. Karısı Henriette Nizan'la Annie Cohen Solal'in yazdıkları "Paul Nizan Un Communiste İmpossiblePaul Nizan, Parti'yle Bağdaşmayan Komünist" ve Pascal Ory'nin kaleme aldığı, "Paul Nizan, Destin d'un RevolteBir Asinin Yazgısı" adı amlan yazarın ötesinde, yazarla partisini birleştiren "zımni" anİaşmayı konu alıyor ve şu soruyu soruyor: Yazar ne yapmalı? Yönetimin sözlerini dikey olarak yığınlara mı ulaştırmah, yatay olarak partideki arkadaşlarına mı? Partiye bir burjuva olarak ününü mü taşımalı? Çizginin düz kaldığını, tarihin saptığını kanıtlayarak her sapmada pazarlığa mı oturmalı? Yazarın başı mı döndu? Dönemece varmadan frene mi basıyor? Anlaşma bozuldu demektir. Eski günlerde istifa edilmez, "lâyık olunmadığı" gerekçesiyle partiden atılırdı. Partiden vazgeçmek tarihin akışını yadsımak, yani ihanet etmek demekti. Ancak, kişi bugünden yarına hain olmaz, hain doğardı. En uygunu da, hainin açıklama yapmadan ölmesiydi. Nizan, 19 eylül 1939 günü Jacques Duclos'ya (savaşın başlamasıyla Fransa'da kalan partinin en üst yöneticisi) istifa mektubunu gönderdi. 23 mayıs 1940 gunü bir Alman kurşunu, 2. Dünya Savaşı'na katılan Nizan'ın yaşamına son verdi. Artık gerçek, arkada bıraktıklarının elindeydi. Pek çok militan, Stalinciliğin en karanlık dönemlerinde, herşeye inandıklan halde hiç görmedikleri Nizan konusunda aynı rahatlıkla konuşamıyorlardı. "Itiraf" ettiği için Macaristan'da Rajk'ın hainliği benimseniyordu. Stalin söylediği için, Tito'nun ihaneti de onaylanıyordu. A m a Nizan'ın "yirmi yaşındayım ve bu yaşamın en güzel yaşıdır dedirtmem kimseye" çıŞlığı çok kişiyi tedirgin etmekteydi. şında, Fransız Komünist Partisi eski Genel Sekreteri Maurice Thorez var. 21 mart 1940 günku Komintern dergisinin Almanca nüshasında çıkan yazısmda, Thorez, Nizan'ı "Partiye sızmış bir ajan" olmakla suçluyordu. Ama kimin ajanı? 1945'de, bu kez Henri Lefebvre, Nizan'ın faşist olmasa da gerici sayılabilecek bir gruptan geldiğini ortaya attı. Ama ünlü düşünür, hemen ardından yan çizdi ve, "Btitün kitaplan ihanet fikri çevresinde dönüyor" deyiverdi. Ama böyyordu: "Onunla aynı görüşü paylaşmıyorsanız, neden birlikte oturuyorsunuz?... Çünkü onu seviyorum." Kitabın bir başka yerinde, partiye sadık filozof Felzer'in (Politzer) Orfilat'ya yazar Barbey d'Aurevilly'nin de hain olduğunu anlatması yer alıyor ve Orfilat'nın bunu öğrenince şaşırıp kaldığı vurgulanıyor. Yani, Orfilat da hain olduğu için böyle davranıyor. Ama Orfilat tipinin, daha sonraki Aragon baskılarında bulunmadığı göruluyor. Ve 1980 yılında Aragon, konuşmamış. Bu yoğunlukta ve uzunlukta bir içine kapanma dönemi onda ilk kez görüluyormuş. 1934 yılında SSCB'de yapılan Yazarlar Kongresi'nde de, Nizan, Malraux'nun, Aragon'un ve öburlerinin yanında adı anılmayan bir kişi. Ünlü bir aydından çok bir militan sayılıyor henüz. Dönüşunde Halk Cephesi'ne doğru son hızla yol alınmaktadır. Devrimci Yazar ve Artistler Kongresi için olabildiğince çok ad toplamakla görevlendirilen Paul Nizan, 1935 yılında yapılan bu kongre sırasında yeni düş kırıklıklarına uğrayacaktır. llk günün gecesi, gerçeküstücülerin ünlü adlanndan Reni Creval intihar edecek, söz almak isteyen Andre Breton konuşturulmayacaktır. Paul Nizan uzerine düşeni yapmaktadır ama güvenilir sorumlular safına girememiştir. Parti organı L'Humanite'de dış politika bölümünü Gabriel Piri yönetmektedir. Ce Soir'da da partiyi Aragon temsil etmektedir. Ama 1938 yılında lnterallie ödülü "La Conspiration" adlı romanıyla Paul Nizan'a verilir ki bu, partinin bir zaferidir. Thorez hemen olay onuruna bir şölen verir. Birkaç ay sonra da aynı Thorez, istifa eden Nizan'tn gerçek yüzünü gösterdiğini ve bir hain olduğunu açıklar. Bu da, gerek çağını ve gerekse Nizan'ın durumunu aşan bir yöntemdir. Burjuva kültürüyle donanmış olmakla suçlanan aydın, hem prestijiyle "işçi sınıfının partisi"ni koruyacak, hem de kendini aşağıhk hissedecektir... Belâ Kun'un yoldaşı olan yaşlı bir Macar devrimcisi, Stalinciliğin esip gürlediği günlerdeki şu sözleriyle anıhr: "Parti eninde sonunda hatalannı kabul eder. Ama genellikle kurbanları bunu görecek kadar yaşayamazlar." Paul Nizan için de böyle olmuştur. TRT III Oyuncular ne dediler? Ving Yuoceng (WUly Loman): "Ülkemizin çok eski bir tiyatro geleneği olmasına karşın, modern tiyatro Çin'e bu yüzyılda Batı'dan geldi. Ama bugün artık, gunumüz yaşamını ve karşılaştığımız sorunları yansıtan bir sanat biçimi olarak Çin'de kök salmış bulunuyor. 'Satıcının Ölümü'nde zaman ve mekân büyuk bir özgürlükle kullanılıyor; sahnede geçmiş ile şimdi aynı anda yer alıyor. Aslında bu geleneksel Çin tiyatrosunun yüzyıllar önce kullandığı bir tekniktir; ama gene de modern tiyatromuz için yeni bir şeydir. 'Satıcının Olümtt' aynı zamanda çok gerçekçi. "Birkaç yıl önce bir Arthur Miller oyunu oynamayı ilk düşündüğümüzde, 'Btitün Oğullarım'ı oynamayı daha uygun bulmuştuk. Çünkü bu oyun daha ahşılmış ve daha kolay anlaşıhr bir oyundu. Ama daha sonra gene aynı nedenle fikir değiştirdik. Halk, ahşılmış türden bir sürü oyun seyretmişti. Ayrıca, hem sanatsal nedenlerle, hem de genç oyuncu ve yönetmenlerimizi yeni biçimlerle karşı karşıya getirebilmek için yeni birşey denemek istedik." TRT II Latin ozanı Vergilius'un "Aeneas" destanmın Ingilizce yeni bir çevirisi yayınlandı. Çeviriyi gerçekleştiren ozan ve çevirmen Robert Fitzgerald, daha önce Homeros'un iki büyük destanı "tlyada" ve "Odysseia"yı da Ingilizceye çevirmiş. Fitzgerald'm ft virisinin, bugüne kadar yapıbmş en başarılı "Aeneas" çevirist' olduğu belirtiliyor. Aeneasın çevirisi 4 5 yeni • BULMACA Nizan, 19 eylül 1939 günü Jacaues Duclos'ya istifa mektubunu gönderdi. 23 mayıs 1940 günü de bir Alman kurşunu Nizanhn yaşamına son verdi. Artık f erçek, arkada ıraktıklarının elindeydi. Ankara Ankara'daki kitabevleri 15 eylülde uygulamakta oldukları kitap indirimini kaldıracaklar. Dört aydan beri % 10% 25 arasında değişen indirim yapan kitabevleri, durgun geçen satışlarını canlandırmak amacıyla başvurduklan bu girişimin kitap satışlannı artttrmadığını da belirtiyorlar. kitabevleri Altın Palet Yarışması EvOfis dergisiyle Galeri Baraz tarafmdan ortaklaşa "Altın Palet Resim Yarışması" düzenlendi. Dergi yetkililerinin verdikleri bilgiye göre, konusu özgür olan yanşmaya yüksek öğrenim kurumlanmn öğrencileriyle mezunlan kaalabilecek. Yanşmaya katılacak olanlar, yapıtlannı 1 eylül1 ekim tarihlert arasında Galeri Baraz'a teslim edecekler. Profesör Adnan Çoker'in başkanlığındaki yanşma seçici kurulu, Yahşi Baraz, Profesör önder Küçtikerman, Prof.Bülent özer, Prof. Belkis Mutlu, Aliye Simavi, Cemal Süreya, Sezer 1 Tansuğ ve Mustafa Taviloğlu ndan oluşuyor. Yanşmanm ilk üç sırasım alacaklara 75.000'er lira ödül verilecek turUro Suoar le bir durumda, Vautrin'i yaratan, orospularla ve kürek mahkumlarıyla büyülenmişçesine ilgilenen Balzac'a da, " o çevrelerin insanı" denebilir. Simenon de polis olarak tanımlanır. Aragon'un suçlaması Dört yıl sonra Aragon'un "Komünistler"i yaymlandı. Burada da, komünist gazetesi, ama korkak, para canlısı Orfilat tipinin Nizan olduğu anlatıldı. Karikatürü iyice ileri götüren Aragon, kitabın bir yerinde yazarın karısınt, inanmış partililer karşısında gülünç duruma düşüru Annie CohenSolal'ın onunde yan çizip bağmyor. "Ama onu biz öldürmedik ki!" Henri Lefebvre daha sonra partiden atıldı. 1979 yılında da Fransız Komünist Partisi organı "L'Humanite", "Nizan hâlâ bizden biridir" diyebiliyordu. Asıl gerçek İki kitabın ortaya koyduğu kesin gerçek, Nizan'ın, düş kırıklığına uğraya uğraya dönuşu olmayan noktaya vardığı. Henriette'nin anlatuğma göre, Sovyetler Birliği'ne vardıktan sonra içine kapanan Nizan, kimseyle Ne peruk kullandık ne de btiyttk burun "Eskiden yabancı oyunlarda, bazen sırf otanik olalım diye sarı peruklar, kocaman sahte burunlar takardık. Bunu kötü bir biçimde yaptığımızda, gülünç olurduk, sahnede birer palyaçoya benzerdik. Başarılı bir biçimde yapıldığında ise, seyircilerin bakışlan makyajımıza takılırdı. Acaba bu burunlar neden yapılmış, şimdi bir tanesi yere düşerse ne olur, diye düşünmeye başlarlar, oyunun özünü bir yana bırakırlardı. Dolayısıyla, 'Satıcının Ölümü'nde ne sarı peruk kullandık, ne de büyük burun. Gerçi oyunun kişileri Pekin'de degil, New York'ta, Brooklyn'de yaşıyor, ama biz seyircinin onların saçlanmn rengini değil, yüreklerinin atışını, birbirleriyle ilişkilerini, tanımasını istedik." Ju Lin (Linda Loman): "Oyun yazarı Arthur Miller la çalışmak, eşsiz bir deneydi benim için. Sahnedeki hareketlerimizi yönetmekle yetinmiyor, aynı zamanda rolümüzü bize daha derinliğine kavratmanın bir yolunu buluyordu mutlaka. Ote yandan, oyunculara büyük bir özgürlük tanıyordu. Rolümüze kendimizden birşeyler kattığımız zaman çok seviniyordu. Orneğin, evdeki o güzel sabah sahnesinde Linda'nın dikiş dikmesini önerdim; Miller önerimi memnunlukla karşıladı. Ayrıca canlandırdığımız kişilere, kendi yaşantılarımızdan katkıda bulunmaya özendirdi bizi..." SOLDAN SAGA 1/ Ağdalı. 2/ Bir gezegen... Amerıkyumun simgesı. 3/ Ceylan... Babbar diye de bilınen Sumer tanrısı. 4/ Beddua... Saba melikesi. 5/ Nışan... Teraziyi ayarlamak ıçin hafif gelen kefesine konulan ağırlık. 6/ Yemek.. Yeniçerı taburu. 7/ Celebes adasında yaşayan bir cıns kuçuk manda... Baryumun simgesı. 8/ Fransa'da bir ıl... Tanrı. 9/ Saymanlık. YUKAR1DAN AŞAGlYA 1/ Safsata. 2/ Amerika Birleşik Devletlerınden biri... Işaret. 3/ Çalgı... Sumerlilerde Gok Tanrısı. 4/ Bir ılimiz. 5/ Ana baba ve çocuklardan oluşan topluluk... Avrupa'dabır başkent. 6/ Bir kısaltma... Eskıden hocaların giydiklerı kalınca bir çeşıl ustluk. 7/ Obur dunya... Bir nota. 8/ Akıl... Kapı. 9/ Konuşma. Son Japon geleneği: Ayakta okuma Kültür Servisi Bazıları "ayakta uyur", bazıları da "ayakta okur". Japonya'da kitap okuma denilince, akla hemen "taçiyomi" sözcüğü geliyor. Türkçesi: Ayakta okuma. Japonlar gerek işe giderken, gerek işten eve dönerken boş vakitierini mutlaka kitap okuyarak değerlendiriyorlar. Ayakta kitap okumayı nerdeyse bir ahşkanlık durumuna getirmişler. Trenlerde, otobüslerde, sokak köşelerinde, duraklarda, mağazalarda, özellikle de kitabevlerinde ayakta kitap okuyorlar. Belki de dünyanın en doymak bilmez okurları Japonya'da. Okuryazar oranının yüzde 100 olduğu Japonya'da yılda 3 milyardan fazla kitap satılıyor. Ülkede toplam 1300 halk kütüphanesi var, ama kutüphanelere satılan kitaplar yıllık kitap satışımn yalnızca yüzde l'ini oluşturuyor. Kitap kurtlarının gerçek cenneti ise, başkent Tokyo'nun Kanda mahallesi. Bu mahallede boydan boya sıralanan yüzlerce kitabevinde, Japon ve Batı edebiyatının hemen bütü klasiklerini oldukça ucuza satın almak mümkün. Ciltsiz kitaplar, cüzdan büyüklüğünde basılıyor ve kitabevlerinin raflannda koTuyucu bir kâğıt ceket içinde duruyor. Bu tür kitapların yüzde 10 kadarı Ingilizce, Fransızca, Almanca, ltalyanca'dan çevrilen yapıtlar. Japonya'nın en büyük yayınevlerinden birinin yöneticiliğini yapan Hiroşi Hayakava, "Çeviri kitaplann sayısı günden güne artıyor," diyor. "Ancak asıl sorun, Japonya'da hangi kitabın bestseller olacağının önceden kestirilememesinde. Sözgelimi, ABD'de çok okunan bir romanın bizde de mutlaka çok satması sözkonusu degil. Ben her zaman altıncı duyuma güvenirim." Hayakava'nın satış konusunda en güvendiği Batılı romancılarsa John Gardner, Dick Francis, Kurt Vonnegut ve Joseph VVambaugh. "Manga" adı verilen Japonya'da televizyondan da eski bir geçmişe sahip. Genellikle çizgi romanlarda seks ve savaş konuları işleniyor. özellikle, atom gücüyle çalışan robot kedi Doraemon'un serüvenleri 1970 yılından bu yana 50 milyon dolarhk bir satışa ulaştı. Ancak, edebiyat uzmanları, çizgi romanların son derece olumsuz bir rol oynadığı, Japon halkının edebiyat düzeyinin büyük ölçüde duşmesine yol açtığı kamsında. «MARMARtS MARU HOTEL47 5OO <SKS •OOMUM Bir ajan mı? Kimin ajanı? Yuksek Öğretmen Okulu'nda Sartre'la Simone de Beauvoir'ın yakını olan Nizan, onlar tarafından ya çok "muzip" biri, ya da özellikle SSCB yolculuğundan sonra fazla konuşmayan ve uzlaşmasız bir komünist olarak tanımlanıyor. Onun partiden kopması, çok kişi tarafmdan 1939 yılındaki SovyetAlman saldırmazlık antlaşmasına bağlanıyor. Ama yukanda sözü edilen iki kitap, Nizan'ı asıl etkileyen olayın Sovyet ordularının Polonya'ya girişi olduğunu gösteriyor. Paul Nizan'ı suçlayanların ba TATM.KOVO 36500 365OO ^ T.M.T OT1L yanmpanstyon t .^SEKETUn OTEL23500 ALAtrm 0*120500 DİİZELTME: 21 Ağustos 1983 tarihli pazar bulmacasında soldan sağa 13. sıranın yukarıdan aşağıya 16. sütunla kesıştiği kare "AÇIK", 14. sıranın 6. sutunla kesiştiğı kare "KAPA1 1", aym sıranın 7 sıılıınla keşıstıği kare "AÇIK" olacaktır. Düzeltır ozur dilerız. l DATÇA AKTUR VILLALARI 55000 SATILIK Değırmendere Yuzbaylarda denı/e 150 M. mesafede sıgorıa kredılı satılık daıre. Mıısul.ı Lıı.ıuığlıı kiKat'lı Tcl 31660 IOGIFI 9G*ce Her CumaKısın HırtkM FtyatUnmtıa orel ouıbus + ikramlar * Rehberımr * Sefvıs ve VerRıler dahıldır *•**! Befiktaş • Isl I/İII0741618226 161 2281 KaOıkov Aber.tur JJ7&İ 07 A ffftf Uarbaros Bulvarı '5 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle