27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 HABERIER bu işlemler için 100250 bin lira arasında para ödediklerini açıklıyorlar. Bazı sünnetlerin 500 bin, hatta 1 milyon liraya mal olduğu söyleniyor. Kemal özkan ise sünnetin ücretinin 30150 bin lira arasında değiştiğini söylüyor. Aynı islem için bu kadar değişik ücretler ahnması da gösteriyor ki, Kemal Özkan "tuttuğunu kesiyor". Salt sünnet olan çocuk değil, çocuğun babası da iyice "kesilmiş" olarak dönüyor akşam eve. Kemal özkan salı günu dışında haftanın her günü "kestiğini" açıklıyor. Söylediğine göre "kesim zamanı" kavramını ortadan kaldıran sünnetçi kendisidir. "Bu işin zamanı olmaz" diyor. Başka bir savı da halk arasında alay konusu olan sünnetçiliğe saygınlık kazandırdığı. Sünnet Sarayı'nda yapılan düğünlerde alışılmış "miihendis, olur, doktor olur inşallah" gibi dileklere artık "sünnetçi olur inşallah" sözunü de ekletmiş durumda. ŞltR MERAKI Kemal Özkan sünnet işleri arasında boş bulduğu zamanlarda durmadan şiir yazıyor. Hemen hemen her istediğini şiirle anlatabilmek gibi "ikinci bir kabiliyeti" daha var. Fakat şiir anlayışı, herhalde küçük çocuklarla sürekli bir arada yaşamaktan ötürü ilkokul manzumelerinin düzeyini aşamamış durumda. örneğin kendisini eleştiren ve "böyle sünnet olmaz" diyen bilim adamlarına şu dörtlukle karşılık veriyor: "Çayırdan, çimenden geldi saraya / Ondokuz yıl once kalktı karyola / Yeni yeni gençler girdi sıraya / Üsküdar'da sabah oldu hayrola." Kemal özkan'ın bu şiir merakını bilen ve kendisine minnet duyan çocuklar da aynı yöntemle karşılık veriyorlar sünnetçiye. özkan'ın sünnet ettiği bir çocuk şunları yazmış kendisine: "Ne bir acı duydum / Ne de aktı bir damla kan / Sen sünnetçi değil / Bir sanatçısın Kemal Özkan." "AMBARDA BİR DARI" Polıtikaya da hazırlandığı bilinen ve Anavatan Partisi Beşiktaş ilçesinin 1 nolu üyesi olan Kemal Özkan "partisi iktidara gelirse Kemal Özkan Sağlık Bakanı olmak istiyor" gibi söylentilere de "Ben haddimi bilenlerdenim" diyor ve yine bir şiirle karşılık veriyor: "Ambarda bir darıyım / Kazanda bir arıyım / Üstume düşen yükü / Taşımakta kararlıyım." 21 AĞUSTOS 1983 POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Affedersin diye sorarlar Bundan birkaç yıl önce sanat dergilerine kliklerin egemen olduğunu anlatan bir yazım çıkmıştı. Gerçekten de o yıllarda bazı kişiler, zaten az olan bazı dergilere çöreklenmişler hiç kimseyi, özellikle gençleri yanaştırmıyorlardı. Gençler yazımı çok tutmuşlardı, eskilerden ses çıkmıyordu. Bir gün BehçetNecatigil'âen "Kareler Aklar" kitabı geldi. Dıvan şairlerinin birin ^ den bir dize almış, üstüne sunu tümcesi olarak onu yazmıştı: "Şl'ir içindir gavgamız yaransa hodbinlik sanur." Uzaktan yazıma değinerek böyle diyordu Necatigil. Çok hoşuma gitmişti ama, ben de sözlerini bilmezlikten gelmiştim. İnce ve sessiz bir adamdı Behçet Necatigil. Edebiyatçıların toplaştığı yerlerde bulunur, hep susar, etliye sütlüye karışmaz, tartışmaları dudağının ucuna yapışık gibi duran sigarasından bir Iki duman çıkararak ızlerdi. Konuşmadığı, sustuğu için de kımden yana olduğu, tartışmacılardan kimi tuttuğu anlaşılmazdı. Bir gün Sirkeci garındaki meyhaneden çıkmış, otobüs durağına gelmiştik. Necatigil, Beşiktaş'a, ben Karaköy'e gıdecektik. Binecek bir şey bekliyor, bir yandan da Gar meyhanesinde konuşulanların üstünde duruyorduk. Daha doğrusu, ben değil, Necatigil duruyordu. Orada söylemek varken, neden bana anlatıyor diye de şaşıyordum. Birdenbire, "Kitabımı aldın mı?" diye sordu. Anlamazlıktan gelerek, domuzuna, "Hangi kitabı?" dedim. "Canım Bilgi Yayınevi'nden çıkan Kareler Aklar adlı kitabımı..." "Aldım," dedim. "Hem de zevkle okuyorum." İnsan bazen yalancı oluyor. Ben Necatigil'in şairlığıne bir şey demiyeceğim ama şiirlerinden, açık olmak gerekirse, pek bir şey anlamamışımdır. Elbetteki durup dinlenmeden bir çok şey yazan, bunca şiir kitabı yayınlayan bir insana şaır değil denemezdi. Şiirlerini ben anlamıyorum, diyor, geçiyordum. O gün, zevkle okuyurum, derken doğru söylemiyordum. "Aldanma ki şair sözü elbette yalandır" gibilerden bir nezaket sözü idi, söylenebilirdi. Ben de söylemiştim. Dedi ki: "Kitabın üstüne bir dize yazmıştım, dikkatini çekti mi?" "Neydi o dize?" dizeyı yineledi. "Çekti," dedim. "Ne demek istiyordun?" "Kavgamızın klik kavgası değil, şiir kavgası olduğunu söylemek istiyordum. Doğrusu o yazına çok gucenmiştim." Gönlünü alan birkaç söz söyledım. Benım klik diye amaçladıklarım sadece Behçet Necatigil değıldı, daha çok başkaları idi. Necatigil, sık sık onlarla görünse, onların dergilerinde yazsa bile koyu bir klikçi sayılmazdı. Düşünüyorum da, şiir, yazı bir gençlik hevesi ve işi iken güzeldir. İnsan, bir dergide yazım çıksın, sevenler okusun diye yazar. Belki de aslında edebiyat çok amatörce bir iştir. Güzelliğı de buradan gelebılır. Zaman geçıp insan yaşlandıkça, yazı çizi işınde profesyonelleşince, hele ekmek parasını da bu iş, ten kazanınca gençlik duygularını yitıriyor. Duygudan çıkıp başka bir şey oluyor. Bir geçim aracı... Emekli olmuş, elini eteğini her şeyden çekmiş bazı arkadaşlarım anılarını yazarlar, bana getirırler. "Şunun yayınlanacak yanı var mı, bir baksana!" derler. Hatır vardır, gönül vardır, bir şey diyemem çoğunu elden geçiririm. Öylesi önemli işlere bulaşmışlar, önemli yanı yazamamışlardır. Demek önemli işlere bulaşmış adam olmak başka, yazı başka... Bir türlü anlatamam. "Zamanı gelir, hele sen üzerinde biraz daha çalış, yayınlanır," derim. Ne diyeyim! Geçende önemli bir memuriyetten emekli bir arkadaş daha geldi. Yazı çiziden açıldı. "Ben" dedi beni göstererek. "Bundan daha iyi kompozisyon yazardım. Okulda ben on alırken, yedi sekiz ancak alırdı. Eğer kompozisyon yazmada devam etsem, daha iyi yazar olurdum." Arkadaşlar aramızda gülüştük. "Doğru söyluyor" diye onayladım. Belki bir kezınde on almıştır da ben de sokiz almışımdır, olabılir. Nereden bileceğim! Okulda afarrtıîdaBTuntü'sporctılardaçıktJ. Acaba biz de uğraşsak onlar gibi futbolcu, güreşçi, atlet olabilir miydik? OlabSHrdiysek rteden dmadık? * • ' Geçen gün, gene bir arkadaşım, "Affedersin, yazılarından kaç para alırsın?" diye sormaz mı? Sorarlarken, neden sözlerinin başına bir "Affedersin" koyarlar ben de ona şaşarım. Biz siyaset ve ticaret komisyoncularınahiç affedersin diyerek kazançlarım soruyor muyuz? KEMAL ÖZKANİŞ BAŞINDA "Uçak" adlı dönme dolaba benzcr koUuklara oturtulan çocukların işi 30 saniyede bitiyor. (Fotograf: Ender ERKEK) Stinnet Sarayı'nda "kesme" işleri durmadan sürüyor Zaman zaman giinde 50 çocuk sünnet ediliyor. Tıp adamlarına göre dünyanın en basit ameliyatı için ödenen ücretler, 30 bin ile 1 milyon lira arasında değişiyor. Bu değişik ücretler de gösteriyor ki, Kemal Özkan "tuttuğunu kesiyor." YALÇIN PEKŞEN Sünneüçi Kemal özkan'ın "Sünnet Sarayı"nı bulmak için elinizde bir adres olmasına gerek yok. Levent bölgesine girdikten sonra sünnet çağına gelmiş hangi çocuğa sorsanız, korkulu gözlerle size yolu tarif edebiliyor. Sünnet Sarayı Dördüncu Levent'e özgü bahçeli evlerden biri.. Geniş bahçenin yarısı otopark, diğer yarısı çardaklı bir duğun salonu haline getirılmiş. Yakında politika yapmaya hazırlanan Kemal Özkan burada sabah 08.30'dan akşam 24.00'e kadar kesim işini "nonstop" sürdüruyor. Sabah 08.30'da sünnet olur mu? Sünnet Sarayı'na yakın oturanlar da bundan yakınıyor. Sünnet törenleri bu saatte imamlar tarafından okunan ilahilerle başhyor. Akşama kadar bazen ilahi, bazen göbek havası karışık suruyor. Gece olunca iyice "vur patlasınçal oynasın"a dönuşüyor işler. Bu yuzden Saray'm çevresinde oturanlar birkaç yıldır uykuya hasret kalmışlar. Sabahın köründe Sünnet Sarayı'nın maaşlı hokkabazları, palyaçoları, videocuları geliyorlar. Hazırlıklarını yapıp ilk muşterileri beklemeye başlıyorlar. SÜNNET SEREMONtSt Çocuklar kurbanlık koyunlar gibi, buyuklerinin ellerinden tutmuş olarak geliyorlar. Anneler, ablalar, akrabalar bahçedeki iskemlelere oturuyorlar. Çocuklar ayakta... Beyaz giysileri ve yaldızlı şapkaları ile şaşkın şaşkın ortalıkta dolaşıyorlar. Biraz sonra bir görevli tarafından içeri alınıyor ve renkli videodan başlarına gelecekleri izliyorlar. Sonra sırasıyla isimleri okunuyor. Çağrılan çocuk "uçak" diye adlandırılan ve durmadan dönen bir koltuğa oturtuluyor. Iki hokkabaz elde tef, kafada külah "bastır, bastır" diye çığlıklar atarak çevrede dolaşıyorlar. Çocuğa önce uyuşturucu bir iğne yapılıyor. lğneden sonra Saray'ın "kubbealtı" denilen başka bir köşesine alınıyorlar. Burada imam Mustafa Taşova ile beraber ellerini açarak duaya başlıyorlar. Bu sırada çağrılı hanımlara yeşil başörtüleri dağıtılıyor. "GÜLE GÜLE KULLAN" Dua bittikten sonra çocuk yine "uçağa" çağrılıyor. Burada Kemal Ozkan iş başında. Göz açıp kapayana kadar işler tamamlanıyor. Özkan bir yandan çocukla konuşurken, ellerini uzatıp çekmesi bir oluyor. Sünnet bitmiştir. Hemen gobek atma faslı başhyor. İlk gobek gosterisi iinlii sünnetçiden. Özkan alışkın bir tavırla sünnet olan çocuğa bir de espri yapıyor, "Giile güle kullan" Kısa bir aradan sonra ikinci çocuk çağrılıyor uçağa ve aynı işlem akşama kadar sürüyor. Kemal Özkan bazen giinde 50 çocuğa "erkeklik yolunda ilk adımı attırdığını" söyluyor. Sünnet olan çocukların aılelerı Kendisi için yapılan tüm hazırlıkları anlayıp anlamadan izlemek ve baş egmek bıçüğın altına.. Güvencesi yoktur. Kimin ne zaman kesileceği beili olmaz. Çok uzun yollar aşırtılıp getirilen koyunlar, satılana kadar kötu koşullarda yaşarlar. Şimdilerde işi belediye ele almış, koyunlar belediyenin gosterdiği yerde satılacakmış. Ama sonuçta yine kesilecek olduktan sonra ne fayda. Hiç degilse haysiyetlerini incitmeseler. Yukarda, Topkapı'da Trakya Otogarı arkasında, teşhir amacıyla tabelanın direğine bağlsnan bir koyunun, "meslek haysiyetının zedelenmesını" dil çıkararak protesto edişini göruyorsunuz. (Fotograf: Ali ALAKUŞ) Koyunluk zor meslek İstanbul Belediyesinde "Iskân Müdürlüğti" kurııldu tstanbul Haber Servisi tstanbul Belediyesi'nde, yapı kullanma ıznine ilişkin işlemlerle ilgilenmek üzere bir "tskân Müdürlüğü" kuruldu. Iskân Mudürlüğü'nün faaliyete geçmesi ile ilgili olarak, dün basına bir açıklama yapan İstanbul Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl, "Bir süreden beri üzerinde önemle durulan iskân izni işlemlerindeki uygulamanın değiştirilmesinin isabetli ve yararlı olacağı sonucuna vanlmıştır. Bu nedenle iskan" işleri taleplerinin karşılanması için Belediye Meclisi'nce kurulmasına karar verilen İskân MüdürlüğU ayrı bir müdUrlük halinde çalışmaya başlamıştır." dedi. Bu güne kadarki uygulamada, yapı sahipleri Makine, Elektrik ve Sanayi İşleri ve Imar Müdürlüklerine başvururken, yeni uygulamada, yalnızca İskan Müdürlüğü'ne başvurarak "iskan" alabilecekler. KTTAP/YAY1N *•'.»•' • t' ,,' ;»^ BİLCİ YAYINEVİ Don Camillo'nıın Yaratıcısı ALTIN PALMİYE ÖDÜLÜ guareschi OĞLUM KIZIM HELE KARIM (300. TL) BU ÖYKULERI OKUYUN! EVLİYSENİZ BAYILACAKSINIZ ONLARA BEKÂRSANIZ HEMEN EVLENECEKSİNİZ Yazarın oteki kıtapları: 1 DON CAMILLO ve ŞEYTAN 200 2 DON CAMILLO ÇIKMAZDA 300 • 3 DON CAMILLO'nun KUÇUK DUNYASI 200 4 DON CAMILLO MOSKOVA'DA 200 • 5 DON CAMILLO ve HAYIRSIZ OĞUL 250 6 DON CAMILLO ve CEHENNEM MELEKLERI 250 • Resmı sevdirecek, çocuğunuzun yeteneğini geliştirecek bılimsel çalışma ürünü, Bir kitap ve 6 çalışma defterı... Orijmal ambalajında. Renkli, resimlı, zevklı... Açıklayıcı, eğlendırıcı, bilgılı... yabancı yazarın Türkçe'ye kazandırılan Her Çocuk Ressamdır" yapıtını, sizde çocuklarınıza kazandırın... Genel Dağıtım: NEREYE UÇAR GOKYUZU Refik DURBAŞ'ın Yeni şiir kitabı ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL 1475 sayıh İş Yasasının 25. maddesi işverenleri "Sakat kimse ile eski hükümlii kimse çalıştırmak ve bunlara meslek, beden ve ruh durumlarına göre iş vermek" zorunluluğunu getirmişti. Ancak, yasanın bu hukmüne uymayan "tşveren veya vekili hakkında yUkümlü olduğu her sakat ve eski hükümlii için 500 liradan 1000 liraya kadar" para cezası ödemesi koşulu getirmişti. Bu koşulu yerine getiren işveren ya da vekilinin azlığı, Yasanın yaptırımının azlığı ile doğru orantılı olduğu bir gerçektir. 2869 sayılr Yasa bu konuyu da yeni hükumlerin yanı sıra yeni yaptırımlar Ketirmiştir. "Çalışma zorunluluğu Madde 25. A) tşverenler 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıklan işyerlerinde %2 oranında sakat kimseyi meslek, beden ve ruh durumlarına uygun bir işte çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il hudutları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenlerin çalıştırmakla yükümlü olduğu sakat sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır. Çalıştırdacak sakat sayısının tesbitinde daimi işçi sayısı esas alınır. °?o2 hesaplanmasında yarıma kadar olan kesirler dikkate alınmaz. Yarım ve daha fazla olanlar tama iblâğ olunur. tşyerlerinin işçisi iken sakatlanmış olanlara öncelik hakkı tanınır. Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan sakat işçiler eski işyerlerine alınmalannı istedikleri takdirde, işveren bunlan boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe o andaki şartlarla isteklilere tercih ederek almak zorundadır. tşveren çalıştırmak zorunda olduğu sakat kimseleri tş ve İşçi Bulma Kurumu aracılığı ile sağlar. Çalıştırılacak sakatların nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel ve ucret şartları ile İş ve tşçi Bulma Kurumu tarafından sakatların meslege yöneltilmeleri, mesleki yonden işverenlerce nasıl işe alıncakları bir tiizukle diızenlenir. B) İşverenler 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde %2 oranında eski hükumlüyü mesleklerine uygun bir işte çalıştırmakla yükümlüdürler. Çalıştırılacak eski hükümlii sayısının tesbitinde daimi işçi sayısı esas alınır. %2'nin hesaplanmasında yarıma kadar olan kesirler dikkate alınmaz. Yarım veya daha fazla olanlar tama iblag edilir. Eski hükümlii calıştırılmasında kanunlardaki kamu giıvenliği ile ilgili hizmetlere ilişkin özel hükümler sakhdır. İşveren çalıştırmak zorunda olduğu eski hükümlüleri İş ve İşçi Bulma Kurumu aracılığı ile sağlar. Çalıştırılacak eski hükümlülerin nitelikleri, hangi işlerde ça . lıştmlabilecekleri, bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel ve ücret şartları ile bunların işverenlerce işe alınma usul ve esaslan bir tüzükle diızenlenir." Yasanın bu sakat ve eski hukümlü çalıştırma zorunluluğunu yerine getirmeyen işverenlerin sorumluluğu ne olacaktır. Buna uymayan işverenlere getirilen yaptırımların ne olacağı sorusunun yanıtını Yasa şöyle vermiştir:"Sakat veya eski hükümlii çalıştırmayan işveren veya vekili hakkında çalıştırmadığı her sakat ve eski hukümlü ve çalıştırmadığı her ay için onbeşbin lira ağır para cezası hükmolunur." Sakatlar ve eski hükümlüler: Cağaloğlu Yokuşu No. 43 Fevzı Bey Han Kat 2 Sirkecitst. Tel. 5262506 CSMİM YAYIN PAZARLAMA YAZKO YAYINLARI venîçıkü! SabriAttmeL G I N I L DAOlriM Y A I M A Ş Doktor Şcvkı Iky S<* No 6 Dıv.ınyı.lu İMjnbul lel 5207472 Şiirler 1983 ORHAN KEMAL ROMAN ÖDÜLU Orhan Pamuk CEVDET BEY VE OĞULLARI 700 lira 1975 ORHAN KEMAL ROMAN ÖDÜLÜ Erdal ÖZ bilgi yayınevi M*trutly«t Caddcsl 46 / A T»l: 31 81 22 31 16 65 DAĞITIM: İSTANBUL: Bllgl, G»D« Karatckln, Özgür ANKARA : Bllgi, Adat, All Slpahl, G«Da İZMİR : AlUy, Datlc A.Ş. Şantürk ;' WA değerli kitaplar yaYimlar. 24 Ocak hangi koşulların ürünuydü? YALÇIN YAYINLARI JAROSLAV HASEK'in Türkiye'de ilk kez tam metin çevirisi yapılan dev romanı 24 Ocak kararları neyi amaçladı? 24 Ocak kararları demokrasi içinde uygulanabilir mi? YARALISIN 10. basım, 300 lira. YAYINLAR] Ankara Caddesı 40. kaf 2, Cağaloğlu, tstanbul Telefon 528 61 13 ASLAN ASKER ŞVAYK Türkçesi: REŞİT ERGENER 500 lira. Adres: Klodfarer Cad. No: 24/3 Turbe İSTANBUL OSMAN ULAGAY 24 Ocak Deneyimi Üzerine Ederi: 250 TL. HİL YAYIN. Divanyolu, Işık Sokak, Ören Han No. 29 tstanbul Yeniçıkü! ÇOBAML ŞÖRLER TARTIŞMA AÇACAK YENİ BİR ROMAN oklayrifat değerli kitaplar Yayımlar. Demirtaş Ceyhun Oktay Rıfat'ın "Butun Şıırlerı" dızısı tamamlandı. Dızının obur kıtapları • Denıze Doğru Konuşma • Ellerı Var özgurluğun • Yaşayıp ölmek Aşk ve Avarelık Clstune Şiırler OhNLL OAfilTIM YADAAŞ Dııktor Şevkı Bty Sok No 6 Dıvanyolu Islanbul Tel 52074 72 CADI FIRTINASI Çukurova'nın son çeyıek yuzyılda yaşadığı trajcdi Yazko Yayınları Bu ilan öncelıkle veliöğretmen ve öğrencilere yöneliktir. llköğretımde çocuğuma nasıl yardımcı olabilirim?. Onun başarıh olmasını nasıl sağlarım? diye düşünüyorsunuz. Değerli eğıtimcı Suphı Unlenen'ın uzun araştırmalar Sonucu hazırladığı T Üçgen metodu ile teknık uygulama ve bilgıbaşarı programına abone olmak için acele ediniz. Daha geniş bilgi ıçın bröşür isteyinız Yazışma adresimiz: Suphı Ünlenen P.K 385 MERSİN EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE REFORM YARATAN ESER Prof. Or. Besim Üstünel MAKRO EKONOMÎ Yeni genisletllmtş bası çıkmıgtır Baghca kltapçtlarda Kiralık Daire Aranıyor tmeklı öğreımeıı hanım, kiralık küçük daıre aramaktadır Tcl. 586 78 13 (Akşam saatlerınde)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle