28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Davalarsoruşturmalar Tutanaklardan Barış Derneği Davası İllerde siyasi dJurum ve partiler Dalyancı: Savaş ulusal bağımsızlık için verilirse kutsaldır tstanbul Haber Servisi Banş Derneği davasının 11 ağustos tarihli duruşmasında savunma yapan THA eski genel müdürü gazeteci Niyazi Dalyancı, Türk aydını olarak her zaman savaşa karşı çıktığını belirterek "Savaş yalnızca bir tek koşulda haklıdır. Ulusal bağımsızlık için verildigi zaman" dedi. Dalyancı, savaş tehdidinin tırmandırılmasının, Dünyada korku ve güvensizlik ortamının yaratılmasının, bölgesel gerginliklerin diri tutulmasının ve savaşın birilerinin işine yaradığını savunarak "İşte biz onlara karşı tarafız. Onlann açlık, cehalet, salgın hastalıklar, «üıtı diinya halklannın refahı pahasına silahlanma yanşını köriiklemelerine, bu yolda milyarlarca dolar harcamasına karşı çıkıyoruz" dedi. Benzetmeler, kıyaslamalar, yakıştırmalarla suçlarının ispat edilmek istendiğini, dosyadaki binlerce belge içinde TCK'nun 141. maddesinde tarifini bulan suça yönelik her hangi söz veya eylemin bulunmadığını ileri süren Dalyancı, şunları söyledi: "Birkez gerçeğe ulaşmak için tiim önyargılardan arınmak gerekir. Hele hele adalel dağıtılırken önyargıdan annmanın önemi çok biiyüktiir. Kendi meslek alanımda, gazetecilikte, kitle haberleşmesinin biiyiik çapta siyasal ve ekonomik önyargılarla sakatlaştıgı bir dönemde gerçekleri bulup çıkarmanın ne denli giiç olduguna tanık oluyorum. Gerçekleri çarpıtmanın bazı çevreler için ne denli kolay olduğunu görüyorum. Barışı savunanlar da tarih içinde zaman zaman bu tiir çarpıtılmış önyargılarla suçlanmışlardır." Dalyancı, 1980 yılında Girit adasında yapılan "Akdeniz ve Yabancı Üsler" toplantısındaki konuşmasıyla suçlandığına değinerek, bu konuşmayı Türkçe yaptığını, konuşmanın anında Yunancaya çevrildiğini, dava dosyasında bulunan Jngilizce metnin de Yunancadan sonradan çevrildiğini belirtti. Konuşmasında Türkiye'deki ve bölgedeki yabancı askeri üslere ve silahlanma yarışına karşı çıktığını, bu üslerin bölge halkı için bir tehdit unsuru olduğunu söylediğini bildiren Dalyancı, savunmasını şöyle sürdürdü: "Barış Derneği olarak biz de iilkemizin bağımsızlığına sahip çıkmışız, Türkiye'yi bağımlılık (lişkilerine götiiren antlaşmalara, tasarruflara karşı çıkmışız. Amerika'nın giidümüne girmenin, diğer iilkelerle ilişkilerimizde ölçüsüz zararlar getirecegini söylemişiz. Bağımsızlık konusunda Atatürk ilkelerinden taviz verilmemesini istemişiz. Amerika ile gereğinden fazla bir yakınlaşmanın ister istemez onun taleplerini karşılamada bir isticalin ortaya çıkmasına yolaçacağını söylemişiz." Dalyancı, konuşmasında TürkYunan halkları arasında hiçbir çıkar çatışması olmayacağını vurguladığını, tarihin de kendisini doğruladığını belirterek "Çeşitli iilkelerin halkları birbirine karşı kışkırtılmadıkça düşman olmazlar. Kaldı ki komşu ülkelerde yaşayan, ortak bir tarih ve kültiir mirasını paylaşan, geleneklerinde ve dillerinde bir çok ortak yan olan Türk ve Yunan halklarının birbirlerine düşman olmaları için hiç bir neden yoktur" dedi. DEVLET POLİTİKASI Dalyancı bir aydın olarak her siyasi iktidarın oluşturduğu politikalar doğrultusunda düşünmek zorunda olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Buradaki suçlamalann temelinde yatan yanlışlık iddia makamının devlet politikası kavramına atfettiği anlamdan kaynaklanmaktadır. Devlet politikası olmaz. Siyasi iktidarlann politikalan olur. Bu da siyasi iktidarlar değiştikçe değişir. Bu nedenle demokrasilerde kimse siyasi iktidar gibi düşünmediği için suçlanamaz." Barıştan, demokrasiden ve çağdaş uygarlıktan yana bir Türk aydını olarak, Barış Derneği ve kendisinin terörden yana olmadıklarını bildiren Dalyancı, "Terörün demokrasiyi tahrip edeceğini, terörü kışkırtanların nihai hedeflerinin demokrasinin yok edilmesi olduğunu biliyorduk" dedi. Dalyancı, dosyada bulunan Başbakan adına imzalı bilirkişi raporuna değinerek rapor hakkında şunları söyledi: "Yasa bilirkişilik sıfatının nasıl kazanılacağını açıkça göstermiştir. Yargının bağımsızlığı ilkesiyle bağdaşması mümkün ol Rize'de Özal'ın "çay ithal ederim" sözü ımutulmamış SODEP giiçlii bir görünümde, Halkçı Parti ise il kuruculuğunu üstlenecek adam bulamamış. FATÎH GÜLLAPOĞLU RtZE Çay kenti Rize'de Karadenizlilerin o tatlı şivesiyle ilk duyduğumuz tümce, " U y unutaymı sanıylar bizi da.." diye başladı ve şöyle bitti: "Gerekirse çayı ithal ederim demişti. Bu söz kulaklanmızda çın çın çınlarhâlfi!" Rize'de bulunduğumuz süre içinde esnafmdan tüccanndan, üreticisine kadar sağ ya da sol yelpazede yer almış, Anavatan Partisi üyeleri dışındaki herkes, Turgut Özal ve partisi sorulunca önce bu tümceyle söze başlıyorlar. Turgut Özal'ın Başbakan Yardımcılığı yaptığı dönemde Rize'de "Gerekirse çay ithal ederim" tümcesinin "Özal hesabına oldukça olumsuz iz bıraktığım" hemen gözlemleyebilmek olası. Esnaflık, tüccarlık hatta memurluk yapanlar da dahii, 510 dönüm de olsa, Rizelilerin büyük bir bölümü çay bahçesi sahibi. Tabii bu da çayla ilgili her gelişmeye özel ilgi getiriyor bu kentte... Önce Halkçı Parti'yi aradık Rize'de. Ama bulmak mümkün olmadı. HP kurucularından iki kişi bir süre önce gelmiş Rize'ye, ancak parti il kuruculuğunu üstlenecek hiç bir kimseyi bulamamışlar. Sonra Rizeli eski bir siyasiye Ankara'da rastlamışlar "Yahu niç değilse etiket meraklısı biriki isim?..." diye sormuşlar, "Ha bizum uşaklar kendülerini sağlam kazuğa bağlarlar aa.."yanıtını almışlar... HİPOKRAT YEMİNt Rize'de ünlü bir isim. Göğüs hastalıkları mütehassısı Dr. Ekrem Bayraktaroğlu. Ünlü isim, çünkü Dr. Bayraktaroğlu, önce Trabzon SSK Hastanesi'nin kuruculuğunu ve 3 yıl başhekimliğini yapmış, Ardından Rize SSK Hastanesi'nin kuruculuğu görevini vermişler, o hastaneyi de kurmuş ve 15 yıl boyunca geçtiğimiz temmuzun I8'ine kadar bu hastanenin başhekimliği görevini yürütmüş. Kendi isteği ile de emekliye ayrılmış. Bayraktaroğlu, düşüncelerine ters düştüğu için muayenehane açmamış... SODEP tl Başkanı Dr. Ekrem Bayraktaroğlu, "Neden SODEP?" sorumuzu yanıtlarken, ır Hayran olduğum isimler var, Alatürk, Ismel Inönü. Erdal tnönü de temiz mazisiyle benim için önemli bir isim" dedi ve şöyle devam etti: "Biz doktorların Hipokrat Yemini diye bir yemini vardır. Bu yemin din, dil, ırk, sınıf ve ideoloji farkı gözetmeksizin görevimizi yapma yükümlülttğünü getirir. SODEP'in programı bu yemine uygun. Benim yaşantım boyunca gittiğim çok lüks restaurantlar azdır. Ama buralara gitme fırsatını elde ettikten sonra gıdasını biraz zeytin ve iri bir somunla karşılamak durumunda olanları görmek beni hep düşüncelere itmiştir..." Dr. Bayraktaroğlu ve il yönetim kurulu üyeleri gerekli bürokratik işlemleri tamamlamışlar. Şimdiki tek beklentileri partinin kurucu üye sayısımn tamamlanarak yasallaşabilmesi. Bayraktaroğlu ile evinde sürdürdüğümüz sohbet sırasında, halen Istanbul'da çalışan ünlü bir operatör doktor geldi. Bayraktaroğlu'nun yakın arkadaşı. Bu operatör, "Aman, sakın..." diye SODEP Rize tl Başkanı Dr. Ekrem BAYRAKTAROĞLU. ik Bakoğlu ile Anavatan Partisi tl Başkanı eczacı Ali Kaşıkçı'ya giderken, Bakoğlu, "Şu üçeczaneyi goniyor musun?" diye başladı ve şöyle sürdürdü: "Deniz, Derman ve Sevimli isimli bu eczanelerden Deniz ve Derman eczanelerinde hem Ali Kaşıkçf yı hem de partinin il yönetim kurulu üyesi İsmet Sevimli'yi bulacaksın." 1948 doğumlu Ali Kaşıkçı'ya uğramadan önce tsmet Sevimli'ye "Merhaba" dedik. An kovanı gibi çalışan eczanede genellikle "çember sakalh" ve "başörtülü" yurttaşlarımızın çoğunluğunu oluşturduğu müşterilerine bir yandan hizmet veren tsmet Sevimli bizi sıcak bir ilgiyle karşıladı. Kısa süre oturduktan son ANAP Rize tl Başkanı Ali KAŞIKÇI. sonra da gözlerimiz Uzerindeydi.." dedi. "Ama Rizeliler Özal'ın çayla ilgili yaklaşımını unutmamışlar..." hatırlattnamızı, "Rizeli bunun Uzerinde durmamıştır..." şeklinde bir tümceyle karşıladı. ANA.P.'nin il örgütünde, hitab ettiği siyasi yelpazenin "Eski küskün" isimlerle, karşı yelpazeden 1972'den beri aktif politika içinde bulunmayanlardan da isimler var. İl örgütünde "Özal" soyadından dolayı yer alan bir başka kesime de rastlamak mümkün. Ali Kaşıkçı bu durumu, "Liderimizin dediği gibi biz bir kavga değil kardeşlik partisiyiz" şeklinde özetledi. Politikada yeni isim olduğunu birkaç kez belir DYP Rize tl Başkanı Yusuf TtRYAKt. MDP 11 Başkanı müteahhit Hızır Hop ile görüşemedik. Hızır Hop bazı parti il yöneticileri ile bir süre önce Erzurum'da vefat eden Rize Belediye Başkanı Ekrem Orhun'un cenazesini karşılamak üzere yola çıkmıştı. Hızır Hop, Rize'nin büyük işhanlarından "Gürhan'ın yan hissesine sahip. Gürhan'ın diğer hissesi ise Ahmet Kabil'in.. Ahmet Kabil 12 Eylül'den sonra kapatılan bir siyasi partinin il başkanlığı görevini yürütmüş. Ama daha sonra öğrendik ki, Hızır Hop ile Ahmet Kabil binadaki ortaklıklarını siyasi düşüncede sürdürmemişler... MDP'nin hemen karşısındaki "Ankara Palas"ın sahipleri ile konuşuyoruz. "MDP Rize'de başanlı olacaktır göreceksiniz. Sonra Turgut Sunalp geldi. Bizleri yemeğe götürdü. Yedik,içtik. Adam ne güzel konuşuyor" şeklinde düşüncelerini belirttiler. Doğru Yol Partisi tl Başkanlığı ile görevlendirilen Yusuf Tiryaki politikaya 1947'de Demokrat Parti'den girmiş. Çaybank Genel Müdürlüğü'nden emekli olan Tiryaki "Neden DYP?" sorumuza, "TUzüğünü ve programını okudum, kendi yapıma uygun buldum. Sonra DYP ismi Rize'de tuttu." yanıtını verdi. Partisinin seçimlere katılabilmesi halinde şanslarının ne olabileceğini sorduğumuzda, "Kimse ayranım ekşi demez" diyen Yusuf Tiryaki partisinin henüz yasallaşmamış olmasından dolayı propaganda yasağı kapsamma girme endişesini dile getirince biz de "yazmamak kaydı" ile sohbetimizi bir süre daha sürdürdük... 6 milletvekili kapasitesindeki Rize'deki siyasi yelpazelerin durumu özetle bunlar. Bu ilin siya1sal yapısında MDP, ANA.P. ve DYP'yi kapsayan yelpazenin "dıştaki" iki kesimi bir "Bekleyiş" içinde. O kesimlerin bugünkü durumu, yine Karadenizlilerin şivesiyle şöyle özetlenebilir: "Sessizluk..." Niyazi Dalyancı mayan bu bilirkişi raporunun varlığını Türk adaletinin ulaştığı düzey açısından bir geriye dönüş, bir talihsizlik sayıyorum. Yargı, yürütmenin yönlendirmeleri yönünde karar vermeye başlarsa, yurttaşların devlete karşı haklarını kim koruyacaktır?" BARIŞ Bölge barışı için mücadele ettiklerini Türk halkının dünya halkları ve bölge halklarıyla çıkar çatışması olmadığını belirten Dalyancı Türk ve Yunan halkı arasında da çıkar çatışması olmadığını söyledi. Dalyancı sözlerine şöyle devam etti: "Ama bu denizin her iki kıyısında da gerginliklerin tırmandırılması, düşmanlıkların körüklenmesi için çabalar var. Bu çabaların sahipleri halkın çıkarlarını düşünenler, ona sahip çıkanlar değildir. Çatışma ve gerginliklerden çıkarları olanlar çıkar umanlardır. Aynı şekilde bizim Aınerikan halkıyla Sovyet halkıyla da çıkar çatışmamız yoktur. Biz gerginlik tacirlerine, savaş kışkırtıcılarına karşın kendi halkımıza ve bölge halkına bu gerçekleri anlatmaya çalıştık." Dalyancı savunmasının son bölümünde yargılanması gereken kendileri olmadığını, savaştan, gerginlikten çıkarları olanların yargılanması gerektiğini kaydederek "Ama mahkum edilmek istenen bizleriz. Bizim kişiliğimizde halkımızın, bölge ve dünya halklarının barış istemidir. Savaşsız bir dünya istemidir. Uluslararası dayanışma ve kardeşlik istemidir. Bu istemler bu özlemler ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın hiç bir ceza yasasının hatta TCK'nun 141. maddesine bile sığdırılamaz" dedi. Rize\leki Gürhanhn iki ortağı var. Birisi MDP İl Başkanı Hısır Hop, diğeri 12 Eylül sonrasında kapatılan bir siyasi partinin İl Başkanı Ahmet Kabil. Ama, Hızır Hop ile Ahmet Kabil iş yaşamındaki ortaklıklarını şimdi siyasal yaşamda sürdürmüyorlarmış... başladı ve "Dr. Bayraktaroğlu'nun bu denli sevilen bir isim olduğunu yazacak mısınız yoksa?" diye bitirdi. "Olanı yazmak durumundayız..." yanıtını alınca, "Ama hiç değilse seçimlerden sonra, parlamentoya girdikten sonra yazsanız..." şeklindeki temennisini dile getirdi... Siyasi yelpazenin bu kesiminde yer alanlarla da konuştuk. Dr. Bayraktaroğlu'nun il örgütlenmesi açısından "Biraz rahatsız" olduğu belirtildi. Çünkü Rize İl yönetim Kurulu üyelerinin tumü "Ankara" tarafından belirlenmiş. Ama Bayraktaroğlu'nun "Ayrım yapmayan kişiliği'ni vurgulayanlar, "çekişmelerin" üstesinden geleceğinden eminler. ESAS PATRON Rize'deki eczanelerden üçü yan yana. Rize muhabirimiz Fara yandaki eczaneye geçip Ali Kaşıkçı ile sohbete başladık. ANA.P. Rize tl Başkanı Ali Kaşıkçı, "Sen bakma, esas patron o'dur" dedi ve gerek Derman gerekse Deniz eczanelerinin sahibinin İsmet Sevimli olduğunu belirtti... "Belli bir politik ağırlıga" sahip olan İsmet Sevimli'nin Rize'nin hatırı sayılı zenginlerinden olduğunu ve aynı zamanda ilaç fabrikatörlüğü yaptığını, ancak tahsil yetersizliği nedeniyle bu eczanelerin asıl sahibi görünemediğini daha sonra öğrendik. Ali Kaşıkçı, "Politikadaki yeniliğini ve temizliğini" "Talebelik hayatımda dahi hiçbir cemiyetle uğraşmadım" diye özetledi. "Niye ANA.P.?" sorumuzu yanıtlarken, "Liderimizin uyguladığı ve düşündüğü ekonomi politika bu ülke için en geçerlisidir. O kabineden aynldıktan ten ANA.P. II Başkanı Kaşıkçı, bunu "Bakireliğimizi Özal aldı..." biçiminde bir espri ile vurgulayarak sözlerini tamamladı. ANA.P. tl Yönetim Kurulu üyesi İsmet Sevimli'nin akrabası tdris Sevimli ise, ortadaki "Sevimli Eczanesi"nin sahibi. Herhangi bir siyasi parti üyesi olmayan Idris Sevimli şöyle diyor: "Rizelilerin ilginç bir yapısı vardır. Zorlamayı sevmezler. MDP'nin Rize yöneticilerinin iktidarı garanti görmeleri antipati yarattı. Bu da Anavatan Partisi'ne, çaya rağmen oy kazandırır. Tabii o oyların ne kadarının ANA.P.'ye gideceği de Doğru Yol Partisi'nin seçimlere katılıp katılmamasına bağlı. Siyasi yelpazenin bu bölümü bana kalırsa böyle. Ama SODEP çok iyi bir isimle çıktı. Baraj uygulamasını da göze alırsanız, SODEP silme götürebilir." Erim davcmyla ilgili 2 idam dosyusîfiiTBaşhakanlık geri aldı tstanbul Haber Servisi Danışma Meclisi Adalet Komisyonu gündeminde bulunan, tstanbul Emniyet Müdür Muavinlerinden Mahmut Dikler'i öldürdükleri gerekçesiyle ölüm cezaşma çarptırılan Aslan Tayfun Özkök ve Harun Kartal ile Nihat Erim'i öldürdüğü gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırılan Baki Altın'ın dosyaları, avukatları Nebi Barlas'ın "yargılamanın yenilenmesi" istemi üzerine Başbakanlıkça geri alındı. Avukat Nebi Barlas, Özkök ve Kartal hakkındaki dilekçesinde, Askeri Yargıtay 4. Dairesi'nin "Onama" kararında, "sanıkların işkence gördüklerini doğrulayan dosya içerisinde inandırıcı bir kanıtın bulunmadığı müşahade edilmiştir" denilmesine karşın, sanıkların işkence gördüklerini kesin olarak gösteren işkence raporunun, sanıkların yargılandığı DEVSOL davasında ortaya çıktığını bildirdi. Bu raporda sanıkların işkence gördüklerinin açık olarak ortaya konulduğunu bildiren Barlas, bu yeni çıkan delil nedeniyle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak yasal gereğinin doğduğunu belirtti. Barlas, "hazırlık soruşturmasının hukuken geçersiz olduğunu ortaya koyan işkence raporu yanında, Günaydın Gazetesi'nde (Polis Müdürü Dikler'in katilleri belli otdu) şeklinde, onaına kararı verilen davanın sanıklarından başka sanıkların suçlandığı bir haberin yer aldığım" bildirdi ve şöyle dedi: "İşkence raporu ile gazete haberini birlikte değerlendirdiğimizde hazırlık soruşturmasının niteliği tiim boyutlarıyla ortaya çıkmaktadır. Çünkü hakkında onama kararı verilen sanıklardan başka sanıkların Dikler'in katili oldukları belli olduğu belirtildiğine göre en azından bir adli hataya meydan verilmemesi bakımından yargılamanın yenilenmesi gerekeceği düşüncesindeyiz". Avukat Nebi Barlas, Nihat Erim'in öldürülmesi sanıklarından Baki Altın hakkında verdiği "yargılamanın yenilenmesi istemini" içeren dilekçesinde de "işkence" iddialarının bu sanık için aynen geçerli olduğunu belirtti. Malatya'da ANAP ve SODEP önde gidiyor MDP üe HP bina bulmakta güçlük çekiyor FARUK KOZLUKLU MALATYA Malatya'da ilk kez Anavatan Partisi, ardından Milliyetçi Demokrasi Partisi ve Halkçı Parti ile Sosyal Demokrasi Partisi örgütlendi. Partilerin örgütlenme süreci içerisinde, en kolay örgütünü kurabilen SODEP oldu. Diger partilerde listeler oluşturulmasına karşın, bir kaç gün içinde bu listelerde değişmeler yapıldı. Bu nedenle, en kolay ve güvenilir örgütlenen parti gözüyle SODEP'e bakılıyor. Ancak, Anavatan Partisi'nde de, örgüt kurulmasından sonra geçen 10 günlük sürede liste değişimine rağmen, bu partinin de SODEP ile aynı biçimde yarıştığı gözleniyor. SODEP'in tl Başkanı Av. Ahmet Özalp, Sosyal Demokrasi Partisi'nin büyük ilgi gördüğünü bildirirken, "Seçim sonuçları, SODEP'in yüzünü güldürecek yönde sonuçlanacaktır" diyor. Bunu söyleyen Özalp, ilçelerde örgüt kurma çalışmalan sırasında en azından 70 istekli ile karşı karşıya kaldıklarını, 9'a indirene kadar 4,5 gün çalıştıklarını ifade ederken, güneşten pek etkilenmeyen Belediye tş Ham'ndaki bürosunda sık sık arayan dostlarıyla durum değerlendirmesi yapmaktan da geri kalmıyor. "Diğer partilerle hizipleşmeye girmek, yarar yerine büyük zararlar getirir. 12 Eylül öncesinde de bunun zararlan göriilmüştür" diyor. İNŞALLAH BAŞARILI . OLACAGlZ... Anavatan Partisi Malatya İl Başkanı Av. tlhami Kösem, diğer partilere göre biraz şanslı kendi deyimiyle. 12 Eylül öncesi dönemde, bir partide görev almış ve uzun bir süre bu partide çalışmış. "Şimdi de hizmet etmek için görev aldım" diye söze başlayan Anavatan Partisi tl Başkanı Kösem, Malatya Barosu'na kayıtlı serbest avukatlık yapıyor. Gününun büyük bir bolümü, aldığı davalar uzerinde geçiyor. Malatya'da örgütlenen ilk parti olduklarını söyleyen Kösem, Genel Başkan Turgut Özal'ın açılışını yaptığı Dörtyol mevkiindeki binalarının, İşadamı Nurettin Soykan tarafından düzenlenmiş İl Başkanlığı odasmda görüşlerini açıklıyor. Yanında iki dostu ile hizmet için çalışma yapacaklarını söyleyen tlhami Kösem, gösterilen ilgiden duyduklan memnuniyeti ifade etmekte gecikmiyor. Kendisinin istifa edeceğini ve milletvekili adayı olacağını söyleyen Kösem, amacının parlamentoya girerek hizmet vermek olduğunu açıklıyor. Memlekete hizmet etmek için görev aldığım belirten tlhami Kösem, "Bir ara diğer partiler, Anavatan Partisi'nin kapatılacağı yolunda söylenti çıkararak, halkın bize gösterdiği ilgiyi azaltmak istediler. Bu politikacılığa yakışmayacak bir ayıptır" diyerek üzüntülerini dile getirirken, diğer sağ görüşteki MDP ve DYP'nin Malatya'daki oy şansının az olduğunu ifade ediyor. Partinin muhasibi Nami Güzeller, seçimleıde diğer sağ görüşteki partilere göre şanslarını şöyle belirtiyor: "ANAP Malatya'da seçmenlerin yüzde 50 oyunu alır. Milletvekili olarak HP ÇEKtNGEN AMA HIZLI.. DM Malatya üyesi ve Halkçı Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Fırat tarafından kurulan HP Malatya tl Örgütü'nde görev alanlar, HP'nin Malatya'da gördüğü ilgiyi anlatmakla bitiremiyorlar. Üye kayıtlarının her geçen gün arttığını söyleyen HP Tl Başkanı Av. tlhan Dinçel, ilçelerde gördükleri ilgi karşısında umutlandıklarını belirtiyor. HP'nin de karşısına, MDP'de olduğu gibi çıkan ilk sorun bina sorunu olmuş. "Bina bulmak çok zor" diyen Dinçel, ağustos ayı sonuna dek, tüm ilçelerde örgütlenmiş olacaklannı açıklarken, Keban tş Hanı'ndaki büroMDP tl Başkanı Av. Cahit sunda parti çalışması yapılmadıAKIN. ğını, çalışmalan, 2. Başkan Av. bir hizipleşme olduğu söylentiler Mevlüt Gül'ün bürosunda sürarasında. Malatya'nın siyasi ku dürdüklerini söyledi. lisi kahveler olmuş. Bir çay içiMalatya'daki durum kısaca mi bu yerlerde 23 saati buluyor. özetlenecek olursa; siyasal yelpaSöz partilerden açılıp, partilerle zede kanat olan ANAP, SOkapatılıyor. Ve kalkılırken, DEP, MDP, HP ve henüz tl "Hangisi memlekete yararlı ola Başkanı Av. Cemal Akın diye caksa, o gelsin. Allah hepsine de söylenen Doğru Yol Partisi'nin yardımcı olsun. Olsun ki, bizler şansları eşit bulunmuyor. SOtekrar 12 Eylül öncesi günlere DEP'e, seçimlere girebilmesi halinde daha fazla şans tanfiiıyor. dönnteyelim.." deniyor. MDP burada bina sorunu ile Ardından, Malatyalı olan Turkarşı karşıya kalmış. Şimdi Mer gut özal'ın partisine şans tanınıyor. kez tlçe Başkanı Tüccar lsmail Şahin'in Merkez İş Hanı'nda geTURİZMtŞ SENDtKASI çici olarak il başkanlığı binasını OLAĞANÜSTÜ düzenlemişler. Mal sahibi, kira GENEL KURULUNA parası haricinde 1.5 milyon lira hava parası isteyince, burayı tutÇAĞRI maktan vazgeçilmiş. t L A NI Sendikamız 2821 Sayılı Kanuna göre Tüzük değişikliğiyle ilgili olarak Olağanüstü Genel Kurulu aşağıdaki gündemi görüşmek üzere 3 Eylül 1983 tarihinde saat 10.0018.00 arasında Lâmartin Cad. ldeal apt. 13/12 TAKSİM/tST. adresinde topla ' nacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde aynı gündem gereğince 17 Eylül 1983 tarihinde aynı adreste çoğunluğa bakılmaksızın yapılacaktır. ilgililere duyurulur. TURİZMtŞ SENDİKAS1 GENEL YÜRÜTME KURULU GÜNDEM: 1. Açılış. 2. Divan seçimi. 3. Saygı duruşu. 4. 2821 sayılı kanuna göre tüzük değişikliği, 5. Kapanış.' Devlal saragı Kök: Itiraflarım doğru değil ANKARA, (THA) Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi 1 nde görülmekte olan 74 sanıklı Devrimci Yol Davası'nda yargılanan Mahmut Kök, Mahkeme Heyetine bir dilekçe vererek daha önce yaptığı itiraflarının doğru olmadığını açıkladı. Mahmut Kök dilekçesinde, "12 eylül 1982 tarihinde mahkemeye dilekçe vererek, bazı suçlar işlediğimi ve bazı açıklamalarda bulunacağımı bildirerek, gizli oturum istemiş, daha sonra da Devrimci Yol ve bu örgüt içindeki bazı kişiler ve eylemler hakkında birtakım beyanlarda bulunmuştum. Ancak geçen otunımda söylediğim gibi mahkemenizde itiraf olarak yaptığım bu beyanlarım, polislerjn bir tertibi sonucuydu ve hiçbiri doğru değildi. Bu nedenle o itirafların cümlesinden rücu ettiğimi beyan ediyorum" dedi. Mahmut Kök'ün dilekçesini okumasından sonra Mahkeme Heyeti, Ziraat Bankası Akay Şubesi'nin soygunu olayı ile ilgili olarak, aynı dava sanıklarından Murat Cankoçak'ın soygun olayından sonra yakalandığı Yenimahalle 1. Durak ile banka arasındaki mesafenin zaman tesbiti açısından keşif yapılmasını ve tutuklu sanıkların tahliye istemlerinin reddedilmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Halkevleri davasında yargılamalara devam edildi ANKARA, (UBA) Kapatılan Halkevleri'nin Yönetim Kurulu Uyeleri Ali Korkmaz ve Lütfl Gökkuş'un Demokratik Eğitim Kurultayı'nda komünizm propagandası yaptıkları iddiasıyla yargılanmalarına devam edildi. Mahkeme Heyeti bu davayla Halkevleri davasının birleştirilmesi istemini reddetti. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (2) Nolu Askeri Mahkemesi'nde görülen davada, Mahkeme Heyeti, aynı mahkemede görülen Ahmet Yıldız ve diğer dernek yöneticilerinin "Dernekler Kanununa muhalefet" iddiasıyla yargılandıkları davayla, bu davayı' Halkevleri 'davasında ilgili bütün delillerin toplanarak dosyanın karar aşamasına geidıgı ve sanıklar Ali Korkmaz ve Lütfi Gökkuş'un o davada sanık olmadıkları gerekçesiyle birleştirme istemini uygun görmedi. TIP davasında 24 sanığın daha savunması tamamlandı İstanbul Haber Servisi Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesinde devam eden TİP davasında 24 sanığın daha savunması tamamlandı. Savunma yapan sanıklar, iddianamedeki ve mütaladaki suçlamaları kabul etmediklerini, TtP'in anayasa ve yasalar çerçevesinde kurulan bir parti olduğunu, yasadışı hiç bir faaliyetinin bulunmadığını belirttiler. Savunma yapan 24 sanık şunlar: Ahmet Nusret Gülal, Kantil Hasmaden, Ali Kemal Bilginer, Şaban Erik, tbrahim Sönmez, Erdoğan Deniz, Halil llhan Özcan, Abdullah Baş, Süheyla Güneşcakar, Hulusi Onür, Mahmut Duvarcı, tsmail Çakır, Selahattin Pıravadalı, Mehmet Şayan, Mustafa tlhan Bal, Cemal Turan, Muhittin Bakırsan, Necati Erel Yazıcıoğlu, tbrahim Semercioğlu, Zeynel Şimşek, Mahmut Altuncevahir, Mualla Güner, Şerafettin Akkaya, Selim Çuhacı. ANAP İl Başkanı Av. tlhami KÖSEM. da 3 milletvekili çıkarabilir. Planlarımız ve tahminimiz bu yöndedir." MDP'NtN DURUMU MDP, Malatya'da Av. Cahit Akın başkanlığında örgütünü kurdu. İl Başkanı Akın'ın ilk günlerde basmla biraz kavgası olmuş. Ancak, daha sonra anlamış ki tartışmak yersiz. O da ilk kez siyasete atılanlardan. Tecrübesiz olmasına rağmen, ilçelerde örgütlerini oluşturma çalışmalarında hızlıymış. Görüşmek için bürosuna gittiğimizde, mahkemede olduğu, bürosunda çalışan genç tarafından belirtildi. Bir saat sonra gelir dediyse de, belirttiği zamanda kendisini bulabilmek olanaksızdı. MDP'de MALÎYE BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ MUAVİNLİCİ GtRİŞ SINAVI Maliye Müfettiş Kurulu Baskanlığı'nca 5.9.1983 pazartesi günü saat 09,30'da Ankara ve tstanbul'da Maliye Müfettiş Muavinliği Giris Sınavı açılacaktır. GtRtŞ SINAVINA KATILABİLMEK tÇtN: a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesinde yazılı nitelikleri haiz olmak, b) 1.1.1983 tarihinde (30) yaşını doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, lşletme, Iktisat, Hukuk, tktisadi ve idari Bilimler Fakültelerinden (veya bu vasıfları haiz olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'nca tasdik olunan yurtdışı fakülte veya yüksek okullardan) birini bitirmiş olmak, gerekmektedir. lsteklilerin sınav için gerekli belgelerle sınav konularını belirten kitapçığı, adları geven fakultelerle, Ankara Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan, istanbul ve Izmir Defterdarlıklannda Maliye Müfettişlerinden, bizzat veya mekfjpla sağlayarak, başvurma ve kağıt işlemi için en geç 22.8.198J pazarıesi günü çalışma saaıinın bitimine kadar Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı'na başvurmaları rica olunur. ANKARA, (ANKA) An kara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 Numaralı Askeri Mahkemesinde görülmekte olan iki ayrı kaçakçılık davasında sanıkların tahliye istemleri reddedildi. Orhanllk ve 32 arkadaşımn silah kaçakçılığı yapmaktan sanık 2 silah kaçakçılığı davasında, tahliye reddedildi Dostlar Büro Malzemeleri Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi • Elektronik ve mekanik yazı hesap makineleri satış • Elektronik ve mekanik yazı hesap makineleri tamiri • Yazar kasalar satış ve tamiri ADRES: Kemankaş Cad. No: 71 KARAKÖY (Denizcilik Bankası Genel Mudürluğü Meydanı Citizen mağazası) Tel.: 1447982 1455008 olarak yargılandığı dava, ileri bir tarihe ertelendi. Ali Duman ve 6 arkadaşımn yine silah kaçakçılığı suçundan yargılandıkları davada ise, bir sonraki duruşmada, Askeri Savcının esas hakkmdaki görüşlerini bildirmesi bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle